Şu anki ekonomik(kur,işletme maliyeti,ikinci el) yapıda alınmaz...
Şu anki ekonomik(kur,işletme maliyeti,ikinci el) yapıda alınmaz...
Arkadaşlar,
alınır mı alınmaz mı kişisel bir konu.
Ben genel maddi durumu göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yaptım.
Yoksa alıp şunu yapan var.
Yani cebinize güveniyorsanız her şey alınır.
Ünlü Türk düşünürü Cem Yılmaz'ın da dediği gibi.
Porche pahalı değil.
Sizin paranız yok!
Benelli burada hiç görmedim ama fransızca bir web sitesi var.
Fakat ne bayi var ne de fiyat.
Benelli bildiğiniz gibi eski bir İtalyan markası.
Fakat artık uzakdoğuda üretiliyor.
Şu an üretilen modeller avrupa standartlarına uygun olmayabilir.
Bir de burada Mash diye bir marka var.
Bunlar oldukça ucuz ve euro4 standartında motosiklet üretiyorlar.
Bir nevi çinli ürünlerin avrupa pazarına girmelerini engelleyici bir durum yaratıyor.
Bu tip üreticiler başka ülkelerde de var.
Örneğin şu güzel bebek 2695€
Daha ucuz modeller de var.
Bu da Çinliler standarda uygun modeller üretse bile sert bir rekabetle karşılaşma ihtimalini doğuruyor.
Özetle,
Benelli bende güvenilir bir marka imajına sahip.
İmkanım ona yetse almaktan çekinmezdim.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Sayın ÇELİKKAYA, konuşmalardan anlayacağınız üzere avrupa/italyan motorlarının kötü olduğu konular farazi konuşmalardan öteye gidemiyor. Yani elle tutulabilir bir şeyler pek yok, farklı açılardan görüşlerle konu dağılıyor. Zaten göreceğiniz üzere bakım maliyetleri ve parça pahalılığından dert yanılsa bile yine daha öncedende belirttiğim gibi elinde olsa yine avrupa/italyan alınacağı fikri devam etmekte.
Ben size elle tutulur bir durumu belirteyim, hem japon hem italyan motorlarımı bu ay içerisinde periyodik/sezonluk bakıma soktum. Japon servis masrafı 800 TL tuttu, İtalyan olan 890 lira tuttu. Aralarında pek yaş/km farkı yok ancak Japon olan fren balataları çoktan tüketmiş bile. İtalyan Brembo dayanmaya hala devam ediyor. Siz yinede bana inanmayın, yetkili servisleri arayıp her ikisi içinde servis fiyatı alın zaten göreceksiniz. Dediğim gibi durum sadece algıdan ibaret, gerisi size kalmış. Temiz bir MV Agusta bulduğunuz taktirde gönül rahatlığıyla alabilirsiniz.
Sizin deneyiminiz pozitif olmus olabilir. Benimki olmadi. Otomatik Civic'ten yuksek fiyatli yepyeni Superduke'un, aldiktan 1 sene 5000km sonra piston ve silindirleri degisti, ve 4 ay serviste kaldi. Bence yeterince elle tutulur bir durum, oyle degil mi?
Tabii ki her Superduke'un motoru ilk senesinde inmiyor. Peki hangi deneyim daha cok yasaniyor?
Bu sorunun en guzel cevabi, dusunulen motosiklet modelinin kendi forumunda bulunur. Tum kronik problemler orada yazilidir.
Sadece bakimla ilgili onemli bir nokta koymak istiyorum:
Evet, her Avrupali motosikletin bakimi, muadili Japon'dan farkli olmayabilir. Ancak sahi tecrubem su yonde:
1. Japonlar motosikleti daha kolay servis edilebilir sekilde dizayn ediyorlar. Mesela: Bazi Ducati'lerde subap bakimi icin radyator ve depo sokulmesi gerekiyor. Ancak eski Hornetimde bir civatayi gevsetip menteseli deponun onunu kaldirdiginiz anda subaplara ulasabiliyorsunuz. Arada ciddi iscilik farki soz konusu, ki zaten iscilik fiyati arttiran faktor.
2. Bakim araliklari ayni olsa dahi, Japonlar bakima o kadar hassas degil. Mesela, Iki nesil onceki Fireblade motorlu Hornet'lerde zaten araliklari cok uzak olan subap bakimlarini yaptirmaniza bile gerek kalmiyor, cunku yaptiranlarin hemen hemen hepsinde toleranslar fabrika verileri icinde cikiyor. Ancak Avrupali bazi modellerin, benimki dahil, daha bakim vakti gelmeden motor sesi degismeye basliyor.
Sayın hasmet, maalesef öyle değil, sizin başınıza gelen istisnai bir durum, tıpkı son konularda başlığını görebileceğiniz sıfır aldığı Yamaha mt-25 motosikletinde fabrika veya montaj hatası yüzünden ciddi gidon problemiyle boğuşan Japon kullanan bir arkadaşımızın başına gelen durum gibi. Bu yaşadığınız durumun Avrupa yada Japon'u yok, talihsizliktir sadece.
Başından beri açıklamaya çalıştığımız durum, Avrupa motosikletlere karşı yersiz bir önyargının olduğu idi. İnsanlar bu motorlara binmek istiyor ve güçleri yetiyor, ancak sırf yanlış algı yüzünden çekiniyorlar. Bunların ciddi çoğunluğu da kulaktan dolma bilgiler, hayali abiler ve bende vardılardan oluşuyor. Hayatında İtalyan sahibi olmamış adam bile servisi çok pahalı diyor, tezatlığı siz düşünün.
Sizin verdiğiniz örneklerin yine konuyla bir alakasını kuramadım maalesef. Elimde iki servis ücretininde faturası var, baktığımda aynı rakamı görüyorum. Kimse bir fazla radyatör ya da depo söktüm diye ekstra 50 TL masraf yazmaz! Nerede bu ciddi işçilik ücreti lütfen bizi aydınlatın?
Yine bakım aralıkları konusunda da yanlış yönlendiriyorsunuz! Japonların öyle bir toleransı olduğunu kim çıkarttı. Yine elimdekilerle örnek veriyorum, Japon motorumun subap ayarı manual'de 26.000km olarak gösteriliyor ki bu büyük bakımı. Yine İtalyan motorumda da bu rakam 25.000km ki bu da onun büyük bakımı. Gördüğünüz üzere ikiside aynı zamanda subap ayarı istiyor. Ben hayatımda her ikisi içinde subap ayarının zamanı gelse bile şimdi yapmana gerek yok, tolere eder kafana takma diyen ne bir usta ne de bir servise rastladım. Ayrıca KTM Super Duke ile Honda Hornet'i karşılaştırmanız çok manidar. Tıpkı önceki mesajınızda Honda Goldwing ile Harley-Davidson Sportser karşılaştırmanız gibi. 1300cc hacimli sarf performans bir canavar ile amacı commuting ve ekonomi olan Hornet'in bırakın bakım maliyetlerini hiçbir kulvarda aynı kefeye koyamazsınız.
Şöyle birşey de var. 'Sorunsuzluk Endeksi' denilebilir sanırım.
11000 kullanıcı - 4 yıl sahiplik.
Ciddi problemler tabii ki istisna. Ancak kullanicilarin kaci bu istisnayi yasiyor? Baska ne tur istisnalar mevcut?
Parasini akillica kullanacak insanin yapmasi gereken, bastan beri verdigim tavsiye, almayi dusundugunuz motosikletin modelinin uluslararasi forumunu incelemeniz. Ben bunu CB900F Hornet, CB1000R, Superduke, Multistrada ve Zero SR icin yaptim. Durum cok net.
Bunun icin de Avrupa motosikletlere karşı önyargının yersiz oldugunu dusunmuyorum. Zaten ikinci el fiyatlari da durumu destekliyor.
Subap bakimina gelince, kullandiginiz modelin subaplarina ulasim zor degilse fiyatlar bir Japon'a yakin olabilir. Ancak her Avrupa model icin oyle degil. Cunku duz 4 silindir motora tek kafa acmak yerine V motora 2 kafa acmasi gerekecek, silindirler 90 derece aciliysa biri deponun arkasinda digeri radyatorun onunde oldugu icin kafalara ulasmak icin hem depo hem de radyatoru sokmek gerekecek, desmoysa subap basina 2 kat daha fazla şim kontrolu gerekecek, vs. Birinde sadece subap ayari 1.5 saat surerken digerinde 4 saat surecek, bu da Amerika icin $300 iscilik farki demektir.
Subap ayari kullandiginiz Japon motoru icin 26.000km'dir, İtalyan motor yeniyse o da yakindir, dogru. Simdi gidip forumlari okuyun. 12 sene once aldigim CB900F Hornet'e 16000mil'de kafayi acip ayar yapan hic cikmadi forumda. 32000 mil'de cok nadir. 48000 mil'e bir kisi ulasti, o da ayar yapmaya gerek kalmadan kapatti. 1. el tecrubeden konusuyorum. Durum boyle olunca ayar yaptirmadim. Cunku sifir modeli ile benimkinin motor sesi arasinda fark hic yoktu. Simdi de Ducati'nin bakim araliklarini uzattigi ilk modelin forumuna bakin. Daha subap bakimi gelmeden bir cok kullanicinin motor sesinin degistiginden, performansin dustugunden sikayetci oldugunu goreceksiniz. En yeni modeller nasildir bilmiyorum. Cunku 3-4 sene once bakmistim.
Bu arada CB900F Hornet zannettiginiz gibi "commuting ve ekonomi" amacli degildir 200 kilo'dan hafif, 110 beygir, 0-100 hizlanmasi 3 saniye motosiklettir. Ayni sekilde Superduke "sarf performans canavari" da degildir. Gunluk kullanim icin uygun, suspansiyonu fazlasiyla yumusak ve rahat bir motosiklettir.
Son olarak, insanlari yanlış yönlendirdigimi iddia ediyorsunuz. Niye boyle bir sey yapayim? Ne gibi bir kazancim olabilir? Bilakis tam tersi. Su anki motosikletim Avrupa mali ve problemlerine ragmen severek kullaniyorum. Ancak almayi dusunen insanlara fikrimi durustce soylemeyi bir borc biliyorum. Halbuki zaten piyasasi dar olan sahip oldugum bir motosiklete ilgi olusturmak icin forumda pozitif seyler de yazabilirim. Ya da forumda kullanan az oldugu icin "muhtesem, dehset" yazip kendime pay cikarmaya calisabilirim. Ne gerek var? Pozitifini de yazarim, negatifini de. Bakin Levent yeni GS aldi, forumda milletin yere goge koyamadigi bir motosiklet. Cok net yazmis pozitiflerini de, negatiflerini de. Guvenilir olup oyle yapmak lazim.
Pushrod'lu, hava soğutmalı, v twin bir cruiser motoru ve performans kelimeleri yan yana gelince bir garip oldum
Öncelikle biz burada, Türkiye'de saat başına işçilik ödemiyoruz, dolayısıyla sizin uzun uzun tekrardan yazdığınız şeylerin burada bir anlamı yok, tekrarlıyorum hem japon hemde italyana aynı servis ücretini ödedim. Mesela bu bile buradaki kullanıcı kitlesi için yanlış bir yönlendirme!
Sübap konusunda sahip olduğunuz meşhur CB900F motorunuza bir hayli üzüldüm çünkü manual'inde, yani Honda'nın kendi ürettiği ve motoruna özel hazırladığı kitapçığında subap ayarı 16.000mil yani 25.000km olarak söylüyor ki benim yeni Japon motorumla sizin söylediğinizin aksine aynı. Siz bu durumu "gerekiyorsa" sübap ayarı yapılmalı olarak da değerlendirebilirsiniz ama neticede o adam bunun 25000km olacağını belirtmiş. Dolayısıyla Honda'nın kendisine mi yoksa çok met ettiğiniz forumlara mı/size mi inanayım? Dolayısıyla bu da yanlış bir yönlendirme! Çünkü sizi dinleyen Hornet sahibi insanlar "aa bak subap ayarına gerek yokmuş, adam 77.000 km'ye kadar ayarsız gelmiş " diyecekler, bu mudur sizin güvenilirliğiniz?
Tek Japon ve tek Avrupa motosiklet yok. Modelden modele ciddi farklar mevcut. Olabildiğince net yazdım, anlamanız lazımdı. Tabii ki işçilik saate göredir. Hiç bir servis 1.5 saat sürecek iş ve 4 saat sürecek iş için aynı fiyatı kesmez, akıl var mantık var.
Ekleyecek yeni bir şeyim yok. Amacım sizi ikna etmek değil. İyi niyetle okuyan herkes anlamıştır ne demek istediğimi diye düşünüyorum.
Çaktırmayın ama kimse öyle bir iddiada bulunmadı aslında. Sadece Goldwing alacak kitleyle Sportster alacak kitlenin farklı olduğunu belirttim. Arkadaş nedense bu şekilde anlamış. Ben de anlam veremedim.
Japon ve Avrupa'lı egzotik motorlar için son olarak şöyle küçük bir not bırakayım. 2008-2012 Honda 600RR 'da hiçbir şekilde geri çağırma(recall) olmamış. Sanırım Japonlar Avrupa'lılara göre bu yüzden güvenilebilirlik,sağlamlık konusunda fazla tartışmaya yer vermiyor.
Ben şunu anlamadım; madem sesi daha bakımı gelmeden değişiyorMUŞ, neden Ducati Desmo'da bu kadar ısrarlı? Olay motor yeni bakımdan çıktığında mümkün olduğu kadar zorlanabilsin ve tasarımdan mümkün olan en yüksek performans alınabilsin midir? Yani bu durumda performans için longevity'den (dayanıklılıktan) ve/veya işletme maliyetinden ödün mü veriliyor?
Böyle ise hitabet farklı kitlelere Japon ve İtalyan'da; bu konuda anlaşmak zor olur...
Subap ayarinin daha cabuk bozulmasinin sebebi desmo olmak zorunda degil. O kadar cok farkli etken var ki. Mesela desmo olmamasina ragmen 2019 Superduke'un subap ayar araliklari 15000 km. 2002 model Honda CB900F Hornet'in 25000 km. Isin garibi 5000km'de baska nedenle acilan Superduke motorunun bir şim'i degisti bile! 2010 oncesi Ducatilerin subap bakim araliklari cok dardi Japonlara gore. Sonra dan diye ikiye katladilar Bu arada Ducati forumlarini en son 4 sene once ayrintili olarak incelemistim. Simdi cok daha iyi olabilirler.
Sayın Cyan, öncelikle son cümlenizde bahsettiğiniz hitabet konusuna şiddetle katılıyorum, kesinlikle farklı kulvarlar çok farklı teknolojiler. Dolayısıyla bu motosikletlerin subap ayarlarını karşılaştırmadan önce barındırdığı teknolojiyi bilmek, anlamak gerekir. Zaten bunu yaptığınızda birisinin elma diğerinin armut olduğunu görürsünüz.
Sorunuza gelecek olursak, Ducati desmodromic subap denilen, başka herhangi bir motosiklet markasında olmayan bir teknoloji kullanır. Bu sebeple DESMO adını verdiğimiz bakımda da bu özel teknolojinin barındırdığı bir parça olan "cam belt" adında triger kayışı benzeri bir kayışında gerekirse değişimi yoksa ayarlaması yapılır. Bu Ducati'ye özel desmodromic subaplar ile simultane çalışan bir sistemdir. Dolayısıyla bu subap ayarını yapmak Ducati'de önemlidir. Buradaki durum bir ısrardan ziyade çalışan bir sistemin sürekliliği için yapılması gereken periyodik bir bakımdır. Ve bu subap/kayış kombinasyonu Ducati'nin bu kadar performanslı olmasının önemli bir sebebidir. Tıpkı klimalarınızın filtre temizliğini yapmak zorunda olduğunuz gibi. Hayır ben yapmıyorum, dayanıklı olmak zorunda gibi bir ısrar içerisinde olmanız, klimanın teknolojisini yok saymanız gibi bir şeydir. Dolayısıyla burada herhangi bir durumdan ödün verilmiyor. Bu durumu belkide en iyi özetleyen durum Porsche'nin Boxer motor teknolojisi, Mazda'nın Vankel motor teknolojisi gibi örneklendirebilir. Neticede bu motorların hepsinde de subap kullanılır ve subap ayarı gereklidir. Ama bu demek değildir ki Boxer motorları DOHC motorlardan daha dayanıksız veya ömürsüzdür.
Yine belirtmekte fayda var, bugün sahip olduğunuz herhangi bir Japon motosiklette de aynı km'lerde subap ayarı yapılması gerekiyor. Aslında ortada farklı bir durum yok. Hep söylediğim gibi, durum algıdan ibaret.
Benim motosikletin (eğer gerekirse) süpap ayarları 24.000'de bir. Bir sonraki bakımda bakılacak (daha 6-7 ay rahat var...), o zaman ücretini buraya yazacağım. Ducati'de 4-5.000TL tutuyor diye yazılıyor. Ödün verilen yer tam da burası olsa gerek. (Honda da Ducati de kendi servisinde, özel değil...)
1. "cam belt" özel desmo teknolojisinin barındırdığı triger kayışına benzer bir parça falan değildir. Üstten egzantrikli her motorda bulunan triger kayışı ya da zincirinin ta kendisidir. "DESMO bakımı" da sübap ayarıdır.
2. Ducati'lerin günümüzde "yüksek performanslı" olmasının sebebi desmo sübap kullanmaları değil. Ki zaten tipik sübap kullanan benzer hatta daha performanslı motosikletler de mevcut.
3. Desmo ilk çıktığında faydalıymış, çünkü o zamanlar tipik subaplar özellikle yüksek devirde sorunlu çalışıyormuş. Ancak gelişen malzeme teknolojisi ve bilgisayar simülasyonlu motor dizaynı sayesinde uzun süredir elle tutulur bir faydası kalmış değil. Ducati niye kullanıyor? Tarihinin bir parçası olduğu, ve ürünlerini "özel" kıldığı için. Yoksa desmo zaten Ducati'nin bulduğu bir şey de değil. Diğer markaların bugün desmo kullanmalari için hiç bir engel de yok. Kullanmıyorlar, çünkü gerek yok.
4. "Mazda'nın Vankel motor teknolojisi gibi örneklendirebilir. Neticede bu motorların hepsinde de subap kullanılır ve subap ayarı gereklidir." Değildir. Wankel motorda pistonlu motor gibi sübap olmaz.
Bakın neyin ... yarışına girdiğinizi anlayamıyorum, sanırım uzun süre Amerika'da yaşamanın verdiği sebep ile Türkçe anlama kavramada da ufak problemler baş göstermiş olabilir. Yazdığımı aynen aşağıya kopyalıyorum;
"Sorunuza gelecek olursak, Ducati desmodromic subap denilen, başka herhangi bir motosiklet markasında olmayan bir teknoloji kullanır. Bu sebeple DESMO adını verdiğimiz bakımda da bu özel teknolojinin barındırdığı bir parça olan "cam belt" adında triger kayışı benzeri bir kayışında gerekirse değişimi yoksa ayarlaması yapılır."
Yani "benzeridir" kelimesinin yerine "Hayır, ta kendisidir" gibi kelime oyunlarıyla bir şeyler ispat ettiğinizi mi sanıyorsunuz? Evet benzeridir, neden? Çünkü arabalarda kullanılan egzantrik/triger zincirle ile triger kayışları genel ismiyle aynı olsalar dahi motosiklet teknolojilerinde farklılaşırlar gerek yapısal, gerek işlevsel, buda benzer kılar durumu, ta kendisi yapmaz!
DESMO sadece bir sübap ayarı değildir, DESMODROMIC VALF teknolojisinin sürdürülebilirliği için gereken tüm elemanların servis gördüğü bir bakımdır. Bu yüzden DESMO BAKIMINDA SİZİN SÖYLEDİĞİNİZİN AKSİNE SADECE SUBAP AYARI YAPILMAZ TIMING BELT'DE DEGISIR YADA GERGINLIGI AYARLANIR. Lütfen ducati servisine gidip "merhabalar ben TRIGER KAYIŞINI değiştirmek istiyorum" diye söyleyin, bakalım size ne cevap verecekler.
Diğer yazdıklarınıza cevap bile verme gereği duymuyorum, mış muş diye gidiyor bir çoğu. Cevaplarınızı okurken nedense aklıma "ha baş örtü kurban olduğum ya resulallahtan gelebilir amma lakin ki öyle değildir" repliği geliyor sürekli. 75.000km'de motoruna subap ayarı yaptırıp, bunun doğru olduğunu savunan birisine fazla bile yazdığımı düşünüyorum.
Reis merak ettiğim Türkiye'de nasıl saat başına işçilik ödenmiyor?Bi yetkili servise git saniyenin bile parasını alıyorlar.Özel servisler rastgele bi işçilik belirler ama yetkili servis olup saatlik işçilik yazmayan duymadım.
Ayrıca hocam Japon'ların Avrupa'lılara göre daha uzun ömürlü olduğu dünyaca kabul görmüş bir gerçekken niye bu kadar agresif şekilde yaklaşıyorsun anlamadım.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)