Bu gün az daha 2008 modelini alıyordum ama son anda korktum, cesaret edemedim :D
Bu gün az daha 2008 modelini alıyordum ama son anda korktum, cesaret edemedim :D
Tekrar Merhabalar,
02.06.2013 Akşamı çıktığım Bodrum gezimden 08.06.2013 tarihinde dönmüş bulunmaktayım. Motosiklet gerçekten çok keyif veriyor sürerken. 1 tanesi ciddi, 1 tanesi de orta ciddiyette olmak üzere canımı sıkan 3 sorunla karşılaştım.
1. İlk sıkıntım, Eskihisar'dan feribota binerken oldu. Gişelerden geçtikten sonra feribota binmek için hareket edip akabinde yavaşlamak istediğimde arka frenimin tamamen "Boşaldığını" farkettim. Motor freni ve ön fren ile yavaşlayıp feribota binebildim. Yüzeysel kontrolde herhangi bir kaçak patlak göremedim. Ardından sağ arka kuyruk grenajından hidrolik seviyesine baktığımda minimum seviyede olduğunu farkettim. ( Bu dolaylı oalrak benim ihmalkârlığım. Bakmalıydım). Yapılacak iş belliydi, ilk benzin istasyonunda dot 4 takviyesi yapılıp hava alınacaktı. 20 dakika geçtikten sonra tekrar denediğimde frenin eskisi gibi sertleştiğini farkettim. Yinede işimi şansa bırakmadan bir benzinlikte durup hidrolik tekviyesi ve hava alma işini yaptım fren eskisinden de iyi oldu.
2. Sorunum ön tekerin 100 km altındaki hemen her hızda tek elimi dahi bıraktığımda yalpalamasıydı. Molada ön jantı incelediğimde balans almak için yapıştırılan kurşun ağırlıklardan birinin olmadığını farkettim. Muhtemelen soruna bu sebep oluyor. ikinci yolculuğuma çıkmadan önce balansa gireceğim.
3. Sorunum ise led stop için söktüğüm çanta tablasının 4 somununu Transalp'in demirine delik açıp sabitlemişler. Tabi ben bunu farkedemedim. Sıkarken de gevşemesin diye locktite destekli hayvanvari torkla sıktım Çantayı da ağzına kadar doldurunca somunlar kurtulmuş. Dönüş yolunda dikiz aynasından çantanın anormal sallandığını farkedince durumu gördüm. Önce lastik kancalarla ve plastik kelepçe ile sabitlemeyi denedim. Kelepçeler kopunca da çantamdaki ayakkabımın bağını söküp onul a bağlayarak eve kadar gelebildim.
Yakıt olayına gelince; Fuel Log programını kurdum. programın hesaplamalarına göre 100 kmde minimum 5.14, maksimum 6.40 litre harcamışım. Benzin göstergesi her fullememde F harfinin üstüne geliyor ve ilk 100 km orada kalıyor. Daha sonra ikinci 100 kmlik bölümde yarım depoya kadar geliyor ve 200 km de yarım depo görünüyor. Bu bilgilerle doğru orantı yapınca 400 km giderim diye düşünüyorsunuz ancak öyle olmuyor çok hızlı bir şekilde E harfine geliyor. Bir depo ile 1 kere 307 gittim. Daha gider miydim cesaret edemedim.
Bunun dışında Motorla alakalı birkaç hususu da eklemek istiyorum:
* Öncelikle ön cam yetersiz. Uzun cam mı kısa cam mı onu tam çözemedim. Tüm hava patlamalarını çekmek zorunda kaldım. Rüzgarı karşıdan aldığım zaman ses dayanılmaz oluyor. İntercom'u bile kullanırken zorlandım. Kısa cam ise uzununu alıp sorunu bir nebze azaltabilirim. Ancak uzun cam ise ne yapmam gerekli bilemiyorum.
Diğer bir husus da gazı bıraktığımda çok hızlı bir şekilde yavaşlaması. Sanki Retarder var motorda Viraj ve rampa inişlerde çok güzel bir özellik. Ancak bileğim ağrıdığında (ona da değineceğim) ya da karıncalandığında elimi bırakmak istediğimde çok hız kaybediyorum ve arkamdaki arac benim yavaşladığımı geç farkettiği için riskli oluyor.
* Motorun hızlanmasında anlam veremediğim bir gecikme var. Örnek vermek gerekirse 5. vites 4500 d/d civarında giderken gazı açtığımda motorun 6000 d/d'e kadar hızlanma olmamış gibi hissettiriyor. Bu devirden sonra motor hızlanıyor. Mundan önceki motorumun 800 cc oluşu ve maksimum torkunu 3500 d/d da veriyor olmasına alışkın olmamdan da kaynaklanıyor olabilir.
* Neden olduğunu çözemediğim bir bilek ağrısı oldu bende. Sağ bileğim sürekli ağrıdı ve parmak uçlarım karıncalandı. Neden olduğunu anlayamadım. Karpal tünel sendromu oldum diye düşünmedim de değil yani (meslek bilişim sektörü olunca )
Giderken Manisa il sınırları içerisinde geceyi geçirerek gittik. Dönüşü kesintisiz Bodrum-Gebze olarak yaptık. Bilek ağrısı ve rüzgar dayağı haricinde bedensel hiçbir yorgunluğum olmadı. 3 sene önceki Bodrum gezisinin dönüşüne de aynı saatlerde başlamıştım. Ancak o yolculuk 3 saat daha uzun sürmüştü ve eve ceset olarak gelmiştim.
Özetlemek gerekirse, ufak tefek sıkıntılar haricinde genel olarak motor beni memnun etti. Vaktinde hakettiği değeri ve ilgiyi görmemesinden kaynaklı sıkıntıları var elbet. Ramazan bayramındaki Sinop yolculuğuma kadar. Tüm sorunları halledeceğim. Hazır böyle bir işe kalkışmışken biraz da gençleştirme işlemi yapayım diyorum. 2007 modellerindeki gibi şeffaf sinyal lambaları, grenaj yazıları, siyah jant kasnağı ve göbeği gibi değişiklikler yapmak istiyorum
Sağlıcakla.
güzel bı gezı olmuş,sorunlar sızden kaynaklanıyor çünkü hidrolık kontrollerı belırlı zamanlarda yenılemek lazım.yakıt tuketımı biraz fazla sankı.birde 5. vites 4500 devirlerde giderken takrıben 100-110 km hızlarda oluyor.ama gazı actığınızda 130-140 lara anında tepkı vermesı lazım.isterseniz hava filitresine ve kalbulator hava ayarlarına bi baktırın.kazasız belasız olsun
Tüm sıvıları kontrol etmiştim periyodik bakımında. Lakin arka fren için konan ufacık delik insanı yanıltabiliyor.
Motou aldığımda kafam rahat olsun diye yağ yağ filtresi buji ve hava filtresini değiştirmiştim. dediğiniz devirde bu hızda gidiyor. Fakat gazı açtığımda motorun 6000 devre kadar hızlanması çok yavaş 6000 den sonra hissedilir derecede hızlanmaya başlıyor. Kafama takılan bu aet rölentideyken devrinde sabit kalmaması. Birkaç kişiye de sordum bizde de böyle dendi. Rölanti motoru gibi birşey mi var acaba söküp temizlememiz gereken. Şimdi bunu araştırıyorum. İlk fırsatta da senkron ayarına gideceğim. ya da senkron saati alıp kendim bakacağım.
Sağlıcakla.
'04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS
Senkron cihazi yerine 2 tane vakummetre ile kendiniz de halledebilirsiniz olayı,
yahut 1mtlik tahta cetvel ve 3metrelik benzin hortumu ile de yapabilirsiniz bunu,
Vakummetrenin tanesi 10-15tl aralığında,
ustaya gidip de 80-100tl vereceğinize kendiniz yapabilirsiniz bunu,
ben vakit bulup da yapamadım ama en kısa zamanda bunu halledip konu acacğım..
ANGARAJ
Vakummetre olayını yeni öğrendim ve tabikide onu yapacağım VAkummetrenin ölçü birimi ile senkron cihazının ölçü birimi aynı mı? Misal servis manualindeki değeri ayarlayabilir miyiz? Yoksa kafamıza göre iki kadrandaki değeri mi eşitliyoruz? Bunu çözersem bugün alacağım vakummetreyi.
'04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS
Benim şimdiye kadar ki araştırdığım gördüğüm olay iki silindirin birbirine eşitlenmesi,
bu esnada da genelde v motorlarda arka silindir oluyor master silindir ve o silindirde herhangi bir ayar yapılmıyor diğer yani ön silindir ise arka silindire göre ayarlanılıyor,
bazı motorlarda zaten mavi vida ile mühürlüdür bu senkron ayarı yapılacak silindirdeki hava giriş ayar yeri yani değiştirilmesin bu hep sabit kalsın diye..
Vakummetre özelliği 0 ila -1 aralığında olmalı..
Senktrondaki esas ama bir silindirin ayarını ötekine ayarlamak bunun için illaspesifik bir cihaza gerek yok bence..
ANGARAJ
Amaç havayı ölçmekse evet bence de illa okadar para vermeye gerek yok. Yıllar önce MCT 250 kullanırken hiç senkron ayarı falan yaptırmamıştım. Transalp o makinadan sonra ikinci çift silindir ve çift karbüratörlü motorum. Chopper kullanırken genelde tek karbüratörlü modelleri tercih ederdim.
Senkronun Türkçe karşılığı eşitlemek zaten. Fakat arka silindirin hava ayarı hiç mi bozulmuyor?
Ben şöyle düşünüyorum. Hava ayarı açıkken mi çok yakar kısıkken mi önce buna emin olmalıyım. Duruma görede vakummetre ile de hangisi menfaatimeyse eşitlerim
Sağlıcakla.
'04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS
Benim anlattığım araştırdığım genelde Enjeksiyonlu makinelerde yapılan TP ayarı için
Karburatörde işin renginin değişmesi lazım biraz daha kaldıki normalde Service manuelinde karbratöründe hava ayarının ne olması gerektiği yahut kaç tur açık olması gerektiği yazması lazım onu sabit olması gerektiği gibi ayarladıktan sonra klepelerin ikisinin aynı anda açılıp kapanmasını sağlamak gerekiyor diye bir tahmin yürütebilirim..
Transalpin kullanma kılavuzunda her iki yılda bir fren hidrolik sıvılarını değişmesi gerektiği yazıyo.Ben değiştirdim.Şimdi içim rahat.Rüzgar alma olayına gelince , MRA touring cam alıyosun.375 gaymecik.Bi daha rüzgarla işin olmuyo.
http://www.xrv.org.uk/forums/bikes-sale-wanted/79959-xlv-650-v6-transalp.html
Bu hafta sonu balata ve hidrolikleri yenileyeceğim. Şu an üzerinde uzun tur camı var. Eski orijinal camı da uzundu ancak yapısal olarak inceydi. linkteki tip bir eklentiyi taşıyamazdı. Şimdiki cam kalın. Şekli de biraz farklı. Bahsettiğin aparatı 120 - 130 TL civarında meblalara bulabiliyorum. Bu arada rüzgar sorunumu kısmen kaskla d aolsa çözdüm. Yolda benzin alırken kaskı düşürmüştüm. çenenin açlıp kapanmasını sağlayan bir parça yerinen kaymış ve bir tarafında 1 santimden fazla boşuk varmış. Onu düzelttim hazır elim değmişken. Ses yalıtımında kullanılan ince kauçuk malzemeden çene kısmına ve kulakların geldiği yere döşedim. Henüz denemedim ama sesi azalttığımı düşünüyorum.
Sağlıcakla.
'04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS
Honda nın sitesinde transalpi bulamadım
Bu başlığı da siz açmıştınız sanırım, kısmet Yurtdışında hala satışı varmış. http://www.topspeed.com/motorcycles/...-ar154607.html
Evet ben açmıştım 7-8 sene sonra alırım demiştim o zamanlar 26-27 yaşlarımın hiç gelmeyeceğini düşünerek..
Takıldığım iki forum sitesine bu yazımı eklemiştim. Buraya'da ekleyeyim dedim.
Motoru aldığımdan beri içime sinmeyen ve Bodrum'a giderken başıma iş açan frenlerin bakımı için geçtiğimiz hafta kolları sıvadım. Arka balatayı sorunsuz değiştirdim. Fakat ön balataların saplamaları yalama olmuş. Uğraş uğraş çıkaramadım. Çaresiz bıraktım başka haftaya. Derken aklıma ters kılavuz geldi. Hemen bir tane sipariş ettim. Dün de (23.06.2013) garajda arkadaşımla işe koyulduk. Foto kalitesi için beni affedin.
İşte Kahramanımız
Ters kılavuzu kullanabilmek için öncelikle sorunlu saplamanın metriğine uygun bir matkap ucu ile saplamaya delik açtık.
Deliğe uygun kılavuzu saplamanın içine takıp normalde vidaların gevşetildiği yöne doğru çevirerek sıkıyoruz. Bir yerden sonra ayarlı pense v.b. gibi bir aletle zorlayarak açıyoruz.
Orijinal saplamaların temini uzun süreceği için. Aynı sıkıntıyı tekrar yaşma riskinin de bulunması ihtimali olduğundan dolayı bu işi kendi imkanlarımla çözmeye karar verdim. Arka kaliperin saplamasınında bu şekilde değiştirildiğini görmem ve aynı marka kaliperlerin, yeni motorlarda bu sistemi kullanmamaları bu kararı vermemde etkili oldu.
Kullanacağım saplama.
Saplamanın balataların temas edeceği yüzeyin dişli olmaması için bu tip bir saplama tercih ettim. Dişsiz kısım dışarı kadar çıktığı için kılavuzla bir mikter daha diş açacağım.
Uygun kılavuzu bulabilmem için dişi ve saplamanın çapını ölçmem gerekli. Dişin ölçüsü; 1.0
Uygun kılavuz.
Saplamayı mengeneye sıkıştırıp 90 numara yağ eşliğinde mehter yürüyüşü tekniğiyle dişi açıyorum.
Üstte saplamanın orijinal hali. Altta ise diş açılmış hali.
Saplamanın kalipere takılmış hali. (fazlalık kesilecek)
Balataların takılmış hali. Dış etkenlerden korunması somun olarak şapkalı somun tercih ettim. saplamaya locktite sıkıp işi sağlama aldım.
Eski balatalar.
Bazı otomobil programlarında(Wheelers Dealers) fren pistonlarının balataya temas ettiği yüzeye gres sürüldüğünü görmüştüm. Ben de az miktarda buraya sürdüm.
Bu aşamadan sonra fotoğraf çekemedim. Çünkü ellerim Dot4 oldu . Bu bahane ile de fren hidroliğini değiştirmiş oldum.
Orijinal parça kullanmadığım için yadırgayan hatta kızan olacaktır. Saygı duyarım. Ancak ben genelde farklı bir çözüm üretirken geriye dönüşe uygun bir yöntem kullanırım. Oldu ki orijinal saplamalardan buldum. Bunları söker yenilerini takabilirim. Çünkü kalipere herhangibir zarar vermedim.
Sağlıcakla.
'04 Yamaha Nuovo - '56 BMW R25 - '06 Mondial 250 MCT - '94 BMW F650 - '99 Kawasaki ER 5 - '06 Bisan Roadstar 250 - '97 Kawasaki VN800 - '08 Suzuki VL 800 Intruder - '04 Suzuki VL 800 Voluisa - '01 Honda XL 650 V Transalp -'00 BMW F 650 GS
Ben acemilik edip 125 cc Titan'dan Transalp'e atladım. İlk başlarda çok zorlandım. Ama giderek alışıyorum. İlk başlarda devasa, hantal bir kütle olarak duran motor, kıvraklaştı, daha kolay kontrol edilebilir hale geldi ve sürüşü daha zevkli oldu. Hep çok yakıyor diyorlar ama motor bu benzin yakmak için tasarlanmış bir makina
Güvenli sürüşler
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)