Beyler ben Kocaeli'den Ankara'ya taşınıyorum
Bu arada Cuma sabahı 06:45'de Kocaeli'den Ankara'ya yola çıktım.
Sabah 8:03'de 144. Km'de Bolu dağı tüneli içinde yolda kaldım. Akü bitmiş!
Daha sonra motosikleti kurtarma ekibi nezaretinde çekiciyle dinlenme tesisine götürdük. Abant'taki HighWay Avm dinlenme tesisleri. (08:50)
Oradan otobüsle Bolu'ya geçtim ancak otobüs şoförü beni sanayide indirmeyi unuttuğu için taa şehir merkezine kadar gittim. Saat oldu 09:40
Sora sora sanayiye gittim ve akü avına çıktım. Bosch, Varta ve Yuasa marka akü bulamadım. Ben de bulabildiğim tek 12V 6A aküyü aldım. (Çin) (11:00)
Ustaya yeni aldığım akünün şarj durumunu ısrarla sormama rağmen, "tak, çalışır, sorun olmaz" dedi. Ben de aküyü alıp dinlenme tesislerine geri döndüm. (12:00)
Yeni aküyü taktıktan sonra yola çıktım. "Sorun yok, her şey yolunda" derken o da ne? Yeni akü de aynı şekilde bitti ve motosiklet yine stop etti. (48 Km sonra!)
Allah'tan hafif meyilli bir yoldu da motosiklet kapalı bir şekilde yürümeye devam etti. Dörtdivan dinlenme tesislerine 100 metre kala meyilin de bitmesiyle motosiklet durdu.
Sürükleyerek dinlenme tesislerine girdim. Allah'tan bu dinlenme tesisinde oto elektrik işi yapan bir esnaf vardı. Hemen aküyü söküp şarja taktık.
Bu durumda şöyle bir ikilimde kaldık; ya yeni aküde çok çok az şarj vardı ve motosiklet şarj edemeden bitti, ya da motosiklet hiç şarj etmiyor!
Orada yapacak bir şey olmadığı için 12:25'ten 13:35'e kadar yeni aküyü şarja taktık. Elektrikçi bu şarjın motosikleti Ankara'ya kadar götüreceğini söyledi. (136 Km!) Bu arada "farı yakma" dedi.
Farın otomatik olduğunu söyleyince farın sigortasını sökerek devre dışı bıraktık. Ankara'ya gidene kadar hiç sinyal ve korna kullanmadım.
Ankara'ya girince Honda Efe'ye gidecektim ancak görüşmeye çok geciktiğim için direkt Ulus'a kurum binasına gittim. Görüşmeden sonra servis kapanmış olduğu için servise uğrayamadım.
Cumartesi sabahı ilk işim servise gidip motosikletin aküyü şarj edip etmediğini öğrenmek olacak.
Ancak işin garip tarafı, Dörtdivan'daki şarjdan sonra başka bir müdahele yapmamış olmama rağmen görüşmeden sonra Ankara içinde bir sürü yere gittim. Birkaç kere motosikleti kapattım. Yarım saat sonra, bir saat sonra vs. çalıştırdım. Kızılay'dan Keçiören'e (kalacağım ev) sorunsuz geldim. Bu bana çok acayip geldi.
Ama yine de bu haliyle otobana girip tekrar yolda kalmayı göze alamadığım için Cumartesi servise gitmeye karar verdim.
Son olarak aküyü aldıktan sonra dinlenme tesisine dönmek için Bolu'da otobüs beklerken çok güzel bir kızla çok güzel bir muhabbetimiz oldu. İkimiz de sohbetten hoşnut kaldık ve otobüsün gelmesine ikimiz de sevinemedik!
Ama o andaki stres, yorgunluk ve endişem nedeniyle bırakın numarasını almayı, kızın adını bile sormadım! :(
Valla bu kadar olumsuzluğa rağmen yine de vazgeçmedim ve Ankara'daki görüşmeye gittim. Sonuç; Önümüzdeki hafta
TİKA'da işe başlıyorum!