Dede değilim ama 55 lerde dolanıp duruyorum.poyraz adlı üyeden alıntı
Benim bu ufak noktayı bilmemem belkide Dl 650 yı almamamda az da olsa etken olmuştu.
Üzerine oturdugumda ayaklarım yere tam basmıyordu. Sonra şaftlı oluşu, yan cantaları oluşu nedeni ile Honda deauvill nt 700 almıştım. 1 sene kullandım sonra sattım. Sakin kullandıgımdan mennunda kaldım.
Gecen Altan Motor Suzuki servisinde Atv mı bakım yaptırırken DL 650 gördüm.Üzerine bindim SELESİ alcak geldi. Sordum. Ön taraftan gidon boyunda 2-3 santıme kadar önden alcalıyormuş. Ayaklar tam olarak yere bastı ve o uzerinde tepesindeymış gibi oturma hissi ortadan kalktı. Motorda hiçbir zararı yokmuş. Cok basıt bir işlem. Gidon tepesindekı vidaları gecsettınten sonra 2 cm alttantekrar sıkılıyor .
Belki benım gibi bilmeyenlere faydası olabilir.
Motor alırsam DL 650 muhakak yine alternatıfler arasında olacak bir motor. Tabi eski motorum görüntü olarak bana daha albenılı geliyor. Ancak performans konusunda DL daha istikrarlı gözüküyor.
mankind, büyük endurolarda çoğunun ağırlık merkezi yukarda olduğundan park ederken dikkat etmen gerekiyor ama düşük hızda kendinden beklenmeyecek ölçüde rahat bir motordur.
poyraz, yeni sattığım Vstrom 44 bindeydi, sıfır arıza ve problem. Arkadaşlarımın motorları 60 ila 80 binlerde. Henüz onlarıda bozamadık
DL650'mi 7500 km dir kullanmaktayım. Boyum 1.73 cm dir. Gidon 1.5cm alçaltmama rağmen bu motor için limitteyim. Bu forumda özellikle BMW gibi Honda gibi markalara kötü demek kimsenin haddi değildir. Burada Suzuki, Honda,Yamaha gibi markalarda markadan ziyade ihtiyaçlar ön plandadır. CBF600 sıralı 4 silindir motoru ile düzgün bir ivmelenme grafiği vardır. Pürüzsüz ve kemiksiz. DL650 yüksek torku ile bu stabil ivmelenme grafiğini yakalayamaz. Ama DL650 tek silinidirini kapatsa diğer buji ile tek silindir yola devam eder. Devam etmek için daha inatçıdır. Oysa sıralı dört silindir net bir sürüş keyfi verirken ısınma daha çabuk olacaktır. Olası bir arıza V motora göre daha zor tamir edilecektir. CBF 600 bir ingiliz atı ise DL650 katırdır. Durmaz, yorulmaz, bozulmaz, bozulsa bile yola devam eder, kolay tamir edilir. Mesela İngiliz atının bakımı Katır gibi olmaz. Ama bir katır ile at aynı keyfi vermez. Yani Antalya'dan Şili'ye gideceksem altımda CBF600 yerine DL650'yi tercih ederim. Ama otobandan İstanbul Ankara yapacaksam CBF600 favorim olurdu. Bu iyi o kötü değil; önemli olan senin ne istediğin... Ben bir çukura yolda düşersem motorumun bozulmasını karterinin asfalta vurup yağ boşaltmasını istemem.. F650 ise daha katır bir motordur. Tek silindir motor ile arıza hemen hemen yok gibidir. Daha basit bir motor bolğu vardır. 650cc lik bir motor hacmi, bunun içinde kocaman tek bir silindir , silindir tepesinde sanırım 2 adet buji ve ona bağlı krank okadar.. Basit ve etkili.. Tek silindirin arıza çıkarma ihtimali 4 silindire göre bence 1/4 dür.. Bunlar tamamen tercih.. Ben Türkiye de bu 3 den kendime ve yollarımıza en yakınını DL olarak gördüm.. Gerektiğinde otobanda 200 lere çıkacak gerektiğinde toprak yollarda yumuşak amortisör ile konfor verecek... Tercih sizin.. Hiçbirisi kötü değil... Artılarıda var eksileride...
çok teşekkürler faydalı bilgiler için evet ben de ikisi arasında gidip geliyorum f 650 ve dl 650 en iyisi ikisini de deneyip karar vermek olsa gerek BMW için yedek parça fiyatları düşündürüyor sadece bir de titreşim kimi var diyor kimi yok diyor,peki dl 650 de frenaj durumu nasıl?(ABS olmayanlarda) bana Suzuki servisi yetkilisi alırsan 2007 sonrası al dedi ABS olduğu için.DL650'mi 7500 km dir kullanmaktayım. Boyum 1.73 cm dir. Gidon 1.5cm alçaltmama rağmen bu motor için limitteyim. Bu forumda özellikle BMW gibi Honda gibi markalara kötü demek kimsenin haddi değildir. Burada Suzuki, Honda,Yamaha gibi markalarda markadan ziyade ihtiyaçlar ön plandadır. CBF600 sıralı 4 silindir motoru ile düzgün bir ivmelenme grafiği vardır. Pürüzsüz ve kemiksiz. DL650 yüksek torku ile bu stabil ivmelenme grafiğini yakalayamaz. Ama DL650 tek silinidirini kapatsa diğer buji ile tek silindir yola devam eder. Devam etmek için daha inatçıdır. Oysa sıralı dört silindir net bir sürüş keyfi verirken ısınma daha çabuk olacaktır. Olası bir arıza V motora göre daha zor tamir edilecektir. CBF 600 bir ingiliz atı ise DL650 katırdır. Durmaz, yorulmaz, bozulmaz, bozulsa bile yola devam eder, kolay tamir edilir. Mesela İngiliz atının bakımı Katır gibi olmaz. Ama bir katır ile at aynı keyfi vermez. Yani Antalya'dan Şili'ye gideceksem altımda CBF600 yerine DL650'yi tercih ederim. Ama otobandan İstanbul Ankara yapacaksam CBF600 favorim olurdu. Bu iyi o kötü değil; önemli olan senin ne istediğin... Ben bir çukura yolda düşersem motorumun bozulmasını karterinin asfalta vurup yağ boşaltmasını istemem.. F650 ise daha katır bir motordur. Tek silindir motor ile arıza hemen hemen yok gibidir. Daha basit bir motor bolğu vardır. 650cc lik bir motor hacmi, bunun içinde kocaman tek bir silindir , silindir tepesinde sanırım 2 adet buji ve ona bağlı krank okadar.. Basit ve etkili.. Tek silindirin arıza çıkarma ihtimali 4 silindire göre bence 1/4 dür.. Bunlar tamamen tercih.. Ben Türkiye de bu 3 den kendime ve yollarımıza en yakınını DL olarak gördüm.. Gerektiğinde otobanda 200 lere çıkacak gerektiğinde toprak yollarda yumuşak amortisör ile konfor verecek... Tercih sizin.. Hiçbirisi kötü değil... Artılarıda var eksileride...
Elbette ABS bir avantaj.. 2007 model üzeri değil alabilirsen 2010 model al derim ben.. SOnuçta maddi durum bu.. Ama ABS si olamayan bir motor çok tehlikeli demek değildir. Benim DL'em 2006 model ve ABS yoktur. Ama önde çift disk ve arkada tek disk yeterli duruşu sağlıyor. Bence DL hızından dolayı iyi bir frenlemsi yok. Orta diyebilirim. Lakin yapacak tek şey motordaki HP değerini düşürmek.. Yani yapılacak herşey durmak için DL de yapılmış. Daha fazla fren ekleyemezsiniz. Sanırım bazı 600-700 cc lik motorlarda önde tek disk arkada tek disk.. Oysa DL 2 disk arkada tek disk koymuş.. Öne 3 disk koyamaz ki.. Yani frenleme konusunda endişe etmeyiniz. Devrilme konusuna gelince. Evet ağırlık merkezi yukarıda durduğunuz an nereye bastığınıza dair şüpheniz var ise yerdesiniz demektir. Bu kadar basit. Affetmez ve devirir kendini. Ancak tek 2 cm ilerledimi bu kadar devrilmeye meyilli olan motor pinokyo bisiklet gibi oluverir.. Bu gerçekten DL de inanılmaz bir karakteristik. Ama durdumu ileri geri hareketi benim için ızıdıraptır. Bir kaya bloğundan farkı yok.. F650 GS ile geçen hafta 1500 km Ege gezisi yaptım. Sıkı bir enduro.. 3,9lt yakıtı var, inanılmaz bir rakam.. Ama 110 km den sonra tek silindir sürekli 140 km/h ye kadar artırarak kaba etime vurdu.. 140 dan sonra dayanamadım hızımı azalttım.. Ama DL asla 3,8 rakamına inemez.. Yakalayabildiğim endüşük rakam 4,4lt/100km oldu.. Evet F650 nin parçası pahalı ama samimi olunuz allahaşkına kaç kere silindir gömleğine yada krank miline ihtiyacınız olacakki.. Zincir dişli, yağ filtre heryerde var... Yedek parçası pahalı ama sarf malzemeleri diğerleri ile aynı.. F650 hızlanmada bana nazlı geldi... Sanırım önde onda tek disk vardı.. Ben biraz asfalt motorcusu olduğum için Enduro karakteriskli Touring makina lazım dı.. O da Türkiye bence tek SUZUKI DL650 V-Strom
ABS düşük hızlarda defalarca düşmekten kurtardı beni. Eski 140kg.lık çançinçong 200lük enduromda birkaç kere ayağımı yere koyarak (durmaksızın) devrilmekten kurtulmuştum acemilik dönemimde. Ama DL650 de bu biraz zor olurdu heralde çünkü sıvılarla 220kg karter ve yan koruma demirleri, çanta ve birtakım aparatlar vs. ile 230kg, benle 315kg, artçım binince 380kg ve uzun yol için çantalar doldurulduysa yuvarlak hesap 400kg oluyo bizim DeLi650
Frenlerde birşey yapılabilir, öne iki disk koydum daha eklenemez öyleyse birşey yapılamaz diye birşey yok. O iki diskin çapları dolayısıyla fren mekanizmasının ölçüleri büyültülebilir. Bu durumda kaliteli bir arabadaki gibi manetlere dokunarak fren yapabiliriz. Ama birçok doğduğu günden beri motorcu olan büyüklerim ve yaşıtlarım (ben 27 yaşımda başladım) frenlerin böyle olmasının daha güvenli olacağını söylüyor. Öte yandan konuştuğum birçok DL sahibi frenlerinin süper olduğunu hatta fazla bile geldiğini söylüyor. Bence bu durumda yine ağırlık ön plana çıkıyor. Şu motor 20kg daha hafif olsaydı herşey çok daha farklı olabilirdi bence. Frenlerde yeterdi, ataklığı daha da artardı ve bizim gibi %90 artçılı yolculuk yapanlar biraz daha rahat ederdi.
Bencede hareket ettiği andan itibaren bir CBF250 kadar kıvrak olabilirsiniz, sizin ustalığınıza kalmış. İstanbulda olanlar kesin görmüştür, Narpost diye bir kargo şirketi yaklaşık 2 yıldır DL650 kullanıyor ve adam sanki YBR125 gibi kullanıyo o makineleri, kaç defa şahit oldum.
Tek silindir makineler ilk motorum yüzünden nefret ettim. Allah düşürmesin kimseyi. Evet yeri zamanı var ama ben değil ağırlıklı sadece asfaltta gidiyorum. Heves edip ilk motorumu tarz olarak gerçek bir enduro aldım ama 2 yıl içinde bir kez bile olsun şöle bir gidip ormana enduro yapayım diyemedim, kısmet olmadı. O yüzden çift silindir benim için tek gerçek. Düşünüp geliştirenden allah razı olsun
Yakıt konusunda katılıyorum, depomu çoğunlukla 18lt ile fullüyorum. Yani içinde 4lt kalmış oluyor. O 18lt ile en fazla 410km gidebildim. Buda aynen 4.4lt/100km ye tekabül eder ve bunu 6lt/100km ye çıkarmak tamamen benim elimdeDaha fazlada hiçbir zaman çıkmadı çıkarsa biryerlerde sorun var demektir.
Eğer birgün DeLi650 küçük gelmeye başlarsa(ki şeytan ufak ufak dürtmeye başlıyo galiba) küçük bir testten sonra sanırım DeLi1000 tek tercihim olabilir. Honda Varadero, Aprilia Capanord gibi makinelerde güzel ama okuduğum kadarıyla yakıt tüketimleri hayli fazla.
Eyvallah, sanırım öyle olacak. Genel tavsiyeler bu yönde ve de zaten tipisine aşık olduğum bir modelin 1000lik versiyonu. Üstelik çift egzoz ve göstergeler yaldızlı
Resminiz fazer sanırım ama motor DL1000 yazıyor. Hangisi? DL1000 ise karşılaşmışken yakıt tüketimi ve DL650 ye göre ataklığını soracaktım. He birde rica etsem, eğer artçılı bir yolculuk yaparsanız, 140km/h ile giderken motor kaç devirde oluyor. Bu benim gibi kıl kullanıcılar için önemli bir kriter. DL650de yaklaşık 7000devirde 140km/h'ye çıkıyorum yanılmıyorsam.
DISTORTEDMAN düşüncelerime katıldığına çok memnun oldum. Amacım o iyi bu kötü değil.. Yakıt evet bende de makismum 150-160 km lik otoban seyahatlerimde 5,8-5,9 aralığında dolandığıdır.. En düşük 4.4 lt yi yakaladım.. Artçılı seyahatlerde frenleme orta diyorum ama bu hesap kitap işi.. Çok ani durmakta ne kadar iyi bilemem.. Sonuçta motor üzerinde emniyet kemerimiz yok.. DL1000 in iyi olduğuna şüphe yok lakin ben fiziki yapıma göre DL650 bende limittir.. Varadero güzel bir makina ama Capanord artık üretilmiyor ve hergün daha fazla yaşlanıyor...
Haklısın emniyet kemeri mantığı olmadığı için ani yavaşlamada tehlikeli olabilir, o yüzden büyüklerim iyi frenler boşver diyor belkide. Bazen bende DL650 30-40 daha hafif olsa ne harika olurdu diyorum DL1000 ise 15kg daha ağır ama belki boyum kurtardığı için zamanla onada alışabilirim. Kısmet...
selam
topik uyumuş sanırım nerede bu millet
başka yerdemi topik açtınız nerdesiniz.....................
video hoşuma gitti paylaşmak istedim
http://www.ktunnel.com/index.php/101...2b731497717544
Şu an bu konu içerisinde 7 kullanıcı var. (0 üye ve 7 misafir)
