Herkese selamlar. 5 senelik Dylan beraberliğimin yaz başında sonuna gelmiştim. Dylan ile yaptığım 50000 kmnin sonunda, yine Dylan özellikleri taşıyan ve tabiki daha güçlü olmasını istediğimide göz önünde bulundurarak SH almaya karar vermem zor olmadı.
Motoru almak için bütçe olarak kendimi ayarlayana kadar Honda bayilerindeki Shların tamamı tükenmişti ve bir sonraki partinin yıl başında geleceğini söylediler. Bu da yılbaşına kadar motorsuz kalacağım anlamına geliyordu. Bende malum 2.el sitelerinden boş bir ümit motor ilanlarına bakmaya devam etmek zorunda kaldım. Ta ki bir gece ilanların güncellenip yeni Shı ilanlar arasında görene kadar.
Motor Bursa'da 55 yaşında bir abinindi ve daha 550 km deydi. Bursa'daki Honda bayisinin "yeni model çok iyi motor" diyerek abiye sattığı ve abinin "ben sağa sola gitmek için aldım ama bana fazla geldi" mazereti ile satmaya karar verdiği motoru ertesi gün hemen gidip aldım. İlk defa başka bir şehirden birşeyi görmeden almaya gittim ve allaha şükür beklemediğim birşey çıkmadı. Tam anlamı ile 0 km gibiydi. 2 hafta önce aldığım motorla ilgili bir yazı yazmadan önce rodajının tamamlanmasını ve onu biraz tanımam için vakit geçmesinide bekleyerek bu yazıyı yazmaya ancak şimdi başlayabildim.
Sh almamdaki en büyük neden söylediğim gibi Dylan özellikleri taşıyan daha güçlü bir motor aramamdı ki 2 konu hariç her özelliğinin Dylandan daha üstün olduğunu söyleyebilirim. Bunlardan birincisi sele altı. Rezalet derecesinde ufak bir sele altı var. Bunun nedeninin büyük tekerler olması olduğunu biliyorum ama yinede henüz çanta takamadığım motorda 2. bir kask taşıyamıyorum. Bir diğer moral bozucu konu ise tipi. Spor ve hırçın tiplerin daha çok ilgi gördüğü kesin. Ama Shın italyanlar gibi kendi tarzında şık bir görüntüsü olmadığı da kesin. Yaratık gibi bir tipi var. Ancak bu konunun şöyle bir güzel yanı olduğunu farkettim. Herhangi bir ışıkta veya yolda giderken motorun tarzına ve tipine bakarak kanıya varan kişilerin şaşırtılması konusunda çok başarılı. Benim 23 yaşımda olduğumu ve altımda da böyle tipsiz bir motor olduğunu görenler önce eleştrilere başlıyorlar ancak mevzu gidişe gelince tipinden beklenmeyen şeylerle karşılaşıyorlar. Diğer keşke diyebileceğim konuları ise gidon altındaki küçük bölme içinde telefon şarj etmek için 12v çıkış olmasına rağmen bölmenin kilitsiz olması, dylanda aparat gerektirmeden kaskı sele kenarına kilitlemenin mümkün olmasına rağmen Sh ta acayip bir çelik tel ile bu işlemin yapılıyor olması ve çok basit mantıkla çalışan "el freni" görevi gören mandalın Sh ta olmaması dolayısıyla ramplarda tek elin devamlı frende olması zorunluluğu.
Artık Shın güzelliklerini anlatmaya başlayayım. Öncelikle tabiki güçlü. Ne kadar güçlü sorusunun cevabı "Kendisinden beklenmeyecek derecede" şeklinde olur herhalde. Harika, muhteşem, dehşey gibi abartılı kelimeler kullanmayayım ama hızlanması ve son sürati gerçekten iyi. Hemen Scootercı moduna geçeyim şöyleki: Düz yolda 145-150 yi rahat rahat görüyor. Hafif eğimide yakalarsa ki zaten 158 de kesiciye giriyor deniyordu doğruymuş demekki 160ın bir gıdım altında motor gazı kesmeye başlıyor.
Diğer en büyük güzelliği lastikleri ve freneri. Bu ikisini aynı anda yazdım çünkü ikisi birbirine bağımlı. Lastikler Metzeller ki ben bugüne kadar hiç kullanmamıştım gerçekten Pirellinin GTS ve Michelinin Pilot Sport serilerinden daha iyi. Frenlerin ne kadar iyi olduğunu da zaten bu çapta bir Scooterda böyle bir fren kaliperi görünce anlıyorsunuz. Ayrıca kombine özelliği ise Dylandan alışıpta olmayan bir motora geçtiğimizde eksikliğini duyduğumuz bir konuydu. Shta da var iyiki var.
Büyük tekerler çukurlardaki avantajı zaten herkesin malumudur ama benim Dylanda tecrübe edemediğim ve Shta ne olduğunu anladığım konu ise "Amortisör ayarı" oldu. Aldığımda yumuşakta olan arka amortisörler ile Dylandan gelen reflexle ilk virajda motorun limitlerini deneyeyim diye yata yata girince arka tarafın yalpalaması ile ilk anda "bu ne ya" durumuna düştüm açıkçası. Eve gelip Dylanda fazla önemi olmayan amortisör ayarını belki etki eder diyerek en serte getirip bir sonraki sürüşte virajada en ufak bir yalpanın olmaması ile "oh be" diyebildim. Ancak gerçekten de 5 kademeli amortisörü en serte aldığımda çukurlarda hoplama zıplama farkedilir derecede arttıki en yumuşaktayken konfor çok daha yüksekti. Diyeceğim şuki Dylanda pek bir fark yaşatmayan amortisör ayarı Sh ta gerçekten "Ayar" denilebilecek durumda.
Benim gibi günün her vaktinde hatta ve hatta yılın her vaktinde motor üzerinde olanlar için önemli olan diğer konuda aydınlatma. Shın aydınlatması ve görünürlük konusu gerçekten çok çok iyi. Farın gidonda olması benim için bir tipsizlik sebebi olmasına rağmen yolu aydınlatması açısından daha iyi olduğu kesin. Ayrıca fardan ayrı çift park lambası ve bunların güçlü yanmalarıda görünürlük açısından iyi bir durum. Gösterge panelinin aydınlatması ise benim motoru alana kadar hiç inceleyemediğim ancak aldıktan sonra ne kadar güzel ve okunaklı olduğunu gördüğüm diğer bir konu. Km sayacı ise 1 tane toplam ve birbirinden bağımsız 2 tane sıfırlanabilen şeklinde toplam 3 farklı şekilde yapılmış. Keşke devir saatide olsaymış demedim desem yalan olur ama T gidon scooterlarda yer sorunundan dolayı koymuyorlar işte. Hararet göstergesi var allahtan. Benim gibi motoruna titiz davranan biri için nimet. Normal çalışma sıcaklığına gelmeden gazlamalar yapmıyorum bu şekilde.
Yakıt konusu ise kısaca değinmem gerekirse "Dylan kadar" yakıyor diyebilirim. Rodaj döneminde tam olarak 3,4 lt/100km yaktı. Tabi bu değer 80-90 km hızı geçmeden şehir için kullanımda yapıldı. Enjeksiyon sayesinde Dylandan çok daha sessiz çalışıyor. Ayrıca kalkışlarda ve sürüş esnasında titreşim hiç yok diyebilirim.
Şu anda 48 lt lik çift kask alabilen bir çanta ve ön cam ihtiyacı duyuyorum. Bunlarında maliyetinin 700 lira civarı olduğunu sayarsak motorun fiyatına bunuda eklemek gerekir.
Malzeme kalitesi, işçilik, Dylandan tecrübe ile Honda markasının verdiği güven, kullanım amacıma en uygun tarz ve yukarda yazdığım konular benim Shta karar vermemin sebepleridir. Bu motorun bu fiyat etmeyeceğini düşünenlere tabiki saygı duyuyorum ama ben 250 lik scooterların satıldığı fiyatlarla kıyasladığımda bu motorlar her konuda eşit bile olsa sadece parça ve güvenilirlik konularınıda işin içine kattığımızda Shın fiyatının normal olduğunu düşünüyorum ki T gidon sürüş tarzı ve fazladan güç benim için Shı diğer tüm 250 lik ve 300 lük scooterların önüne geçiriyor. 300 cc üzeri motor hacimlerine, scooter çalışma sisteminin uygun olmadığını (en azından ülkemizde) savunan biriyim ve bu hacime karşılık bu ağırlığın scooter için en üst limit olduğunu düşünüyorum. Dylan ile 5 senede 50000 km yapmış ve Türkiye'nin neredeyse harita üzerinde yarısını gezmiş biri olarak Shın beni scooter anlamında tatmin edecek son model olduğunu düşünüyorum.
Eğer "altı üstü bir motor anlattı bu kadar ne yazmış bu ya" demeyip buraya kadar okuyabildiyseniz teşekkür ederim. Aylardır motoru ha sattım ha satıcam, motoru sattıktan sonrada ha aldım ha alıcam diyerek motor zevkimden biraz uzaklaşmıştım. Şimdi motoruma kavuşunca baya bir dolmuşum ve bu modeli almak isteyen veya düşünenler için yazılan incelemelere bir yenisini daha eklemek istedim. Değerli vaktinizi ayırdığınız için teşekkür ederim. Shta sofrada beni bekliyor kahvaltıyı biraz geç yapmak zorunda kaldık. Herkese iyi günler dilerim.