Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Motosikletiniz Için Küçük Bakim Teknikleri;

    REKLAM ALANI
  1. #1
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.


    Merhabalar,

    Yeni bir yazı dizisine başlamıştım. Bunu sizlerle paylaşmak istedim. Bugün ilkini sizlere sunuyorum. Devamı daha sonrasında fırsat buldukça yazacağım.



    Her araç, patlar motorlu ve sistem olarak az farklı da olsa pratikte aynı çalışma prensibine bağlıdır. Bir hava ile yakıtı silindirin içine püskürten bir sistem (enjektör veya karbüratör), bu karışımı silindir veya silindirler içinde sıkıştıran bir veya birkaç piston veya pistonlar, sıkışmış olan bu karışımı ateşleme görevi gören buji veya bujiler, bu buji veya bujilere ateşleme için akım veren distribütör veya elektronik ateşleme mekanizmaları, bu ateşleme mekanizmalarına, aydınlatma sistemlerine elektrik gücünü sağlayan akü ve alternatör, hareketi sağlayan şaft veya zincir, durmayı sağlayan disk frenler veya kampana, arkanızı görmeyi sağlayan aynalar, görmeyi ve görünmeyi sağlayan aydınlatma sistemleri, yola tutunmanızı sağlayan lastikler, yoldan gelen darbeleri emen, konforunuzu sağlayan ve lastiklerinizin yola daha iyi tutunmasını sağlayan süspansiyon sistemi vs. vs...

    Gelin bu sistem topluluğundan yapabildiğimiz kadarıyla ufak tefek bakımları yapalım.

    1. MOTOR;

    Kaç silindir olursa olsun, 2 veya dört zamanlı farketmeksizin sonuçta silindir veya silindirler içindeki pistonların hava-yakıt karışımını sıkıştırıp, ateşleme sisteminin yardımıyla patlatması ve bu patlamadan açığa çıkan enerjinin pistonu şiddetle geri itmesi sonucu pistonun kranka güç vermesiyle hareket sağlayan bir mekanizmadır. Çok fazla bir dokunma yapamayacağımız bir sistemdir. Yani bilgi, tecrübe vs. vs. gibi etkenler yüzünden sadece küçük bakımlarını yapabiliriz.

    Bir motorun yakıtı yakabilmesi için öncelikle oksijene ihtiyacı vardır. Hava bir karışım gazdır ve içinde oksijen barındırır. O halde motorumuzun düzgün ve verimli çalışması için temiz havaya ihtiyacı vardır. Bunun için öncelikle;

    Temiz bir hava filitresi ile daha fazla hava sağlayabiliriz. Hava filitreleri birkaç çeşittir. Bunlar, kağıt, bez ve sünger filitrelerdir. Bunların haricinde performans filitreler de mevcuttur. Bunların geçirgenliği çok daha fazladır. Ancak çok da tavsiye edilmez. Uzun vadede bu geçirgenlik sayesinde daha az süzülmüş hava içindeki partiküller, silindir ve pistonlarda çizilmelere sebep olabilir. Günümüzde bez filitreler çok çok nadir kullanılır. Bunların yerini sünger ve hatta hatta kağıt filitreler almıştır. Ancak motosikletlerde halen sünger filitreler çok sıkça kullanılmaktadır. Sünger filitrelerin avantajı, defalarca temizlenip kullanılmalarıdır. Ancak kağıt filitrelerin avantajı da daha fazla oranda hava geçirgenliğidir.

    O halde hava filitrelerimizi nasıl kontrol edelim?

    Filitreniz sünger ise, asfalt ve tozsuz ortam sürüşlerinde 2000 – 3000 km’de, toslu ortam sürüşlerinde 1000 – 2000 km’de hava filitre kazanımızı açıp, süngeri yerinden çıkararak normal sabunlu su ile güzelce yıkamalıyız. Filitreyi iyice sıktıktan sonra güzelce kurumasını bekleyip, daha sonra temiz bir motor yağına batırıp elimizle iyice sıktıktan sonra yerine takmalıyız. Niçin yağın içine batırıyoruz derseniz, sünger filitre, yağ sayesinde havayı daha iyi süzer. İlk çalıştırmada da her zaman için silindire emdiği hava ile yağ partikülleri yollar. Bu sayede motorumuzun ilk çalıştırma aşınmaları minimum düzeye inmiş olur. Biliyorsunuz ki motor aşınmalarının en çok yaşandığı zaman dilimi, sabahları kontağa ilk bastığınız andır. Çünkü yağ, akşamdan sabaha iyice kartere süzülür. Motor ilk hamlesini yağsız yapar. İşte burada sünger filitredeki yağ partikülleri bir nebze olsun buna engel olmaya çalışır. Yani birkaç amaca yöneliktir bu hareket.

    Kağıt filitrelerde durum farklıdır. Yukarıdaki gibi ortamlarda bunların değiştirilmesinde fayda vardır. Sakın ama sakın filitrenize tazyikli hava tutmayın tutturmayın. Bu, kağıt filitredeki gözenekleri daha çok açacağından havayı süzme işini tam olarak yapamaz ve toz zerrecikleri silindirinizin içine girer. Zaman içinde de silindiriniz çizilir. Bu da yine zaman içinde yağ yakmasına sebep olur motorunuzun.

    Performans filitreleri de temizlenebilir ve defalarca kullanılabilir. Bunların da temizliği, ambalajı üstünde yazdığı şekilde yapılmalıdır. Bu temizlik işlemi, markadan markaya değişebilir.

    Temiz havayı emdirdik. Peki gelen yakıtımız temiz mi? Depomuzda hiç tortu olmuyor mu? Veya aldığımız yakıtın temizliği konusunda ne kadar eminiz? Tüm bunlara çözüm, yakıt filitresidir. Piyasada satılan 10-20 YTL lik benzin filitreleri var. Bunlardan bir tane edinip, depo çıkışı ile karbüratör veya enjektör girişleri arasına takmanızda fayda var. Takılması çok basittir. Depodan çıkan hortum kesilip, filitrenin giriş çıkış yönü kontrol edilerek her iki tarafından kelepçe ile sıkıca bağlanır. Artık benzininizin de temiz olduğu kesin. Bu filitreleri de hava filitresi ile aynı sürelerde değiştirmeniz faydalı olacaktır.

    Artık temiz hava, temiz benzin yani temiz bir karışımımız var. Peki pistonumuz veya pistonlarımız bu karışımı iyice sıkıştırdı da, acaba bujilerimiz düzgün mü ateşlemeyi düzgün yapsınlar? Bunun için bujilerimize bakmamızda fayda olacak sanırım. Motosikletlerimizde buji lokmalarımız mutlaka vardır. Yoksa da bujimizin cinsine göre (kalem tip veya normal tip) bir buji lokması almakta fayda var. Buji veya bujilerimizi bu lokma vasıtası ile sökerek ucundaki elektrot ile tırnağını kontrol etmemiz lazım. Burada dikkat edeceğimiz nokta, elektrotun normal formunda olması. Bujilerin tiplerine göre elektrotlarda değişkendir. Ancak genel olarak motorunuza performans ile ilgili bir müdahale yaptırmadıysanız, bujinizin elektrotunun küçük bir silindir şeklinde olması gerek. Bu silindirin şeklinin normal olması, bujinizin kuvvetle muhtemel sağlam olduğunu gösterir. Ancak burada bakmanız gereken birkaç nokta daha var. Kullanma kitabınızda elektrot ile tırnak arasında kalan mesafe mutlaka vardır. Bu mesafeyi ölçün ve kitabınızdaki ile aynı olmasına bakın. (Yine söylüyorum performans bujisi taktıranlarda bu değişecektir.) Bu mesafe doğru ise bundan sonra bujinizi ilk söktüğünüz anda ıslak olup olmadığına bakın. Eğer ıslak ise, motorunuzu çalıştırmada zorluk çekiyorsunuz ve hatta çalıştıramıyorsunuz demektir. Yani halk arasında buji ıslatması olayı yaşanıyor. Veya motorunuzu çalıştırmak için çok fazla marşa basıp boğdunuz. Bu gibi durumda bujinin ucunu bir çakmak ile yakın. Evet yanlış okumadınız. Yakın. Bir süre çakmak alevinde kalsın elektrot ve tırnak. Sonra bujiyi yerine takın. Ama sakın ha sakın eski alışkanlıklardan ve kulaktan dolma bilgiler ile elektrot ile tırnağı zımpara ile temizlemeye kalkmayın. Bu işlem, aradaki mesafeyi az da olsa açacak ve ateşlemeyi olumsuz etkileyecektir. Bırakın bujinizin ucu kara kalsın. O gerekli ateşlemeyi yapar. Zaten kara olması lazım çünkü silindir içinde patlatmayı yaptığında ciddi bir ısıya maruz kalıyor. Doğal olarak da kara olması normal.

    Buji demişken birkaç alternatif sunmak isterim. Bujiler, tek tırnaklı olduğu gibi, 2-3 ve hatta 4 tırnaklı da olabilir. Elektrotları küçük bir silindir şeklinde olabileceği gibi sivri bir iğne gibi de olabilir. İridium, platinium gibi çeşitleri de vardır. Burada olay maliyete bakar. Mutlaka hepsinin performansı da farklı oalcaktır. Çok tırnaklı, ateşlemeyi daha iyi yapar. İridium, platinium bujiler daha uzun ömürlü ve daha iyi ateşleme yapar. Ancak çok da gerekmedikçe orjinalinden vazgeçmeyin derim. Bunun dışında buji pipolarının da durumunu kontrol etmenizde fayda var. Çatlamış, sertleşmiş bir buji pipo kılıfı, yağmurlu havalarda bujinizi suya karşı düzgün yalıtamayacaktır. Dolayısıyla ıslanan buji kafası, ateşleme yapmayı engelleyecektir. Buji kılıflarını da temizlemeniz, mümkünse gres ile hafif yağlamanız, onlarında yumuşak ve ömürlü olmasını sağlayacaktır.

    Evet, temiz hava, temiz benzin ve düzgün ateşleme yapan bir buji. Peki bu bujiye doğru bir akım geliyor mu acaba düzgün ateşleme yapsın? Tüm bu bakımları yaptığınız halde motorunuz çalışma zorluğu çekiyor, çalışırken tekleme yapıyor, ani gaz vermelerde bir tutukluk yaşıyorsa, ani hızlanmalarda hemen devir almıyorsa, bunun sebeplerinden biri de bujinize düzgün akım gelmiyor demektir. Burada sizin yapacağınız sadece kontrol olur. Yani buna bir çözüm sağlamanız bilgi ve tecrübe gerektirir. Ancak çağıracağınız ustaya ne, neden, niçin sıralayabilirsiniz. Bu sayede usta da gelirken neye müdahale edeceğini bilir. Yapacağınız kontrol şöyle olabilir;

    Bir adet bujinizi yerinden çıkarın. Buji piposunu (bujiniz bloğa takılıyken bujinizin kafasına taktığınız ateşlemeyi ileten kablonun ucu) bujinize takın. Bujinizin dişli kısmını motor bloğuna dokundurun. Ancak burada çok dikkat edin, metal kısma eliniz değmesin veya yakın olmasın. Piponun bujiye en uzak kısmından tutun. Bu arada marşa 5-10 sn süre ile basın. Elektrot ile tırnak arasındaki kıvılcımın sürekliliğini gözlemleyin. Motorun her dönüşünde bu kıvılcım düzgün mü değil mi? Buna bakın. Düzgün bir ateşleme, seri ve gözle net seçilir olmalıdır. Zayıf bir kıvılcım, karışımı da zayıf patlatır. Eğer motorunuz birkaç silindirli ise bir veya birkaçında düzgün olabilirken birinde zayıf olabilir. Bu da performans kaybının sebebidir. Tek silindirli ise zaten ciddi performans kaybına sebeptir. Burada sorun bobin veya birkaç silindirli ise distribütör hatası var demektir. Yada Piponuzda kablo kırılması mümkündür. Buna siz müdahale edemezsiniz. Ancak önce de belirttiğim gibi ustanızı aradığınızda ona bunu söylemeniz, ustanızın neye müdahale etmeye geleceğini bilip ona göre hazırlıklı olmasına fayda sağlar. Dağ başında bu sorun ile karşılaşırsanız motorunuzu itmek, vurdurmak sureti ile bir şekilde çalıştırabilir, tekleye tekleye medeniyete gelebilirsiniz. Bir sorun olmaz. Medeniyete geldiğinizde işini bilen bir ustaya motorunuzu gösterirsiniz.

    Temiz hava, temiz benzin, düzgün çalışan buji ve ateşleme sistemi. Peki akünüzün durumu? Akünüz, ilk çalıştırmada ani elektrik gücünü sağlayabiliyor mu? Aküler, daha önceki yazımda da belirttiğim gibi başlıca bir konudur. Ancak akünüzün bakımını kendiniz de pratik olarak yapabilir yada yapılmasını sağlayabilirsiniz. Bunun için akünüzün cinsine bağlı olarak, su seviyesinin kontrolü, kutup başlarının temizliği, kablo ve bağlantı elemanlarının temizliği ve sağlamlığı şarj durumu, uzun süreli kullanılmadığı durumlarda saklama koşulları gibi yapabileceğiniz birçok bakım var. Öncelikle akünüzün cinsi sulu ise, su seviyesinin kontrolünü yapmanız gerek. Her bir odacıkta eşit ve olması gereken seviyede su olmalı. Bütün akü çeşitlerinde kutup başlarını temizleyip, gres ile hafifçe yağlamanız ciddi fayda sağlayacaktır. Kışın motorunuzu çalıştırmadığınız zamanlarda akünüzün kutup başlarını sökmenizde fayda var. Hatta akünüzü motorunuzun üstünde bırakmayıp, evinizde oda sıcaklığında saklamanız, motorunuza takmadan evvel bir gün süre ile şarj ettirmeniz, ilk çalıştırma esnasında ciddi fayda sağlar. Akü kutup başlarına takılan kabloların elle kontrolü, kırık olup olmadığı, klipslerin temizliği, size motorunuzu ilk çalıştırmada sıkıntı yaşatmayacaktır. Yeni akü aldıysanız, mutlak suretle en az 12 ila 16 saat arasında şarj ettirmeniz, akünüzü uzun vadeli sorunsuz kullanmanızı sağlayacaktır. Akünüzün şeklinde gözle görülür bir değişiklik ( göçme, şişme gibi) olmamasına özen gösterin. Bu tarz değişiklikler, akünüzün patlama riskini de beraberinde getirir. Sulu aküye sahipseniz, basınç tahliye kanalı ve hortumunun temiz ve açık olduğuna dikkat edin. (Sulu akülerde odacıkların kapaklarının yanında olur) Ve mutlaka bir akü test cihazı ile kontrol ettirin veya edin ondan sonra öyle motorunuza takın. Alternatör, konjektör arızaları da konu ile ilgili bilgi ve tecrübesi olmayanlar için müdahale edilemezler arasındadır.

    Motorunuzun kanı yağıdır. Motosiklet yağları, teknoloji ile birlikte çok kaliteli seviyelere geldi. Ancak her ne olursa olsun benden tavsiye, motor yağınızı 3000 – 5000 km de bir mutlak suretle değiştirin. Çünkü motosikletler yüksek devir ile çalışıyorlar ve doğal olarak daha çok ani ısı-ani soğuma gibi etkenlere maruz kalıyorlar. Bir de debriyaj balataları da aynı yağ içinde olanlarında debriyajın da pislikleri vs. gibi etkenler, yağınızın ömründen gün çalıyor. Doğal olarak yağınızı daha kısa sürelerde değişmeniz, o an için cebinizden çıkacak 35-40 YTL ile sonuçlanacaktır. Ancak uzun vadede motorunuzun her zaman ilk günkü gibi temiz ve sağlam kalmasını sağlayacaktır. İleride doğabilecek daha yüksek masraflı hasarları engelleyecektir.

    Yağınızı değiştirmek için pratik birkaç çözüm önerisinde bulunabilirim. Ancak burada riskli nokta yağ tapasının yalama olmasıdır. Eğer böyle bir sorun olursa, motorunuzun komple sökülmesi, bloğun tornacıya gitmesi, kaynak ile doldurulup yeniden diş çekilmesine neden olur. Bu da oldukça maliyetli bir risktir. Ancak ben dikkat ederim, tapayı elimle zorlamadan diş kaptırmadan düzgün takarım, son sıkmada da çok fazla sıkıp yalama yaptırmam diyorsanız, nasıl değiştirmelisiniz anlatayım. Öncelikle yağ değişimi için demircide yaptıracağınız metal bir tava veya plastikçilerden alacağınız plastik ince yanaklı bir leğen işinizi çok rahat görür. Bu malzemeyi, tapanın altına gelecek şekilde yerleştirin. Motorunuzun yan ayakta olması tapayı daha rahat sökmenize neden olacaktır. Tapayı açın ve yağın tam olarak boşalmasını bekleyin. Bu arada yağ koyma tapasını da açın ki hava akımı ile pis yağ tam olarak boşalsın. En son damlamalar başladığında motorunuzu eliniz ile düzeltin ve içinde kalan son damlalarıda akıtın. Eğer yağ filitresi değişim zamanıysa bu arada yağ filitresini de sökün ki orda da atık yağ kalmasın. Yok onun zamanı gelmedi diyorsanız, sökmenize gerek yok. Atık yağın tam olarak süzüldüğüne emin olduktan sonra motoru yine yan ayak üzerine bırakın. Alt tapayı temizledikten sonra eliniz ile diş kaptırmadan düzgün bir şekilde yerine takın. Sakın unutmayın, eğer tapa ilerlemekte direniyorsa güç denemesi yapmayın. Tapanın çok rahat el ile çevrilmesi lazım. Buna dikkat edin. Eliniz ile tatlı sıktıktan sonra anahtar ile de biraz daha sıkın. Ama güç denemesi yapmayın. Bu arada tapanın bakır contasını tapayı takmadan önce mutlaka temizleyin ve ters çevirip öyle tapaya yerleştirin. Bunun sebebi, önceki sıkmada conta, yuvanın şeklini aldığından ters çevirdiğinizde şişmiş kısmı üste gelecektir. Bu sayede tapayı sıktığınızda kendine yeni yer edinecek ve görevini daha iyi yapacaktır. Filitre değiştirecekseniz yeni filitreyi yerine takın. Ama onu veya civatalarını sıkarken güç denemesi yapmayın. Unutmayın açık filitreler, yani bir kapağın altında olmayan filitrelerin en doğru sıkılma şekli alet kullanmadan el ile yapılanıdır. Arabamda başıma geldi, ustam, filitreyi anahtarla sıkmış, contayı ezdiğinden yolda tüm yağ ezilen contadan boşalmıştı. Yağ lambası yanar yanmaz kenara çekip motoru kapatmasaydım, o gün ciddi masraflı bir bela gelecekti başıma. Dışında bir kapağı olan kapalı filitrelerde ise kapak civatalarını el ile yerine yerleştirip tatlı sıkın. Çünkü onlarda zaten oring conta var ve görevini yapar.

    Bundan sonra yağ koymaya geldi sıra. Motorların yağ koyma tapasının yanında veya o bölgeye yakın yerlerde yağ miktarı yazar.Eğer filitreyi değiştirdiyseniz 100 – 150 gr. Fazla yağ koymanız gerekiyor. Misal; 2300 ml yazıyorsa, filitre değişiminde 2400 veya 2450 ml koymalısınız. Kulaktan dolma filitre değişimlerinde 300 – 400 gr fazla yağ koy laflarını unutun. Bizim yağ filitreleri 300-400 gr yağ almaz. Otomobil filitresi ile bizimkileri yan yana koyarsanız hacimsel farklılığı anlayacaksınız. Benim motorumun filitresi büyük derseniz, göz kararı artırabilirsiniz. Ama en doğru sonuç, 100 – 150 gr fazla koyup, yağ çubuğu, yoksa yağ penceresinden kontrol ederek seviyeyi ayarlamanız. Az yağın zararı olabileceği gibi fazla yağın da zararı olur. Bu, fazla yağın oluşturacağı iç basınç, hava filitre kazanına aşırı yağ atması, buradan silindire yağ gitmesi, bujilerin yağlanması vs. vs....

    Artık motorunuzun yapabileceğiniz tüm bakımlarını yaptınız. Artık motorunuzun diğer kısımlarına geçebilirsiniz.
    BALIMSULTAN, ferdinandd, Brkcnky ve 2 diğerleri bunu beğendiler..
    Zafer Yangın


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    merttunax - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    17 Haziran 2006
    Şehir
    Ankara - İzmir - TR
    Motosikleti
    Kawasaki Z800
    Çok açık bir anlatım ve kış öncesinde bütün motorcu arkadaşlara yardımcı olabilecek bir yazı okuduğumda o kadar da zor olmasa gerek diye düşünüyorum
    Kaza Anında Sizi Korur...

  3. #3
    007 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Mart 2006
    Şehir
    Etiler
    Motosikleti
    Burgman AN 650 Executive
    Eline sağlık... Paylaşım için teşekkür...
    Cüneyt Eralp

  4. #4
    bur-k@ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Mayıs 2006
    Şehir
    izmir-ankara- kısa süre istanbul :)
    Motosikleti
    cbr 125 pert oldu :(
    tşk ederiz devamını sabırsızlıkla bekliyorum
    ÖĞRENMEDEN,ÇALIŞMADAN,YORULMADAN,RAHAT YAŞAMANIN YOLLARINI ARAMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİREN MİLLETLER;ÖNCE HAYSİYETLERİNİ, SONRA HÜRRİYETLERİNİ,SONRA İSTİKLALLERİNİ,KAYBETMEYE MAHKUMDURLAR. K.ATATÜRK

  5. #5
    Gültekin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Haziran 2005
    Motosikleti
    BMW F650FB
    teşekkürler Zafer Yangın
    Ülkemde hiçbir iyilik cezasız kalmaz.

  6. #6
    Carcharoth - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    30 Nisan 2006
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    Yamaha FZ6 Fazer
    Abi süpersin ya. Ellerine emeğine sağlık. Paylaştığın için teşekkürler
    Okan ACAR

  7. #7
    Süper Moderatör (BBRR) Barış Şuşut - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    12 Haziran 2005
    Şehir
    marmaris
    Motorunu tanımayan ve bu işten çekinen arkadaşlara çok açıklayıcı bir yazı olmuş..basit anlatımı anlamayıda kolaylaştırmış ..zafer beye açıklamalarından dolayı teşekkür ederiz
    [B][COLOR="DarkOliveGreen"]"İnanç, görünmeyene inanmaktır. Görünmeyene inanırsanız kimsenin göremediğini görürsünüz"[/COLOR][/B] [B]A. Şerif İZGÖREN[/B]

  8. #8
    Tango - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Mart 2006
    Şehir
    İSTANBUL YAZLARI BODRUM
    Motosikleti
    REGAL RAPTOR 250 CC

    Motor Bakimi

    Sayın zafer bey
    Herşeyi çok güzel yazmışsınız. ben bodrum da yaz aylarında 4 veya 5 ay motor kullanıyorum diger zamanım İstanbul,da geçiyor.Motoru evin
    içine sokup bırakıyorum. Tabi aküyü çıkardım ve yere tahta koyarak motoru onun üstüne çıkarttım ve ayagını acarak bıraktım.Motorum 250 cc lik bir motor. Benim istediğim çok uzun zaman ayagının üstünde kalacagı için motorun tekerleklerini yerden kesecek bir sistem söyleyebilirmisiniz.

  9. #9
    izel - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    26 Mayıs 2006
    Şehir
    Göztepe
    Motosikleti
    Honda Dylan
    ellerine sağlık abi ,devamını da bekliyoruz
    34 BC 8561
    http://www.motosiklet.net/forum/showthread.php?p=371100
    Honda Dylan Kullanıcıları Sohbet Köşesi

  10. #10
    beetle65 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Eylül 2005
    Şehir
    İSTANBUL
    Motosikleti
    SUZUKI BURGMAN AN 650 EXECUTİVE
    Paylaşım için tşk.ler
    [COLOR="Red"]HİÇ BİRŞEY HAYATINIZDAN DAHA ÖNEMLİ DEĞİL. LÜTFEN BİRAZ DAHA DİKKAT [/COLOR] ::pulp::

  11. #11
    zed - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    01 Temmuz 2006
    Motosikleti
    runner vxr 200
    eline sağlık iyi çalışma gerçekten faydalı bilgiler

  12. #12
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.
    Alıntı Tango adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Sayın zafer bey
    Herşeyi çok güzel yazmışsınız. ben bodrum da yaz aylarında 4 veya 5 ay motor kullanıyorum diger zamanım İstanbul,da geçiyor.Motoru evin
    içine sokup bırakıyorum. Tabi aküyü çıkardım ve yere tahta koyarak motoru onun üstüne çıkarttım ve ayagını acarak bıraktım.Motorum 250 cc lik bir motor. Benim istediğim çok uzun zaman ayagının üstünde kalacagı için motorun tekerleklerini yerden kesecek bir sistem söyleyebilirmisiniz.

    Öncelikle herkese ben teşekkür ederim ki, yazdıklarımın boşa gitmediğini ve okunduğunu gösterdiniz bana..

    Tango Bey'e cevabım şu şekilde olacaktır. Motosikletinizin her iki tekerini de yerden kesmenizi ancak ve ancak tekerlek sehpaları ile sağlayabilirsiniz.



    Ancak bunların dışında, arka tekerlek için orta sehpanız varsa orta sehpaya almak suretiyle, ön tekerin amortisör borularından destekleme yaparak her iki tekeri de yerden kesebilirsiniz. Bu da bir çözüm. Veya hiç bunlar ile uğraşmayın, lastiklerinizin havasını 2-3 psi artırın ve 15-20 günde bir kontrol edin. Motorunuzu bir lastikçiye kadar götürün, orda hem eksilen lastik havalarını yeniden orjinalinden 2-3 psi artırın, hem de motorunuz hareket ettirerek ona bir iyilik yapın.


    Sevgiler
    Zafer Yangın

  13. #13

    Üyelik
    08 Kasım 2006
    Dostum yazınızı okudum çok güzel ve bilgilendirici ayrıca sade olması ve insanların anlıyabileceği şekilde olmasıda ayrıca güzel. Ben TIR ve otobüs tamircisi olarak senelerdir mesleğimi icra etmeye çalışıyorum benim bile yazınızdan faydalandığım konu oldu teşekkürler saygılar

  14. #14
    Tango - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    18 Mart 2006
    Şehir
    İSTANBUL YAZLARI BODRUM
    Motosikleti
    REGAL RAPTOR 250 CC
    Zafer bey

    Bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Motor 7 veya 8 ay tekerlek üstünde duracağı için istemiştim.Motorun yanında olsam hiç sorun olmazdı.Resimde görülen sehpalar motora göre değişiyormu piyasada satılıyormu yoksa herhangi bir yerde yapılıyormu.

  15. #15
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.
    Alıntı Tango adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Zafer bey

    Bilgilerinizi bizimle paylaştığınız için teşekkürler.Motor 7 veya 8 ay tekerlek üstünde duracağı için istemiştim.Motorun yanında olsam hiç sorun olmazdı.Resimde görülen sehpalar motora göre değişiyormu piyasada satılıyormu yoksa herhangi bir yerde yapılıyormu.
    Bu ürünler, racing, enduro ve cruiser için farklı olarak üretilmektedir. Bu ürünleri nerede bulacağınız konusuna gelince, burada reklam olmaması açısından mail adresime bir mail atarsanız, size bildirebilirim.

    Saygılarımla

    zafer.yangin@emok.org
    Zafer Yangın

  16. #16
    Su Silahı - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    24 Ekim 2006
    Şehir
    Bursa
    Motosikleti
    ybr 125
    Sayın Zafer bey;
    Bilgileriniz için çok teşekkür ederim gerçekten aydınlandım.
    Sehpam olmadığı için lastiklerin beton ile olan bağlantısını styraforla engellemeye çalışıyorum. Bu styraforların olumlu etkisi olur mu?
    Gitti TDM kaldık yine ybr ile başbaşa..

  17. #17
    trasher - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    06 Ağustos 2005
    Şehir
    GöZtEpE
    Motosikleti
    GT250R
    Böyle bir yazı yazıp benim gibi neyin ne olduğunu yeni yeni anlamaya başlayan acemi ve amatör motorcuları bilgilendirdiği için sn. Zafer Yangin'a çok tşk. ederim. Öncelikle iyi bir motorcu olmanın yolunun tecrübe ve bilgiden geçtiğinin farkındayım herzaman bu tip yazıları okumaya ve motorum üzerinde hakimiyet kurmaya çalışıyorum enazından arabadan anladığım kadar motordan da anlamak istiyorum hatta daha fazla..... Keşke bu tip yazılar çoğalsada bizde okusak öğrensek uygulasak hatta resim destekli çalışamalar olsa çok da ilgi çekici olur.(Bizim toplum öle yanarlı dönerli bilgiyi daha çok sever) Yazılarınızın devamını bekliyorum
    [COLOR="Black"][B][FONT="Comic Sans MS"]yellow storm[/FONT][/B][/COLOR]

  18. #18
    gece-ci - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    03 Ağustos 2006
    Motosikleti
    CBR 600F
    teşekkürler bilgiler için.

  19. #19
    ZaferYangin - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    02 Ocak 2004
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Motosiklet, doga, Scuba, Kamp, Trekking vs.
    Alıntı Su Silahı adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Sayın Zafer bey;
    Bilgileriniz için çok teşekkür ederim gerçekten aydınlandım.
    Sehpam olmadığı için lastiklerin beton ile olan bağlantısını styraforla engellemeye çalışıyorum. Bu styraforların olumlu etkisi olur mu?

    Selamlar yeniden,

    Strafor, bir çok yerde, ısı, ses vs. gibi sebepler ile yalıtım malzemesi olarak kullanılır. Beton ile teması kesmesi açısından da kesinlikle faydalı olacağına inanabilirsin.

    Sevgiler
    mehmet 1996 bunu beğendi.
    Zafer Yangın

  20. #20
    trenox - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    23 Haziran 2005
    Şehir
    burkinefoso
    Motosikleti
    var işte...
    faydalı bilgiler ve paylaşım için teşekkürler.
    yağ konusunda;yağı boşalttıktan sonra;tapayı tekrar kapatmadan önce,motoru start edip ya da döndürüp devreleri de boşaltsak, boşaldıktan sonra da temiz yağ ile içerde kalan yağ filmini de akıtsak nasıl olur.sonuçta motor hareketli aksamları üzerinde bir yağ filmi olduğu için start-stop gibi kısa bir dönmede bişey olmaz. devredeki az da olsa yağ da dışarı atılmış olur mu? yoksa hiç gerek yok mu?
    mehmet 1996 bunu beğendi.
    Sözkonusu vatan ise gerisi teferruattır.


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler