KTM Superduke 1290 R Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı

**~~hasmet~~** · 18 Aralık 2015, 17:11

Motoru yaklaşık iki ay oldu edineli. Geçen haftasonu ilk yağını değiştirdim. O zamana kadar 6500 devri geçmemek gerekiyordu. Artık öyle bir limit kalmadı. Sanırım gaz 10500 devirde kesiliyor. Geçenlerde ilk kez gazı nispeten rahatça açma fırsatı oldu. Ancak çok da mümkün değil, çünkü hız cok çabuk artıyor.

Dergilerde yazan dışında ne ekleyebilirim:

1. Ben motorsikleti ilk başta rahat olduğu için aldım. Özellikle biraz uzun boyluysaniz, oturunca direk rahat ediyorsunuz. Elciklere uzanmak gerekmiyor, hemen elin altında. Sele çok rahat.

2. Motorsiklet düşük devirde bir Cruiser gibi rahat. Birçok 4 silindir 600cc ve altı spor yahut naked gibi düzensiz bir rolanti, güç elde etmek için gaz verme zorunluluğu yok. 5000 devri geçmeden patır patır şehir içinde gezmek mümkün. Süper rahat, hafif, ve uysal.

3. Belki de önceki iki motorsikletim az çok güçlü olduğu için olsa gerek, aşırı bir güç gözlemim olmadı 8000 devir altında. Ki zaten yüz beygirden yukarısı günlük kullanımda ne işe yarar çok bir fikrim yok. Acil ivmelenmek için motor devrini şehir içinde 5000, otoyolda 6000 üzeri tutmak gerekiyor. Yoksa motor zorlanıyor. Tork yüksek olduğu için düşük devirden de hizlaniyor tabi, ama zorlamaya gerek yok...

4. Titreşim var, ama rahatsız edici değil. Bana kalsa 4 silindir daha iyi. Belki de alışık olduğum içindir. V2'nin güzel tarafı motorun ince olması. Bir de sesi de daha güzel.

5. Yağ filtre değişimi sorunsuz geçti. Kendim yaptım. İnternette bir sürü problem yazılmış, ama şimdilik rastlamadım daha. Antifriz de iyi durumda. Şimdilik sorun yok gibi.

6. Aldığımdan beri ön frenden ses geliyor düşük hızda. Başkalarının da başına gelmiş. Gidip göstermem lazım. "recall" varmış galiba zaten bu konuda. Hallederler muhtemelen. Titreme, yahut fren tutmada sorun yok.

7. Vitesler çok yüksek. 6'yi kullanmak güç. 140'la giderken 4000 devirden az dönüyor. O yüzden ön 17 dişli sprocket'i 16 dişliyle değiştirdim. Hâlâ yüksek vites, ama şimdi çok daha iyi, özellikle şehir içi kullanımda.

Önceki motorsikletlerim hep Honda olduğu için çok rahat ve sorunsuz geçti. Bu ilk Avrupa malı motorsikletim. Sorun çıkarma konusunda nispeten endişeliyim. Bu konuda da buraya gerektiğinde eklemelerde bulunacağım.

Sanırım forumda başka kullanıcı yok. Ancak eminim bir gün olacaktır. Şimdilik bilgileri birikimi olmuş olur.

**~~hasmet~~** · 08 Şubat 2016, 10:54

Yaptigim degisiklikler:

1. 17 on disli 16 oldu
2. Motosiklet parkederken dustu, sag manet kirildi. Yenisiyle degistirmek yerine KTM'in katlanabilir manetleri ile degistirdim.
3. H4 far ampulunu LED ile degistirdim.
4. Artci koltugu uzerine kucuk KTM canta aldim. Kucuk gozukuyor ama koruklu, kask aliyor icine. Super dizayn edilmis.

Ekstra notlar:
1. Duzgun bir slider bulursam almaya calisacagim. Dusunce masraf cok olacak gibi duruyor.
2. Arka tekerlek standi da aldim zincir temizlemek icin. Tek tarafli masa oldugu icin ozel bir stand gerekiyor malesef.
3. Orijinal yag pahali, ve baska marka yag kullanmayin diyor manuelde. Krank rulmanlari gumus kapliymis. Normal yaglardaki cinko gumusu bozuyormus. Yagin 4 litresi $50'dan pahali. Filtre de $20 civari. Velhasil yag degisimi arabadan 2-3 kat pahali.

**Nuansiyen** · 08 Şubat 2016, 11:05

Bu konuda tek başına sıkılmıyor musun abi

**Draconian** · 08 Şubat 2016, 11:14

Başlıktaki çoğul ekini de kaldırmak lazım.

**basto** · 08 Şubat 2016, 11:36

beton selam abi

fotoğraftan yakaladım

**TAYFUNBORA** · 08 Şubat 2016, 12:21

Selam ,iyi olmuş bu konunun açıldığı.Bilgilendiri yazılar video ve fotolarla değerli bir kaynağa dönüşebilir.
Bence faydalı bir paylaşım.

**berkcigdem** · 08 Şubat 2016, 13:47

Çok sevdiğim ve bayıldığım motor kendisi. Benim dukelerin dedesi kendisi...

Fakat şuan gerçeklerle yüzleşirsek Türkiye satış fiyatı üzerinden bunu almama birazcık var. Bu arada yazınızda çok güzel olmuş umarım başkalarınında işine yarar.

Genel anlamda duke serisi oyuncak gibi motorlardır fakat superduke birazcık oyuncaklıktan çıkmış bir motor içine baya bir aşırı katmışlar

Emin olun avrupa malı bu motor sizi hiç üzmez teknik olarak.

**uzaaklardann** · 08 Şubat 2016, 15:06

Sn. hasmet,
Öncelikle yeni motosikletinize kazasız, belasız, cezasız, sorunsuz binmek nasip olsun.
Muhtemelen bu konu bir "forum" hüvviyetinden ziyade bir nevi "günlük" olacak. Zira forumumuzda bu motosikleti kullanan çok kişi ya yok, yada paylaşım konusunda pek aktif değiller. Ama bu sizi lütfen yıldırmasın. Lütfen paylaşımlarınızı esirgemeyin. Zira motosikletiniz hakkında Türkçe kaynak bulmak zor. Dolayısıyla lütfen o "bulunmayan Türkçe kaynak" siz olun. Aynı dert bendede var. BMW R1200R (GS'in üvey kardeşi

) sahibiyim ve forumu neredeyse günlük gibi kullanıyorum. Sizden ricam motosikletiniz hakkındaki tespitlerinizi, yorumlarınızı, kıyaslamalarınızı, yaptığınız, yapacağınız yolları, veya modifikasyonları buradan bizlerle paylaşmanız. Biz (en azından şahsım adına ben) motosiklet abazalarının en merak ettiği motosikletlerden biri hakkındaki yazılardan mahrum kalmayalım.

**~~hasmet~~** · 09 Şubat 2016, 09:01

Tesekkurler arkadaslar. Arada yazmaya devam edecegim. En azindan Avrupa motorsikletlerine elestirel bakis acisiyla herkes icin ilginc olabilir. Acikcasi bu motorsikletin benzerini Honda yapmis olsa, fiyati da $3000 daha pahali olsa, hic dusunmeden onu alirdim. Gel gelelim Honda bir delilik yapip ta Valkyre Rune urettigi gibi buna benzer bir motor uretir mi, buyuk bir soru isareti.

Yol tutusu ve guc acisindan iddiali bir motorsiklet olmasina ragmen simdiye kadar kullandigim en rahat oturus pozisyonuna sahip. Sehir icinde kullanimi cok rahat. Bakkala gidip gelinecek F1 arabasi dusunun. Bir arada barindirilmasi guc bu iki ozelligi bir arada sunabilmis KTM bu modelde. Bence en buyuk basarisi bu. Bunun icin de elektronik destek sistemlerinden faydalanmis.

Anladigim kadariyla RBW (ride by wire) sistemi olmadan motorsiklet kullanilamiyormus. Yani yuzde yirmi gaz verince kelebek yuzde yirmi acilmiyor. Motorun hizina, on tekerlegin yerde olup olmadigina, tekerleklerin kayip kaymadigina, aracin yatis acisina vs. bakip ona gore aciyor kelebegi. Hatta traction control kapatilinca da kontrol guclesiyormus. Motoru pistte test eden bir magazin yazarinin basina gelen:

Velhasil elektronik destek sistemlerini kapatmadiginiz muddetce gazi gomsenizde alet intihar etmenize izin vermiyor

O bir yana, yumusak kullandiginizda adeta gucu dusuk torku yuksek olan 600cc bir cruiser motorsikleti simule ediyor adeta. Bu da gunluk kullanimda buyuk rahatlik.

Merhabalar basto

**~~hasmet~~** · 29 Nisan 2016, 00:36

Ekleme yapmis olayim:

1. Yavas yavas 4 silindir kullanim tipinden V2 kullanim tipine geciyorum. Arada cok ciddi fark var. Vtec'ten Turbo'ya gecmek gibi birsey. Birinde devirle degisen gucu, digerinde torku kullanmak gerekiyor. Velhasil ihtiyacindan cok daha yuksek devirde kullaniyormusum aleti. Cok daha dusuk devirde de gayet iyi gidiyor alet.

Tabi dusuk devirde de fazla yuk bindirmis oluyoruz motora. Bunun motorun dayanikliligina ne kadar etkisi olur bilemiyorum. Ama dusuk devirde zorlayinca direk sesi degisiyor aletin. Gidiyor, kaldiriyor, ama motordan gelen sesler de sertlesiyor. Gerci ayni sert ses (pat pat pat) tum cruiser'lardan da geliyor. Alisacagim muhtemelen.

Gucu devirle artan 4 silindir daha kullanilabilir bence. Cunku devrin hassas kontroluyle tam olarak ihtiyaciniz olan gucu uretebiliyorsunuz. Bunda daha zor. Cunku cok dusuk devirde bile cok fazla guc uretiyor. Nerdeyse elektrikli gibi birsey. Motoru surekli 4000 devirde tutarak 100 yapmak ta mumkun, 20 de. Hacmi yuksek te olsa 4 silindir oyle degil. Dusuk devirde guc mutlaka azaliyor, ve her hizin kendine gore devri var. Bir sekilde bu motorun ihtiyacini anlayip ona gore ayar yapmak daha kolay. Bunu daha tam kivirabilmis degilim.

2. Suspansiyon super. Resmen kendime geldim. CB1000R beton gibiymis onu farkettim. Eski cruiserimda oldugu gibi rahatca yatabiliyorum. Guven veriyor insana. Ayari da kolay.

3. Suspansiyon mesafesi cok uzun. Sadece rahatlik icin degil, guvenlik icin de cok faydali. Suspansiyonu sona dayamak zor, tekerlegin yolla ilisigini kesmek te zor. Bu kadar oynak bir suspansiyona ragmen basarili yol tutusu tutturmalari etkileyici. Zaten guclu yani da bu bu modelin anladigim kadariyla. Hem hizli, hem rahat.

3. Agirlik dagilimi cok ilginc. Agirligin buyuk cogunlugu onde. Hatta on silindirle radyator arasinda o kadar az mesafe var ki, fan sigdiramamislar. Onun yerine yan tarafa iki tane idareten fan eklemisler. Honda olsa imkansiz boyle bir sey yapmazdi. Arka tekerlek ise iyice disariya itilmis. Hic farkedilmiyor, ama Hayabusa'dan fazlaymis dingil mesafesi. Halbuki Hayabusa bunun yaninda tren gibi duruyor. Faydasi nedir? Muhtemelen on tarafin yuk dengesi cok kolay bozulmuyor fren, gaz ve tabii ki donus esnasinda. Hatta belki de o yuzden on suspansiyonlara preload ayari koymamislar.

4. Kullanimi da harbiden kolay. Agresif gorunumu bir yana, simdiye kadar kullandigim en rahat motorsiklet. Zaten oyle olmasa da almazdim. Ama sadece ergonomi degil, kullanim olarak da rahat. Basinizi belaya sokmaniz kolay degil. Biraz desteksiz olacak ama soyle bir iddiada bulunayim: Muhtemelen bir cok 600cc-800cc arasi supersport ve naked motorsiklet, bundan cok daha zordur kullanmasi. Evet biraz daha agir, ama cok da degil (BMW F650'den 15 kilo daha agir, NC700 bundan agir).

5. Fark ettigim tek tuk seyler kafami kurcaliyor. Mesela sag ve sol taraftaki tuslari barindiran plastikler farkli. Soldaki mode tuslarini ve sinyali iceren gayet profesyonel uretilmis, mat ve dokusu olan bir plastik. Sag taraftaki ise bariz daha adi, ucuz araba plastigi. Tuslar da oyle. Soldakiler gayet guzel ve sekilli, sagdakiler de ise dokum izi ariyor insan. Ne yalan soyleyeyim bir Japon motorsiklet bunu kolay kolay yapmaz, diyeyim size. Umarim gormedigimiz yerlerde de benzer durumlar yoktur.

6. Bakim cok maliyetli. Hatta Porsche araba bakimi daha ucuz. Her seyini kendim yaptim 1000 km'de. Yine de bir goturup gosterecegim. Ama saati $130 istiyor herifler. Ne bileyim. Arada kaldim. Bakalim. Daha 15 bin km'de valf araligi kontrolu var, $800 civari. Eski motorsikletlerime hic yaptirmamistim, cunku gerek olmamisti. Bakalim motorun sesi ve performansi degisecek mi, yoksa Honda gibi omur billah ayni performansta calisacak mi?

7. Superduke forumunda gordugum kadariyla bazi motorsikletler sorunlu, bazilari saglam. Belki o gun kimin yaptigina, belki de parcalara gore degisiyor kalite... Gerci her marka da boyle muhtemelen. Ama bunda ciddi sorun yasayan insanlar olmus. Gozenekli motor bloklari, hatali yag filtreleri, ciddi basini agritmis bazilarinin. Bereket KTM tum sorunlara hassas, ve cozuyor. Ancak ugrasmasi sorun. Bu simdilik sorunsuz gozukuyor, ama daha erken... Bakalim.

Simdilik bu kadar...

Ek: Arkadaki uzun plaka tutan plastigi (rear fender) yok edip cok kucuk, kisa, guzel, ve orijinal sinyalleri kullanan bir "rear fender eliminator" ekledim. Derlendi, toparlandi, ve istedigim gibi iyice kuculdu motorsiklet. Arkadan bakinca da kocaman bir arka lastik gorunuyor o kadar. Negatif yani ise yagmurda kullanmak rafa kalkti. Cunku sirtim camur olacak muhtemelen...

**newmoto76** · 29 Nisan 2016, 08:45

Japon ve Avrupalı üreticilerin otomobil ve motosiklet üretiminde öncelikleri farklı..

Japonlar parçaların birbirleriyle optimum verimliliği üzerine harika işler çıkarıyorlar. Özellikle Suzuki ve Honda olağanüstü işler çıkardılar yıllarca..

Ancak Avrupalı kaliteli materyaller kullanmasına rağmen teknik olarak sorunlu araçlar üretmeye devam ediyor. Mercedes içinde böyle VW içinde BMW içinde..

KTM yi daha çok exclusive bir motosikelt markası olarak görüyorum. Japonların kalite disiplininde harmanlanmış üretim proseslerinin dışında KTM nin daha özel lamborghini üretir gibi atölye vari bir üretim tarzı var.. Bu daha çok zevk makinesi ortaya çıkarıyor ancak Japonlar kadar uzun ömrlü parça birlikteliği ortaya çıkmıyor..

Servis maliyetleri Türkiyede 250 cc makineler için hep çok çok yüksek.. Çok lüx tüketim malı muamelesi görüyorlar..bu motor tam bir zevk keyif motoru ama Range Rover alsan ancak o kadar servis maliyetin olurdu..

Bu memlekette motosiklet tuhaf bişey zaten .. SEviyorsan sana kahrını her türlü çektiriyorlar..

KTM nin geri bildirimleri çok hızlı değerlendirdiğini biliyorum.. Bir sorun çıkmaz umarım. Çıkarsada Avusturya seviyesinde mutlaka ilgilenirler..Bu adamlar motosiklet manyağı işlerine aşık adamlar..

Bunların dışında seçim mükemmel.. Hiçbir SS bu makinanın tadını veremez.. ÖZellikle şehir trafiginde...

İyi ve sorunsuz sürüşler..

**~~hasmet~~** · 29 Nisan 2016, 20:42

@newmoto76, benim gozlem ve deneyimlerim de yazdiklarinizla aynen ortusuyor.

AEA'nin da dedigi gibi, SS'ten motor, SS'ten sase almak yerine, sifirdan bir naked uretmis KTM. Cok tecrubeli sayilmam, ama motorun tecrubeli sahipleri hep ayni seyi soyluyorlar, bir arada olmasi zor farkli ozellikleri bir araya getirmesi yonuyle seviyorlar bu modeli.

Sesi cok guzel olsa da hala 4 silindir'e dogru kayiyor tercihim. Belki zamanla alisirsam degisir... Ducati'nin V2'sinin az daha titresimsiz oldugunu da belirtmeden edemeyecegim, 90 derece acili oldugu icin muhtemelen. Tabi KTM de 90 yapabilirdi, ama onun da kendine gore baska sorunlari mevcut; agirlik dagilimindan, servis kolayligi ve motor sogutmasina kadar sikintilari olan bir mevzu.

**~~hasmet~~** · 26 Haziran 2016, 21:41

Birkaç gün önce kuzey dağlarına gittim, ilk kez 600 km yol yaptim. "Naked'la uzun yol yapılmaz" düşüncem değişti. Yanlış anlaşılmasın, sürekli uzun yol yapılacaksa bence sabit (gidonla dönmeyen) ön cam şart. Ancak naked'la da uzun yol gaaayet kolay yapılıyormuş. Ancak naked'tan naked'a ciddi fark ediyor. Önemli noktalar, izlenimler:

1. Kask ve türbülans: Bazi naked'larin ön camı eğimli dizayn ediliyor, veya gösterge panelinin önüne küçük bir cam koyuyorlar. Öyle olunca belli hizlarda o eğimli yüzey havayi tam kask civarına yönlendiriyor ve türbülans sonucu kask tireme yapiyor ve çekilmiyor uzun yol. CB1000R'in böyle bir problemi vardi mesela. Bunda eğer kaskiniz düzgünse, ve eğer hava aşırı ruzgarli degilse cok rahat ve keyifli yol alabiliyorsunuz.

2. Koltuk: Acaip geniş ve rahat. Kıçınızın ön ve arkaya oynama mesafesi çok fazla, bu da uzun yol rahati icin kritik. Nasil? Diyelim ki otoyol rahat ve 150 km/s ile gideceksiniz, 1 saat boyunca. Ön cam olmadığı için ruzgar ciddi basinc uygulayacak göğüs ve kaska. Boyun, kol veya bel ağrısı kaçınılmaz bir sure sonra. Çözüm: Az daha geri oturuyorsunuz. Kafa ve vucut öne egiliyor, yani dusuk hizda kol ve boyuna yük binecek bir pozisyon. Ama yuksek hizda size çarpan hava vucudu geri itip dengeliyor, ve resmen tüy gibi hafif, uçuyor gibi gidiyorsunuz. Gidonu elliyorsunuz sadece. Hiç naked bir motorsiklerin bu kadar yüksek hizda bu derece rahat olabilecegi aklıma gelmezdi.

3. Suspansiyon: Sert suspansiyon uzun yolda çekilmiyor. Yumusak olanlar da yolu iyi tutmuyor. Hem rahat, hem de zevkli suspansiyon kolay degil. Yol tutus kalitesine rağmen cok rahat bir suspansiyon cikarmayi becermişler. Etkileyici.

4. Depo, sarfiyat: Bir depo ile 336 km gittim. Yolun bir kismi sıkışık şehir içi trafigiydi. Sadece otoyol olsa bir depo rahat 350 km'i geçecek yani. Sehir içi 100km'de 7.5 litre yakan ayni motor otoyolda 5 litre yakiyor. Büyük avantaj.

5. Tehlike: Motorsiklet tehlikeli şey arkadaş, başkalarından dolayi. Küçük bir dikkatsizlikleri sizin hayatiniz demek. Gidis gelis 4 şerit yolda sağ seritteki kocaman bir kamyonet U dönüşü yapmaya yeltendi. Son anda görüp vazgecti. Görmese bu satirlari yazamiyor olabilirdim. 80km/s hızla gidiyorken bile önünüze araç kırınca yapabileceginiz hemen hemen hic bir şey yok. Zaten en çok motorsiklet kazasi da böyle oluyormuş. Kavşaklarda çok dikkatli olmak lazim. Onun dışında tek yön ve arada bölme varsa tehlike acaip azaliyor. Kör noktada degilseniz sorun yok.

Velhasil motorsikleti dizayn edenlere saygım artti.

**~~hasmet~~** · 22 Eylül 2016, 18:48

Gecenlerde hafif yokus asagi yavasliyorum, ileride de trafik var ve bekleyecegim bir sure. Bende anahtari cevirip kapattim motoru. Motor kapanmadi. Sasirdim. Bir yandan da yavasliyorum. Hizim iyice azalinca, durmaya yakin, kendi kendine kapandi motor. Muhtemelen ABS devreye girme ihtimaline karsin durdurmadi motoru. Hiz guvenli bir sinirin altina inince de kapadi kendini. Helal olsun dizayn edenlere...

**SAZMAN** · 22 Eylül 2016, 20:06

Fotoğraf bekleniyor... Kazasız belasız.....

**basto** · 22 Eylül 2016, 23:44

beton, diğer forumdan görüşemiyoruz, buradan yazayım bari

superduke incelemelerini takipteyim, kopyala yapıştır orada da hareket olsum biraz yahu.

**~~hasmet~~** · 22 Eylül 2016, 23:55

Basto, CBF1000 hayirli olsun. Fireblade blok super.

Resim 2 hafta kadar yollayamiyorunm, cunku tamirde motor. Benim yuzumden oldu malesef...

**Nikkfurie** · 23 Eylül 2016, 00:32

hasmet adlı üyeden alıntı

Gecenlerde hafif yokus asagi yavasliyorum, ileride de trafik var ve bekleyecegim bir sure. Bende anahtari cevirip kapattim motoru. Motor kapanmadi. Sasirdim. Bir yandan da yavasliyorum. Hizim iyice azalinca, durmaya yakin, kendi kendine kapandi motor. Muhtemelen ABS devreye girme ihtimaline karsin durdurmadi motoru. Hiz guvenli bir sinirin altina inince de kapadi kendini. Helal olsun dizayn edenlere...

yokuş aşağı viteste inerken kontak anahtarından kapatmak dinamo sargılarının yanmasına sebep olabilir !.