bilginozi adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar tekrardan merhaba.
İsmim Bülent, Bilgin'in abisi olmaktayım. Öncelikle, kazanın yerine ve oluş biçimine dair zaten doğru tespitler burda yapılmış. Olay hız değil, şeritlerin aniden daraldığını önündeki TIR kapattığından görememiş, gördüğünde de zaten geçmiş, yavaşlamaya çalışmış ama bariyere çarpıp TIR'a doğru savrulmuş. Başından kasketi fırlamış, o kasket nasıl çıkmış aklım almıyor. Kasket çıkmamış olsa bir ihtimal yaralı olarak da olsa sağ çıkabilirmiş. Karakolda polis memurlarının Mobese kameralarıdaki gözlemleri neticesinde bana söyledikleri Bilgin'in şeritlerin ilerisinde, kaza yerinde aniden daraldığını bilmemesinden ötürü olması gerekenden daha yüksek bir hızla bariyerlere çarptığı. TIR görüşünü kapattığı için suçlayamıyorlar. Pisi pisine güme gitti yani. TIR şoförünü ifade verirken gördüm, konuşmadım. Suçlu olmadığı için nefret veya herhangi bir duygu beslemiyorum, Allah'ın takdiri böyleymiş. Ifademde "Suçlu bulunması halinde cezalandırılmasınını talep ediyorum" dedim, suçlu olduğunu düşünmüyorum.
Sizlere biraz kardeşim Bilgin'den bahsetmek istiyorum. Onu belki burda motosiklet tutkusuyla tanıdınız, ama o sizleri(Çoğunuzu) o kadar çok severdi ki, sizin onu birazcık da olsa daha iyi tanımanızı isterim.
Bilgin bu forumu ve burdaki sosyal ortamı, sizleri gerçekten çok severdi. Çoğunuzu isim isim bilirdi. Evimizde bir adet PC var, her akşam oturur başlıkları düzenli olarak okurdu. Çok yumuşak huylu, içine kapanık bir insandı. Bundan ötürü mekanik ve elektronik ile aşırı iç içe idi. Çok zeki olmasından ötürü de evde akla mantığa gelmeyecek envayi çeşit icatlar yapardı. Motosikletine taktığı ABS'yi Florida'dan beraber sipariş etmiştik. Vergiden falan kıvırmak için satıcı firma ile diyaloğu bizzat ben yürütmüş, koskoca ABS'yi 4 parçaya böldürüp "yenidir" damgası vurdurup, her bir parçayı 80 USD'nin altında bir fiyata göstertip Bursa'da 4 farklı isimdeki 4 farklı adrese göndertmiştik. O Motosikleti işyerinde 2-3 haftalık bir süreçte, eBay'den satın aldığı Honda servis kitapçığının da yardımıyla visasına kadar söküp ABS'yi takıp sonra o motoru tekrar bir araya getirmişti. Patronu hatta motosikletin tüm parcaları tek tek yerde iken gelmiş "Sen bu motoru toplayıp bir daha çalıştır sana prim vericem" demişti. Gerçekten yaratıcılığı üst seviye olan inanılmaz zeki bir insandı. Uzaktan kumandalı model Helikopter ve Uçaklara da çok meraklıydı ama kontrolünü beceremiyordu. Çok para harcadı ama uçurmaya çalıştığı her şey kırıldı. Kırılan bozulan hiç bir şeyi asla atmadı, evin bir köşesi uzaktan kumanda, kablo ve model helikopter/uçak hurdalığı hala. Dokunmaya kıyamıyoruz şu an.
Bilgin kendi hayatımda tanımış olduğum en imanlı insandı. Özellikle son yıllarda Ramazan ayının yazın en uzun günlerine gelmesine aldırmaksızın hasta olsa bile 30 gün eksiksiz oruç tutardı(Yaptığı kazalardan ikincisi akşam işten gelirken oruç halsizliğinden idi). Allah'a çok inanır, en ufak rahatsızlığında, baş dönmesinde annem veya ablamı arayıp "Bana bi okur musun" diye rica ederdi. Uykusuzluk problemi vardı, akşam uykusu gelsin diye yoğun uyutucu bir hap alır, sabah da kalkınca kendine gelebilmek için bir başka hap ile güne başlardı. Uyumayı çok severdi. "Çok Komik hareketler Bunlar" en sevdiği TV programıydı, ama sürekli yanıbaşımda ben World of Warcraft oynarken yatağıma uzanıp son ses telefonundan izlerdi. Çok az ama çok öz konuşan bir insandı. Alkol, sigara ve küfürü ağzına hiç almadı. Nereye misafirliğe gitsek insanlardan uzak bir köşeye çekilir telefonuyla oynardı. Hep düşünceliydi. İşinde Bursa şehrinin en iyisiydi, alüminyum cephe kaplana sektöründe ismini bilmeyen yoktu. Çok çalışkandı. Apartmanımızın etrafındaki sokak kedilerine her ay 150 TL masraf yapıp yem alır, yaz kış doyurur, aç bırakmazdı. Hem bizim hem yan apartmandaki birkaç kedi düşmanına aldırmadı, o kedicikleri diz boyu kar yağan gecelerde eve bile aldı. İnanmayabilirsiniz ama, dün cenazesini İstanbul'dan Bursa'ya getirdiğimizde Allah'ın takdiri, apartmanda ne kadar kedi varsa cenaze nakil aracının yanına toplandı.
Kardeşimi dün Bursa Göcmen Konutları Camii'nde ikindi namazına takriben Görükle Yeni Mezarlığı'na defnettik. Naaşı İstanbul'dan Bursa'ya zamanında yetişemeyecektik, Allah razı olsun bize çok kahraman bir Cenaze Nakil Aracı şoförü denk geldi. Adam korna, siren ne varsa yaktı; 100'ün altına inmeden ya en sol şeritten ya da emniyet şeridinden kırmızı ışığa aldırmadan kahramanca tam da zamanında yetiştirdi Bilgin'i. Kardeşimin cenazesi, hayatımda şahit olduğum en kalabalık cenazeydi. Yiğidimin çok seveni varmış. Allah seveninden sevmeyeninden, taziyede bulunan bulunmayanından, gelen gelmeyen herkesten, hepinizden razı olsun.
Canının yarısını, pir parçamı kaybetmiş bir abi olarak ilk tavsiyem öncelikle bu başlığı herkese örnek teşkil etmesi için sabitlemeniz. Yeni arkadaşlara da tavsiyem motosiklet alacaksanız 600 CC gibi bir canavara 5 yıllık bir deneyimden önce bulaşmayın. Kardeşim tam ekipman gezerdi, motosikletin kendisi kadar ek masraf yaptı. Bu işi adabıyla yapması gerektiğini düşünüyordu. Yine de bu tam ekipman onu kurtarmaya yetmedi. O yüzden özgüveninize çok fazla bel bağlamayın.
Son olarak, Bilgin'in evde kalan motosiklet donanım/ekipmanlarını bir ara toparladıktan sonra buradaki arkadaşlarımıza bağış olarak ve karşılıksız vermek istiyorum. Çok birşey yok: motosiklet çantaları, bot falan. Atmaktan ziyade, kardeşimin değer verdiği bu eşyaları yine kendisine ve bu hobiye gönül verip aynı sevgiyle ve taşıdıkları manevi değerle kullanacak birilerine vermek hem benim hem canım kardeşimin gönlünü ferah tutacak.
Kardeşimin telefonunu kapatmayacağım. Elinizde varsa her zaman arayıp bana bir merhaba diyebilirsiniz.
Hepimizin başı sağolsun.