metanecho adlı üyeden alıntı
aydoğan ayna takma işi herbabayiğidin harcı değildir :D geçen sene sarozda danişment kampında gece ben uyurken gevşek zeminden ayaklığın gömülüp motorun yan yatması sonucu gevşeyen ve ayarı bozulan aynamı ayarlamak için 1 saat uğraştım ama ya içerde ya dışarda sıkışıyordu beceremedim, o iki somunu layıkıyla sıkmayı başaramamıştım, ne yapsam diye düşünürken etraftaki çimenler aklıma su borularında kullanılan sıkı tutsun diye araya koyulan saçaklı şu anda ismini hatırlayamadığım ama heralde teflon denilen şeyi getirdi :D ve evet çimenleri aynanın dişlisine sararak istediğimi elde ettim :D amma çanakkaleye vardığımda yeniden gevşeyen aynaya kesin çözüm bulmalıydım sökerek alta biraz kağıt parçası koydum :D ve o şekilde 1 yıl boyunca kullandım :D hatta öyle birşey yaptığımı dahi unutmuştum taki aynaları değiştirirken sökünce içinden ot ve kağıt parçası çıkınca hatırladım :D:D derya baykal gibi adamım :D
metehan,
yurtortamını hiç sevmedim hayatımda lisede 1,5 sene nefret etmeme yetti bi daha yurtlara uğramadım :D ikincisi öyle bir durumum yok evliyim :D
karabük sahilde değil, hatta buraya gelen birçok insan dahi sahil kafasıyla geliyor, gelmeden bi haritaya bakın yahu :D en yakın sahil 100 km civarında amasra, inkumu, zonguldak. buralar 100 km buraya. nasıl bir yer sorusuna cevaben, güzel bir yer değil :D merkezi düşünürsek. aslında merkez diye birşey de yok tepelik olduğu için tepelerde yerleşim ve olduka dağınık bir yerleşke var. çarşı denilen bölüm ise çukurda kalmış fabrikanın hemen yanında havası oldukça kirli 4-5yüz metre bir caddeden oluşan bir bölüm. safranbolu ile karabük çarşısının arası 10 km. üniversite tam ortasında ikisinin. bizim ev de tam ortada. bir alternatif olabiliyor en azından safranbolu eli ayağı daha düzgün bir yer. ama sonuçta 30bin nüfusluk küçük bir ilçe, evler var diyenler olabilir, hiçbir insan yapısını doğaya tercih etmeyeceim için ilgimi çekmiyor. şahaeserler ilgimi çeker elbet ama doğa tercihimdir. burada karabük çok iyi bir yer oluyor işte, 5-10 km civarında kuzeye herhangi bir yoldan, hangisi olduğu farketmez, kendinizi ormanın içinde offroada elverişli bir bölgede bulabilirsiniz. tabi altınıda ki motor buna elverişliyse, cbf150 çok üzmüyor eğer inatlaşmaz isek aşırı doğayla :D tabi bir keresinde sağanak yağmurun altında çamura saran ön tekerin çamurluğunu söküp temizleyip takıp kendimi eve atmamı saymazsak. o günden sonra bir daha girmedim orman içi vs bilmediğim yerlere. ikinci bir ikiteker doğa düşkünü arıyorum :D aa karabükte o kafada motor sevdalısı pek yok. garip şekilde belki 10a yakın ss çi var. tek tük büyük cc varedero gibi makinaları olan ayda yılda bir tura çıkanlar var. - motorları burada herkesin gittiği serviste görmesem ondan da haberim olmayacak.- geriye kalanlarda motoru ulaşım amaçlı kullanan çin malı binicileri. tam anlamıyla da apaçiler. kışın yine iyidi havalar ısınınca kask mont falan çıktı, her ne kadar kask 10 liralık kasklardan da olsa kafalar ıslanmasın diye birşey vardı :D hal böyle olunca cbf150 dikkat çekiyor göze batıyor, araba alırım ben ona diyor herkes. cbf150 ve ybr aslında her çarşıya çıktğımda 5-6 tane görüyorum, zonguldak ya da samsun plakalı. kurye ve ilaç şirketlerinin motorları. hal böyle olunca bir yere gittiğimde kuryemisin sorusuna maruz kalıyorsun.
30 km kadar ilerde zonguldak yolunda yenice diye bir ilçe varki ormanları dünya koruma listesinde yer alıyor ve övgüyle bahsediliyor. bir kere gitmiştim yağmurlu bir günde, 10 km kadar ierleyip geri dönmüştüm, güzel bir havada erkenden gelip kefederim düşüncesi ile fakat bşr daha fırsat bulamadım. ilk gelindiğinde istanbuldan amasra için bile 100 km neki her haftasonu giderim düşüncesi ile kış günlerinde devamlı gezerken, zamanla o yavaş yavaş akan tempoya alışıyorsunuz ve 5 km olan çarşı bile uzaklaşmaya başlıyor insanın gözünde, alışmış kudurmuştan beterdir. başlarda günde 10 kere çarşıya gitmek normal gelirken şimdi işleri biriktiip gitme taraftarı oluyor insan, çünkü bünye sakin yaşantıya uyum sağlamış durumda. istanbulda libadiyeden göztepeye motorla gideceğimiz zamanlarda dahi en az 20-30 dk erken çıkmamız gereken sabah trafiklerinden sonra burada 5 dk bile sürmeyen bir yolculuk yol mesafelerini kafada doğal oalrak değiştiriyor. tabi uzun yola çıkınca tam tersi etken yapıyor. istanbulda şehirden çıkana kadar harcanan efor ve psikolojik zulüm olmadığı için o yorgunluğa ulaşana kadar belkide istanuldan çıkmak için gidilen yolun 4-5 katı yol almayı sağlıyor.
şehir kirli, düzensiz ve belki sosyal yaşam adına bir getirisi yok ama insanlığın hala yaşadığına şahit oldum. anadolu şehirlerinde öyle değil buradaki durum, 6-7 aydır ne bir hırsızlık, ne öldürme ne serserilik duydum gördüm. karabüksporun şampiyon olup birinci lige yükselmesinde dahi havaya sıkılan bir silah sesi duymadım. belki de bunu kemikleşmiş nüfusuna borçludur, kardemir den emeklilerin oluşturduğu bir şehir. ve memurlar, askerler. yeni oalrakda üniversite personeli ve öğrencileri.üniverstenin getireceği hızlı büyümenin sonucunda bu nezih yapısı bozulurmu bilmiyorum ama sanki evet.
şu anda memnunum ben hayatımdan penceremden-3.kat- bakınca bina yerine karşı tepe yamacı yeşillikleri ve ağaçları görmek; motoruma binmeden ve indikten sonra yukarıya çıkmadan üstündeki erik ağacından 1-2 eriği mideye indirmek, ayda 4-5 depo benzin harcarken istanbulda şehiriçinde ayda 1 depo bile çoğu zaman şehiriçi ulaşımda bitirmemek, dolayısı ile şehirdışı turlarıma daha fazla bütçe ayırabilmek, 50 lira su faturası ödediğim istanbula nazaran 10 lira su faturası ödemek, 700 lira kira yerine 200 lira kira ödemek, amasraya, ilk defa gördüğüm inkumu'na-akdenizi aratmayacak güzellikte kumu ve denizi.- 100 km gibi bir yakınlıkta olmak, istediğim zaman ormanın içine doğaya gidebilecek olmanın dayanılmaz hafifiliğine sahip olmak.... diğer eksilerine rağmen tercih edilesi bir sebep. istanbuldan gelmeden doktorayı bitirince bir şekilde istanbula kapağı atmak vardı kafamda ama şimdi ne işim var diyorum, aradaki harcama farkını biriktirsen bile 1 senede çok güzel motoru alırsın, ve canın isteyince istanbula çilesini çekmeye değil gezmeye gidersin. tek problemi ege ve akdenize uzak olması, manavgata gitme planı vardı bir yattı daha sonra, o bozkırı geçmeyi hiç istemedi canım o kadar km.
sonuç olarak karabük iyidir. zamanında bi şarkıcının dediği gibi istanbuldan gitmek lazımmış hakketen :D