Otoser- Civciv

[Ekarademir]

Herkese merhabalar.

Tam olarak motorsiklet denilmesede, üzerinde motorsiklet motoru olduğu için burda paylaşayım dedim. Umarım doğru yerde açmışımdır konuyu.

Başlayayım o halde.



8-9 yaşlarındayken dedemle Konya'ya gitmiştik. O zamanlar Konya'nın şehir içi nakliyesi Arçelik ile hallediliyor. Gerek yük taşıması gerekse insan taşımacılığında kullanılıyor. İlk görüşte dikkatimi çekmişti Arçelik. Ufak kibar tam benlik. Tabi ben o zamanlar çocuğum nasıl alabilirim? Ama ukte kaldı işte. Geceleri uyumadan önce aldığımı hayal ediyorum. Bir gün alacağım diyorum. Ancak o dönemde imkansız tabi ki.





Konya malı Yıldırım. Buda tabi bizim üstün zekalı Türkler tripörtör yapmış bu çıkmış ortaya. Üstünde rus motor var. Bayağı da güçlü bi motor. Aksaray'da bunlar çok kullanılırdı. Bunları da çok severdim isterdim.





Kayseri yapımı Otoser.
İlk Konya'da görmüştüm bunu da. Dört tekerlekli oluşu diğerlerinden ayıran en büyük özelliği. Yuvarlak direksiyon simidi oluşu da büyük fark. Bu diğerlerine göre aynı araba gibi. Gaz fren debriyajı pedallı. Marşla çalışıyor filan. Diğerlerine göre daha yeni model bu. 1993-1996 yılları arasında üretilmiş. Arçelik'den 30 sene filan sonra yani. Aracın içindeki adamda üreten fabrikanın sahibi. O fabrika halen var. Elektirikli fırın soba vb şeyler üretiyorlar. Lisans sorunu yüzünden Otoser üretimini kaldırmışlar. Yedek parça sorununu hala ordan halledebiliyorum.

Otoseri görünce diğerlerini unutmuştum. Tabiri caizse hasta olmuştum. Çocukluk hayali olarak kaldı o dönem. Yeni bisikleti olmuş 8-9 yaşlarında çocuğum sonuçta. Tripörtör almak ne ola ki?



İnternette öylesine ilanları gezerken gördüm Civcivi. İlandaki tek Otoser. Benim için bulunmaz fırsat. Çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürme fırsatı. Zaten ben çocuklukta yapamadığım ukte kalan herşeyi şimdi yapıyorum. Kimilerine göre saçma gelse de. İçimde ki çocuğu yaşatıyorum.

Otoser Kayseri'de. Fiyatı da bayağı uygundu bana göre. Hemen sahibine siteden mesaj attım. Telefon numarası yazılı değildi. Ali abi sağolsun mesajı görmüş gece 11 gibi aradı. :D

Almayı kafaya koymuştum. Bayram haftasındayız. O kadar sabırsızdım ki Ali abi "bayramda biniyorum" demese bayram günü gidip alacaktım. :D Bayramın bittiği ilk gün kamyonla Kayseri'ye gittik. Dayımınoğlu Hasan ile beraber. Kamyona yükleyip getirdik. Evin altında ki dükkana çektim. Dükkan böyle işler için müsait. Komple söküp yeniden toplama fikri var kafamda. Bi yerlerden başlamak lazım.

[crxforever]

hayırlı olsun.

çocukluğumun tuhaf bir anısıydı arçelikler.Anne annemin evinin önünde 3 tane park etmiş halde vardı. "şeytan arabası derdi " rüyamda arçelikleri tangır tungur pis bir yolda yolun sonu da ateş şeklinde görmüştüm birkaç kere :D

2013-14 te bursa'da çok görmüştüm arçelik modellerini eğer civciv kesmez ise bakınabilirsin.
restore edilmiş olanları çok pahalı sahibinden'de.

[acemi60]

Güle güle kullanın. Motosiklet motoru mu var üzerinde?

[orhanay06]

ülkemizde arçelik diye satılsa da onlar aslında "lambretta" idi... itala dan geitirtilen lambretta lar türkiye de arçelik logosu ile satılıyordu diye biliyorum...

[Lucas]

Ayni ben.
Cocukken hayalini kurdugum seyleri gerceklestirmek icin bazilarina gore sacma seyler yapiyorum
Nasil bisey cikacak bakalim ortaya, bekliyoruz

[karaca3]

Çocukken triportor ler benimde hayalimdi.ruyalarima çok giriyordu.Fakat 18 yaşlarındayken komşumuz olan tüpçü abilerimizim motorunu kullanırken o hevesimizi attık.2-3 ay kullandım fakat maaş yok ücret triportoru kullanmakti.

[Ekarademir]

Güzel yorumlarınız için teşekkürler.

Arçelik ve Otoser arasında bayağı fark var. Otoser kesmezse Arçelik düşüş olur. Arçeliklerin şaft uzun rampa bile çıkamıyor. Ayrıca sürat bakımından Otoser bayağı hızlı. Kullanım açısından da bayağı iyi Otoser. Arçelik ile viraja hızlı girsen yatar.

Evet motorsiklet motoru. Aslında bu tip tripörtörler için üretilmiş bir motor. Motorsiklette kullanılmış mı bilmiyorum. Arçelik MotoGuzzi ve Otoserde kullanılmış aynı motor. İnnocenti marka iki zamanlı 200 cc tek silindir. 4 ileri 4 geri vites var. Levyeli traktör gibi.

Evet Arçeliklerin asıl ismi Lambro 200. Yani yurtdışında bu ad ile üretilmiş. Benim bildiğim kadarıyla Arçelik Türkiye montajlı. Lisans alınmış parça alınmış üretilmiş yani. Bende ki Otoserin arkasında ise Fransız Ligier lisansı ile Türkiye'de üretilmiştir yazıyor.

İçimizde ki çocuğu yaşatmamız lazım. Hayattan tad almak lazım. Çocukken içimde ukte kalan herşeyi yapmak istiyorum. En basit örnek vermek gerekirse.

Çocukken bisikleti çok söker takardım. Tabi en büyük ihtiyacım 14-15 açık ağız anahtardı. Benim yoktu. İte köpeğe muhtaç olurdum bir anahtar için. Ancak şimdi ufak bi atölyem var. Orda açık ağız, yıldız ağız hatta lokmanın bile takımını aldım. Matkap spiral dekopaj gibi ufak el aletlerininde hepsini aldım. Bu benim çocukluk hayalimdi. Her aletin bende olması. Allah'a şükür o hayalde gerçek oldu.

---------- Mesajlar birleştirildi - 19:38 ---------- bir önceki mesaj zamanı 19:00 ----------

Kayseri Aksaray nakliye işi yapıyorum. Kayseri'de bulmam iyi oldu aracı. Bayramın bittiği gün zaten resmi tatil çalışmıyordum. Dayımınoğlu Hasan'ıda yanıma alıp Kayseri'ye gittim. Aracı alıp geldik. Sanayide kamyondan indirmek için yer var. Orda indirip sanayideki işleri halletmek lazım. Sanayide biraz turladım ilgi tarif edilecek gibi değil. Kimse görmemiş böyle birşey. Gelen soruyor kendin mi yaptın vs. Birkaç müşteri bile çıktı ancak ne ben satarım nede gerçek değerini verir.

Eksoz delikti ilk o dikkatimi çekti. Eksozcu Ramazan namıyla bilinen biri var sanayide. Kamyonların eksoz işlerinide ona yaptırıyorum. Soluğu onun yanında aldım. Delik yerler güzelce kapatıldı.



Sonra ki durak Ülgen oto kuaför. Kamyonlarıda burda yıkatırım her daim. Önce bi temizlensin sonra işe başlarım diye düşündüm. Kasayıda yıkamacının yanında ki kasacıya indirdim. Aramız iyi hatrım geçiyor. Yoksa böyle bi aracın kasasıyla filan kimse uğraşmaz. Sanayide kaç kişiye motoru gösterdiysem ben bundan anlamam dedi geçti. Usta bulamadım ben usta olmaya karar verdim. Kasayıda artık hatır gönül yaptıracaz.



Sonra evin yolunu tuttum. Evin altında dükkan var boş. Depo olarak kullanıyoruz. Kapılar geniş açılıyor içeri soktum Otoseri. Atölye olarak orayı kullanacağım. İlk iş olarak eksoz gözüme çarptı. Paslanmamış yer kalmamış. Tel fırça ile iyice pasını kazıyıp yaldızlı boya ile boyadım.



Yaldızlı boyayı seviyorum.



Frenler iyi tutmuyordu. Hatta hiç tutmuyordu desem yeridir. El frenide desek o hiç yok. İlk iş olarak frenlere bakmak istedim. Tekerlekleri komple söktüm. Açtığımda karşıma çıkan manzara bu. Kirden metal görünmüyor.



Biraz balata spreyi, biraz üstübü derken temizliği tamamlandı.



Tabi tekerlek içlerininde temizliğe ihtiyacı var.



Bazı kısımlara el girmiyor mecburen pis kaldı o kısımlar.

[Ekarademir]

Beni en çok zorlayan şey fren sistemi oldu. Uydurma parçalar takılmış oda uymamış. Hortumların bağlantı yerlerinden hidrolik kaçırıyordu. Merkezlerin keçesi tozluğu bozulmuş. Merkezlerde hidrolik kaçırıyordu. Haliyle frenin ha varlığı ha yokluğu. Merkezi elime alıp birkaç gün sanayide gezdim tamir takımı bulamadım. Kayseri'de aracın zamanında üretildiği fabrikaya sordum neyse ki orda merkez varmış. İki tane merkez aldım. Arka fren merkezlerini yeniledim.



Hidrolik basınç hortumu kırıktı onuda öndekileri söküp arkaya taktım. Ön frene cıvata takıp iptal ettim parça bulana kadar.



Bir süre vaktimi yağ basınç hortumu aramakla geçirdim. Bulduklarımın dişi tutmuyordu. Yenisini yaptırdım onuda bi türlü uyduramadık. En son tesadüf eseri bi yerde buldum denedim uydu. O an ki mutluluk tarif edilemez. 3 hortuma 75 lira diyince mutluluğum geçti ama neyse.



Arka fren merkezlerinin sağlam parçaları ile ön merkezleri tamir ettim. Bulduğum basınç hortumlarınıda takıp fren havalarını aldım. Denediğimde sonuç mükemmel oldu. Dört tekeri birden kilitliyor fren.


Tamir ederken ön düzeni komple dağıttım.




Tablanın toplanmış hali böyle.



Ve yine balata spreyi. Sıkıp sildiğimde yada tel fırça ile kazıdığımda boyadan pastan eser kalmıyor. Çok zorda kalırsamda spiralin ağzına taktığım zımpara ile tertemiz yapıyorum.





Parçaları iyice temizledikten sonra yeniden boyadım.







Ve mutlu son. Ön düzeni hareketli parçaları iyice yağlayarak yerine taktım. Yolda giderken gürültü kesildi. Direksiyonu çevirince gelen çatırtı gitti.

[Rider95]

Okuması fotolara bakaması bile eğlenceli. Kolay gelsin.
Usta bu alete bulabilirsen 600 veya 1000 cc motoru takıp çok eğlenceli anlar yaşayabilirsin.

[tr100a]

Kolay gelsin zevkli bir uğraş takipteyim

[Ekarademir]

Teşekkürler.

Benimde aklımda öyle bir motor var ancak şimdilik orjinal kalmalı. Çekme belgeli araç plakasını çıkarmam lazım orjinal haliyle. Daha sonrada bıkana kadar böyle bi süre bineceğim.

Sonra ise birbirinden bağımsız süspansiyon sistemi yapacağım. Difransiyel şaft derken dört çeker olacak. Büyük atv lastikleri. Ve güçlü bir motor. İşte o zaman Buggy yada UTV denilebilecek hale gelecek. İnşallah aklımda ki plan bu şekilde.

[-ZERO-]

yerinizde olsam şasiyi kupa'dan komple ayırır çürüğünü çarığını komple temizler boyardım. ondan sonra üzerine takacağım parçaları tek tek kontrol eder temizler tamir eder öyle takardım. keşke yakınlarda olsam da gelip restorasyona yardımcı olabilsem. tamir işlerini ben de çok severim

[Ahmet güllü]

Hic bi eklenti yapmasanizda icinden disindan sagadan soldan fotolarini atin da icimiz acilsin kalmadi artik boyle degerli parcalar

[Ekarademir]

Zero; Şasi kupadan ayrılmıyor. Tek ayrılan yer ortadan ikiye. Şasinin üzerine sac kaynatıp kaporta yapmışlar. Ve iki parça halinde. Arka taraf ile kupanın olduğu ön taraf ayrılıyor. Onun haricinde kumlama yaptırdım. Çürüklerden iyice arındı. Kumlama yapılmayan kaporta kısmını ise spiralin ağzına zımpara takıp temizledim. Çürük kalmadı yani. Daha sonra kimi yerin sacını değiştirip, kimi yeri iyice boyayarak ziftlemiş gibi oldu. Zamanı gelince onları da ekleyeceğim.

Ahmet Güllü ; Eklenti ne anlamadım?

[weirdo1]

takipteyik.

[unoturbo]

Tampon,ön panjur,yan tarafta ki otoser yazan plastik kısımlar Piano Black veya GunMetal renk olsa araçta hardal sarısı veya mat sarı olsa çok çok iyi olur düşünün derim kesinlikle en azından dış plastik aksamları piano black veya gunmetal renkte.
Arka jantlara çok az ofset verilse ve 13 inç ise çok az daha geniş taban lastik, arka kasa güzel bir ahşap olsa

[hokahey]

Sonuç nasıl olacak, merak icindeyim.

[fazil]

Cok guzel bir restorasyon olacak gibi gorunuyor. Ben bunun aynisindan Koc Muzesi'nde gordum galiba, bir yerlerden hatirliyorum sanki.
Bir de bir seyi merak ediyorum, kumlamayla zimparayla curuyen yerleri silmek konusunda, acaba curume malzemenin icinden disina dogru mu oluyor, yoksa disindan icine dogru mu, eger icten curuyorsa, bunu durdurmak mumkun mu ?

[Ekarademir]

Teşekkürler.

Ben kamyoncu adamım bilmem öyle renkleri. Plastik aksamlar Mercedes kamyon şase boyası renginde. Kamyon tamponunda denedim çok beğenmiştim. Diğer kısımlarıda yine mercedes sarısı. Civcive uygun açık renk olduğu için. 10 jant var üzerinde. Ona uygun lastik seçeneği az. Hatta tek seçenek var tripörtör lastiği. Daha büyük bi jantın göbeğini tornada kesip bu janta uydurma fikrim var. Şimdilik böyle iyi. Yada atv lastiği. Onu ilerde düşüneceğim.

Ona hiç dikkat etmedim ama suyu nerden alıyorsa ordan çürür. Mesela kapının altı. Çürük öyle hale gelmiş ki tamir etmek mümkün değil. Prescide oraya uygun sac büktürdüm. Kasacı kaynattı orayı öylece kapattık. Çoğu yerde sac kaynatıp çürüğü kapattık. Sac kaynamayan yerlere çelik macun. Onunda olmadığı yere dayson silikon. Çürümeyi durdurmak için en güzel çözüm boyamak. Önce boya aşınıyor sonra paslanıp çürümeye başlıyor. Taban mesela. Kışın ıslak ayakkabı ile biniliyor ıslak kalıyor. Bi süre sonra çürüme başlıyor. Döşeme altına zift atılsa ve kışın dikkatli olunsa taban çürümezdi.

İlerde böyle bir iş yapacaklar içinde bi not düşeyim. Sanayide tanıdıklarınız yoksa böyle bir işe bulaşmak çok masraflı olacaktır. En basit örnek. Geçenlerde forumda görmüştüm motorsiklet şasesi kumlatmaya 400 lira para veren vardı. Ben bu aracı 70 liraya kumlattım. Daha önceden koca kamyon kasasını 150 liraya kumlatmıştım. Motorsiklet şasesini de araya tanıdık sokup taş çatlasın 50 liraya kumlatabilirdim. Belki daha da az.

---------- Mesajlar birleştirildi - 02:24 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:15 ----------



Aracın tabanı da bayağı paslanmış. Tel fırça böyle pas kazımak için çok iyi oluyor. Pasları iyice kazıdıktan sonra içine hiç tiner katmadığım boyayla boyadım. Koyu olsun zift gibi olsun diye tiner katmadım. Hem delikleri de iyice kapatır. Kalın bikaç kat boya attıktan sonra üstüne yatakçı arkadaştan keçe alıp koydum. Yataklarda yay ve sünger arasına koyulan keçeden. Isı yalıtımı sağlasın. Onun üstüne de döşemeci arkadaştan muşamba alıp koydum. Taban istediğim gibi oldu.

[unoturbo]

http://i.hizliresim.com/VEZjkR.jpg

kesinlikle düşünün derim valla adı böyle geçiyor ama grinin güzel bi tonu ve sarı ile cidden efsane durur ama siz bilirsiniz

flanş yaptırıp onun sayesinde 12 inç ve 145 taban taksanız yeterde artar.

---------- Mesajlar birleştirildi - 08:33 ---------- bir önceki mesaj zamanı 07:09 ----------

piano black dediğim de parlak siyah mat değil Sanırım ön sinyaller anadol a1in modelini andırıyor dimi? Ahşap direksiyon düşündünüz mü? İç koltuk kahverengi kumaş olsa

---------- Mesajlar birleştirildi - 15:31 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:33 ----------

Sıfır triportör lastiği varmı piyasada? Varsa sorun yokta yoksa ölçü vb değişmek lazım gerekir dimi? Önerim detaylı temizlik için malzemeler var jant temizliği,pasta cila,iç konsol temizliği vs vs için nette satışları var onlardan alırsanızda süper olur