Orta Asya’nın ve Avrupa’nın motosiklete bakış açısı / Suiza Karol
Reklamlar
-
28 Ağustos 2013, 12:24
#1
Türkiye’nin, motosiklet kullanımında son sıralarda olduğu söylenir genellikle. Oysa geniş bir coğrafyaya yayılan Orta Asya ülkelerinde, Asya’nın aksine hemen hiç kullanılmaz motosiklet. Bizim Konya şehrimiz gibi dümdüz bir ovada kurulu olan ve çok geniş caddelere sahip olan Taşkent’te herhangi bir motosiklet görme şansınız İstanbul’da fayton görme şansınıza eşittir. Yüzölçümü olarak Türkiye’den çok daha büyük alana sahip Kazakistan’da halkın alım gücü çok yüksek olmasına ve her türlü lüks otomobil satılmasına rağmen ne doğru dürüst bir motosiklet mağazası ne de motosiklet sürücüsü görebilirsiniz. (belki, binde bir) Çin’in sınır komşusu olduğunu ve bu ülkeden kolaylıkla her türlü motosiklet getirme imkanı olduğunu da dikkate alırsanız bu durumun sosyo kültürel sebeplerden kaynaklandığını düşünebilirsiniz. Kırgızistan’da da durum farklı değildir. Orta Asya halklarının hemen hepsi ataerkil bir aile yapısına sahiptirler. Anne baba, çocuklarını riske atmamak adına motosiklet merakını engellemekte, çocuklar da birbirlerinde göremedikleri bu eğlence ve ulaşım aracına merak, sevgi duyamadan, ilgilerini otomobile yönlendirme durumunda kalmaktadırlar. Söz konusu ülkelerde motosikletin hemen hiç kullanılmama sebebi, benim şahsi kanaatime göre bu nedenden dolayıdır.
Oysa Avrupa’da her türlü motosiklet günlük hayatın bir parçası. 60 yaşın üzerinde takım elbiseli beyefendileri, etek ceketleriyle iş kadınlarını scooterların üstünde her zaman görebilirsiniz. Hatta oralarda, bizde pek önemsenmeyen Yamaha 125 ya da benzerleri gibi küçük hacimli commuter sınıfındaki motosikletler de saygı, sevgi görür, eski modellerinin bile hareketli bir piyasası vardır. Motosikletle onbinlerce kilometre yapılır, arızaları tamir edilir, yine kullanılır. Herkesin bir tarzı vardır, küçük motosikletten hoşlanan küçük motosiklet kullanır, büyük motordan hoşlanan büyük. İnsanlar kendilerini bilirler, kendileri için motosiklet kullanırlar. Oralarda kompleksler aşılmıştır. Metro istasyonlarının etrafı motosikletlerle doludur, oralarda çocuklar önce motosiklet kullanmayı öğrenirler, sonra araba. Dolayısıyla araç sürücüleri de saygılıdırlar motosiklet sürücüsüne, motosiklet kullanmanın risklerini bilirler, yol verirler, öncelik tanırlar. Gençler, Hollanda’da, Almanya’da, İtalya’da, İspanya’da, Fransa’da kaliteli pistlerde mütevazi bütçelerle tecrübelerini arttırma imkanı bulurlar.
Bizim ülkemizde motosiklet satışları artıyor, genç nüfusumuz motosiklete artık eskisinden çok daha fazla ilgi gösteriyor, bunlar güzel şeyler, en azından Avrupa Birliğine girmek adına trafik kanunlarının iyileştirilmesi yönünde önemli adımlar da atılıyor. Ancak motosiklet ehliyeti edinme konusu maalesef henüz ciddiyetsizliğini koruyor. Kaliteli motosiklet eğitimi veren ve sayıları son derece az olan kursları bitirenler gerçekten iyi öğreniyorlar diyebiliriz. Ancak motosiklet ehliyeti sahipleri arasında kurs bitirenlerin sayısı kimbilir ne kadar azdır. Sonuç olarak motosiklet ehliyeti alabilmenin bir prestij unsuru olacağı günleri umutla bekliyoruz. Herşeyin ucuzladığı günümüzde bazı şeylere ulaşmak da biraz zor olsun lütfen. Özellikle insan hayatının söz konusu olduğu konularda.
Yeni yazılarda görüşmek dileğiyle…
Suiza Karol
Reklamlar
-
28 Ağustos 2013, 15:08
#2
Bunun bir sebebinin geniş yollar, ucuz benzin olması olabilir mi?
-
29 Ağustos 2013, 13:36
#3
değil bence, merak oluşmamış sadece...
-
29 Ağustos 2013, 14:42
#4
Bir merakın oluşması için bence ihtiyacında doğması önemli. İhtiyaç olarak motor kullanan ülkelerde eninde sonunda bir motor kültürü oluşuyor. Orta Asya gibi kışın çok soğuk geçtiği ve motor kullanma ile araba kullanmanın faydaları eşitlenmeyince merakta, kültürde oluşamıyor, halbuk, güneylerindeki pakistan ve Hindistan da ihtiyaç oalrak görüldüğü için çok fazla kullanılıyor.
Buna ülkemizden de örnek verebiliriz, örneğin Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu.. Halbuki güney illerimize, Büyük kentlerimize bakalım durum tam tersi..
-
29 Ağustos 2013, 15:18
#5
Draggy, sıcak bölgelerde daha çok kullanıldığı doğrudur ama bu Taşkent denilen yer öyle yazı az, kışı çok soğuk bir yer değildir, hatta yazın öyle sıcaklar olur ki, ora halkı ''çille sıcakları'' der.
Kazakistan'ın genel olarak kışın çok soğuk olduğu doğrudur, ama Avrupa'nın soğuk şehirlerinde de motor kullanıldığı düşünülürse kışın soğuk geçmesinin, motor kullanmamanın önemli bir sebebi olmadığı anlaşılır. Yani, kuzeyli'de olsa bir Avrupa halkını getir Kazakistan'a yerleştir, eminim her yer motor dolar.
-
Genci yaşlısı herkes tarafından küçük hacimli motosiklet/scooter kullanılan ülkelerin ortak özelliği 1)uygun iklimi 2)nüfus yoğunluğu 3)döneminde yaşanan ekonomik güçlüklerdir. Üçüncü madde motosiklet kullanımının yaygın olduğu bazı ülkelerde artık pek geçerli olmasa bile, zamanında bu üç koşulun mevcut olduğu yerlerde öncelikle bisikletle ulaşım ve akabinde gerçekleşen motosiklet kullanımı kültürü bozulmadan devam etmeyi başarmış. Bu üç faktörü yaşamış Türkiye'de motosiklet kültürünün niye gelişmediği ise bir muamma. Kanımca o dönemlerde at/eşek yetiştiriciliğinin yaygın olması sebebiyle olabilir. Orta Asya için de benzer bir durum söz konusudur. Aksi taktirde motosiklet olmasa bile, coğrafik koşulların uygunluğu nedeniyle herkesin altında bir bisiklet olmalıydı.
-
artan motosiklet sayısının neden "güzel birşey" olduğunu tam olarak anlayabilmiş değilim
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)