SEVGİLİ SHİ BUMİ;
antalyadfaki hasanın sattığı kırmısı motoru diyorsun sanırım.
ben de çok yaklından ilgilendim onunla.
ama 15-17 bin km civarında lastiklerin değişmiş olduğunu görünce km ile oynanmış olup olmadığını sordum, önce hayır dedi, sonra benim haberim yok dedi. km ile oynanması da umurumda değil zaten. o makina her türlü 150 bin km yapar!
tek korkum, antalyadan mersine gelirken konjektör arızasıydı(!)
ama bence hyonun en önemli eksileri ( gv 250 - gt 250 kullanmış biri olarak )
- diskleri çabuk çiziliyor. bu makinayı alınca tüm dik ve balataları EBC gibi bir marka ile değiştirmek gerekli bence.
-direksiyon çabvuk eğiliyır, R modellerde ise kırılıyor, kafadan değişmesi gerek
-elektrik tesisatının komple değişmesi gerek
-orijinal shinko lastiklerin kesinkes değişmesi gerek...
yani 7-8 bin tl olan bu makinaya ( hayran kaldığım bir motosiklet olmasına rağmen ) lastikler de dahil 2000 tl lik masraf yapıldığında evladiyelik bir motor çıkar ortaya.
Lakin, kendi ithalatçı firmasında dahi parçaları bulunmayan bu motosikletin ( hyosung ) uzun süre elde tutulabilmesi için, kolay kolay arıza çıkarmasa da iyi ve samimi bir ustaya tüm marka sahiplerinden daha fazla ihtiyaç duyulmakta....
suzuki dl 650, dr 650, sv 650 gibi modellerden de parça uydurulabilir.
ama tüm bu risklere girmek yerine de 2005 ve üstü ( sinek far ) bir fazer da 9000 tl ye pek tabii bulunabilir. her ne kadar 4 silindir sevmesem de, ülkemizde 2. elin hızlanmasında en önemli faktör 4 silindir ve ses olyıdır. oysa benim kafam şişer uzun yolda....
çift silindirlilerde ise er6n - er6f ler bence hakettiği fiyatın çok üstünde.
her ne kadar 2 ler 4 silindirlilere nazaran bakımı ucuz ise de ( japonlarda lastik masrafı standart olduğu için ) çift silindir bir japon dışı alıp yukarıda saydığım konjektöründen tutun da akü ve disklerine kadar ya masraf yapıp ya da aklımda hep tereddütte kalacağından ( uzun yola çıkanlar için ciddi bir tereddüttür ) ciddi düşünülmesi gerekir.
yani olay tamamen bütçe meselesi gibi görünse de, eldeki imkanlara bakıp ucuz gibi görünse de, küçük ama sıkça rastlanılan sıkıntıların birikimi ile yüksek maaliyete elde edilen bu çift silindirli tork canavarı, 2. el satış döneminde ise yaptığınız masraf, sanki aksesuarmışçasına tamamen gözardı ediliyor ve elden çıkartılması ülkemizin doğusuna ve kuzeyine doğuya ( iklimsel ) gittikçe veya nispeten küçük illerimizde ( gösteriş ve maddiyat ) sebeplerinden ötürü zorlaşıyor.
sonuç,
cidden sağlıklı ve ucuz bir şekilde saptanan, uzun senelerce binilecek bir motosiklet elde etmek istiyorsak ( 5000-5500 TL )ye alınıp, üstüne de 2000 tl ek masrafla ( lastikler ( diş profili sağlam gibi görünse de DOT tarihi geçmiş ya da fabrikasyon olarak naylon karışımı yüksek olduğundan en ufak yağmurda sabun gibi kayan SHINKO gibi markaların yol tutamadığı için) + elektrik tesisatı + akü + diskler + balatalar + direksiyon + ön cam + ( boyut olarak oldukça küçük ve ses olarak (trafikte ) farkettirici ) egsoz + farklı ilde ise nakliye + plaka + periyodik bakım + vs... ) 7000-7500 tl ye 2005 üstü, yani en fazla ( 2013 yılı dahil ) 7-8 yaşında 78 beygirlik, baştan aşağı revizyon ve rektefe görmüş, periyodik bakımları yapılmış, 220 km yi rahatlıkla görebilen semi-tuoring bir motosiklet sahibi olmak "bence" mantıklı görünüyor.
ama 7000-8000 tl ye alınan aynı motosiklet, aynı mantıkla 9000-10.000 tl ye maloluyor.
hele çift silindir sevmiyorsak
bir de onca masraf ve koşturmaca ve ustaların ve parçacıların ağız kokusundan sonra yanımızdan geçen her dört silindre dönüp bakacaksak bu işe hiç girmemek daha evladır.
çünkü onca masraftan sonra aynı motosikleti satmak, görünüşte emsalleri olan 7-8000 olan motorlarla kıyaslanarak alıcı aramak ( masraf etmeyen adam 8000 deyip birden bire fiyatı 6000 e bile düşürebilir ama siz çok daha masraflı ve meşakkatle elde ettiğiniz motorunuzu en fazla 8000 e en az 7750 ye satabilirsiniz -zoraki bir durum olmaz ise- Allah düşürmesin-
kafanız karışmasın, yani orta sınıf ve japon olmayan motosikletlerin kaderi bu aslında.
kenan sofuoğlu'nu göz önüne getirin. bizim kahraman kenan eğer bir italyan olsaydı şimdiye F! pilotu shumahher'den daha gözde olurdu. japon motorların piyasası da aynen böyle işte.
konu tamaman sevmek ve istemek meselesi....
zaten 3 aylık bir sürede motora biniyoruz, ben bunlara koşturamam diyorsanız, zaten siz tatlı su motorcususunuzdur ya da 3 ay binip şehir içi turluyorsunuz veya o yaz arkadaşlara uyup, satın almış "şimdilik idare eden " ya da "kazıklanmış" bir motosiklet sahibisiniz demektir.
iyisi mi, önce kendinizi tanıyıp ne istediğinize ve ne yapabileceğinize karar verin, gerisi zaten gelir...
ben, ne mi yapardım?
şu andaki btçem ile sadece hayal ediyorum ve yoldan geçen mobylettelere dahi özlemle bakınıyorum
ama 1. şıkkı yapmama çok az kalmıştı, sadece 7000 tl param yoktu ;)
TEKERİNİZ DÜZ BASSIN
YÜREKÇEKALIN...