alıntıdır...
benım bahsettıgım sey de var arada... baygınlık
Motor, ilk 2000 km rodaj kurallarına uygun kullanıldıktan sonra uzun kilometreler yağ değişimi yapılmıyor. Bazı modellerde 50 bin km’ye kadar (veya 2 yıl) motor yağı değiştirilmiyor. Eski teknoloji motorlarda yağ değişim periyodları 3 bin-3 bin 500 km’ydi.
Peki bir motorun rodajı nasıl doğru yapılır? En önemli kural: Kesinlikle gaz .pedalına sonuna kadar basılmamalı! Yağlama ne kadar mükemmel olsa da metal metale sürtünüyor ve aşınma meydana geliyor. Çünkü silindir ve piston yüzeyleri tam olarak düz değil. Piston ve silindirlere mikroskopla bakıldığında yüzeylerinde küçük tepeler bulunduğu görülüyor. Motor rodajdayken bu küçük tepelerin zirveleri yok edilerek düz bir yüzey oluşturuluyor. Böylece daha iyi bir yağlama sağlanıyor.
Rodaj aşamasında gaz pedalına mümkün olduğu kadar yavaş basılması gerekiyor. Özellikle düşük devirlerde gaza çok yüklenilmemeli. Çünkü düşük devirlerde tam gaz sürtünmeyi artırıyor. Sürtünmeden doğan yüksek ısı silindir iç yapısında olumsuz etkiler bırakıyor. Rodaj, fren ve debriyaj sistemleri
için de geçerli. Balata ve disklerin birbirine alışması gerekiyor. Debriyaj balata ve baskısı da benzer şekilde bir uyum sürecine ihtiyaç duyuyor. Rodaj kuralları bulunan bir diğer parça da lastikler. Üretim aşamasında lastiklerin kalıptan kolay çıkması için yüzeylerine sürülen cilanın yok olması için ortalama 500 km yol yapılması gerekiyor. Bu cila nedeniyle yeni lastiğin yol tutuş ve fren performansı zayıf olduğu için dikkatli davranmak gerekiyor.
Frenler: İlk 500 km.de sert frenlerde kaçınınız.
Lastikler: İlk 500 km.de lasiklerin üzerinde üretimden kalan artıkların tutuşu olumsuz etkilyeceğini göz önünde bulundurunuz, riskli hareketlerden kaçınınız.
Motor/Aktarma: İlk 1500 km.de en yüksek devirin 3/4ünü aşmayın. Uzun süre sabit devirde kullanmayın, düşük devirde motoru zorlamayın.
Ayrıca “Rodaj süresince 150km.yi aşmayın”
Rodaj, hız ile değil, devir ile ilintilidir.
Silindirlerin içindeki pistonların 4 zamanı (emme, sıkıştırma, ateşleme, boşaltma) tamamlarken maruz kaldıkları direnci yenecek bir devirde kullanılmasını anlatır. Piyasa değimiyle ” baygın” kullanmamak gerekir. Yani gerekenden düşük devirde kullanıldığında, pistonlar gereği gibi kesintisiz iniş-çıkış yapamazlar. Bu, silindir çeperinde düzensiz aşınmalara ve piston sekmanlarının ömrünün kısalmasına yol açarki, orta vadede kompresyon düşüklüğü ve yağ tüketimi, uzun vadede ( öngörülenden önce ) motor yenileme anlamına gelir.
Ancak, aşırı devirde kullanmakta aynı olumsuz sonuca neden olur. Birbirine alışmamış parçalar yüksek devirde kullanıldığında, öncelikle krank boşluğu olumsuz etkilenir. İlk vereceği sinyal motorun ilk çalıştırılmasında duyulacak, ana yatak vuruntusu olur. Yatak ve gaydlara alışmamış siboplarda ise, kol eğilmesi, yatak çatlaması ya da egzantrik milinde sibop ayarı tutturmayı imkansız kılacak düzensiz aşınma yaratabilir.
Kısaca, yeni motor pistonların her aşamada kesintisiz bir güçle yukarı-aşağı hareket edebileceği bir devirde kullanılmalıdır ki, yana doğru bir güçle silindirlere baskı uygulamasın.
Peki, ne devirde kullanmalı? derseniz, her motorun ve birlikte çalıştıkları şanzımanın oranları farklı olduğu için sabit bir şey söylenemez. Pratik olarak, 1900-3500 devir/dakika denebilir. Çok valfli, vites oranları seri olan araçlarda 1900 devir düşük sayılabilir. Seyir halinde, hafif bir titreme (pistonların dikey hareketle beraber yanlara doğru da zorlandığı anlamına gelir) hissediyorsanız, gaza çok hafif basın. Araç tepki vermiyorsa (yani devir artmıyorsa) baygın kullanıyorsunuz demektir, üşenmeden vites küçültün.
Günümüz araçlarında montajın robotlarla yapılması, her bir parçanın gereken güçle sıkılmasını sağlamaktadır ve rodaj konusunda çok yol katedilmiştir.
Yeni bir araçta ilk çalışmada hafif sıkı olarak monte edilmiş kısımların en iyi şekilde biribirine uyum sağlaması ve alışması en gerekli hususlardan biridir.Motor,şanzuman,diferansiyel ve frenlerin doğru olarak alıştırılması bu ünitelerin ileriki kullanım ömründe uzun zaman arıza yapmadan ve maksimum verimle çalışmalarını mümkün kılar.Bu da iyi yapılmış bir rodaj devresi ile mümkün olur.
Rodajın düzgün yapılması ile biribirine sürtünerek çalışan kısımlar çabuk aşınmayı önleyen parlak bir satıh meydana getirir.Bu rodaj süresi de markalara göre 500 ile 1500 km arasında değişimler gösterebilir.
Bu süreler zarfında araç çok yumuşak ve dikkatli kullanılır.Tam gazlar ve sıkı frenlerden,sürekli aynı süratte ya da motor devrinde çalıştırmaktan,yokuşlarda yüksek viteste zorlamaktan,vaktinden önce vites büyültüp küçültmekten , soğuk motoru ilk çalıştırmada düşük devirde tutmaktan ya da soğuk motora aşırı gaz vermekten , yokuş aşağı küçük viteste motorun aşırı devirlenmesinden uzak durmak gerekir.
Ayrıca yine bu dönemde aracın herşeyi çok tasarruflu kullanılır.Uzun süre marşa basılmaz,fren ya da debriyaj mümkün olduğunca yumuşak ve zorlamadan kısa süreli kullanılır.Yarım debriyajla dik yokuşlarda kullanılmaz.Lastik havalarına aşırı özen gösterilir.Yakıtın kaliteli olanı ve el kitabında tavsiye edileni kullanılır.
Bu dönemde araçlara ait çıkılabilecek maksimum süratler de markalara göre değişiklik gösterebilmesine rağmen 50 ila 80 km arasında değişir.
Yukarıda anlattığım kurallara uyularak açılan motor piyasa tabiriyle sağır olur.Emsalleri diyelim maksimum sürati 160 ise 160 km/h hıza çok rahat ulaşırken bizim açtığımız motor 140 km/h hıza zor ulaşır.Ama diğerinin üçüncü viteste zorlandığı rampayı dördüncü vitesle soluksuz çıkar.Diğeri 200 bin km. motor ömrünü zor yakalarken ve daha 100 binli kilometrelerde yağ eksiltmeye başlarken bizim motor kesinlikle yağ eksiltmez ve en az 100 bin km daha fazla kullanılabilir.Buna göre yakıt sarfiyatında da gözle görülür bir farklılık olur.
O yüzden yeni bir araç satın alanlara önerim biraz sabırlı olarak araca ait maksimum değerlere ulaşmak için rodaj devresinin sonunu beklemeleridir.