Ben şehir içi 22 tl lik benzinle 180 km gidiyorum fakat 6000 d/d geçmeden
Benzin 4.83 tl idi
hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır
Ekim 2003 tarihinde Türkiye pazarında satışa sunulan YBR125 kısa sürede sınıfında en çok satılan ve aranan model oldu. Aynı YBR125 Ekim 2002 tarihinde de Çin pazarında satışa sunulmuştu ve ilk senesinde 100.000 adet satarak zaten güvenirliğini ve sağlamlığını kanıtlamıştı.2003 senesinde Yamaha Mühendisleri YBR125’in dayanıklılığını ve sürüş kabiliyetini en zor şartlarda test etmeye karar verdiler. Yamaha çalışanlarından bir ekip üç YBR125 ile dünyanın en yüksek dağı olan Himalayalar’ın 5.250 metredeki, zirveye tırmanacak dağcıların konakladığı son nokta olan, “ana kamp” bölgesine gideceklerdi...
Üç YBR125’ten öncü motosikleti, oldukca fazla yarış tecrübesi olan, Yamaha Sürüş Okulu eğitmenlerinden Mr.Nomoto kullanacaktı. İkinci motosikleti, bir çok yarış motosikletinin geliştirilmesinde çalışmış Mr.Shiohara, üçüncü motosiketi ise Yamaha Çin Fabrikasının servis bölümü şefi ve YBR125’i baştan sona çok iyi tanıyan biri olan Mr.Takeda kullanacaktı.
Çin fabrikasından üç YBR125 bu seyahat sırasında karşılaşılacak yüksek rakım ve bozuk yol şartlarına göre ufak değişiklikler yapılmak üzere Japonya fabrikasına gönderildi. Yamaha mühendisleri bu değişiklikleri yaparken motosikletlerin mümkün olduğu kadar standartlarını bozmamaya çalıştılar. Bu üç motora sadece; yüksekliğe göre otomatik olarak karbüratör ayarı yapan bir sistem, toprak lastikleri, daha geniş gidonlar, ön süspansiyona hava yastıkları ve karter muhafazaları takıldı. Daha sonra YBR125’ler Çin fabrikasına, oradan da Tibet’in başkenti Lhasa’ya gönderildi.
15 Ekim 2003, saat 11.00’de üç maceracı Japon YBR125’lerle Potale Palace’ın önündeki meydandan Everest’e doğru yola çıktılar. Yükseklik arttıkca bitki örtüsü azalıyordu. 3500 metreye gelindiğinde ise yerde sadece ince bir ot örtüsü kalmıştı. Sürücüler rüzgarın kaldırıp savurduğu tozdan korunmak için kasklarının altına çift kat maske takmışlardı. Zaman ilerledikce ve yükseklik arttıkca, YBR125’ler hiç problemsiz yollarına devam ediyorlardı ama sürücülerde sağlık problemleri baş göstermeye başladı. Sürücüler sık sık durup tıbbi destek almak zorunda kalıyorlardı.
Üçüncü gün sonunda şartlar iyice zorlaşmış ve sürücüler için tehlikeli bir hal almıştı. YBR125’lerin yapılan kontrolleri sırasında ise sadece ve sadece hava filitreleri değiştirildi, motosikletlerin herşeyi mükemmel çalışıyorduDördüncü gün daha hava ağarmadan yola çıkıldı. Hava sıcaklığı –5 dereceydi, taşlarla kaplı zeminde ilerlemek çok zor oluyordu ve sürücüler sadece 2. ve 3. vitesi kullanabiliyorlardı. Saat 8.00 sıralarında ekip hedefledikleri ana kampa varmaya başardı. Hava açıktı ve bir tarafta 8.848 metredeki Everest tepesi, diğer taraftaysa, yamaçların altında Nepal gözüküyordu. Sürücüler normal nefes alabilmek için bir süre oksijen maskeleri taktılar. Daha sonra kahvaltı eden sürücüler hep beraber bir anı fotoğrafı çektirerek dönüşe geçtiler
Dünyanın en üst noktasından geri dönmek, o noktaya gitmek kadar zordu. Daha yolculuğa başlamadan Mr.Tomoto çadırında baygın bulundu ve oksijen çadırına kondu, dönüş yolunda Mr.Takeda oksijen yetersizliğinden bir an gözleri kararınca düştü. Bütün bu zorlukları aşan ekip sonunda planlandığı gibi 20 Ekim günü başlangıç noktalarına döndüler
1.370 km.’lik 6 gün süren bu yolculuk sırasında doğa şartlarına dayanmakta zorluk çeken ve zaman zaman ilerleyemeyecek duruma düşen insanların yanında YBR125’ler bütün seyahat boyunca hiç problemsiz çalıştılar, hem de hiç ciddi bir bakım görmeden. Böylelikle Yamaha ürünlerinin kalitesi - ister Japonyada üretilsin, ister Çin fabrikasında üretilsin- bir kez daha kanıtlanmış oldu.
Ybr bu yüzden bitmez 10 senedir satısta ve devam ediyor..Ybr Daha ekmek yicegi kapıyı sansa bırakmıyor..Suanda Tr piyasasındaki En sorunsuz Commuter Ybr ..CB,CBF yalan dolan ...
Bırakın ybr devam etsin..
Çözüm yolu var balansörlü çinli almak örnek su an kullandıgım drift , cbf 150 ye bile kafa tutabilirim titresimsizlik konusunda. Time Shift
arkadaşlar merhaba benim motorum 400 km ye geldi,ilk aldığımdan beri vitesi boşa aldığımda duyduğum bir zincir sesi var bu ses ön dişli yi tutan noktadan geliyor kapağı söküp dinledim,motor çalışmazken elimle cevirdiğimdede bu sesi alıyorum tık tık diye bir ses ,servise sordum dinlettim motor yeni zamanla kesilir dedi ama ben tamin olmadım,sizlerde aynı sorun varmı,yada ilk aldığınızda böyle bir ses duydunuzmu selamlar.
cesaretin yoksa!!!!!seyret
Sesin dişliden mi yoksa zincirdenmi geldiğinden tam emin olman için arka dişliden zinciri atıp vites boşta iken elle ön ufak dişliyi çevir bakalım zincirsiz halinde de aynı ses geliyormu veya orta sehpaya alıp motoru çalıştır ve 2 yada 3. vitese takarak yine zincirsiz şekikde dinle bakalım. Zinciri ek yerinden de ayıra bilirsin bu çok basit bir işlem. Eğer zincirsiz vaziyette o tıkırtı sesi yoksa zincirin büyük ihtimal ya çok sıkı yada çok bol ve yağsız olmasından kaynaklanıyordur.
Evet kardeş benim motorda öyleydi şimdi 2100 km oldu ve o ses kalmadı sayılır dişliler alışıncaya kadar gelir o ses zincirini ayarlat ne sıkı ne gevşek olsun düzelicektir birde sıvı gres yağı ile yağlat alışır zamanla
---------- Post added at 18:56 ---------- Previous post was at 18:53 ----------
Birde arkadaşlar bir sorum olucak 2012 esd motorum var 2100 km de şuanda eski ybr lerin sesleri daha güçlü ve tok geliyo bana beygir gücündenmi kaynaklanıyo acaba yoksa daha benim motorun yeniliğindenmi kaynaklanıyo yorumu olan varmı acaba
2012 Esd var bende 20 tl ile 164 km gitti stop etti devirli bir şekilde sen biraz yardırıyon sanırım yakıtını etkiliyo
---------- Post added at 19:01 ---------- Previous post was at 18:59 ----------
Okadar fark edermi acaba ama benim söylediğim motorun güç sesi egzos aynı sayılır
Merak etme gün geçtikçe motor toparlanıyo parçalar birbirine alışması lazım ayrıca motorun yağını iyisinden kullan ben mobil 1 tam sentetik aldım çok memlunum
Dün bir tamirciye uğradık Eskiden Honda servisinde çalışıyormuş, şimdi kendi dükkanını açmış. Adamla muhabbet ettik biraz sonra Cbf'in motor ömrü nedir diye sorduk bir ara 90.000 km dedi. Ybr'nin dedik, 30.000 km dedi. Dedim sen ne diyorsun abi? Forumdan tanıdık biri var motosikleti 142.000 km'de anahtar deymemiş. Adam; İmkansız birşey o, en az 2 kere motoru açılmıştır onun dedi.
Bende birşey demedim
Koydunmu bir kere seleye TOTOYU, asla bırakamazsın MOTO'YU!!!
bazı ustalar da bu model yani.
hayat bir savaştır tek silahın aklın ve inancındır
Aynen katılıyorum
Koydunmu bir kere seleye TOTOYU, asla bırakamazsın MOTO'YU!!!
Çok güzel bilgiler buldum paylaşayım dedim. Yazanların eline sağlık. Umarım daha önce pylaşılmamıştır.
Motor Yağları
Ham petrolden elde edilen yağlara madeni yağ veya makine yağı denir. Bu tür yağlar motorun çalışma şartlarına uygun değildir. Motor yağlarından istenilen özellikler, madeni yağ içine karıştırılan katkı maddeleriyle elde edilir. Katkı maddelerinin yağa kazandırdığı özellikler şunlardır.
▪ Motor yağının, düşük sıcaklıklarda çok fazla kalınlaşmasını önleyerek soğuk havalarda motorun kolay çalışmasını sağlar.
▪ Motor yağının yüksek sıcaklıklarda yağlama özelliğinin kaybolmamasını sağlar. Böylece piston, segman, supap gibi çok sıcak çalışan parçalar üzerinde oluşan artık maddeler (kurum, yağlı kurum) en aza iner.
▪ İş zamanında yanma sonucu oluşan su, kül, karbon ve diğer kimyasal maddelerin yağın içinde asit meydana getirmesini önleyerek motor parçalarının uzun ömürlü olmasını sağlar.
▪ Motor yağının köpürmesini önleyerek yağlamanın kalitesini iyileştirir.
Motor Yağının Görevi Nedir?
Motor yağı, motorun tüm hareketli aksamı üzerinde film şeklinde ince bir tabaka oluşturarak sürtünme ve aşınmayı azaltır, bu da tekerleklere daha fazla güç aktarıldığı anlamına gelir. Motor yağı içerdiği deterjanlar vasıtası ile motoru temizlemeye yardımcı olur, pasa karşı korur ve aynı zamanda silindirlerin çevresindeki aşırı sıcağın bir bölümünü kartere indirmeye yardımcı olur. Genel olarak motor yağlarının görevleri şunlardır;
▪ Sürtünmeyi en aza indirir. Birbirine temas halinde çalışan parçaların arasında yağ filmi meydana getirerek, sürtünmeden doğan aşınmayı ve sıcaklığı en aza indirir.
▪ Motor kompresyonunun düşmesini önler. Segmanların silindir yüzeyinden sıyırdığı yağ, segman ile yuvası arasına dolarak kompresyon kaçağına karşı sıvı conta gibi görev yapar. Kompresyonun piston, segman, silindir arasından kartere kaçması en aza indirilir.
▪ Motor parçalarının soğumasına yardımcı olur. Karterdeki yağ, motor parçalarından daha soğuktur. Yağlama sırasında parçaların üzerinden aldığı sıcaklığı kartere getirerek parçaları az da olsa soğutur.
▪ Motor parçalarını temizler. Motor yağı, yağladığı parçalar üzerinde aşınmadan dolayı meydana gelen talaşları ve yanma sonucu oluşan kurumları bünyesinde toplayarak kartere getirir. Böylece motor parçalarının devamlı temiz kalmasını sağlar.
Yağlamanın Gereği ve Önemi
Bir parçanın yüzeyi ne kadar hassas işlenirse işlensin, işlenen yüzeye bir büyüteç ile bakıldığında girinti ve çıkıntılar (pürüzler)görülür. Birbirine temas ederek hareket eden parçaların yüzeylerinde bulunan pürüzler, hareketi zorlaştırır. Harekete karşı zorlanma olayına sürtünme denir. Sürtünme sonucu parçalar hem ısınır ve hem de aşınır. Parçaların ısınması genleşmesine ve mekanik dayanımının azalmasına sebep olur. Birbirine temas ederek çalışan parçalar, yağlandıkları zaman sürtünen yüzeyler arasında yağ filmi meydana gelir. Yağ, parça yüzeyinde bulunan pürüzlerin arasına dolarak sürtünmeyi en aza indirir. Sürtünme en aza inince de aşınma ve ısınma da en aza iner.
Yağ Bazları
Mineral Yağlar
Mineral yağlar yıllardır kullanılmakta olan klasik yağlardır. Yeraltındaki bildiğimiz petrolün distile edilmesinden sonra deterjan, viskozite geliştirici ve aşınma önleyici birtakım katkılar eklenmek suretiyle üretilirler. Fiyatları genelde ucuzdur ve ortalama bir performans sunarlar.
Sentetik Yağlar
Sentetik yağlar laboratuarlarda çeşitli kimyasal işlemler sonucunda kimyagerler tarafından üretilen yağlardır. Fiyatları mineral yağlara oranla daha pahalıdır ancak hem daha iyi performans, hem daha uzun süreli kullanım sunarlar. Termal dayanıklılıkları fazladır. Yağlama görevlerini daha uzun süreler yerine getirirler ve çok daha fazla sıcağa dayanabilirler.
Yarı Sentetik Yağlar
Yarı sentetik yağlar bu ikisinin karışımıdır ve hem fiyatları, hem de sundukları performans bu iki yağın arasındadır. Genellikle %70-80 mineral yağa %20-30 sentetik yağ karıştırılmak suretiyle elde edilirler.
Viskozite ve Viskozite Endeksi Nedir?
Viskozite basit şekliyle bir yağın kalınlığının ölçüsüdür. Belirli bir sıcaklıkta yağın ne kadar akıcı olduğunu göstermek için de Viskozite Endeksi kullanılır. Genellikle bir yağ kalınsa viskozitesi yüksek, ince ise viskozitesi düşüktür. Viskozite endeksi bize bir yağın ısıya maruz kaldığında ne kadar inceleceğini gösterir. Rakam ne kadar yüksekse, ısıya maruz kaldığında yağ o kadar az incelir. Rakam düşükse yağın viskozitesi düşük, yüksekse viskozitesi yüksektir. Viskozite endeksi aynı zamanda bir yağın belirli koşullar altında nasıl davranacağını da gösterir. Çok yüksek viskoziteli bir yağ (Ör: 50) özellikle düşük sıcaklıklarda motorun belirli kısımlarına ulaşamayabilir, hatta yüksek devirlerde silindir ile motor arasındaki film kopabilir. Çok düşük viskoziteli bir yağ ise (Ör:0) özellikle aşırı yüksek sıcaklıklarda çok fazla incelerek koruma özelliğini yitirebilir.
Bütün motor yağları S.A.E seri numarasıyla sınıflandırılır. S.A.E rumuzu Birleşik Amerika Devletleri'nde motorlu araçlar mühendisleri birliğinin (Society of Automotive Engineers) baş harflerini ifade eder. Motor yağlarının S.A.E standardı bu birlik tarafından düzenlenmiştir. S.A.E numarası küçük olan yağlar daha ince ve akıcı olur. S.A.E numarası büyük olan yağlar daha kalın ve az akıcı olur. Örnek olarak S.A.E 10 numaralı yağ, S.A.E 30 numaralı yağdan daha ince ve akıcıdır. Motor yağları, benzinli ve dizel motorları için ayrı özellikte imal edilir. Benzinli motorlarda; SA, SB, SC, SD gibi S harfi ile başlayan yağlar kullanılır. Dizel motorlarında; CA, CB, CC, CD gibi C harfi ile başlayan yağlar kullanılır. (Daha ayrıntılı bilgi için Madeni Yağlar Sözlüğü ve Kalite Sınıflamaları linklerine bakınız...)
Gerek benzin, gerek dizel motor yağları; yazlık, kışlık ve birleşik yağlar (dört mevsim yağları) olmak üzere üç çeşittir.
▪ Yazlık Yağlar: S.A.E 10, S.A.E 20, S.A.E 30, S.A.E 40, S.A.E 50 numaralı yağlardır.
▪ Kışlık Yağlar: S.A.E 5W, S.A.E 10W, S.A.E 15W gibi yağlardır. (W harfi yağın kışlık olduğunu belirler, İngilizce’ de kış "winter" kelimesinin baş harfidir.)
▪ Birleşik Yağlar (Dört Mevsim Yağları): Bu tip yağlar her mevsimde kullanılır. Yazın yazlık yağ, kışın kışlık yağ özelliğini gösterir. Bunlar, S.A.E 10W-40 , S.A.E 15W-50 , S.A.E 15W–50 gibi yağlardır. Örneğin; S.A.E 10W-30 numaralı yağ, kış mevsiminde S.A.E 10W numaralı yağ, yaz mevsiminde S.A.E 30 numaralı yağ yerine kullanılır.
Tek Viskozite ve Multi-Viskozite Yağlar
Hizmet ettikleri sıcaklık aralığı bakımından yağlar ikiye ayrılır. Tek viskozite ve çok viskoziteli (multi-viskoziteli) yağlar. Tek viskoziteli yağlar hava sıcaklıklarının daimi olarak sabit olduğu durumlara uygundur, dolayısı ile bu tür yağlar hem yaz, hem kış kullanımına uygun değildir (Ör: 20W-50 değil de sadece 50W). Multi-viskozite yağlar ise yapı olarak değişken hava koşullarında hizmet etme özelliğine sahip olduklarından hem yaz sıcağında, hem de kışın soğuğunda kullanılabilirler. Kalın bir yağ soğuk hava koşullarında jelleşecek ve görevini tam olarak yerine getiremeyecektir. İnce bir yağ ise soğukta rahat akacak, ancak yüksek sıcaklıklarda motor ile silindir arasındaki film tabakası incelecek, ya da kopacaktır. Tek viskoziteli yağların bu dezavantajları üzerine ince bazlı bir tek viskozite yağa çeşitli polimerler eklenmek suretiyle multi-viskozite yağlar üretilmiştir. Eklenen bu polimerler sayesinde multi-viskozite yağlar kışın soğuğunda yada ilk çalıştırma esnasında görev yapabilecek kadar ince, yaz sıcağında güvenebileceğiniz kadar da kalındırlar.
Multi-Viskozite Yağların Avantajı Nedir?
Tek viskoziteli bir yağın akıcılığı her sıcaklıkta aynıdır. Çok viskoziteli yağlar ise tek viskoziteli yağlardan farklı olarak kendilerini değişen sıcaklıklara adapte ederler. Çok viskoziteli bir yağ tek viskoziteli bir yağa oranla soğuk havalarda daha akıcı, yüksek sıcaklıklarda ise kesinlikle daha kalın ve güvenlidir.
Bu, aynı zamanda şu anlama da geliyor; Aracınızı belirli bir süre için kullanmadığınızda motor yağı kartere doğru süzülecek ve tekrar çalıştırdığınızda çok kısa bir süre için dahi olsa, motorunuzun tüm parçalarına ulaşması için belirli bir süre geçecektir. Çok viskoziteli yağlar soğuk havalarda tek viskoziteli yağlara oranla daha akıcı olduklarından motorun içerisindeki parçalara daha çabuk ulaşırlar, böylelikle ilk çalıştırma anındaki motor aşınmaları daha azdır.
Çok viskoziteli yağlar tek viskoziteli yağlara oranla %1,5 ila %3 arasında yakıt tasarrufu sağlarlar.
Çok viskoziteli yağlar hem düşük, hem yüksek sıcaklıklarda daha fazla koruma sağlarlar.
Multi-Viskozite Yağların Çalışma Prensibi
10W kadar ince bir yağ kullanırsak yağ oldukça ince olduğundan ne ilk çalıştırma anında, ne de soğuk havalarda akıcılık açısından bir problem yaşamayız. Ancak hava oldukça sıcaksa, ya da motor ısısı son derece arttığında oluşacak problemi çözmek için üretim aşamasında diğer birçok katkıyla birlikte multi-viskozite yağlara “viskozite geliştirici” katkı maddeleri eklenir. Yağ yine aynı yağdır, 10W bazlı bir yağ. Ancak, eklenen polimerler sayesinde ısındığında, örneğin 40 viskoziteli bir yağ gibi davranır. Böylelikle sıcak hava koşullarında da görevini yerine getirir. Eklenen polimerleri kimyasal olarak yağ soğukken içinde bağımsız şekilde yüzen toplar olarak düşünebiliriz. Yağ ısındıkça bu polimerler çözülmeye ve uzun zincirlere dönüşmeye başlarlar ve böylelikle yağın incelmesini önlerler. Yağınız 10W-40 ise soğukta 10W gibi ince, sıcakta ise 40 viskozite yağ kadar kalın gibi davranır. Burada önemli olan viskozite aralığını seçerken kışın tahmini en soğuk, yazın ise tahmini en sıcak derecesine dikkat etmektir. Viskozite aralığı kesinlikle ve kesinlikle içerisinde bulunulan iklime göre seçilmelidir.
Viskozite Dereceleri
En bilinen viskozite sınıflandırmaları şunlardır;
SAE (Society of Automotive Engineers) sınıflandırması:
SAE sınıflandırması diğerlerinden farklı olarak yağı düşük ve yüksek ısılardaki viskozitesine göre sınıflandırır, dolayısıyla daha ayrıntılı olduğu söylenilebilir. SAE sınıflandırmasında derece "W" harfi ile ayrılan iki rakamdan oluşur. W, "winter" yani kış anlamındadır ve yağın düşük sıcaklıktaki viskozitesini gösterir. Örneğin 10W-40'taki "10W" gibi. Bu, aynı zamanda yağın baz viskozitesidir, yani polimer eklenmeden önceki asıl viskozitesi. Bu rakam ne kadar düşük olursa yağ o kadar ince olacağından, bu bize aynı zamanda yağın düşük ısılarda ne kadar akıcı olacağını ve motorun ne kadar kolaylıkla çalışacağını da gösterir.
İkinci rakam yağın yüksek ısı viskozitesini verir. 10W-40'taki "40" gibi. Bu rakam ne kadar yüksekse, yağ sıcakken o kadar viskoziteli, yani kalın demektir.
Aşağıda, tahmin edilen dış sıcaklığa göre seçim yaparken belirli viskozite aralıklarında örnekler verilmiştir;
Tahmin edilen en düşük hava sıcaklığı
Tavsiye edilen SAE viskozite derecesi
0 derece
5W-30 10W-30 10W-40 20W-50
-18 derece
5W-30 10W-30 10W-40
-18 derecenin altı
5W-30
API (American Petroleum Institute) Sınıflandırması:
Sınıflandırma iki harf ile yapılır. İlk harf yağın benzinli (S) veya dizel (C) motorlardan hangisine uygun olduğunu, ikinci harf ise yağın aynı gruptaki performans değerini gösterir. Performans sınıflaması her iki grupta da A en düşük olmak üzere benzinli motorlar için A-J arası, dizel motorlar için ise C-F arası yapılır.
Benzinli motorlarda: (min.performans) SA SB SC SD SE SF SG SH SJ (max.performans)
Dizel motorlarda: (min. performans) CA CB CC CD CE CF (max.performans)
Eğer yağ kutunuzun üzerinde "API SJ/CF" şeklinde bir ibare varsa bu, yağın hem benzinli, hem de dizel tüm motorlarda kullanılabileceği anlamına gelir.
ACEA (Association of European Car Manufacturers) Sınıflandırması:
Sınıflandırma bir harfi takip eden bir rakam ile yapılır (A3 gibi). ACEA standardı iki kategoriye ayrılır.
Birinci kategori yağın hangi motorda kullanılabileceğini açıklar:
Benzinli motorlar için A
Dizel otomobil motorları için B
Dizel kamyon motorları için C
Yağın performans seviyesini ise takip eden rakam belirler:
Yakıt ekonomisi için 1
Genel amaç için (ortalama seviye) 2
Yüksek performans için 3
Örneğin A3 benzinli motorlar için yüksek performanslı bir yağı, A1 benzinli motorlar için ekonomi amaçlı bir yağı tanımlar.
Viskozite konusunda yapacağınız seçim sıcaklık, aracınızın üzerindeki kilometre, piston aralıkları ve kullanım şartları gibi birçok değişkene bağlı olmakla birlikte, genel kural olarak viskozite aralığını çok açmadan mümkün olan en ince yağı kullanmak en iyisidir. Çok kalın yağların da sürtünmeyi arttırdığı bir gerçektir. En ince derken, akla 0W-50 gelebilir, ancak bulunduğunuz iklimde hava kış mevsiminde -18 derecenin altına düşmüyor, yaz mevsiminde de aşırı sıcaklar yoksa neden 0W-50 yerine 10W-40 olmasın? Burada seçim tamamıyla size kalmıştır. Bir yağ kutusunun içinde katkı maddesi ne kadar az ise o kadar iyidir. 0W-50 alırsanız, içerisinde daha fazla katkı maddesi var demektir. Yada 10W-40 alırsanız, içindeki gerçek yağ oranı o kadar fazla anlamına gelir. Sadece bazı 0 yerine 10 olduğu için diğerinden biraz daha kalındır. Aslında bu seçimi yaparken kilometreyi de hesaba katmakta fayda vardır. 0 km. bir araçta ince yağ, 100.000 km.'de ki, yada daha eski teknolojili bir araçta daha kalın yağ kullanımı mantıklı olabilir. Yeni bir araçta piston aralıkları daha incedir, dolayısıyla 10W-40 gibi ince bir yağ kullanımı hem sürtünmeyi azaltması sebebiyle, hem de aralıkların zaten dar olmasından ötürü mantıklıdır. Ancak 100.000 km. yapmış bir motorda aralıklar fazlasıyla açık olacağından 15W-50 gibi nispeten daha kalın bir yağ kullanmak daha mantıklıdır. Böylelikle yağ sızıntıları bile önlenebilir.
Motora Uygun Yağın Seçilmesi
Kullanacağımız yağa karar vermek için üç ana hususu göz önüne almamız gerekir. Bunlar;
1.) Motorun Teknik Özellikleri:
▪ Yüksek devirli ve yeni motorlarda yağ boşluğu az olduğu için S.A.E numarası düşük olan yağ kullanılır.
▪ Orta devirli motorlarda ve kullanılma ömrünü ortalamış motorlarda yağ boşluğu biraz fazla olacağı için S.A.E numarası ortalarda olan yağ kullanılır.
▪ Düşük devirli motorlarda ve yağ boşluğu çoğalmış motorlarda S.A.E numarası biraz daha yüksek tutulur.
2.) Motorun Çalışma Şartları:
Benzinli Motorlar İçin
▪ SA servis tipi yağlar, katkısız yağdır. Hafif yük altında çalışan benzin ve dizel motorlarında kullanılır.
▪ SB servis tipi yağlar, içinde paslanmayı önleyici kauçuk maddesi bulunur. Hafif yük altında çalışan benzin motorları için kullanılır.
▪ SC servis tipi yağlar, düşük ve yüksek sıcaklıklarda çalışmaya uygun, aşınmaya, paslanmaya karşı özellikleri olan yağdır.
▪ SD servis tipi yağlar, 1968 yılı motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir ve benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SB, SC servis tipi yağların tavsiye edildiği her yerde kullanılır.
▪ SE servis tipi yağlar, 1972 yılındaki motor teknolojisine uygun olarak üretilmiştir. Benzinli motorlarda kullanılır. Ayrıca SC ve SD servis yağlarının kullanıldığı her yerde rahatlıkla kullanılır.
▪ SF servis tipi yağlar, 1980 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır.
▪ SG servis tipi yağlar: 1988 motor teknolojisine uygun olarak hazırlanmıştır. Benzinli motorlarda kullanılır. Mevcut en üstün yağdır.
Dizel Motorları İçin
▪ CA servis tipi yağlar, kükürdü az ve iyi kalite mazot ile çalışan dizel motorları ile hafif hizmet yapan benzinli motorlarda kullanılır.
▪ CB servis tipi yağlar, orta yükte ve bol kükürtlü ve düşük kaliteli mazot ile çalışan dizel motorlarında kullanılır. Hafif hizmet gören benzinli motorlara da konulabilir.
▪ CC servis tipi yağlar, orta ve ağır yükte çalışan düşük süperşarj (blower) motorlarda veya turbo dizel motorlarda ve ağır yükle çalışan benzinli motorlarda kullanılır.
▪ CD servis tipi yağlar, yüksek hız ve yüksek verimli çalışan süperşarj ve turbo dizel motor yağıdır.
3.) Aracın Çalışma Ortamının Hava Sıcaklığına Göre
Yağ Numarası Hava sıcaklığı (C° derece)
S.A.E 5W - 20 - 8 ile - 30 arasında
S.A.E 5W - 30 - 30 ile 16 arasında
S.A.E 10W - 18 ile 16 arasında
S.A.E 10W - 30 - 18 ile 40 arasında
S.A.E 10W - 40 - 18 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 20 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 40 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 20W - 50 - 8 ile 40 arasında
S.A.E 30 - 5 ile 40 arasında
Motor Yağı ile Yakıt Sarfiyatı Arasındaki İlişki Nedir?
Bir yağın viskozitesi yağın kendi içsel sürtünmesiyle bağlantılıdır. Bir yağın viskozitesi ne kadar yüksekse, yani kalınlığı ne kadar fazlaysa, sürtünme o kadar fazla olacaktır. 20W-50 yağ yerine 10W-40 viskoziteli bir yağ kullandığınızda sürtünme daha az olacaktır ve buda yakıt sarfiyatı sağlayacaktır. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi, yağ seçiminde asıl etken sizin sürtünmeyi nasıl istediğiniz değil, bulunduğunuz iklim şartları olmalıdır. Gereksiz yere çok ince yağ kullanmak yarar yerine zarar getirir.
Koyu Renk (Kirli) Yağlar Motordaki Olası Problemlerin Habercisi mi?
Kirli, yahut koyu renkli yağ kesinlikle motordaki olası problemlerin habercisi değildir. Aksine iyi bir işarettir. Kirli yağ, yağın görevini yerine getirdiğinin kanıtıdır. Motordaki artıkları toplayıp motorun belirli kesimlerinde tekrar toplanmamak üzere onları kendi içinde biriktiriyor demektir. Bu durum size sadece yağınızı ve filtrenizi değiştirme zamanınızın geldiğini göstermektedir.
Motor Yağının Bozulma Sebepleri
▪ Yağın Kimyasal Olarak Bozulması: Motor yağının sıcaklığı motor çalıştığında çok yükselir. Yağın içindeki mineraller, yüksek sıcaklıklarda hava içindeki oksijenle birleşerek oksitlenir. Ayrıca iş zamanında yanma sonucu oluşan diğer kimyasal maddeler, yağla birleşerek organik asitler meydana getirir. Oksitlenme ve asit etkisiyle motor yağı özelliğini kaybederek parçaların üzerinde aşınma, oksitlenme ve sakızlaşma (reçine) meydana getirir. Sakızlaşma, segmanların ve supapların yuvasında sıkışıp kalmasına sebep olur.
▪ Yağın Fiziksel Olarak Bozulması: Emme zamanında silindire giren havanın içindeki tozlar, yanma sonu meydana gelen kurumlar ve diğer arak maddeler, parçaların aşınmasından doğan talaşlar, kartere kaçan gazların içindeki benzin veya mazot yağın kirlenmesine ve özelliğinin bozulmasına sebep olur. Gerçi yağ filtresi, yağın içindeki parçacıkların bir kısmını temizlese bile zaman içinde yeterli olamaz.
Yukarıda ana hatlarıyla açıklanan sebeplerden dolayı motor yağı bozulur. Bu nedenle araç kataloğunda tavsiye edilen sürelerde motor yağının yenilenmesi gerekir. Periyodik yağ seviye kontrolleri her 2000 km.’de bir yapılabilir. Ancak en iyisi her kullanıcının kendi istatistiğini tutmasıdır. Yağ eksiltme; motor performansı, motorun üzerindeki km. ve bakımıyla alakalı olduğu kadar aynı model ve yaşa sahip araçlarda sürücülerin kullanım tarzından kaynaklanan farklılıklar olması da doğaldır.
Sürücünün Yapması Gerekenler
▪ Bulabileceğiniz en ince bazlı yağı değil bulunduğunuz bölgenin iklim koşullarına göre uygun olan viskozite aralığını seçin.
▪ Her yağ değişiminde yağ filtrenizi de mutlaka değiştirin.
Her yağ, mümkün olan en yüksek fiyat/performans oranını vermek üzere formüle edilir. Bu sebeple, yapmanız gereken aracınıza uygun olan en kaliteli yağı almaktır. Sentetik yağlar mineral yağlara oranla daha pahalıdırlar, ancak daha uzun ömürlüdürler ve sağladıkları koruma da mineral yağlara oranla çok daha fazladır. Bu yüzden en mantıklı olan performans ihtiyacınız ne ise, ona uygun bir yağ seçmenizdir.
Kilometre az yapılmış olsa dahi en azından senede iki defa yağ değiştirmek gerekir...
Şu an bu konu içerisinde 7 kullanıcı var. (0 üye ve 7 misafir)