Fiyatlar çok kafa karıştırıcı 2. elde şu sıralar...
10 bin civarı 250 cc'lik bakınıyorum (hala... parayı ancak denkleştirmek üzere gibiyim )...
TNT25 var bu fiyatlara, 11 civarı.. SYM Wolf var 11.500 civarı... hatta 15 bin km'de ABS'siz Kawasaki Z250 SL bile var, 15 bine; az daha üstüne koy denirse... o fazla geliyor haliyle...
BN251'e de bakayım dedim; yani ABS'li, 14-15 bin civarında ... İyi de, sıfırını da Antalya İlhan web sitesine 17700 yazmış...
Sıfırı 17700 olan motosikletin 2. eli 3 bin km'de kaç etse iyi olur ... 15 bine 2. elini alacağına az daha koy sıfırını al... veya , madem 15 binin var, git 15 binde kawa al.. gerçi onun da işletme maliyetleri, bakımı makımı daha pahalıdır, parça vs...
Bence şu sıralar motosiklet almak için uygun zaman... kış önü, ve kurlardaki artış 2. el fiyatlara tam olarak yansıtılamadı gibi sanki...
Mesele, uygun denk getirebilmekte...
Hocam bayinin biriyle görüştüm güncellenen fiyat bu ama diğer bayiler o fiyata çekmemiş dedi. Onun söylediğini yazdim oraya hatta o bayi 23.500 fiyatıyla koymuştu sahibindene bn 251 leri. Başka bir bayi daha aynısını söyledi 23 bin olarak güncellenecek diye. Sonuç olarak ben uygun fiyata koydum alacak kişi belli bir km binde bile karla satacağını düşünüyorum.
BN251 ve bir kaç başka markada da birden fren yapma veya kilitlemesi durumları okudum. Okuduklarımda ABS li motorlardı.
Merak ettiğim şu;
1-Bu frenin birden devreye girmesi, yolda giderken hiç fren kullanılmadığı halde, o hızda, durup dururken frenin kendi kendine devreye girmesi mi?
2-Az bir miktar fren yapılmak istendiği halde, ABS nin frene istenenden daha fazla tahrik uygulayıp tekerleği kilitlemesi mi?
3-Fren köküne kadar sıkıldığı ve tekerlek kaydığı halde, ABS nin devreye girmemesi nedeniyle tekerleğin kilitlenmesi mi?
Cevabınız için peşinen teşekkürler...
Matadorasor'un motosikletini alarak Benelli BN251 kullanıcıları arasına katılmış oldum arkadaşlar.
Öncelikle Matadorasor'a güzel bir alışveriş için teşekkür ederim. Buluştuk, servise gittik, notere gittik, şoförler odasına gittik. Güzel bir gün geçti, iyi bir alışveriş oldu... Yolun açık olsun Matadorasor...Başarılar önündeki projelerde...Isparta'dan geçecek olursan her zaman uğra kardeşim...
Motora gelirsek: ilan yayından kalktığı için, yeni okuyan arkadaşlar için yazayım: Benelli BN251, kırmızı, 3570 falandı kmsi, 3600 de, temiz....
Ayrıntılı uzun uzun yazarım daha ama 150 cc'den ilk kez bir 250 cc'ye geçen biri olarak ilk izlenimimi yazayım;
Benelli BN251 nasıl sorusuna özet cevap olarak:
Dana gibi!
ilanı buraya koyup koymamakta kararsız kaldım çünkü motosikleti müthiş bir hevesle aldım ve sık sık gezemesemde keyifle biniyorum
Fakat ailem bu durumdan fena halde rahatsız ve beni de huzursuz ediyorlar,forumdan ilgilenen varsa ilan budur,motorda hiç bir sıkıntı olmadığını da eklemeliyim ve halen 750 km de
https://www.sahibinden.com/ilan/vasi...5993789/detay/
İkinci el motosiklet alımında evrak prosedürünü anlatayım önce:
Notere gidiyorsunuz. 180 TL noter masrafı tutuyor.
Plakayı değiştirmek isterseniz bunu notere söylüyorsunuz. Ona göre işlemi girip, size sistemden tahsis edilen plakaya göre ruhsatınızı hazırlayıp veriyor.
Eskiden emniyetteydi bu işler; memurlar boşta plakalardan seç istediğini derdi. Şimdi öyle seçme şansınız kalmamış. Sistemden, sırada ne varsa, o veriliyor... Çok da sorun değil...
İkametinizin olduğu ilin plakasına göre plaka tahsis ediliyor.
Ruhsatlar artık tek yaprak.
Bütün plaka işlemlerinin noterde bitiyor olması büyük kolaylık.
Plaka değişikliğinde eski plakayı notere teslim ediyorsunuz. Noter size bir kağıt veriyor ve onunla şoförler odasına gidiyorsunuz. 25 TL plaka bastırma masrafını veriyorsunuz. 5-10 dakikada, sıraya göre, bizde yoktu, plakayı basıp veriyorlar. Böylece plaka işlerinizi tamamlamış oluyorsunuz. Notere dönüp bir evrak falan bırakmanıza gerek yok.
Sıra zorunlu trafik sigortasına geliyor. Onu da ruhsat çıktıktan sonra sigortacınızı arayıp kestirebiliyorsunuz.
Benimki 350 lira tuttu.
Tüm bunları Manavgattayken yaptım. Ruhsatı cebime koyup, plakayı takıp, binip Isparta'ya geldim. Isparta'da ayrıyeten her hangi bir yere evrak teslim etme vs. derdi olmadı... Ha, telefonla sigortasını yaptırdığım Ispartadaki sigortacıma gidip trafik sigortası kağıdını alıp ruhsatın arasına koymak haricinde...
Baya kolaylaşmış ...
---------- Mesajlar birleştirildi - 14:28 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:26 ----------
Gelelim Danaya
Motora oturduğunuzda ilk başta çok büyük geliyor; 150 cc'den gelen biri olarak... Kollarınızdan bacaklarınızdan geriyorlarmış gibi ... Kollarınızı daha bir uzatıyorsunuz; ayaklarınızı da biraz daha geriye koyuyorsunuz... Gidon baya bir geniş geliyor insana ...
Alışıyor insan ...
Kontrol paneli oldukça güzel ve bilgilendirici. Saat olması büyük kolaylık... Hele gece daha bir ışıklı, harika!
Vites geçişleri çok yumuşak. Vites geçirmeye üşenmemek gerek.
Motor sonuçta 6 vitesli. 6 vitesin hakkını vermek gerekiyor. Sık sık, gerektiği gibi vites değiştirmekte fayda var. 5 vitesli 150 cc'likten gelen birisi olarak, bu biraz daha çok vites değiştirmek oluyor, ama sorun değil...
Manavgat Antalya yolunda çok ilerlemeden sağa ara yollara saptım, bir 25 km virajlı tek gidiş tek geliş yollarda pratik yaptım, Isparta'ya doğru yola çıkmadan önce...
Anayolda da gaza tepkimesi çok iyi ...
Antalya çevre yolu trafiğinde, ki ikide bir ışıklar falan geliyor, çok sakat bir yol aslında, arkadan gelen servis minibüsleri, kamyonlar, diğer araçlar ... Aradan sıyrılmak harika! 150 cc'lik ile, haliyle, en sağ şeritte fıtı fıtı gitmek zorunda kalıyordum, 80-90, bilemedin 100 ile ...
250 cc'liğin en büyük farkı, 100 km/h gibi hızlarda süreki ve rahat gibi şekilde (6 bin devirlerde) seyahat edebilmen. Ve daha motorda manevra yapmanı sağlayacak güç olması... 150 cc'likte canını dişine takıp bağırttırasıya tapa gaz gittiğinde 100'ü görüyordun, hadi bilemedin 105, 110... ama limitlerdeydin...
100-110 hızlarında, 6 bin küsür devirlerde gitmek muazzam bir rahatlık veriyor insana... gerektiğinde 120-130'lara çıkabiliyorsun; 250 cc'lik motorla ...
Bu tüm sürüşüne yansıyor!
Bu konuya ayrıca daha değineceğim... 250 cc'lik ile bayır aşağıya Burdur/Elsazı virajlarına yatarak giriş ...
to be continued ...
GezeGeze, hayırlı olsun. Kazasız belasız kullanırsın inşallah. Bu yaz İstanbul-Isparta yolculuğu yaptım. Şükür sorun çıkarmadan keyifle gezdirdi dana Bu motorun hakkı 6.000 devir 100 km sabit hız. Üstüne çıktıkça verdiği keyif azalıyor. Seneye kısmetse tekrar Isparta'ya geleceğim. Bi BN251 buluşması yapabiliriz belki.
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:26 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:22 ----------
Yakişir; hayirli olsun, daha çok gezersin inşallah bununla
Rks ile aynı grupta olduğundan bayide oturup bakmışliğim oldu motora.Oturaklı ve güzel duruyor, tabii kubazaki'nin cılızca olmasından da fazlaca iri gelmiş olabilir , gidonu ilk anda geniş gelsede şimdi sana, kağıt üzerinde pek geniş değil turu da geniş aynaları falan da güzel kullanışlı motora benziyor, peglerde falan da geride olmadığından epey rahat edersin hele uzun yolda.Saat muhabbeti ayrı bi güzel gelmişti bana da motor değişince..
Naçizane önerim, hani motor pek kilometre yapmamış zaten rodaji bitse de, (genel hata olarak gorduğum çok kişide) yuz kilometre hizlarda altıncı viteslerde yol yapmak yerine bi beşbin kadar dördüncü ve beşinci viteslerde gazı farkli devirlerde bol bol yedirmen yönünde olacaktir, (atıyorum aynı hızda altı yerine daha çok beste uzunca yol yapmak gibi)Hem vites rahatlayacak hem motor daha iyi açılacak, ivmelenme ve titresimden yana daha sağlıklı olacaktır uzun vadede.
Tekerin düz bassın.
Teşekkürler arkadaşlar.
Her zaman beklerim M.Tugay.
Bu arada önceki yazılarını da okudum; ufak tefek sorunlarını gidermiş olman güzel. Motorun solundaki (karşıdan bakarken değil, üstüne oturunca sol tarafındaki) kornanın arkasındaki hortumdan bende de su damlaması olmuştu. Arayıp sordum; tahliye hortumuymuş; normalmiş ısınınca biraz su damlatması ...
Geldiğinde görüşmek üzere M. Tugay; çaya, kahveye beklerim ...
Tavsiyelerin için teşekkürler kefkes. Rodajı bittiği için zorlamayayım diyordum ama dediğin gibi biraz açmayı deneyeyim...
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:54 ----------
Neden Benelli BN251'i Tercih Ettim
Geçen hafta 150 cc'den 250 cc'ye geçmeyi uzun zamandır düşünen biri olarak 10-15 bin TL bandında 250 cc motosiklet düşünenler için pek çok alternatifin olduğunu ve bu konuda kafamın karışık olduğunu yazmıştım. Kararımı kendimce nasıl gerekçelendirdiğimi anlatayım; başka kafası karışık olanlara faydalı olabilir...
Yorumlar şahsidir; herkesin kendine göre beklentileri, öncelikleri, alabileceği risk vardır... Başka markaları kötülemek yerine benelliyi neden tercih ettiğimi açıklamaya çalışacağım.
Öncelikle niye 250 cc'lik sorusuna cevaben:
150 cc akan trafiğin hızının 50 km/h olduğu şehir içinde yeterli olmakla beraber 80-90 km/h'lara hatta daha da fazlaya çıkan şehrin çevre yolunda ve 120 + km/h seyredilen şehirlerarası yolda yeterli olmamaktadır.
150 cc'den sonra ara kategoriler olarak gördüğüm 180 veya 200 cc yerine, doğrudan 250 cc'ye geçmek daha doğru geldi.
Kendi motosiklet tecrübemi değerlendirerek çift silindirli daha ağır bir 300 cc veya üzeri bir makineye geçmek için ise henüz erken diye düşündüm.
Böylece tek silindirli, 250 cc, fiyatı da 10-15 bin TL bandında olabilecek motosikletlere baktım.
Kilometresinin düşük olmasını tercih ettim.
Garantisinin devam ediyor olması güzel olurdu... Bazı modeller 2015, ama trafiğe yeni çıktığından garantisi aslında devam ediyor... Ama onlarda da sonuçta 3 yıllık duran lastikler var diye endişe ettim aslında... Muhtemelen bir de lastik masrafı olacak...
Aklıma ilk gelen TNT25 idi. Oldukça beğendiğim bir modeldi. Ama ilk partideki kronik arızalar biraz tedirgin etti. İkinci parti gelenler güzeldi, ama onda da fiyatları yukarı çektiler...
Diğer taraftan Kawasaki Z250 SL ciddi bir alternatifti. 2015 model... Tek sorun, garantisi bitmiş durumda, ve parçası çok pahalı.. ve.. hiç arıza çıkarmasa bile periyodik bakımları, işletme maliyeti yani, oldukça yüksek, 400-500 TL'lerde diye okuyordum...
Benelli'nin yeni ABS'li modelini çıkardığını tabii ki duymuştum da, son haftaya kadar ne zaman malum sitede motosiklet ilanlarına baksam, hiç öyle düzenli takip ettiğim bir model değildi; çünkü zaten fiyatı yüksektir diye düşünerekten...
Bir ara elazığdan güzel bir SYM Wolf denk getirdim... harbi güzeldi, bir sürü ekstrası falan... ben parayı denkleştiresiye fiyatı 10 liradan 11500e çıkardı.. haksız sayılmaz... bir de üstüne git gel yol vs ...
10 bin civarına yeşil TNT25 buldum... Ama o da uzak şehirde sayılır...
15 bine Kawasaki Z250 SL buldum... yeşil ...
Sonra, ya dur bu TNT25'in bir de ABS'li modeli olan BN251'lere bakayım dedim... Güzel bir ilan denk geldi.. hem de yakın bir şehirden...
Ta, fi tarihinde, motosikletlerde ABS'nin zorunlu olması ile ilgili bir konuya, hatta, net hatırlıyorum, piyanocunun abs'siz motosiklet getirmesine eleştirel bir yaklaşımla, şöyle yazdığımı hatırladım: hadi bizim 3-5 bin liralık motosikletlerde neyse de, 15 bin liralara çıktıktan sonra ABS olsa iyi olur diye yazdıydım... tabii bu en az bi geçen senenin 15 bini falan...
Velhasılı, BN251'in ABS'li olması oldukça fark ettirdi, kararımı vermemde. Üstelik motor da daha yeni 3-4 aylık, km'si düşük...
Ve tabii Kuba yaygın servisi ve hesaplı parça fiyatı beklentisi ... (gerçi ABS beynine mukayyet olun, baya pahalıymış, serviste lafı geçerken usta söyledi)...
15 bin TL altı bandında karşılanabilir bir bütçeyle daha 3600 km'de 3-4 aylık 250 cc'lik ABS'li bir motosikleti almak akıllıca geldi bana...
Bu açıdan fiyat olarak bakınca tavsiye ederim. Performans olarak da, daha yeni kullanmaya başladım, ama ilk izlenimlerim harika! Yine de performans konusuna ayrıca değineceğim... Bileğinizin altındaki gücü hissetmek bambaşka ...
---------- Mesajlar birleştirildi - 02:15 ---------- bir önceki mesaj zamanı 02:00 ----------
Özetlersem:
15 bin TL altı fiyat aralığında neden Benelli BN251?
1) 3,5 aylık bir motor olması
2) Düşük km'de olması, 3600 km
3) Yaygın servis ağı
4) İşletme maliyetinin hesaplı olması (bakım, servis, yedek parça vs.)
ve tabii
5) ABS'li oluşu!
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:05 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:01 ----------
Bu fiyata alan çıkmayabilir. Sıfırı 17 bin lira olan bir motosiklete 16 bin verecek çıkar mı emin değilim. Gerçi pazarlık payı bırakmışsınızdır. Tavsiyem makul bir rakama çekip elden çıkarmanız, sezon sona ermeden, satma niyetindeyseniz... Hayırlı alışverişler...
---------- Mesajlar birleştirildi - 09:17 ---------- bir önceki mesaj zamanı 09:05 ----------
Serik'teki bayide (Antalya) 16 bine bile var sıfırı, ilan doğruysa eğer https://www.sahibinden.com/ilan/vasi...69789621/detay
Ülen biz de mi pahalı aldık leyn
141 - 142 gördü arkadaşlar (Kibar Feyzo, Şener Şen'in, "Şunun şurasında 141 - 142 başsınız, muhanatlar" repliğini hatırlamadan geçemeyeceğim Senaryonun yazarı İhsan Yüce'ye saygıyla)
Burdur'un düzünde 143 gördüm, şöyle bir Gölcük üstünden dolanıp Ispartaya geri gelirken...
Bu arada, Burdur Gölü, arkadaşlar, bildiğiniz baya bir çekilmiş ... Bakın biz orta asyalardan oradaki göller doğal nedenlerle kuruduğu için falan buralara geldiydik... şimdi buraları doğal yollarla değil, insan eliyle kurutmanın bir izahı elbette vardır da, kabul görmez ...
Doğayla savaş halindeyiz! Kazanırsak, kaybedeceğiz! (Hubert Reeves) .
Durumun vahameti için şöyle bir oran veriyorlar: Burdur Gölü'nün 1/3'ü kaybedilmiş...
Doğa 3 koymuş, biz 1'ini almışız...
Benzer sorun Eğirdir Gölü için de var diye yazılıyor medyada...
Üçün birini almamız yakındır ... böyle giderse...
İlgili haber: https://youtu.be/2SEAqmJiONE
Akan nehirlerin önünü kesmişiz, yanlış tarım yapmak için, dibinden de sondajla su çekiliyormuş...
Havuz problemi diye ortaokul öğrencisine sorsan, hesaplayıverir gölün ne kadar sürede kuruyacağını! ...
---------- Mesajlar birleştirildi - 18:50 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:14 ----------
kefkes, bugün aklıma sen geldin; dediğin gibi biraz uzattım vites geçişlerini, 4. viteste 100'ü falan gördürdüm... 5. viteste 120 falan ... 6. vitese atmak yerine ... ara ara ...
9500'de kesiciye giriyor bu arada 4. ve 5. viteslerde kesiciye sokmayı başardım Fena bir şey... Limitleri görmekte fayda var gerçi ...
Arka frenden ses geliyordu arkadaşlar; balatası bitmiş dedi arkadaşlar. 3800 km'de motorun balatası mı biter dedi telefonla aradığım servis; balata temizleyici sprey al bir şeyi kalmaz dedi...
15 liraya genel temizleyici diye geçen balata temizleyici spreylerden aldım, baya büyük boy silindir şeklinde olanlardan... Sanırım geçti gibi ...
Arada balataları demek böyle spreyle temizlemek gerekiyormuş ...
Gün geçmiyor ki bir yolda kalma heyecanı daha yaşamayalım.
Bugün iş dönüşü motosiklet bi anda göstergeleri yakıp söndürmeye başladı. Devamında göstergeler kendine geldi ama FI lambası yanmaya başladı. Hemen sağa çektim motorum sağına soluna bakıyordum ki bir motorcu arkadaş gelip yardımcı oldu sağolsun. Buralardaysa selam olsun.
Yağ göstergesinin az üst kısmında özellikle açılmış küçük bi delik var. Motoru çalıştırınca bu delikten su boşaltıyor motosikletim. Tabi acemiliğimden ne olduğu bilmediğim bu durumu Vale motoyu arayıp sordum. Devir daim sisteminde keçe su kaçırıyormuş. Üzerine su ekle devam et, eve gidene kadar idare eder dediler. Trafiğe girince biraz hararet yapsa da yolda kalmadan eve geldim şükür. Ama bu motor acayip hareketleriyle bi gün beni adam akıllı yolda bırakacakmış gibi geliyor.
Motorum henüz 5.300 km'de. Motoru zorlayarak süren bi yapımda yok. Neden keçe bi anda su kaçırmaya başlar ki? Artık sürekli motordan ses dinler, orasını burasını kontrol eder oldum. Motor ilk çalıştırmada bazen rölantide tutamıyor. Devir çok düşüyor ve stop ediyor. Bu arada rölantisi 2.000 devir. Debriyajı sıkınca galiba kranktan tık tık ses duyuluyor. Belki normal bişeydir ama paranoyaklaşmaya başladım.
ELSAZI VİRAJLARI
Size bugün Elsazı virajlarına girişimi anlatayım ...
Antalya'dan Isparta'ya akşam vakitlerinde çıkmış geliyorum... gece vakti... göstergeler harika... ışıl ışıl ... düz yolda gazı açınca hızlanması ... öndeki araçlara yetişmek... sollamaya çıkıp geçmek ...
150 cc ile gelene geç diyorduk 80 km/h ile , şimdi öndeki katara katılmak ilk amaç oluyor...
Gece vakti... öndekinin ışıklarıyla falan arkalı önlü gideriz diyorum, yapayalnız gitmektense... bu motora ilk binişim...
Öndeki bir kaç araçtan oluşan konvoya yetişmek sorun olmuyor... Bir süre sonra, birer ikişer geçiyorum her birini...
Artık karanlıkta yalnız gitmek de endişe vermiyor... Ta uzaktaki yeni bir katarı gözüme kestiriyorum... Genelde kamyonun arkasına takılmış bir kaç araçtan oluşuyor... Arada yardırıp gelen otomobillere de güzelce yol vermesini biliyorum tabii ...
Düz yol bitiyor, virajlara geliyoruz... Hafif virajlara giriş çıkış çok iyi .... Sollamalarda hızlanıp güvenle şeride geçebilmek çok iyi ... Gerekli yerlerde üşenmeyip yavaşlamak çok doğru...
Derken önümde bir araba ve bir kamyon görünüyor... Arabanın zaten kamyonu geçecek hali yok gibi ... Önce arabayı geçiyorum ...
Sonrasında viraj var ... Sağa kapalı viraj... Mesafe var daha ... Yüklenip, geçeceğim, ve sonra viraj için konumlanma ve hız düşürme...
Yükleniyorum, kamyonu geçiyorum, arayı baya açıyorum, kendimce, ve viraja yaklaştıkça güzelce hız düşürüyorum...
Normalde kendi şeridimde sola konumlanmam lazım, sağa virajda, hem daha geniş görüş açısı için hem daha geniş viraj açısı için ....
Virajın ağzına yaklaştıkça fark ediyorum ki bu #*?!mun virajı bayır aşağıya! Sağa bayır aşağıya!
Virajı dönmekte sorun yok, ama tedbir açısından daha bir yavaşlıyorum ve şeridimin sağına konumlanıyorum ve haliyle daha dar daha yavaş dönüyorum...
Ama arkamdan gelen kamyonun önünde çok da yavaşlamak istemiyorum... Geçerken iyi geçip gittiydim önünden virajdan önce ...
Döner dönmez önce 1 sorun sonra hemen akabinde 2. bir sorunla karşı karşıya olduğumu anlıyorum. İlki, önümde bir viraj daha var, hemen akabinde, ki bu bu sefer sola! MotoGp'deyim sanki $#?! Bir sağ bir sol viraj arka arkaya ! Ve bu ikinci viraj da bayır aşağıya! Kot farkı herhalde ilk virajın başından ikinci virajın sonuna 3.kattan 1. kata iner gibi falandır herhalde, veya bana öyle geldi ...
Virajları daha sonraki en yakın yerleşim yeri tabelası Elsazı yazdığından, bu adla adlandırdım, Antalya-Isparta istikametinde, bayır aşağıya arka arkaya gelen Elsazı-1, Elsazı-2 virajları , Burdur/Elsazı mevkisinde ...
Ne diyordum, tek sorunumun bayır aşağıya bu sefer sola Elsazı-2 virajı olmadığını aynadaki ışıktan fark ettim!
Normalde, ben virajı döndüm ve aynamın karanlık olması gerekiyor! Arayı açtıydım ben arkamdakilerle!
İkinci sorunum bu kamyon denen behemoth ben ilk viraja girerkenki yavaşlamamdan istifadeyle, arayı baya kapatmış; virajı da nasıl döndüyse direkt ensemde bitiverdi!
Arkamda behemoth dev kamyon, önümde sola bayır aşağıya viraj, karşımda, biraz ilerde, bariyerler...
Hepsi ışık hızında kafasından geçiyor insanın...
Seçenekler: Bariyerlere bu hızla yüklensem, normal şartlarda durabilirim, dikine, çarpmadan, muhtemelen, hem ABS de var, gerçi hiç denemedik daha, ama, kaydırmadan durmak için kontrollu yavaşlamak lazım... ensendeki kamyonun önünde kalma riski var! Ve tabii duramama ihtimali de var...
Bakışını gideceğin yöne çevir! Bariyere, ağaca falan gibi takılıp kalma, yoksa oraya gidersin! ...
Sola bakıyorum... viraj açılıyor... gelen de yok aşağıdan...
Motor, iyi, viteste, arka teker tutuşta, boşta falan dönmüyorum virajı, vites de doğru viteste, hız da iyi ... yani dönülmeyecek bir viraj değil, teknik olarak, yol da iyi ... gelen de yok...
Gerisi bana kalmış oluyor ... Bildiğini, okuduğunu, çalıştığını, öğrendiğini uygulama zamanı...
Formasyonda uçarken kanat düşürüp sola aşağıya süzülen F-16 pilotları gibi sola viraja yatıyorum ... yani baya iyi yatıyorum, kendimce ...
Hahahah, süzülerek iniyorum virajın içine, kamyonun önünden kaçarcasına
Neresiydi burası, aklımda bulunsun bir dahaki sefere derken düzlükte sağdaki tabelayı okuyorum: ELSAZI ...
İyiydi
Öncelikle motosikletiniz hayırlı olsun güle güle kullanın. ben de 1 senedir sıfır aldığım tnt25'i kullanıyorum. genel olarak memnunum ve özellikle ' top speed' takıntısı olmayanlar için yeterli bir motosiklet. fiyat performans olarakta zaten en iyi motorlardan biri.
no pain, no gain ...
Teşekkür ederim mersinLee33. TNT25 beğendiğim bir model. Yeşilini düşünüyordum ben de, uzun bir süre...
Dediğiniz gibi, oldukça iyi fiyat performans olarak Benelli motosikletleri...
Bu arada, koruma demiri taktırabildiniz mi? Ben yanlara takoz taktırdım, 130 liraya, ama çok umut verici değiller. Özel demir boru büken de bulamadım henüz...İRF Motor'da da yok uygun koruma demiri Benelliler için...
Koruma demiri konusunda çözüm geliştiren var mı arkadaşlar?
Şu an bu konu içerisinde 3 kullanıcı var. (0 üye ve 3 misafir)