Bayrama bir gün kaldı ve hala bir gelişme yok. Ustaya geldim iş ilerlemedi. Parçayı bulunca sevinmiştim oda boşa gitti. Gittikçe hevesim kaçıyor. Günlerdir motora binemedim. Kanatları kesilmiş güvercin gibi kaldım ortada.
aceleye getirme yavaş yavaş olsun temiz olsun.
Bayram tatili iş güç derken biraz ilerleme kaydedebildim.
Motor ustasının adı Mustafa. Eski ustalardan. Ustalığına güvenim var ancak eli biraz yavaş. Birde böyle pis işle her adam uğraşmaz. Geçde olsa ilerleme oldu.
Bayramdan sonra ancak vakit bulabilmiş. Parçayı kesmiş yerine oturtamamış. Tornacıya gidip yerinin daha çok alınması lazım. İnce iş olduğundan tornacı yapmalı.
Oğlu haber edince civcivimle gittim yanına. Civciv burda çekici oluyor. Motorun nakliyesi onda.
Takılacak parça aşağıdaki fotoğrafta görünüyor. Yerine uymamış biraz traşlanacak cıvata sıkılacak yerler. Kumpasla halledilecek.
Yer dar olduğu için spiral girmiyor. Tornayada motor bağlanmıyor. Emminin kafası çalışıyor tabi. Matkabın ucuna büyük tığ taktı. Önce delik açar gibi orayı aldı. Kenarında ince parçalar kaldı. Onuda spiral ile düzledi. Alet yerine oturuyor artık.
Bugünde bunlarla geçti. Pazartesi günü son ayarlarını yapıp verecek.
Çarşamba günü bi işim yoktu. Bende biraz boyacılığımı geliştireyim dedim. Kasacı Mehmet abi bu konuların uzmanı. Ama oda Mersin'de tatildeydi. İzlediğim kadarıyla yapayım dedim.
Grenaj parçaları bunlar.
Çamurluğun kalitesine bak be. Yamuk baya. Niye yamuk bilmiyorum. Belki bi amacı vardır. Ama bence çin malı olduğundan. Bunu atacam yerine yenisini alacam. Simetri takıntısı var bende.
Dışını önceden arkadaşa kaplatmıştım. Reklamcı. Onları soymakla başladım işe. Güneşte beklettim önce. Isınınca kolay soyuluyor.
Burası önceden kırıktı. Kasacıda elyaflı macun gördüğümde basmıştım içine. Matkapla delince tekrar ordan civata atılabilecek.
Üstündeki yazıları söküp zımparalamaya başladım.
Zımparadan sonraki hali.
Üstüne bi kat macun çektim. Çelikle macun çekmeyi beceremediğimden elimle çektim.
Sonrada üstünden sulu zımpara yaptım. Tertemiz ortaya çıktı.
Halamınoğlu var 13 yaşında. Ben uğraşırken oda habersiz fotoğrafımı çekmiş. Benim olduğum fotoğraflar gerçekten "habersiz çekim"
Mekanda apartmanın kapıcı dairesi. Yıllardır kapıcı olmadığından ben ve kuzenlerim kullanıyoruz. Dışarısı çok sıcaktı burası serin diye burda hallediyorum.
Boya attım üstüne sprey boya ile.
Kuruduktan sonra kontrol.
Kontrolden geçemedi. Berbat olmuş. Üstü hep pütürlü kalmış.
Ve kıyafetlerin hali. Sulu zımparayı üstümde yaptığımdan mahvolmuş. Annem eve almadı biraz sıkıntı oldu o. Fotoğrafıda evin önünde mecburi keyif yaparken çektim.
Bugün sanayiye giderken parçalarıda yanımda götürdüm. Mehmet abiye gösterdim. Bu niye böyle oldu diye sordum. Hemen anladı mevzuyu.
Bakalit boyayı emermiş. Astar atılmadan boyanmazmış. Ayrıca sprey boyaylada olmazmış. Ondaki tabanca ile boyanacakmış. Bide üstüne kızdı "Mehmet abin varken niye uğraşıyon böyle şeylerle" diye. Tekrar zımpara yapıp ona götüreceğim. İşi ustasına bırakmak lazım.
Dün vaktim vardı. Parçaları alıp gittim sanayiye. Mehmet abi söyledi ben yaptım. Sıfır zımpara ile sulu zımpara yaptım. Boyayı baya kaldırdım. Hemde pürüzsüz yüzey elde ettim. Macun çekmek ayrı bi sanat. Ben pek iyi çekememişim. Aslında benim çekememe sebebim alet edevat yetersizliği. Macun sac üstünde karıştırılıyor. Sac parçası bulamayıp sunta üstünde yapmıştım. Küçük küçük parçalar karışmış. Oda macunda nokta halinde deliklere yol açtı.
Bu sefer baya uğraştım. Sulu zımpara çok kol ağrıtıyor.
Zımpara ile yüzeyi pürüzsüz hale getirdim. Sulu zımpara sonrası iyice yıkadım yandaki yıkamacıda. Zımpara sonrası tozlu yüzey kalıyor onu temizlemek için.
Sonra dizdik parçaları. Mehmet abi kamyon kasası boyadığı için sentetik boya vardı. Karmen kırmızıyı seviyorum kamyonuda o renkte boyamıştı. Sentetik boya iyi olmuyor bu tip şeylere. Akrilik alırsan daha güzel olur dedi. Gittim 150 gram akrilik karmen kırmızı ve 150 gram sertleştirici aldım. Karmen kırmızıda ikiye ayrılıyor. Mercedes kamyon için olan ve Renault için olan. Mercedes hazırda varmış ondan aldım.
Sonra Mehmet abi boyadı. Kasacı adama kaportacı muamelesi yapıyorum. Daha öncedende civcivi boyamıştı. Kaportacı kadarda iyi boyadı bence. Ustalığın iyisi portakal kabuğu deseninden belli oluyor. Mesela ben o deseni veremem boya atarken. Mehmet abide aynen o desende oldu.
Dün bunlarla geçti birkaç saat. Mehmet abiye teşekkürü akşam etmiş oldum. Kahvede onla eş olup kasacı Sedat abi ve eksozcu Bilal abiden yemek yedik.
---------- Mesajlar birleştirildi - 17:44 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:35 ----------
Ustanın kızı evlendiği için hala parçayı yerine takamadı..
Bari o ara aklımdaki diğer işleri halledeyim diye düşündüm. Ustaya takılmasam bi haftada yapıp kenara koyardım motoru. Vardır bundada bi hayır.
Motoru ustadan aldım. İşleri bitirip vereceğim. O zamanda inşallah takılmadan halleder. Haftasonuna elektirik tesisatını çekmem lazım.
Şase ile oynamıştım malum. Gözüme zayıf geliyordu. Eski motor bloğundada bağlantı vardı. Şanzımanın ön tarafında. Ve o aynı zamanda şasenin parçasıydı. MZ motorunun sistemine uymuyor o. Bende önceden aldığım korkuluğu tekrar kestim. Farklı şekilde takacağım.
Sürekli mallarını getirdiğim bi sandalye fabrikası var. Fabrika değilde atölye diyelim. Kullanacağım alet edavat var onlarda. İnce boruyu bükecek kalıp yoktu eksozcu Bilal abide. Eksoz olduğundan kalıplar hep büyük. Bende miraç sandalyeden Ramazan abiyi aradım. Cumartesi günü. Düğüne gideceklermiş erken kapatacaklarmış. "Anahtarı bırakıp gideriz sen kafana göre takıl" dedi sağolsun. Motoru yükledim gittim.
Boru bükme aleti.
Bu alette borunun çapını inceltiyor. Kullanmama gerek kalmadı onu.
En sevdiğim aletlerden ayaklı matkap.
Korkuluğu eskiden bu şekilde bağlamıştım. Ama motora çok yakın. Titreşimde değebilir. O yüzden onu keseceğim.
Alttan bağlantı için boru bükmeye başladım.
Kaynatacağım yerin ucunu ezdim. Geniş geliyordu.
Motorun altından bu şekilde kaynattım. Motora yuva yapmış gibi oldum. Orda kafasına göre titresin.
Boru bükme aletinde ölçüleri tam tutturamıyorum. Onlar hep aynı şeyi büktüğünden ona göre kalıbı var. Ama ben ölçüye göre büküyorum ve denkgelmediği oluyor. Sol tarafa büktüğüm sağdakinden uzun oldu. Ortadan kesip kaynattım. Taşlamada çapakları temizledim.
O parçayıda diğer tarafa kaynattım.
Alt kısım tamam.
Ön taraftan bağlantı atmak için aynı borudan kullanacağım. Yukarıya gelen kısmı ezdim. Düz şekilde kaynatmak için. Alt tarafı ise taşlamada içeriye doğru oval hale getirdim. Tam yapışsın korkuluğun borusuna.
Onuda yerine kaynattım.
Diğer tarafıda kaynattım.
Yine ayak koyma yeri sorunu başladı. Önceden de çok uğraşmıştım nereye nasıl takarım diye. En basit yönden düz boru kaynatmaktı. Onu yapacaktım aslında o yüzden çekmiştim fotoğrafını.
Sonra tipsiz oldu vazgeçtim. Orjinal ayaklarını kaynatayım dedim. Taşlayıp boruya kaynayacak şekle getirdim.
Dün o şekilde geçti. Bikaç işim vardı dükkanı kapatıp gittim.
Bugünde iki düğün sonrası doğruca Ramazan abinin yanına gittim anahtarı aldım. Dünden eksik kalanları halletmek için.
Bu boruya kaynatacağım ayakları.
Yukarıya doğru kapanabiliyor ayak. Niye öyle yaptıklarını bilmiyorum. Vardır bi sebebi. O ayağı yerine kaynatınca fren koluna geçtim. Eskiden yaptığım kol tipsiz duruyordu. Bende borudan yapayım dedim. Önce alt kısmı yapıp puntaladım sabit dursun diye.
Ucları büktükten sonra kestim. 90 derecelik kısmı çok uzun büküyor. Kesip uc uca birleştirince daha kısa olacak.
Buda birleştirilmiş hali. Yerine takmadım. Fren merkezi yanımda değildi. O yüzden tam yerini bilemem. Onu sonra kaynatırım. Bugünlük bu kadar yeter. Yarın inşallah ustaya tekrar bırakacağım.
Fazla birşeyi kalmadı motorun.
Kumlamadan ve statik boyadan vazgeçtim. Kumlama aliminyum parçaya zarar veriyormuş. Kendim matkapın ağzına fırça gibi bi alet var onu takıp boyayı sökeceğim. Piston kısmını tekrar boyamam heralde. Diğer demir kısımları zaten bakalit parçalar kapatıyor gözükmüyor. Kaynak çapaklarını spiral ile temizleyip boyarım.
Esas mevzu elektirik tesisatı. En çok o uğraştıracak diye düşünüyorum.
ilgiyle izliyorum süper eline sağlık ustam
kovboy03 Sağolasın.
Motoru yeniden ustaya bıraktım. Yarın söz halledecem dedi. İnşallah halletmiş olursa cuma günü Aksaray'dayım alırım ordan. Cumartesi pazar boya işleriyle uğraşırım. Yetişirse elektiriğe başlarım. Yetişmez heralde.
Şimdi bana renk önerisi verecek babayiğitler lazım.
Şase siyah. Motorda siyah. Motorun boyasını kazıyıp siyaha boyamak istiyorum. Zaten ona ısıya dayanıklı boya almıştım. Eksoz ve motor bloğu için. Pistonun boyayı iyi kazıyabilirsem ora öylece kalsın.
Şase korkuluk ve arka beşik için renk önerisi lazım.
Honda CRFde şase ve beşik gri mesela. Yada KTMlerde şase turuncu gördüm. Öyle birşey yapsam güzel durur mu?
Normalde beşik gri şase siyahtı. Ama daha güzel birşey yapılabilir. Önerilere açığım.
grenajlar pek boya tutmada randıman vermiyor. 1 sene gibi zaman içinde boyalar çatlayıp atıyor.
motoru güzel gösterecem diye cırtlak aykırı renkler yapma. siyah mat şase, gri beşik iyidir. ben en son o şekilde boyadım.
ön dişlin çok büyük bu arada, gözüme ilişip duruyor.
K121L sağolasın.
Matrax33 dediğini dinliyorum. Siyah ve gri boya varmış kasacıda. Onları kullanacağım.
Dişli benimde çok dikkatimi çekiyor. Hatta dün rüyama girdi. Birinci viteste çok yüksek hız yapıyordum. İkiye takmaya korkuyordum. Rüya işte. :D
Vallahi senin başlıklarda mesajını görünce direk giriyorum. Daha önceki triportör konusunda da yazmıştım, şimdi de sadece bravo derim.
Ellerine sağlık güzel kardeşim. Bindiğin günü çabucak görürüz umarım.
Analogue at birth, digital by design. The fat on my body is the designer and the brain is trying to be the coder.
Sağolasın. Yarın boyayacam inşallah. Bugün sabah ustaya gittim zorlaya zorlaya yaptırdım. :D akşama kadarda sağını solunu ayarladım. Toplamaya başlıyorum bakalım. Evde değilim resim atamadım
okuyacam diye, yine uykusuz kaldim :D
takipteyim ;)
Hayırlısı olsun. Elimden geldiğince yardımcı olurum
Erdi yeni foto yokmu ?
At birşeyler ortam şenlensin
Ama olmuyor çok beklettin biz enduro severleri.
Gözlerimiz yolda kaldı.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)