canım kardeşim ben aslında gerçekten sorunlu biriyim...yani 2010 fuara imzamı atarak işin içine polemikten çok kavga gürültüyü karıştırarak başımıda ağrıtabilirdim...tarihe geçerdim...çılgın ziyaretci standı bastı motorlara saldırdı şeklinde haberlere bile çıkabilirdim...çok basit polis gelirdi ve sadece benden olay çıkardığım içim kabahatler kanununa göre işlem yapılırdı...birşeylere zarar verseydim onların tanzimi istenirdi...birde dava açılırsa davayı kaybedecğim için tüm dava masrafları bana girerdi...ha o zaman işte istediğim şey olurdu...Honda TR tüketiciyi çıldırttı diye bir mesaj verirdim...Gebze fabrikada namım yayılırdı kendilerini bi yoklarlardı meczup damgası yerdim falan...ne kaybederdim...hiç birşey...o 110 luk skutırı parçalasam tekmelesem ne kaybederdim orada...sadece fuar alanından güvenlik tarafından çıkarılırdım...ama japon müdür durumu sorduğunda bu model neden geldi diye kendini kaybetti denirdi...
neden yapamadım...fuarda bir firmanın sahibinin arkadaşı sıfatıyla girdim yapacağım her hareket o kişiye yüklenirdi...bu adamları niçin görev kartıyla sokuyorsunuz idye serzenişte bulunurlardı...ayrıca Honda Genel Müdürü Enver Dodanlının yeğeniyle samimi arkadaşım...oda kırılacaktı...Enver beyle en son Gökhan Konşuk düğününde yanyana masalardaydık ailesiyle birlikteydi...yine arkadaşımın hatırı için sesimi çıkaramadım...derdimi anlatamadım...Enver Dodanlının kız kardeşi vefat etti...böyle zamanda vukuat çıkarmak istemedim can sıkmayım dedim...gücüm bu gariban satış müdürüne yetti...
Arkadaşlar inanın paranoya ve eylem konusunda üzerime su kimse dökemez...ama polis sicil kaydıma bir vukuat daha eklemek istemedim...yoksa rezilliğin babasını çıkarırırım...en son vukluatımda havalimanında polislerle kavga ettim...kelepçeyi vurdular...15 polise direndim...hastaneye gittim sağlık kontrolüne savcılık kararıyla serbest kaldım...ne kaybettim sadece para...ben hakkımı ararım arkadaşlar..sonuan kadar...davada aklandım ama 650 milyon bana girdi...polis emukavemet hakaret ve olay çıkardığım için yargılandım...Bakırköy adliyedeki Hakim hanım suç unsuruna rastlamadı...beni sadece kabahat kanunlarına göre 69 lirayla cezalandırdı...
250 bilirkişi ücreti..250 dava masrafı...bu 69 da bana girdi ...ne kaybettim...hiçbirşey...şimdi Dış Hatlar AHL de namım yayıldı oradaki polisler tarafından mimlendim...karşılıklı bakışlarla geçiyor günler...en azından baş belası olduğum biliniyor...genelde insanlar tatsızlık çıksın istemez...olayları geçiştirir...ben sonuna kadar gitmeyi tercih ediyorum...
orada o satış müdürü kılıklıyı dövsem ne olurdu arkadaşlar...sadece darptan ceza alırdım...almadım mı...aldım...paraya çevrildi...buda sicilimde mevcut...ama bakın sabıka olarak durmuyor bu vukuatlar...adli sicilime işlendi...sicil başka bişey sabıka başka bişey...ucuz kabadayılık yapmayı sevmiyorum sadece hafızalarda yer bırakmak istiyorum...o satış müdürüne bana ilk anda cevap vermediği için kaçtığı için ardından gidip pataklayabilirdim...ama işte yapmayım dedim...elim kolum ilk defa bağlandı...
o 110 luk motora bir tekme koysaydım diye sadece buna yanıyorum...o hilkat-ı garibeye...
bunları niyemi yazdım...trafikte bir kavga gürültü patırtı olursa büyük bir olayın içinde beni görürseniz şaşırmayın sonra diye...evladımın hatırı için büyük vukuatlara girmiyorum sadece...cezaevine girecek kadar riske girmem ama hırsızın dolandırıcının sahtekarın bile hapsi boylamadığı bir memlekette tepkim biraz sert oldu diye içeri girecek değilim herhalde...
ha bu arada ben sevgi kelebeği değilim tam bir arızayım hayatın içinde...