Yamaha FZ6 - Fazer Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı
Reklamlar
-
03 Haziran 2008, 22:31
#281
2006-2007 modeller çok eski olmamakla beraber,6000-12000 km arası yol yapmış olanlara galerici arkadaşımda denk geliyorum. Abartısız haftada bir tane rahat satılıyor. Mersinli olupta Adana da özel bir hastanede doktor olarak görev alan arkadaşımada aldık. 2007 6400 km de 12000 ytl.Dediğim gibi 2. eli satışı çok rahat.İlgili sitelerde arama yaptığınızda da satılık modeller içinde oldukça yoğun.
Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez...
Reklamlar
-
12 Haziran 2008, 11:33
#282
Evet, uzun zamandır araştırmalarımın sonucunda ulaştığım veriler aşağıda. Yazı içinde bazı devir aralıkları ile ilgili ifadelerde anlatılmak istenilen;
Alt devir için 1200-4000d/d
Orta devir için 4000/7000d/d
Üst devir için 7000/15000d/d dır.
Gelelim genel yoruma;
Akrapovic : Sloven üretici avrupa standartlarında ve hatta üzerinde; gerçekten kaliteli bir üretim yapıyor. Üretim tesisleri de mükemmel. Çoğu motosikletsever FZ6 için üretilen modelin görünüşünden yana olumsuz yorumlar yapıyor. Oysa Leo vince, Devil gibi markalar da aynı görünüşe sahip. Yine de Akrapovic gibi işini ciddiye alan bir firmanın FZ6 için ürettiği egzozlarda 2001 yılından itibaren terk edilen o klasik soba borusu görünümlü tasarımını devam ettirmesi markanın çizgisine ve bulunduğu yere gölge düşürüyor. Marka performans olarak alt ve orta devirlerde mükemmel ses ve akustik özelliklere sahip. Yüksek devirlerde gök gürültüsü gibi atmosferi yırtan bir sesi yok. Egzoz tınıları kulağına sahip olanlar arasından yüksek devirlerde biraz ses bozukluğu yaptığını ve egzoz içi titreşimin artığını söyleyenler var. Şahsi kanaatim 2004 model ve üzeri Yamaha Fazer 'ler için en uygun egzoz markalarından biri. İşçiliğine dair mükemmelliği yazmıyorum. Ama detay inceleme yaptım, en kaliteli markalardan biri olduğunu söyleyebilirim.
Devil : Fransız üretici egzoz konusunda şüphesiz en ünlü markalardan biri. Alt ve orta devirlerdeki ses Akrapovic' ten bariz olarak daha yırtıcı. Leo Vince den daha verimli. Üst devirlerde Two Brothers'tan daha düzenli bir ses veriyor. Üst devirlerde atmosferi yırtan bir gürlemesi var. FZ6 için ne yazık ki tek model üretiliyor. Hafif karbon modelin pek görsel yanı yok. Hatta itici bile görünüyor. Ama nihayetinde o bir Devil; alt-orta-üst devir ses ve akustik ortalaması bakımından en başarılı markalar arasında.
Lazer : Hollandalı üreticinin FZ6’ya uyumlu iki modeli var. Türkiye' de en çok dört çıkışlı modeli biliniyor. FZ6’ya en yakışan egzoz markalarından biri. Rölantide çalışma esnasında ses artısı olarak orjinal egzozla arasında çok bir fark yok. Diğer tüm markalardan farklı olarak dizaynı nedeniyle olsa gerek tiz bir ses veriyor. Alt-üst-orta devirlerde genelde tiz bir ses hakim. Üst devirlerde egzoz sesi ile beraber motorun kendi çığlıklarını da duyabiliyorsunuz. İşçilik olarak iddalı markalar arasında diyebiliriz. Ağır olması da en olumsuz yanı. Evet, diğer markalara göre ağır. Bu ağırlığın yüksek devirlerde selenin arka kısmında ve kuyrukta vibrasyona neden olduğunu söyleyenler var.
Leo Vince : Marka Akrapovic' e kıyasla alt ve orta devirlerde daha sesli. Üst devirlerde ise daha performanslı. Üst devir performansı Devil ve Two Brothers gibi markalardan düşük. İşçilik olarak çok kaliteli olduğunu söylemek pek mümkün değil. Karbon modeli titanyum Akrapovicten daha hafif ama karbon Devil'den daha ağır. Fazer için titanyum modelinin akustik açıdan daha başarılı olduğunu söyleyenler var. Tercih edilirse Akrapovic'e benzeyen titanyum model alınmalı kanaatindeyim.
Mivv: Şüphesiz hakkında en çok yazacağım marka Mivv olacak. İtalyan üretici Türkiye’de pek bilinmiyor. MotoGp’de Honda Repsol takımının egzoz sağlayıcısı bir marka. Bir markanın FZ6 için bu denli seçenek sunduğunu görünce bocaladım. FZ6için yıllardır hep aynı pilavı ısıtıp millete yedirmeye çalışanları düşünürsek firmayı takdir etmemek mümkün değil. Tasarım uyumu Fazer'e, tasarım uyumlu egzoz üreten Two Brothers ve Lazer gibi markalara özel tasarımı ile bir firma daha eklenmiş bu bir gerçek. Kullanılan malzemenin, işçiliğin, tasarımın kısaca kalitenin fiyatına yansıdığı da bir gerçek. Evet, fiyat olarak diğer markalardan biraz tuzlu. Markanın farklı tasarımlarının seslerde de farklılık göstereceği kesin. Ürettiği modellerle dileyene ince iniltili, dileyene kalın tok ses seçenekleri sunuyor. Gelelim detaylara; Türkiye’de FZ6 için sadece Suono serisi satılıyor. Marka bu seride gerçekten karbon ve titanyum birlikteliğini çok iyi kullanmış, tasarımları gibi işçiliği de gayet başarılı. Kullanılan malzeme ve işçilik konusunda Akrapovic’in FZ6 için titanyum malzemeden paslanmaz çeliğe geçmesini göz önünde bulundurursak Mivv malzeme ve işçilikte başı çekiyor diyebiliriz. Bu iki markanın kıyaslamasında tasarımını ise hiç araya katmıyorum. İtalyanca da ses demek olan “Suono” serisinin sesi, çıkışları geniş olduğundan Two Brothers’ın o kalın tok sesine yakın. Şahsi kanaatim alt/orta/üst devirlerde FZ6 için en güzel sesi veren egzoz markası olduğu. Alt devirlerde Akrapovic gibi hoş bir tını alırken orta devirlerde patlamaya hazırım diyen bir egzozum diye söylenmeye başlıyor. Üst devirlerde ise Two Brothers’ı andıran atmosferi yırtan güzel bir akustik sağlıyor. Marka yüksek devirlerde çoğu egzozda bulunan yüksek frekanslı bozuk sesleri kesmek için iç elek deliklerinde mikron kıvamında özel bir ayarlama da yapmış. Motosikletine DynoJet ayarlarını yaptırmak isteyenler için resmi sitesinde yazılım desteği için download bölümü var. Ek olarak ilgili firmanın ilgili sayfasının download linkine de yönlendirme yapmışlar. Bu ince bir ayrıntı. Ki bu markadan alacak olanlar motosikletlerini mutlaka DynoJete çıkarmalılar. Bu güne kadar üretilenlerin içinde güç olarak ta en fazla performans katan marka da diyebiliriz. Sonuç olarak Akarapovic’in sahip olduğu tahtın Mivv’in olacağı kesin.
Two Brothers : Pirinçten üretilmiş metal aralıkları, yine pirinç cıvatalar ile tutturulmuş teflonu andıran magnezyum siyah bölümlü arka ucu ile tartışmasız FZ6’ya e en yakışan egzoz tasarımına sahip markalardan biri. Amerikan üreticinin alt devirlerdeki sesi için, genelde hoşlanacağınız ve memnun kalacağınız türden bir ses diyemeyiz. Lakin üst devirlerde atmosferi yırtan ses ve akustik Two Brothers'da kendini gösteriyor. Üst devirlerde gerçekten Devil'den daha ürkütücü olabiliyor. İşçilik Leo Vince' ye göre daha başarılı, görselliğindeki çekicilik işçiliği hakkında olumlu yönde yanıltıcı etki yapıyor gibi. Yani kaliteli malzeme kullanılmış ama alelacele, özenilmeden toplanmış gibi. Two Brothers’da en çok içime sinmeyen ve anlam veremediğim şey ise resmi sitesinde FZ6 için DynoJet grafiklerinin olmaması. Sonuç olarak üst devirlerin egzozu diyebiliriz.
Yoshimura: Marka şüphesiz egzoz dünyasının en ileri gelen ve en bilinen makalarının başını çekiyor. Amerika ve Japonya’ da olmak üzere iki ülkede de üretim yapılıyor. Alacağınız tüpün hangi ülkede üretildiğini anlamamak mümkün değil, egzozun üretildiği ülkenin bayrağı marka logosunun bulunduğu etiketin hemen sağ kısmında yer almakta. FZ6 uyumlu olanlar Japon malı. Yoshimura’lar tri-oval şeklindeki kendilerine has genel tasarım yapıları gereği ince ve iniltili ve çok abartılı olamayan bir ses veriyorlar. Bu yüzden Yoshimura takılı bir motosikleti görmeden bir motosiklet geldiğini anlayabiliyorsunuz. Yani çok kalın ve çok tok ses veren motosiklet egzozlarının bir kısım arabalara takılan egzozların sesi ile ayırt edilememe durumu gibi bir durum Yoshimura’da yaşanan bir durum değil. İşçilik ve kullanılan malzeme açısından karbon modelleri üst seviyelerde. FZ6 için ise Türkiye’de bulabileceğiniz paslanmaz çelik modelin kalite ve işçiliği ortanın üzerinde diyebiliriz. Hele hele Akrapovic’in üretim bandında titanyumdan paslanmaz çeliğe geçtiğini düşünürsek kesinlikle Yoshimura tercih edilmeli diyebilirim. Zira fiyat avantajı tüm markalardan daha iyi. FZ6’da tasarım olarak çok ta içime sinmeyen Tri-ova modelinde en çok hoşuma giden şey ise bağlantı borularında tüp ayırımının Yoshimura’nın her model için yaptığı gibi “Y” çatalla sağlanmış olması. Bu yüzden markayı ayrıca takdir ediyorum. Böylece ger iki tüpe eşit oranda egzoz gazı iletilmiş oluyor. Bu da her devirde her iki tüpten eşit oranda dengeli ses alınması anlamına gelebiliyor. Eşit oranda ısınmayı da unutmamak gerek. En önemlisi de motosikletini DynoJete çıkararak ayar yaptırma imkanı olmayanlar için fazla kafaya takılacak bir konu olmaması. Yoshimura’nın diğer markalardan ayrılan en bariz özelliği tüpleri taktığınızda motosikletinizin rölantideki çalışması ve ortalama yakıt sarfiyatının diğer markalardaki kadar saptırmaması. Çünkü Yoshimura orijinale en yakın değerlerde üretim yapıyor. Sonuç olarak o bir Japon, nesi kötü olabilir ki?
Umarım bilgilendirici olmuştur.
Honda Today 50 • Honda Beat 100 • Yamaha YBR 125 • Kawasaki ER5 • Yamaha Fazer FZ6 • V-Four Racing 800 ABS
-
13 Haziran 2008, 11:09
#283
Aşık oldum ben fz6 fazera birkaç gün içinde alıcam...Bu benim ilk motorum olucak
-
13 Haziran 2008, 13:17
#284
ilk motor ve fazer aman tanrım.bu kadar tehlikeli bir kombinasyon hiç düşünemiyorum.motorunuz olmadıysa bindiniz mi hiç.o motor bende var 98 beygir.
0-100 km herhalde 3-4 sn felan.
trafikte biri arkadan sıkıştırdımı kaçmak için 80 den 140 a zıplaması saniyeler içinde oluyor arkadan sıkıştıran tozunu bile göremiyor.
muhtemelen siz buraya karmaşa çıkartıp ortalık karıştırmaya yazıyorsunuz.hiç kimsenin küt diye şekli güzel diye böyle tehlikeli bir oyuncak alaacağını zannetmiyorum.
bazen bir saat bir ömre bedeldir.yaşadığın anın tadını bilmek gerek.mutluluk denilen şey kolay bulunmaz ki,kaybetmemek için düşünmelisin.paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir(çok atmiim bir de bilgi).
-
14 Haziran 2008, 10:33
#285
bart1969 adlı üyeden alıntı
ilk motor ve fazer aman tanrım.bu kadar tehlikeli bir kombinasyon hiç düşünemiyorum.motorunuz olmadıysa bindiniz mi hiç.o motor bende var 98 beygir.
0-100 km herhalde 3-4 sn felan.
trafikte biri arkadan sıkıştırdımı kaçmak için 80 den 140 a zıplaması saniyeler içinde oluyor arkadan sıkıştıran tozunu bile göremiyor.
muhtemelen siz buraya karmaşa çıkartıp ortalık karıştırmaya yazıyorsunuz.hiç kimsenin küt diye şekli güzel diye böyle tehlikeli bir oyuncak alaacağını zannetmiyorum.
Katılıyorum... Arkadaşı ciddiye almaya gerek görmüyorum...
Honda Today 50 • Honda Beat 100 • Yamaha YBR 125 • Kawasaki ER5 • Yamaha Fazer FZ6 • V-Four Racing 800 ABS
-
15 Haziran 2008, 02:57
#286
arkadaşlar herkese ii geceler...
fomun yenisiyim,,,
5-6 ay dır fazer bakıyorum, 2004 - 2005 model arasında...2-3 senelik motor sürücüsüyüm...sırasıyla kle500,1100gs şimdide f650gs sürdüm/sürüyorum...çok nadir asfalt dışında geziyorum...buda dağ bayır değil...az çakıllı olabiliyor...tarzımı değiştirmek istiyorum fakat asfalt dışına çıktıgımda fazer in tepkisi nasıl olur...
bugün öglene kadar aklımda fazer vardı...ama fazeri kullanan biriyle tanıştım...tesadüf oda motorunu satıyormuş...ve sebep olarakta asfalt dışında kullanımından dolayı amortisör keçelerini patlatmış...bu motor direk race motor diyor...touring falan değil diyor...bu açıklamaların üstüne bende fazerden soğudum biraz...asfaltan hiç çıkamıyacaz dedim kendime...ama içimden bi ses hala fazer diyordu...bende bu formu buldum ve baştan sona fazer in bölümünü okudum...yine gaza geldim...siz kullanıcılar bi koç konuyu yazmışşsınız ama benim aradığım, az öncede dediğim gibi bu fazer asfalt dışında çok mu kötü...bana bu konuda açıklayıcı bir bilgi verirseniz memnun olurum...
-
15 Haziran 2008, 13:14
#287
asvalt da da kötü.yani şöyle diyeyim.türkiyede yol yok.motorda suç yok arkadaşım.şöyle düşün sen türkiyede asvalt gibi asvalt gördün mü hiç.
ama yol düzgün olduktan sonra toprakta dahi sürersin.yeterki ani hareket yapma.tabii ki enduro gibi rahat edemezsin.
sonuç:
-touring in anlamı otoyoldaki uzun gezi demek bence.hal böyle olunca motor gerçek anlamını buluyor.uzun yolda arkadan biri sıkıştırdı derdi olmadan ve dik oturuşun rahatlığı ile uzun yol yapma amaçlı bir alet.fazla hızda uzun gidemiyorsun çünki racedeki yatış pozisyonu olmadığından öne çok abandığında bütün yük bileklere binip avuç içi ve dirseklerde yorgunluğa neden oluyor.
en büyük avantajı ani kaçışlarda 1 saniyeden azbir müddette tehlikeden uzaklaşabilme.
bazen bir saat bir ömre bedeldir.yaşadığın anın tadını bilmek gerek.mutluluk denilen şey kolay bulunmaz ki,kaybetmemek için düşünmelisin.paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir(çok atmiim bir de bilgi).
-
15 Haziran 2008, 15:51
#288
Arkadaşlar, 1 seneden fazladır Fazer kullanıyorum, ancak onunla ilgili duygularımdan bir türlü emin olamadım. Buraya biraz içimi dökerek sohbetini etmek istiyorum. Umarım yorumlarınızla sohbete katılırsınız...
Yaklaşık 20 seneden beri motosiklet ehliyetine sahibim ve bu süre içinde aralıklarla da olsa düzenli şekilde motosiklet tecrübem olmuştur. Daha önceki motosikletlerim küçükten büyüğe Cruiser tarzı olduğundan Fazer karşıma ilk çıktığında şüpheyle yaklaşmış, kendisini görüntü ve özellikler yönünden çok beğenmeme rağmen "acaba bunun altından kalkabilir miyim?" diye aklımda bir soru işareti oluşmuştu. Bugün burada ve benzer sitelerde "abi, çok beğeniyorum, Fazer ilk motorum olacak" veya "ilk motorum bir SS ve Sport-Naked olsun" diyen arkadaşlara hiç anlam veremiyorum, intihar etmiyorlarsa da resmen Rus Ruleti oynuyorlar. Ben daha bir senede ancak çözebildim makineyi, ve hatta inanıyorum ki içinizdekilerden birçoğuna göre daha çok öğrenecek şeyim var. Hiçbir motosiklet sadece düz yolda yavaş ya da hızlı giderek öğrenilmez, bunun trafiği, virajı, bozuk sathı, yağmuru, çamuru, karı, hatta aşırı sıcağı var.
Neden Cruiser tarzından uzaklaştım? Biraz da farklı deneyimler edinmek, şehir içinde kıvrak, uzun yola da çıkabileceğim, hatta turlara katılabileceğim bir motor istiyordum. Enduro'lar yüksek ve heybetli, SS'ler ise zaten yeterince tehlikeli olduklarından Naked sınıfı ilgimi çekiyordu. Aslında bence Naked sınıfı sade motosiklet görüntüsü ile hem daha gizemli, hem daha karizmatik, hem de daha safkan bir imaj çiziyordu. İçlerinde de en cezbedici olan FZ-6 ve ardından FZ-6 Fazer geliyordu. Yine de tam olarak emin olamadığım için bir türlü almak hatta denemek bile kısmet olmadı, taa ki bir arkadaşımın takasta değiştiği motosiklet karşıma çıkana kadar. Nitekim geçen sene ben de haylaz bir Fazer sahibi oldum.
Ben Fazer'ıma "haylaz" diyorum, çünkü onu haylaz buluyorum. Hani dış görüntüsünden bir şey anlamayanların performansını gördükten sonra ağızlarını bir karış açık bırakan sebeplerden dolayı. Her ne kadar FZ-6 kardeşinden daha sert bir yüz yapısı olsa da, bir çok insan Fazer ile SS modelleri yanyana koymuyor. Sanki Naked veya Sport-Touring olunca hantal bir motormuş gibi düşünenler çoğunlukta. Tabii motosiklet camiası içinde Fazer kısa zamanda bu inanışı çürüttü, ancak kullanıcıları zıt yönde iki kutba ayırarak. Bir grup Fazer'a hayranken diğeri ise bazı özellikleri yönünden yerden yere vurmayı tercih ediyor. Kimisi hızlı, kıvrak, rahat bulurken kimisi de aynı özellikler yüzünden fakat bunların karşı önlemleri yeterli şekilde karşılanmadığından tehlikeli olduğunu iddia ediyor. Bütün bu tartışmaları zaman zaman duyuyor, okuyor, yaşıyorsunuzdur.
Memnun olmama veya tecrübesizliğime yenilme ihtimaline karşı özellikle 2.el aradığım motorum benden önce de oldukça yol katetmişti ve birlikte yine bayağı bir yol aldık. Bahsettiğim gibi zaman geçip alıştıkça Fazer tutkusu beni kapladı. Çevremde sürekli olarak Fazer hakkındaki yorumları almaya, bol bol antreman ile hem motoru tanımaya, hem de kendimi eğitmeye çalışıyordum. Negatif yorumlar beni ürküttükçe motoruma binip hepsini kendim yaşayarak öğrenmek istiyordum. Nihayetinde de öyle oldu, kendi sınırlarımı bilip bunları zorlamadıkça motosikletin de o tehlikeli olduğunu iddia ettikleri sınırlarına ulaşmadım. Adam gibi kullandıkça Fazer söylendiği kadar tehlikeli olduğunu düşünmüyorum. Ama dediğim gibi, haylaz bir makine, her an haylazlık yapmaya hazır, eğer siz onu taşımayı becerebilirseniz herşeyi yapabilecek kapasiteye sahip.
Motorum hâlâ orijinal durumunda, yani hiçbir aksesuarı yok üzerinde. Belki bir koruma demiri büyük eksiklik, fakat çanta konusunda kararsız kalıyorum. Fazer ile dünyaları aşan bir çok motorcu olduğunu biliyorum, çeşitli çantalar ve bagajla. Sport-Touring bir motorun amacı da bu aslında. Yine de ben çıplak halini çok sevdiğim motorumun arkasında çantalarla bir sürü yönden değişeceğini düşünüyorum. Diğer taraftan, görüntüsü bir yana, (Top-case veya Side-case) çantaların motosikletin teknik özelliklerini nasıl etkilediği konusunda hiç bir bilgim yok. Bu konuda bilgi paylaşabilecek arkadaşların yorumlarını öğrenmek isterim. Mesela rüzgar Top-case ile daha fazla mı hissediliyor, etkileri nelerdir, Side-case sürüş dengelerini çok fazla değiştiriyor mu, gibi noktalar...
Bir yandan haylaz bulduğum bir motora çanta gibi yol için gerekli aksesuarları eklemede tereddüt ederken diğer yandan da sürekli olarak uzun yollara düşmek, macera yaşamak isteğiyle yanıp tutuşuyorum. Acaba haylazlığı zaman zaman beni korkutuyor mu? Acaba çantaları Fazer'a yakıştıramayarak hata mı ediyorum? Eğer bu konular üstüste konarsa, acaba Fazer yapmak istediklerim için yanlış bir model mi? Bir senedir hâlâ tanımakta olduğum, kimilerine göre fazla tehlikeli/güvensiz bir "haylaz", yüksek performansa, hıza ve ilgili teknik konulara (viraj, frenaj, ... vb.) yabancı 15-senelik bir tecrübe, uzun yol macerası hayalleri ve bunu yapabilecek Enduro sınıfının düşüncesi arada bir beynimi meşgul ediyor.
Bu forumda daha önce Fazer aldığına pişman olan, güvensizliğinden, yol tutuşundan şikayet edip yerden yere vuran birisinin yazısı yayımlanmıştı. Ben Fazer hakkında onun düşüncelerini paylaşmıyorum. Sadece "haylaz" bulduğumu söylüyorum, yani fazla hızlı ve atak buluyorum, ve galiba bu durum beni ürkütüyor. Belki de giderek yaşlanıyorumdur, ne dersiniz? Motorun kendisiyle bir sorunum yok, ama belki de kendimle ilgili bir sorun olduğunu düşünüyorum, belki de ben motora uygun olmayabilirim. Bu düşüncelerle otururken, yatarken, çalışırken, motor üzerinde, gezi sırasında, grup içinde kafamda sürekli olarak Fazer ile diğer modellerin karşılaştırmasını yapıyorum. Serviste ve grupta bizzat motor üzerinde sohbet ediyoruz, kendisinin teknik herhangi bir sorunu olmadığını konuşuyoruz. Genelde de çevremde Fazer modeli hakkında kötü yorumlar bulunmuyor. Hatta arkadaşlarımının birçoğunun hayali ileride bir Fazer sahibi olmak, ama şimdiye kadar da daha önce Fazer kullanıp şikayeti olan birisiyle de tanışmış değilim. Kimi arkadaşım V-Strom veya Transalp gibi, kendi deyimimle yumuşak Enduro tarzı motorların bana daha uygun olduğunu söylüyor, kimisi de 4-Silindir ve 98-beygirin tadını aldıktan sonra model değiştirdiğimde çok pişman olacağımı söylüyor. Bununla ilgili olarak özelden MOD'ların dahi fikirlerini aldım, sağolsunlar yorumlarını esirgemediler.
Buradan kesinlikle bir sonuç çıkarmak istemiyorum. Yapmak istediğim sadece benimle aynı tereddütleri paylaşan, geçmişte paylaşmış olan, tecrübe ve bilgisini ortaya dökebilecek arkadaşlarla hoş bir sohbet başlatmak. Fazer için yanlış bir sürücü olduğumu düşünen de varsa yorum yapsın, biraz daha tecrübeyle (motosiklet tecrübesinin hiç bir zaman biteceğine inanmam, o başka) Fazer'a çok daha alışacağımı ve başka hiçbir modele bakmayacağımı düşünen de yorum yapsın. Kimse "sakla-sat-yenisini al-başkasını al" diye yorumlarıyla tabii ki beni kolayca yöneltemez, öyle olsa bu konuda zaten yeterince fikir aldım. Ancak buradaki arkadaşların düzgün yorumları ilerideki motosiklet seçimimde veya şu anki motosiklet kullanımımda mutlaka yardımcı olacaktır.
-
15 Haziran 2008, 16:13
#289
Bence Fazer modeli su an motosikl et modelleri arasında tek tür ne touring ne tam naked.Ortada kalmakta ve bundan dolayı istenildigi gibi kullanılıyor benim içinde naked olarak kullanılmısı en iyisi yolda fazer ve r1 yanyana olsa ben fazer a dalıp gidiyorum umarım ilerde tecrube kazandıktan sorna motorum fazer olur
[B]My life Starts after 12.500Rpm :bounce:[/B]
-
15 Haziran 2008, 21:22
#290
serkani adlı üyeden alıntı
Evet, uzun zamandır araştırmalarımın sonucunda ulaştığım veriler aşağıda. Yazı içinde bazı devir aralıkları ile ilgili ifadelerde anlatılmak istenilen;
Alt devir için 1200-4000d/d
Orta devir için 4000/7000d/d
Üst devir için 7000/15000d/d dır.
Gelelim genel yoruma;
Akrapovic : Sloven üretici avrupa standartlarında ve hatta üzerinde; gerçekten kaliteli bir üretim yapıyor. Üretim tesisleri de mükemmel. Çoğu motosikletsever görünüşünden yana olumsuz yorumlar yapıyor. Oysa Leo vince, Devil gibi markalar da aynı görünüşe sahip. Performans olarak alt ve orta devirlerde mükemmel ses ve akustik özelliklere sahip. Yüksek devirlerde gök gürültüsü gibi atmosferi yırtan bir sesi yok. Şahsi kanaatim 2004 model ve üzeri Yamaha Fazer 'ler için en uygun egzoz markası. İşçiliğine dair mükemmelliği yazmıyorum. Ama detay inceleme yaptım, en kalitelisi olduğunu söyleyebilirim.
Lazer : Hollanlalı üreticinin Fazer'e uyumlu iki modeli var. Türkiye' de en çok dört çıkışlı modeli biliniyor. Fazer'e en yakışan egzoz markalarından biri. Rölantide çalışma esnasında ses artısı olarak orjinal egzozla arasaında çok bir fark yok. Diğer tüm markalardan farklı olarak dizaynı nedeniyle olsa gerek tiz bir ses veriyor. Alt-üst-orta devirlerde genelde tiz bir ses hakim. Üst devirlerde egzoz sesi ile beraber motorun kendi çığlıklarını da duyabiliyorsunuz. İşçilik olarak Akrapovic'ten sonra ikinci sırayı alabilecek durumda diyebiliriz. Ağır olması da en olumsuz yanı. Evet, diğer markalara göre ağır. Bu ağırlığın yüksek devirlerde selenin arka kısmında ve kuyrukta vibrasyona neden olduğunu söyleyenler var.
Leo Vince : Marka Akrapovic' e kıyasla alt ve orta devirlerde daha sesli. Üst devirlerde ise daha performanslı. Üst devir performansı Devil ve Two Brothers gibi markalardan düşük. İşçilik olarak çok kaliteli olduğunu söylemek pek mümkün değil. Karbon modeli titanyum Akrapovicten daha hafif ama karbon Devil'den daha ağır. Fazer için titanyum modelinin akustik açıdan daha başarılı olduğunu söyleyenler var. Tercih edilirse Akrapovic'e benzeyen titanyum model alınmalı kanaatindeyim.
Devil : Fransız üretici egzoz konusunda şüphesiz en ünlü markalardan biri. Alt ve orta devirlerdeki ses Akrapovic' ten bariz olarak daha yırtıcı. Leo Vince den daha verimli. Üst devirlerde Two Brothers'tan daha düzenli bir ses veriyor. Üst devirlerde atmosferi yırtan bir gürlemesi var. Fazer için ne yazık ki tek model üretiliyor. Hafif karbon modelin pek görsel yanı yok. Ama nihayetinde o bir Devil; alt-orta-üst devir ses ve akustik ortalaması bakımından en başarılı marka.
Two Brothers : Pirinçten üretilmiş metal aralıkları, yine pirinç civatalar ile tutturulmuş magnezyum siyah bölümlü arka ucu ile tartışmasız Fazer' e en yakışan egzoz tasarımına sahip markalardan biri. Amerikan üretcinin egzozu alt devirlerdeki sesi, dört zamanlı ve dört silindirli bir makinadan nasıl böyle ses çıkar dedirten cinsten; berbat diyebiliriz. Lakin üst devirlerde atmosferi yırtan ses ve akustik Two Brothers'da kendini gösteriyor. Üst devirlerde gerçekten Devil'den daha ürkütücü olabiliyor. İşçilik Leo Vince' ye göre daha başarılı, görselliğindeki çekicilik işçiliği hakkında olumlu yönde yanıltıcı etki yapıyor gibi. Sonuç olarak üst devirlerin egzozu diyebiliriz.
Umarım bilgilendirici olmuştur.
paylaşım için teşekkürler...benim şahsi fikrim(eğer biri kanıma girmezse) orjinal egzozları çok yakışıklı ..değiştirmeye ve etraftakileri rahatsız etmeye gerek yok...ama illaki değiştireceksemde görüntü olarak orjinaline en yakınını tercih ederim...
-
16 Haziran 2008, 11:10
#291
HaYaLeT01 adlı üyeden alıntı
Neden Cruiser tarzından uzaklaştım? Biraz da farklı deneyimler edinmek, şehir içinde kıvrak,
1.fz6 fazer şehir içinde hiç de ii değil.bende ybr 125 var da o bakımdan mukayese ediyor da olabilirim.ama şehir içinde 200 kiloya yakın bir motorla gezmek hiç tad vermiyor(187 çıplak ağırlık,benzin çanta vs le 200 eder .)diğer bütün yorumlar doğru.
2.siz zaten her şeyi kendi açınızdan çözmüşsünüz.milletin onayına neden ihtiyaç duyuyorsunuz ki?
bazen bir saat bir ömre bedeldir.yaşadığın anın tadını bilmek gerek.mutluluk denilen şey kolay bulunmaz ki,kaybetmemek için düşünmelisin.paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir(çok atmiim bir de bilgi).
-
16 Haziran 2008, 12:21
#292
Skullhunter adlı üyeden alıntı
Hocam selam bu bilgilerin CBR-125 için olanını allah rızası için bulup verirmisin ve ya kullanma klavuzu felan eline geçerse gönderirmisin çok lazım ilgilenirsen çok müteşekkir olurum kolay gelsin iyi günler.
-
16 Haziran 2008, 14:01
#293
-
17 Haziran 2008, 18:41
#294
yaa beyler bu fz6 fazer 98 hp değil mi yaaa bi 78 dir gidiyo
İKİTEKER hastalığında tedaviyi bünyem kabul etmiyor
-
17 Haziran 2008, 20:20
#295
celıl ybr adlı üyeden alıntı
yaa beyler bu fz6 fazer 98 hp değil mi yaaa bi 78 dir gidiyo
98 de var 78 de.sene model farkı ve yıllara göre hafif dizyn farkları da var.
bazen bir saat bir ömre bedeldir.yaşadığın anın tadını bilmek gerek.mutluluk denilen şey kolay bulunmaz ki,kaybetmemek için düşünmelisin.paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir(çok atmiim bir de bilgi).
-
17 Haziran 2008, 21:02
#296
en son 98 beygir olan fazerler 2006 dan bayilerde kalmış olan 2007 modeller.
2007 den itibaren 98hp olanlarda ufak görsel değişiklikler yapılarak "fazer S2" adı verildi.
artık sadece "fazer" olarak satılan modeller 78hp ve 2006 daki görünüme sahip
sonuçta piyasada şunlar var:
fazer s2 : 98hp (2007 den itibaren makyajlanmış model)
fazer s2 ABS : 98hp (yukardakinin absli modeli)
fazer : 98hp (2007 başı ve öncesi modeller)
fazer : 78hp (2007 den itibaren 2006 ile aynı görünüme sahip model)
-
18 Haziran 2008, 11:29
#297
TWG adlı üyeden alıntı
en son 98 beygir olan fazerler 2006 dan bayilerde kalmış olan 2007 modeller.
2007 den itibaren 98hp olanlarda ufak görsel değişiklikler yapılarak "fazer S2" adı verildi.
artık sadece "fazer" olarak satılan modeller 78hp ve 2006 daki görünüme sahip
sonuçta piyasada şunlar var:
fazer s2 : 98hp (2007 den itibaren makyajlanmış model)
fazer s2 ABS : 98hp (yukardakinin absli modeli)
fazer : 98hp (2007 başı ve öncesi modeller)
fazer : 78hp (2007 den itibaren 2006 ile aynı görünüme sahip model)
2007 öncesi 98 beygir olanların sıfırndan kaldığını zannetmiyorum.hepsi satıldı çoktan.
bazen bir saat bir ömre bedeldir.yaşadığın anın tadını bilmek gerek.mutluluk denilen şey kolay bulunmaz ki,kaybetmemek için düşünmelisin.paylaştıkça çoğalan tek şey sevgidir(çok atmiim bir de bilgi).
-
18 Haziran 2008, 12:33
#298
TWG adlı üyeden alıntı
HaYaLeT01 Fazerde diyelim 3. vites 6000 devirde frene gireceksiniz. Hemen 2 ye düşürünce vitesi devir yükseliyor ya aniden işte o anda arka teker bir anlık pati yapıyor kıçı yalpalıyor hemen topluyor kendini sonra. Bu güven sarsıyor. Düzlikte çok problemli olmasa da hemen viraja yatacaksanız oldukça ürkütücü bir durum. Gerçi artık buna da alıştım yapmıyorum ani vites küçültmeler.
Kusurumuz olduysa affola...
fazerda vites küçültünce arka tekerlekteki kilitlenmeyi önleyici sistem yok.(bildiğim R6 da var) Dolayısıyla motosikletlerin bir çoğunda motor freni diye bir şey yoktur. Yani yavaşlamak ve durmak için fren kullanacaksın
-
18 Haziran 2008, 14:24
#299
2006 model düşünüyorum 2006 modeller 98 hp'mi ?
98 hp son hızı kaç arkadşlar ?
-
19 Haziran 2008, 10:58
#300
Sevgili arkadaşlar,
Burada daha önceden zaten yazılmış olan konuları tekrar tekrar soranlar olduğunu görüyorum. Biliyorum, başlık altında inceleme yapmadan kafanızdakini sormak daha kolay ama aynı konu birkaç defa ve gereksiz yere ele alınabiliyor. Lütfen başlığı temiz tutalım, basit araştırmalrla bulunabilecek konuları da yanıtlamak adına kopyala yapıştır yapmayalım.
Söz gelimi cbr_125 rumuzlu arkadaş
Bu gibi alakasız arkadaşların alakasız mesajlarının silinmesini talep ediyorum Skullhunter. Evet arkadaşlar, bu başlık altında birşey soracaksanız bunu saçmalamadan yapınız. Ortamı çarşamba pazarına çevirmeyelim lütfen.
Honda Today 50 • Honda Beat 100 • Yamaha YBR 125 • Kawasaki ER5 • Yamaha Fazer FZ6 • V-Four Racing 800 ABS
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 16 kullanıcı var. (0 üye ve 16 misafir)
Bu Konudaki Etiketler