Geçen hafta gerçekleştirilen pist gününden bir seansı youtube a attım. İyi seyirler.
ÖNcelikle herkese merhaba iyi forumlar.
Forumda yeni olmama rağmen daha öncesinde çok araştırma yaparak, seçtiğim daytona 675 ve 675R arasındaki farkları çok net bir şekilde biliyorum, ancak kullanıcı yorumları nedir??
R çok sert mi gelir şehiriçinde bilemiyorum, aradaki fiyat farkına değer mi?
aracım ile çok piste giriyorum, motosikletim ile de css gibi çok ciddi bir kurumdan eğitim alıp piste girmek istiyorum, r ile 675 çok fark ettirir mi pistte o farkı anlayabilir miyim??
Sonuçta Ankarada yaşıyorum, piste ancak yılda 3 kere gidebilirim.
şimdiden tşkler.
R versiyonu zaten pist versiyonu. Üstündeki Öhlins amortisörler pist için uygun amortisötler. Şehir içinde kullanmaktan kastın 0-60km hız ve dur kalk ise Daytona yumuşak bir motor değil, Arkana 1.80m civarı birini alırsan zaten kol krampı geçirir ve bilekleri ağrımaya başlar.
Ben piste girmedim. Ankara Kargasekmez - Kırklareli dereköy virajlarında tempolu bir şekilde lastiklerin sonuna çok rahat geldim ki iddalı bir sürücü değilimdir. Tam bir viraj makinesidir. İnişlerde ve çıkışlarda devamlı virajlarda güvenle makineyi yatırabilirsin, fren yaptığın zamanda çok dengeli bir şekilde durur hatta yabancı forumlarda bazı kullanıcılar ensemden birisi çekiyormuş gibi bir his bıraktı diye tanımlar.
Benimle üçüncü yılına giriyor. R verisyonu tavsiye ederim. Egzoz + hava filtresi + buji + yazılım düzenlemesi ile gerçekten çok farklı bir motor.
yardımcı olabileceğim bir konu olursa istediğin zaman ulaşabilirsin
Öncelikle cevabınız için çok teşekkür ederim, sıfırı yok dediler ikinci el alıvam sanırsam o da temiz düzgün bişi bulabilirsem şu anda satılık 1 adet var istanbul korlas ilana vermiş müşteri motoruymuş, bakalım kısmet, aklıma gelen bişiler olursa yazarım mutlaka
Türkiye koşullarında alınmayacak motosiklet markalarının başında geliyor Triumph, zaten İngilizler iyi motor yapamıyor,patlayan, yağ sızdıran bloklar, kötü elektrik aksam,düşük arge bütçesi sonucu kötü şase ve motor bloğu...vs Zamanında çok gördük daytona 955 yada TT600 lerin rezaletini bununda onlardan farkı yok, ohlinsten amortisör alıp, brembodan fren takıp, bilmem nereden jant alıp iyi motor yapılmaz, iyi motor yılların verdiği Arge ve gerçmilten beri gelen yarış tecrübesi ile yapılır.Toplama üreticileri hep gördük zamanında Bimota gibi bir üretici bile battı.
Bir motosiklet yaparken rakibin şasesini alırsan onda denersen motorunu o motora güvenmem ben, daytonanında ilk makinesi yapılıp ZX6R şasesinde denenmiş, sonra şase üretilmiş araştırın, ne beklenebilirki böyle bir üretimden..??
Ducati deseniz eski kötü motorları üretmiyor kısmen düzeltti kendini,ama distribitör yüzünden alınmaz, fiyat pahalı, bakım pahalı, parça yok ve pahalı, ikinci el yok.... yok oğlu yok, sırf iyi, prestijli yada ismi var diye kazıklatamam kendimi ben.
BMW iyi motosiklet üretir, çünkü büyük bir üreticidir, Ducati dende büyük ve iyi bir üreticidir ancak onunda sorunu, ducati gibi fiyat, distribitör, bakım,parça vs dir.
Harley gibi üreticilerde klasik kendilerini tribe sokup , eski teknoloji tukaka motorları, isim nedeniyle satmakta, alanlarda kendilerini birşey sanmaktalar. Motosikleti yivlediği gibi aksesuarıda yivlemekte, 30 tl lik naylon sırt çantasını arkasında harley yazıyor diye 200 tl ye satabilmekte, akıllı arkadaşlarda bunu almaktadır. Çok şükür ki en pahalı Harleyi alacak kadar durumun var ancak , kazık yiyecek kadar param yok ..
Motosiklet alınırken 4 japondan şaşılmaz, hatta honda ve yamahadan şaşmamak lazım, Kawasaki son dönemde kendini geliştirdiysede, Honda ve Yamaha gibi büyük bütçesi, argesi, yılların yarış tecrübleri olmadığı için onlardan aşağı kalıyor.
Türkiyede 600 lük spor motor alınacaksa 600RR, yada R6, litrelik sporcu alınacaksa şu anda 1000RR dan başka motosiklet alınmaz, ha alınırsa kazıklanmış olunur.
bu motorların parçasını bakkalda bedava fiyatına bulup, mandıradaki adama tamir ettirebilirsiniz, kırtasiyedende yan sanayi parça ve binlerce sınırsız aksesuar bulabilirsiniz, satarkende gece 12de ilanı koysanız sabah 8 de günaydın deyip motorunuzu almaya gelirler.
Hocam motosiklet bilginizin ve tecrübenizin olduğu aşikar yalnız çok dar görüşlü ve geçmiş bilgilerle hareket ediyorsunuz. Triumph konusunda verdiğiniz bilgiler geçmişten kalma sorunlar maalesef, güncel kasalardaki sorun ve hata oranı Japonlar ile yarışacak düzeyde ve kalite olarak onların fersah fersah üstünde. Tercih olayı zevk meselesi siz paranız olmasına rağmen garantici davranıp her durumu ucuza getirmek amaçlı Japon seçebilirsiniz ancak bazı insanlar farklılık ve özgünlük ararlar. Dolayısıyla bu işte doğru veya yanlış diye bir kavram yoktur, farklı karakterli kişiler vardır.Shamy adlı üyeden alıntı
*Triumph Daytona bir çok testte pist ve yol sürüşü için optimum diye nitelendirilen ve en iyi tercih edilebilecek motor olarak seçilmiştir. Pistteki performansı, yol performansına göre daha zayıftır değerlendirmelerde. Bunun sebebi de teknolojik seçeneklerin yalnızca ABS ile sınırlı kalmasından kaynaklı.
Hayatında triumph sürmemiş adam kalkmış motorumuzu yerden yere vuruyor
" Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olmayın "
Elektrik sorunu, kötü şase sorunu gitmeyen motorSesli güldüm
salsa boş-geç...
Öncelikle yorumun için tşk ederim, istediğini ve düşündüğünü tabiki her platformda söyleyebilirsin, ayrıca bu yazdılarını ilk defa senden duymuyorum çok kişi de seninle aynı fikirde bu kişiler yıllardır motosiklete binen benden çok çok daha fazla bilgi sahibi olan insanlar.
ben kendi seçimimin neden triumph daytona 675 r olduğunu anlatayım bnm gözümden görünce belki bana hak verirsiniz.
Birinci olarak herkeste olan bir motordansa farklı olmayı her yerde aynı motorla karşılaşmamayı tercih ederim, tabiki gidip kazık yiyip bni yolda bırakıcak bir tercih etmem.
İkincisi motoru ulaşım aracı olarak değil keyif aracı olarak kullanacağım normal hayatta arabam var ve eşimin bir scooterı var. (tricity) Bu yüzden parçalarının zor temini zaman alması bekleyebilirim. Pahalı olması param olmadığı zaman yatabilir sorun değil benim için.
Üçüncüsü aracımda da olup olabilicek bütün opsiyonları almışımdır, onun için teknolojiye çok meraklıyım ve dolu bir motor olsun istiyorum ayarlanabilir ABS, TC, vites göstergesi vs vs...
Git 1000'lik al japonlarda bunlar mevcut diyebilirsiniz, ama basamakları yavaş yavaş tırmanmayı istiyorum ve belki 1000'lik motor hiç almayabilrim. Alırsam da aklımda S1000RR veya panigale 1299s var şimdilik ama daha çok zamanı var. Japon düşmanlığım kesinlikle yok belki R1 de olabilir, ama şuan için çok erken.
Sizin standartlarınız bnmkiler ile aynı olsa eminim sizinde tercihiniz bn gibi olucaktır. Zevkler ve renkler sonuçta.
Çok güzel bir kız ark olsun haftada 1 kez beraber olalımda, ortalama bir kız ark olsun günde 2 kere beraber olalım da diyebilirsin. Hepsi tercih meselesi...
Tekrar tşkler herkese yorumları için.
Pist sürüşünede gördük, motosikletten daha çok sen yatiyorsun,("bakınız sarkmayı abartmak") kisa duzlukte bile gereksiz gaza abanip,ardindan gereksiz frenaja girmek zorunda kaliyorsun. Sadece gaz kolu ile sürsen bir turda en az iki saniye daha hizli doneceksin, haberin bile yok.Hayatında triumph sürmemiş adam kalkmış motorumuzu yerden yere vuruyor
" Bilgi sahibi olmadan Fikir sahibi olmayın "
Elektrik sorunu, kötü şase sorunu gitmeyen motor
salsa boş-geç...
Arkadaşlar çok kısa bir sorum olacak daytona 675'i canlı canlı hiç görmedim hiç kullanmadım, sadece internetten gördüğüm dinlediğim kadarını biliyorum, şimdi sorum şu 2. el temiz bir daytona 675'mi yoksa aynı paraya 2. el temiz abs'siz zx636'mı, ben zx636 hayranı hatta hastası biri olarak aklımı karştıran tek motor abs olmasından dolayı daytona 675, MV Agusta f3'te var ama abs'li 636 ile aynı para olduğu için onu eledim şimdi aklımda ki tek soru bakmaya doyamadığım ama abs'siz olan bir zx636'mı yoksa canlı canlı görmediğim için şekil şemal olarak fena değil dediğim ama abs'li daytona 675'mi, bu abs konusu ciddi anlamda kafamı karıştırıyor insanın başına ne zaman ne geleceği belli olmaz bir defa ihtiyaç duyarsınız oldumu hayat kurtarır... Bir de şöyle de bir durum var 2017 yılında malumunuz euro 4 standartları yürürlüğe giriyor onda üretilecek motorlarda abs zorunluluğu var ve yanlış bilmiyorsam Avrupa'da 300 cc altı motorlar ile abs olmayan motorların otobana çıkması yasaklancak 2018 yılında ise euro 5 yürürlüğü girecek onda ise abs olmayan motorların Avrupa'da çevreyoluna dahi çıkışı yasaklanacak, Türkiye'de durum ne olur bilmiyorum bu da abs'siz bir motor alma konusunda ciddi anlamda beni düşündürüyor ama zx636 dedin mi de gözüm başka motor görmüyor, şimdiden cevaplarınız için teşekkürler...
@Green Arrow
Shamy 'nin bilgilerinden ve tecrübelerinden şüpheliyim.
"...ohlinsten amortisör alıp, brembodan fren takıp, bilmem nereden jant alıp iyi motor yapılmaz, iyi motor yılların verdiği Arge ve gerçmilten beri gelen yarış tecrübesi ile yapılır."
Böyle bir cümle sarf edenin bilgisinden şüphe duyarım. Honda/Yamaha kendi fren kaliperlerini veya amortisörlerini yapıyor da bizim mi haberimiz yok ? Piste çıkanlar marchesini jant için ağlarken Ducati-Ktm vs. bunları stock halde sunarken mi toplama motor oluyor ?
Ayrıca yeni bir motor piyasaya çıkmadan önce defalarca test edildiğini biliyoruz. Bunun içinde genelde eski motor şasisi ve yürüyen aksamı kullanılıyor. 675r yeni bir motor ve başka markanın şasisi kullanılmış olabilir. Arge işleyişini bilmeyen insanlar böyle düşüncelere kapılıyor... ne diyelim.
Bir şeyleri bilmesen de biliyormuş havasında millete anlatmak bu ülkede her zaman prim yapmıştır. Dinleyenin sıfır, anlatanın bir olduğu her durumda bu iş yürür. Ancak biraz olsun teknik bilgisi olan veya uzman olanlar hemen ufak detaylardaki saçmalamalardan, anlatılanların altının ne kadar boş olduğunu anlarlar. Mesela ben beş yıldır Wing Chun yapıyorum, dizilerde miletin ağzı açık seyrettiği, kabadayıların, kahramanların (Pusat, Polat Alemdar, Ertuğrul, Şehzade Mustafa vb.) insanları acemice areketlerle dövdüğü sahneleri gülerek seyrediyorum. Aynı zamanda bir yıldır salsa yapıyorum ve yine dizilerdeki veya düğünlerdeki danslar bana acemice ve bazen de komik geliyor. Motosiklet konusunda da uzman değilim,, çok dikkatli olsam da çok iyi sürücü de değilim fakat teknik altyapımın iyi olması nedeniyle karşımdaki insan teknik konularda, üretim yöntemlerinde, malzeme konularında saçmalarsa veya bilmeden sallıyorsa hemen anlarım. O sebeptendir ki çeşitli başlıklar altında motorlar hakkında yapılan genellemeler veya kötülemelere karşı çıkarım. Karşı çıkıyorsam vardır bir bildiğim.
Tüm bunları neden yazdım ? İçimden geldi de ondan...
Bu aralar bir dövüş sporuna başlama hevesim var. 1,78 e 95 kiloyum. Hem zayıflamak hem sağlık hemde spor adına bir şeyler yapmak istiyorum. Vücuda gidip vaktimi boşa harcamıyım diyorum. Aklımda kickbox vardı ama Wing Chun 'da çok eğlenceli görünüyor tavsiye edermisin edersen istanbulda bildiğin güzel bir salon var mıdır ?
Ben çoğu japon motoru ile rolling ve kalkış yaptım. Hiçbirinden geri kalmadım. Çoğunuda geride bıraktım ama boy farkla değil, çok gazı açamıyorsun kafayı dikiyor hemen. Kendi motorumda Stage 3 egzoz BMC race filter ve iridium buji var. Performans konusunda quickshifter ı da işin içine dahil edersen kesinlikle geri kalmazsın, Japonlara göre en güzel yanıda amortisör ve frenleri. Kullanıcı dostu bir motor benim gözümde.
Wing Chun eğlencelidir tabi ki ama sırf eğlenmek için yapılacak bir çalışma da değildir. Öğrenmesi zordur, emek ve zaman ister. Nihai amaç tabi ki rakibi etkisiz hale getirmektir, ona vurmaktır ama işin altyapısında vücudu disipline sokmak var. Bunun için de zaman gerekiyor. Nasıl ki istediğin kadar yabancı dil kursuna git, iş konuşmaya gelince tatil beldelerindeki apaçiler kadar bile turistlerle konuşamazsın, işte bu da öyledir. Bir noktaya gelene kadar kimseyle Wing Chun kullanarak baş edemeyebilirsin ama sonrasında sana hiçbir şey yapamazlar. Bu da en az bir yılını alacaktır. Kickboksta ise çok daha hızlı ilerlersin. Kilo verme konusunda da bir şey diyemem çünkü bizim fit hocalarımız olduğu gibi kocaman göbekli hocalarımız da var. Keza öğrenciler de aynı şekildeler. O biraz da senin yemene bağlı bir şey çünkü antremanlarda su gibi terliyoruz. Fitness ile kesin kilo verirsin veya toparlarsın ama bunlar tamamen farklı tipte antremanlar oluyor. Nasıl ki ben gidip ağırlık kaldıramazsam, fitness yapan birisi de bizim antremanı çıkaramaz. Ben EBMAS (Emin Boztepe Martial Arts System) okulunun öğrencisiyim. Dünyada 55 ülkede var, İstanbulda'da okulu bulunuyor.
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
