Suzuki Inazuma Gw 250/ Inazuma F Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı
-
02 Mart 2013, 20:38
#1901
Arkadaşlar innazuma ile ilgiili nacizane fikrimi söylemek istiyorum. Fiyatı, disrübütörü bir kenara koyarsak aslında bu ülkede 250 cc'nin özel kullanıcılarda daha çok yaygınlaşması kanaatindeyim. Kurye arkadaşlar, işi motosiklet olanlar tabiki istisnadır, çünkü onlar için herşeyden önce servis bakımları, yakıt ekonomisi vs gibi şeyler ön plandadır..
İnnazumanın safkan bir japon naked motosikleti olduğunu düşünüyorum ve bu benim için en önemli kriter. Beni en çok cezbeden yanı iki silindir ve kromaj iki egzos çıkışının iki ayrı taraftan yapılmış olması. Bu ne kadar retro gözüksede bence motorun asil karakterinin en önemli parçası. Siyah bir innazuma, sırt çanta ve şehir içi trafik.. Tam bir şehirli. Umarım birgün binmek nasip olur.
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:38 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:36 ----------
Ama benim twisterim gibi bir kuyruk tasarımına sahip değil malesef..
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
Reklamlar
-
03 Mart 2013, 00:06
#1902
Sevgili motosiklet sevdalısı arkadaşlar bazen bu motosiklet hakkında yazı yazarken ,yahu bu motoru ithal edenler,satan bayiler babanın oğlumu da bu kadar olumlu yazılar yazıyorsun diyorum kendi kendime.İnanın ne satan ne de ithal edenler zerre miskal beni enterese etmiyor.Hatta satış politikalarını en az en kötü yorum yapanlar kadar tasvip etmiyorum.Keşke daha düzgün daha profesyonel distribütörleri olsaydı.
Kawasaki haricinde (650 cc ve 250 cc kullanım tecrübem olmuştur sahipliğim olmamıştır) Honda,Yamaha,Suzuki motorlarım oldu.MZ ,Eski demirperde ülkesi motorlarım ,bir kaç tane de çin motorum olmuştur. Bunların arasında en sorunsuzu YBR 250 olmuştur.
Yüksek cc lerde olsun,düşük cc lerde olsun en çok zevk alarak sürdüğüm ise Inazuma oldu.
Kalitesini söz konusu bile etmek istemiyorum .Görsellik ise kişiden kişiye göre değişir elbette. Hepimiz aynı şeylerden hoşlansak nerede kalırdı şahs-ı münhasırlık.
Pek çok kişi motoru hiç kullanmadan,bırakın kullanmayı sadece resimlerine bakarak yorum yapıyorlar ya insanın hülasası almıyor.
Bu Japon teknolojisinin ve mühendislerinin ne kadar çok bilmediği varmış diyor insan içinden, bizim uzayda yaşayan yorumcuları okurken.
Motosiklet kullanırken yüzünüzde istemsiz,farkında bile olmadan bir gülümseme varsa büyük ihtimal bunun sebebi altınızda kullandığınız Inazuma 'dır.
Altınızda ki motosiklet sizi mutlu ediyorsa dünyanın en iyisi odur arkadaşlar. Motorlarınızı mutlu mesut sürün,sevgili motor dostları.
'' Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş ''
-
03 Mart 2013, 00:33
#1903
Arkadaşlar bugün fuarda tanıştık inazuma ile.
10.500 TL den satıyorlar. 300 TL kapora veriyorsunuz ve Mart sonu teslim.
Akseuarlar 1.000 TL. Daha sonra yaptırırm derseniz 3.000 TL'yi geçiyormuş. Motoru alırken bu aksesuarları mutlaka alın diyorlar.
Arkadaşıma aldık. Biz görüşürken bir de kuryelik yapan birisi sipariş verdi. Çok şaşırdım ama sohbet fırsatımız olmadı.
Fotoğraflardan çok daha güzel ve kalıplı bir motor. CBR250R niyetim vardı. İkisine de oturdum. Pozisyonlarına baktım. İlerde 600'lük bir race düşünüyorsanız CBR olabilir. Onun haricinde inazuma'nın pek rakibi yok gibi. Birkaç ay sonra ben de siparişi veririm sanırım.
SYM'nin aynı tarz bir motoru vardı. O da 9.500 TL. Ben şahsen tercihimi Suzuki'den yana kullanırım.
Birkaç kullanıcı ile görüştüm. Vibrasyon yok diyorlar. Henüz 1.000 km tamamlamış bir inazuma ile 160 görüyorlarmış. Motor açıldığında 170 rahat görür diyorlar. Ama hiç zorlamadan, uzun mesafeli yolculuklarda 130'larda çok rahat hiç hızınızı düşürmeden gidersiniz diyorlar.
NOT: Bu işten çok anlayan biri değilim. Amatör olarak düşüncülerimi paylaştım.
Kararlı olan her şey, şartlara rağmen doğar...
Nietzsche
-
03 Mart 2013, 01:27
#1904
nietzsche adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar bugün fuarda tanıştık inazuma ile.
10.500 TL den satıyorlar. 300 TL kapora veriyorsunuz ve Mart sonu teslim.
Akseuarlar 1.000 TL. Daha sonra yaptırırm derseniz 3.000 TL'yi geçiyormuş. Motoru alırken bu aksesuarları mutlaka alın diyorlar.
Arkadaşıma aldık. Biz görüşürken bir de kuryelik yapan birisi sipariş verdi. Çok şaşırdım ama sohbet fırsatımız olmadı.
Fotoğraflardan çok daha güzel ve kalıplı bir motor. CBR250R niyetim vardı. İkisine de oturdum. Pozisyonlarına baktım. İlerde 600'lük bir race düşünüyorsanız CBR olabilir. Onun haricinde inazuma'nın pek rakibi yok gibi. Birkaç ay sonra ben de siparişi veririm sanırım.
SYM'nin aynı tarz bir motoru vardı. O da 9.500 TL. Ben şahsen tercihimi Suzuki'den yana kullanırım.
Birkaç kullanıcı ile görüştüm. Vibrasyon yok diyorlar. Henüz 1.000 km tamamlamış bir inazuma ile 160 görüyorlarmış. Motor açıldığında 170 rahat görür diyorlar. Ama hiç zorlamadan, uzun mesafeli yolculuklarda 130'larda çok rahat hiç hızınızı düşürmeden gidersiniz diyorlar.
NOT: Bu işten çok anlayan biri değilim. Amatör olarak düşüncülerimi paylaştım.
Bu motorun en guzel yani bence oturus pozisyonu mesela tam benlik butcem yetse hic dusunmeden alirim uzun yolda yormayacak artciyi kaldiracak bi makine yalniz o hizlari gorecegini sanmam gerek kalibindan gereksede motor teknolojisinden(yalnis anlasilmasin motorun hiz icin degil tork ve rahatlik uzerine uretildigini dusundugum icin ) spn hizin 150 km civarinda olacagini dusunuyorum videolardada oyle zaten
Benim en vuyuk merakim yakit ne olacak su anda 18 krs yakio galiba rodajtakiler bakalim ne kadar dusecek yada dusecekmi
-
03 Mart 2013, 02:20
#1905
Kocaeli İl Temsilcisi
motoseyyah adlı üyeden alıntı
Sevgili motosiklet sevdalısı arkadaşlar bazen bu motosiklet hakkında yazı yazarken ,yahu bu motoru ithal edenler,satan bayiler babanın oğlumu da bu kadar olumlu yazılar yazıyorsun diyorum kendi kendime.İnanın ne satan ne de ithal edenler zerre miskal beni enterese etmiyor.Hatta satış politikalarını en az en kötü yorum yapanlar kadar tasvip etmiyorum.Keşke daha düzgün daha profesyonel distribütörleri olsaydı.
Kawasaki haricinde (650 cc ve 250 cc kullanım tecrübem olmuştur sahipliğim olmamıştır) Honda,Yamaha,Suzuki motorlarım oldu.MZ ,Eski demirperde ülkesi motorlarım ,bir kaç tane de çin motorum olmuştur. Bunların arasında en sorunsuzu YBR 250 olmuştur.
Yüksek cc lerde olsun,düşük cc lerde olsun en çok zevk alarak sürdüğüm ise Inazuma oldu.
Kalitesini söz konusu bile etmek istemiyorum .Görsellik ise kişiden kişiye göre değişir elbette. Hepimiz aynı şeylerden hoşlansak nerede kalırdı şahs-ı münhasırlık.
Pek çok kişi motoru hiç kullanmadan,bırakın kullanmayı sadece resimlerine bakarak yorum yapıyorlar ya insanın hülasası almıyor.
Bu Japon teknolojisinin ve mühendislerinin ne kadar çok bilmediği varmış diyor insan içinden, bizim uzayda yaşayan yorumcuları okurken.
Motosiklet kullanırken yüzünüzde istemsiz,farkında bile olmadan bir gülümseme varsa büyük ihtimal bunun sebebi altınızda kullandığınız Inazuma 'dır.
Altınızda ki motosiklet sizi mutlu ediyorsa dünyanın en iyisi odur arkadaşlar. Motorlarınızı mutlu mesut sürün,sevgili motor dostları.
fuarda inozuma orta sehba, motor koruma demiri ce topcase aparatı fiyatlarını görünce dedim kendi kendime haybeye mi uğraştık acaba serdar abi
| ▌▌| ▌▌▌| ▌▌| ▌▌▌| ▌▌| ▌▌▌|
|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_|_| http://www.irfmotor.com/
-
03 Mart 2013, 03:06
#1906
piyanist_irf adlı üyeden alıntı
fuarda inozuma orta sehba, motor koruma demiri ce topcase aparatı fiyatlarını görünce dedim kendi kendime haybeye mi uğraştık acaba serdar abi
İrfan emeklerin heba olmadı,yaptığımız topcase demiri kötü değildi. Resimde koruma demirini gördüm de o güzelim motora reva görülen koruma demiri o kadar basit olmamalı.Orta sehpaya falan bakacağım, kaliteliyse alırım.
'' Baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş ''
-
03 Mart 2013, 15:41
#1907
merhaba arkadaşlar ınazuma ya sizce hangi renk yakışmış kırmızı mı? siyah mı?
-
03 Mart 2013, 16:33
#1908
evrese adlı üyeden alıntı
merhaba arkadaşlar ınazuma ya sizce hangi renk yakışmış kırmızı mı? siyah mı?
bir siyahının yanına gittim, bir kırmızı... bir kaç gidiş gelişten sonra siyahcı olmama ragmen bence kırmızı cok daha hoştu
-
03 Mart 2013, 22:49
#1909
kırmızı daha kaslı duruyor bende ikisinin arasın gittim geldim kırmızıyı seçtim
-
03 Mart 2013, 23:39
#1910
Bu motorun grisine aşık oldum resmen acaba Türkiye ye 2014 de gelirmi cbr ımı satıp bu makineden alıcam en azından koruma demiri falan şart grenajlı motor zengin işi :( gösterişli diye aldım motor çizilince insanın morali bozuluyor.Gerekirse ya cb 600f eğer yakıt olayını falan o an akıl edebilirsem inazuma
-
04 Mart 2013, 05:17
#1911
evrese adlı üyeden alıntı
kırmızı daha kaslı duruyor bende ikisinin arasın gittim geldim kırmızıyı seçtim
hayırlı uğurlu olsun hocam , güle güle kullan
-
04 Mart 2013, 18:03
#1912
Yaklaşık 3 aydır bu sayfayı takip ediyorum. açıkçası biraz karamsarlık çökmüştü bu motorla ilgili. sürekli olumsuz yorumlar "acaba" sorsunu aklıma getirmedi değil. şu fuarla birlikte rahatladım. mayıs ayı başı gibi de stoklarda bitmezse bende bir tane almayı düşünüyorum. genel olarak ilk yorumlarda "başlangıç motoru" olabilir özelliği olduğunu konuşuluyordu. fakat şu anda düşünülenden daha kaslı ve ağır olduğu konusunda birleşiliyor. o zmn bu fuara gidenler ve genel olarak eski kullanıcılara soruyorum. İnazuma başlangıç motoru olarak tercih edilebilir mi motormudur???
-
04 Mart 2013, 18:32
#1913
FranSuha adlı üyeden alıntı
Yaklaşık 3 aydır bu sayfayı takip ediyorum. açıkçası biraz karamsarlık çökmüştü bu motorla ilgili. sürekli olumsuz yorumlar "acaba" sorsunu aklıma getirmedi değil. şu fuarla birlikte rahatladım. mayıs ayı başı gibi de stoklarda bitmezse bende bir tane almayı düşünüyorum. genel olarak ilk yorumlarda "başlangıç motoru" olabilir özelliği olduğunu konuşuluyordu. fakat şu anda düşünülenden daha kaslı ve ağır olduğu konusunda birleşiliyor. o zmn bu fuara gidenler ve genel olarak eski kullanıcılara soruyorum. İnazuma başlangıç motoru olarak tercih edilebilir mi motormudur???
Şahsi fikrimdir; Başlangıç motosikleti değildir.Başlangıç için 90-110 cc Cup ile başlaya bilirsiniz,daha sonra 150-250 cc arası geçiş için kullanabilirsiniz.
LÜTFEN SOKAKLARA TÜKÜRMEYİN , ETRAFIMIZDA SURATINA TÜKÜRÜLECEK OKADAR ÇOK YÜZSÜZ VARKİ
-
04 Mart 2013, 19:31
#1914
FranSuha adlı üyeden alıntı
Yaklaşık 3 aydır bu sayfayı takip ediyorum. açıkçası biraz karamsarlık çökmüştü bu motorla ilgili. sürekli olumsuz yorumlar "acaba" sorsunu aklıma getirmedi değil. şu fuarla birlikte rahatladım. mayıs ayı başı gibi de stoklarda bitmezse bende bir tane almayı düşünüyorum. genel olarak ilk yorumlarda "başlangıç motoru" olabilir özelliği olduğunu konuşuluyordu. fakat şu anda düşünülenden daha kaslı ve ağır olduğu konusunda birleşiliyor. o zmn bu fuara gidenler ve genel olarak eski kullanıcılara soruyorum. İnazuma başlangıç motoru olarak tercih edilebilir mi motormudur???
Motor yan ayaktan dikeye alırken daha ben ağırım diyor. Acemiyken motorun ağırlığını motora taşıtmayı bilmediğimizden gaz, fren, debriyaj dönüş derken acemi bi insan rahat rahat yatırır bunu Hem motora hem size yazık
İlk motor olarak alınır ama sürücü kursunda veya parasıyla bir ybr ile 1-2 gün dönüş, duruş, eğimde kalkış gibi şeyleri çalışmakta fayda var.
-
04 Mart 2013, 20:07
#1915
Benim ilk motorum oldu İnazuma ... Özel bir hocadan tam bir gün onun moturuyla ders alarak kullanmaya başladım.
istemediğim beğenmediğim bir motorla başlamaktansa, al sat zarar etmektense bence bu daha mantıklı.
ama eğitim almak hatta benim gibi gözükara davranmadan önce honda dan 2 günlük eğitim almak, sonra özel hoca 1 gün ile pekiştirmek faydalı olur.
300 km yaptım motorla sadece hafta sonu kullanıyorum. Cumartesi Beylikdüzünden Fuar'a gittim.
İnsanların motoru takip ettiğini yolda sordukları sorulardan anladım.
İnşallah sürüşü pekiştirip, parayı toparlarsam seneye DL 600 alacağım.
kıyaslama yapamayacağım ama bence çok güzel motor. memnunum Allah utandırmasın , kaza bela vermesin tabii
son olarak sürekli kıyaslanan çin malı motorları fuarda inceledim de, gerçekten haksızlık yapılıyor.
parça malzeme kalitesi kıyas dahi götürülmez.
selamlar,
-
04 Mart 2013, 20:47
#1916
teşekkürler ederim
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:47 ---------- bir önceki mesaj zamanı 18:45 ----------
Dachota adlı üyeden alıntı
hayırlı uğurlu olsun hocam , güle güle kullan
teşekkürler nisanda gelince kullanacağız inşallah
-
04 Mart 2013, 20:50
#1917
Arkadaşlar ben de bugün siparişimi verdim. Bu ay sonu ya da Nisan başında teslim alacağım inşallah. Bir de 950 liraya aksesuar siparişi verdim (Fuar dolayısıyla 13 parçalık aksesuar paketi hazırlamışlar). Bu aksesuarların ne olduğunu yazmak istedim. Belki ilgisini çeken olabilir.
1) 33 lt top case (Shad Marka)
2) Çanta sabitleyici
3) Çanta taşıyıcı Demiri
4) Orta Ayaklık
5) Koruma demiri
6) Dekoratif Sticker
7) Vida Kapağı
8) Dağ Dolum Kapağı
9) Krank Kapağı
10) Tank Pad
11) Benzin Kapak Koruması
12) Benzin Tankı Yan Koruması
13) Ön Visör
Tamamı 950 TL. İlgilenenlere....
-
04 Mart 2013, 22:33
#1918
Alan arkadaşlara hayırlı olsun öncelikle. Kazasız belasız sürüşler dilerim.
Fuarda birkaç eğitmen ile de uzun uzun sohbet fırsatı bulduk.
Eğitmenlerin ortak görüşü, iyi bir eğitim ile 250 cc motorla başlanabileceği yönünde.
Tabii ki 150 cc'lik bir motor ile başlamanın birçok avantajı bulunuyor.
Şahsi fikrim eğitimlere katılıp, eğitim sonunda hocalar ile görüşerek karar vermek.
Herkesin yetenek ve becerileri birbirinden farklı. Kimi çok yeteneklidir, eli yatkındır eğitim sonunda 600'lük motor ile dahi başlayabilir. Ama kiminin de eli çok yatkın değildir. 250'lik motor bile fazla gelebilir.
Önce güvenlik ve eğitim diyorum. Hangi motoru seçersek seçelim, eğitim ve güvenlik ekipmanlarına para harcamaya çekinmeyelim.
Kararlı olan her şey, şartlara rağmen doğar...
Nietzsche
-
04 Mart 2013, 23:36
#1919
bugün floryada bir bayinin önünden geçerken durdum ve içeri girdim, inazumayı gördüm, epey kalıplı iri motor olarak bana göründü, 2 silindirli olduğu için titreşim yok dediler, 3.3 lt/100 km de tüketimin yakalanabileceğini söylediler, ekonomi modunda 4500 devirde yanan bir ışıkla vites değiştirmeyi öneriyormuş, 1.68 boyumla üzerine oturdum, ayağımda botlarım vardı, uçları ile yere değiyordum, keşke içimde hiç değilse biraz daha alçak olsaydı dedim ağır bir motor hissi oldu, ancak bu benim için kötü değil, rüzgardan etkilenmesin, yol tutuşu iyi olsun, konforlu olsun, 120-140 yapsın bana yeter havasında olduğumdan bana güven verdi, direksiyon hafif önde gibi bana geldi (belki kollarımın kısalığından ), 10500 tl dediler, sadece bu hafta sonuna kadar fuar fiyatı geçerliymiş, aklıma yatar gibi oldu, düşünücem ...
Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özlenen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen; O hayat her şeye bedeldir. Özdemir Asaf...
-
05 Mart 2013, 00:14
#1920
Çok güzel bilgiler buldum paylaşayım dedim. Yazanların eline sağlık. Umarım daha önce pylaşılmamıştır.
Motor Yağları
Ham petrolden elde edilen yağlara madeni yağ veya makine yağı denir. Bu tür yağlar motorun çalışma şartlarına uygun değildir. Motor yağlarından istenilen özellikler, madeni yağ içine karıştırılan katkı maddeleriyle elde edilir. Katkı maddelerinin yağa kazandırdığı özellikler şunlardır.
▪ Motor yağının, düşük sıcaklıklarda çok fazla kalınlaşmasını önleyerek soğuk havalarda motorun kolay çalışmasını sağlar.
▪ Motor yağının yüksek sıcaklıklarda yağlama özelliğinin kaybolmamasını sağlar. Böylece piston, segman, supap gibi çok sıcak çalışan parçalar üzerinde oluşan artık maddeler (kurum, yağlı kurum) en aza iner.
▪ İş zamanında yanma sonucu oluşan su, kül, karbon ve diğer kimyasal maddelerin yağın içinde asit meydana getirmesini önleyerek motor parçalarının uzun ömürlü olmasını sağlar.
▪ Motor yağının köpürmesini önleyerek yağlamanın kalitesini iyileştirir.
Motor Yağının Görevi Nedir?
Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur. Genel olarak motor yağlarının görevleri şunlardır;
▪ Sürtünmeyi en aza indirir. Birbirine temas halinde çalışan parçaların arasında yağ filmi meydana getirerek, sürtünmeden doğan aşınmayı ve sıcaklığı en aza indirir.
▪ Motor kompresyonunun düşmesini önler. Segmanların silindir yüzeyinden sıyırdığı yağ, segman ile yuvası arasına dolarak kompresyon kaçağına karşı sıvı conta gibi görev yapar. Kompresyonun piston, segman, silindir arasından kartere kaçması en aza indirilir.
▪ Motor parçalarının soğumasına yardımcı olur. Karterdeki yağ, motor parçalarından daha soğuktur. Yağlama sırasında parçaların üzerinden aldığı sıcaklığı kartere getirerek parçaları az da olsa soğutur.
▪ Motor parçalarını temizler. Motor yağı, yağladığı parçalar üzerinde aşınmadan dolayı meydana gelen talaşları ve yanma sonucu oluşan kurumları bünyesinde toplayarak kartere getirir. Böylece motor parçalarının devamlı temiz kalmasını sağlar.
Yağlamanın Gereği ve Önemi
Bir parçanın yüzeyi ne kadar hassas işlenirse işlensin, işlenen yüzeye bir büyüteç ile bakıldığında girinti ve çıkıntılar (pürüzler)görülür. Birbirine temas ederek hareket eden parçaların yüzeylerinde bulunan pürüzler, hareketi zorlaştırır. Harekete karşı zorlanma olayına sürtünme denir. Sürtünme sonucu parçalar hem ısınır ve hem de aşınır. Parçaların ısınması genleşmesine ve mekanik dayanımının azalmasına sebep olur. Birbirine temas ederek çalışan parçalar, yağlandıkları zaman sürtünen yüzeyler arasında yağ filmi meydana gelir. Yağ, parça yüzeyinde bulunan pürüzlerin arasına dolarak sürtünmeyi en aza indirir. Sürtünme en aza inince de aşınma ve ısınma da en aza iner.
Yağ Bazları
Mineral Yağlar
Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.
Sentetik Yağlar
Sentetik yağlar laboratuarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.
Yarı Sentetik Yağlar
Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.
Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Viskozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.
Bütün motor yağları S.A.E seri numarasıyla sınıflandırılır. S.A.E rumuzu Birleşik Amerika Devletleri'nde motorlu araçlar mühendisleri birliğinin (Society of Automotive Engineers) baş harflerini ifade eder. Motor yağlarının S.A.E standardı bu birlik tarafından düzenlenmiştir. S.A.E numarası küçük olan yağlar daha ince ve akıcı olur. S.A.E numarası büyük olan yağlar daha kalın ve az akıcı olur. Örnek olarak S.A.E 10 numaralı yağ, S.A.E 30 numaralı yağdan daha ince ve akıcıdır. Motor yağları, benzinli ve dizel motorları için ayrı özellikte imal edilir. Benzinli motorlarda; SA, SB, SC, SD gibi S harfi ile başlayan yağlar kullanılır. Dizel motorlarında; CA, CB, CC, CD gibi C harfi ile başlayan yağlar kullanılır. (Daha ayrıntılı bilgi için Madeni Yağlar Sözlüğü ve Kalite Sınıflamaları linklerine bakınız...)
Gerek benzin, gerek dizel motor yağları; yazlık, kışlık ve birleşik yağlar (dört mevsim yağları) olmak üzere üç çeşittir.
▪ Yazlık Yağlar: S.A.E 10, S.A.E 20, S.A.E 30, S.A.E 40, S.A.E 50 numaralı yağlardır.
▪ Kışlık Yağlar: S.A.E 5W, S.A.E 10W, S.A.E 15W gibi yağlardır. (W harfi yağın kışlık olduğunu belirler, İngilizce’ de kış "winter" kelimesinin baş harfidir.)
▪ Birleşik Yağlar (Dört Mevsim Yağları): Bu tip yağlar her mevsimde kullanılır. Yazın yazlık yağ, kışın kışlık yağ özelliğini gösterir. Bunlar, S.A.E 10W-40 , S.A.E 15W-50 , S.A.E 15W–50 gibi yağlardır. Örneğin; S.A.E 10W-30 numaralı yağ, kış mevsiminde S.A.E 10W numaralı yağ, yaz mevsiminde S.A.E 30 numaralı yağ yerine kullanılır.
Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır. Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W). Multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar.
Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.
Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor; Aracınızı belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.
Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar.
Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.
Multi-Viskozite Yağların Çalışma Prensibi
10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Ancak hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığında oluşacak problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlı bir yağ. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında, örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır. Böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız şekilde yüzen toplar olarak düşünebiliriz. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. Viskozite aralığı kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir.
Viskozite Dereceleri
En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır;
SAE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırması:
SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. SAE sınıflandırmasında derece "W" harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, "winter" yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40'taki "10W" gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.
İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40'taki "40" gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.
Aşağıda, tahmin edilen dış sıcaklığa göre seçim yaparken belirli viskozite aralıklarında örnekler verilmiştir;
Tahmin edilen en düşük hava sıcaklığı
Tavsiye edilen SAE viskozite derecesi
0 derece
5W-30 10W-30 10W-40 20W-50
-18 derece
5W-30 10W-30 10W-40
-18 derecenin altı
5W-30
API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması:
Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.
Benzinli motorlarda: (min.performans) SA SB SC SD SE SF SG SH SJ (max.performans)
Dizel motorlarda: (min. performans) CA CB CC CD CE CF (max.performans)
Eğer yağ kutunuzun üzerinde "API SJ/CF" şeklinde bir ibare varsa bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği anlamına gelir.
ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması:
Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır.
Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:
Benzinli motorlar için A
Dizel otomobil motorları için B
Dizel kamyon motorları için C
Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:
Yakıt ekonomisi için 1
Genel amaç için (ortalama seviye) 2
Yüksek performans için 3
Örneğin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.
Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, aracınızın üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-50 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-50 yerine 10W-40 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir. 0W-50 alırsanız, içerisinde daha fazla katkı maddesi var demektir. Yada 10W-40 alırsanız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazla anlamına gelir. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda vardır. 0 km. bir araçta ince yağ, 100.000 km.'de ki, yada daha eski teknolojili bir araçta daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir araçta piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla 10W-40 gibi ince bir yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km. yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından 15W-50 gibi nispeten daha kalın bir yağ kullanmak daha mantıklıdır. Böylelikle yağ sızıntıları bile önlenebilir.
Motora Uygun Yağın Seçilmesi
Kullanacağımız yağa karar vermek için üç ana hususu göz önüne almamız gerekir. Bunlar;
1.) Motorun Teknik Özellikleri:
▪ Yüksek devirli ve yeni motorlarda yağ boşluğu az olduğu için S.A.E numarası düşük olan yağ kullanılır.
▪ Orta devirli motorlarda ve kullanılma ömrünü ortalamış motorlarda yağ boşluğu biraz fazla olacağı için S.A.E numarası ortalarda olan yağ kullanılır.
▪ Düşük devirli motorlarda ve yağ boşluğu çoğalmış motorlarda S.A.E numarası biraz daha yüksek tutulur.
2.) Motorun Çalışma Şartları:
Benzinli Motorlar İçin
▪ SA servis tipi yağlar, katkısız yağdır. Hafif yük altında çalışan benzin ve dizel motorlarında kullanılır.
▪ SB servis tipi yağlar, içinde paslanmayı önleyici kauçuk maddesi bulunur. Hafif yük altında çalışan benzin motorları için kullanılır.
▪ SC servis tipi yağlar, düşük ve yüksek sıcaklıklarda çalışmaya uygun, aşınmaya, paslanmaya karşı özellikleri olan yağdır.
▪ SD servis tipi yağlar, 1968 yılı motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir ve benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SB, SC servis tipi yağların tavsiye edildiği her yerde kullanılır.
▪ SE servis tipi yağlar, 1972 yılındaki motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir. Benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SC ve SD servis yağlarının kullanıldığı her yerde rahatlıkla kullanılır.
▪ SF servis tipi yağlar, 1980 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır.
▪ SG servis tipi yağlar: 1988 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır. Mevcut en üstün yağdır.
Dizel Motorları İçin
▪ CA servis tipi yağlar, kükürdü az ve iyi kalite mazot ile çalışan dizel motorları ile hafif hizmet yapan benzinli motorlarda kullanılır.
▪ CB servis tipi yağlar, orta yükte ve bol kükürtlü ve düşük kaliteli mazot ile çalışan dizel motorlarında kullanılır. Hafif hizmet gören benzinli motorlara da konulabilir.
▪ CC servis tipi yağlar, orta ve ağır yükte çalışan düşük süperşarj (blower) motorlarda veya turbo dizel motorlarda ve ağır yükle çalışan benzinli motorlarda kullanılır.
▪ CD servis tipi yağlar, yüksek hız ve yüksek verimli çalışan süperşarj ve turbo dizel motor yağıdır.
3.) Aracın Çalışma Ortamının Hava Sıcaklığına Göre
Yağ Numarası Hava sıcaklığı (C° derece)
S.A.E 5W - 20 - 8 ile - 30 arasında
S.A.E 5W - 30 - 30 ile 16 arasında
S.A.E 10W - 18 ile 16 arasında
S.A.E 10W - 30 - 18 ile 40 arasında
S.A.E 10W - 40 - 18 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 20 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 40 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 50 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 30 - 5 ile 40 arasında
Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir?
Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 10W-40 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır ve buda yakıt sarfiyatı sağlayacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmak yarar yerine zarar getirir.
Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır. Motordaki artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde tekrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Bu durum size sadece yağınızı ve filtrenizi değiştirme zamanınızın geldiğini göstermektedir.
Motor Yağının Bozulma Sebepleri
▪ Yağın Kimyasal Olarak Bozulması: Motor yağının sıcaklığı motor çalıştığında çok yükselir. Yağın içindeki mineraller, yüksek sıcaklıklarda hava içindeki oksijenle birleşerek oksitlenir. Ayrıca iş zamanında yanma sonucu oluşan diğer kimyasal maddeler, yağla birleşerek organik asitler meydana getirir. Oksitlenme ve asit etkisiyle motor yağı özelliğini kaybederek parçaların üzerinde aşınma, oksitlenme ve sakızlaşma (reçine) meydana getirir. Sakızlaşma, segmanların ve supapların yuvasında sıkışıp kalmasına sebep olur.
▪ Yağın Fiziksel Olarak Bozulması: Emme zamanında silindire giren havanın içindeki tozlar, yanma sonu meydana gelen kurumlar ve diğer arak maddeler, parçaların aşınmasından doğan talaşlar, kartere kaçan gazların içindeki benzin veya mazot yağın kirlenmesine ve özelliğinin bozulmasına sebep olur. Gerçi yağ filtresi, yağın içindeki parçacıkların bir kısmını temizlese bile zaman içinde yeterli olamaz.
Yukarıda ana hatlarıyla açıklanan sebeplerden dolayı motor yağı bozulur. Bu nedenle araç kataloğunda tavsiye edilen sürelerde motor yağının yenilenmesi gerekir. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi her kullanıcının kendi istatistiğini tutmasıdır. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip araçlarda sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır.
Sürücünün Yapması Gerekenler
▪ Bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil bulunduğunuz bölgenin iklim koşullarına göre uygun olan viskozite aralığını seçin.
▪ Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin.
Her yağ, mümkün olan en yüksek fiyat/performans oranını vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yapmanız gereken aracınıza uygun olan en kaliteli yağı almaktır. Sentetik yağlar mineral yağlara oranla daha pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Bu yüzden en mantıklı olan performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçmenizdir.
Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından senede iki defa yağ değiştirmek gerekir...
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)