Bu başlığı bulamadım o yüzden açıyım dedim.. kendisi ile flört halindeyizde..
Daha önce Triumph başlığı altında bir iki kez yazmıştım foruma. 1 sene kadar Street Triple R kullandım, şimdi biraz tarz değişikliğine gitmek istedim bu yüzden bir süredir düşündüğüm Tiger 800 yine gündemime geldi.. Kullanan arkadaşlardan yorum - görüş - öneri almak isterim..
birşeyler yazmaya çalışıyım...
öncelikle bundan önce ağırlıklı olarak naked bike kullandığımı ve yorumlarımın muhtemelen biraz enduro grubu motor çerçevesinde sınırlı ve naked bike / enduro gibi bir açıdan olabileceğini baştan söylemeliyim.
Kısaca motor tecrübem : Bundan önce 1 sene kadar Triumph Street Triple R kullanıyordum (yani Triumph'ı ve motor yapısını biliyordum) ondan önce kısa bir maxiscooter geçişi öncesinde 4 sene kadar Suzuki GSR kullandım, bundan öncese kısa süreli Yamaha Fazer kullandım.
1. ilk izlenim :
a. dış görünüşü agresif ve atılgan bir yapıda keskin hatları ve güzel son işçiliği ile çekici bir motor. (japon / avrupa motor arasındaki bence en önemli fark burada)
b. oturuş ve sürücü pozisyonu çok rahat ve kontrolün sizde olduğunu hissetiriyor.
2. ilk sürüş tecrübesinde (ilk 500km);
a. süspansiyon : epey etkiliyciydi, belkide daha önce kullandığım motorların sert yapısına çok alıştığım için böyle geldi bilemiyorum ama tarzı gereği yumuşak yinede virajlarda savrulurmuyum acaba hissi vermeyecek kadar sert keyifli sürüş sağlıyor. normalde hiç hoşlanmama rağmen kaldırıma çıkış ve inişlerde hiç sıkıntı yaşatmadı veya kontrolü kaybetme hissi vermedi. şehiriçi için değil ama doğada veya daha offroad sürüşlerde kullanım rahatlığı sunacağının hissini verdi. istanbulun sokaklarında bol bol bulunan logar kapakları ptt kapakları artık pek sıkıntı yaratmıycak.
b. sürüş : gidon biraz önde kalır gibi oldu ve dur kalk sırasında zorladı ancak bunu sonra gidona yapıtığım ayarla ideal konumu alıp bu sıkıntıyı komple ortadan kaldırdım ve bu şekilde sellektör ile kornanında yeri tam parmaklarıma uygun pozisyona geldi. daha önce hiç camım olmamıştı şimdi touring cam ile 120-130 km hızda bile çok rahat ettim, tabiki naked bike ın verdiği motor kullanma hissi (rüzgarla mücadele ve yola daha yakın olma durumu) malesef ortadan kalkıyor, yinede ayrı bir zevk. Selenin yüksekliğinin ayarlanabilmesi (4 kademe olarak) çok müthiş bir özellik, ama malesef yüksek bir makine olduğu için (85cm standart yükseklik, en düşük sele ayarı 82,5cm) ben düşük sele aldım onu kullanıyorum şu anda selem 81cm civarında ve rahatlığından pekte ödün vermeden yere daha sağlam basar hale geldim. Bu şekilde nispeten kısa boylular bile bu aleti keyifle kullanabilir duruma gelmiş.
c. frenler : arka freni istediğim kadar etkili değil, daha önceki motorlarımda olduğu kadar iyi tutuş sağlamıyor. özellikle şehir içinde ön fren kullanmıyodum (bunun yerine vites düşürüp kompresör ve arkafren yeterli oluyor) ama sanırım bu motorla başlıycam buna. ABS si var motorun daha önce ABS kullanmadım pekte sevdiğim bir hadise değil motorda özellikle ama görücez bakalım. (tabiki acil bir duruma düşmem umarım ABS lik o ayrı). Ön fren ise oldukça iyi, muhtemelen buna ön süspansiyonunda katkısı büyük.
d. motoru : öncelikle benzin yakışı; 800cc lik bir makine olmasına rağmen aslen benimde bir önceki motorumda kullanılan 675cc lik street triple modelinin hacmi büyütülmüş versiyonu var üstünde ve 675cc de 100km de şehir içi 7,7-7,8 lt yakarken bu 800cc ile 100kmde şehiriçi 6,8-7 lt arası değerler gördüm. daha önceki deneyimlerimde şehiriçi kullanımda normalde 5 ve 6. vites görmezken bu motorda bu vitesleri kullanır oldum, daha karşılaştırmadım ama tahminim o ki tork değerleri çok düzgün, gazı bir anda açınca fırlamıyor (ki naked bikeda bu özelliğini çok seviyordum motorlarımın) ama yüksek viteslerdede düşük devirde kullanımda rahatsızlık yaratmıyor. en önemlisi hareket halindeyken 2. vitesden 1 e atmak sanki tam tersini yapar gibi yani vites büyütür gibi yumuşacık ve tepkisiz. açıkçası şehiriçi sürüşte (ve tahminimce doğada-offroad sürüşte) oldukçafaydalı buldum bu noktayı. sabit 5000 devirde vites değiştirerek durduğunuz yerden kalkıp 6. vitese geldiğinizde ortalama 120 km/s hız görüyorsunuz - ki bence düşük bir performans (önceki motorlarımla karşılaştırmada) ama düşününcede oldukça yeterli.
rodaj sonrası sürüş tecrübesi ve izlenimlerimi 3. madde olarak daha sonra aktarmak üzere yazımı bitiriyorum.
umarım bir fikir oluşturabilmişimdir kafanızda.
bilgilere ek:
şehir dışı yakışı 5,5 lt / 100 km şeklinde (kabaca 430-450 km şehirdışı seyahat ettim şimdilik)
bu değerleri 70 kilo ben + 50 kilo kız arkadaşım + 10 kilo kadar bagaj ile yoğun yağmur ve lodos fırtınası altında elde etmiştik.CanTR adlı üyeden alıntı
şimdi yeni bilgiler, yine kabaca 120 kilo ağırlık toplamı ile;
kozyatağı - şile arası :
49 dakka
62 km
79 km/s hız ortalaması ile
4,6 lt/100km de yakıt tüketimi
günün toplamında ise; kozyatağı - şile - polonezköy - kavacık - anadoluhisarı - beylerbeyi - koşuyolu - çamlıca tarafından e5 ile FB stadı - sahil yolu ile kartaldan dönüş - sahil yolu ile suadiye oradan yukarı kozyatağı = yani akıcı yol + virajlı bozuk asfalt + çevreyolu + şehiriçi trafiği toplamı :
3 saat 10 dakka toplam kullanma
175,5 km
55.3 km/s hız ortalaması
5,2 lt/100 km de yakıt tüketimi
debriyaj ve gazım MotoTriple servis tarafından ayarlandı şu anda çok rahat bir sürüş var 3. - 4. viteslerde bile düşük hızda akıcı bir sürüş sağlıyor motor.
daha rodajı bitmedi o yüzden max 6000 devir de vites büyütüyorum.
tutulmayan model bence pek doğru bir tanım değil nedenide şu; birşey tutulmuyorsa ya ürün kötüdür ki adamlar 1905 den beri motor yapıyorlar eşşşek olsalar birşeler öğrenmişlerdir şimdiye kadar (ayrıca arabada yaptılar - ve yine 3 silindir) buna ek olarak en son geçtiğimiz cuma 1963 model bir Triumph gördüm çalışırken (sesi ve görüntüsü çok güzeldi bu arada..) ,
ya servisi kötüdür yani satış sonrası ki buda bence doğru değil kızıltoprak ve hasanpaşadaki nerdeyse tüm servisleri gezdim (servis aldım) yinede Küçükyalıdaki Moto Triple daki ustaların bilgisi ilgisi ve güvenine denk birşey görmedim ,
yada ürün kısa sürede ömrünü tamamlıyordur ki bu bizim ilk önermeye geri götürüyor (buna bir örnek daha veriyim piyasada kaçıncı sahibi olduğunu artık tahmin bile eedemediğim speed triple var yeşil renkli sanırım 1998 model 100bin km civarında - okadar çok sahip ve yol gördükü alet ama halen gidiyor)
bence etrafta pek görülmemesinin sebebi distribütör eksikliği - reklam , satış politikası vs. vs. bundan sonra daha çokmu görülür Türkiyede bilmiyorum ama böyle bir iddaları var geçen seneden beri, birlikte görücez.
bence ilk ayrımda iki tür motor sürücüsü var; ticari kulananlar (kurye vs.) , zevk iiçin kullananlar... zevk ikiye ayrılıyor yine, çok motor değiştirip hepsine bindim demek isteyenler (diyenler) ve motor alıp onunla keyifli zaman geçirmek isteyenler.. bu ikinci tür biraz daha motorlarını ellerinde tutmak isteyen kişiler..
şimdi basit bir ekonomi teorisi ile (arz - talep) sizin belirttiğiniz bu durumu ben daha çok motorlarını alanların satmak istememesi ve kolay vazgeçememelerine bağlıyorum. ilanlara bakınca bir sürü ikinci el japon motor var (çin ve korede dahil) ama avrupa az, örneğin bmw ye baktığınızda bmw cilerin bir sonraki motorları %95 bmw oluyor ve kendi içlerinde veya çevrelerinde el değiştiriyor motorlar -- konu yine distribütöre geliyor bmw nin dist. cidden çok güçlü bir grup.. Triumph ın bu noktaya Türkiyede gelmesi için ciddi zaman geçmesi lazım kanımca ama yurtdışında özellikle kıta avrupasında bu noktada. yurtdışı forumlarınıda takip ediyorum Triumph'ın özellikle avusturalya ve (haliyle) ingilterede çok ciddi organizasyonları ve festivalleri oluyor markaya özel. (sizde bakabilirsiniz RAT diye geçiyor ; rides association of triumph)
sorunuza gelince Street Triple R 'ımı sahibinden com a koydum 2 gün sonra şimdiki sahibi telefonla aradı beni ve 4. gün (haftasonu girmişti araya) motorun satışını yaptım.
ondan önceki suzuki GSR 'ım için 1 ay galeride bekledi motor sonra 1 ayda benim garajımda toplamda 2 - 2,5 ayda satıldı.
çok arz varsa talebi yakalamak için fiyat düşersiniz veya başka şeylerle öne çıkmaya çalışırsınız ; GSR ım üstünde 6000 TL lik ek malzeme vardı Triumph'da 1500 TL lik.
açıkçası lütfen yanlış anlamayın ama gerçekten binmek istediğiniz motoru bulunca "vericeğiniz para" / "alıcağınız zevk" hertürlü "vericeğiniz para" / "satıcağınız para" 'dan önemli oluyor hele bu 4-5 sene bindiğinizi düşününce çok daha etkili.
---------- Post added at 15:29 ---------- Previous post was at 15:13 ----------
ek yapmak istedim site izin vermedi bu yüzden alıntı yapıp altına devam ediyorum;
bu aynı zamanda sıfırın satışındada geçerli, 2012 başında 8 adet tiger 800 geldi gelmeden bittiler fuara girmedi Triumph bu yüzden bu sene martta, daha sonraki sevkiyatta 7 tane daha geldi bunlarda gelmeden hemen hemen bitti sanırım 1 adet var şimdi ellerinde ve geçen yine bir sevkiyatları vardı galba 7-8 motor daha geliyor onlarında yarısı için kapora bırakıldı diye biliyorum. sonuç olarak bu gidişle senede 100 motor ve tek bir satış noktası, bunu yanında suzuki - kawasaki - honda gibi çok farklı şehirlerde ve istanbulda çok farklı firmalarla satış imkanı olan markalar var.. ee haliyle japonlar daha kalabalık bizim piyasamızda ancak gelmeden satılan ürünlerde bu işe başka bir bakış açısı kazandırmıyormu ?
Motoru aldığımdan beri 7633km de 34 kez benzin almışım (11.04.12 – 30.10.12 aralığı),
Her seferinde ışık yanmasını bekledim ve fulledim - hiç yarım depo almadım,
işte yakıt tüketimi özeti :
toplam 467,14 Lt ve 2089,71 TL 'de;
ortalama 4,47 TL birim ücreti ile, 262 km görmüşüm ortalama bir depo ile (ki yukarıda belirttiğim gibi benzin alışlarım ve bu durumda depoda 3 Lt benzin kalıyor ortalamada)
buda bizi Km başına 0,26 TL (ülkemizde hergün nerdeyse birim fiyatın değiştiğini düşünürsek) ile 5,7 Lt / 100 Km. de tüketim görülüyor
Offroad sürüşe de baya geliyor sanki. Buradakiler hafifletilmiş mi acaba
http://youtu.be/aTvYAcJOx3s
valla bu video çok güzel olmuş bende ilk kez izledim...
en sonunda katılan firmaların logoları var, illa modifikasyonlar yapılmıştır ama hafifletildiğini düşünmüyorum.
zaten Tiger 800, kilosu ile 600 - 1000cc (hatta bazı 1000+ cc) hacmindeki birçok motordan 20-25 kg hafif...
ıslak (kullanıma hazır) ağırlığı : 210 Kg
yani buna 19 lt benzin, 4 lt yağ, 1 lt den az hidrolik ve su desek kabaca kuru ağırlığı 185 Kg olur...
BMW F 800 : 214 Kg.
Honda Transalp XL700 : 219 Kg.
Honda Crossrunner : 240 Kg.
bu kulvarda bir
KTM 990 adventure : 209 Kg. ile daha düşük kalıyor oda 1 Kg.
Merhaba, 800 ü öncelikle tipi için seçtim, 1050 nin tipi daha yuvarlak hatlı. Bunun yanında ben motoru alırken 1050 nin güncel modelleri yoktu çünkü 1200 lük modeli geliyordu (yurtdışında da piyasaya çıkmıştı) ve BMW 1200 lere rakip olduğu için daha çok duyulmuştu.
800 lük makineler eski 750cc kulvarı gibi ara cc ler gibi gözüküyor ancak benim tahminim trend bu yöne doğru gidecek bunuda motogp deki motorların 2006 dan itibaren 800 cc ye çekilmesine dayandırıyorum öncelikle.
Bunun haricinde 1050 ile 800 arasındaki en büyük fark bence öngörülen benzin tüketiminde;
tiger 800 : Urban: 49.6 mpg (5.7 l/100km) - 56mph: 75.3mpg (3.7l/100km) - 75mph: 74.3mpg (3.8l/100km)
tiger 1050 : Urban: 42.4 mpg (6.7 l/100km) - 56mph: 61.3mpg (4.6l/100km) - 75mph: 53.6mpg (5.3l/100km)
şahsen bana çok yeterli bir makine o yüzden 1050 yi düşünmüyorum ama param olursa yanına eski alışkanlıklarıma dönüş olarak Triumph Street Triple R veya Speed Triple R alırım diyorum.
---------- Post added at 18:05 ---------- Previous post was at 18:03 ----------
hayırlı olsun... üstüne aksesuar ne taktınız?
İkinizede hayırlı olsun motorunuz ve keyifli sürüşler!
Sektörde trendin bu yöne kaydığı fikrine katılıyorum!Bundan 5-6 sene önceye kadar 600-650cc ve 1000cc gibi olan büyük hacimli endurolar şeklindeydi 2010 sonrasında ise maxienduroda 1200cc ye doğru kaymaya başladı triumph explorer'ı çıkardı 1200cc, honda vfr 1200x çıkardı,yamaha 1200 tenere çıkardı ktm adventure modelini 1200'e çıkardı ve alt segmenttede 600-650 bandı da 800'e doğru kaymaya başladı bmw başlattı triumph ve honda devam etti 2013 de ducati hyperstrada isminde 800cclik yine şehirendurosu-supermoto karışımı bir modelle geliyor ve seneye de ktm'den 800 lük bir adventure gelirse bu segment çok daha şenlenecek gibi.
600cc civarındaki cihazlardan sanırsam (mühendislik okudum ama böyledir diyecek teknik bilgim yok) yeterince tork alınamıyor veya alınan tork yüksek devirlerde kalıyor ve alt arazide daha çok alt devirlerde kullanıldığından cihazlar sıkıntı yaşanıyor bu yüzden 1000den az 600 den çok (eskiden olan 750cc kulvarı gibi) bir cc arayışı oluştu ve neticesinde bu cihazlar doğru diye benimde tahminim...
ülkemizin büyük problemi motorlu taşıtlar vergisi ve (sonunda 250cc ye kadar indirim yapıldı hoş) alım satımdaki ötv olduğundan insanlar 600 cc ye daha sıcak bakıyorlar halen (650cc den sonra çifte yakın vergi veriliyor bildiğiniz gibi) ancak benim gibi uzun süre 600 cc kulvarında motor kullananlar için 800 cc "motoru büyütmek" gibi değilde daha keyifli hale getirmek gibi oldu ve buna değer diyebilirim..
Benim de hoşuma gitmeye başladı Tiger 800. Yedek parça konusunda bir deneyiminiz oldumu acaba? Fiyatları uçukmu? Stokta varmı? Yok ise geç mi geliyor? vb...
Tiger 1200 Explorer da bir sonraki makinem olabilir hatta. Ama o gereksiz 15cc yüzünden (1215cc yapmışlar) 1250TL vergi ödemek koyar gibi geliyor. Yine de ben bu motoru istiyorum dediğim zaman bana engel olamaz. Bir kere rakibi 1200GS'ten 10bin lira kadar ucuz sanırım. Bu fiyat farkı o ekstra vergi masrafını motor ömrünü tamamlayana dek karşılar.
yedek parçada hiç bir sorun yok, 3 sene önce Triumph kullanmaya başladım şu zamana kadar hiçbir sıkıntı yaşamadım bu konuda hatta bazı Japonlardan daha hızlı yedek parça temini bile olduğu durumları gördüm - servis gidip Yunanistandan bile alıp geliyor veya kargo ile istetiyor çok acil durumlarda o yüzden korkulacak bir durum yok. Bakımlarda ise çok büyük bir yedekparça fiyat farkı yok bu cc kulvarındaki makinelere göre (yağ filtresi 45-55 TL aralığı gibi)
ilk Triumph motorum Street Tripler R 'dı 675 cc, aynen 25 cc yüzünden iki kat vergi veriyordum bundan önceki Suzuki GSR 600 motoruma göre ama şunu diyim ; FEDA OLSUN
bu arada yedek parça ve servis fiyatları konusunda BMW ile bence hiç karşılaştırmayın derim... karar vermenizde motorun yaşatma masrafı önemli anlaıdğım kadarı ile benim için olduğu gibi bence MotoTriple dan (yetkili servis) Savaş Bey ile görüşüp güncel fiyatları alın örnek olarak standart km bakımlarının kaça çıkacağını birde BMW den alın aynı fiyatları...
Şu an bu konu içerisinde 4 kullanıcı var. (0 üye ve 4 misafir)
