y.selimbatu adlı üyeden alıntı
Emeğinize teşekkürler. Videoyu izlemedim. Sadece bu yönde bir talep gelmesi beni biraz şaşırttı. Kabul ülke şartlarında herkes memleketten kaçma derdinde ama birkaç şey eklemek istiyorum nacizane.
1.Avrupa' da özellikle orta avrupa diye tabir ettiğimiz kısımda gittikçe yükselen bir faşizm var. Göçmen karşıtı, yabancı düşmanlığına dayalı politikalar gırla gidiyor ve oldukça fazla talep görüyor. Ülkemizde basit sıradan bir memur bile bir işlem sırasında size surat yapsa moraliniz nasıl bozulur bir düşünün. İşte bunun on katını yaşadığınızı hayal edin, Sırf aksanınızdan,ten renginizden yada ne bileyim kıyafetinizden dolayı en basit işlemde olayda bu tatsız durumla karşılaştığınızı düşünün.
2-Klasik bir söylem ama bu ülkeler artık vasıfsız diyeceğimiz işler için bile göçmen almak istemiyorlar. Gurbetçi muhabbetleri çoktan geçti artık. üçüncü nesil avrupada yaşayıp halen yaşadıkları ülkenin dilinden kültüründen bir haber ,toplumsal hayata zerre katkısı olmayan milliyetçi adamlarımızdan bahsetmiyorum bile.
3-Ha yok illa gidecem yerleşcem diyorsanız ab ülkesi bir vatandaş kadar demiyorum ondan bir tık daha üstün bir meziyetiniz olmalı, Müzik olur, spor olur, iş olur ama bulunduğunuz yerdeki kurum sizi çalıştırması için sizin gibisini ab üyesi ülkelerde bulamamalı.
4-Her ne kadar her fırsatta bu yerlerin cancanlı,cafcaflı,pinpinli yönleri bize gösterilsede hayat dünyanın her yerinde zor arkadaşlar.. Yani hiç kimse hiçkimsenin kara kaşına kara gözüne muhtaç değil. Başka bir anlatımla bülbülü altın kafese koysan yine memleket yine memleket muhabbeti. Bakmayın bir aile kuramamış, akrabaları ile sorunları olan, asosyal, bir başarı elde edememiş bazı tiplerin avrupa goygoylarına. İnsan yeri geliyor memleketindeki tandırdandan çıkan dumanı özlüyor.
5-Avrupa güzel özelliklede İskandinavya... Herşeye rağmen ülkede kalıp, mücadele edip iyi kötü bir yerlere geldikten sonra bu ülkelere çoluk çocukla, eşle,sevgiliyle,arkadaşla gezmek için gitmek bana göre en doğru hedef,yani en kötüsü bile olsa bir insanın kendi ülkesinde yetişmesi büyümesinin önemi çok fazla bence. biliyorum çoğuna bu görüşler pek cazip gelmeyecek, adalet, hak hukuk, eşitlik zart zurt diyecekler. Eşitlik kendi ırklarına, kendi vatandaşlarına, kendilerine... size değil.
6-Bu maddeyi yaş belli bir noktaya geldikten sonra anlıyorum. En iyisinden en kötüsüne bu kıtada yaşayan insanların en belirgin özellikleri nedir biliyormusunuz. İkiyüzlülük. Atıyorum Paris' te bir saldırı olur. İzlandalısından, iskoçuna, fransızından portekizlisine hepsi bir anda sosyal medya hesaplarında fransa bayrağı kasarlar, ama kıtanın dışında insanlar çocuklar, hatta hayvanlar ölür katledilir. umurlarında olmaz görmezden gelirler çoğunun çocuğunun buralardan haberi bile olmaz. İnanın bir yaştan sonra bu ikiyüzlü insanlarla yaşamak zulüm gelir size.
7-Gençlerin çoğunda Avrupa hayali var bana ne oluyor derseniz oda doğru, Üstte bahsettiğim gibi yazdığım yazıdan üçüncü kuşak yurt dışında olup yaşadığı topluma zerre katkısı olmayan gurbetçi diye tabir ettiğimiz güruha ait olduğum düşüncesi çıkmasın, öyle değilim çünkü ama Nacizane görüşlerim bunlar düşünceler beni bağlar.