Super Sport motora alışma sürecinde problemler
-
Merhaba arkadaşlar,
Ben motosiklet sürmeye yeni başladım, henüz eğitim sürecim devam ediyor. 1,5 ay cbf150 kullanarak motosiklete alışmaya çalıştım. Kendi motorumu alma zamanı gelince de çeşitli araştırmalar sonucunda, kendi beğenimi de karşılamak suretiyle cbr250 aldım. Yeni motorumla çalışmalara henüz başladım.
Cbf150'yi kullanırken kendime güvenmeye başlamıştım. Ancak cbr250'ye ilk bindiğimde neye uğradığımı şaşırdım. Sanki bütün motor eğitimine yeniden başlamam gerekiyormuş gibi hissettim. Bildiğiniz gibi bu motorda oturuş pozisyonu her ne kadar tam racing motorlar kadar olmasa da cbf150'ye göre bir hayli farklı. Bununla ilgili bazı sıkıntılar yaşıyorum.
En büyük sıkıntım ayaklarımı ayak pedlerine yerleştirme sorunu. Cbf150'yi kullanırken topuklarım ayak pedlerinde parmak uçlarım da vites ve frende olurdu. Ancak aynı şekilde cbr250'yi kullanmaya kalktığımda ayak bileklerim çok ağrıyor. Boyum uzun filan da değil (1.70). Ayak parmaklarımı pedlere yerleştirirsem (zannediyorum tam racing pozisyonu yanılıyorsam düzeltin lütfen) o zaman da motorun hakimiyetini yitirmekten ürküyorum. Haliyle şu anki tecrübemle cbr 250 ile uçuyormuşum gibi hissediyorum.
Bir diğer konu da gövde yükünün kollara binmesi. Kollarım bu yükle meşgulken gaz ayarını yapmak, debriyaj ve ön freni kontrol etmek, sinyal düğmesine ulaşmak bir anda zorlaştı.
Özetle sormak istediğim şu ki, yaşadığım bu problemler normal mi? Kendime güvenim biraz sarsıldı ve buna sıkılıyorum. Bu problemler geçiş aşamasında herkesin yaşadığı ve zamanla alışılan durumlar mıdır bunu öğrenmek istiyorum.
Yadımlarınız için şimdiden teşekkür ederim. Herkese güvenli sürüşler diliyorum.
Reklamlar
-
ben cruiser kullanıcısıyım. Ss olarak yalnızca bir kere zzr1100 kullanmıştım. Bende aynı şeyleri hissetmiştim. Hatta bazen giderken ayaklarıma bakma ihtiyacı bile duydum =) bence hareketsiz motorun üstüne otur ve iyice alışmaya çalış pozisyona. Vitesi değiştir, frene bas, çocuk gibi oyna yani =) ama tecrübeli abiler daha iyi bi yöntem söylerler mutlaka.
-
her yeni motorda bunu yaşarsın merak etme, lastikleride çok kötü o motosikletin değiştirebiliyosan daha rahatlatır seni.
Bilgi Üniversitesi Motosiklet Kulübü Kurucu üyesi.
Lütfen cevap yazdığınız yorumumu beğenin. Yazdıktan sonra bakmayı unutabiliyorum.
-
Öncelikle hoş geldin. Ayak peglerine topuklarını koyman yanlış. Ayak parmakları asla vites ve frenin üzerinde durmaz. Farkında olmadan arka frene basarsın. Ayaklıklara basması gereken kısım ayak baş parmağının ayağınla birleştiği yer; yuvarlak kısım. Doğrusu budur. Vitesi ve arka freni kullanman gerektiğinde ayaklarını öne alacaksın. Bunun için antrenman yapmalısın tabii ki.
Kollara gelirsek. Sen de söylemişsin, spor tarzı sürüş/oturuş pozisyonu farklı. Selede olabildiğince geriye otur. Ayakların peglere üstteki paragrafta belirttiğim gibi bassın. Gidonu kollarını kırarak tut - dirsekle bilek arası yere paralel olsun derler aslında, ancak CBR 250'de o kadar eğilmene gerek yok- dizlerinle de depoyu sıkıca tut. Diz - bel - bacak üçlüsü sabitlesin seni motora, kolların gidonu kontrol etmek için serbest kalmalı. Tabii bunun olması için biraz öne eğilmen gerekiyor.
Yani evet biraz alışma süreci geçireceksin. Kendini %100 rahat hissedene kadar trafiğin yoğun olduğu zamanlarda yola çıkma. Boş bir alanda yukarda tarif edilen sürüş pozisyonunda sana eğitimlerde gösterilen alıştırmaları(eğitim aldıydsan - almadıysan mutlaka eğitime git) yap. Bir süre sonra ilerleme kaydettiğini göreceksin.
Spor sürüş pozisyonunda belin, sırtın, dizlerin ve ayak bileklerinden muzdarip olabilirsin. Eğer el bileklerinde ağrı hissediyorsan gidona çok abanıyorsun / ellerin serbest değil demektir. Bu gibi motorlar herkese uygun değil. Ancak alışamayacağın anlamına gelmez.
"Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana
-
Arkadaşlar verdiğiniz cevaplar için teşekkür ederim. Özellikle Shrieker, detaylı cevabın için ayrıca teşekkür ederim. Yazdıkların çok eğitici ve beni rahatlattı. Dediklerini uygulayacağım.
Hepinize güvenli sürüşler dilerim.
-
Shrieker çok iyi anlatmış
Senin yaşadığın sorun ağırlığı kollarına vermen, motoru dizlerinle tutarsan hem ağrı sorunların düzelir hemde motoru daha iyi kontrol edebilir ve yön verebilirsin. Yani pozisyonu aldığında ellerini gidondan çeksen bile o pozisyonda durabilmelisin bunuda dizlerinle sağlarsın.
Olduğunuz yerde durarak, olmak istediğiniz yere varamazsınız!
-
Shrieker adlı üyeden alıntı
Öncelikle hoş geldin. Ayak peglerine topuklarını koyman yanlış. Ayak parmakları asla vites ve frenin üzerinde durmaz. Farkında olmadan arka frene basarsın. Ayaklıklara basması gereken kısım ayak baş parmağının ayağınla birleştiği yer; yuvarlak kısım. Doğrusu budur. Vitesi ve arka freni kullanman gerektiğinde ayaklarını öne alacaksın. Bunun için antrenman yapmalısın tabii ki.
Kollara gelirsek. Sen de söylemişsin, spor tarzı sürüş/oturuş pozisyonu farklı. Selede olabildiğince geriye otur. Ayakların peglere üstteki paragrafta belirttiğim gibi bassın. Gidonu kollarını kırarak tut - dirsekle bilek arası yere paralel olsun derler aslında, ancak CBR 250'de o kadar eğilmene gerek yok- dizlerinle de depoyu sıkıca tut. Diz - bel - bacak üçlüsü sabitlesin seni motora, kolların gidonu kontrol etmek için serbest kalmalı. Tabii bunun olması için biraz öne eğilmen gerekiyor.
Yani evet biraz alışma süreci geçireceksin. Kendini %100 rahat hissedene kadar trafiğin yoğun olduğu zamanlarda yola çıkma. Boş bir alanda yukarda tarif edilen sürüş pozisyonunda sana eğitimlerde gösterilen alıştırmaları(eğitim aldıydsan - almadıysan mutlaka eğitime git) yap. Bir süre sonra ilerleme kaydettiğini göreceksin.
Spor sürüş pozisyonunda belin, sırtın, dizlerin ve ayak bileklerinden muzdarip olabilirsin. Eğer el bileklerinde ağrı hissediyorsan gidona çok abanıyorsun / ellerin serbest değil demektir. Bu gibi motorlar herkese uygun değil. Ancak alışamayacağın anlamına gelmez.
Ayak ortasıyla değil parmak ucuyla basılır.
Nereye bakarsan, oraya gidersin.
-
-
viper17 adlı üyeden alıntı
Ayak ortasıyla değil parmak ucuyla basılır.
Ayaklıklara parmak ucuyla basılmaz. Çukur, tümsek gibi engellerle karşılaşıldığında eğer son anda farkedilmişlerse veya etraflarından dolaşmak mümkün değilse -bir diğer deyişle sağa/sola kaçma imkanı yoksa- ağırlık ayaklara verilir (hatta seleden abartıya kaçmadan bir miktar yükselinmesi tavsiye edilir). Parmak uçlarınız ayaklığa basarken bunu yapmaya kalkarsanız ayağınız pegden kayar ve acı son. Ayrıca parmak ucuyla basmak diz, bel ve özellikle ayak bilekleri için gereksiz yük demek, + fren/vitese ulaşmayı daha zor yapar. Yerli/yabancı hiçbir kaynakta ayaklıklara parmak ucuyla basılmasıyla ilgili tavsiye görmedim.
Genel uzlaşı ayaklıklara basması gereken kısmın ayak baş parmağının ayakla birleştiği ufak yuvarlak kısım olduğu şeklinde. Uzun süre bu pozisyonda sürüş yorucu olabilir, o zaman da ayağı biraz daha öne alarak bir süre dinlendirmek akla yatkın. Ama topuk veya parmak ucuyla ayaklığa basmak yanlış ve tehlikelidir.
Ha eğer vitese/ frene parmak ucuyla basılır diyorsan onda haklısın.
"Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana
-
Shrieker adlı üyeden alıntı
Ayaklıklara parmak ucuyla basılmaz. Çukur, tümsek gibi engellerle karşılaşıldığında eğer son anda farkedilmişlerse veya etraflarından dolaşmak mümkün değilse -bir diğer deyişle sağa/sola kaçma imkanı yoksa- ağırlık ayaklara verilir (hatta seleden abartıya kaçmadan bir miktar yükselinmesi tavsiye edilir). Parmak uçlarınız ayaklığa basarken bunu yapmaya kalkarsanız ayağınız pegden kayar ve acı son. Ayrıca parmak ucuyla basmak diz, bel ve özellikle ayak bilekleri için gereksiz yük demek, + fren/vitese ulaşmayı daha zor yapar. Yerli/yabancı hiçbir kaynakta ayaklıklara parmak ucuyla basılmasıyla ilgili tavsiye görmedim.
Genel uzlaşı ayaklıklara basması gereken kısmın ayak baş parmağının ayakla birleştiği ufak yuvarlak kısım olduğu şeklinde. Uzun süre bu pozisyonda sürüş yorucu olabilir, o zaman da ayağı biraz daha öne alarak bir süre dinlendirmek akla yatkın. Ama topuk veya parmak ucuyla ayaklığa basmak yanlış ve tehlikelidir.
Ha eğer vitese/ frene parmak ucuyla basılır diyorsan onda haklısın.
dogru anlatmış =) hatta baya iyi anlatmış
-
Shrieker adlı üyeden alıntı
Ha eğer vitese/ frene parmak ucuyla basılır diyorsan onda haklısın.
Zamanında böyle yazmışız ancak o da tam öyle değil. Sürerken farkettim ki tam parmak ucuyla basılmıyor. Daha çok parmak ortası gibi bir yer frene basan kısım. Vites için de aynısı geçerli.
"Geçmişini hatırlamayanlar onu tekrardan yaşamaya mahkumdurlar". -Santayana
-
Her ne kadar konu tarihi eski olsa da maksat paylaşım olsun diyerek ben de bir şeyler söylemek isterim.
İşin özeti ayaklıklara ayak pençesi dediğimiz kısımla basılacak, tarifler doğru.
Diğer hususa gelince, süpersport yani racing dediğimiz motorlarda ise sürüş pozisyonu evet bir enduro yada asfalt motoru kadar rahat değildir belki, özellikle şehir içlerinde düşük hızlı manevralarda insanı zorlar ancak açık yol durumunda hiç de abartıldığı kadar bir rahatsızlığı olmadığı gibi yatarak yol aldığınız için rüzgar vs. dirençlere karşı da en uygun pozisyonda gitmiş olursunuz. ayrıca hem süratli hem keyifli yolculuklar için de (asfalt ve kaliteli bir yol ile tek kişi yolculuğu kastediyorum) bir zaman sonra vazgeçilmeziniz olur.
Motor zaten doğası gereği sürücünün müdahil olduğu bir araçtır, yani her halükarda motoru bedenen güç (az yada çok) harcayarak yönlendirmek zorundasınız. Uzun yolculuklarda zaten birkaç saatte bir benzin için durmak zorundasınız ve bu duruşlarda dinlenmek için aynı zamanda güzel fırsatlara dönüşür, kaybettiğiniz su başta olmak üzere kendinizi yenileyecek bir şeyler atıştırıp içtikten (meşrubat vb.) sonra sonra yeniden yola koyulmanın keyfi hiç bir yerde yoktur. Bunları sınırlı da olsa kendi tecrübelerim ve aldığım eğitimlerin bir harmanı sonucu sizlerle paylaşmak istedim.
Herkese iyi forumlar.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
Bu Konudaki Etiketler