Bu sabah 20 km sürüşün sonunda durum bu. Bir yerlerden yağ atıyor. Sizce nedir sebebi?
Bu sabah 20 km sürüşün sonunda durum bu. Bir yerlerden yağ atıyor. Sizce nedir sebebi?
Bence elinizi korkak alıştırmayın sökün vidaları bide içini fotoğraflayın. En kolay çıkan parça zaten. Koltuk ucunda iki yanlarda iki toplam 4 vida.
Merake ttim bende, hemde sol taraftan bi sızma olmuş. Acaba yağ tahliye borusu falan varda o boruda bi hasar olmuş olabilir mi? Açın bakalım şuna ya yakında yağ değişimi oldu mu?
Bende 2 3 hafta önce hava filtresinin kutusundan yağ sızması sorunu yaşadım 5 6 gün boyunca sızdı hiç kullanmadım hemde. Usta yağ ve yağ filtre değişimi sırasında bütün yağı boca etti, kontrolde etti ama fazLa koymuş. Bu ustadan soğumaya başladım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 20:12 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:09 ----------
Amatör son hız çekim videosu içerir.
Tehlikelidir! Lütfen motorun üstünde denemeyiniz.
Açıklamayı okuyunuz.
https://youtu.be/joe4NGCZpdg
Bu videoyu buraya direk bas izle formatında ekleyebilirmiyim? Varsa bilen veya daha iyi bir sunum şekli bilen söylerse uygularım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 21:21 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:12 ----------
Devirdaim hortumu yerinden çıkmış. Muhtemelen serviste fazla yağ konmuş. Aynısını ben de yaşadım oradan biliyorum.
İş yerinde zamanım olsa sökecektim ama fırsat bulamadım. Ustaya resimleri yolladım, o da sizin söylediğinizin aynısını söyledi; tahliye borusu delinmiştir, bir şey olmaz dedi. Ama şehir dışındaymış, götürdüm garaja koydum. Usta açtıktan sonra resimleri çekebilirsem koyarım buraya.
Yağ değişimi 2 ay olmuştur, bu arada.
Artık arka freni de her koşulda sadece tek parmakla kontrol edebiliyorum
Fren haznesi Xmax 250'nin. 11mm piston çapına sahip (orijinal hazne 12.7mm sanırım. emin değilim ama büyük ihtimalle öyle). Şu an EBC karbon balatalar takılı. Bu balatalar ile tekeri kilitleyebilecek kadar gücü zahmetsizce tek parmakla oluşturabiliyorum. Modulasyon da çok başarılı. Hazne çapı küçüldüğü için kol yumuşuyor ve daha fazla hareket ediyor; ama parmaklarıma temas veya sıkıştırma gibi bir durum kesinlikle yok. Açıkcası tam hesapladığım gibi oldu. Şu an sadece keşke diyorum arka disk de 220mm yerine öndeki gibi 260mm olsaydı. O zaman perfect üstü perfect olurdu herşey (O konuda yapılabilecek bir şey yok tabi. Jantın falan değişmesi lazım onun için).
X-max'deki kolda mekanik olarak da güçten kazanım var bu arada; pivot noktası daha başarılı ayarlanmış ve Scarabeo'dakinden daha yumuşak çalışıyor. Ayrıca bu haznenin bir başka güzelliği hortum bağlantısının altta olması ve deliğin yere doğru bakması (Scarabeo'dakinin aynısı). Bu yüzden fren hortumuyla ilgili olarak ayrıca bir işlem yapılması gerekmiyor. Yuvanın ölçüsü farklı sadece. Orijinalde olan M10x1mm, Xmax ise M10x1.25mm.
Sağdaki fren haznesini de simetrik olsun diye değiştirmek isterdim ama onu yapınca gaz kolunun da değişmesi lazım. Gaz kolunun değişebilmesi için de gaz tellerinin değişmesi lazım, ve o da pek kolay bir şey değil. O yüzden bu şekilde devam ediyorum. Bir kez alışılınca yadırganmıyor zaten. Bisikletimde de sağ ve sol hazneler farklı mesela (ön fren kolu Saint, arka XT).
Kontrol düğmeleri TVS Apache'nin. Tuşlar gayet başarılı. Sadece korna tuşunu pek sevmedim çünkü pivot noktası tuşun ortasına yakın. Bundan ötürü basması biraz garip geldi bana. Ama tüm tuşlar gayet yumuşak çalışıyor ve herhangi bir takılma durumları yok. Selektör tuşunun ön tarafta olması büyük kolaylıkmış diyebilirim ayrıca. Hani ben sürekli selektör yapan birisi değilim ama yapmak istediğim zaman tuşa erişim ve basması çok daha kolay bu şekilde. Agility'de ve Scarabeo'nun orijinal halinde elimi bayağı bir oynatıp baş parmağımla basıyordum tuşa; bu da tam o esnada kontrol kaybı yaşamama sebebiyet veriyordu. Artık öyle bir sorun yaşamıyorum.
Bazı detayları yaz döneminde tamamlayacağım. Apartman ortamında motorun yanına elektrik çekemediğim için lehimle kablolama yapamadım mesela. Bazı grenaj parçalarını da biraz yontmam gerekiyor. Onları da sonradan halledeceğim artık.
Scooterda downhill fren tekniğini tam olarak gerçekleşmiş oldu şu an. Çok büyük bir şeydi bu benim için. Çok güzel oldu. Darısı sonraki modifiyelerin başına inşallah
arkadaşlar selam.
scarabeo 200 modelini yeni satın aldım, 2015 model 150kmde henüz, ben 2. el aldım.
eldiven gözündeki soğutma suyu seviyesini kontrol ettğimde hiç su görünmüyor. motor çalışmıyorken kontrol ettim, 20 km falan gittim hararet yapmadı. hiç su olmayabilir mi? ne yapmamı önerirsiniz?
Scarabeo'nun sevmediğim özelliklerinden biri de bu soğutma sıvısı seviyesinin kolayca görülmemesi. Seviye neredeyse hiç belli olmuyor.
Fener tutmak bile işe yaramayınca ben çözümü ön grenajı sökmekte buldum.
Size de tavsiyem ön grenajı söküp sıvıyı öyle kontrol etmeniz. Hiç su kalmadığını zannetmiyorum ama yine de bir söküp bakmakta yarar var.
Scarabeo'nuz hayırlı olsun, kazasız belasız keyifli sürüşler dilerim.
Zaten doldurmak için mecbur sökeceksiniz, eliniz değmişken açıp eksik antifreezide tamamlayın derim.
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 01:51 ----------
Yine bütün işçilik senden mi ?
Ben kombin freni ayırmadığım için böyle bişey mümkün olmaz mı?
Yani kombine freni iptal etmeden bu işlemi sol manet için yapmamız mümkün mü?
Çünkü benim sol maneti misal 100km hız ile giderken 4 parmak sıksanız dahi arka diskte (önde zaten olmayacak :D ) kitlenme olmuyor ve eminim daha iyi yavaşlayabilir böyle bir işlem yaparsam.
Bu durum güvensizlik yaratıyor, yüksek hızlarda durma sürem uzuyor.
Kombineli halinde sadece arka freni sıkarak arka tekeri kilitleyebilmeniz zaten pek mümkün değil. Sistemin kendisi buna izin vermiyor. Ön kaliperin ortadaki pistonu tek başına ön diski kilitleyebilecek kadar kuvvet uygulayamadığından arka fren kolu asla %100 kapasiteye (kilitleme noktasına) ulaşamıyor (kolu sıktıkça sıkasının gelme sebebi bu). Kombineli halde arka tekeri kilitleyebilmeniz için ön freni de sıkmanız lazım. Ön kaliperin ortadaki pistonuna bu defa kaliperdeki diğer iki piston da destek vereceği için ön kaliper %100 kapasiteye ulaşabilecek (kilitlenme noktasına). Ön kaliper o noktaya ulaştığı zaman hidrolik sıvısı orta pistonu daha ittiremeyeceği için aynı basıncı arka kalipere de uygulamaya başlayacak ve arkada da %100 kapasiteye ulaşmış olacaksınız; ki bu da tekerlerin kilitlenmesi anlamına geliyor (hem ön hem de arka). İşin içine hız, zemin, eğim vs. gibi faktörler girince hangi tekerin nerede kilitlendiği değişkenlik gösterebilir ama kısaca durum bu. Bu sistemin çıkış noktası arka tekerin kilitlenmesini zorlaştırmaktır zaten. ABS'nin kullanılmadığı durumlarda bir tür ekstra güvenlik unsuru olarak düşünülmüş bir şey bu tarz bir kombine sistemi.
Kombineye dokunmadan kolu değiştirmeniz durumunda kazanacağınız tek şey güç olacak. Pascal prensibi. Haznedeki pistonun çapını küçültürseniz güçten kazanım elde edersiniz.
A1 tarafını hazne, A2'yi ise kaliper olarak düşünün. Kaliperler değişmediği için A2 değişmiyor. Hazneyi değiştirince A1'i değiştirmiş oluyorsunuz ve oran değişiyor. Eskiden 1 birimle 3 birim kazanç elde ediyorsanız artık 1 birimle 4 birim kazanç elde ediyorsunuz (örnek olarak). Kaybınız ne oluyor peki? Piston daha fazla hareket ettiği için fren kolu frenleme esnasında gidona daha fazla yaklaşıyor (bu aynı zamanda da kazanım. kol daha fazla hareket ettiği için yumuşuyor ve modulasyon artıyor. Kayıp olan tek nokta gidona yaklaşması. Çok yaklaşırsa parmaklarınız sıkışır ve tam kapasitede frenleme yapamazsınız). Ben kendi uygulamamda bu konuda bir sorun yaşamadım. Kaldı ki ben başka bir modifiye ile kolu biraz daha yakınlaştırdım hatta gidona (ayarlanabilir fren kolu modifiyesi gibi bir şey yaptım; kendime göre kolun pozisyonunu ayarlayıp/yaklaştırıp sonra sabitledim o noktada). Ona rağmen sıkıntı olmadı bende. Öte yandan bendeki sistemde sol fren kolu sadece arka kaliperdeki 2 pistonu kontrol ediyor. Siz kombineye dokunmadan böyle bir değişim yaparsanız o 2 pistona ön kaliperdeki orta piston da dahil olacak (sizdeki A2 alanı daha fazla olacak yani). Ortadaki piston nispeten küçük olduğu için çok abartı bir farklılık oluşmayacaktır ama yine de eğer böyle bir değişim yaparsanız sizdeki kol bendekine kıyasla daha da yumuşak olacak ve gidona daha da fazla yaklaşacak frenleme esnasında. Denemeniz lazım. Sizin bileceğiniz iş. Bence teorik olarak bir sorun olmaz ama ben denemedim bilmiyorum.
Onun dışında frenleme karakteristiği olarak bir farklılık yaşamayacaksınız. Kombineli halinde sistem nasıl çalışıyorsa aynı şekilde çalışmaya devam edecek.
Benim tavsiyem kombineyi iptal etmiyorsanız bulaşmamanız yönünde olur çünkü uğraştığınıza değeceğini düşünmüyorum. Ha güçten kazanım elde edeceksiniz ve sol kolunuzda daha az parmak kullanabileceksiniz artık; ama benim gibi tek parmakla sadece arka freni sıkarak tekeri yine kilitleyemeyeceksiniz (tek parmakla kilityebilmek için ön freni de sıkmanız gerekecek yine). Kombinenin negatif özellikleri sizi rahatasız etmiyorsa o şekilde devam edin derim. Ayrıca siz böyle bir değişiklik yaparsanız sizdeki sağ ve sol fren kolu arasındaki hissiyat farkı bendekinden daha büyük olacak (yukarıda açıkladığım nedenlerden ötürü. tekrar girmiyorum bu konuya). Bir de 100 km/h ile giderken sadece sol kolu kullanıp arka tekeri neden kilitlemek istediğinizi anlamadım. Her zaman iki kolu birlikte sıkın ve güvenli ve efektif bir şekilde durun. İki frenin birlikte kullanıldığı durumlarda sizdeki toplam gücün bendekinden farkı yok (sizde de toplam 5 piston çalışıyor bende de). İkitekerlerde yapılan frenlemenin büyük bir kısmı motor yola dikken yapılıyor zaten. O yüzden kombineyi iptal etmiyorsanız bence uğraşmayın. Benim bu modifiyeyle ilgili olayım farklı. Yandan bir araba çıktığı zaman ben düz şekilde durmaktansa arkayı kaydırarak motoruma tekrar yön vermek isteyebilirim o esnada; ama kombine varken yapamam bunu. Veya kombineli halinde kollar arasında olan hissiyat farkını yok etmek isterim (sadece arka veya sadece ön fren kolu kullandığınızda olan hissiyatla, ikisini birlikte kullanınca olan hissiyat farklı kombinede. Frenleri birbirinden ayrık ikitekerlerde bu fark daha net ve keskin anlaşılıyor/akla yazılabiliyor. Kombine işi çok karıştırıyor bana göre). Eğer siz böyle düşünmüyorsanız uğraşmayın. 11mm piston çaplı Xmax 250 fren kolu size sizin arzuladığınız güçten kazanımı sağlayacak mı onu da bilmiyoruz ayrıca. Bu tarz şeyler deneme yanılma içeriyor. Ben mesela imkanım olsa 10mm ve 10.5mm pistonlu hazneleri de denemek isterdim; ama onları da bulup almam ve denemem lazım... uzun iş. İşte asıl istediğim ne benim? Üreticiler dizayn aşamasında bitirecek bunları, son kullanıcı olarak uğraşmayacaksınız hiç. Hidrolik frenin çıkış maksadı güçten kazanımken, neden işi bir noktaya getirip orada bırakıyorsun?! Tek parmakla dört parmağın yapabileceği işi yapabiliyorsan o zaman öylesi güzel olandır. Bugün pek çok motor hala 2 parmak istiyor frenleme konusunda. Çok garip buluyorum bunu. KTM hidrolik debriyaj kullanıyor mesela. Neden? Arazide debriyajla uğraşmaktan parmaklarınız ağrımasın diye. Yapsalar şu scooterları da aynı anlayışla, ne güzel olacak. Koy bir de isteyene ABS.. ondan sonra sıksın tek parmağıyla dilediği gibi özgürce. Zaten teker kilitlenmeyecek. Ne güzel olacak. Ben anlamıyorum bazı üreticileri gerçekten.
Neyse daha fazla uzatmayayım artık. Xmax kolunu Ebay'den %50 indirimle 170 liraya aldım bu arada sıfır. Apache kontrol düğmesi de 60 lira tuttu. Bu işlemi yapacaksanız iyi araştırın paranız gitmesin boşuna. Sizdeki gidon uçlarında uzatma olmadığından takmanız bendekinden çok daha zor olacaktır ayrıca; onu da unutmayın derim. Son olarak evet bütün işçilik bana ait tabi ki ;)
Arkadaşlar merhaba lütfen acil cevap verin. Motorumun hava filtresinin oradaki hortumdan yağ akıyor yağ fazla koyulma olayı olmadı. Koydugum yag oradan damla damla akıyor ve oldukca azalıyor
Yağ fazla konmadığı halde hava filtresi bölgesinde aşırı bir yağlanma görüyorsanız ya motoru çok sıkıştırıyorsunuz (sürekli dip gaz kullanım), ya da segmanlarınızda falan kaçak var (silindirdeki patlama yağı itiyor). Bunun ne kadarı normal ne kadarı aşırı ben bilmiyorum.
Bende mavi ile gösterdiğim bölgede çok ince tabaka şeklinde yağlanma oluyor genelde. Ciddi sert kullanım sonucunda damla şeklinde yağlanma gördüğüm de oldu. Onun dışında abartı diyebileceğim bir durum yok bende. Siyah daire içerisindeki bölge sürekli yağ ile dolmadığı müddetçe sorun yoktur bence. Hortum dediğiniz kırmızı ile çizdiğim yere takılan mı? Eğer oradaki bağlantıda kaçak varsa daha iyi sıkıştırın. Ardından o bölgeden akan yağ filtre kutusunun içine gelecek zaten.
Merhaba,
Scarabeo 2015 yeni aldım, önceki yorumlarda bahsetmiştim. Başka bir arkadaşımın 70.000'deki Scarabeo'sunu kullandım. Gaz kolu boşluğu neredeyse hiç yoktu. Ben de yarım tur kadar çevirdikten sonra gitmeye başlıyor. Bu da dengemi ciddi olarak etkiliyor. Sizin deneyimleriniz nedir, 200 km'deki motosikleti servise götürmeli miyim?
Ayrıca 70.000 km'deki Scarabeo'da titreşim benimkine göre çok azdı.
Af1racing sitesinden bir iki şey alacağım ama kargo ücretini biraz fazla gösteriyor. Sipariş vermek isteyen başkaları da varsa kargo ücretini bölüşüp ucuza getirebiliriz. Var mı parça ihtiyacı olan kimse? Edit: varsa özelden iletişime geçin burayı dağıtmayalım.
Merhaba Erdem, motorun hayırlı olsun, bende geçen yaz 2015 model 0 km aldım. Kısa bir süre sonra gaz kolunda hemen boşluk oluştu ve titreşim günden güne arttı. Normal şartlarda bunlar için servise götürdüğünde bir şey yok deyip geçecektir. Üsteleyip zorlarsan ilgilenecektir. Yani ikna ederim, üstelerim dersen git servise. Titreşim için rodaj yağ değişimine kadar pek açıp bakacaklarını sanmam.
Ben de karşılaştırmayı çok istedim farklı bir Beo ile ama çevremde bu marka modeli kullanan hiç olmadığı için yapamadım.
Bu konu için telefonla ulaşan arkadaş sizdiniz sanırım. Başka sosyal ortamlarda o sorunu yaşadığım zaman paylaştığımda bazı arkadaşlar segman piston kaçaklarından falan bahsedip motor toplayacaksın mecbur gibi şeyler yazmışlardı bana, ama sonradan farkettim ki öyle bir durum yokmuş benim için.
İnşallah senin için de öyle olmaz, benim anladığım kadarıyla motor yağ kutusuna giden bir hava akımı var (neden bilmiyorum, heralde soğutma amaçlıdır) bu hava da hava filtresinden süzgeç edilip gidiyor oraya. Dolayısıyla bir delik var yani havanın geçeceği. Bu aşırı yüklenmelerde muhtemelen yağ kaynama derecelerine yaklaşıyo belkide kaynıyor ve bu delik sayesinde düdüklü tencerede olduğu gibi kutu patlamadan fazla yağ ordan kaçıyor. Ama benim motor 3 gün öylece yatmıştı yağ ve filtre değişiminden sonra, buna rağmen yine de akıttı durduğu yerde. Bunun nedenini bilmiyorum.
Bunu daha önce okuduğuma göre gaz teli kısaltılarak halledebiliyoruz fakat garantili beo nuz için yetkili servisten isterseniz yaparlarmı bilmiyorum.
Bende de yaklaşık bir 40 derecelik boşluk var ama bence bu kadarı olmalı, çünkü bir nevi emniyet gibi oluyor.
Sen ne alıcaksın ? belki bişeyler önerirsin ? performans veya konfor arttırmak için ?
Valf kapağından hava filtresine giden hortum PCV hortumu oluyor (positive crankcase ventilation). Motor içerisinde çalışan parçaların oluşturduğu basıncın tahliye edilmesine yarıyor. Tüm motorlarda olur. Motor çalışırken ısınan yağ buharlaşıp bu hortumdan hava filtresine gelebilir, hatta oradan tekrar throttle body'ye girip oradan da emme sübaplarına ve silindire girebilir. Bazı yağlar çok çabuk buharlaşır. Çabuk buharlaşan bir yağ fazla konmuşsa, üstüne motor dipgaz kullanılmışsa, üstüne bir de segmanlarda kaçak falan varsa o yağdan bolca görmeniz olasıdır. Bunun ne kadarı normal, ne kadarı abartı ben bilmiyorum. Hava filtresi altında duran şeffaf plastik kapağın içi sürekli yağ dolmadığı müddetçe bence kafaya takmaya lüzum yok bu konuyu.
2-3mm boşluktan fazlası hassasiyet kaybı olur ve gaz kontrolünü zorlaştırır. Freni kullanmanız gerektiğinde de bileğiniz boş yere fazladan döner. Servis kitapçığında bu ayarın gaz kelepeğinin kapatılmasını sağlayan güvenlik kablosu (push cable) üzerinde yapılması gerektiğini resmetmişler; ama bence orada bir hata var. O ayar pull cable üzerinden yapılmalı (gaz kolunu çevirdiğiniz zaman kelebeği açan kablo). Push cable sadece güvenlik için orada duruyor. Gaz kolu ve pull cable'a müdahalede bulunmayacak şekilde push cable'ın kendi boşluğu alınmalı sadece. Gaz kolunun boşluğu ise dediğim şekilde yapılmalı. Bence tabi.Bunu daha önce okuduğuma göre gaz teli kısaltılarak halledebiliyoruz fakat garantili beo nuz için yetkili servisten isterseniz yaparlarmı bilmiyorum.
Bende de yaklaşık bir 40 derecelik boşluk var ama bence bu kadarı olmalı, çünkü bir nevi emniyet gibi oluyor.
Ben varyatör önünde duran siyah plastik parçadan alacağım bir tane çünkü yazın bir modifiye yapmayı düşünüyorum onunla ilgili. 15$ onun fiyatı ama burada 450 lira fiyat çektiler yuh yani.. Onun dışında bir kaç philips vida, camı tutan vibrasyon kesici vidalar, bir iki tane de gidon rulmanı alacağım. Belki bir tane de arka çamurluğu tutan demirden alırım yedek olarak.Sen ne alıcaksın ? belki bişeyler önerirsin ? performans veya konfor arttırmak için ?
Sana önerebileceğim bir şey yok. Kendin karar ver ona. 40$ malzeme için 26$ shipping tuttu ve bana biraz fazla geldi bu. Yine de alacağım tabi bir şekilde. Varsa planın yazarsın. Bu haftasonuna kadar bekleyeceğim başkaları da ilgilenmek isterse.
Benim bu motora katmak istediklerimin arasında
8-10 cm daha uzun bir ön cam var mümkünse ellerde kapalı (ama olmadı elleri kendi imalatım bir elcik koruma ile kapatıcam)
Daha konforlu bir sele (yazın uzun yol planlarım var belki yurtdışı sahilden yunan hırvat italya ispanya)
Ön grenajlara rüzgarı biraz daha savuracak 5-10 cm rüzgar kesici (yumuşak maddelerle denemelerim oluyor arada pilates matları bu konularda iyi)
Tüm Grenajları tekrar boyatmak. (çift renk)
Aynaları öne doğru 5-10cm kaydırmak ve yükseltmek (kendimden uzaklaştırmak)
Belki bunlarla ilgili fikirler veya uygulanmışları varsa örnek fotoğraflarla yardımcı olabilir herkes =)
Topcase in altına BASI yayları koyarak titreşimini sönümleme çalışmaları (proje aşamasında)
Bu arada siteyi gezdim bizimle ilgili ürünlere baktım bana yarayan birşey yok, bir kaç parça var yazın varyatör için alacağım onları motopitten halledicem.
Varyatör kayışı alıcam ama af1racing.com da pahalımı ben mi yanlış bakıyorum. Motopitte daha uygun.
Bunların dışında aliexpress ten ledlerim geldi şöyle;
Yakından çekmemişim hiç, Led zaten gözüküyor, arkasında yuvarlak bir top ve buna bağlı 6 7 cm lik bir çubuk, çubuğun diğer ucunda da halka var bağlantıyı o halkayla yapıyorsunuz.
Ledleri nereye koyucağımı şaşırdım ben aşağılarda olmasını istiyodum araçların ayna seviyesinden düşük şekilde.
Önce şöyle denedim;
Aynaya üstten ve alttan bağlantı yaptım.
Sonra şöyle konumlandırdım ve bu şekilde bağlantısını yaptım; (Elektrik parktan alındı, Tuşla açıp kapatabilicek şekilde yapıldı)
Yakından
Ön Grenajın altında iki vida var biliyorsunuz, onlara sabitledim kalın kauçuk vida pulları koyarak.
Yanarken
Gece
Bu şekilde ledler gövdeye bağlı olduğundan dolayı hep gövde nereye bakıyorsa orayı aydınlatıyor. Direksiyonu çevirdiğim yönü ise kendi farı aydınlatıyor ama ledler başta söylediğim o topun izin verdiği ölçüde oynar başlı tasarıma sahip olduklarından nereye bakıcaklarını yönlendirebiliyorum. Bende sürüş esnasında farklı açılar deneyerek bana en uygununu buldum. Farın kendi ışığı ortayı yoğun sağa ve sola doğru ise kısılan bir aydınlatma şekline sahipti ve ışık ortanın en ilerisinde ufuk çizgisine paralel şekilde direk kesiliyordu.
Bende bunu önlemek için farları hem uzağı aydınlatıcak hemde sağ ve soldaki farın kısıldığı loş bölgeleri aydınlatıcak şekilde açılandırdım.
Gerekmediğinde kapatıyorum
Otobanda özellikle çok kullanıyorum. Bazen selektör yerine bunları kullanıyorum.
Aydınlatma
KAPALIYKEN
AÇIKKEN
Teker ve motor bloğu için rulmanlar aldım. Özellikle motor bloğu ile askı düzeneği arasındaki rulmanlara ihtiyacım vardı çünkü bendekiler dağıldı off-road sürüşlerden sonra. Teker rulmanlarının iyi durumda olduğunu düşünüyorum ama almışken onları da alayım dedim.
Hepsini SKF marka olarak aldım. Aldığım yer Rulmak Bilya Karaköy şubesi. Reklam olsun diye yazmıyorum ama aradığım şeylerin hepsi orada vardı ve hemen tedarik edebildim hepsini. Fiyatları da internetten satış yapılan yerlere göre daha uygundu.
Rulman kodlarını yazıyorum aşşağıya (bu bilgileri parça kataloğu ve af1racing sitesinden derledim. Alırken bir kez daha kendiniz kontrol edin veya servise danışın. Ben eski rulmanları sökmediğim için kendim %100 şekilde doğru mu değil mi bilmiyorum)
ön teker: 6302-2RS 15x42x13 - 2 adet - Af1racing kodu: AP8122427 - Af1racing'de 30$ (büyük ihtimal yanlış yazdılar bunu. Bir rulman bu kadar pahalı olamaz yani..) - Benim aldığım 9tl
arka teker egzoz tarafı: 6004-2RS 20x42x12 - 1 adet - AP8128186 - 20$ - 9tl
arka teker varyatör tarafı: 6302-C3 15x42x13 - 1 adet - AP4GAN000154 - 6$ - 9tl
motor bloğu: 6904LLU/2A (Japon kodu: 61904-2RS1) 20x37x9 - 2 adet - AP4GAN000263 - 4$ - 22tl
6 rulman toplam 80 tl tuttu. Takmasını şu an uğraşamadığım için yazın yapacağım.
--
Daha önce yukarıda bahsettiğim TVS Apache kontrol düğmelerinden çok memnunum bu arada. Benim yaptığım çoğu modifiye kişisel tercihlerle alakalı ama bu kontrol tuşlarından tüm Scarabeo kullanıcılarının faydalanabileceğini düşünüyorum. Scarabeo'nun orijinal kontrol tuşlarına erişimin/basmanın zor olduğu başkaları tarafından da dile getirilmiş eskiden. Siz de bu konuda sorun yaşıyorsanız bir göz atın derim.
--
Son olarak daha önce Scooturk'te açtığım modifiyelerim konusunu detaylardan arındırıp daha kısa ve öz şekilde Aprilia forumuna taşıdım ( link ). Yaptığım modifiyeleri daha derli toplu görmek isteyen varsa oradan takip edebilir. Belki daha sonra bol detaylı şekilde ŞUNA benzer bir sayfa açarım kendim ama bir iki şeyi kesinleştirmem lazım öyle bir şey yapmadan önce.
@ozanturna
rüzgar saptırıcı karenaj eklentisi için sana ez-lip denen naneyi öneririm. zaten görünce nasıl kullanabileceğini az çok anlayacaksın. 25 30 tl ye oto aksesuarcılardan temin edebilirsin. umarım işine yarar.
@toomuch
hastayım scooterinde yaptığın değişikliklere. scarabeo kullanıcıları çok şanslı. ilerde seni x city ile de görmek isteriz
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)