uzun zamandan beri forumu okuyorum, kısa zamandan beri üyeyim; ve buda ilk mesajım
Çanakkale'de ikamet ediyorum; bisikletle tanışmam sanırım 4yaşımdaydı.. 12yaşımda babamın yeşil peugeot star motorunu kaçırıp bi tur atmışlığımla beraber motor sevdam başladı
lisede okurken bi aile dostumuzun yanında sırf motora binebilmek için part-time paket elemanı olarak çalıştım; orada da kullandığım peugeot star tarzı bişiydi;daha sonra beni garsonluğa terfi ettirip motordan uzaklaştırmasıyla beraber işten ayrıldım
motorum olması fikri benim için gerçekten önemliydi;ama ehliyet olmadan olmaz!! dediler.. ehliyet kursuna gittim;sınava girdim.. ama sonucu alamadan askere gittim
askerden geldim;ilk işim a2/B ehliyetimi cebime alıp motorsiklet dükkanlarını dolaşmaya başladım. O gün anladığım ilk olay motorun ehliyetle değil;para ile alındığı oldu.. Haliyle para biriktirmeye başladım..
para olayını kavradıktan 3ay sonra(yani bundan 3yıl önce) ilk motorum olan bordo suzuki an125hk'mı aldım
motorum vardı artık!!! ama amaç farklıydı;motor ağırlaştıkça tecrübe olayının gerekliliği artıyordu.. pejo'lardan sonra ruhsatında (yanlış hatırlamıyorsam) 116kg yazan bir motoru kullanmayı öğrenecektim..
iki senede yağmur..çamurr.. kar..kış demeden bindim.. Ve o iki yıl içerisinde 18,000km ile kazasız belasız bir beraberlikten sonra "ahanda ben bu işi kaptımm!!" diyip kutlama sonrası yerdeyken öğrendiğim en önemli şey;
alkollü motor kullanmak aptallıktır!! oldu
yerde yatarken dediğime bakmayın; kazayı kırmızı ışıkta dururken arkadan beni beğenen bir bayanın;aynı beğeni ile üstüme çıkmasıyla oldu.. Çıkarken arabayı da kullanmayı!! ihmal etmemişti
herneyse..
bundan sonraki hikayeme ne yazarsanız haklısınız..!
kızıltoprak mototal'da ilk gittiğimde bana müşteri olarak gösterilen ilgiyi..
(ki her seferinde aynı güleryüzü bulurum orada)
yanına ilk gittiğimde;daha önce gözüme hiç bu kadar büyük görünmeyen, şimdiki motorum olan 600f'imi..
ilk çalıştırdıklarındaki tri-oval ekzostun sesinin tüylerimi diken diken edişini..
ve daha önce kullandığım motorun 125'lik bir scooter olduğunu öğrenen, ismini hatırlayamadığım satış temsilcimin elime kağıdı tutuşturmasını unutamam!
(tutuşturduğu kağıt pistin adresiydi)
herşeye rağmen dinlemedim..
kararlıydım; başka birinin motoru götüreceini söyledim.. allem ettim..gullem ettim.. aldım.. alır almaz servise sokturup lastikler.. hidrolikler.. frenler.. yağ.. su.. ne varsa yenilettim..
hiç unutmam; mototal servisinin önüne 17:00'da gittim. 18:30'a kadar "ben naaptım!!" diyerek kaldırımda oturup alete baktım.. 19:00'da servis elemanları iyi akşamlar diyerek evlerine doğru giderken ben de haala cesaret toplama çalışmalarını sürdürüyordum(sen aslansın,sen yaparsın!!).. ve en sonunda motoru çalıştırabilecek cesareti bulduğumda saat 19:30'du ve ben "bir aşağı mıydı falan diyordum heyecandan kendi kendime..
emin oluncaya kadar oradaki otoparkta;arabaların arasında bindim.. yeniköy'e doğru yola çıktığımda saat 22'ydi.. evi bulana kadar 280küsür km..(arkadaşın evi) eve geldiğimde saat sabahın 4'ü..
aynı tecrübesizlikle, aldıktan 2gün sonra istanbuldan çanakkaleye süren 4saatlik bir yolculuk..
600f'imle yaptığım km 4ayda 5000'i geçti; 230ları da gördüm, uzun yollara da çıktım.. virajlarda kıvrılmayı vs hepsini yavaş yavaş; kapasitemi bilerek.. ve geliştirerek ilerlettim..
hikayemi asla örnek olarak gösteremem.. Hiçbir arkadaşta beni örnek alıp "o yapmış;bende yaparım" diyerek yola çıkmasın.. hatta bunu kesinlikle yapmasın, yapmasın ki benim istisnai hikayem;sizin son maceranız olmasın! Ama benim rüyam buydu; yaptım.. aranıza katılmaktan ve sizlerle aynı forumu paylaşmaktan onur duyarım;
hepinize saygılar.. sonuna kadar okumayı başaran arkadaşa da sevgilerimi sunarım