Açıklama doğruysa alınabilir. Boyasıda yeni ama biraz dokunuş lazım. Çok sade duruyor.
Bu motorda olumsuz tek şey titreşim. Tabi oda kişiye göre değişen bi durum. Varadero gibi bi motora binip sonra buna binen kişi titreşim var desede bence çok titreşim yok. Uzun yolda koltuk rahatsız eder. Onuda en son yaptığım çalışmayla çözmüştüm.
Ben almadan önce forumdan bi abi "sağ bileğine güveniyorsan al" demişti. Onun cümlesinin anlamını motoru ilk deneme sürüşüne çıktığımda anladım. Eski alışkanlıkla kolu birden çevirince üstünden attı beni. Koltuğun arkasına kaydım zar zor tuttum motoru. Vahşi at gibi bişey. Sonradan alıştım kolu yavaş yavaş çevirmeye başladım. He bazen benle yarışmaya kalkanlar oluyor. O durumlarda önü kalkmasın diye depoya yatıp birden gaz veriyorum. Zevkli oluyor başkalarıyla dalga geçmesi.
Fiyatına göre alınabilecek en iyi motor bence. Ben artık bu motorda usta oldum. Aklına takılan şeyler olursada cevap veririm.
Bi arkadaşımda daha var böyle bi motor. Onun modelide yüksek. Oda satarım diyordu. İstersen birde onunla konuşalım. Fiyat uygun olursa onu alırsın. Yüksek modellerde farklılık var mesela ön çift disk.
https://www.facebook.com/KarademirErdi68
Sen beni eklede arkadaşla konuştururum.
Konuyu birazda ben canlandırayım.
Geçenlerde yağmurda sürerken motor stop etti. Benzin sandım petrole gittim. Benzin değilmiş eve kadar iteledim baya rezillik yani. Bujinin kablosu eskimiş ve ordan su almış. Bujiyi değiştirmek için başladım işe.
Tabi başladığım gibi kalmadı. Hazır sökmüşken zaten havalarda soğudu bari tesisatı elden geçireyim dedim.
Bu modellerde benzin göstergesi yok. Deponun içine gözle baktığımda az bişey benzin var sanıyordum. Depoyu boşaltınca ortaya çıktı. 20 litre benzin varmış meğerse. Hiç farkında değilim baya yatırım yapmışım.
Boyayalı 7-8 ay olmuştur. Boya eskidi diyip onada başladım. Tabi boya eskimesinden ziyade zaten renkler pek hoşuma gitmemişti. Birazda hata vardı önceden kalma. Daha prof iş olsun diye tanıdık kaportacıya söyledim. Elinin dolu olduğunu bi süre beklemem gerektiğini söyledi. Bende o zaman macun zımpara astar bende boyaması sende dedim. Onun zımpara aletinide kullandım bu sayede. En uyuz olduğum kısım zımpara zaten boyamada.
Önceden baya boyanmış. Belli oluyor katlardan. 7-8 kat çıktı astarıydı boyasıydı.
Önce plastik parçaların boyanması için gerek sedef astar atıldı.
Sonrada epoksi astar.
Astar kurumadı. Sertleştirici eksik atılmış. Bikaç gün kurumadı. En son baktım olmuyor sulu zımpara yaptım. Sonra düzeldi ve kurudu. Üstündeki çamur gibi katman gidince altındaki kısmı düzgün oldu.
Bi hafta kadar karar değiştirdim. Komple turuncu mu yapsam yoksa orjinal renginde mi kalsa diye. Sonunda orjinale karar verip boyacıya gittim. Boyayı kendim seçtim katalogdan. Ona göre yaptı makinada. Eskiye göre koyu renkler seçtim.
200 gram mavi. 100 gram turuncu. 150 gram sertleştiriciye 60 lira verdim. Atölye olarak kamyon tamircisi arkadaşımın dükkanını işgal ediyorum bi süredir.
Boya kısmı tamamlandı. İyice kurusun yerine takarım.
Bugün pazardı tesisatla uğraştım biraz. Statörden çıkan kabloların yerini ayarlarken bitanesi koptu içinden. Sökmek zorunda kaldım. Üç kablo gidiyor ve baya zedelenmiş zaten. Bi taneside koptu. Şarj sorunu yaşıyordum bununlada alakası vardır diye düşünüyorum.
Kabloları uzattım ve dışına telli gibi olan makaronu geçirdim. Kablonun devamına elimde önceden olan dörtlü kabloyu bağladım. Statörden üç kablo çıkıyor. O civarda boş vites müşürününde kablosu var. Tekinide ona bağlayıp kablo kalabalığınıda halledeceğim.
Yarın inşallah bu parçayada bi conta kestireceğim. Sıvı contayla filan pis duruyor.
Kontak konusunda sıkıntı yaşıyorum. Burda gören olmaz diye ona ayrıca başlık açmıştım. Burdan gören olursa diyede buraya adres bırakayım.
http://www.motosiklet.net/forum/mt-a...zenon-far.html
Kamyonun elektirik işlerini yapan ustaya gittim. Kontağın içindeki kabloları lehimletmek için. Getirdiğim kabloyu beğenmedi kafasına göre ordan bi kablo kesti lehimledi. Tabi renk düzeni bozuldu. Bi kağıdada eskisi yenisi diye renklerini yazdı.
Kabloların dışına geçirmek için kılıf lazımdı. Aradım yenisini bulamamıştım. Elektirikçinin hurda kabloları attığı yeri eşeledim. Kendime biraz kablo ve kılıf aldım.
Bu tırtıklı olanlar kamyon tesisatından çıkma parçalar. Benim için çok iyi oldu.
Kendinden kabuğu olan kabloydu ama benim hoşuma gitmediği için kabuğunu soydum. Öyleyken iyi esnemiyordu. Direksiyonla beraber döneceği için daha düzgün birşey yapmak istedim. Daha önceden iki defa lehim kopması yüzünden yolda kalmıştım.
Kılıfın içine karayağ döktüm kaygan olsun diye. İçinde kablolar hareket ettiğinde sürtünüp aşınmasın. Sonrada kabloları geçirdim.
Sonrada kolları söktüm onlarında kabloları perişan haldeydi. Kablolarını düzeltip kılıf geçirdim. Soketi bozuktu onun yerinede soket taktım. Soketin içinde kabloları direk sokup sıcak silikon basmışlar önceden. 9lu soket bulamadığım için üç tane üçlü kullandım.
Kablolar artık daha sağlam bi şekilde ön tarafa geliyor.
Farlara giden kablolarada kılıf taktım.
Koldan burdaki deliğe normalde plastik parça gidiyormuş. Kolun aşağı yukarı dönmemesi için. O kırılmış. Lehim tabancası ile plastiğin çıktığı yeri deldim. Bi çivinin ucunu kesip oraya taktım. Eski özelliğini kazandı tekrardan.
Beklediğimden çok uzun sürdü bu iş. Yavaş yavaş ilerliyorum. 2000 model motor sonuçta. İlla ki eskiyen yerleri var. Eskimesi neysede iş bilmez kişilerin ustalık yapması canımı sıkıyor. Bozdukları şeyi düzeltmesi daha zor.
Mesela bu motorda kontağı 2 kez çevirince park lambası yanıyor. Kontak bozulduktan sonra onu yapmak yerine park lambasına direk elektirik vermişler. Sürekli olarak yanıyordu. Nerden kesip bağladıklarını baya aradım. Önce o bozulanı düzelttim. Kontağıda yeniden orjinal tesisattaki gibi bağladım.
Arka kuyruğuda söktüm onuda düzelteceğim.
gördükçe imreniyorum valla ben yapmaya çalıştıkça bozuyorum hepsini
Usta yazılarınız sürükleyici bir roman tadında, çok güzel işler çıkarıyorsunuz.
Yorumlarınız için sağolun. Takdir edilmek her insanın hoşuna gider. Özellikle ben bu yaptıklarımdan dolayı çevremdekiler tarafından sürekli yerilirken burda takdir edilmek güzel oluyor.
Bu yağmur olayı benimde başıma geldi. Aydından Kütahyaya dönüyodum 60 km kala köyün birine girerken yağmura tutuldum. Zor bela camiye sığındım. Yağmur geçti motor çalışmıyor hiç bir türlü. Elektirik geliyor benzin var motor emiş yapıyor ama buji ateşlemiyor yanımda yedek bujide yoktu. Köyde Allahtan eski müşterilerimden tanıdık biri vardı. Römorka attık ilçeye götürdük. İlçedeki motorcu babamın yetiştirdiği ustaydı. Ben çırakken o kalfaydı. Bujiyi değiştirdik motor çalıştı. Ama oraya gidene kadar baya rezillik çekmiştim. Yedek buji taşımamanın rezilliği.
50 liraya almıştım irudyum. Şimdi iyice pahalanmıştır. Ama düz bujiye geçsem mi diye düşünüyorum
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:43 ---------- bir önceki mesaj zamanı 17:32 ----------
Sıfırını bulmak zor. Yurtdışından getirtmek lazım. Kendim yapsam aynı renk kablo bulmam zor.
Takipteyiz ))
Bu konuyu yarım bırakmışım. Aslında motoru bitirdim ama fotoğrafları atmayı unutmuşum. Kalanları atayım konuyu kapatayım. Uzun bi süre KTM'ye dokunanamam sanırım.
Çamurluğa gelen kablolarada kılıf yaptım. Eksoz orjinal değil. O yüzden daha uzun oluyor ve plakaya değiyordu. Plakayı en aşağıya takıyordum tipini sevmiyordum. Katlanır plakalık aldım ve sabitledim çamurluğa. Çakar lambayıda onun altına taktım. Eksozdan uzaklaştı ve güzel oldu.
Çakar lambanın ayağı titreşimden habire kırıldığı için önceden takoz bağlamıştım.
Motosiklet orjinal haliyle baya yüksek. 183 boyum var ama ayaklarımın ucunda duruyordum. Ayağım yere tam basmıyordu. Amörtisörü biraz yukarıya alarak önünü düşürdüm. Artık ayağım daha rahat değiyor. Motorda daha tipli oldu.
Reklamcı arkadaşta bi KTM yazdı. Aslında daha çok şeyler yapacaktı motora. Sonra yapalım dedi öylece kaldı. Bi vakit bulupda devamını yapamadık.
Benim işler bitmiyor yahu.
4-5 ay kadar önce bi ağaç dikme etkinliğine gittim. Dönüşte biraz turlayalım dedik ve benim motor stop etti. İlk önce sigortalara baktım tabi. Sonra parça parça ilerledim ne yaptıysam ateşlemeyi getiremedim. Arkadaşı çağırdım eve götürdüm motoru.
Dedim bu böyle olmayacak. Bi sürü su geçirmez soket aldım. Tek tek onları değiştirdim kabloları değiştirdim. O sırada arızayı bulmak için kontrol kalemiyle bakıyorum. Meğer sorun sigortadaymış en başından beri. Ama sigorta gözle görülmeyecek şekilde yanmış. Dışardan bakınca ortası kopmamış ama kontrol kalemiyle bakıyorum elektirik geçirmiyor.
Tesisat diyerek başladım işe. Sonra arka çamurluğu değiştirdim. Gaz teli debriyaj teli jikle teli derken habire bişeyler değiştiriyorum. Birde işler çok yoğun olunca bikaç haftada bir yanına varıyorum motorun. Ondada bikaç saat ancak.
Aylar geçti motora binemedim. Sonunda bugün fırsatını bulup yanına gidebildim. Yarında inşallah kumanda kollarını bağlayınca bitecek işleri. Baya baya yeniledim motoru. Aslında arızası filanda yoktu ama gelecekte çıkabilecek arızaları giderdim şimdiden.
İnşallah şu yasaklar bitince haftasonu serbestleşirde motorun tadını çıkarırız.
Müdür 2 sene olmuş başlığa uğramamışsın bende bayadır girmiyordum foruma ama senin konudan mail gelince bakayım dedim.
Ne yaptın nasıl gidiyor 640?
ANGARAJ
640 benim için aşk gibi birşey. O iki sene içinde çok gezdim çok yerler gördüm. Her türlü arazi şartında zorladım. Ve her seferinde daha çok sevdim motorumu. 2t TM racing motorla bile araziye girdik orda bile yüzümü kara çıkarmadı. En zor şartlarda dahi yoluna devam etti. Uzun yol desen zaten o ayrı bi keyif. Bazen çeşitli motorlar araçlar geçmeye çalışıyor. Gaza geliyorum hafif dokunuyorum gaza. Yetişebilen çıkmadı diyordum ama o bahsettiğim 2t yetişebiliyor. 100 kg de 70 beygir olunca tabi. Onlarda fena motormuş.
Birde şu vardı anlatayım konuda bulunsun. Bende Mikuni karbüratör takılıydı. Benden 2 önceki sahibi dellarto takmış. Mikuni vakumlu olanlardan ve 50 beygir. Dellarto 55 beygir oluyor. Bu motor iki karbüratörlede çıkarılmış yaşına göre. Bana geldiğinde mikuni takılıydı. Neyse ben bu bakım işinde mikuni yi söktüm. Tamir takımı buldum içini değiştirdim. Vakumluların elektrikli bi parçası var bende o sökülmüş. Hortumlara kör tıpa yapılmış. Yani benim karbüratör zaten tam çalışmıyormuş tabi ben bunu bilmiyordum. Sonra bi arkadaşla dellarto ile takas yaptık. Dellarto taktım motora. Daha hiç çalıştırmadım ama şu an o takılı.
Kullanan arkadaşlar çok memnun. Biraz yakıtı yüksekmiş ama o kadarda olsun. Mikuni 4-5 litre arası yakıyordu. Buda 6 yaksın yine az böyle bi makinaya göre. Birde dikkatli sürmemi söylüyorlar bakalım. Çok ani tepkilere cevap verip kafama geçebilirmiş motor. Mikunide öyleydi ama bu başkaymış. İyice merak ettim.
@Ekarademir Abi bahsettiğiniz motoru bilmememe rağmen ben de heyecanlandım
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)