Topic bugun suskun kalmis , biraz canlandirsak diyorum (: sari apachem suan surat motorda toplaniyor, hasret dinmek uzre 2 gun son (:
Topic bugun suskun kalmis , biraz canlandirsak diyorum (: sari apachem suan surat motorda toplaniyor, hasret dinmek uzre 2 gun son (:
yahu arkadaşlar kırk defa yazdım şu motordan gelen sesleri falan. hala bunlara takılıp kendinizi motorlarınızdan soğutuyorsunuz bu şekilde motorsiklet kullanmak keyif yerine sıkıntı verir. bu tür şeyler için motorunuzla oynatmayın asıl böyle sıkıntı olur. her götürdüğünüz usta biyeri ile oynar motorun düzenini bozarsınız.
yav benim motordan da gaza basınca rııınnnnn rııınnnn rırırırırırıınnnn diye bi ses geliyo ne yapsam acaba
şaka bi yana gerçektende motoloji kardeşin dediği gibi çokda kafaya takmamakta fayda var . belkide şırıltı dediğin şey yağ borularından akan yağın şıkardığı sestir belli mi olur :D bozulursa garanti kapsamında bozulan aksamlar düzeltilince o sorunda gidecektir. kendimizi soğutmaya gerek yok yani güzelim kız gibi motorlardan.
Bu topikle ilgili biraz uzuuunca olabilecek bir yazı yazacağım izninizle...
2 yıl kullandığım ve periyodik sıkıntılar yaşadığım CBF150'yi sattıktan sonra detaylı bir araştırma yapmadan, sadece sağlamlığı ve Çin malı olmadığını bildiğim, kozmetik görünümüyle de ön plana çıkan TVS'yi tercih edip satın aldım. Amacım sıkıntılı CBF'e bir daha bulaşmamak, YBR'den de uzak durmaktı. İlgilendiğim 150cc'lik segmentinde geriye sadece elle tutulur bu TVS kalmıştı.
10 Ocakta, 2011 model 3200 km'de aldığım motosiklet şimdi 4700km'ye geldi. TVS sahibi olduktan sonra buradaki forumu okuyup, bilgi ve deneyimlerini paylaşan kullanıcıların görüşlerini merak ettim.
Forumu sonuna kadar okudum. Bazı arkadaşların teknik bilgi ve paylaşımlarını da bir kenara not ettim. Ve TVS üzerinde geçirdiğim 1,5 ay/1500km'den sonra fikir beyan edebilecek deneyim kazandığımı düşünerek oturdum bilgisayarın başına başladım tuşları tıklatmaya.
Nokta deyip yazdıklarıma bir baktım ki, ohooo ne gevezeymişim meğer
Forumun genel değerlendirmesi:
1) Forumdaki arkadaşların TVS'yi tercihte önceliği, kozmetik yapısı, sağlamlığı ve dayanıklılık olmuş.
Bu görüşe tamamen katılıyorum. CBF ile yan yana geldiğinde bariz bir işçilik farkı hemen göze batıyor.
CBF'de geçiştirilen detaylar, TVS'de iyi gözlenerek işlenmiş. Kozmetik yapısı ise zaten ortada; pek çok kişiden tam not almış gibi görünüyor.
2) Bir titreklik var... evet var ama kimi dert ediyor kimi etmiyor.
Ben de CBF'ten geçen biri olarak kıyaslama yaptığımda TVS'de bir vibrasyon gerçeği var. Ve kimse kimseyi de kandırmasın. Ama bende kayda değer bir şikayet edecek durum yaratmadı.
Bu vibrasyon konusunda karpuz kabuğunu YBR ve CBF kullanıcıları düşürmüş. Kışkırtıcı yorumlarına kapılan pek çok arkadaş var. Habire cevap vermeye çalışıyorlar. Gerek yok var deyin gitsin, susarlar. Ama arkasında da kozmetik yakışıklılığını, sağlamlığını, kıvraklığını ve her ikisinden de fazla olan gücünü yazın, bence bir daha bulaşmazlar buraya... Çünkü ikisinin de kronik sorunları var. Oysa forumdaki arkadaşlar, vibrasyon yok veya beni etkilemiyor dedikçe kendilerini de inandıramıyorlar, karşılarındakileri de. Rakipler de vibrasyon deyip duruyor,,,
Ve TVS kullanıcılarının saf, temiz ve içtenliğinden dolayı bu vibrasyon konusunu çok gündeme getirerek kabak tadı vermişler.
Aslında bence asıl sorun, Japon markası takıntılı arkadaşların 150cc'lik segmentte kendilerinin dışında bir markanın varlığını kabullenmemelerinden kaynaklıyor.
Oysa o arkadaşlar dua etsinler ki, İsotlar işini düzgün yapamıyor. Ah bir yapsa Türkiye pazarında TVS'ler daha çok dolaşır hem de vibrasyonlarıyla asfaltı titreterek...
Öte yandan bu vibrasyon konusunda bazı arkadaşlar ön-arka dişlileri oynayarak çare bulduklarını sanıyorlar ki, bu teknik olarak mümkün değil aslında. Çünkü vibrasyon denilen şey direkt krankla ilgilidir.
Üretici krankın yapısını değiştirmediğini veya balansör takmadığı müddetçe bu sorun varolacaktır. Yani hiçbir şekilde önleyemezsiniz; dişliler ile oynamak sadece vites aralığı uzayan motorun rahat ve sakin çalışmasını sağlar. Hepsi bu... Ama bence orijinalliği ile oynanmamalı. Bu, TVS mühendislerini salak yerine koymak olur çünkü.
3) Motorunun agresif ama statik bir uyum içinde çalışmasından herkes memnun.
CBF150'nin motoru sağlam gibi görünsede aslında kasanın ağırlığına hantal kalıyor. Burada diğer kronik sorunlara değinmeyeceğim. Binerken iyi de indikten sonra ihanet etmek gibi olur, nankörlük olur...
Bu forumda TVS ile ilgili henüz kronik bir şikayet okumadım. Özellikle yeni kasa RTR'lere dikkat ettim birşeyler yazılmış mı diye, neredeyse yollarda 1 yılını doldurmuş çünkü ama sürücüler henüz istatistiki değer oluşturacak kronik bir arızadan bahsetmemiş. Okuduğum ve arıza gibi görünen pek çoğu da yetersiz servis ustalarından kaynaklanıyor. Buda vibrasyon diyen arkadaşlara ka...ak olsun
Ben şahsen, motor, şanzuman ve krank uyumunun çok iyi, mevcut beygir yapısı ve torku ile agresif bir motora sahip olduğunu anlıyorum TVS'nin.
Zaten bu ayrıntı, sürüş ve oturağına oturduğunuzdaki vücudunuzun aldığı form ile hemen hissettiriyor kendini. Dahası motoru çalıştırdığınızda egzost homurtusu Apache yazısıyla hemen örtüşüyor. Ki o yazıyı da sevmedim, bende söktürmek istiyorum. Ayrıca sarsıntısız ve yumuşak vites geçişleri agrsif bir motora yakıştıramadım; yumuşak ve zarif. Diğerleri gibi drank diye geçmeliydi aslında...
4) Lastiklerin durumu.
Motosiklet üreticileri, fabrika çıkışında neden böyle dandik lastikler kullanırlar anlamadım.
Üretim maliyetini azaltıp rekabet gücü ise nedeni, bu segmenttekilerin hepsi aynı fiyat aralığında ve aynı dandik lastiklerle görücüye çıkıyor. Eeee!
Kardeşim düzgün lastik koy ona göre fiyatını belirle. Neden insanlara lastik ve lastikçi aratıyorsun ki.
Ama bence bu olay lastik üreticilerinin motosiklet üreticileri üzerindeki baskılarından iyi lastik takmamaları için sübvanselerinden kaynaklıyor gibi geliyor.
Hadi TVS salak, Honda ve Yamaha'da mı salak. Hepsinde bir lastik sorunu var.
Kötü lastikle satacaksın ki, iyi lastik ve markaları pazarı hep güçlü ve canlı kalsın...
Bir diğer TVS salaklığı ise tekerleklerin şamrelli olması. yazın çıkar simit yap denizde...
Yahu artık neredeyse Tubless olmayanı dövüyorlar yolda, sadece Enduroculara göz yumuyorlar, E bu TVS'deki ne peki
Allahtan önceki sahibi arkayı Unilli Tubless takmış ön ise şamrelli. Şimdi ölçüsüz bir jant lastik ara dur diğer kullanıcı arkadaşlar gibi. Hangisi, sen ne taktın, ben şunu takacam... Alla alla...
5) Yol tutuşu.
Bazı arkadaşlar rüzgar almasından dolayı tutuşunun zayıflamasından şikayet etmişler. Şikayet eden arkadaşların hepsi de rüzgarlı havada kullandıktan sonra bu yorumu yazmışlar ki, aslında biraz komik olmuş.
Çünkü hem rüzgarlı havada kullanıyorsun, hem 90'ın üzerine çıkmaya çalışıyorsun, sonra da gelip burada rüzgar alıyor diye şikayetini yazıyorsun...
Zaten 136kg ağırlığında bir kasası var. Bu ağırlıktaki bir motorla 100km'nin üzerine çıkmaya çalışırsan tabi yol tutuşu da rüzgar alması da artar.
Hem motosiklet ile rüzgara karşı özgürlüğü hissedeceğiz diyeceğiz, hem de bu rüzgar alıyor yaa diyeceğiz! Oldu mu şimdi.
İnsan yaya yürürkende rüzgar alıyor. Hele rüzgara karşı iş...mek mümkün mü?
VE TVS PİLOTLARININ EN ÖNEMLİ SORUNU
6) Bırakın vibrasyonu bilmem neyi... EN ÖNEMLİSİ CİDDİ BİR SERVİS SORUNUMUZ VAR!
Forumdan okuduğumda tek aklımda kalan ciddi bir servis sorununun olduğu.
Ve, İsotların bu konuda taminkar bir çalışma yapıp tüketicilerini memnun etmek yerine mevcut durumla ithalatlarına devam etme yoluna gittikleri görünüyor. Sanki İsotlar; pazar genişletme gibi derdim yok, zaten motosiklet pazarına girdiğime pişmanım. Bari mevcut ithalat rakamlarını koruyup tek tük satayım yeter bana, der gibiler.
Yahu elinde Suzuki patentli bir model var. Sağlamlığını ve kalitesini ispatlamış. Attırsana tozunu piyasanın. Binlerce kullanıcı sırf Honda diye Yamaha diye sorunlarını bile bile alıyorlar. Senin satış ve servis sorunundan dolayı sana ihtiyatlı kalıyorlar. Sağlam bir satış ve servis ağı kurarak paldur küldür piyasanın tozunu atsana, ha biraz da reklama yatırım yap. Ondan sonra say paranı keyifle.
Otomotiv pazarında bu kadar deneyimi olan firmanın TVS'ye üvey evlat gibi davranmasını anlayamıyorum açıkçası.
İlk servis deneyimimde salak muamelesi gördüm. Adı "Yetkili Servis" olan yere saatini ayarlatamadım, forumdaki arkadaşlar yardımcı oldu sağolsunlar.
İkinci el aldığım motorun 3000km bakımı için servise gittiğimde buram buram kalitesizlik ve bilgisizlik koktu ortalık. Servis ışığını söndürtemedim, sorun olmaz abi yansın diyor dangoz.
Bilmiyorum ki nasıl sönecek, ayarlanacak diyemiyor oysa. Bunun rölantisi dengesiz, fazla yakıyor, diyorum. Yüzüme bakıyor. La hava ayarını yapsana oğlum. Yapıyor güya, aynı. Bujisine bak, diyorum. Söküp bakıyor, iyi diyor. Ben görüyorum o elindeki iridium buji, önceki sahibi bilmeden takmış. Bu motora hikaye aslında. Iridiumun ne olduğunu bilmiyor sanki, elinde tuttuğu buji ya tamam gari, değiştirsene orijinali ile.
Ben gördüm göreceğimi, artık garanti umurumda değil. Bir daha da gitmem servise.
Ben bu servis konusunda ciddi bir kamuoyu yaratıp İsotlar'ın da işini ciddiye alacağını düşünüyorum. Şikayeti foruma değil de İsotlara yaparsak sanırım kendilerine çeki düzen verirler.
Gerekirse Hintçe öğrenelim derim, TVS'ciler çektiğimiz eziyeti anlasınlar.
Forumdaki pek çok arkadaş servislerdeki dengesiz fiyattan da dert yanıyorlar. Antalyadaki arkadaşın ödediği rutin bakım ücreti ile diğer yerdeki arkadaşın ödediği ücret ve parça fiyatı ayrı. Olur mu hiç?
Çinli Mondial ve Kanuni de bile bir disiplin var bu konuda.
Evet, biraz uzun oldu ve okuduğunuz için de teşekkür ederim.
Sağlıkla, sorunsuzca ve keyifle motosikletlerinize binmeniz dileğiyle
evet uzun ama boş olmayan bi yazı olmuş.
Dostlar bende motordan gelen ufak biıırtı şeklindeki sesin kaynağını bulamamıştım.gittim bizim ustaya.buldu sağolsun.meğer ayaklığın katlandığı noktada lastik gibi bişey var.o ddüşmüş yerinden. uydurdu oraya çabucak bi film.yağı biraz azalmış sanki.400ml yağ ekledi.yolladı beni.bizim buralarda servis yok ama servisten iyi usta var sağolsun.
hak_anm adlı üyeden alıntı
Bu topikle ilgili biraz uzuuunca olabilecek bir yazı yazacağım izninizle...
2 yıl kullandığım ve periyodik sıkıntılar yaşadığım CBF150'yi sattıktan sonra detaylı bir araştırma yapmadan, sadece sağlamlığı ve Çin malı olmadığını bildiğim, kozmetik görünümüyle de ön plana çıkan TVS'yi tercih edip satın aldım. Amacım sıkıntılı CBF'e bir daha bulaşmamak, YBR'den de uzak durmaktı. İlgilendiğim 150cc'lik segmentinde geriye sadece elle tutulur bu TVS kalmıştı.
10 Ocakta, 2011 model 3200 km'de aldığım motosiklet şimdi 4700km'ye geldi. TVS sahibi olduktan sonra buradaki forumu okuyup, bilgi ve deneyimlerini paylaşan kullanıcıların görüşlerini merak ettim.
Forumu sonuna kadar okudum. Bazı arkadaşların teknik bilgi ve paylaşımlarını da bir kenara not ettim. Ve TVS üzerinde geçirdiğim 1,5 ay/1500km'den sonra fikir beyan edebilecek deneyim kazandığımı düşünerek oturdum bilgisayarın başına başladım tuşları tıklatmaya.
Nokta deyip yazdıklarıma bir baktım ki, ohooo ne gevezeymişim meğer
Forumun genel değerlendirmesi:
1) Forumdaki arkadaşların TVS'yi tercihte önceliği, kozmetik yapısı, sağlamlığı ve dayanıklılık olmuş.
Bu görüşe tamamen katılıyorum. CBF ile yan yana geldiğinde bariz bir işçilik farkı hemen göze batıyor.
CBF'de geçiştirilen detaylar, TVS'de iyi gözlenerek işlenmiş. Kozmetik yapısı ise zaten ortada; pek çok kişiden tam not almış gibi görünüyor.
2) Bir titreklik var... evet var ama kimi dert ediyor kimi etmiyor.
Ben de CBF'ten geçen biri olarak kıyaslama yaptığımda TVS'de bir vibrasyon gerçeği var. Ve kimse kimseyi de kandırmasın. Ama bende kayda değer bir şikayet edecek durum yaratmadı.
Bu vibrasyon konusunda karpuz kabuğunu YBR ve CBF kullanıcıları düşürmüş. Kışkırtıcı yorumlarına kapılan pek çok arkadaş var. Habire cevap vermeye çalışıyorlar. Gerek yok var deyin gitsin, susarlar. Ama arkasında da kozmetik yakışıklılığını, sağlamlığını, kıvraklığını ve her ikisinden de fazla olan gücünü yazın, bence bir daha bulaşmazlar buraya... Çünkü ikisinin de kronik sorunları var. Oysa forumdaki arkadaşlar, vibrasyon yok veya beni etkilemiyor dedikçe kendilerini de inandıramıyorlar, karşılarındakileri de. Rakipler de vibrasyon deyip duruyor,,,
Ve TVS kullanıcılarının saf, temiz ve içtenliğinden dolayı bu vibrasyon konusunu çok gündeme getirerek kabak tadı vermişler.
Aslında bence asıl sorun, Japon markası takıntılı arkadaşların 150cc'lik segmentte kendilerinin dışında bir markanın varlığını kabullenmemelerinden kaynaklıyor.
Oysa o arkadaşlar dua etsinler ki, İsotlar işini düzgün yapamıyor. Ah bir yapsa Türkiye pazarında TVS'ler daha çok dolaşır hem de vibrasyonlarıyla asfaltı titreterek...
Öte yandan bu vibrasyon konusunda bazı arkadaşlar ön-arka dişlileri oynayarak çare bulduklarını sanıyorlar ki, bu teknik olarak mümkün değil aslında. Çünkü vibrasyon denilen şey direkt krankla ilgilidir.
Üretici krankın yapısını değiştirmediğini veya balansör takmadığı müddetçe bu sorun varolacaktır. Yani hiçbir şekilde önleyemezsiniz; dişliler ile oynamak sadece vites aralığı uzayan motorun rahat ve sakin çalışmasını sağlar. Hepsi bu... Ama bence orijinalliği ile oynanmamalı. Bu, TVS mühendislerini salak yerine koymak olur çünkü.
3) Motorunun agresif ama statik bir uyum içinde çalışmasından herkes memnun.
CBF150'nin motoru sağlam gibi görünsede aslında kasanın ağırlığına hantal kalıyor. Burada diğer kronik sorunlara değinmeyeceğim. Binerken iyi de indikten sonra ihanet etmek gibi olur, nankörlük olur...
Bu forumda TVS ile ilgili henüz kronik bir şikayet okumadım. Özellikle yeni kasa RTR'lere dikkat ettim birşeyler yazılmış mı diye, neredeyse yollarda 1 yılını doldurmuş çünkü ama sürücüler henüz istatistiki değer oluşturacak kronik bir arızadan bahsetmemiş. Okuduğum ve arıza gibi görünen pek çoğu da yetersiz servis ustalarından kaynaklanıyor. Buda vibrasyon diyen arkadaşlara ka...ak olsun
Ben şahsen, motor, şanzuman ve krank uyumunun çok iyi, mevcut beygir yapısı ve torku ile agresif bir motora sahip olduğunu anlıyorum TVS'nin.
Zaten bu ayrıntı, sürüş ve oturağına oturduğunuzdaki vücudunuzun aldığı form ile hemen hissettiriyor kendini. Dahası motoru çalıştırdığınızda egzost homurtusu Apache yazısıyla hemen örtüşüyor. Ki o yazıyı da sevmedim, bende söktürmek istiyorum. Ayrıca sarsıntısız ve yumuşak vites geçişleri agrsif bir motora yakıştıramadım; yumuşak ve zarif. Diğerleri gibi drank diye geçmeliydi aslında...
4) Lastiklerin durumu.
Motosiklet üreticileri, fabrika çıkışında neden böyle dandik lastikler kullanırlar anlamadım.
Üretim maliyetini azaltıp rekabet gücü ise nedeni, bu segmenttekilerin hepsi aynı fiyat aralığında ve aynı dandik lastiklerle görücüye çıkıyor. Eeee!
Kardeşim düzgün lastik koy ona göre fiyatını belirle. Neden insanlara lastik ve lastikçi aratıyorsun ki.
Ama bence bu olay lastik üreticilerinin motosiklet üreticileri üzerindeki baskılarından iyi lastik takmamaları için sübvanselerinden kaynaklıyor gibi geliyor.
Hadi TVS salak, Honda ve Yamaha'da mı salak. Hepsinde bir lastik sorunu var.
Kötü lastikle satacaksın ki, iyi lastik ve markaları pazarı hep güçlü ve canlı kalsın...
Bir diğer TVS salaklığı ise tekerleklerin şamrelli olması. yazın çıkar simit yap denizde...
Yahu artık neredeyse Tubless olmayanı dövüyorlar yolda, sadece Enduroculara göz yumuyorlar, E bu TVS'deki ne peki
Allahtan önceki sahibi arkayı Unilli Tubless takmış ön ise şamrelli. Şimdi ölçüsüz bir jant lastik ara dur diğer kullanıcı arkadaşlar gibi. Hangisi, sen ne taktın, ben şunu takacam... Alla alla...
5) Yol tutuşu.
Bazı arkadaşlar rüzgar almasından dolayı tutuşunun zayıflamasından şikayet etmişler. Şikayet eden arkadaşların hepsi de rüzgarlı havada kullandıktan sonra bu yorumu yazmışlar ki, aslında biraz komik olmuş.
Çünkü hem rüzgarlı havada kullanıyorsun, hem 90'ın üzerine çıkmaya çalışıyorsun, sonra da gelip burada rüzgar alıyor diye şikayetini yazıyorsun...
Zaten 136kg ağırlığında bir kasası var. Bu ağırlıktaki bir motorla 100km'nin üzerine çıkmaya çalışırsan tabi yol tutuşu da rüzgar alması da artar.
Hem motosiklet ile rüzgara karşı özgürlüğü hissedeceğiz diyeceğiz, hem de bu rüzgar alıyor yaa diyeceğiz! Oldu mu şimdi.
İnsan yaya yürürkende rüzgar alıyor. Hele rüzgara karşı iş...mek mümkün mü?
VE TVS PİLOTLARININ EN ÖNEMLİ SORUNU
6) Bırakın vibrasyonu bilmem neyi... EN ÖNEMLİSİ CİDDİ BİR SERVİS SORUNUMUZ VAR!
Forumdan okuduğumda tek aklımda kalan ciddi bir servis sorununun olduğu.
Ve, İsotların bu konuda taminkar bir çalışma yapıp tüketicilerini memnun etmek yerine mevcut durumla ithalatlarına devam etme yoluna gittikleri görünüyor. Sanki İsotlar; pazar genişletme gibi derdim yok, zaten motosiklet pazarına girdiğime pişmanım. Bari mevcut ithalat rakamlarını koruyup tek tük satayım yeter bana, der gibiler.
Yahu elinde Suzuki patentli bir model var. Sağlamlığını ve kalitesini ispatlamış. Attırsana tozunu piyasanın. Binlerce kullanıcı sırf Honda diye Yamaha diye sorunlarını bile bile alıyorlar. Senin satış ve servis sorunundan dolayı sana ihtiyatlı kalıyorlar. Sağlam bir satış ve servis ağı kurarak paldur küldür piyasanın tozunu atsana, ha biraz da reklama yatırım yap. Ondan sonra say paranı keyifle.
Otomotiv pazarında bu kadar deneyimi olan firmanın TVS'ye üvey evlat gibi davranmasını anlayamıyorum açıkçası.
İlk servis deneyimimde salak muamelesi gördüm. Adı "Yetkili Servis" olan yere saatini ayarlatamadım, forumdaki arkadaşlar yardımcı oldu sağolsunlar.
İkinci el aldığım motorun 3000km bakımı için servise gittiğimde buram buram kalitesizlik ve bilgisizlik koktu ortalık. Servis ışığını söndürtemedim, sorun olmaz abi yansın diyor dangoz.
Bilmiyorum ki nasıl sönecek, ayarlanacak diyemiyor oysa. Bunun rölantisi dengesiz, fazla yakıyor, diyorum. Yüzüme bakıyor. La hava ayarını yapsana oğlum. Yapıyor güya, aynı. Bujisine bak, diyorum. Söküp bakıyor, iyi diyor. Ben görüyorum o elindeki iridium buji, önceki sahibi bilmeden takmış. Bu motora hikaye aslında. Iridiumun ne olduğunu bilmiyor sanki, elinde tuttuğu buji ya tamam gari, değiştirsene orijinali ile.
Ben gördüm göreceğimi, artık garanti umurumda değil. Bir daha da gitmem servise.
Ben bu servis konusunda ciddi bir kamuoyu yaratıp İsotlar'ın da işini ciddiye alacağını düşünüyorum. Şikayeti foruma değil de İsotlara yaparsak sanırım kendilerine çeki düzen verirler.
Gerekirse Hintçe öğrenelim derim, TVS'ciler çektiğimiz eziyeti anlasınlar.
Forumdaki pek çok arkadaş servislerdeki dengesiz fiyattan da dert yanıyorlar. Antalyadaki arkadaşın ödediği rutin bakım ücreti ile diğer yerdeki arkadaşın ödediği ücret ve parça fiyatı ayrı. Olur mu hiç?
Çinli Mondial ve Kanuni de bile bir disiplin var bu konuda.
Evet, biraz uzun oldu ve okuduğunuz için de teşekkür ederim.
Sağlıkla, sorunsuzca ve keyifle motosikletlerinize binmeniz dileğiyle
kardeş ellerinden öpüyorum. burdaki tüm arkadaşların hislerine tercüman olmuşsun. saygılar sevgiler. tarafsız, bilinçli araştırmacı bir insan olarak hepimize örneksiniz. tekrardan teşekkürler. kazasız sürüşler dilerim.
Yazi super ozellikle son bolum ben bir ara sirf servis problemleri var diye satmayi dusunmustum yamahaninkini ve hondaninkini gorunce agizim acik kalmistiBu topikle ilgili biraz uzuuunca olabilecek bir yazı yazacağım izninizle...
2 yıl kullandığım ve periyodik sıkıntılar yaşadığım CBF150'yi sattıktan sonra detaylı bir araştırma yapmadan, sadece sağlamlığı ve Çin malı olmadığını bildiğim, kozmetik görünümüyle de ön plana çıkan TVS'yi tercih edip satın aldım. Amacım sıkıntılı CBF'e bir daha bulaşmamak, YBR'den de uzak durmaktı. İlgilendiğim 150cc'lik segmentinde geriye sadece elle tutulur bu TVS kalmıştı.
10 Ocakta, 2011 model 3200 km'de aldığım motosiklet şimdi 4700km'ye geldi. TVS sahibi olduktan sonra buradaki forumu okuyup, bilgi ve deneyimlerini paylaşan kullanıcıların görüşlerini merak ettim.
Forumu sonuna kadar okudum. Bazı arkadaşların teknik bilgi ve paylaşımlarını da bir kenara not ettim. Ve TVS üzerinde geçirdiğim 1,5 ay/1500km'den sonra fikir beyan edebilecek deneyim kazandığımı düşünerek oturdum bilgisayarın başına başladım tuşları tıklatmaya.
Nokta deyip yazdıklarıma bir baktım ki, ohooo ne gevezeymişim meğer
Forumun genel değerlendirmesi:
1) Forumdaki arkadaşların TVS'yi tercihte önceliği, kozmetik yapısı, sağlamlığı ve dayanıklılık olmuş.
Bu görüşe tamamen katılıyorum. CBF ile yan yana geldiğinde bariz bir işçilik farkı hemen göze batıyor.
CBF'de geçiştirilen detaylar, TVS'de iyi gözlenerek işlenmiş. Kozmetik yapısı ise zaten ortada; pek çok kişiden tam not almış gibi görünüyor.
2) Bir titreklik var... evet var ama kimi dert ediyor kimi etmiyor.
Ben de CBF'ten geçen biri olarak kıyaslama yaptığımda TVS'de bir vibrasyon gerçeği var. Ve kimse kimseyi de kandırmasın. Ama bende kayda değer bir şikayet edecek durum yaratmadı.
Bu vibrasyon konusunda karpuz kabuğunu YBR ve CBF kullanıcıları düşürmüş. Kışkırtıcı yorumlarına kapılan pek çok arkadaş var. Habire cevap vermeye çalışıyorlar. Gerek yok var deyin gitsin, susarlar. Ama arkasında da kozmetik yakışıklılığını, sağlamlığını, kıvraklığını ve her ikisinden de fazla olan gücünü yazın, bence bir daha bulaşmazlar buraya... Çünkü ikisinin de kronik sorunları var. Oysa forumdaki arkadaşlar, vibrasyon yok veya beni etkilemiyor dedikçe kendilerini de inandıramıyorlar, karşılarındakileri de. Rakipler de vibrasyon deyip duruyor,,,
Ve TVS kullanıcılarının saf, temiz ve içtenliğinden dolayı bu vibrasyon konusunu çok gündeme getirerek kabak tadı vermişler.
Aslında bence asıl sorun, Japon markası takıntılı arkadaşların 150cc'lik segmentte kendilerinin dışında bir markanın varlığını kabullenmemelerinden kaynaklıyor.
Oysa o arkadaşlar dua etsinler ki, İsotlar işini düzgün yapamıyor. Ah bir yapsa Türkiye pazarında TVS'ler daha çok dolaşır hem de vibrasyonlarıyla asfaltı titreterek...
Öte yandan bu vibrasyon konusunda bazı arkadaşlar ön-arka dişlileri oynayarak çare bulduklarını sanıyorlar ki, bu teknik olarak mümkün değil aslında. Çünkü vibrasyon denilen şey direkt krankla ilgilidir.
Üretici krankın yapısını değiştirmediğini veya balansör takmadığı müddetçe bu sorun varolacaktır. Yani hiçbir şekilde önleyemezsiniz; dişliler ile oynamak sadece vites aralığı uzayan motorun rahat ve sakin çalışmasını sağlar. Hepsi bu... Ama bence orijinalliği ile oynanmamalı. Bu, TVS mühendislerini salak yerine koymak olur çünkü.
3) Motorunun agresif ama statik bir uyum içinde çalışmasından herkes memnun.
CBF150'nin motoru sağlam gibi görünsede aslında kasanın ağırlığına hantal kalıyor. Burada diğer kronik sorunlara değinmeyeceğim. Binerken iyi de indikten sonra ihanet etmek gibi olur, nankörlük olur...
Bu forumda TVS ile ilgili henüz kronik bir şikayet okumadım. Özellikle yeni kasa RTR'lere dikkat ettim birşeyler yazılmış mı diye, neredeyse yollarda 1 yılını doldurmuş çünkü ama sürücüler henüz istatistiki değer oluşturacak kronik bir arızadan bahsetmemiş. Okuduğum ve arıza gibi görünen pek çoğu da yetersiz servis ustalarından kaynaklanıyor. Buda vibrasyon diyen arkadaşlara ka...ak olsun
Ben şahsen, motor, şanzuman ve krank uyumunun çok iyi, mevcut beygir yapısı ve torku ile agresif bir motora sahip olduğunu anlıyorum TVS'nin.
Zaten bu ayrıntı, sürüş ve oturağına oturduğunuzdaki vücudunuzun aldığı form ile hemen hissettiriyor kendini. Dahası motoru çalıştırdığınızda egzost homurtusu Apache yazısıyla hemen örtüşüyor. Ki o yazıyı da sevmedim, bende söktürmek istiyorum. Ayrıca sarsıntısız ve yumuşak vites geçişleri agrsif bir motora yakıştıramadım; yumuşak ve zarif. Diğerleri gibi drank diye geçmeliydi aslında...
4) Lastiklerin durumu.
Motosiklet üreticileri, fabrika çıkışında neden böyle dandik lastikler kullanırlar anlamadım.
Üretim maliyetini azaltıp rekabet gücü ise nedeni, bu segmenttekilerin hepsi aynı fiyat aralığında ve aynı dandik lastiklerle görücüye çıkıyor. Eeee!
Kardeşim düzgün lastik koy ona göre fiyatını belirle. Neden insanlara lastik ve lastikçi aratıyorsun ki.
Ama bence bu olay lastik üreticilerinin motosiklet üreticileri üzerindeki baskılarından iyi lastik takmamaları için sübvanselerinden kaynaklıyor gibi geliyor.
Hadi TVS salak, Honda ve Yamaha'da mı salak. Hepsinde bir lastik sorunu var.
Kötü lastikle satacaksın ki, iyi lastik ve markaları pazarı hep güçlü ve canlı kalsın...
Bir diğer TVS salaklığı ise tekerleklerin şamrelli olması. yazın çıkar simit yap denizde...
Yahu artık neredeyse Tubless olmayanı dövüyorlar yolda, sadece Enduroculara göz yumuyorlar, E bu TVS'deki ne peki
Allahtan önceki sahibi arkayı Unilli Tubless takmış ön ise şamrelli. Şimdi ölçüsüz bir jant lastik ara dur diğer kullanıcı arkadaşlar gibi. Hangisi, sen ne taktın, ben şunu takacam... Alla alla...
5) Yol tutuşu.
Bazı arkadaşlar rüzgar almasından dolayı tutuşunun zayıflamasından şikayet etmişler. Şikayet eden arkadaşların hepsi de rüzgarlı havada kullandıktan sonra bu yorumu yazmışlar ki, aslında biraz komik olmuş.
Çünkü hem rüzgarlı havada kullanıyorsun, hem 90'ın üzerine çıkmaya çalışıyorsun, sonra da gelip burada rüzgar alıyor diye şikayetini yazıyorsun...
Zaten 136kg ağırlığında bir kasası var. Bu ağırlıktaki bir motorla 100km'nin üzerine çıkmaya çalışırsan tabi yol tutuşu da rüzgar alması da artar.
Hem motosiklet ile rüzgara karşı özgürlüğü hissedeceğiz diyeceğiz, hem de bu rüzgar alıyor yaa diyeceğiz! Oldu mu şimdi.
İnsan yaya yürürkende rüzgar alıyor. Hele rüzgara karşı iş...mek mümkün mü?
VE TVS PİLOTLARININ EN ÖNEMLİ SORUNU
6) Bırakın vibrasyonu bilmem neyi... EN ÖNEMLİSİ CİDDİ BİR SERVİS SORUNUMUZ VAR!
Forumdan okuduğumda tek aklımda kalan ciddi bir servis sorununun olduğu.
Ve, İsotların bu konuda taminkar bir çalışma yapıp tüketicilerini memnun etmek yerine mevcut durumla ithalatlarına devam etme yoluna gittikleri görünüyor. Sanki İsotlar; pazar genişletme gibi derdim yok, zaten motosiklet pazarına girdiğime pişmanım. Bari mevcut ithalat rakamlarını koruyup tek tük satayım yeter bana, der gibiler.
Yahu elinde Suzuki patentli bir model var. Sağlamlığını ve kalitesini ispatlamış. Attırsana tozunu piyasanın. Binlerce kullanıcı sırf Honda diye Yamaha diye sorunlarını bile bile alıyorlar. Senin satış ve servis sorunundan dolayı sana ihtiyatlı kalıyorlar. Sağlam bir satış ve servis ağı kurarak paldur küldür piyasanın tozunu atsana, ha biraz da reklama yatırım yap. Ondan sonra say paranı keyifle.
Otomotiv pazarında bu kadar deneyimi olan firmanın TVS'ye üvey evlat gibi davranmasını anlayamıyorum açıkçası.
İlk servis deneyimimde salak muamelesi gördüm. Adı "Yetkili Servis" olan yere saatini ayarlatamadım, forumdaki arkadaşlar yardımcı oldu sağolsunlar.
İkinci el aldığım motorun 3000km bakımı için servise gittiğimde buram buram kalitesizlik ve bilgisizlik koktu ortalık. Servis ışığını söndürtemedim, sorun olmaz abi yansın diyor dangoz.
Bilmiyorum ki nasıl sönecek, ayarlanacak diyemiyor oysa. Bunun rölantisi dengesiz, fazla yakıyor, diyorum. Yüzüme bakıyor. La hava ayarını yapsana oğlum. Yapıyor güya, aynı. Bujisine bak, diyorum. Söküp bakıyor, iyi diyor. Ben görüyorum o elindeki iridium buji, önceki sahibi bilmeden takmış. Bu motora hikaye aslında. Iridiumun ne olduğunu bilmiyor sanki, elinde tuttuğu buji ya tamam gari, değiştirsene orijinali ile.
Ben gördüm göreceğimi, artık garanti umurumda değil. Bir daha da gitmem servise.
Ben bu servis konusunda ciddi bir kamuoyu yaratıp İsotlar'ın da işini ciddiye alacağını düşünüyorum. Şikayeti foruma değil de İsotlara yaparsak sanırım kendilerine çeki düzen verirler.
Gerekirse Hintçe öğrenelim derim, TVS'ciler çektiğimiz eziyeti anlasınlar.
Forumdaki pek çok arkadaş servislerdeki dengesiz fiyattan da dert yanıyorlar. Antalyadaki arkadaşın ödediği rutin bakım ücreti ile diğer yerdeki arkadaşın ödediği ücret ve parça fiyatı ayrı. Olur mu hiç?
Çinli Mondial ve Kanuni de bile bir disiplin var bu konuda.
Evet, biraz uzun oldu ve okuduğunuz için de teşekkür ederim.
Sağlıkla, sorunsuzca ve keyifle motosikletlerinize binmeniz dileğiyle
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:48 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:46 ----------
Su karter tapa contasini bulamadim hala
---------- Mesajlar birleştirildi - 23:51 ---------- bir önceki mesaj zamanı 23:48 ----------
Problem size bagli sehir disina goturemem bakimlarini kendim yapamam derseniz problem olur tabikide
Çok istiyorsan al, merak etme sorun yaşamazsın. İsotar yine de markasına sahip çıkıyor. Ben test ettim kendilerini...
Hem motosiklete bineceksen dilinden anlamalısın. Her şeyi de servisten bekleme. Ayrıca her servis te kötü değil, bize öylesi denk geldi galiba...
Ayrıca garanti hikaye bence, çünkü 2 yıl ihtiyacın olmaz diye düşünüyorum.
Yine de kendi tercihini yap derim
Siz hangi sehirdeki servise gitmistinizÇok istiyorsan al, merak etme sorun yaşamazsın. İsotar yine de markasına sahip çıkıyor. Ben test ettim kendilerini...
Hem motosiklete bineceksen dilinden anlamalısın. Her şeyi de servisten bekleme. Ayrıca her servis te kötü değil, bize öylesi denk geldi galiba...
Ayrıca garanti hikaye bence, çünkü 2 yıl ihtiyacın olmaz diye düşünüyorum.
Yine de kendi tercihini yap derim
hakan kardeş eline sağlık güzel yazmışsın fakat bir konuda bu yazının eksiğini gördüm. demişsinki cbf ve ybrnin ikisininde kronik sorunları var demişsin. tamam cbfi anlıyorum gerçektende kronik sorunları var ama ybrnin ne gibi kronik sorunu var ? bu arada bende honda kullanıcısıyım yani yamahayı savunmak için konuşmuyorum yanlış anlaşılmasın ama yiğidi öldür hakkını yeme ybr hakkaten sağlam motordur. şuan ybr, cbf ve tvs arasında tercih yapacak olsam bende tvs yi seçerim fakat mademki bu yazında bu 3 modeli kıyaslar şekilde konuşmuşsun, bence ybrnin sağlamlığından ve sorunsuzluğundanda bahsetmen geerekirdi. bu saatten sonra ybr almam ( güçsüz olduğu için ) ama yinede şu konuda asla ybrnin hakkını yiyemem; bu 3 motosiklet arasında kesinlikle en uzun ömürlü ve en sağlam olanı ybrdir. yukarıdaki uzun yazında bunada değinseymişsin 10 üzerinden 10 puanlık bir yazı olurmuş bence kardeş.
Tvs apacheyi çok beğeniyorum, hatta ilk türkiyeye gelen kasasından almıştım..
Ufak tefek sorunları dışında %90 çok memnumdum.. ama şimdi rtr 180 modeli var..
isotlar biraz k..çını sıkırsa ve o motoru getirse almama şansım yok..
Motorda vibrasyon var.. Eğer uzun yol yapıyorsanız bu sizi rahatsız edecektir.. Kaçınılmaz
Motoru çok sağlam 25,000 km kullandım sadece yağ ve filtresini değiştim..sonra sattım alan arkadaş kullanıyor..
Bide bende sıkıntı olarak gösterge lambalarım patlıyordu.. Başka da bi sorunu yoktu..Sonra cbf150 aldım ,hayat bu dedim.. Mükemmel bir rahatlık var..
Torkuda iyi, cbf150 artçılı olarak aralarında çok iyi ve bu segmentte üstüne motor yok..Yağ eksiltmesinden dolayı sattım .. Sonra 2-3 tane 600 lük kullandım.. askerden geldim ybr aldım..
Sağlam bir motor.. Plastik aksamlarının kalitesi, çekilen elektrik tesisatı gerçekten 1.sınıf...Yani kısacası hepsi aynı ...
Herzaman söylüyorum bu motorlar 1200 TL ile 1500 TL arasında bi motor.. Tartışmaya gerek yok ..canım ülkemde 4000 liraya satılıyor..
Ayrıca tvs apachede içinde olmak üzere, yamaha ve honda avrupaya yolladığı motorları türkiyeye yollamıyor.. Biz Bu motorların orjinallerinden 3
gömlek altında kaliteye sahip motorlar kullanıyoruz..Bu da devletin siyasi görüşünden dolayı..(AB ye giremeyişimiz en iyi örnek) Benzinimizde pahalı, ürünlerimizde kalitesiz..
Koray kardeşim sana katılıyorum. Herzaman türkiye ezik durumda kalıyor ve bu çok rahatsız edici bir durumdur. Asırlardır dünyanın altını üstüne getirmiş bir milletiz ama şu son asırda resmen eziklik içindeyiz
Konumuza gelecek olursak yurtdışında duyumlarıma göre bizim ybr125 ler cbf150 liler bizim çin malı diye tabir ettimiz motorlar gibi hiç tutulmuyormuş çok nadir kullanılıyormuş
ArkadaŞ adamLar Çözümü buLmuş çoktan Lpg takmışlar apacheyede gözümüz aydın xD
http://www.sahibinden.com/ilan/vasit...75516213/detay
Şu an bu konu içerisinde 12 kullanıcı var. (0 üye ve 12 misafir)
Ön lastik dikkatinizi çekti mi? Ebatı biraz fazla genişletmişler gibi geldi 
