Bekleyişin ne kadar süreceğini bilmiyordum, ama 2007 yılının Ocak ayına kadar süreceğini tahmin edebiliyordum. Beklediğim gibi de oldu. Kanuni Ömerli’de kurduğu dev fabrikasında ürettiği yeni modellerini Ocak ayında piyasaya sürdü. Sait Orhan da sözünü tutmuştu. Yeni modeller arasında 200 cc’lik Enduro ve 250 cc’lik Cross tarzlarında iki motosiklet bulunuyordu. İlk hedefim Enduro 200 oldu. Tek silindirli ve hava soğutmalı motosiklet, 7500 devirde yaklaşık 15 beygir güç üretiyordu.
İLK TANIŞMA, İLK BAKIŞ
Firmayı aradım ve yeni motosikletleriyle test sürüşü yapmak istediğimi ilettim. Bir gün sonra kararlaştırdığımız bayiden motosikleti teslim almaya gittim. Enduro 200, boyu, posu ve masmavi rengiyle bir tay gibi kapıda bekliyordu. Anahtarlarını aldıktan sonra usulca yanına sokuldum. Etrafında bir tur attıktan sonra 70 santimetre yüksekliğindeki selesine oturup marşa bastım. Maskemi, kaskımı, eldivenlerimi yumuşak süngerle kaplanmış selenin üzerinde giyip hemen yola koyuldum. Rodajda bir motosiklet olduğu için gaz kolunu fazla çevirmemeye dikkat ettiysem de, trafiğin akışına kapılarak kendimi bir anda 105 kilometre ile seyrederken buldum. Küçük hacimli motosikletlerde alıştığımız vibrasyondan eser yoktu. Gaz kolunu biraz çevirdiğimde, tok bir ses duyuyor, hemen ardından da ivmeleniyordum. Her Enduro’daki olduğu gibi bol rüzgar yiyerek geçen 60 kilometrenin ardından ilk gün asfalt testim son buldu.
Geniş gidon açıklığı sayesindeki kıvrak hareketleriyle beni cezbeden Enduro 200, arazi testine kadar dinlenmeye çekildi. Ertesi gün artçımla birlikte arazi testi için Çatalca’nın yollarını tuttuk. Yaklaşık 1 saat sonra ilk bulduğum ormanlık alana daldım. Bu arada bulduğum çamurlu bir alana da girmeyi ihmal etmedim. Enduro 200 asfaltta olduğu kadar toprak ve bozuk zeminde de kendini gösteriyordu. Ormanda yaklaşık 1 saat süren testi de tamamladıktan sonra, Karaburun’a doğru yola çıktık. Uzun salınımlı amortisörlerin rahatlığında şoselerdeki çukurlardan atlaya atlaya ilerledik. Kumsala vardığımızda artçım yine fotoğraf çekmek için indi. Bense hiç düşünmeden kumlara dalıverdim. Yaklaşık 30 metre kadar ilerledikten sonra ise arka tekerleğimin zincir de dahil tamamen kuma gömülmesiyle olduğum yerde kalakaldım. Neyse ki motosikletin ağırlığı sadece 124 kilogramdı.
Arka tekerleği kurtardıktan sonra bir daha gazlayarak denize ulaştım. Ön tekerleğin bir kısmını suya soktuğum sırada yediğim bir dalgayla motor bloğu ve benim botlar suyla buluştu. Ayaklarım su içinde yüzerken motosikleti çekerek sudan kurtardım. Açıkçası stop edeceğini ve bujileri ıslandığı için bir daha çalışmayacağını düşündüğüm motosiklet halen çalışıyordu. O yılmadıysa ben hiç yılmam diyerek kumla savaşmaya devam ettim. Yaklaşık 1 saat sonra hem motosiklet hem de ben kum içinde kalmıştık. Kumsaldan çıkınca uzun süre botlarımdaki ve ceplerimdeki kumları temizlemeye çalıştım. Kumla savaştan galip çıkmanın gururuyla evin yolunu tuttuk. Enduro 200 ile birlikteliğimiz tam 290 kilometre boyunca devam etti.
ASFALTTA ENDURO 200, ARAZİDE CROSS 250
Sonuç olarak, Enduro 200 asfalt ağırlıklı yol alması için üretilmiş bir model. Eğer "Asfalt ağırlıklı biniyorum. Arada bir şoseye de girip gazlarım. Kaldırımlara çıkmak benim için sorun olmasın" diyorsanız sizin için biçilmiş kaftan. Ancak "Arazide zorlamak istiyorum. Benim için yol hiç önemli değil. Nerede olursa giderim" diyorsanız kesinlikle Cross 250’yi seçmelisiniz. Unutmadan, Enduro 200 3 bin 761 YTL, Cross 250 ise 3 bin 895 YTL’ye satılıyor.
Motor: Tek silindir 4 zamanlı
Silindir Hacmi: 193,3 cm3
Yakıt Tankı Kapasitesi: 12 Lt
Max. Güç: 12,74 HP / 7065 d/d
Soğutma Sist: Hava
Boyutlar: 2116x735x1035
Ağırlık 124 kg
Ön Fren: Disk
Arka Fren: Disk
Kaynak: Hürriyet