Herkese merhaba!
İsmim Alper Erden, aranıza Erenköy / İstanbul'dan katılıyorum.
Motorsiklet tutkum daha çocuk sayılabilecek bir yaştayken başlamıştı, haftada 2 gün gelen postacının Jawa motorunu görebilmek için akşama kadar kapının önünde oturduğumu hatırlarım, o sarı motor hiç gitmiyor gözümün önünden.. Derken lise yıllarımda odamın duvarını sevdiğim şarkıcıların posterleri yerine, en güzel motorsiklet posterleriyle süslemeye başladığımda anladım ki bu bir heves değil, tutkuydu! İlk aşık olduğum motor Yamaha V-Max idi, belki halen öyle. Ne zaman resmini dahi görsem, içimde üstüne atlayıp sonu gelmeyecek bir yolculuğa çıkma isteği uyanıyor..
Şu anda 32 yaşımdayım, bu kadar geç kalmamın tek sebebi sanırım evli olmamdır Benim tüm ısrarlarıma rağmen evde eşimin borusu ötüyordu ve yıllarca içimde bastırılmış bir tutku olarak kaldı motorsiklet sevdam. Taa ki eşimin babası bir scooter alıp da eşim binmeye başlayıncaya dek. Yüzünde rüzgarı hissettiği o an eşim de bana hak verdi ve razı oldu nihayet.
İlk ve şu anki motorum bir Honda CBF 500.
188 cm boyunda ve 85 kg ağırlığında biri olarak altımda sırıtmayan en küçük hacimli motor bu oldu, aslında ben 250 cc ile başlamayı düşünüyordum.
Şu anki en büyük tutkum motorum, ama onun dışında her türlü elektronik cihaza karşı bir ilgi ve sempati duymakla birlikte, Eurosport aracılığıyla Türkiye'de yayınlanmaya başladığı 1990'lı yıllardan beri en büyük zevkim F1 yarışlarını izlemektir. Her türlü mekanik sporu da fırsat buldukça takip etmeye çalışırım.
Büyük bir holdingde insan kaynakları uzmanı olarak görev yapıyorum. Yakın çevremde insan kaynakçısı olup da motor kullanan kimse olmadığından, arkadaşlarım bu fikre asla sıcak bakmadılar, halen de bakmıyorlar. Ama bu bir tutku, siz deneyimli motor tutkunları bunun nasıl bişey olduğunu benden çok daha iyi bilirsiniz.
Hepinize sevgi ve saygılarımla,
Alper Erden