Sn muzaffer1968 cok guzel makine iyi gunlerde kullanin. Yeni kasasindan cok daha guzel ve hep degerini koruyacaktir.
Sn muzaffer1968 cok guzel makine iyi gunlerde kullanin. Yeni kasasindan cok daha guzel ve hep degerini koruyacaktir.
http://www.motosiklet.net/forum/moto...arli-600f.html
Ben bu linktekine benzer bir proje peşindeyim,inşallah becerebilirsem resimlerini ekleyeceğim...
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:09 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:05 ----------
Bu aralar benim eşim de beni yalnız göndermemeye yemin etti galiba,ne zaman çıkacak olsam bende gelicem diyo Ben inadına topcase almıyorum
Arkadaşlar merhaba,
Adım Cem İstanbul'da oturuyorum ve siteye yeni kaydoldum. Geçen hafta 2000 km boyunca kullandığım CBF 150 imi sattım. Motor sahibi olmadan önce Honda eğitim merkezinde GS1 eğitimi aldım ve CBF 150 yi aldıktan kısa bir süre sonra Murat hocadan eğitim aldım. Motoru sakin kullanmayı seven biriyim. Hız tutkum hiç olmadı. CBF 150 ile hafta sonları kısa şehir içi geziler yaptım. Kullanırken sıkıntılı bir durumla karşılaşmadım. Motoru mekanik bir araçtan ziyade hobi olarak görüyorum. Asla bir ulaşım aracı olmadı benim için. Motor tutkusu içimde herzaman VFR aşkını körükledi. Tek sahip olmak istediğim motor VFR. Bu konuda siz tecrübeli arkadaşların fikirlerini yazmasını rica ediyorum. Genel kanı CBF 150 ile devamın VFR olmaması yönünde. Honda ya karşı bir güvenim olduğu için sadece Honda motoruna binmek istiyorum. Arkadaşlarım ve kendimce yaptığım araştırmalar sonucunda çoğunluğun fikri CBF 600 ile devam etmem yönünde. CC yi tükseltirken adım adım devam etmemin doğru olacağı kanısında çoğunluk. Bu topic i baştan sona okudum. Birkaç arkadaşın yanlış hatırlamıyorsam CBF 150 den sonra VFR ye geçtiğini okudum. Yüksek CC de hiç tecrübem yok. Geçenlerde kısa süreliğine arkadaşımın CB 600F Hornet ini kullandım. VFR nin buna yakın olacağı söylendi. Motor doğal olarak CBF 150 den sonra çok farklı geldi. Kullanırken sıkıntı yaşamadım, endişelenmedim de tek düşüncem Hornet e artçı olarak bindikten sonra başladı. Gerçekten arkada tutunmak için çok çaba sarfettim. Max 130 km ile seyrederken. Bu beni çok düşündürdü çünkü hafta sonları artçı ile kullanacağım alacağım motorumu. Hornet in 60 - 130 km arasındaki ivmelenmesi hayret verici ve aynı ivmelenmenin belki daha fazlasının VFR de olacağını söyledi arkadaşlar. Vakat söylenenler ne kadar doğru bilemiyorum çünkü çevremde hiç VFR kullanan birisi yok. Yatıp kalkıp bu motoru düşünüyorum. Sürekli ilanları takip ediyorum. Birileri ile konuştuktan sonra CBF 600 ilanlarına bakar buluyorum ama etkisi bir sonraki gün yerini VFR ye bırakıyor. Ayrıntılı olarak düşüncelerimi yazmak istedim çünkü tam olarak neyi istediğimi ve içinde bulunduğum durumu izah etmeye çalıştım. Sizce nasıl bir yol izlemeliyim?
Selam beaver82 ,aslına bakarsanız genelde bu soruyu soranlara ''Korkma geç,eline hakim olduktan sonra birşey olmaz'' diyenlerdenim ancak sizin için bunları söylesem mi söylemesem mi diye düşünüyorum.Çünkü 2000km inanın yeterli bir tecrübe değil.Eğitim almış olmanız harika,eğitimin bitmeyeceğini ve mutlaka devamını da almanızı tavsiye ederim.
Keşke CBF ile biraz daha yol yapsaydınız,en azından trafikte motosiklet üzerinde olmaya biraz daha alışmanızı sağlayabilirdi diye düşünüyorum.Cbf bisiklet gibi hakimiyeti,manevrası kolay olan bir motor ancak VFR 240 kilo ve birazda olsa zor bir motor...
beaver82;
CC'lere çok takılma,
Senin dikkat edeceğin kontrol etmen gereken güç. Bahsettiğin CBF 100 beygir. Yine 600 cc, fakat 60 beygir civarında güç üreten motorlar da var. Bir Kawasaki ER5, ER6, CBF500 vs. gibi.
İlk kullandığın motosiklete çok takılma,
İlk motosiklet herkeste sempati yaratır. Honda, Kawasaki, Suzuki gibi markalar belirli standartların üzerinde markalar. Honda ile başladım onunla devam edeceğim diye seçeneklerini daraltma.
Artçı olarak giderken esas tutunmayı dizlerinle sürücünün kalçalarına tutunarak yapmak esastır. Ellerinle tutunmak özellikle hızlanmada adama ecel terleri döktürür. Ya da sürücün artçılı sürüş ne demek onu bilmiyor. Arkadaki adam senin kadar endişeli seyahat yaptıysa sürücü yanlış kullanım sergilemiş demektir. Yani artçını düşünürken motosikletin ne kadar uzadığı değil senin gazı ne kadar açacağın artçının konforunu ve güvenini belirler.
Kısacası 2000 km. hiç yoktan iyidir ama 100 beygire geçmek için yeterli değildir. Araya 50 - 60 beygirlik bir motosiklet sıkıştırarak, kendine biraz daha zaman tanıman ve büyük kütleyi 50 - 60 begirlerde tecrübe ettikten sonra 100 beygir seviyelerine çıkmak daha güvenli olacaktır.
Yine de son karar senin.
"Acemisi olduğunuz tekniği önce kapalı alanda, tedirginlik geçtikten, tekniğe hakim olduktan sonra yolda deneyin ve yavaş yavaş yol sürüşüne aktarın." motorhikayesi.com | "Motosiklete Binmeyin, Motosikleti Sürün"
Merhaba t_erel,
Eğitim aldığım hocaların benim hakkımda ortak kanısı şu oldu. 2000 km ile birlikte hemen cc yükseltmeye başla. 600 idealdir. Benim eğitimlerde yapılması gereken ve yapılmaması gereken konularda oldukça iyi olduğumu söylemişlerdi. Tehlikeli hareketlerden kaçınmam, sakin kullanmayı sevmem ve en önemlisi motordan ne beklediğimi biliyor olmam sanırım onların bu tür bir öneride bulunmasını sağladı. Kendimi CBF 150 ile oldukça bütünleşik hissediyordum artık artçılı kısa/uzun seyahatlere çıkmak ve tamamiyle arabayı bırakmak istiyorum. Çünkü motor benim her ihtiyacıma karşılık verebiliyor ulaşım konusunda. Aklın yolu bir olduğunu burdada görüyorum. Sanırım CBF 600 gibi gözüme hoş gelen bir motorla daha fazla tecrübe etsem iyi olacak. Teşekkür ederim cevabınız için.
---------- Mesajlar birleştirildi - 10:13 ---------- bir önceki mesaj zamanı 10:09 ----------
Merhaba mustafaat,
Cevabınız için teşekkür ederim. Cevaplarınızın benim doğru karar vermemde çok yardımcı olacağına inanıyorum. Ben tekrar CBF 600 ilanlarına geri dönüp bu sezonu bu şekilde kapatacağım. Zaman ayırdığınız için tekrar teşekkür ederim.
Tekrar Merhaba
Şu İstanbula bir yaz gelmedi binemedik motora doğru düzgün. Aldığım FZ1 ile toplamda 3 depo bitirdim bu zaman zarfında. İki depoyu şehiriçinde turladım. Diğerinde ise silivriye falan gittim istanbul çevresinde biraz dolaştım. Şehiriçerisinde malum hız sınırları limitler dahilinde idi. Silivriye gittiğimde ise 150 ile 240 arasında gittim geldim. Arkamda da bir artçı vardı. Gerek şehir içinde gerekse şehir dışında km'de 35 kuruş yaktığımı gördüm. ( Benzin Litre fiyatı : 4.70 TL idi. Bu hesaba göre 100 km'de 7,44 litre yakmışım)
Malumunuz FZ1'in çok fazla yaktığını forumlarda herkes duymuştur. Ancak yukarıdaki bilgilerden yola çıkarak şahsi kanaatim çok fazla yakmadığı yönünde. Hatta geçen yıl VFR 800 sahibi iken İstanbulda birkaç kez şehiriçinde yaptığım testlerde 40 kuruş yaktığına şahit olmuştum. VFR'nin şehiriçi motoru olmadığı, hemen fan açtığı ve sıcaklığın çok yüksek seviyelere çıktığına bağlı olarak böyle bir yakıt tüketimine ulaşmış olabilirim. Ayrıca ölçüm yaptığım aylar temmuz ve ağustos gibi çok sıcak aylardı. Ancak VFR ile FZ1 arasında yakıt tüketimi açısından bir fark olduğunu düşünmüyorum.
Diğer taraftan bir FZ1 sahibi olarak VFR'de özlediğim iki özellik var. Birincisi ABS, ikincisi ise benzersiz güzelliği. Her görenin dönüp bir daha baktığı bir motor VFR. FZ1 Fazer'ı ( motorlar konusunda bilgisi olmayanlar için söylüyorum) şimdiye kadar öpüp koklayan olmadı :D
FZ1'de 2008 ve üzeri modellerde ABS mevcut ama paramız buna yetti naparsınız. ABS'nin olmaması dolayısıyla bir kez viraja girerken, ters yönden son sürat önüme fırlayan bir insandışı varlık sebebiyle ani ön fren sıkma neticesinde düşme tehlikesi atlattım. Allahtan birşey olmadı.
Alışma evresinde VFR'den çok farklı gelen motor zamanla daha bir tercih edilir oldu. Dik oturuş pozisyonu gerek benim ve gerekse artçım için çok rahat bir pozisyon. VFR'de arkada birisi varken bazen, hem kendime ( arkama artçı aldığım için) hemde artçıma ( artçımın kilosu arttıkça) saydırıyordum. Ama FZ1'de böyle birşey yok. Hissetmiyorum desem yeridir. Ancak uzun yolda ciddi rüzgara maruz kalınıyor. Sanırım camı biraz yükseltmem lazım.
FZ1 hızlanma konusunda başka bir motor. Uzun yolda çıldırıyor resmen. VFR'de VTEC dolayısıyla üst devirlerde motorun çıldırdığı malumunuz. Ancak bu daha başka birşey. Özellikle şehir içinde düşük viteste ani hızlanmalarda belli bir devirden sonra tırsıyorum ve vites değiştirmek zorunda kalıyorum. Yüksek viteste iken vites değiştirmeden hızlanmak ise süper bir olay.
VFR'den sonra FZ1'i tavsiye eder miyim? Artçınız varsa kesinlikle FZ1 doğru bir motor. Yakıt konusunda bence VFR ile bir fark yok. ABS'siz alacaksanız biraz dikkat gerekiyor. Hataları VFR kadar affetmiyor. Birde ıslak zeminde tehlikeli. VFR'den sonra alışmak biraz zaman alıyor. İşiniz kız tavlamaksa bu motor biraz ağır kaçar. ( Hala kız tavlamak için motor almak isteyenler var forumlarda gezinen) Bakım konusunda daha birşey yaptırmadığım için bilmiyorum. Yoshimura egzos ve sıralı sistem paha biçilemez bir güzellik. Otobanda bir kilometre geriden gidersen sol şerit açılıyor. FZ6'daki vibrasyon bunda yok. 200'ün üzerinde basarken tırsmıyorsun ve bu hızların üzerinde VFR'den daha atak. Düz yol bulduğun zaman yapıştırabiliyorsun. Kısacası sevdim ben bu keratayı.....
Saygılar
Hayırlı olsun zekerya güle güle, kazasız belasız, keyifle kullanmanızı dilerim...
Güzellik göreceli bir kavram olduğu için FZ1'i de çok güzel bulanlar çıkacaktır mutlaka... Söylediklerinizden aklıma, geçen haftalarda başımdan geçen bir olay geldi; Mecidiyeköy ışıklarda duruyorum akşam iş çıkışı, karşıdan karşıya geçen 30-35 yaşlarında bir arkadaş tam yanımdan geçerken yavaşladı ve "çok güzel bir motorunuz var kıymetini bilin" dedi... Ben afalladım tabii ne olduğunu anlayamadan yanımdan uzaklaşırken sadece başımla teşekkür anlamında kısacık bir hareket yapabildim... Kendisi buralardaysa tekrar teşekkür ediyorum...
Bu arada yakıt konusunda şunu söyleyebilirim verdiğiniz rakam (7,44lt) benim hafta içi ofise gelip giderken yaktığım rakamdan çok az fazla (ben 7lt yakıyorum). Ancak şehirler arası ya da hafta sonu gezilerimde bu rakam 5lt'ye düşüyor...
erginturhan,
Hayır dileklerin için teşekkür ederim. Hep beraber güzel günlerde uzun yıllar Allah hepimize kazasız belasız motor kullanmayı nasip etsin. Senin yaşadığın VFR'deki durma bakma ve muhabbet olayı bizim motorda olmadı henüz. Sesi duyan kıyın kıyın kaçıyor.
beaver82,
Merhabalar, farkında olmadan sizin muhabbetin arasında farklı bir konuya girmişim. Yukarıda arkadaşların yazdıkları yorumlara katılmakla birlikte acizane başka bir konuya dikkat çekmek istiyorum. Ben uzun müddet üç farklı küçük boy motordan sonra ( JAWA 350, CBF 150, YBR 150) yüksek hacimli ilk olarak FZ6 Fazer almıştım. Büyük hacimli motorlarda önemli olan can güvenliği olmakla birlikte birde konunun maddi boyutu var. Küçük hacimli motorlarda aradan dereden, kaldırımdan tümsekten hoplaya zıplaya giderken, Fazer'ı aldıktan bir hafta sonra 5 cm yüksekliğinde bir kaldırıma çıkıp motoru park etmek istemiştim. Tam ön tekeri çıkardım derken kaldırımda önümden biri geçtiği için durmak zorunda kaldım. Motorun yüksekliği de küçük motorlar gibi olmadığından ayağımı yere basamadım ve olduğum yerde yatırdım motoru. Sonra baktım pedalı kırmışım. Pedalı almaya gittiğimde 50 TL civarında birşey istemişlerdi. Es Es kuralına göre aldım pedalı ama içime de oturmuştu. Çünkü küçük motorda yağ bedava, su bedava ( bakımları kendim yaptığımdan) benzini koy devam et prensibiyle hareket ediyordum. Sonra VFR'ye geçtim. Birgün hazırlıksız olduğum bir anda motoru tutmamış bir vaziyetteyken bir arkadaşım motorun arkasına binmek istedi. Tabi ayağını diğer tarafa atmak yerine öndeki pedala ayağını koyup motorun üzerine çıkmak istediğinden birden yüklendi ve cumburlop devrildik hep beraber. Bu seferde ise VFR'nin aynası kırıldı. Ayna ise 150 TL. Diğer taraftan VFR için bir kez ağır bakım yaptırdım. Bakımla birlikte motorun egzantriği değişti. Genelde her 30.000 Km de VFR'de değiştirmek hasıl oluyor. Toplam masrafım ise 800 TL tuttu. Bu paraya CBF 150'ye iki kere regtefe yaptırırsın. Diğer taraftan bu motor grenajlı bir motor. Allah muhafaza grenajlara zarar verdiğinde yapacağın masrafla bir CBF 150 alırsın. Öyle bir motoru satarkende bir CBF 150 daha zararın olur. Gerçi takoz falan takılabiliyor ancak yabancı forum sitelerinde çokca mevcut olan birşey var. Motor devrildiğinde kayarken takoz sabit bir yere takılırsa masraf grenaj masrafından daha ağır olur.
Diğer taraftan burada hepimiz motorcular olarak kardeşiz. Bir araba yolda kalsa kimse bakmaz ancak bir motor yolda kalsa 10 tane motorcu durur ve yardım eder. Ancak Türk milleti esnaflığı sever. Servisine kontrol ettirmeden aldığın bir motor ocağına incir ağacı dikebilir.Gerçi servise kontrol ettirsen bile (Usta iyi değilse) aynı ağacı dikebilir.
Velhasılı kelam, acizane tavsiyem geçiş aşamasında alacağın motor kolay satılan, parçası bol ve ucuz ama mutlaka grenajsız olsun. Çünkü VFR gibi motorda ufak tefek düşmeler bile satarken seni zorlar. Motor olarak şu veya bu diyemem. Sahibinden.com'dan kesinlikle Japon malı ve toplamda satılan motor sayısı 100 ve üzerindeki hoşuna giden motorlara bakabilirsin. Benim motoru sattığım kişi üst düzey bir yönetici idi. Kursa gitmiş, sonrasında ise 2 ay önce aldığı CBF 600'ü yeni satmış bir arkadaştı. Hayatında küçük hacimli motora binmeden büyük hacimli motor kullanmış. Maddi durumu çok iyi bir arkadaştı. Maddi boyut çok önemli değil diyorsan elinin ayarına hakimsen, motora adrenalin için değil ikinci baharını yaşamak için biniyorsan bence VFR alabilirsin ( Tabi bu durumda motorun kuyruğunu da düzeltmen gerekiyor. Yaz geliyor pikniğe nereye götürüyorsun forumdaki arkadaşları :D)
Zekerya
Kısa süreliğine motosikletin özelliklerini ve kullanım tarzını öğrendiğini görüyorum, ben de VFR ye alışına kadar baya bir süre geçmişti ama ben bir arkadaşımın tabiri ile Hayabusa gibi bir canavardan inip VFR gibi uysal bir motora bindim, tahmin edeceğin gibi ilk bindiğimde VFR bana bisiklet gibi gelmiştir ve hiç gitmiyor zannediyordum ama alıştıkca hem keyif almaya başladım hem üstün teknolojisinden faydalanmaya başladım şuan gayet memnunum ve tekrardan Hayabusaya binmekte istemiyorum çünkü her ne kadar olgun olursan ol bu motor adama canavarlaştırıyor
Denildiği kadar okumayan bir toplum değiliz. ErkekIer bildiğini okuyor, kadınlar da canına okuyor
Selam zekerya,
Çarşamba günü CBF 600 aldım. Tavsiyelerin için teşekkür ederim. CBF 600 ü aldıktan sonra anladımki VFR için kendime biraz zaman tanımalıyım. Verilen tüm cevaplar için tekrar teşekkür ederim.
Aslında başka marka ve model çantalar yakışmıyor, orjinal Honda aksesuarı olan arka çanta bence başarılı. Üçlü çanta sistemi ile tam tur makinesine dönüşüyor.. Hele hele nişanlınızla/eşinizle beraber yol yapacaksanız arka çanta şart.. Otomobil seyahatlerimde iki kişi motosiklete binen çiftlerde üçlü çanta sistemi olan motosikletler nedense hep daha güzel, daha teknik görünmüştür gözüme..
Olay budur, bence gerçekten muhteşem görünüyor;
Honda Today 50 • Honda Beat 100 • Yamaha YBR 125 • Kawasaki ER5 • Yamaha Fazer FZ6 • V-Four Racing 800 ABS
Selam arkadaşlar,bu hafta itibariyle ben de artık bir vfr sahibiyim
Hayırlı uğurlu olsun, kazasız belasız keyifle kullanmanızı diler fotoları bekleriz...
Arkadaşlar,herkese selamlar,yamah fazer,akabinden Honda cbr 600f kullandım ve motorumu sattım.Şu an VFR 800 ilgimi çekiyor.Bana bu modeli kullanan kullanıcıların ,motorun iyi ve kötü özelliklerini anlatmasını rica edeceğim.Bakım maliyetleri ne kadar olduğu ve kronik sorunları olup olmadığı,alırken mutlaka olmassa olmaz dikkat etmem gereken noktalar varsa sizden beni bilgilendirmenizi rica ediyorum.
Herkese kazasız,keyifli sürüşler....
Hosbulduk arkadaslar
Havalar duzelsin fotograflari paylasacagim,ilk izlenimlerim tercihimin cok dogru oldugu yonunde
Vfr 800 hakkında merak ettiğim birşey var, bu bayrak kırmızısı rengi 2005modellerdemi var sadece? 2005 üstü hep bordo kırmızı ilanlarda
https://www.youtube.com/alifeyizoglu
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)