Gece sürüşü ve İleriye bakış teknikleri
Reklamlar
-
GECE SÜRÜŞÜ
Gece sürüşlerinin kendine has bir cazibesi, insanı adeta büyüleyen bir tarafı vardır. Motorunuzun kocaman farları önünüzdeki mürekkep görünümlü asfaltı aydınlattıkça siz kendinizi gecenin ışık geçirmeyen, saydam olmayan donukluğu içerisinde başka bir boyutta yüzer gibi hissedersiniz.
Evet gece sürüşleri büyüleyici olabilir. Ama çok tehlikelidir çünkü gündüze kıyasla görüş alanlarınız çok daralmıştır. Yani gündüz gördüğünüz gibi göremezsiniz.
Ama ümitsizliğe kapılmayalım. Gözlerimizle çalışarak onların yaratılıştan sahip oldukları, onların geceleri daha etkin görebilme fonksiyonlarını devreye sokabiliriz. Gündüz bir şeyi görmek için direk ona bakarsınız çünkü con adı verilen ışık alıcıları gözün merkezindedirler. Ancak bu alıcılar karanlıkta etkisizdirler. Diğer, rod adı verilen alıcılar ki bunlar; göz retinasının yanlarındadırlar, karanlıkta duyarlıdırlar.
Rod lardan tam faydalanabilmek için siz hedefe direk olarak değil başınız çok hafif yana çevrilmiş olarak bakmalısınız. Genellikle rod larla con lar; şayet siz tam karanlıkta değilseniz, birlikte çalışırlar.
Gün ışığında olduğu gibi, karanlıkta kalmış yere dikkatinizi verdiğinizde daha fazla görürsünüz. Ama motor kullanırken karanlıkta kalmış yada az ışıklı bölgede kalmış çevrenizdeki alanlarda dikkatinizi sürdürmek zordur. Bazen tek bir ışık kaynağı dikkatinizi yakalar ve aklınızı karıştırır, yönünüzü şaşırtır.
Örneğin, bütün gün gece olana kadar sürüş yaptınız diyelim, çok yoruldunuz. Evinize dönüyorsunuz, etraf boş arazi ve birden uzaktan bir çiftlik evinin tek ışığı dikkatinizi yakaladı. Bu hipnotik bir uyarana dönüşür. Ona her baktığınızda, bakışınızın o ışık üzerinde kilitlenme süresi uzar. Ve siz önünüzde size sinsice yaklaşmakta olan virajı görmezsiniz. Dilerim çok geç olmadan görürsünüz.
Bu olgu sabit bakış görüşüdür. Bazen o ışık karanlık içinde bir yay çizerek sallanır gibi gözükür ve siz bu ışığa bakarken aslında ona baktığınızın farkında değilsinizdir. Bıkkınlık ve yorgunluk beyninizi, uyaran yokluğu sebebiyle kapattığında, uzaktan ilginç gelen herhangi bir şey sizi şaşırtıp büyüleyebilir.
Gözlerinizin özgürce çevreyi tarama kapasitesine müdahale ettiğinizde siz kendi kendinizi hipnoza sokarsınız. Karanlığın hakim olduğu çevrenizi tarayarak beyninizin görme/algılama merkezlerini açık tutmak zorundasınızdır.
Tarama yaparken normal olarak göz kırpması yaptığınıza dikkat edin. Kırpma birkaç işlemi gerçekleştirir. Gözünüze anlık bir dinlenme sağlar ve gözlerin kendi içlerindeki dolaşımı zenginleştirir. Göz kapaklarınızı kısma sıklığınız artıyorsa gözlerinizi kapatarak bir müddet dinlendirmekle yukarıda bahsedilen faydaları kendinize sağlayın.
Taramak ve göz kırpmak karşı yönden gelen araç ışıklarının da olumsuz etkilerini azaltarak sizin onlarla baş etmenizi sağlar. Ağaçların tepelerini aydınlatan ışıklarıyla gelen bir araç sizi şaşırtabilir, geçici körlüğe sokup yoldaki pozisyonunuzu kaybetmenize sebep olabilir.
Sol gözünüzü kapatıp sağ gözünüzle yolun sağına odaklanabilirsiniz fakat bu durumda sol peri ferik görüşünüzü kaybedersiniz. Ve şayet karşı yönden gelen araç sizin hattınıza geçerse bunu zamanında göremeye bilirsiniz. İki gözünüz açık olarak yolun sağına odaklanabilirsiniz fakat yine iki gözünüzü de aynı tarafa odakladığınız için peri ferik(yanal) görüşü kaybedersiniz.
Bunların yerine iki noktalı tarama metodunu kullanın. Karşı yönden gelen aracın ışıklarından sizi koruyacağı gibi şayet o araç sizin yönünüze geçerse bunu görecek olan peri ferik görüşünüzü de kaybolmayacaktır. Taramayla birlikte göz kırpmayı da devam ettirin. Göz kırpma gözün yağlanması anlamına da gelir ve bu yağlama sonuçta far ışıklarının parıltısını filtreleyerek azaltır.
Gölgelendirilmiş göz malzemeleri; güneş gözlüğü, koyu, açık renkli vizörler gece sürüşünde kullanılmamalıdır. Görüşü çok kısıtlarlar. Aydınlık bölgelerde içten güneş gözlüğü tavsiye edilir, gözünüzü korur ayrıca sonradan karanlık bölgelere girildiğinde gözleriniz hazır, karanlığa alışmış halde olacaktır.(Gözlük çıkartılır). Açık renkli vizörler(sarımsı) şafakta iyidir ama akşam üstleri kullanılmamalıdır. Ayrıca şafak vakti siz henüz güneşin aydınlatmadığı bölgede iken gün söküyorsa bu çok tehlikeli bir durumdur ve siz bir müddet geçici bir körlük yaşarsınız. Aydınlık taraftan gelen araçlarda sizi görmeyecektir. Bu durumda bir müddet güvenli bir yerde durarak gözlerinizi alıştırmanızı tavsiye ederiz.
Şayet ışıktan gölge yada karanlığa girdiğinizde gözleriniz alışma zorluğunu normalden fazla çekiyorlarsa bu A vitamini eksikliğine işaret eder. A vitamini eksikliği karşı yönden gelen araç far ışıklarına da aşırı hassaslık demektir. Sakın bu sorunu güçlü dozlarda A vitamini yüklenerek kedi görüşüne sahip olabileceğinizi sanmayın. Aşırı doz A vitamini zehirleyicidir. Ayrıca gözlerinizin başka sorunları da olabilir. Göz doktoruna gidin ve gözlerinizi kontrol ettirin.
Mesela şayet derinlik algılamanız bozuksa ve gece takip ettiğiniz bir aracın stop ışıklarını olduğundan küçük, puslu görüyorsanız sizde protanophia denen görme zayıflığı vardır. Bu retinanızın kırmızı ışığa duyarlılığının normalden az olduğu durumdur. Şayet geceleri çok yakınına girerek araç takip ediyorsanız ve bunun yakınlığının sakıncalı boyutlarda olduğunu algılayamıyorsanız bir göz doktoruna mutlaka gözlerinizi kontrol ettiriniz.
Son olarak söyleyeceğimiz şudur: Gece tehlikeleri kadar gündüz de tehlikeler vardır ve aynı sayıdadır ancak gece bunları gündüz derecesinde göremezsiniz.
Not.: Tüm motorlarda geçerli olmakla beraber bilhassa endurolar da çöküş mesafesi fazla olduğundan geceleri viraj girişlerinde hız düşürmek için sert ön frenden kaçınınız. Öndeki çöküş farın ışığının ön tekerin altında kaybolması demektir ve bir anda karanlıkta kalırsınız.
Vizörünüz ve farlarınızın camları temiz olsun. Far yükseklik ayarlarınızı yaptırınız.
. Gerekiyorsa daha güçlü ampul takınız. Zen on ampul kullanmayın çünkü camlarda mercek olmadığı için ışık dağılır.
. İleriye bakınız, yan yolların derinliklerini en iyi görebileceğiniz seyir hatlarını seçiniz.
. Gittiğiniz yol hakkında önceden bir strateji yapınız.
. Karşıdan gelen araç yoksa uzunlarınızı yakınız. Araç belirdiğinde uzunları söndürünüz.
. Gözlerinizle yol kenar çizgisi yerine orta çizgiyi takip ediniz. Yol kenarındaki çizgi yol ayrımlarında, duraklarda, hendek ve su kanallarında kaybolur.
. Virajlarda çok aşırıya kaçmadan geniş hatla dönünüz. Yatış rezerviniz normalden fazla olsun.
. Dönüşün ortalarında fazla gazlamayınız çünkü gece ikinci bir apeksin varlığını zamanında göremeyebilirsiniz.
. Yakın takip yapmayınız. Yol kenarlarına fazla yaklaşmayın. Kıvırma payınız fazla olsun.
. Kornanızı kullanmaktan çekinmeyiniz.
. Her şey ters gider ve nereye gittiğiniz göremez duruma gelirseniz uzunları yakmakta tereddüt göstermeyiniz.
. Her zaman tarlalara dalmanın çelik yığını ile çarpışmadan daha az acılı olduğunu unutmayınız.
UYKUSUZLUK DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER
Yapılan resmi araştırmalara göre yollardaki ölümle sonuçlanan kazaların baş sebepleri arasında gelen uykusuz araç kullanımı alkollü kullanım sebebi ile oluşan kazalardan önde gelmektedir.
Uykusuzluk konusunda yapısal olarak monoton sürüş olarak kabul edilen otobanlarda bu kazlar çok daha fazladır. Yüksek süratte olduğu için kazalardaki ciddi yaralanmalar artmaktadır. Ağır vasıtalar sayaçlarla kontrol altına alındığı halde binek vasıtalarında böyle bir kontrol mekanizması hala düşünülmemektedir.
Problem diğer yönden kısmen de bedenlerimizin belirli zamanlarda uykuya programlanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Gece saat 02.00 ile 06.00 ararı en tehlikeli zamanlar olmakla birlikte çok az insanın bildiği öğlen vakti 12.00 ile 16.00 arası saatlerde kritik uyku saatleridir. Eğer ileri yaşlardaysanız ve ağır bir akşam yemeği yemişseniz bu durumu daha da kötüleştirecektir. Bu yüzden vardiyalı çalışan sürücüler uyku düzenleri değişeceğinden ağır risk altına girmektedirler.
Simülatör araştırmaları sürücünün gerçek uyuma problemi başlamadan 40 dakika önce bunu hissetmeye başlayacağını göstermiştir. Maalesef bu durumda mola verip uyumak yerine onlar bu süreci sürüşe devam ederek geçirmekle kazaya davetiye çıkarmaktadırlar. Sürücülerin çoğu uykunun üzerlerine çökmeye başladığının farkındadırlar ama fark edemedikleri şey o anlarda ne kadar kötü sürüş yaptıklarıdır. Ve bu şekilde devamda bilinçli olarak ısrar ettiklerinde sürüşlerinin sonu birkaç mil ötelerindedir. Sürücülerin uyuması neticesi olan kazlara şahit olanlar kaza olmadan önce araçların çok yanlış bir şekilde kullanılmış olduğunu çoğunlukla beyan etmişlerdir.(Aşırı hız, yanlış sollama, zig zag lar, savrulmalar vs.).
Sürücülerin çoğu yorgunluklarının üstesinden pencereyi açarak yada müzik sesini yükselterek gelmeye çalışırlar. Ancak bu şekilde yolda uykulu bir şekilde geçirilen her saniye çok uzun bir zamandır.
Uyku sersemliğine engel olmak için:
. Seyahatiniz boyunca her iki saate bir 15 dakika mola verecek şekilde yolculuk öncesi planınızı yapıp ihmal etmeden uygulayın.
. Uykunuz bastırdığında mola verip en az yarım saat uyuyun.
. Çay ve kahvenin uyarıcı etkisi geçicidir gerekiyorsa kestirme yapın.
. Eğer uyku bastırıyorsa güvenli ilk yerde durunuz. Otobanda iseniz ilk benzin servis istasyonlarına varmayı beklemeden ilk çıkıştan otobandan çıkınız.
. Hemen durma imkanınız yoksa(mesela otoban kavşaklarında iseniz) temiz hava için pencereyi açınız yada vizörünüzü gözlerinizi korumasız bırakmayacak şekilde açınız. Az da olsa yardımı olur.
. Eğer gözleriniz kapanmaya ve başınız düşecek gibi olmaya başlarsa, otobanda dahi olsanız, acil durum hattını kullanın. Çünkü buda acil bir durumdur. Polis başınıza dert olmasın diye aracınızdan inin, lastikleri tekmeler gibi yapın, elektrik kesicisini kapatıp sanki motor çalışmıyormuş gibi marşa basın veya araba ise kaputunu açın yada her neyse bir şeyler bulun ve bu şekilde geçireceğiniz birkaç dakikanın da size uykunuzun açılması yönünde bir sonraki çıkışa varana kadar faydası olacaktır.
Sonuç olarak motor üzerinde uykuya dalınır mı diye soracak olursanız kendi tecrübelerimden söyleyeyim EVET dalınır. Sıcak bir yaz günüydü saat 15.30 ve ben sabah 09.00 dan beri motor sürüyordum son yol çıkışını geçtiğimde benim gideceğim yere 20 km kalmıştı. Üzerime ölüm gibi çöken uyku tam burada geldi ve sürüşümün bozulduğunu fark ettim. Hareketlerim yavaşlamıştı ve kısa gidon hareketleri gitmiş yerine geniş ama ağır gidon hareketleri başlamıştı, kamyonlara 5 metre yaklaştığımda ancak yakınlığı algılayabilmek gibi algılamamda ve hareketlerimde bozulmalar başlamıştı. Kısa bir müddet sonra orta şeridin üzerinde sağa sola sol sinyalim açık olarak gidip geldiğimi fark ettim ve hemen kenara çekip durdum. Kaskımı çıkarıp sağa sola yürümeler, zıplamalar yaptım, şarkılar söyleyip yüzümü tokatladım, yanımdaki suyla yüzümü ıslattım, derin nefesler alıp verdim ve bunlar beni gelecek çıkışa kadar sağ salim ulaştıracak dinçliği sağladı.
BAKIŞLARIN DOĞRU KULLANILMASI
Bakışların Geliştirilmesi:
Motosikletinizi gözü kapalı olarak kullandığınızı farz edin. Ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Ancak bazen şartlar öyle gerektir ki siz sanki gözleriniz kısmen kapalı gider gibi olursunuz. Gözleriniz 10 metreden bir ineğin kıllarını sayacak kadar keskin olsa da yolu görmenizin gerektirdiği gibi görmüyor olabilirsiniz.
İnsan gözü her ne kadar kamerayla kıyaslansa da, en iyi kameradan çok daha komplike, karışıktır. Kameradan farklı olarak göz sadece dar bir odak alanını net görebilir. Bu yüzden bir şeye bakarken devamlı olarak saniyede on defa değişir. Eğer bu panoramik etki için olmasaydı siz tünel görüşüne sahip olurdunuz.
Gözlerin devamlı uyarı ihtiyacındadır, dikkatli bakmak keskinlik kaybına sebep olur. Bir şey üzerinde bakışınızı ne kadar uzun sabitlerseniz o kadar az görürsünüz. Tehlike yaratan kısım şudur; göze ait çevresel görüş açısı önemli ölçüde siz tam karşınızdaki belirsiz dar hattı görmeye başladığınızda azalmış olur.
Biz etrafımızda olup bitenden haberdar olmak için gözlerimizin çevresel görüş açısına ihtiyaç duyarız. Bu görüş için de bir şey dikkatimizi çektiğinde biz onun üzerine merkez yada fovealı görüş ile zoomlanırız. Zen ustalarının dediği gibi bir şeyi görmek için gerileceğinize yumuşak gözleri kullanın. Her şeye gevşek ama istekli bir odaklanmayla bakın. Görüş hattınızı devamlı hareket halinde tutun, hiçbir şey üzerinde 2 saniyeden fazla odaklanmayın. Bilhassa yüksek süratlerde bu daha bir gerçeklik kazanır. Yada daha makul süratlerde ama yoğun trafikte.
İlk bakışta yüksek sürat hareketi motorla beraber yatmada başın vücutla bir hizada olmasını mantıklı gösterse de yanlıştır. Gözlerinizin vücudunuzun denge sistemini önemli parçası olduğunu unutmayın. Aslında göz sinirlerinin %20 si beynin beden-denge sistemine bağlıdır. Bu gözlerin ufukla dikey oryantasyonda olması gerektiği anlamına gelir. Aksi takdirde beyne yanıltıcı sinyaller gönderirler. Baş seviyenizi muhafaza etmenin bir diğer avantajı da dönüşün daha ötesini görebilmektir.
Gözleriniz, sağlam veya gözlük kullanıyorsunuz fark etmez aşağıdaki egzersizlerle görüş zayıflıklarınızı fark edip görüşünüzü bir derece iyileştirmek mümkündür.
Tarama:
Oynayan herhangi bir objeyi (tenis topu, pinpon v.s.) takip etmek tarama yeteneğinizin gelişmesine iyi gelir. Video oyunları da gözlerin eş zamanlı hareket kabiliyetinin gelişmesinde etkilidir. Tabi motor kullanımı da göz merceklerini devamlı hareket ettirir. Yakından uzağa devamlı tararsınız. Hız arttıkça tarama kritik bir hal alır çünkü sizin etkili görüş alanınız küçülür.
Sadece gözlerinizi hareket ettirin. Başınızı oynatmak görüş alanınızı buğulandırır. Bir şeye kilitlenmemek için iki saniyeden fazla bakışınızı aynı yerde tutmayın.
Taramanın önemli bir kısmı da değişik mesafelerdeki objelere odaklanabilmektir.
Odaklanmak için basit bir egzersiz; gazete başlıklarından bir harf kesin ve harfi göz seviyenize gelecek şekilde duvara yapıştırın. Sonra gazeteden çerçeveli küçük bir reklam kesin. Duvardan 2.5-3.5 metre arası bir uzaklıkta durun, reklamı göz seviyenize getirin ve harfleri netlikleri bozulana kadar yüzünüze yaklaştırarak okuyun. Şimdi duvardaki harfe odaklanın. Bu tekniği çalışmak sizin yakından uzağa odaklanmanızı değiştirme yeteneğinizi geliştirecektir.
Çevresel(periferik) görüş:
İleriye bakarken aynı zamanda iyi bir çevresel görüntü alabilme ihtiyacı motor görüşünün kritik bir başka yönüdür. Siz dar merkezi görüşünüzün(foveal) dışında yatan tehlikeleri tespit edecek yan görüşe(periferik-peripheral) de bağımlısınız.
Çevresel görüntü egzersizi; iki elinizle birer kalem yada benzeri objeleri tutun. Kollarınızı iki yana açarak uzatın. Eğer iyi bir çevre görüşünüz varsa bu objeleri direk olarak tam ileri bakar haldeyken gözlerinizin köşelerinden görebilmelisiniz. Pratikle çevresel görüş sınırlarınızı genişletebilirsiniz.
Derinlik algılaması:
Derinliğin görsel algılanması sizin bir şeyden olan uzaklığınızı hesap etmenizde önemli bir kavramdır.
Deneme ve egzersiz; Aşağı yukarı 1.5/2 metrelik bir sarmal ipliği üç değişik renkte düğmeden yada boncuktan geçirin. Düğmeleri/boncukları eşit aralıklarda ipliğe sabitleyin. İpin bir ucunu göz seviyenizde bir yere sabitleyiniz. Serbest ucu gergince burnunuza doğru çekerek en yakın düğme yüzünüzden en fazla 30 cm uzaklıkta olacak şekilde tutunuz. Eğer gözleriniz birlikte çalışıyorsa ilk düğmeye odaklandığınızda ‘V’ görmeniz gerekir; iki iplik düğmede birleşiyor gibi görünmelidir. Şayet sizin derinlik algılamanız bozuksa ‘V’ düğmenin önünde veya arkasında belirecektir. Bu hareketi ikinci ve üçüncü düğmelerle de deneyin. Bu egzersiz gözlerinize birlikte çalışmayı öğretecektir.
Peri ferik görüş çevresel görüş yani merkezin dışındaki görüştür. Görüşün sınırlarıdır. Retinanın dış kenarları görüntüyü alır buna yanal-sol ve yanal-sağ denir. Bu sizin yanları görüşünüzdür.
Günlük beta bilinç dediğimiz halde noktasal (foveal) dar, keskin görüşümüzü kullanırız. Önümüzdeki bir noktaya konsantre oluruz. Gazete okurken, bilgisayarda gezinirken, birisiyle konuşurken yazı yazarken bu görüşümüzü kullanırız. Beyin bu görüşü tetikler.
Dar görüşümüzü kullanırken yanal-sol ve yanal-sağı filtre ederek kapatırız.
Periferik (peripheral) görüşte ise yanal-sol ve yanal-sağla beraber merkez noktanın altını ve üstünü de görürüz. Her bir gözümüzdeki altı göz kasının (4 adet rectus ve 2 adet oblique) bir veya bir kaçını kullanarak ya dar ama keskin yada geniş ama yumuşak görüşü seçeriz. Dar görüş aşağı yukarı 6 harf genişliğindedir, standart bir kelime genişliği halbuki peri ferik görüş 36 harf genişliğindedir yani 6 kelime genişliğindedir.
Kırsal alanlarda buğday tarlalarının rüzgarla uçuşan başaklarını izlerken yada kıyı ışıklarından uzakta denizde gökyüzünü ve yıldızları seyrederken periferik görüş devrededir ve gittikçe kontrolü tam olarak ele alır. Bu çok dinlendirici bir şeydir aslında. Nefes alışımız bile ritmikleşir ve stres atarız.
Hızlı okuma tekniğinin de esasını teşkil eden bu gerçekle dar görüşle ki kelimeler ardışık okunur dakikada en iyi durumda 200 kelime okunabilirken; periferik görüşle, dikey olarak ve görüntü alma şeklinde bakarak okumak öğrenildiğinde dakikada 1200 kelimeye çıkılabilinmektedir.
Motor kullanırken peri ferik görüş çok önemlidir. Dar görüşünüzle peri ferik alanınız içine giren olayları dikkate alın ve stratejinizi yaparak devam edin. Hiçbir nesneye yada olaya iki saniyeden fazla bakışlarınız kilitlenmesin. Bakışlarınızla daima yukarıdan aşağıya ve sağdan sola tarama yapın. Gözlerin sabit kalması tehlikelidir. Bir müddet sonra bakar körlük dediğimiz olgu başlar.
Hayvanların retinasının yanlarında insanlara kıyasla daha fazla hücre bulunur. Bu durum bilhassa gece avcılarının gece görüş kabiliyetlerinin üstün olduğu anlamına gelmektedir. Ancak renk ayırt etme yeteneği azalmaktadır. Perifreik görüş kullanımı geliştirilebilir ancak kendi doğal yapısının ötesine götürülemez.
Aşağıdaki resim göz yanılmasına bir örnektir. (Resim sabit olduğu halde hareket ediyor gibi görünüyor).
Aşağıdaki resim göz yanılmasına bir örnektir. (Resim sabit olduğu halde hareket ediyor gibi görünüyor).
Tarih: 2007-04-23, 16:09:59 Mesaj konusu: Gece Sürüşü ve İleriye Bakış Tekniği
--------------------------------------------------------------------------------
GECE SÜRÜŞÜ
Gece sürüşlerinin kendine has bir cazibesi, insanı adeta büyüleyen bir tarafı vardır. Motorunuzun kocaman farları önünüzdeki mürekkep görünümlü asfaltı aydınlattıkça siz kendinizi gecenin ışık geçirmeyen, saydam olmayan donukluğu içerisinde başka bir boyutta yüzer gibi hissedersiniz.
Evet gece sürüşleri büyüleyici olabilir. Ama çok tehlikelidir çünkü gündüze kıyasla görüş alanlarınız çok daralmıştır. Yani gündüz gördüğünüz gibi göremezsiniz.
Ama ümitsizliğe kapılmayalım. Gözlerimizle çalışarak onların yaratılıştan sahip oldukları, onların geceleri daha etkin görebilme fonksiyonlarını devreye sokabiliriz. Gündüz bir şeyi görmek için direk ona bakarsınız çünkü con adı verilen ışık alıcıları gözün merkezindedirler. Ancak bu alıcılar karanlıkta etkisizdirler. Diğer, rod adı verilen alıcılar ki bunlar; göz retinasının yanlarındadırlar, karanlıkta duyarlıdırlar.
Rod lardan tam faydalanabilmek için siz hedefe direk olarak değil başınız çok hafif yana çevrilmiş olarak bakmalısınız. Genellikle rod larla con lar; şayet siz tam karanlıkta değilseniz, birlikte çalışırlar.
Gün ışığında olduğu gibi, karanlıkta kalmış yere dikkatinizi verdiğinizde daha fazla görürsünüz. Ama motor kullanırken karanlıkta kalmış yada az ışıklı bölgede kalmış çevrenizdeki alanlarda dikkatinizi sürdürmek zordur. Bazen tek bir ışık kaynağı dikkatinizi yakalar ve aklınızı karıştırır, yönünüzü şaşırtır.
Örneğin, bütün gün gece olana kadar sürüş yaptınız diyelim, çok yoruldunuz. Evinize dönüyorsunuz, etraf boş arazi ve birden uzaktan bir çiftlik evinin tek ışığı dikkatinizi yakaladı. Bu hipnotik bir uyarana dönüşür. Ona her baktığınızda, bakışınızın o ışık üzerinde kilitlenme süresi uzar. Ve siz önünüzde size sinsice yaklaşmakta olan virajı görmezsiniz. Dilerim çok geç olmadan görürsünüz.
Bu olgu sabit bakış görüşüdür. Bazen o ışık karanlık içinde bir yay çizerek sallanır gibi gözükür ve siz bu ışığa bakarken aslında ona baktığınızın farkında değilsinizdir. Bıkkınlık ve yorgunluk beyninizi, uyaran yokluğu sebebiyle kapattığında, uzaktan ilginç gelen herhangi bir şey sizi şaşırtıp büyüleyebilir.
Gözlerinizin özgürce çevreyi tarama kapasitesine müdahale ettiğinizde siz kendi kendinizi hipnoza sokarsınız. Karanlığın hakim olduğu çevrenizi tarayarak beyninizin görme/algılama merkezlerini açık tutmak zorundasınızdır.
Tarama yaparken normal olarak göz kırpması yaptığınıza dikkat edin. Kırpma birkaç işlemi gerçekleştirir. Gözünüze anlık bir dinlenme sağlar ve gözlerin kendi içlerindeki dolaşımı zenginleştirir. Göz kapaklarınızı kısma sıklığınız artıyorsa gözlerinizi kapatarak bir müddet dinlendirmekle yukarıda bahsedilen faydaları kendinize sağlayın.
Taramak ve göz kırpmak karşı yönden gelen araç ışıklarının da olumsuz etkilerini azaltarak sizin onlarla baş etmenizi sağlar. Ağaçların tepelerini aydınlatan ışıklarıyla gelen bir araç sizi şaşırtabilir, geçici körlüğe sokup yoldaki pozisyonunuzu kaybetmenize sebep olabilir.
Sol gözünüzü kapatıp sağ gözünüzle yolun sağına odaklanabilirsiniz fakat bu durumda sol peri ferik görüşünüzü kaybedersiniz. Ve şayet karşı yönden gelen araç sizin hattınıza geçerse bunu zamanında göremeye bilirsiniz. İki gözünüz açık olarak yolun sağına odaklanabilirsiniz fakat yine iki gözünüzü de aynı tarafa odakladığınız için peri ferik(yanal) görüşü kaybedersiniz.
Bunların yerine iki noktalı tarama metodunu kullanın. Karşı yönden gelen aracın ışıklarından sizi koruyacağı gibi şayet o araç sizin yönünüze geçerse bunu görecek olan peri ferik görüşünüzü de kaybolmayacaktır. Taramayla birlikte göz kırpmayı da devam ettirin. Göz kırpma gözün yağlanması anlamına da gelir ve bu yağlama sonuçta far ışıklarının parıltısını filtreleyerek azaltır.
Gölgelendirilmiş göz malzemeleri; güneş gözlüğü, koyu, açık renkli vizörler gece sürüşünde kullanılmamalıdır. Görüşü çok kısıtlarlar. Aydınlık bölgelerde içten güneş gözlüğü tavsiye edilir, gözünüzü korur ayrıca sonradan karanlık bölgelere girildiğinde gözleriniz hazır, karanlığa alışmış halde olacaktır.(Gözlük çıkartılır). Açık renkli vizörler(sarımsı) şafakta iyidir ama akşam üstleri kullanılmamalıdır. Ayrıca şafak vakti siz henüz güneşin aydınlatmadığı bölgede iken gün söküyorsa bu çok tehlikeli bir durumdur ve siz bir müddet geçici bir körlük yaşarsınız. Aydınlık taraftan gelen araçlarda sizi görmeyecektir. Bu durumda bir müddet güvenli bir yerde durarak gözlerinizi alıştırmanızı tavsiye ederiz.
Şayet ışıktan gölge yada karanlığa girdiğinizde gözleriniz alışma zorluğunu normalden fazla çekiyorlarsa bu A vitamini eksikliğine işaret eder. A vitamini eksikliği karşı yönden gelen araç far ışıklarına da aşırı hassaslık demektir. Sakın bu sorunu güçlü dozlarda A vitamini yüklenerek kedi görüşüne sahip olabileceğinizi sanmayın. Aşırı doz A vitamini zehirleyicidir. Ayrıca gözlerinizin başka sorunları da olabilir. Göz doktoruna gidin ve gözlerinizi kontrol ettirin.
Mesela şayet derinlik algılamanız bozuksa ve gece takip ettiğiniz bir aracın stop ışıklarını olduğundan küçük, puslu görüyorsanız sizde protanophia denen görme zayıflığı vardır. Bu retinanızın kırmızı ışığa duyarlılığının normalden az olduğu durumdur. Şayet geceleri çok yakınına girerek araç takip ediyorsanız ve bunun yakınlığının sakıncalı boyutlarda olduğunu algılayamıyorsanız bir göz doktoruna mutlaka gözlerinizi kontrol ettiriniz.
Son olarak söyleyeceğimiz şudur: Gece tehlikeleri kadar gündüz de tehlikeler vardır ve aynı sayıdadır ancak gece bunları gündüz derecesinde göremezsiniz.
Not.: Tüm motorlarda geçerli olmakla beraber bilhassa endurolar da çöküş mesafesi fazla olduğundan geceleri viraj girişlerinde hız düşürmek için sert ön frenden kaçınınız. Öndeki çöküş farın ışığının ön tekerin altında kaybolması demektir ve bir anda karanlıkta kalırsınız.
. Vizörünüz ve farlarınızın camları temiz olsun. Far yükseklik ayarlarınızı yaptırınız.
. Gerekiyorsa daha güçlü ampul takınız. Zen on ampul kullanmayın çünkü camlarda mercek olmadığı için ışık dağılır.
. İleriye bakınız, yan yolların derinliklerini en iyi görebileceğiniz seyir hatlarını seçiniz.
. Gittiğiniz yol hakkında önceden bir strateji yapınız.
. Karşıdan gelen araç yoksa uzunlarınızı yakınız. Araç belirdiğinde uzunları söndürünüz.
. Gözlerinizle yol kenar çizgisi yerine orta çizgiyi takip ediniz. Yol kenarındaki çizgi yol ayrımlarında, duraklarda, hendek ve su kanallarında kaybolur.
. Virajlarda çok aşırıya kaçmadan geniş hatla dönünüz. Yatış rezerviniz normalden fazla olsun.
. Dönüşün ortalarında fazla gazlamayınız çünkü gece ikinci bir apeksin varlığını zamanında göremeyebilirsiniz.
. Yakın takip yapmayınız. Yol kenarlarına fazla yaklaşmayın. Kıvırma payınız fazla olsun.
. Kornanızı kullanmaktan çekinmeyiniz.
. Her şey ters gider ve nereye gittiğiniz göremez duruma gelirseniz uzunları yakmakta tereddüt göstermeyiniz.
. Her zaman tarlalara dalmanın çelik yığını ile çarpışmadan daha az acılı olduğunu unutmayınız.
UYKUSUZLUK DURUMUNDA YAPILMASI GEREKENLER
Yapılan resmi araştırmalara göre yollardaki ölümle sonuçlanan kazaların baş sebepleri arasında gelen uykusuz araç kullanımı alkollü kullanım sebebi ile oluşan kazalardan önde gelmektedir.
Uykusuzluk konusunda yapısal olarak monoton sürüş olarak kabul edilen otobanlarda bu kazlar çok daha fazladır. Yüksek süratte olduğu için kazalardaki ciddi yaralanmalar artmaktadır. Ağır vasıtalar sayaçlarla kontrol altına alındığı halde binek vasıtalarında böyle bir kontrol mekanizması hala düşünülmemektedir.
Problem diğer yönden kısmen de bedenlerimizin belirli zamanlarda uykuya programlanmış olmasından kaynaklanmaktadır. Gece saat 02.00 ile 06.00 ararı en tehlikeli zamanlar olmakla birlikte çok az insanın bildiği öğlen vakti 12.00 ile 16.00 arası saatlerde kritik uyku saatleridir. Eğer ileri yaşlardaysanız ve ağır bir akşam yemeği yemişseniz bu durumu daha da kötüleştirecektir. Bu yüzden vardiyalı çalışan sürücüler uyku düzenleri değişeceğinden ağır risk altına girmektedirler.
Simülatör araştırmaları sürücünün gerçek uyuma problemi başlamadan 40 dakika önce bunu hissetmeye başlayacağını göstermiştir. Maalesef bu durumda mola verip uyumak yerine onlar bu süreci sürüşe devam ederek geçirmekle kazaya davetiye çıkarmaktadırlar. Sürücülerin çoğu uykunun üzerlerine çökmeye başladığının farkındadırlar ama fark edemedikleri şey o anlarda ne kadar kötü sürüş yaptıklarıdır. Ve bu şekilde devamda bilinçli olarak ısrar ettiklerinde sürüşlerinin sonu birkaç mil ötelerindedir. Sürücülerin uyuması neticesi olan kazlara şahit olanlar kaza olmadan önce araçların çok yanlış bir şekilde kullanılmış olduğunu çoğunlukla beyan etmişlerdir.(Aşırı hız, yanlış sollama, zig zag lar, savrulmalar vs.).
Sürücülerin çoğu yorgunluklarının üstesinden pencereyi açarak yada müzik sesini yükselterek gelmeye çalışırlar. Ancak bu şekilde yolda uykulu bir şekilde geçirilen her saniye çok uzun bir zamandır.
Uyku sersemliğine engel olmak için:
. Seyahatiniz boyunca her iki saate bir 15 dakika mola verecek şekilde yolculuk öncesi planınızı yapıp ihmal etmeden uygulayın.
. Uykunuz bastırdığında mola verip en az yarım saat uyuyun.
. Çay ve kahvenin uyarıcı etkisi geçicidir gerekiyorsa kestirme yapın.
. Eğer uyku bastırıyorsa güvenli ilk yerde durunuz. Otobanda iseniz ilk benzin servis istasyonlarına varmayı beklemeden ilk çıkıştan otobandan çıkınız.
. Hemen durma imkanınız yoksa(mesela otoban kavşaklarında iseniz) temiz hava için pencereyi açınız yada vizörünüzü gözlerinizi korumasız bırakmayacak şekilde açınız. Az da olsa yardımı olur.
. Eğer gözleriniz kapanmaya ve başınız düşecek gibi olmaya başlarsa, otobanda dahi olsanız, acil durum hattını kullanın. Çünkü buda acil bir durumdur. Polis başınıza dert olmasın diye aracınızdan inin, lastikleri tekmeler gibi yapın, elektrik kesicisini kapatıp sanki motor çalışmıyormuş gibi marşa basın veya araba ise kaputunu açın yada her neyse bir şeyler bulun ve bu şekilde geçireceğiniz birkaç dakikanın da size uykunuzun açılması yönünde bir sonraki çıkışa varana kadar faydası olacaktır.
Sonuç olarak motor üzerinde uykuya dalınır mı diye soracak olursanız kendi tecrübelerimden söyleyeyim EVET dalınır. Sıcak bir yaz günüydü saat 15.30 ve ben sabah 09.00 dan beri motor sürüyordum son yol çıkışını geçtiğimde benim gideceğim yere 20 km kalmıştı. Üzerime ölüm gibi çöken uyku tam burada geldi ve sürüşümün bozulduğunu fark ettim. Hareketlerim yavaşlamıştı ve kısa gidon hareketleri gitmiş yerine geniş ama ağır gidon hareketleri başlamıştı, kamyonlara 5 metre yaklaştığımda ancak yakınlığı algılayabilmek gibi algılamamda ve hareketlerimde bozulmalar başlamıştı. Kısa bir müddet sonra orta şeridin üzerinde sağa sola sol sinyalim açık olarak gidip geldiğimi fark ettim ve hemen kenara çekip durdum. Kaskımı çıkarıp sağa sola yürümeler, zıplamalar yaptım, şarkılar söyleyip yüzümü tokatladım, yanımdaki suyla yüzümü ıslattım, derin nefesler alıp verdim ve bunlar beni gelecek çıkışa kadar sağ salim ulaştıracak dinçliği sağladı.
BAKIŞLARIN DOĞRU KULLANILMASI
Bakışların Geliştirilmesi:
Motosikletinizi gözü kapalı olarak kullandığınızı farz edin. Ne kadar uzağa gidebilirsiniz? Ancak bazen şartlar öyle gerektir ki siz sanki gözleriniz kısmen kapalı gider gibi olursunuz. Gözleriniz 10 metreden bir ineğin kıllarını sayacak kadar keskin olsa da yolu görmenizin gerektirdiği gibi görmüyor olabilirsiniz.
İnsan gözü her ne kadar kamerayla kıyaslansa da, en iyi kameradan çok daha komplike, karışıktır. Kameradan farklı olarak göz sadece dar bir odak alanını net görebilir. Bu yüzden bir şeye bakarken devamlı olarak saniyede on defa değişir. Eğer bu panoramik etki için olmasaydı siz tünel görüşüne sahip olurdunuz.
Gözlerin devamlı uyarı ihtiyacındadır, dikkatli bakmak keskinlik kaybına sebep olur. Bir şey üzerinde bakışınızı ne kadar uzun sabitlerseniz o kadar az görürsünüz. Tehlike yaratan kısım şudur; göze ait çevresel görüş açısı önemli ölçüde siz tam karşınızdaki belirsiz dar hattı görmeye başladığınızda azalmış olur.
Biz etrafımızda olup bitenden haberdar olmak için gözlerimizin çevresel görüş açısına ihtiyaç duyarız. Bu görüş için de bir şey dikkatimizi çektiğinde biz onun üzerine merkez yada fovealı görüş ile zoomlanırız. Zen ustalarının dediği gibi bir şeyi görmek için gerileceğinize yumuşak gözleri kullanın. Her şeye gevşek ama istekli bir odaklanmayla bakın. Görüş hattınızı devamlı hareket halinde tutun, hiçbir şey üzerinde 2 saniyeden fazla odaklanmayın. Bilhassa yüksek süratlerde bu daha bir gerçeklik kazanır. Yada daha makul süratlerde ama yoğun trafikte.
İlk bakışta yüksek sürat hareketi motorla beraber yatmada başın vücutla bir hizada olmasını mantıklı gösterse de yanlıştır. Gözlerinizin vücudunuzun denge sistemini önemli parçası olduğunu unutmayın. Aslında göz sinirlerinin %20 si beynin beden-denge sistemine bağlıdır. Bu gözlerin ufukla dikey oryantasyonda olması gerektiği anlamına gelir. Aksi takdirde beyne yanıltıcı sinyaller gönderirler. Baş seviyenizi muhafaza etmenin bir diğer avantajı da dönüşün daha ötesini görebilmektir.
Gözleriniz, sağlam veya gözlük kullanıyorsunuz fark etmez aşağıdaki egzersizlerle görüş zayıflıklarınızı fark edip görüşünüzü bir derece iyileştirmek mümkündür.
Tarama:
Oynayan herhangi bir objeyi (tenis topu, pinpon v.s.) takip etmek tarama yeteneğinizin gelişmesine iyi gelir. Video oyunları da gözlerin eş zamanlı hareket kabiliyetinin gelişmesinde etkilidir. Tabi motor kullanımı da göz merceklerini devamlı hareket ettirir. Yakından uzağa devamlı tararsınız. Hız arttıkça tarama kritik bir hal alır çünkü sizin etkili görüş alanınız küçülür.
Sadece gözlerinizi hareket ettirin. Başınızı oynatmak görüş alanınızı buğulandırır. Bir şeye kilitlenmemek için iki saniyeden fazla bakışınızı aynı yerde tutmayın.
Taramanın önemli bir kısmı da değişik mesafelerdeki objelere odaklanabilmektir.
Odaklanmak için basit bir egzersiz; gazete başlıklarından bir harf kesin ve harfi göz seviyenize gelecek şekilde duvara yapıştırın. Sonra gazeteden çerçeveli küçük bir reklam kesin. Duvardan 2.5-3.5 metre arası bir uzaklıkta durun, reklamı göz seviyenize getirin ve harfleri netlikleri bozulana kadar yüzünüze yaklaştırarak okuyun. Şimdi duvardaki harfe odaklanın. Bu tekniği çalışmak sizin yakından uzağa odaklanmanızı değiştirme yeteneğinizi geliştirecektir.
Çevresel(periferik) görüş:
İleriye bakarken aynı zamanda iyi bir çevresel görüntü alabilme ihtiyacı motor görüşünün kritik bir başka yönüdür. Siz dar merkezi görüşünüzün(foveal) dışında yatan tehlikeleri tespit edecek yan görüşe(periferik-peripheral) de bağımlısınız.
Çevresel görüntü egzersizi; iki elinizle birer kalem yada benzeri objeleri tutun. Kollarınızı iki yana açarak uzatın. Eğer iyi bir çevre görüşünüz varsa bu objeleri direk olarak tam ileri bakar haldeyken gözlerinizin köşelerinden görebilmelisiniz. Pratikle çevresel görüş sınırlarınızı genişletebilirsiniz.
Derinlik algılaması:
Derinliğin görsel algılanması sizin bir şeyden olan uzaklığınızı hesap etmenizde önemli bir kavramdır.
Deneme ve egzersiz; Aşağı yukarı 1.5/2 metrelik bir sarmal ipliği üç değişik renkte düğmeden yada boncuktan geçirin. Düğmeleri/boncukları eşit aralıklarda ipliğe sabitleyin. İpin bir ucunu göz seviyenizde bir yere sabitleyiniz. Serbest ucu gergince burnunuza doğru çekerek en yakın düğme yüzünüzden en fazla 30 cm uzaklıkta olacak şekilde tutunuz. Eğer gözleriniz birlikte çalışıyorsa ilk düğmeye odaklandığınızda ‘V’ görmeniz gerekir; iki iplik düğmede birleşiyor gibi görünmelidir. Şayet sizin derinlik algılamanız bozuksa ‘V’ düğmenin önünde veya arkasında belirecektir. Bu hareketi ikinci ve üçüncü düğmelerle de deneyin. Bu egzersiz gözlerinize birlikte çalışmayı öğretecektir.
Peri ferik görüş çevresel görüş yani merkezin dışındaki görüştür. Görüşün sınırlarıdır. Retinanın dış kenarları görüntüyü alır buna yanal-sol ve yanal-sağ denir. Bu sizin yanları görüşünüzdür.
Günlük beta bilinç dediğimiz halde noktasal (foveal) dar, keskin görüşümüzü kullanırız. Önümüzdeki bir noktaya konsantre oluruz. Gazete okurken, bilgisayarda gezinirken, birisiyle konuşurken yazı yazarken bu görüşümüzü kullanırız. Beyin bu görüşü tetikler.
Dar görüşümüzü kullanırken yanal-sol ve yanal-sağı filtre ederek kapatırız.
Periferik (peripheral) görüşte ise yanal-sol ve yanal-sağla beraber merkez noktanın altını ve üstünü de görürüz. Her bir gözümüzdeki altı göz kasının (4 adet rectus ve 2 adet oblique) bir veya bir kaçını kullanarak ya dar ama keskin yada geniş ama yumuşak görüşü seçeriz. Dar görüş aşağı yukarı 6 harf genişliğindedir, standart bir kelime genişliği halbuki peri ferik görüş 36 harf genişliğindedir yani 6 kelime genişliğindedir.
Kırsal alanlarda buğday tarlalarının rüzgarla uçuşan başaklarını izlerken yada kıyı ışıklarından uzakta denizde gökyüzünü ve yıldızları seyrederken periferik görüş devrededir ve gittikçe kontrolü tam olarak ele alır. Bu çok dinlendirici bir şeydir aslında. Nefes alışımız bile ritmikleşir ve stres atarız.
Hızlı okuma tekniğinin de esasını teşkil eden bu gerçekle dar görüşle ki kelimeler ardışık okunur dakikada en iyi durumda 200 kelime okunabilirken; periferik görüşle, dikey olarak ve görüntü alma şeklinde bakarak okumak öğrenildiğinde dakikada 1200 kelimeye çıkılabilinmektedir.
Motor kullanırken peri ferik görüş çok önemlidir. Dar görüşünüzle peri ferik alanınız içine giren olayları dikkate alın ve stratejinizi yaparak devam edin. Hiçbir nesneye yada olaya iki saniyeden fazla bakışlarınız kilitlenmesin. Bakışlarınızla daima yukarıdan aşağıya ve sağdan sola tarama yapın. Gözlerin sabit kalması tehlikelidir. Bir müddet sonra bakar körlük dediğimiz olgu başlar.
Hayvanların retinasının yanlarında insanlara kıyasla daha fazla hücre bulunur. Bu durum bilhassa gece avcılarının gece görüş kabiliyetlerinin üstün olduğu anlamına gelmektedir. Ancak renk ayırt etme yeteneği azalmaktadır. Perifreik görüş kullanımı geliştirilebilir ancak kendi doğal yapısının ötesine götürülemez.
Aşağıdaki resim göz yanılmasına bir örnektir. (Resim sabit olduğu halde hareket ediyor gibi görünüyor).
İLERİ BAKIŞ TEKNİĞİ
İleri bakış nedir? Nasıl Gelişir? Sürüş esnasında ileri nasıl bakılır?
Sürüş esnasında en önemli olay ileriye bakabilmektir. İleriye bakabilmek, neyin önemli olduğunu fark etmek, motosiklet sürücülüğünün hayati öneme haiz bir unsurudur.
Bu unsur sanki herkesin kolayca uygulayabileceği bir şeymiş gibi gözükebilir fakat göreceksiniz ki ileriye bakış hakkında öğrenilecek çok şey vardır.
Baktığınız tarafa doğru sürersiniz bu yüzden dönüşü iyi öğrenebilmeniz içinde doğru yöne bakmak zorundasınız. Trafikte sürüş için genelde gördüğünüzden fazlasını fark etmek zorunda olduğunuzu göreceksiniz.
Çoğunuz, gerek güvenliğe önem veren gerek hıza, bakış becerileriniz üzerinde çalışmak mecburiyetindesiniz. Orada görecek ne var? Kapasitenizi nasıl eğitebilirsiniz?
Aşağıdaki durum mümkün olabilir mi?
İki motorcu sürüş yapıyor ama birbirlerini karşılaşıncaya kadar fark etmiyorlar. Farkına varmaları bir virajda biri diğerini sollayınca oluyor. Ama olabilir çünkü ikisi de ön tekerinin önüne bakıyor.
Doğru yeteneklerle doğmuş olmak bir şans mıdır?
Hemen herkes hızlı bir motora sahip olabilir. Çok uzun yıllar sürücülüğü de olabilir. Ama hala gerçekten iyi bir motorcu olamıyordur. Neden? Görmesini bilmiyordur.
Devamlı öğrenin:
Motor sürmek tüm hayatınız boyunca öğrenmeye devam edeceğiniz bir süreçtir.
Baktığınızda görmek için herkesin uygulayabileceği birkaç basit teknik vardır. Bazıları bunları otomatik olarak uygular, diğerleri için ise bu tekniğin dikkatlerine sunulması işlerini kolaylaştırır.
Teknik:
Motor sürücülüğü büyük oranda bakıştır:
Nasıl ki insan bedeni %60 sudan ibarettir, motosiklet sürücülüğü de % 60 bakıştır.
“Gitmek istediğiniz yöne bakın.” “Baktığınız objeye yönelirsiniz.” Bunları hep duyarsınız.
Yalnız bir sürücü virajda kendini güvende hissetmez ve motorunu aslında geniş ve açık olan bir virajdaki yalnız bir ağaca doğru yöneltir. Bu tip yanlış davranışlar duyulur hep. Olumsuz bir sürü imalarda, yorumlarda bulunulur. Zaten bu aletler tehlikeli, şeytan icadı. Gerçek ise sürücünün baktığı objeye yöneleceğini bilmemesidir.
Eğitiminiz sırasında gidiş yönünüzün içine bakmayı size söylerler. Küçük daireler içinde dönerken yada sekiz çizerken; gitmek istediğiniz yönün mümkün olabilen en ilerisine bakın denmiştir. Bir sonraki kukaya yada ondan sonrakine ne kadar çabuk bakarsanız hata yapmadan dönüşünüzün o kadar kolaylaşacağını öğrenmişinizdir.
Ama motor kullanmak sadece küçük daireler içinde sürüş yaparken ileri bakmak değildir. İleri bakmak motosiklet sürücülüğünün temel içeriğidir. Daha geniş bir alana ve daha uzağa bakmalısınız. 12 saniye önünüze ve sağ sol 90 derece yanlarınıza bakarak her şeyin farkında olmalısınız. Bunu yaparken de başınızı fazla çevirmeden yapmalısınız.
Eğitim:
İleri bakma kapasitenizi eğitmek sürüş kapasitenizi zenginleştirecek en etkin yoldur.
Vizör ve gözlük:
Öncelikle şartlara uygun bir vizörünüz olmalı güneşe karşı iseniz gözlerinizi güneşin zararlı ışıklarından koruyacak güneş gözlükleriniz olmalıdır. Siste sarı renkli vizör iyidir. Gece renksiz vizör iyidir. Motoru yatırdığınızda yada motor yukarı doğru iken de başınızda daima yukarıda tutun.
“Kimin hatasıydı?” hiç fark etmez. Her motorcu bilir ki sadece kurallara uygun sürüş yapmak yetmez. Öldüğünüzde ki kazancınız nedir? Sizin haklı olduğunuzu bilmeniz mi? Ayrıca bir kazada arabadakine kıyasla motor üzerinde olanın yaralanma ihtimali çok daha fazladır.
Yani ana fikir şudur: Kendi güvenliğinizden siz sorumlusunuz. İster çevrenizdekiler trafik kurallarına uygun hareket ediyor olsun ister olmasın. Gerçek budur. Bu nedenle siz görmeyi öğrenmek zorundasınız. Trafiğin geri kalanı hangi tehlikeli hareketleri yapabilir? İnsanlar hangi hareketleri seçebilirler?
Hataları önceden görün. Artık yan yoldan gelen otomobilin sürücüsünün yol hakkının sizde olduğunu mutlaka bildiğini ve size kesinlikle yol vereceğini sanmayacak kadar tecrübeli olun.
Önünüzdeki araç, gaz kesip sağa yönelen ve sağ sinyalini veren bir araç olabilir. Ama birdenbire açık bir alış için sola siz tam onu sollarken üzerinize kırabilir. Bir çok kazanın sebebi bu durumdur. Sağa dönüş işaret ve belirtileri veren araçların aslında birden ve son anda sola dönmeleri sık rastlanan durumlardır. Karşı yönden size doğru gelen aracın tam yan yana geçilecekken sola sizin önünüze de dönmesi sık görülen kazlardır. T-Bone kazası.
Altıncı duygunuzu geliştirin:
Trafikte olabilecek her tür dengesiz hareketi önceden görebilmeyi öğrenmelisiniz ki hazırlıklı olabilesiniz.
Bu durumlar için altıncı duyguya benzer duygular geliştirdiğinizi ve böyle budalaların dengesiz davranışlarının olumsuz sonuçlarından kaçabilmek için önceden tedbirli olarak durumunuzu ayarlayabileceğinizi göreceksiniz.
Bir çeşit sık oluşan hatalar listesi geliştireceksiniz. Ve hata yapılmadan bunun olabileceğini fark etmiş olacaksınız. Ne kadar uzun yol tecrübeniz olursa listenizde o kadar uzun olacaktır. Buda sizi ansızın yakalayabilecek olumsuzlukların azalması demektir.
Otobanlarda sürüş yaparken sık olarak sizi sollayacakların olup olmadığını aynalarınızdan kontrol edin. Ansızın sizi geçen biri olursa aynalarınızdan arkanızı yeterince sık kontrol etmiyorsunuz demektir. Burada anahtar uygulama farkına vardığınız her durumu kendinize söylemektir. Otoban dışında da durum bu olmalıdır. Yani öngöremediğiniz her olay sizin daha iyi bakmanız ve düşünmeniz gerektiğinin bir işaretidir. %100 her şeye hakim olamayabilirsiniz ama çalışarak, uygulamayla bu orana yaklaşılmaktadır.
Görünmeyen tehlikeler:
Herkesin görebildiğiniz hataları dışında siz göremediğiniz kimselerinde hatalarını ön görebilmelisiniz. Önünüzde bir taksi gidiyor. Onun müşteri görmesiyle her an fren yapabileceğini yada bir tarafa kırabileceğini tahmin edebilmelisiniz. Park halindeki araçların yanından geçerken kapı açılabileceğini, içlerinden bir çocuğun fırlayabileceği, bir yaşlının bastonunu dışarı ayağıyla birlikte uzatabileceğini, tükürülebileceğini, izmarit atılabileceğini yada bir pet şişe boşunun camdan fırlatabileceğini ön görebilmelisiniz. İşte burada kendinize sormanız gereken soru şudur. “Zamanında durabilecek miyim?”
Karşıdan gelen bir kamyonun yada otobüsün arkasında aniden önünüze sollayarak fırlayacak bir araç saklayabileceğini, sollamaya çalıştığınız bir traktörün aslında çift römork taktığı için uzun araç durumunda olabileceğini ön görebilmelisiniz.
Duran otobüs yada minibüslerin sizin göremediğiniz taraflarından insanların yola önünüze doğru fırlayabileceklerini ön görebilmelisiniz.
Siz görünmüyorsanız:
Kavşağa yaklaşırken kamyon gibi yüksek araçları sollarsanız siz başkaları için görünmeyen bir tehlike oluşturmuş olursunuz. Bunu yapmayınız.
Yolu okuyunuz. Yolun kenarlarındaki banketlerindeki düzensizlikler genellikle gayri nizami yan girişlere işaret eder. Yol çizgileri size rehberdir. Şayet yol çizgisinin biri ileride kayboluyorsa bu durumda araçlar bitişik hatta geçecekler demektir. Siz önceden bitişiğinizdeki hattın bir sonrasındaki hatta geçiniz. Yol yüzeyi size rehberdir. Yamalar kaygandır. Ayrıca ağır vasıtalarca ezilmiş ve oluklaşmış bölümler olabilir. Buda sizi önceden fark etmeyip üzerinden geçerseniz bir şekilde savuracaktır.
Sağınızdaki ve solunuzdaki trafikte bir yavaşlama olursa sizde yavaşlayın ve durumu kontrol edin. Sizi sollayan bir aracın ön tekerinin patlaması bu aracın dönerek sizin önünüze savrulacağı ve önceden farkına varıp hız kesmemişseniz kafadan vuracağınız anlamına gelebilir.
Geniş bakmayı öğrenin:
Her durumda geniş bakın. Tarama yapın. Yukarıdan aşağıya ve sağdan sola. Tek objeye konsantre olmayın. Her an her tarafınızın farkında olunuz. Ne kadar uzun süre geniş bakarsanız o kadar fazla şeyin farkında olursunuz. Tabi fark ettiğiniz ne kadar çoksa beyninizin bunlardan damıtarak size sunacağı bilgi de o kadar fazla olacaktır.
Geniş bakın, ileri bakın ve bu bakış şeklinizi olabildiğince sürekli muhafaza edin. Zor mu diyorsunuz? Hayır bir kere başlayın tahmininizden hızlı bu kapasiteye ulaşacaksınız. Zoru kolay yapmak uygulamaktan geçer. Ben yapamam, uğraşamam mı diyorsunuz? O zaman otobüsle yolculuk yapın.
Reklamlar
-
baştan sona kadar okuyabilcek biri var mı bilmem de
sadece maddeleri okudum ben. gerçekten yararlı bilgiler...
-
maddeleri bile oku oku bitmiyo.gerçi bitirdim ama gözlerim felç geçirdi ama yinede faydalı bilgiler okumakta fayda var
LasTiği YaK, RuhUnU deĞiL:cat:
-
Arkadaşlar okumaktan çekinmeyin belkide sizin bir yerde bir şekilde hayatınız kurtatabilecek bilgiler bunlar
-
ben faydalı bilgi diye buna derim en büyüğünden TEŞEKKÜRLER.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)