Kışı var soğuğu var dedim binilir mi öyle her zaman al araba dedim. Arabamı satıp koşa koşa gidip motorsiklet aldım.
Pişmanmıyım? tabiki de hayır.
Fazlasyla karşıt olmama rağmen; sadece arkadaşımın motorsikletini (Mondial KT125) bir iki nasıl kullanılıyormuş bu şeytan aracı diyerek denemelerim ile başladı.
İlk başlarda bu nasıl dönüyor? Nasıl durucaz? Dönerken firen nasıl sıkılıyor bunda? Motor freni ne? Kalkışı nasıl yapıyorduk?... sorularını sora sora bir baktım ki ben motorsiklet kullanmayı öğrenmişim ve bu aşamada da sağdan soldan bulduğum motorsikler ile de baya baya km yapmaya başlamışım. Sözün özü ben o rüzgarı bir kez hissetmiştim ve kolay kolay bırakılacak gibi değildi o haz.
Mondial KT125'den sonra hızlı bir sıçrayış ile Hyosung GT250, Mondial Drift, Mondial Z-One, Yamaha YFZ125, Yuki Sprinter derken bu iş böyle olmuyor. Dal sigara ister gibi milletten motor alıp kaçırmak nereye kadar diyip kendime Bumoto Calibre 250 RR aldım. Tabiki de hiçbir motor kalıcı değil dedim ve sattım. Sözün özü motorsiklet bir araç değil amaçtır yaşamak için