HONDA TRANSALP
Gelelim Transalp’e. İlk karşılaşmamızda Transalp şöyle der gibiydi: ’Selam ben Honda Transalp. Nasılsınız? Umarım yolculuğumuzdan memnun kalırsınız!’. Vay bee ne centilmen!!! Evet, takım elbiseli, ama sporcu ruhlu bir beyefendi gibiydi ki zaten de öyle. ‘Merhaba’ deyip üzerine ilk binişinizde 840 milimetrelik sele yüksekliğiyle ‘ya sağ ayak yerde ya da sol’ durumuyla karşılaşınca anlıyorsunuz ki bu beyefendi pek şaka kaldıracak biri değil. Ciddi, titiz, olgun bir motosiklet Transalp. Ciddi derken üzerine oturduğunuzda eğer spor motosiklet kullanır gibi eğilirseniz oldukça komik görünüyorsunuz. Mağrur bir motora dik oturmak gerekiyor. Dağa taşa da çıkayım ben bununla deyince pek çok beklentinizi tatmin edecek kadar titiz hazırlanmış. 1987’den beri üretildiğinden olgunlukta pek az rakibi var. Biraz eski kafalı olduğunu düşünebiliyor insan, ama bu sağlamlık ve güvenilirlik olarak size geri dönüyor. Motor sahibi arkadaşlarınızla konuşurken ‘Benim motorun şu parçası bozuldu, bunu değişti, şunu eskidi’ dediklerinde siz gülümsüyor ve ‘Periyodik bakım zamanı gelse de servise gitsem, yolunu unuttum yahu’ diyor, ortamı mahvediyorsunuz. V2 4 bujili, 7500 devirde 52 beygir güç üreten bir motora sahip Transalp. BMW gibi heyecanlı olmasa da düşük devirlerde inatçı bir çekişi var. Egzozdan garip sesler çıkarıp silkelemek kolay değil. Yüksek devirleri genç rakipleri kadar sevmiyor. Hem 191 kilogramlık kuru ağırlığıyla, ağır abilik ona daha çok yakışıyor. Öyle elektronik beyinler, enjeksiyon sistemleri, ABS falan kullanmıyor. Elleriniz üşüyorsa, sevdiğinizle aranıza girmiyor üstelik artçı koltuğunda pek konforlu seyahat etmesi için elinden gelen centilmenliği yapıyor. Eski usul, safkan enduro, harbi delikanlı olmak istiyor. Motosiklete alışana kadar viraj girişlerinde bizim afacan kadar esneklik sunuyor, ama uyarıları biraz daha ciddi. Hata yaptığınızda ‘Bak böyle kullanacaksan gitmeyelim, sen otur bir yerde çay iç, dinlen, öyle devam edelim’ der gibi paylıyor sürücüsünü. Kullanıcısı biraz tecrübeli olduğu takdirde özellikle uzun mesafelerde yollar bitsin istemiyorsunuz. Standart gelen rüzgar koruması gayet yeterli. Tertipli, çalışkan öğrenciler gibi düzenlenmiş göstergeleri var. Transalp biraz daha mantık, fonksiyonellik düşünülerek üretilmiş, yıllardır da kullananlar ile seviyeli, ama güçlü dostluklar kurmayı başarmış bir motosiklet.