benim anlamadığım bu bucanner da roadstar daki motor yokmu aynı motor.. nası oluyor bu kadar vibrasyonlu ve rahatsız.. ben roadstar sürdüm kaymak gibi motordu sıfır vibrasyon vardı..seleye gelince çok büyük paralar vermeden halolur ama caferacer zaten rahatsız bir motor türü insanı yoran bir tür normal orjinal cafe racerlarda öyle..
Bu konuda sana katılıyorum fakat oksijen sensörünün enjeksiyon sistemiyle senkronize çalıştığından da eminim, bilmediğiniz yere yorum yapmayın insanlara yanlış bilgi veriyorsunuz. Oksijen sensörü hava-yakıt karışımı ayarı için enjeksiyon sistemine bilgi verir. İkinci görevi de yine bu yoldan emisyonu azaltmaktırlogaritma adlı üyeden alıntı
en başda ben ne yazdığımı iyi biliyorum ama öncelik yazılanı doğru okumak... oksijen sensörü tabiki enjeksiyon sistemi ile alakalıdır ama elektronik enjeksiyon mekanik enjeksiyonda vasıfsızdır tek görevi emisyon değeridir.. bu bir .
ikincisi verdiğim örnek rx3 ile ilgiliydiki ordaki oksijen sensörü sorununun tekrar ediyorum enjeksiyonla ilgisi yok git rx3 konusunda sor inanmıyorsanız enjeksiyon sisteminde sorunu olan varmı diye.. sensör çoğunda arızalı ve değiştiriyorlar sanırım bir seri öyle üretilmiş.. sorun bazılarında çözülüyor bazılarında çözülmüyor çözülmüyorsa zaten sensörden değil sübab ayarı yazılım güncelleme falan ile ilgili..
yoksa oksijen sensörü enjeksiyonla komplike çalışır tabiki motordaki zengin yakıt fakir yakıt, yakıt oksijen ayarını ayarlar.. parçanın kendinin bağımsız bozulması ayrı bir şey ki çok hassas bir parçadır içinde incecik kıldan ince bir platin tel vardır bütün hava ölçümünü o parça yapar.. komple enjeksiyon sistemine hasar verip arıza yaptırması çok farklı bir şey..
Çelişdiğimi düşünmüyorum.. En başdan başlıyım ..
ülgenhan nickli arkadaş
"Rx3 evolar karburatorlu olsalardı zirt sensoru sorunu pirt sensoru arizasi cikarirlar miydi?" Yazdı yani rx3 enjeksiyon sorunu olduğunu ima etti..
Bende Ona
"rx3 evolardaki sorun enjeksiyon sorunu değil genelde oksijen sensörü sorunuki bunun enjeksiyonla yakından uzakdan ilgisi yok.." Diye cevap verdim..
Sen Rx3 e yazılmış özel bir cevabı alıp genellemeye çevirdin bütün motorlara .. dediğinde doğru yanlış değil zaten bunuda beyan ettim demin ama ben onu rx3 e özel yazmışdım..
pek çeliştiğimi düşünmüyorum..
Motoru geçen hafta aldım. 400 km'lik şehir içi ve şehir dışı sürüşlerimden söyleyebileceklerim, şehir içinde çok dikkat çeken, hızlanmaları fazlasıyla yeterli, titreşimi hissettirmeyen, çok keyif veren bir motosiklet, şehir dışı uzun yollarda ise, 100-110 km hızlarla seyahat edebileceğiniz, titreşim ilk başlarda rahatsızlık vermese de motordan indikten sonra oh be dedirten türden, eğer 2 kişiyseniz sürücünün rahatsız olabileceği bir motosiklet. Ben her hafta 1000 km yaparım, motorun üstünden inmem diyorsanız tercih etmemelisiniz. Şehir kullanayım, gaza bastığımda hızlansın, sesi ve görüntüsü beni tatmin etsin, haftasonları da kız/erkek arkadaşımı alırım, yakındaki turistik yerlere giderim diyorsanız, 12 bin liraya bu motor kaçırılmamalı. Motosikletin servis konusunda sıkıntılı olabileceğini düşünüyorum. Aynı şekilde CF'lere de Mondial servisleri bakıyor sanırım. Rodaj sonrası iyi bir ustanız varsa ona götürmenizi tavsiye ederim. Şehir içi ve dışı ortalama yakıt tüketimim 3,7 litre oldu. 250cc V motor blogu olan bir motosiklet için gayet uygun bence. Rodajda olduğu için çok gazlamadım ve genellikle 2 kişi seyahat ettik. Mondial yazıyor diye motoru CG'lerle karıştırmayın. Japon kadar kaliteli değil ama Mondial kadar kalitesiz de değil. Motor MT25'e yakın atiklikte, sürüş ise Superlight'a çok benziyor.
Arkadaş ne kadar çok atıp tutan olmuş enjeksiyon sistemi ile ilgili.
Motorda çin malı değil babalar gibi ingiliz DELPHI marka enjeksiyon var. Yuasa akü var, çelik fren hortumları var, yamaha virago 250'nin klonlanmış enjeksiyon eklenmiş motor bloğu var, vites göstergesi var vs. Yani parasına göre cidden çok güzel motordur.
2018 yılında 12.000 liraya almıştım sıfır km 2019 yılı sonuna doğru fiyatı 28,950 gibi bir şey olmuştu
Bu marka ile üretilen bu versiyon bence en başarılısı olmuş ön-arka ABS, led farlar ve dijital göstergeler de mevcut. Belçikalı Bullit Bluroc 250
V-Bob modeli de çok güzel olmuş. Ne olduğunu bilmeden konuşan eleştiren insana artık içimden cahil deyip, dışımdan haklısın deyip geçiyorum. Bir insanın kafasında herşeyin değişebileceği gelişebileceği, iyinin-kötü kötünün-iyi olabileceği fikri yoksa fazla birşey konuşmanın da manası yok. Longjia çok güzel şeyler yapıyor, beğeniyle takip ediyorum.Arkadaş ne kadar çok atıp tutan olmuş enjeksiyon sistemi ile ilgili.
Motorda çin malı değil babalar gibi ingiliz DELPHI marka enjeksiyon var. Yuasa akü var, çelik fren hortumları var, yamaha virago 250'nin klonlanmış enjeksiyon eklenmiş motor bloğu var, vites göstergesi var vs. Yani parasına göre cidden çok güzel motordur.
2018 yılında 12.000 liraya almıştım sıfır km 2019 yılı sonuna doğru fiyatı 28,950 gibi bir şey olmuştu
Bu marka ile üretilen bu versiyon bence en başarılısı olmuş ön-arka ABS, led farlar ve dijital göstergeler de mevcut. Belçikalı Bullit Bluroc 250
https://uploads.carandclassic.co.uk/...w/12920837.jpg
150 kişi olduk
Sohbet https://chat.whatsapp.com/311MCygB5no7jSyNEOMmpK
Market
https://chat.whatsapp.com/EazBaoAZ4fbGyqObRFKOWo
sanırım enjeksiyon sistemi nasıl çalışır konusunda biraz bilgi karmaşanız var. lambda/oksijen sensörü efi sistemlerde egzoz gazını ölçerek motorun ecusuna yollar. bu bilgiler anlık olarak map sensöründen gelen, kelebek sensöründen gelen verilerle karma şekilde birleştirilerek motorun en verimli şekilde yakıtın yanmasını sağlamaya çalışmasına yarar. yani doğrudan enjeksiyon sistemiyle bağlantılıdır. motosikleti karbüratöre döndürsenizde bu sensör gene durmak zorunda demeniz bu durumda zaten komple yanlış oluyor. çünki bu sensörün ölçümlerini alarak püskürtme süresi belirlenecek bir enjektör kalmıyor ortada. kelebek sensörü yada map sensörüde aynı şekilde. karbüratörlü sistemlerde bunları hiçbiri olmaz. karbüratör mekanik olarak ayar yapılan bir sistemdir. boşuna iddanızı bu konuda anlamadım.
mekanik enjeksiyon konusuna gelecek olursak hem benin hem dizellerde eski dönemlerde kullanılan bir sistemdir. bu sistemde map sensörü,lambda, kelebek sensörü gibi sistemlere ihtiyaç duymaz. bunun yerine motor krankondan alınan tahrikle mekanik bir yakıt pompası ve distribtörün çalışma mantığına yakın olarak tabir edebileceğimiz mekanik bir yakıt dağıtıcı kullanılarak doğru zamanda doğru silindire yakıt yollamaya çalışma mantığıyla işler. ayarlar yine mekanik olur. herhangi bir elektronik sensörü yoktur.
mekanik enjeksiyon diye bahsedilen motosiklet versiyonu ise aslında karbüratörlü enjeksiyondur. yani motosikletin karbüratör sistemi yerindedir. karbüratörün önüne enjektör eklenmiştir. yakıt karbüratör içerisindeki yakıt jetinden değil enjektörsen verilir sisteme. otomobillerdeki tek noktadan enjeksiyonlu araçlar gibidir bu sistem. yakıt karbüratörün ağzına püskürtülür. araç kendi vakumu ile yakıt ve hava karışımını emerek silindire doldurur. karbüratöre gere ilk artısı yakıt daha ince taneli bir sprey olarak püskürtüldüğünden daha iyi yanar. diğer bir kullanım amacıda karbüratörden enjeksiyona geçiş sırasında firmalar maaliyeti düşürmek için ilk etapta kullandıkları bir sistemdir. çünki efiye dönül yeni emme, kelebek sistemi vsvs arge gerektiren bir durum olduğundan zaman kazanmak için kullanılan bir yapıdır. aynı durum otomobillerde enjeksiyona dönüş içinde kullanıldı.
konuyu toparlayacak olursak, az bilip çok anlatmamak gerek diye düşünüyorum. sistemlerin çalışma mantıklarını bilmeden neyin gerekli neyin gereksiz olduğunu kararlaştırmak zor olacaktır.
Tamamen orjinal hiç kurcalanmamış dikiz aynaları dahi değiştirilmemiş Buccaneer 250 arıyorum. (Bulamıyorum o ayrı) Satmak isteyen var ise bana ulaşabilir. Bu arada piyasasına hakimim eskisi kadar da motosiklet kullanmıyorum sesi güzel ve sürüşü keyifli olduğu için alıp bir köşeye koyup hafta sonları binmek istiyorum.
0 535 579 22 50 - Alper
Şu an bu konu içerisinde 2 kullanıcı var. (0 üye ve 2 misafir)
