Görüntü bence çok güzel. Eskisine göre daha dolgun.kayar2 adlı üyeden alıntı
Ama ben bu motoru kullanırken pek aralara girmediğim için dar yerde sıkıntı yaşamıyorum
Herkese selamlar,
İlk kez bir motorsiklet grubuna üye oldum ve ilk mesajımı bu güzel başlık altında paylaşmak istedim.
Kendimi tanıtarak başlamak yerinde olur herhalde. İsmim Serdar, 29 yaşındayım. 4 yıl kadar Adapazarında otomotiv sektöründe üretim mühendisi olarak ve son bir yıldır da Ankara'da savunma sanayinde kalite mühendisi olarak çalışmaktayım.
Teknik olan herşey ilgimi çekiyor. Hiç sıkılmadan bir ütünün kullanma klavuzunu dahi baştan sona okuyacak kadar arızalıyım diyebilirimVe Hyosung GV650 almadan önce yerli yabancı dünya üzerindeki tüm incelemeleri okudum herhalde
Burada herkes birbirinden güzel bilgiler paylaşmış, benim de çorba da tuzum olsun istedim. Bu motorun yetersiz seviyede ses verdiğini düşündüğüm ve değiştirilmesi gerektiğine inandığım şey kornasıydı. Malum Türkiye'de yaşıyoruz, korna bazen hayat veya ölüm demek. Ben buradayım diyen ama acemi şöförleri de panik yaptırmayacak birşeyler araştırmaya başladım. Yüksek akım çekmemesi de önemliydi. Özellikle havalı tiplerde kullanılan kompresör ilk kalkış akımıyla farları zayıflatabiliyordu, hem zaten bazı yerel yönetimlerde havalı tip kornaların cezası da vardı. Fiyat / performans açısından Stebel TM80/2AC aradığım tüm özellikleri sağlıyordu. Fakat güzel ülkemde bu ürünü bulana kadar göbeğim çatladı. Hatta kızıp Stebel İtalya'ya şikayet mektubu da yazdım. Buradaki dağıtıcıyı arıyorsun, adama kodu söylüyorsun adam donup kalıyor. "Abi bizde Stebel dadat korna var, bir de Üsküdar'a giderken melodili korna var" şeklindeki cevaplarla ürün bulmak ne kadar kolay siz düşünün. Neyse aşağıdaki iki korna da çok iyi ses veriyor, magnum olan (ikincisi) biraz daha kalın ve sesi daha yüksek;
1. http://www.stebel.it/stebel2009/prod...tipologia=moto
2. http://www.stebel.it/stebel2009/prod...tipologia=auto
Ben de normali var, o dahi ortalama araba kornasının üzerinde ses veriyor. Kendi yapmak isteyenler için alınması gereken diğer malzemeler ;
1) 2,5 mm kesitli 3 m kablo
2) 10 adet siyah küçük boy kablo bağı
3) 2,5 mm lik kabloya uygun 6 adet kablo fişi/soketi (Hani korna gövdesi üzerindeki çıkıntılara giren altın kaplı zımbırtılar)
4) 12V DC 20 A lik hat üzeri sigorta
5) Soketin rahatlıkla geçebileği yarım metre makaron (ısıyla daralan plastik kablo kılıfı)
6) Akü bağlantısı için iç deliği 8 mm civarı olan 2 kablo pabucu
Olay konuya uzak olanlara zor gelebilir ama olay gayet basit hızlı bir tarfi aşağıda;
1) Kutu içinden çıkan röleyi yakıt tankının altındaki resimde gösterilen yere tak.
2) Orjinal kabloları kornadan sök ve ek yaparak rölenin 85-86 girişlerine bağla. Rölenin yeri için resme bak !
3) Akünün artı ucuna sigortanın kablosunu bağla, sigortanın diğer ucundan bir hat çek ve rölenin 87 nolu girişine soketle kabloyu bağla.
4) 90 derece açılı duran orjinal korna braketini ingiliz anahtarı (kurbağacık) yardımıyla motor bloğuna paralel olana kadar bük.
5) Rölenin 30 nolu bacağından soket kularak bir kablo çek ve "her iki" kornanın "bir" bacağına soketleri kullarak bağla.
6) Akünün eksi ucundan çıkan kabloyu "her iki" kornanın "diğer boş bacaklarına" soketleri kullarak bağla.
7) Kabloları yol üzerindeki uygun yerlere kablo bağlarıyla sabitle. Gevşek, hareketli ve sıcak yerlere değme riski olan kablo olmamasına dikkat. Özellikle motor bloğuna dikkat !!! Soketleri makaron veya bantla izole et.
Fotoğraflar : http://img62.imageshack.us/gal.php?g...kopyakopya.jpg
Kornadan gayet memnunum. Hatta bugün sağ şeritten giderken bir arkadaşım yanımdan geçerken kornayla selam verdi, ben de karşılık verdim. Sonra bir baktım önümdeki kamyon emniyet şeridine atmışUmarım birilerine faydası olur. Bu arada unutmadan hatırlatayım bu amatör bir uygulamadır ve minörde olsa riski almak herkesin kendi sorumluluğundadır.
hayırlı olsun arkadaşım motorun senin gibi araştırmacı bir arkadaşimizdan faydalanmak güzel şey sana bir kac sorum olacak kücük kücük cevaplarsan cok sevinirim 1.nden hyo.2.hyo dan memnunmusun yedek parca sorunu varmı.3sürüm zevki nasıl 4. ben racing bir motor istiyordum şimdi kararsızım cruser bir motor olabilir mesela gv650 5.kaca aldın alırken kütük yemeyelim arkadaşim şimdiden cok teşekkür ediyorumHerkese selamlar,
İlk kez bir motorsiklet grubuna üye oldum ve ilk mesajımı bu güzel başlık altında paylaşmak istedim.
Kendimi tanıtarak başlamak yerinde olur herhalde. İsmim Serdar, 29 yaşındayım. 4 yıl kadar Adapazarında otomotiv sektöründe üretim mühendisi olarak ve son bir yıldır da Ankara'da savunma sanayinde kalite mühendisi olarak çalışmaktayım.
Teknik olan herşey ilgimi çekiyor. Hiç sıkılmadan bir ütünün kullanma klavuzunu dahi baştan sona okuyacak kadar arızalıyım diyebilirim
Burada herkes birbirinden güzel bilgiler paylaşmış, benim de çorba da tuzum olsun istedim. Bu motorun yetersiz seviyede ses verdiğini düşündüğüm ve değiştirilmesi gerektiğine inandığım şey kornasıydı. Malum Türkiye'de yaşıyoruz, korna bazen hayat veya ölüm demek. Ben buradayım diyen ama acemi şöförleri de panik yaptırmayacak birşeyler araştırmaya başladım. Yüksek akım çekmemesi de önemliydi. Özellikle havalı tiplerde kullanılan kompresör ilk kalkış akımıyla farları zayıflatabiliyordu, hem zaten bazı yerel yönetimlerde havalı tip kornaların cezası da vardı. Fiyat / performans açısından Stebel TM80/2AC aradığım tüm özellikleri sağlıyordu. Fakat güzel ülkemde bu ürünü bulana kadar göbeğim çatladı. Hatta kızıp Stebel İtalya'ya şikayet mektubu da yazdım. Buradaki dağıtıcıyı arıyorsun, adama kodu söylüyorsun adam donup kalıyor. "Abi bizde Stebel dadat korna var, bir de Üsküdar'a giderken melodili korna var" şeklindeki cevaplarla ürün bulmak ne kadar kolay siz düşünün. Neyse aşağıdaki iki korna da çok iyi ses veriyor, magnum olan (ikincisi) biraz daha kalın ve sesi daha yüksek;
1. http://www.stebel.it/stebel2009/prod...tipologia=moto
2. http://www.stebel.it/stebel2009/prod...tipologia=auto
Ben de normali var, o dahi ortalama araba kornasının üzerinde ses veriyor. Kendi yapmak isteyenler için alınması gereken diğer malzemeler ;
1) 2,5 mm kesitli 3 m kablo
2) 10 adet siyah küçük boy kablo bağı
3) 2,5 mm lik kabloya uygun 6 adet kablo fişi/soketi (Hani korna gövdesi üzerindeki çıkıntılara giren altın kaplı zımbırtılar)
4) 12V DC 20 A lik hat üzeri sigorta
5) Soketin rahatlıkla geçebileği yarım metre makaron (ısıyla daralan plastik kablo kılıfı)
6) Akü bağlantısı için iç deliği 8 mm civarı olan 2 kablo pabucu
Olay konuya uzak olanlara zor gelebilir ama olay gayet basit hızlı bir tarfi aşağıda;
1) Kutu içinden çıkan röleyi yakıt tankının altındaki resimde gösterilen yere tak.
2) Orjinal kabloları kornadan sök ve ek yaparak rölenin 85-86 girişlerine bağla. Rölenin yeri için resme bak !
3) Akünün artı ucuna sigortanın kablosunu bağla, sigortanın diğer ucundan bir hat çek ve rölenin 87 nolu girişine soketle kabloyu bağla.
4) 90 derece açılı duran orjinal korna braketini ingiliz anahtarı (kurbağacık) yardımıyla motor bloğuna paralel olana kadar bük.
5) Rölenin 30 nolu bacağından soket kularak bir kablo çek ve "her iki" kornanın "bir" bacağına soketleri kullarak bağla.
6) Akünün eksi ucundan çıkan kabloyu "her iki" kornanın "diğer boş bacaklarına" soketleri kullarak bağla.
7) Kabloları yol üzerindeki uygun yerlere kablo bağlarıyla sabitle. Gevşek, hareketli ve sıcak yerlere değme riski olan kablo olmamasına dikkat. Özellikle motor bloğuna dikkat !!! Soketleri makaron veya bantla izole et.
Fotoğraflar : http://img62.imageshack.us/gal.php?g...kopyakopya.jpg
Kornadan gayet memnunum. Hatta bugün sağ şeritten giderken bir arkadaşım yanımdan geçerken kornayla selam verdi, ben de karşılık verdim. Sonra bir baktım önümdeki kamyon emniyet şeridine atmış
Kornadan gayet memnunum. Hatta bugün sağ şeritten giderken bir arkadaşım yanımdan geçerken kornayla selam verdi, ben de karşılık verdim. Sonra bir baktım önümdeki kamyon emniyet şeridine atmış Umarım birilerine faydası olur. Bu arada unutmadan hatırlatayım bu amatör bir uygulamadır ve minörde olsa riski almak herkesin kendi sorumluluğundadır
hayırlı olsun güzel bire eksikliği dile getirmişin bende alınca aynı şekilde 2 adet dat dat korna takmıştım anca sen aynı tarafa takmışın biirini sag taraf takarsan daha şık oluyor
adanalı01 arkadaşım, evet motordan memnunum. Özellikle frenler harika. Öndeki çift disk, arkadaki tek disk ve bridgestone lastikler gayet kontrollü hassas ve sağlam bir frenaj sunuyor. Hızlanmayı, özellikle 0-100 arasını, anlayamıyorsun. Racing ve cruiser arasında kaldıysan bence biraz daha beklentilerini değerlendirmelisin. İkisi birbirinden çok farklı. Bence bir motorsiklet bayiine gidip arasında kaldığın iki modelin üzerine sakin kafayla bir otur. Gidonu tut, pedlere ayaklarını koy. Önce motorsikleti sevmek kadını sevmek gibidir. Herkesin zevki ayrıdır. Önce modeli beğen, sonra performans açısından değerlendirmeye başla derim. GV650, orta devirlerde kullanman gereken yarı spor yarı klasik bir model. Yedek parça konusunda bir sıkıntı yaşanacağını düşünmüyor. Sene 2010 ve internetten herşeyi satın alabiliyorsun. Geçen hafta 12 dolara Amerika'dan 220-110V 1600 W adaptör, Hong Kong'dan 103 dolara navigasyon siparişi verdim. Zaten piyasada eski Hyosung bayiilerinden kalan parçalar mevcut, S&T Kanuni bayiileri de yavaş yavaş stoklarını düzene sokacaklardır.
kayar2 arkadaşım, eminim simetrik daha güzel duracaktır. Ben daha pratik olduğu için şimdilik böyle yaptım.
Bu arada orjinal camı olup da kullanmak istemeyen varsa ben alıcı olabilirim. Benim cam aldığımda çatlaktı, çıkardım. Ayaklar duruyor, sadece şeffaf cama ihtiyacım var.
Arkadaşlar önemli bir uyarıda bullunmak istiyorum. Özellikle kısa gidon civatalarını ve paslanan diğer civataları değiştirirken mukavemet sınıfı düşük civata kullanmamaya dikkat edin. Civataların üzerinde 12.9 , 10.9 veya 8.8 gibi rakamlar vardır. Bunlar civatanın kopma ve akma sınırını belirtir. Örn : 12.9 bir civatanın bir 1mm2 si 1200 Newton luk kuvvetle kopar ve 1080 Newtonluk kuvvetle akmaya (sünmeye) başlar. Çok kafa karıştırmadan basitçe özetlersem eğer siz 12.9 bir civatayı söküp yerine 8.8 civata takarsanız şunu yapmış olursunuz;
12.9 : 12x9x10 = 1080 N luk çekmeye dayanımlı
8.8 : 8x8x10 = 640 N luk çekemeye dayanımlı
Yani tasarımda belirlenen kuvvetin yarısı kadar dayanımı olan bir bağlama elemanıyla riske girmiş oluyorsunuz. Eğer tasarımda güvenlik katsayısı çok yüksekse belki problem yaşamayabilirsiniz ama bence bu riske girmeyin ve her zaman aynı mukavemet sınıfında bir civata kullanmaya çalışın.
Bir de eğer fason civata değilse civata üzerinde bir de imalatçı kodu olur. Aldığınız civatalarda imalatçı ismi olmasına da dikkat ederseniz en azından kalite konusunda biraz güvenceniz olur.
Gevşeme sorunu yaşadığınız civatalarda ise "Loctite" (Ticari ürün, mavi renkli olan orta derece sertliktedir) denilen bir sıvıyı civataya bir kaç damla damlatıp sürüp takarsanız sıvı içeride katılaşıp gevşemeyi önleyecektir. Açmak istediğinizde sert bir darbeyle civatayı sökebilirsiniz.
Daha detaylı bilgi almak isteyen olursa yardımcı olabilirim...
Aramıza hoşgeldin Serdar, isim ve yaş olarak aynıyız
Buraya Ankara'dan katılım olmasına çok sevindim, malum GV 650ye pek rastlamıyoruz yollarda, hoş her yerde olmaması daha güzel o ayrı konu.
Geçenlerde migros AVM'nin önünde siyah bir GV650 görüp sahibiyle tanıştım, o da yeni almış makineyi, aynen senin dediğin gibi aynaları söküp otobüse yüklemiş, getirmiş. Aklıma gelmişken onu da üye yapalım.
Makinen çok canlı, hayırlı olsun, kazasız belasız güle güle kullan...
Bu arada forumun önceki sayfalarında motorda kullanılması gereken yağ türü ile ilgili bir paylaşım olmuştu. Sonuçta APİ SL olduktan sonra araba ya da motorsiklet yağının farketmeyeceği, önemli olanın SL düzeyindeki yağın kullanılması olduğu gibi bir sonuca ulaşılmıştı.
Tekrar başa dönmek istemiyorum ama nette gezerken böyle birşey buldum, cevabın ne kadar güvenilir bir kaynak tarafından verildiğini bilememekle birlikte paylaşayım dedim.
Soru: Motorumu otomobiller için üretilmiş yağla doldurabilir miyim?
Cevap: Allah aşkına HAYIR! Otomobil yağları, motosikletlerdeki gibi vites kutusunu da yağlacak şekilde tasarlanmamıştır. Vites dişlileri ve balataların arasına giren otomobil yağı zamanla özelliğini kaybedip çözülür. Ayrıca otomobil yağında bulunan kaydırma önleyici katkılar ıslak kavramalı debriyaj balatanızda hasara sebep olurlar.
evet yağ konusunda bir sonuca ulaşmıştık.Otomobil yağlarının ,motosiklet şanzumanı ve kavramaya ayrıca motorun otomobillere göre daha devirli olduğunu yorumlarda belirtmiş ve buna önlem olarak otomobillere uygun olan 10.000 km lik yarı sentetik ve 20.000 km lik tam sentetik 10/40 APİ SL yağların bizim motorlarda(zor ve normal şartlara göre değişebilir.) ortalama 3500-4000 km civarına geldiğinde değiştirmenin daha uygun olacağına varmıştık(en azından ben öyle düşünüyorum). Zaten kirlenen bir yağın vites geçişlerini nasıl zorladığı belli bir km den sonra kendini gösteriyor.
Kısa yoldan olmaz diyenlerin hangi katkı maddesi farkından dolayı olmayacağını yazması lazım ki kısa yoldan olmaz demesinin mantığı perçinlenmiş olsun. APISL 10w-40 içerikleri indekste eşdeğer çıkıyorsa,mesele çözülmüştür.Zaten piyasadaki motosiklet resimli hiçbir yağda API SL görmedim. Uygun yağı kullanmadığınız zaman ayrıca zarardasınız demektir. Geçmiş sayfalarda resimli,tablolu ve uygulamalı paylaştık bu konuları.
Arkadaşlar,
Yağ konusunda uluslararası yaygın olarak 2 norm vardır : SAE (Society of Automotive Engineers) ve API (American Petrolum Instute)
Bizim alette kullanmamız gereken yağ;
1. SAE 10W/40
veya
2. API SL serisi
olmalıdır. Önceleri motorsikletler ve otomobiller için ayrı ayrı yağ kavramı yoktu. Fakat zamanla görüldü ki otomotiv yağlarının çok kısa sürede viskozitesinin (akmaya karşı direnç) düştüğü gözlemlendi. Bunun iki ana sebebi vardı;
1) Motorsikletteki yüksek devirlerinden dolayı yağın piston bölgesinde aşırı ısınmaya maruz kalması
2) Vites kutusunda dişliler arasında kalan yağın aşırı basınçlara maruz kalması
Dolayısıyla büyük firmalar Arge yaparak motorsiklet yağlarını geliştirdiler. Yani kesinlikle yağcıya gidip bana bir 10-40 yağ demeyin. Yağın motorsiklet serisi için olduğundan emin olun.
Örn : Shell Advance 10W-40 serisi bizim için uygun bir yağdır.
Motosiklet amblemli Shell advance VSX 10/40 kullanıyorduk bizde zaten sonra ufak bir araştırmayla bu yağın APİ değerinin SG olduğunu ve bizim motorlara uygun olmadığına vardık.Hyosung servis olarakda shell yağlarını önermesini bir türlü anlayamadım.Tamamen rant meselesi...Baktığım bütün Shell VSX Advance'lerde APİ SG ile karşılaştım.Varsa eğer motosiklet amblemli ve APİ SL değerli shell ürünü neden almayalım.Ama Shell firması APİ SL tam sentetik motosiklet yağını Türkiyede bulmanın çok zor olduğunu belirtiyorlar.Gerçektende değerli bir yağ aslında.HEm APİ SL hem 10/40 hemde tam senetetiği bir arada bulunan yağlar çok özel yağlar gerçekten.
Örn : Shell Advance 10W-40 serisi bizim için uygun bir yağdır.
Daha öncede belirtiğim gibi değerleri uygun olan 10.000 km lik sentetik bir otomobil yağı 4000 km civarında değiştirilerek bozulma vs. riskinide azaltmış oluyoruz...
mrock, API SG ve API SL arasında pek fark yok.
Gaz emisyonları, doğayı daha az zarar verme gibi nedenlerle çinko ve fosfor oranları düşürüp sertifikasyon ayağına 3 yılda bir harf atlatıyorlar.Yağ şirketleri de API'ye tonla para ödüyor. Başka da birşey olduğu yok zaten. API bu işe SA ile başladı. O zamanlar yağ da hiçbir katkı yoktu. Zamanla, sıcaklık değişiminden etkilenmeyi azaltacak, aşınmayı daha da azaltan, temizleyici özelliği olan, kavitasyona daha zor uğrayan gibi katkılar eklenerek standart iyileştirildi. Ama dediğim gibi SG'den SL (hatta şu an SM var) yapılan iyileştirmeler hep çevre kirliliği tabanlı oldu diyebiliriz. Hatta belki SG, motorsiklet için aşınma azaltıcı katkılarından dolayı SL'ye tercih edilebilir. Herşeyi geçtim, bu yağ JASO MA'yı sağlıyor. Motorsiklet için dünyadaki tek doğru düzgün standart. Ve emin ol Japonlar standart konusunda Avrupa'nın ve Amerika'nın çok önündeler. Biliyorum, çünkü kendileriyle bizzat 4 yıl çalıştım (Toyota).
Kimseye kesinlikle sadece motor grubunu yağlamak için üretilmiş otomobil yağı kullanmasını önermem. Bu yağlar hem fiziksel şartlar olarak (sıcaklık-basınç) bize uygun değiller hem de ıslak kavramalı GV650'nin kavrama kaçırmasına sebep olabilirler (Özellikle "low friction" tipler). GV650 için alacağınız yağın;
1) Motorsiklet tipi
2) SAE 10W-40 (API SG,SH,SL,SM) sınıfı
3) Varsa JASO MA onaylı (MB ıslak kavrama için uygun değildir)
olmasına dikkat etmenizi öneririm. Yağ sentetikleştikçe içindeki polimer boyutları küçüldüğünden vites kutusunda daha az degradasyona uğruyor. Dolayısıyla kullanım ömrünüz artıyor. Fiyat/km hesabı yapıp mantıklı olanı seçmek bana doğru geliyor. Aşağıda çeşitli markaların motorsiklet yağlarını görebilirsiniz;
http://www.castrolmoto.com/en/our_oils/bike_oils.php
http://www.mobil.com/USA-English/Mot...ycle_Oils.aspx
http://www.shell.co.uk/home/content/...advance_vsx4_2
Not : Shell sitesinde API SL sağladığını belirtmiş, belki sertifikasyonu güncellemiştir. Ama dediğim gibi çok da önemli değil zaten...
---------- Mesaj ekleme zamanı: 21:04 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 20:41 ----------
Walla abi bu kadar olurAramıza hoşgeldin Serdar, isim ve yaş olarak aynıyız
Buraya Ankara'dan katılım olmasına çok sevindim, malum GV 650ye pek rastlamıyoruz yollarda, hoş her yerde olmaması daha güzel o ayrı konu.
Geçenlerde migros AVM'nin önünde siyah bir GV650 görüp sahibiyle tanıştım, o da yeni almış makineyi, aynen senin dediğin gibi aynaları söküp otobüse yüklemiş, getirmiş. Aklıma gelmişken onu da üye yapalım.
Makinen çok canlı, hayırlı olsun, kazasız belasız güle güle kullan...
Hem adaş, hem yaşıt hem aynı şehir e bir de motorsiklet yuh yani
Şaka bir yana çok sevindim burada bir tane daha GV650 olmasına. Övgü için teşekkrüler.
Şu an ikimiz MT Ankara ayağını oluşturduk desene
Yağ konusu gerideki sayfalarda dağınık kalmış,bu vesileyle toparlamak istedim. Katılıp katılmadıklarınızı nedenleriyle tartışalım.
Tabloda 1994 yılından günümüze SG den SL ye gelişme olmadığı hangi analize dayanıyor merak ettim açıkçası.
Benim kullandığım yağ;
Arkadaşlar merhaba.Bugün opetten aşağıda tanıttığım yağı 48ytl den satın aldım (4 litre).
Kısmetse cumartesi serviste filtresiyle birlikte değiştireceğim. Önceki shell advence vsx yağı 600 km de çöpe atmış oluyorum. Motosikletin sağlığı için feda olsun artık
Seçim konusunda yorum ve fikirlerinizi alabilirim.Uygulamadan sonra zaten deneyimleri mutlaka paylaşırım.
OXT FORMULA BLEND 10W/40 (yarı sentetik)
Sentetik Bazlı Benzinli Motor Yağı
OXT FORMULA BLEND 10W/40, sentetik ve yüksek kaliteli baz yağlar ve ileri katık teknolojisi ile formüle edilmiş sentetik bazlı motor yağıdır. OXT FORMULA BLEND 10W/40, yüksek viskozite indeksi ile her türlü iklim ve yol koşulunda motorda benzersiz bir koruma sağlar. Benzinli, dizel motorlu binek veya hafif ticari araçların tüm gereksinimlerini karşılar, dört mevsim eşsiz bir performans gösterir.
• Motorda tortu ve depozit oluşumunu engeller, servis ömrünü uzatır.
• Çok yüksek sıcaklıklarda yağın buharlaşmasını ve yağ eksilme oranını düşürür.
• Üstün akışkanlık özelliğiyle düşük sıcaklıklarda bile ilk çalışmada kolaylık sağlar.
• Yüksek film mukavemeti sağlar.
• API SL/CF
• ACEA A3/B3-04
• FIAT 9.55535-G2
• MB Approval 229.1
• VW 500.00/505.00
http://www.opet.com.tr/opetoil_uploa...nd%2010W40.pdf
http://www.opet.com.tr/opetoil_uploa...ND%2010W40.pdfEmrah senin mobil yağdan sonra bu hafta önceden almış olduğum opet 10w-40 API SL yağ uygulamasını gerçekleştirdim.Kemikli vites geçişleri yumuşadığı gibi seside güzelleşti motosikletin. Saygılarımla.
Bu sorunun cevabını Emrah birkaç mesaj üstte verdi aslında
Garanti kapsamı konusuna gelince,Globalin bitmesiyle birlikte yasal hakları kaybetmiş durumdayız malum. Parça olayını bile kendimiz dışardan yarı fiyatına getirmeyi tercih ediyoruz. Dolayısıyla gerçek usta tabir ettiğiniz servisle işlemleri yaptırmak sözde servisten daha sağlıklıdır. Hep yazdım sıfır motosikleti sıfırının ortalama 5.000 tl altına satın aldığınız şartlarda aradaki cebinizde kalan nakit en sağlam garanti belgenizdir.
Viceroy,
Öncelikle selamlar! Gidon civataları M8 Imbus 12.9. 12.9 olmasa rahatlıkla her hırdavatçıdan bulabilirdin. Würth diye bir Alman dağıtıcı var, Türkiye'de bayiileri var. Ondan getirtebilirsin. Boyunu ölçmen lazım, tam olarak ben de hatırlamıyorum.
Yağ konusunda iş gereği çalışmak durumunda kalmıştım. Ve bildiğim birşey varsa o da herşeyden önce "yağın tipi" önemlidir.
1)Yağlama Yağları
2)Hidrolik Yağları
3)Türbin Yağları
4)Dişli kutusu Yağları
5)Kavrama Yağları
gibi ana başlıklara ayrılırlar. Keşke mümkün olsa da her derde deva bir yağ olsa. Bazı ürünler basınca, bazı ürünler sıcaklığa, bazı ürünler türbülansa bazı ürünler tutunmaya (Örn:Sıvı Kızak Yağları) odaklı olarak geliştirilmişlerdir. Ve viskosizite sınıfı aynı olsa dahi bu yağların karakteristikleri birbirinden çok farklıdır. Dünyaca ünlü tüm büyük yağ imalatçıları niye hem motorsiklet hem de otomobil için ayrı ayrı yağ üretsinler? Çünkü motorsiklet yağının otomobile kıyasla ek olarak vites kutusu ve kavramayı yağlama görevi vardır.
"API Endeksine" takılıp "Yağ Tipini" yanlış seçmeyi kimseye tavsiye etmem.
Haldun Abi,
Normal şartlar altında imalatçı tavsiyelerine uymanı öneririm. Orada da ilk 1000 Km değişim sonra her 6000 de değişim şeklinde açıklanmış. Motorunu daha zor şartlarda, yüksek devirli kullanıyorsan bu süreyi kısaltman gerekir.
Ama bu süreler öyle kesin süreler değildir. Çünkü ne motorsiklet imalatçısı senin hangi marka hangi tip yağ kullanacağını bilir (sentetik-mineral) ne de yağ imalatçısı senin imalatçının dişli toleranslarını, silindir boşlukları bilir...Yağ olarak yukarıda linkleri göndermiştim, oradan kendine uygun birşeyler seçebilirsin. Model söyle dersen bence bunlardan birisi işini fazlasıyla görecektir:
1. Shell Advance Ultra 4 : Tam sentetik
2. Shell Advance VSX 4 : Yarı sentetik
3. Shell SX 4 : Mineral
sevgili serdar kardeşim.Emek verip yazdıklarını takdir ve saygıyla karşılıyorum.
Malum yapmış olduğun yağ sınıflamalarından kullandığımız hidrolik yağı ve motor yağıdır.
Motosikletin üreticisinin kullanım kitapçığında tavsiye etmiş olduğu SAE10w-40 API SL ve üzeri yağdır. Kendi arge ve kazımlarından geçmeden önerdikleri düşünülemez. O halde bu önerilen değerin altındaki 1993 model shell yağlarını önerirken,(ki ben bunu kullanmıştım ve dişli geçişleri takır tukurdu) günümüze kadar olan süreçte kimyasal anlamda yağ firmalarının teknik gelişimini önemsiz saymış oldunuz. Hangi analiz sonuçları, hangi indeks sonuçları sizi bu keskin sonuca getirdi? asıl bunu yazarsanız bizdede teknik anlamda şekillenme başlamış olur. Aksi durumda biraz havanda su dövüp oksijenle hidrojeni ayrıştırmaya çalışmaktan öteye gidemeyiz.
Şimdi anladığım kadarıyla motor yağı konusunda iki ekol var, biri yağın fonksiyonel ayrımını (dişli yağı-motor yağı); diğeri zaman içindeki gelişimini (SG-SL) daha önemli buluyor. Neyseki bir bankacı olarak seyirci durumundayım ;)
Bu arada asıl sorum geliyor, madem bizim kullandığımız yağlar 1993 yılının teknolojisine uygun (ki bu uygunluk kriteri nedir anlamadım, motor teknolojisi gelişince bildiğim kadarıyla iki önemli gelişme oldu: devir sayısı arttı, sıkıştırma oranı yükseldi, yani viskozite düşmesine rağmen yağlama performansının artması gerekti) o zaman niye 17 yıl önceki motora uygun yağ her köşede satılıyor da şimdiki motora uygun yağ satılmıyor?
A) 17 yıl önce çok üretmişler ellerinde kalmış
B) Türkiye dışında bu yağları satamayız ama bunlara ne satsak alıyorlar, ucuzu üretip pahalıya satalım
C) Aslında çok da fark yok, yetkili servisler de bu yağları kullanıyor, fabrika sesini çıkarmıyor, hatta garantisi bozulmuyor.
Aynen öyle abi, bu arada benim makina da siyah
Walla abi bu kadar olur
Hem adaş, hem yaşıt hem aynı şehir e bir de motorsiklet yuh yani
Şaka bir yana çok sevindim burada bir tane daha GV650 olmasına. Övgü için teşekkrüler.
Şu an ikimiz MT Ankara ayağını oluşturduk desene
Aslında ilgi alanlarına bakarak (mekaniğe, otomobillere vs bayılırım) şöyle bir saptamada bulunabilirim sen öss'de doğru tercih yapmış olansın, ben yanlış tercih yapmış olanım ;) Dünyaya bir daha gelsem direk mühendislik okurum. Hoş bu gelişimde de okumam lazımdı ama geçti artık
---------- Mesaj ekleme zamanı: 11:47 ---------- İlk mesajı ekleme zamanı 11:31 ----------
Bu arada geçen gün aracın üzerindeki Hyosung yazılarını söktüm (çok kolay çıktılar), şu geçen yıl moda da ilk gördüğüm gv 650'de de sökülmüştü, ya bunun markası neymiş, ne güzel makinaymış diye arayıp durmuştum. Biraz da millet arasın
Zaten ışıklarda falan durunca iyice kafalarını uzatıp okumaya çalışıyorlar
Şu an bu konu içerisinde 6 kullanıcı var. (0 üye ve 6 misafir)
