Dua etmeye harcayacağın zamanı kurtulmaya çalışarak harcasan ,
Dua işini kaza anına bırakmasan,
Allahın sana akıl fikir verdiğini , ve bunu canını korumak için kullanmanı düşünsen .....
Şunu düşünecek kadar beynin vardır sanırım...
En kısa dua '' Allahım sen beni koru '' desek.... En az 2 saniye...
Bu 2 saniyede korunmaya çalışsan , ya da en az zararla çıkmaya çalışsan çok mu fantazi düşünmüş olursun ?...
Siz bu motosiklet işini çözmüş düşmenin kalkmanın viraja girmenin piiri olmuş abilerimden böyle bir tepki beklediğim için istediğiniz kadar sallayın...
Bir dua nasıl edilir öğretici yukarda ve bununla ilgili bir sürü kaynak var he inkar edersiniz etmezsiniz o sizin inancınız ben karışmam..
İki kaç kere düştünüz ve kaçınız "DÜŞMEYİ BİLDİ " düşerken ne yaptınız sanırım motordan düşmek yani o an motorun senden ayrılacağı vakit bilmem kaç mili saniye veya neyse. o arada hanginiz düşündü...
Hadi onu geçtim tamam yerdesiniz düştünüz napıyonuz abi en fazla eliniz başınızın arasına alırsınız (Kaskınızın arasına ) top gibi yuvarlanıp ya sürtünme kuvvettinden dolayı durursunuz yada bi yere çarparsınız allah korusun öyle durursunuz.
Düşme esnasında kim düşünerek bişeyler yapabiliyor..
Sizin gibi büyük motosikletçi olmasamda kendi çapımda peugeot 103 1987 model mobiletimden şu an kullandğım araca kadar geçen sürede bir çok defa asfaltı kucakladım.Hiç birinde düşünemedim;kiminde viraj alamadım refüje çarptım yolun diğer tarafına uçtum kiminde önüme bi maganda kırdı aniden fren yapamadık kurtaralım derken motoru kaydırdık kiminde yerler ıslaktı düştük kiminde dikkatimiz dağıldı yoldaki sıkıntıyı göremedik düştük yuvarlandık...... ama hiç birinde düşünecek kadar vaktim olmadı.
Son olarak motordan düşmeyi bilmek diye bir şey yoktur bu bir palavradır .... Olsaydı bunu en iyi MotoGP pilotları bilir onlar bilerek düşer kafayı gözü kolu bacağı kırmazlar veya ölümle sonuçlanacak şekilde düşmezlerdi..
Düşerken düşünerek bu dediklerinizi yapan varsa
saygılar.....
dusmenın teknıgımı olur ? abı ya dusmemek ıcın elınden gelenı yaparsın , yada yaptıkların yetersız kalır ve dusersın. hanı 3. halin imkansızlıgı konusu burda mevcut . . .
panik durumların eğitimini önceden tasarlayı uygulamak lazım
Defalarca düştüm...
Bu motor denen nesneden düşmeyen de yoktur...
Yeni başlayanlar da düşme adayıdır...
Bu bir di...
İkincisi nasılsa düşülecek , maksat zararı en aza indirmek....
Çok detaya girmeyim , Net olarak söyleyim...
Düşme anında zihinsel kontrolu kaybetmemeye çalışmalı....
Panik yapıp olmayacak şekilde davranıp çok daha kötü sonuçlara varabilir...
Düşme nasıl olmalı...
Nasıl olacağından çok ne yapılacağı önemli olandır...
Yani düşme anında en mantıklısına bir an önce karar verip anında uygulamaya koymalısın....
2 saniyen var...
Duruma göre top gibi yuvarlanmalı , duruma göre kol bacaklar açılıp sürüklenmeli...
Tamamen göreceli ve duruma göre değişkenlidir...
Kimseyi yermek ya da inancına atıfta bulunmak adına yazılmış değildir mesajım....
---------- Mesajlar birleştirildi - 01:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:18 ----------
Düşme olayı sen ve motor tamamen durduğu anda biter...
İlk an olan düşmenin önüne geçemiyorsanız , ya da geçemeyecekseniz ,
En az zararla atlatabilmenin yollarını düşünmeli....
Anlatılmaya çalışılan konu bu...
En faydalı ve doğru kısmı motosikletten ayrılın.
Bu iş aslında düşerek öğrenilir ama bazı durumlarda kaza geliyorum diye bağırmaz, tabiri caiz ise anırır.
Mesela belediyenin çim sulama sistemi refüjü sularken yol ıslanmış, ara yoldan sizin yolunuza araba çıktı ve hızınız nerden baksanız 100 km. Frenleme yapsanız dahi ıslaklıktan dolayı ve siz frenlere asılana kadar araçla aranızdaki mesafe kapanacak ve ASLA duramayacaksınız. Yol geniş ise kaçtın kaçtın. Ama dediğim gibi çarpışma durumu anırıyor ise mutlaka motordan ayrılın. Motosiklet neredeyse sizin 2 katınız kadar kütleye sahip. Bu size bir çarpışma momenti verecek. Hız ile kütlenin çarpımı üç aşağı beş yukarı sizin çarpışmadaki hasarınız olacak. Ayrıca motosiklet yerde metrelerce sürünür ama metal aksam üzerinde kaydığı için kolay kolay yavaşlamaz. Bunun yerine kendinizi yere atın motordan kat kat daha yavaş bir hızla çarpacaksınız. Ama arkadaş ilk mesajda da söylemiş. Uçma durumunuz varsa zaten uçun. Çarpacağınız arabanın üzerinden atlayın ama arabaya direk dalmayın. KAburganız, boynunuz bel kemiğiniz kırılacağına uçun kırılan kol bacak olsun. Son olarak GP pilotları gibi kolları bacakları açmayın aksine vücuda yapışık tutun. O adam boş arazide genelde çakıla uçuyor. Sen şehir içinde kolu bacağı açarsan ya kaldırıma çarparsın yada tabelaya. Kol kırılmaktan ziyade çift kemik kırılması diye tabir edeceğim daha feci bir şekilde sonuçlanır.
Kaza kaçınılmaz ise ne olur motordan atlayın. 80-100 km/h ile çicileme dalacağınıza önce yerlerde sürüklenin sonra 1/3 kütle oranı ile çarpın arabaya. KAzadan hemen sonra şayet Allah ( cCc ) ayaklarınıza derman verdiyse yerde sakin olmaya falan çalışmayın, kaldırım yada refüje koşun oraya bayılın. Maazallah uçup kazadan kurtulupda arkadan gelen tırın altında kalmak var
Yazılanlar doğru olsa da, maalesef kaza anında yada hemen öncesinde adrenalin denen şey sizin aklınızı devre dışı bırakıyor.
Amacım paylaşan arkadaşın emeğini hiç etmek değil asla, aksine kendisine teşekkür ederim ellerine sağlık. Belki bir kaç kişi burada okudukları sayesinde yaralanmalardan korunabilir.
Ancak, kazaya yaklaştığınızda beyniniz kontrolleri sizin elinizden alır ve tamamen şarteli kapatır. Bu nedenledirki bir çok kazazede kaza anını ve bir kaç saniye öncesini bile hatırlamaz. Çünkü beyin, o anı en az acı ve zararla atlatabilmeniz için ve bir yaralanmaya karşı kan kaybını en aza indirebilmek için bütün kanı uzuvlardan alır ve daha fazla ihtiyacı olan iç organlara pompalar, göğüs kafesinin içindeki organlarda tutar. Bu sayede dışta olan el kol bacak v.s. organlardaki hasarlarda daha az kan kaybı yaşanır.
Ayrıca kanın iç organlara pompalanması nedeni ile kontrol için kullandığımız el ve ayaklarımızdaki hakimiyet azalır ve hatta yok olarak uyuşukluk başlar. Hatırlayın araba kullanırken ani bir fren yapmak zorunda kaldığımız da bir çoğumuzun ayakları titrer bir süre. Bunun sebebi bizim kontrolümüzde olmayışıdır.
Yarışları izlerken düşen yarışçıları görmüşsünüzdür. Kolu bacağı ayrı ayrı açılır ve kontrol edemezler, en tecrübeli onlar olmasına rağmen yapamadıklarına göre.....
Gelelim bununla ilgili ne yapabileceğimize?
"EĞİTİM"
Elinizden geldiğince her fırsatta hatta günlük sürüşler sırasında müsait olduğunuzda sürekli felaket senaryolarına çalışın. Panik fren, engelden kaçma, viraj ve dönüş teknikleri gibi. Başımıza kaza getirebilecek her noktayı o geldiğinde hazırlıklı olmak yerine o an gelmeden görebilmek için çalışın.
Takip mesafesine mutlaka dikkat edin, araçların tekerler izinden gitmeyin, bir aracı uzun süre takip etmeyin. Trafikte seyir halinde önünüzdeki değil onun önündeki aracın ve hata 3 ncü aracı takip edin.
Bir aracın arkasında gidiyorsanız aynadan sizi gördüğüne emin olun görmüyorsa görebileceği bir noktaya gelin.
Kimseyle inatlaşmayın.
Egonuzu evde bırakın.
Evde sizi seven insanların olduğunu unutmayın.
Motorunuza binmeden bir dakikalık bir kontrol yapın her şey olması gerektiği gibimi yolunda mı? Frene ihtiyacınız olduğunda tutmadığını öğrenmez yerine kontrol edip yola çıkmadan önleminizi alın.
Koruma ekipmanlarınız evdeyken bir işe yaramaz, mutlaka üzerinizde olsun.
Yazıyı yayınlayan arkadaşa tekrar teşekkür ederim ellerine sağlık.
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Bugün iki motor trafik li fakat dar bir yolda araçların sağından gidiyoruz önümde bir sym scooter var.
Bir araç önündeki araca fazlaca mesafe bırakarak durmuş , bunu görünce işkillendim. Herkes tampon tampona dururken o neden 2 mt mesafe bırakmış hayır değil bu dememe kalmadı yolcu biranda kapıyı açtı önümdeki sym neredeyse kapıya çarpıyordu. Afalladı bir an bağırıp çağırmaya başladı. Banada dönüp onay bekler şekilde birşeyler söyledi , hiç ses etmedim , halbuki birkaç metre öncesinde birşey olacağını anlayıp zaten iyice yavaşlamıştım.
vs vs .
Yani öngörülü davranmak lazım. Heleki istanbulda herşeyden nem kapmak lazım.
Her motora bindiğimde bir yere ulaşmak için değilde kaza yapmaya gidiyormuş gibi hazırlanıyorum.
Güvenlik adına neyim varsa mutlaka takıyorum. 50 cc scooter dada böyle oldu 1000 cc motordada . Hep aynı şekilde kendimi korumaya çalıştım.
Sizde deneyin.
KAza yapmaya gittiğinizi düşünün ozaman ne dizlik sizi sıkar ne eldiven takmaya üşenirsiniz nede almayı düşündüğünüz bot pahalı gelir.
Kaldırımdan inerken olduğu yere devrilip körücük kemiğini kıran platin takılan adam tanıdım.
Herkes düşme ile kazayı karıştırıyor.
Düşerken genelde ne olduğunu bile anlayamıyorsunuz. Motor kayıyor ve pat yerdesiniz. Eğer uzun bir sürüklenme olursa biran kendinize gelip düşünmeye zamanınız oluyor.
Fakat kaza anında birşeye çarpacağınız zaman çarpacağınız şeyi görüyorsunuz. Oanda panik adrenalin ve tüm sinirlerden gelen ne yapmamlazım sinyalleri ile baş edemeyen beyin yukarıda arkadaşında dediği gibi bir anda kendini kapatıyor. Bir süre tepkisiz kalıyor. Hani yolun ortasında üzerine araç geldiğini görüp bir an donup kalan insanlar yada önüne birşey çıkınca tepkisiz kalan sürücüler gibi.
Kaza yaparken dua işi ap ayrı bir olay.
Bu memlekette her yıl binlerce insan , hıaaamına...... yada anasını si... derken ölüyor . O anda genelde aklımıza gelen ilk şey bu oluyor toplum olaraktan . Ve o iki kelimeyi tamamlayacak bile zamanı olmadan ölüyor insanlar.
motora binerken dua etmek daha mantıklı ve pratik olabilir.
Kaza yapmamaya çalışın....
Anlatılanlara özet olacak bir örnektir işte bu. Çok güzel bir paylaşım olmuş.
Hep bir şeyler olacak gibi beklemede olun. Yapmaz yaaa! Yok artık o kadarda değil! E ışık bana yanıyor...., Bu şerit benim...!... vs. vs. gibi saçma sapan savunmalar yapmayın kendinize.
Hep umulmayanı bekleyin, olmaz demeyin...
"KAZASIZ SÜRÜŞLER"
Konuya birşey eklemek istiyorum. Bir çok arkadaşım kaza anında beynin kendini kapattığını söylemiş. Ama aslında şok diye tabir edilen bu durum kaza sonrasında gerçekleşmekte yani devrelerin yanmaması için bir deşarj durumu. Kaza halinde ise beyin genelde motor fonksiyonlara son veriyor ama öğrenilmiş ve bilinç altında olan davranışı refleks olarak gerçekleştirebiliyor.fazlası ile tecrübe edilen durumlarda ise motor davranışlar dahi sonlanmıyor. Şöyle düşünün, yeterince tecrübesi olan bir otomobil sürücüsü yoluna çıkmış ve çarpması olası bir nesne çıktığında "genelde" debriyaj fren kombinasyonunu kullanarak direksiyon kırar, şayet yeterince tecrübe ettiyse vites düşürerek spinle kendini içinde bulunduğu durumdan çıkartır. Tabi bu noktada binlerce kombinasyon oluşabilir ve müspet yada meenfi bir sonuç ortaya çıkabilir.
Kısaca söylemek istediğim şey, konuyu açan arkadaşın söylediği yöntemlerin doğru yada yanlış olduğunu bilemem ama bildiğim şey, öğrenilmiş bir davranış yada bilgi ihtiyaç halinde ister motor ister refleksif bir şekilde olsun beyin tarafından gerekli sinirlere iletilir. Yani işin dua yada yapacak bir şey yoktan kısmı yerine doğru bilgiyi beyine kazımakta her zaman yarar vardır.
4 saat önce babayı dönerken aniden karşıma (zihinsel engelli biriymiş yere düştükten sonra yanıma gelen biri söyledi) çıkıp ani ön fireni sıkınca pat yerdeyim motor önde ben arkada yarım metre kaydık . Ben bu hatayı nasıl yaptım ani bir refleks OLUNCA OLUYOR. o anda bir iki sn sonra ancak arkadan gelen araba var mı diye bakabildim. Sonuç kavşakta baba ana ve tali yol giriş ve çıkışlarda daha dikkatli olmak ve Koruma kask ve kıyafet bizi koruyor. motordan kendini atma teknikleri vs. o anda aklına gelmiyor TECRÜBEYLE sabit. Motora binerken dua da önemli ve motora biniyorum dikkat olmam lazım diyebilmek ve kendimizi geliştirmek, güvenli sürüş tekniklerin faydası oluyor çok faydasınıda gördüm. Sen ne kadar dikkatli olursan ol malın biri çıkar karşına kaza olur.
tamamen tıraş bir konu..o an gelince bu düşme tekniklerini görürüm..ekiplanınız tam olsun sadece önemli konu kollarımızı ve ayaklarımızı içimize çekerek düşmemizdir.ve yolun kenarına geçmemiz.
Paylaşım için teşekkürler
Allah cümlemizi düşmekten korusun
https://www.youtube.com/channel/UCsQMNz8EBD5jqoRCOlr-72Q
saçma bence sonuçta dusuyorsun ne teknıgı bıldıgın butun duaları okursan ne ala o anda....Dusmemek ıcın yavas olucaksın her surucen daha fazla dikkali olucak ve kurallara uyucaksın bence bu.
merhaba aranıza yenı katıldım 150 lık pırpır ıle :D genel anlamda motorsıklet kullanımı hakkında bılgım yok ama konu gercekten hosuma gıttı.paylasım ıcın tesekkurler.kazasız ve cezasız surusler...
Altınelbiseli adamında dediği gibi : "Motosikletten düşme tekniğini anlatanlara inanmayın, kuyruklu yalan! Onlar virajda kayar düşerler, sonra insanlara -karşıdan kamyon geliyordu, gördüm tabi ben bu kamyonu, baktım kaçamayacağım, yatırdım motoru. Tabi düşme tekniğini bildiğim için kurtuldum." Aga adam hayatı boyunca motosiklet eğitimi almış. CSS de çevirmen. Dünyanın en başarılı motosiklet yarıcılarıyla biraraya geliyor ve röportajlay yapıyor. AEA'nın bize önerdiği şey şudur:
"Motosikleti kaza anında bırakmak, üzerinden atlamak gibi bir saçmalık yapmayın. Daima kaçacak yer arayın. Asla çarpabileceğiniz objelere bakmayın kaçış alanlarını arayın."
bi belgeselde görmüştüm kaza anında aynı duruma maruz kalan iki kişi arasında düşme anında bayılan hayatta kalıyor kendini kasan kurtulamıyor
Eğer ben bu yazıyı kaza yapmadan önce okusaydim kaza yaptığımda ve 50 metre sürüklendikten sonra da hemen ayağa kalkmazdim ))
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)