Neden viraja girerken başımızla viraj içine doğru bakarızda, kafamız vücudumuzla aynı düzlemde durmaz? (
Küçük Emrah durumları )
Hepimizin otomatik olarak bu soruya vereceği cevap “Nereye bakarsan oraya gidersin” olacaktır. Tamam cevap budur da, bu iş nasıl oluyorda oluyordur şimdi size bunu anlatmaya çalışayım.
Hareketlerimiz, “Motor Sistemler” tarafından kontrol edilmektedir. Bakış’da bu sistemler içinde yer alan bir motor sistemdir veya diğer bir deyişle motor sistemin bir parçasıdır. Aynı zamanda Bakış, vücudumuzun uzaydaki konumu -Kas-İskelet sisteminin işi- (postür) ve İç kulakta yer alan Denge Organı (Vestibüler Sistem) ile beraber kombine çalışan bir sistemdir.
Bakış sisteminin özelliği gereği obje duruyorsa gözler de hareketsiz tutulur; obje veya baş hareket ediyorsa görüntüyü sabitleştirir.
Baş hareketi sırasında görüntüyü tespit etmek için baş hareketine ilişkin bilgi gereklidir. İşte bu bilgiyi görme sisteminden alabiliyoruz ama gözlerde başla beraber hareket ettiği için ve bu yolun algılama süresi
yavaş olduğundan, bunun yerine hareketi doğrudan tespit eden iç kulaktan gelen bilgi kullanılır.
Baş hareketleri ve yerçekimi referans alındığında, başın pozisyonu vestibüler sistem tarafından değerlendirilir. Vestibülo-oküler refleks bu bilgiyi kullanarak, doğrudan gözlerden gelen görsel enformasyondan bağımsız olarak, hareketi kontrol eder. Yani postürümüzü ayarlar. İşte bunun sonucunda viraja girerken başımızın ekseni vücudumuzun ekseninden farklı bir açıyla [yerküre eksenine paralel(-e yakın) veya yerküreye dik (-e yakın) başka bir ekseni takip eder. Burada biraz daha
açıklama yapmak gerekecek galiba.
Uçaklar ve denizaltılar üç boyutta mekan durumunu ve hızlanmayı ve dönüşü bildirecek sofistike kılavuzlara sahiptirler. Halbuki bu kılavuz sistemlere benzer sistemler biz omurgalılarda
500 milyon yıldır vardır.İşte bu sistem vücudumuzun dengesininden sorumlu olan Vestibüler sistemdir.
Vestibüler sistem,
Hangi yön yukarı? ve
Nereye gidiyorum ? sorularına yanıt vermek için şekillendirilmiştir.
İç kulağın vestibüler kısmının sezici organları:
· Yarım daire kanalları: Her biri birbirine dik düzlemde bulunan yarım daire şeklindeki 3 kanaldan oluşur. Bir tanesi yatay düzlemle 30 derece açı yapar. Her kanal kendi düzlemindeki dönme gibi açısal eylemleri sezer ve yanıt verir.
·Utrikül: Algılayıcı yapısı yatay düzlemdedir, dik alçalma ve doğrusal ivmeye yanıt verir.
·Sakkül:Algılayıcı yapısı utriküldekine diktir, doğrusal ivmeye yanıt verir.
Yani denge sağlama işini, başın doğrusal ve açısal hareketleri ve bu hareketelerdeki hızlanmasının veya yavaşlamasının, iç kulakta bulunan 5 duysal organ topluluğu tarafından ölçülmesiyle gerçekleştirir.
Bunun yanı sıra aynı zamanda göz kaslarını kontrol ederek bu yolla görsel oryentasyonu sağlamak ve aldığı tüm bu veriler neticesinde vücudumuzun pozisyonunu (postür) ayarlamak üzere gerekli komutları Kas-İskelet sistemine iletmek suretiyle “dengemizi” sağlamaktadır.
Yani uzun lafın kısası, başımızın yatay düzlemle yaptığı
açı 30 dereceyi geçtiği anda vücudumuz bunu “
ulan gene düşüyoruz” diye algılayıp, “hop hop hooppp değiş ton ton” muamelesi yapmaya başlar.
İşte bu muameleye maruz kalmamak için başımızla viraj içine bakacak şekilde (çenemiz viraj çıkış noktasını gösterecek şekilde) tutarak virajlara güvenle, keyif içinde yatarız.
Saygılar,
Dr.Ali Tüter
Referanslar:
1)Goldberg, Michael E. : The Control of Gaze; Chapter 39
2)Çelikyurt, Cengiz : Denge, Dengesizlik,Başdönmesi
3)Tüter, Ali: KBB ders notları; Fizyoloji ders Notları; Nöroloji ders Notları
4)İnternet