Kapat
Üye Girişi
Motovento
Motomax
1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

BMW R1200R (2007/2014) Uzun Dönem Testi

    REKLAM ALANI
  1. #1
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R





    Motor
    Tipi Hava/yağ soğutmalı 4 zamanlı motor ('Boxer'), bir eksantrik ve silindir başına dört supap, .. merkezi dengeleme mili
    Çap x strok 101 mm x 73 mm
    Silindir Hacmi 1.170 cc
    Motor gücü 7.500 dev/dak'da 109 bg
    Azami tork 6.000 dev/dak’da 115 Nm
    Kompresyon oranı 12.0 : 1
    Yakıt hazırlanması Motor kontrolü Emme manifoldundan elektronik enjeksiyon/BMS-K aşırı beslemede yakıt kesme özellikli dijital . motor yönetimi, çift bujili ateşleme
    Emisyon kontrolü Kapalı çevrim 3 yollu katalitik konvertör, EU-3 emisyon standardı

    Performans / yakıt tüketimi
    Azami hız 200 km/sa’in üzerinde
    90 km/sa sabit hızla 100 km’de yakıt tüketimi 4,1 lt
    120 km/sa sabit hızla 100 km’de yakıt tüketimi 5,5 lt
    Yakıt tipi Kurşunsuz süper ve premium, oktan oranı 95-98 (RON), (darbe kontrolü; nominal güç 98 RON’da)

    Elektrik sistemi
    Alternatör Üç fazlı 600 W alternatör
    Akü 12 V / 14 Ah, bakım gerektirmez

    Güç aktarımı
    Debriyaj Tek diskli kuru debriyaj, hidrolik olarak çalıştırılabilir
    Şanzıman Helisel dişli takımlı, daimi senkromeçli 6 ileri vitesli şanzıman
    Aktarma Şaft tahrikli

    Şasi / frenler
    Yürüyen aksam Ön ve arka bölmeden oluşan iki bölmeli yürüyen aksam, yük taşıyan motor-şanzıman ünitesi ile . birlikte
    Ön çatal / süspansiyon Ön ve arka bölmeden oluşan iki bölmeli yürüyen aksam, yük taşıyan motor-şanzıman ünitesi
    Arka çatal / süspansiyon Alüminyum döküm tek taraflı salıncak, BMW Motosiklet Paralever ile birlikte; merkezi yaylı .. bağlantı, yay ön yükü el çarkı ile hidrolik olarak ayarlanabilir (sürekli değiştirilebilir), . geri tepme sönümlemesi ayarlanabilir
    Süspansiyon mesafesi ön / arka 120 mm / 140 mm
    Tekerlekler arası mesafe 1.495 mm
    Kaster 119 mm
    Gidon açısı 62.9°
    Jantlar Dökme alüminyum jantlar
    Ön jant 3,50 x 17”
    Arka jant 5,50 x 17”
    Ön lastik 120/70 ZR 17
    Arka lastik 180/55 ZR 17
    Ön fren Çift disk fren, yüzer tip fren diskleri, 320 mm çap, dört pistonlu sabit kaliperler
    Arka fren Tek disk fren, 265 mm çap, çift pistonlu yüzer tip kaliper
    ABS Standart

    Boyutlar / ağırlıklar
    Toplam uzunluk 2.145 mm
    Genişlik (aynalar dahil) 872 mm
    Yükseklik (aynalar hariç) 1.285 mm
    Sele yüksekliği, yüksüz durumda 800 mm (alçak sele: 770 mm, yüksek sele: 830 mm, alçaltılmış süspansiyon: 760 mm, konfor .... sele: 800 mm, yüksek konforlu sele: 830 mm)
    Bacak içi bombesi, yüksüz durumda 1.840 mm (alçak sele: 1.760 mm, yüksek sele: 1.860 mm, alçaltılmış süspansiyon: 1.740 mm, ... konfor sele: 1.840 mm, yüksek konforlu sele: 1.860 mm)
    Boş ağırlık, yola çıkmaya hazır, tam dolu 227 kg
    Kuru ağırlık 203 kg
    İzin verilen toplam ağırlık 450 kg
    Yük kapasitesi (standart donanımla) 223 kg
    Kullanılabilen depo kapasitesi 18 lt
    Yedek depo Yaklaşık 3,0 lt




    UZUN DÖNEM R1200R İNCELEMESİ

    Tamam. 2012 R1200R ımla yaklaşık 7 aydır beraberiz ve artık onun hakkında neler hissettiğimle ilgili adil bir değerlendirme yapabilirim.

    Bu benim 19. motorum ve ben hayatımın çok büyük bir kısmını motosiklet satıcısı olarak geçirdim. Uzun mesafe touringler ve birçok tracker da dahil olmak üzere, çok çeşitli motorlarla deneyimim oldu. Uzun mesafe touring derken demir kalça gerektiren seyahat motosikletleri değil tabi ama, yıllarca arabam olmadı ki, motosikletle 700 millik geziler, günlük 110 millik kaçamaklar, Kanada'ya gidip gelmeler falan yaptım bu sürede.

    Dolayısıyla başlayalım ...

    + İyi görünüyor ve 1200cc boksör motorun çok keyifli bir sürüşü var.
    - İlk bakışta sizi aldatmasına izin vermeyin. Zira R1200R saldırgan bir naked dan çok, soft bir naked tourer.

    Her ne kadar "Alman olmayan" motosiklet dünyasında 1200cc lik motoru, olmayan karenajı ve yüksek barlarıyla "naked" diye bağırsa da, BMW için o bir "roadster". 109 bg gücü, 85 lb.ft torku ve 198 kg kuru ağırlığıyla R1200R kağıt üzerinde çok hafif ve iddialı durmuyor mu?

    Öncelikle, sıkıntılar..

    97 R1200R'ımdan zaten Bokser motorun karakteristik titreşiminden haberdardım. 97 modelde beni rahatsız etmişti, 2012 modelde rahatsız etmedi nedense. Titreşimin kendini sinir bozucu şekilde gösterdiği yer aynalar ki önceki motordaki kastettiğim rahatsızlıktı. 4000 d/d sonra aynalar neredeyse faydasızlaşıyor. Demem o ki, 3900 devirde olabildiğince temiz bir görüş sağlarken, 4100 devirde? Kullanışsız. Arkamdaki puslu ve bulanık haleler dışında hiçbirşey görünmüyor.

    Sonuçta daha fazla takılmadan bunu kabullendim ve böyle kullanmaya alıştım. Neyse o işte.

    Evet biliyorum forumlarda bu sorunu ortadan kaldıracak birsürü yöntem önerilmiş/var/okudum. İşte kauçuk içeren ayna kolları, dolgulu rulmanlar vs.

    Herneyse. Büyütmeye gerek yok.
    Sebebini bilmiyorum lakin, Ocak ta falan aynalardaki vızıltı beni gerçek otoyol süratlerinde rahatsız etmez oldu. Kesinlikle hiç sinir bozucu titreşim kalmadı. Ne ellerim ne de bacaklarım ya da dizlerim asla uyuşmadı. Yan aynalar harika derecede pürüzsüzleşti.???

    Diğer bir sıkıntı ise; bir çoğunuzunki gibi benim benzin çubuğu da, motoru almamdan yaklaşık 1 ay sonra sıçtı. Dolayısıyla benzin göstergem çalışmayı bıraktı.

    Aldığım bayiiye kısa bir yolculuktan sonra oradaki serviste garanti kapsamında 1 saatlik mesaiyle eskisinden bile iyi hale geldi. Umarım birdaha bozulmaz ama bozulsa da büyütülecek bişey değilmiş zira kolayca düzeltiliyor.



    Üç tane daha yarı-sıkıntı...

    İsterdim ki motosikletimin elma şekeri kırmızısı olan rengi, daha çok kırmızı, daha az turuncu tonlarında olsun. Asıl istediğim Honda CB1100'ün muhteşem derin kırmızısı. Muhtemelen 2013 R1200R ın derin mavi rengini bulsaydım onu alırdım. Bence o renk, BMW için daha uygun bir renk olmuş. Zira bu "tweener" kırmızısı biraz tuhaf duruyor.

    Büyük bir sorun değil aslında ama her ne kadar şu anki görüntüsünü seviyor olsam da, sanırım derin mavi rengiyle daha iyi olabilirdi.

    İkinci yarı- sıkıntı ise şu an halen bir tartışma konusu. Başta keskin kenarlı tümseklerde süspansiyonun göreceli sertliği beni şaşırttı. Akla gelen kelime "konfor" değil. Sertliğine rağmen, süspansiyon bir miktar yuvarlanmaya izin veriyor. Takılacağınız kadar büyük birşey olmamakla birlikte, bana kesinlikle mesela GSX-R'ın kilitli hissini hatırlatmadı.

    Sayısız kişi tarafından, bana motorun sürüş tepkilerinin (kullanım idare kolaylığının) nirvanaya ulaşmasının, Ohlins'e bir telefon ve cüzdanımda 2000 $ lık bir hafifleme kadar yakın (veya uzak )olduğu söylendi. Belki öyledir, ama aynı zamanda bende giderek artan ölçüde amortisör satıcılarının vaadettiği "handling" noktasına ulaşmaya başladığımı hissediyorum. Amortisör ayarlarını biraz oynayarak mutlu bir uzlaşma noktasına ulaştım gibi görünüyor. Dürüstçe söylemem gerekiyor ki şimdi süspansiyonun beni geride tuttuğunu düşünmüyorum. Motorsiklet hakkında daha çok şey öğrendikçe, ona daha fazla güvendikçe görüyorum ki aslında onu daha fazla sürmeye ve daha fazla güvenmeye ihtiyacım var. Kendimi ne kadar zorlarsam performansım o kadar iyileşiyor. Sanırım motoru kontrol etmekle ilgili sezilen problemler motordan çok benimle ilgili. Son birkaç sert spor sürüşümdeki (sıcak havada tamamen kuru yolda) yaşadığım deneyimler bana bu gerçeği kanıtladı. Olay zihinsel. Motora izin verirsem, kontrolü/idaresi gayet iyi.

    Motorun 6. vitesini kesinlikle seviyorum ve transmisyonu tek kelimeyle dünyanın en iyisi! CBR/GSX-R/VFR nin transmisyonlarını -bilen bilir- kusursuzdu. Görünen o ki BMW kusursuzu daha iyiye çekmiş ve tüm zamanların en iyisini yapmış.

    Son şüpheli şey ise üst düzey-son ivmelenme/hızlanma ile ilgili. Üretim amacı dikkate alındığında bu şey şüphesiz ki (benim eski 97 modelimin asla olamayacağı kadar) hızlı. Her ne kadar BMW bu motora roadster demekte ısrar etse de dünyanın geri kalanına göre sonuçta bu bir naked. Dolayısıyla fantastik son sürat uçuşları tasarımının bir parçası asla olmadı.

    Söylendiği gibi, sahip olduğum diğer 100+ beygirlik motosikletlere göre bu biraz sıradan kalıyor. Gerçi 97'ye oranla bir manyak gibi akıyor olsa da, bu akıcılık 6000d/d de kendini hissettiriyor. 6000 devirden sonra ivmelenme, redline'a kadar dosdoğru devam ediyor. Motor öyle güçlü bir patlamayla ileri atılıyor ki sanki sonsuz bir enerjisi var ve tüm o güç ve enerjisini
    redline'a "hücum" etmek için kullanıyor. Asıl güzel olan şey ise bu süreçte motor hala kontrolün sizde olduğunu size hissettiriyor. Benzer ağırlıktaki diğer 100+ beygir motorlardaki gibi manyağa bağlamıyor yani. "Bana güven! Ben bu güveni hakediyorum" diyor.
    R1200R yüksek devirli Japon makinalarını kullanmaya alışmış kişiler için bile (benim gibi) yeterince hızlı olmasının yanında kontrol kolaylığı / idare konforununuda beraberinde sunuyor.



    Benim hıçkıran 97 ile karşılaştırdığımda 2012 nin gaz tepkisi daha önce belirttiğim CBR/GSX-R/VFR vs. kadar iyi. Sahip olduğu transmisyonu ile R1200R, öncelikli sorumluluğunu gaz tepkisine ve karşı konulmaz bir eğlenceye dönüştürüyor.

    BMW mühendisleri! kusursuz bir iş çıkarmışsınız. Siz çocuklar Bokser motoru geliştirerek gerçekten sürülebilirlik detayları konusunda bir mihenk taşı ortaya çıkarmışsınız. Hala şaft tahrikli sistemin doğası gereği küçük bir kirpiklenme olmasına rağmen pürüzsüz, akıcı transmisyon ve gaz tepkisi için hepinize birden A+ veriyorum. Benim '97 nin aksine, sonunda bir köşeye geldiğimde gazı kesebilir ve kendimi ehlileştirilmemiş bir atın üstünde gibi hissetmekten kurtulabilirim zira R1200R şimdi kolayca yönlendirilebilir olmuş.

    Her ne kadar bu konuda azınlıkta kalıyorum gibi görünse de ben Bokser motorun egsozlarını mevcut haliyle bile seviyorum. Orta devirlerde en havalı mırıldanmaya, üst devirlerde ise pozitif bir agresif sese sahip. Elbette ilk çalıştırırken hala dikiş makinası sesi duruyor (Sıra insanları basitçe sesiyle ateşlemeye geldiğinde muhtemelen gelmiş geçmiş sesi en cansız motosiklet.) ama bir defa devam ettiğimde tüm o çeşitli homurtudan ve gürlemeden gerçekten keyif aldım.

    Frenler... Frenler.... tam anlamıyla efsanevi! Tüm söyleyebileceğim bu kadar. Telelever paralever ve keskin frenler nedeniyle öne arkaya dalış gerçekleşmemesi, (sadece doğru miktarda güç ve ilk tepki süresi ile) herhangi bir potansiyel panik fren durumunu, panik olmayan fren durumuna dönüştürüyor. Düşünün ki bir viraja biraz fazla hızlı girmiş bulundunuz veya belki de kıvrılan bir dağ yolunda aniden burun buruna geldiğiniz bir Lincoln üstünüze doğru yan yan geliyor. İşte bu noktada, R1200R'ın var gücünüzle asıldığınız frenleri, sanki bir video oyununda "restart" düğmesine basmak gibi bişey. Artık ikinci bir hakkınız var. İşte o kadar iyi!

    Başka ABS li motorlarımda oldu. Benzer derecede ağır durdurma gücü olan motorsikletlerim de. Ama genel fren yeterliliğinde, bu motosiklet kadar, hatta buna yakın derecede güven duygusu veren bir başka motosikletim hiç olmadı. Gerçekten de bacağımı üzerinden her aşırdığımda, altımda çok daha büyük bir güvenlik ağının varlığını hissettiriyor.

    Tahmin edebileceğiniz gibi R1200R bir naked'a göre otoyolda oldukça konforlu ki, ben aslında motoru alırken karenajlı bir touring istemediğimden tamamen emin değildim. Pek çok kişiden farklı olarak ben rüzgardan hemen hemen hiç rahatsız olmadım. Sabit seyir hızı olarak 120-130 km lerde gayet rahatım ve sorunsuz olarak yol ne kadarsa, o kadar gidiyorum. Ön camım yok. Bir sürüşün ardından söktüm. Zira berbattı. Tüm yaptığı çılgınca türbülans sesi oluşturmak ve cidden sinir bozucu rüzgar tokadıydı. Ön cam olmadan herşey
    sakin ve sessiz. Problem kalmadı.

    Tüm bu süre boyunca, oturma pozisyonu ve selesi ne benim ne de motorun beraber kmlerce yol gitmemizi sınırlamadı. Başlarda daha yüksek ve yakın gidon istediğimi düşünerek, iki farklı yükseltici seti denedim. Her ikisinde de standart gidona geri döndüm ve olduğu gibi bıraktım. Muhtemelen hafifçe de olsa bir miktar daha yakın durmasını sağlayabilirdim ama daha yüksek olmasını istemedim. Otoyol ve kent kasaba gibi meskun mahal yerlerin etrafında sert ya da spor sürüş yaparken mevcut haliyle gidonun muhtemelen en uygun konumda olduğuna karar verdim.

    Selenin yüksekliği de aynı. Şikayetim yok.

    Benden önceki sahibi motosikletin selesini değiştirmişti. Alıp eve getirdiğimin gün onu çıkarıp standard seleyi taktım. Gayet rahat ve kaliteli. Kesinlikle ucuz malzeme kullanılmamış.

    Aslında genel anlamda bu pahalı bir motosiklet. Gayet açık ki BMW bu motosikleti fiyatını düşünerek üretmemiş. Olabildiğince bütün hissettiriyor ve açıkça "ömürlük" üretilmiş. Birkaç sezon iyice sürdükten sonra yıpranacak ve bir süre daha sonra harcanabilir olacak / gözden düşecek bir makine değil. Eminim ki sadece temel bakımları yapılarak bugün nasıl görünüyor ve davranıyorsa 5-10 yıl sonrada aynı şekilde görünecek ve aynı tepkileri verecektir.

    Aldığım tek orjinal aksesuar mükemmel çantaları oldu. Sadece yan çantalar. Daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyarsam selenin üzerine saracağım bir soft çantayı kullanabilirim diye düşünmüştüm o zaman ve uzun süre olmasına rağmen şu ana kadar bir sıkıntı yaşamadım. Çantalar hakikaten seçkin duruyor. İyi çalışıyorlar, yeterince genişler ve şaşırtıcı derecede sağlam görünüyorlar. BMW'nin o çantaların üzerine madalyon şeklindeki logosunu hala iplik iplik örüyor olmasını isterdim, özellikle ne kadar pahalı olduklarını düşününce.

    Ne kadar yaktığı konusu? Dürüstçe söylemem gerekirse emin değilim. Zira motosikletimin gerçek depo kapasitesini ölçebilecek bir çözüm üretemedim. Kullanım kılavuzu 18lt diyor.Başka bir yerde kılavuzun dediğine rağmen aslında 21lt olduğunu okudum. Rutin olarak 20lt üzrinde benzin doldurduğumu biliyorum. Ayrıca bir defasında depoyu fulledim ve gösterge 400-420 km yol gidebileceğimi söylüyordu. Gerçek dünyada ise sarı benzin ışığı hep 290-340 km arasında yandı. Asla daha az veya daha fazla değil. Işık yandığında kilometre geri sayımı
    genellikle gösterge üzerinde 65 km den geri saymaya başlıyor. Henüz düz bir otoyolda full bir depoyla deneme yapmadım. Olabildiğince kıvrımlı yolları tercih ettim. Kilometre çıktılarına ve matematiksel göstergelere bakılırsa her depo doldurduğumda litre başına 19-20 km aralığında bir ortalamam var. Full depoyla hiçbir zaman 22km/lt yi geçtiğimi yada kanyon tırmanışlarında bile 17km/lt nin altına düştüğümü hatırlamıyorum.

    Yani, temel olarak 19-20km/lt gibi görünüyor

    Üzerindeki orjinal Bridgestone lastikleri değiştirdim. Yaklaşık 12000 km deydiler. Ön lastik kolayca birkaç bin km daha götürebilirdi. Arka lastik merkezdeki kanalları yıpratmaya başlamıştı.

    Lastikleri Michelin Pilot Road 3'lerle değiştirdim ve anında daha stabil ve doğal bir kullanım kontrolü yakaldım. Bu kontrolün ne kadarı lastiklerin yeni olmasıyla ve ne kadarı marka değiştirmekle alakalıdır söylemek zor. Tek söyleyebileceğim sürüş şimdi daha konforlu ve yan yatmalarda daha istikrarlı.

    "R1200R dan başka hangi motosikleti isterdin?"

    Aslında, söylemeliyim ki, şimdi sahip olduğumun üzerine başka bir tane isteyeceğimden emin değilim. Bazı özelliklerinin daha iyi olduğunu bildiğim ve tabii ki beni ayartan başka motosikletler var. Ama sadece tek motosiklet alabileceksin dense bildiğim kadarıyla "her alanda çok yetenekli" başka bir motosiklet yok. Heryerde BMW Roadster fanlarının motosikletlerine aşık olmalarıyla ilgili şeyler okuyorum ve bunun bana da olmaya başladığını hissediyorum. Şu an, onu aldığım zamandan çok daha fazla seviyorum. Yaz mevsimi gelip gittikten sonra (zira ben sonbaharın başında satın almıştım ve bu yaz benim onunla geçireceğim ilk tamamen kuru sezonum olacak) motosiklete tamamen aşık olabileceğimden şüpheleniyorum.
    Derin, son aşkım...

    Sanırım doğru motosikleti seçmişim.

    __________________________________________________ ________________

    Seçkin ve dürüst bir inceleme. Paylaştığın için teşekkürler. Bende de 2007 modeli var ve sayende hem onu hem de motosikletten aldığım keyfi tekrar keşfettim.

    __________________________________________________ ________________

    Güzel inceleme. Yorumlarını zevkle okudum ve R1200R ın üstüne düşen tüm görevleri layıkıyla yerine getirdiği konusunda sana katılıyorum. Her makinanın kılı kırk yardığı ve taviz verdiği bazı yönleri vardır ama bu, bence diğer hepsine nazaran parasını en fazla hakeden motosiklet.

    __________________________________________________ ________________

    Ön cam sorununa katılıyorum. Benim 2007 modelde hiçbir zaman ön cam olmadı. 4 ila 6 gün süren birçok yolculuk yaptım ki otoyolda 5-6 saat aralıksız 120-130 km/h hızlarda sürdüğüm çok olmuştur. Ve asla bir ön cam takmayı düşünmedim. Motosikletin bir naked olarak nasıl bu kadar iyi olabildiğine inanamıyorum.

    Şu an benim 2011'in üzerinde Trophy kaporta bulunuyor. Trophy kaporta yüksek hızlarda muazzamken, şehir içinde yada tali yollarda hala pek tercih etmiyorum.Gövde üzerinde türbülans veya herhangi bir baskı üretmiyor ama bekleneceği üzere bir miktar rüzgar gürültüsüne neden oluyor... Genel olarak bakıldığında bu mükemmel çalışan ve görünen bir montaj ama verilen 800$ da bir sürü para yani.

    Mükemmel raporlama için teşekkürler

    __________________________________________________ ________________

    Kesinlikle güzel ve etraflıca bir değerlendirme olmuş.

    __________________________________________________ ________________

    Bu oldukça kapsamlı incelemedeki çoğu tespitine katılıyorum! İyi iş!

    İncelemede otoyol sürüşlerindeki sertliğe dikkat çekilmiş ve bunun çoğunlukla nedeni telelever, paralever ayarları ve nispeten yüksek yay ağırlığı. Motoruna büyük paralar harcayabiliyorsan Ohlins le değiştirebilirsin. AMA özellikle bir set BST carbon fiber jant al ki seni kilolarca ağırlıktan kurtarır ve muhtemelen bu sorunu ortadan tamamen kaldırır. Muhtemelen diyorum çünkü (muhtemelen) hiçbirimiz bu yüksek fiyatlı oyuncakların çiftine 5000 vermedik.

    __________________________________________________ ________________

    Güzel inceleme. Objektif bakış açısıyla yapılmış mantıklı eleştirileri her zaman takdir ederim.

    __________________________________________________ ________________

    Benim de pek çok motosikletim oldu ve onları iyileştirmek için gerek parça değiştirmek, gerekse özelleştirmek için çok fazla zaman para ve emek harcadım. Ben, benim 2007 nin amortisörlerini Ohlins yaptım. Aynalarını da değiştirdim. Bunu söyledikten sonra, eğer sadece 1 motosiklete sahip olabilecek olsaydım, R1200R ımı başka hiçbir motorla değişmezdim. Bana istediğim/ihtiyaç duyduğum herşeyi sağlayan bir makine. Özellikle her sürüşte 100% haz veren eski tarz karakteri. Bu nedenle sanmıyorum bu kadar çok yönlü bir motor makul fiyata bulunabilsin.

    __________________________________________________ ________________

    Evet bende carbon fiber tekerlekleri 5000 e almayı pass geçmek zorundayım. Bana göre değil

    R1200R ın amortisör sistemi bu kadar keyifli güvenilir ve işlevselken o kadar maliyete katlanıp mevcutları değiştirmek pek akıllıca değil. Bunun için motordan aldığım hazzın önemli ölçüde sınırlandırdığına ikna olmam lazım. "Birazcık" daha iyi olması yetmez. Ohlins yada her neyse işte zaten çok iyi olanı ne kadar daha iyileştirebilir anlamadım açıkçası.

    Bu noktada. 1200R onu her kullandığımda "yeterince iyiden" çok daha fazlası olduğunu hissettiriyor.


    bilginozi, Jrspawn, TAYFUNBORA ve 3 diğerleri bunu beğendiler..


    REKLAM ALANI
    Oktay Motor CF Moto Polaris Mondial
    Motomax
  2. #2
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Yaklaşık 40.000 - 45.000 km, 7 yıllık maxi scooter deneyimi ve 250cc eski bir Honda Rebel'i kesip biçip "bobber" haline getirdikten sonra, 700 - 800 km'lik vitesli motosiklet tecrübesinin ardından, 2015'in Şubat Ayı'nda tüm cesaretimi toplayıp 2007 model R1200R sahibi oldum. Motor bana büyük tabi. 250 cc den, hele ki bir scooterden sonra... (Honda Rebel'i saymıyorum doğal olarak.)

    Normalde 650-800 cc arası birkaç motosikleti araştırıyordum. Aklımda hiç BMW yoktu. 1200 cc ise hak getire... Nasıl oldu peki? Denk geldi diyelim. Kısmet işte.

    Motor ilk geldiğinde "ben bunu kesin yatırırım" diye korktum açıkçası. Yazık olacak motora dedim. İlk sırtına atladığımda düşünün bendeki tedirginliği. E takdir edersiniz ki 250cc maxi scooterden 1200 cc 6 vitesli, şaftlı, 107 bg, 235 kg, bir "makine"ye geçmek zor.

    Lakin hiç te beklediğim gibi olmadı. Nedendir bilmiyorum ama çok çabuk alıştım. 3-4 gün içinde hiç zorlanmadan kullanmaya başladım. Tek istisna düşük hızlardaki dönüşler. O zaman motorun ağırlığını hissediyorum. Scooterdaki pratiklikte yok tabii ki. Hem ağırlık, hem gidonun dönüş açısı, hem de motorun kalıplı olmasından sebep(malum altta boxer motor var) sıkışık trafikteki o kıvraklığa elveda demem gerekti.

    Gerçi Scooter'ımı(2007 Piaggio Beverly 250s) satmadım. Kıyamadım satmaya. Zira kendisi tam bir katır. İnce yapısı büyük tekerlekleri ve hızıyla tam bir yük katırı. İsviçre çakısı gibi mübarek.

    Yabancı forumlarda motorun dengesi, güven veren sürüşü ve frenleri konusunda neredeyse destansı şeyler yazılıp çizilmiş. Ama ben bu konularda ahkam kesemem. Çünkü ilk büyük motorum bu ve bunun haricinde başka motosiklet kullanmış ta değilim. Yani mukayese edebileceğim bir başka motor kullanmadım. Dolayısıyla karşılaştırabileceğim 2 motordan biri scooter, ikincisiyse Honda Rebel 250 bobber. Ki her ikiside bununla kıyaslanabilecek şeyler değil.

    Herneyse. Birkaç kısa turlamadan sonra şu an 6 aydır motoru kullanıyorum. Bir defa kırmızı ışıkta beklerken ayağımın kayması sonucu, bir defa da otoparkta U dönüşü yapmaya çalışırken motoru ağırlığından dolayı tutamayıp motor koruma demirinin üzerine yatırdım. Ha bir kezde koruma demirini (malum çok genişler) dururken park halindeki bir arabaya çok yaklaştığım için sürttüm. Henüz kaza yapmadım. Allah Yaptırmasın. Bu saydığım vukuatları kaza olarak nitelendirmiyorum. Çünkü hepside ya dururken oldu yada durmak üzereyken. Motora alışma süreci... Tecrübelenme...

    Dikkat edilecek hususlar 1: Gidon dönüş açısı dar ve motosiklet ağır! Dolayısıyla düşük sürratlerde manevra yaparken dikkat et!
    Dikkat edilecek hususlar 2: Motosikletin altta 2 ad. boxer silindiri ve koruma demiri var! Yani biryerlerden geçerken aynalara dikkat ettiğin kadar aşağıya da dikkat et!

    Motosikletimi hemen hemen hergün İstanbul trafiğinde kullanıyorum. İş ev arası. Ortalama 33 km. Hergün git gel 2 defa köprü geçiyorum. Rahat ve güven veriyor.
    Bizim eski emektar katıra binmeyi neredeyse bıraktım. Zaten ilk birkaç dakika BMW den inip ona binince insan bir tedirgin oluyor. Çok güvensiz hissediyor. Şöyle bir 5-10 dk. alışmak gerekiyor 7 senedir bindiğim motoruma....

    Birkaç defa uzun yol yapmıştım günübirlik ama burada asıl paylaşmak istediğim henüz 2 gün önce geride bıraktığımız bayramda yaptığım yol.

    Başlayalım.
    15/07/2015 Çarşamba günü yani bayramdan 2 gün önce, 87 kg kuru ağırlığa sahip bendeniz ile 83 kg kuru ağırlığa sahip öz biraderim, 3'lü kappa çanta takımını full doldurarak yükledik motosikletin üzerine. Toplamda dolu depo, kask, mont, eldiven vs ile birlikte takribi 190-200kg civarı bir ağırlığa ulaştık.

    Rota : Anadolu yakasından Tem üzerinden Sakarya kavşağı, Bozüyük, Kütahya, Afyon, Burdur ve memleketimiz olan Antalya'ya varış şeklinde üç aşağı beş yukarı 750 km civarı.

    Saat 10:00 gibi çıktık yola. İlk farkettiğimiz o kadar yüklü olmamıza rağmen motorun performansında herhangi bir soruna yol açmamış olması.
    İkinci farkettiğimiz şey ise ön camın cidden sürücü için çok işe yaradığı. Zira artçı 100-110 km/s hızdan sonra ciddi bir rüzgar direncine muhatap oluyor.

    Temde ortalama 120 km/s hızla yol aldık. Biraderin "abi bas bakalım yüklü halde son ne yapıyor" demesi üzerine 210-215 km/s hızı gördük maksimum. Tek kişi ile çantasız 220 km/s yaptığını göz önünde bulundurursak motosikletin +120kg yükü pek takmadığı sonucu ortaya çıkıyor.

    Elde olmayan sebeplerden ötürü rota'dan biraz saptık. Afyon'dan sonra Burdur'a değil Isparta'ya yönlendik. Kuzenim bayramda Antalya'ya gitmeyecklerini, dolayısıyla Isparta'da görüşüp öyle devam etmemizi istedi. Malum Teyzeler kızdırılmaya gelmez. Bizde emre uyduk.
    1 saat kadar orada oyalandık. Akşam üzeri saat 7:30 gibi Antalya'daydık.

    Yolculukta koltuk birtek koltuk problem oldu. Totomuz ağrıdı. Şu "jel sele" olayına çok ciddi bir merak uyandı. Pek yorulmadık (totolarımızı saymazsak). Bunda sık mola vermemiz etkili olmuştur. Zira akşam bir duş alıp arkadaşlarla buluştuk. Sohbet muhabbet.

    Ertesi günü arife. Ailecek kabir ziyaretleri falan yapılacağı için motosikleti bırakıp arabaya geçtik. Bayramın birinci günüde akraba eş dost ziyaretleriyle geçti. Motosiklete yine dokunmadık.
    2. günü sabahı biraz geç uyandık. yine arkadaşlarla uzun süren bir kahvaltı sonrası saat 12 de yola çıktık. Ver elini Çıralı- Olimpos- Adrasan. Birkaç saat deniz kum, güneş, öğle yemeğinin ardından Kaş'a yollandık. Yine 7:00 - 7:30 gibi Kaş'a vardık. Hemen booking.com dan bir otel ayarlayıp eşyaları attık. Üzerine bir duş alıp aktık Kaş gecelerine. saat 01-01,30 gibi geri döndük. yattık uyuduk.

    Bayramın 3. günü kahvaltıyı yapıp Fethiye istikametine doğru yola koyulduk. Gördüğümüz, ilgimizi çeken, benzinimizin biteceğini hissettiğimiz, totomuzun ağrısına dayanamadığımız, acıktığımız, susadığığımız, çişimizin geldiği, vs. her yerde durduk. Tefenni, Burdur, Afyon, Kütahya, Bozüyük, Sakarya, İzmit, İstanbul'a geldik.
    Afyon'dan itibaren Bayram trafiğine maruz kaldık. Eve geldiğimizde saat 11.30 du.

    Toplam motorla 1,876 km yol yaptık. 440 TL. benzin harcadık. Suya kolaya, meyve suyuna harcadığımız paranın haddi hesabı yok
    Jrspawn ve l3v3nt bunu beğendiler.

  3. #3

    Üyelik
    11 Eylül 2012
    Şehir
    ankara
    Motosikleti
    2014 ybr esd
    güzel bir çalışma olmuş.teşekkürler abi...

  4. #4
    Motosiklet Eğitmeni COQ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Ocak 2008
    Şehir
    France
    Motosikleti
    Honda
    Görmemisiz bunu yav nasil olmus da arada kalmis!

  5. #5
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    95 Oktan benzin litre fiyatı : 4,7 TL (aşağı yukarı)

  6. #6
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Dün itiariyle yine 2680 km lik yol yaptık. Bu sefer çadırlarımızı da alıp vurduk yola ve 1 hafta gezdik.

    Rota : Anadolu yakasından Tem üzerinden Sakarya kavşağı, Bozüyük, Kütahya, Afyon, Burdur Tefenni üzerinden direkt Kaputaş Plajı'na ulaşmak oldu. Oradan Ege'yi geze geze İstanbul'a kadar çıktık.

    Detayları daha sonra vakit bulduğumda yazıcam. R1200R'ıma yola çıkmadan 3 gün önce taktığım Pirelli MT-60 RS Corsa lastikler şahane. Bahsedicem...

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 18:59 ---------- bir önceki mesaj zamanı 00:23 ----------

    Rota: Anadolu yakasından iki motosiklet (R1200R ve R1200C) Tem üzerinden Sakarya kavşağı, Bozüyük, Kütahya, Afyon, Burdur Tefenni Söğüt (Söğütte bir tandır yapıyorlar, miss) üzerinden direkt Kaputaş Plajı'na ulaştık. Kaputaş muhteşem... Yaklaşık 800-850 km yol teptikten sonra kızgın kumlardan serin sularahhh...

    1-2 saat takıldık, serinledik, gevşedik, rahatladık. Üstümüze bir ağırlık çöktü ki sormayın... Zaman az. İstemeye istemeye motosikletlere geri dönüp Fethiye Kaya köy'e çevirdik yönümüzü. Kayaköy'e vardığımızda saat 21-21:30 civarı falandı. Farkettik ki R1200C nin arka stop lambası yetersiz. Kıyafetlerde siyah olunca arkadan gelen arabaların farketmesi oldukça zorlaşıyor. Dolayısıyla önden R1200C'nin yol alması elzem oldu. Kayaköy'de bir yemek yeyip çadır attık. Çadır mutlaka kolay kurulup kaldırılabilir olmalı! Vurduk kafayı uyduk.


    Ertesi gün ne tarafa gideceğimiz soranlara "attaaa ya" diye cevap vererek çıktık yola. Hakikaten nereye gideceğimizi bizde bilmiyorduk çünkü. Zira herhangi bir yol planı yapmamıştık. Sadece bir önceki gezimizde Antalya'dan Kaş Kaputaş'a kadar gidip oradan İstanbul'a yollanmıştık. Dolayısıyla İlk hedef İstanbul'dan Kaputaş plajı'na gitmek ve gerisi muallaktı. Fethiye'den (Daha önce birkaçdefa gördüğümüz için Ölüdeniz'e uğramadan)devam ettik ve yolda Sarıgerme tabelasından girdik içeri.
    TAYFUNBORA ve l3v3nt bunu beğendiler.

  7. #7
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Yahu baktımda motosiklet testinden ziyade gezi yazısına dönmüş olay.
    Affedin.
    Yola çıkmadan önce Tuttum kulağından bizim motosikletin, götürdüm ustaya.
    Motosiklet gelmiş 50.000 km ye. "Yapalım abi bakımını" dedim.
    Tüm fren balataları değişti.
    MT 60 RS Corsa Lastikler takıldı.
    Ön teker bilyası yapıldı.
    Difransiyel, Hidrolik ve Motor yağları değişti.
    Hava ve yağ filtreleri değişti.
    Dış arka keçe değişti.
    Bujiler değişti.
    Senkron ayarları yapıldı.
    Garanti kapsamında Borusan İstinye'den Arka Flanş değişti. Ki bu da ilginçtir. Zira benim motosiklet 2007 model. BMW nin taa 2007 model bir motosikletin arka flanşını garanti kapsamında bedelsiz olarak değiştirmesi hoş oldu.
    Toplam işçilikle beraber 1070 TL. ye mal oldu (lastikler hariç.)Fiyat pahalı/ucuz bilemiyorum. İlk BMW servis masrafım sonuçta.

    Lakin motosikletin gidişi sesi duruşu değişti. Sanki sıfır motosiklete biniyormuşum gibi hissettirdi. Bu kadar mı seri ve akıcı olur...

    Lastiklerden ise çok memnunum. Hakikaten güven veriyor. Islak yol performansıda çok iyi. Zira dönüşte yarım saat kadar yağmura yakalandık ve bırakın korkutucu bir deneyim olmasını, gayet zevkli, keyifli bir deneyim oldu. Ha bu arada lastikler ses yapıyor asfaltta. Çok gürültülü değil. rahatsız edici kesinlikle değil. Hatta benim ve artçımın hoşuna da gitti. Göreceli olarak hoşuna gitmeme ihtimali olan birileri olabilir mi? Bilemedim. Ama bu ayrıntıyı bilerek almak lazım.

    Herneyse
    Gittik geldik. 2.680 km.
    Motosiklet hiç nazlanmadı. hiç problem çıkarmadı. Sadece benzin istedi başkada bişey istemedi. "Ben şu yola giderim, buraya gitmesek olmazmı" demedi. Şehir içinde her ne kadar ben artık alışmış olsam da, biraz ağır kaldığı bir gerçek. Ama uzun yolda hakikaten çok iyi. Size ilk verdiği his güven. Emniyet. Gazı açtığımda gidiyor. Frene bastığımda çivi gibi. Virajlarda beni takip eden arkadaşı ara ara durup beklemek zorunda kaldım.

    Biraz tipi hoşuma gitmiyordu. Zamanla alışmaya başladım. Ama söylemeden geçmek olmaz. Titreşim kronik bir problem. Henüz bir önlem almadım lakin bayaa bir rahatsız ediyor. Bu konuda tavsiye verebilecek olan varsa itinayla dinlerim.

  8. #8
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Geçenlerde KTM'nin deneme sürüşü günü düzenlediğini söyledi bir arkadaş. Bizde biraderle birlikte bastık gittik. Duke 690'ı denemek istedim lakin test gününe onu getirmemişler. 1190, 1050, Duke 200 vs. vardı. bende "1190 çok pahalı, beğensem de zaten alamam" deyu, 1050'yi denedim. Biraderle beraber aldık. Kadıköy Hasanpaşa KTM'den Sabiha Gökçen'e kadar o götürdü, ben arkada R1200R'ımla takip ettim. Dönüşte motosikletleri değiştik, bu sefer o beni takip etti. Yaklaşık 1 saat kadar kullandık.

    KTM 1050, doğal olarak yüksek bir motosiklet. Ama gazlayınca hakikaten iyi kaçıyor. Son hızını ise trafikten dolayı göremedim. 190 civarına kadar çıkabildim ama dahada giderdi. Ayrıca ara hızlanmaları da gayet iyi.

    Motosiklet hakkında yazabileceğim iyi yönler bu kadar. Yatışı beni biraz tedirgin etti ama "şimdi emanet motor ne olur ne olmaz" deyip o konuda fazlada zorlamaya istekli değildim zaten. Evet hızlı bir motor ama güvende hissettirmiyor. Kaçmasına iyi kaçıyor ama tedirgin ediyor. Bu tedirginliğim motosikletin çıkardığı sestende kaynaklanıyor olabilir zira berbat bir egsoz sesi var. Koltuğu bayaa bir sert. Uzun yol için üretilmiş deniyor ama 100 km gidemezsin o koltukla. Fren yaptığında öne doğru bir daldı, sonra toparladı. Motosiklet sanki biraz "eğreti" bişey gibi geldi bana. Tok bir makine değil.

    Velhasılı kelam kesinlikle BMW değil. Yani "kafa kafaya değişelim" deseler; 2007 model 55.000 km ye merdiven dayamış motosikletimi verip KTM 1050 almam. BMW nin verdiği güven hissi yok. Hadi koltuğa sese belki çözüm bulunur ama, ne yaparsam yapayım bir BMW olamaz.
    bilginozi bunu beğendi.

  9. #9
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Arkadaşlar
    bu siteye bir bakın.
    http://www.realoem.com/bmw/enUS/sele...ct=M&archive=0
    Sitede tüm BMW motosikletlerin parça seri numaraları var.
    O seri numaralarını kopyalayıp yapıştırarak internette arama yapabilirsiniz.
    Belki aranızda yurtdışından nispeten ucuz parça getirtmek isteyenler vardır.

    Ayrıca sitede sol üstte TÜRKÇE seçeneği de var

    Listeden motosikletiniz secebiliyorsunuz,
    Yada daha iyisi : Şasi numaranızın son 7 karakterini "seri numarası" bölümüne girip "ara" deyince zaten site direk sizin motosikletinizi getiriyor.
    Sonra en altta "Parçalara Gözat" butonuna basıp hangi parçayı arıyorsanız ona yönlenebilirsiniz.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 18:15 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:12 ----------

    Geçtiğimiz cumartesi (10.10.2015) günü bir üniversite arkadaşımızın Manisa Salihli'deki düğününe katılmak üzere sabah saat 06.15 gibi İstanbul'dan bir R1200C ve R1200R düştük yola.
    TEM'den Sakarya kavşağında çıkıp Bozüyük, Kütahya, Uşak, Banaz üzerinden saat 15.00 gibi Salihli'ye ulaştık (yaklaşık 600km).

    Gidiş notları:
    Dilovası'nı geçtikten sonra sis vardı. içimizde içliklerimiz olmasına rağmen bayaa bir üşüdük.
    Kütahya Afyon yolundan Zafer havaalanının oradan ayrıldıktan sonra yol muhteşem. Yaklaşık 200km falan. Çok keyif aldık. Özellikle Yenişehir köyü'nü geçtikten sonra bir geçit var ki tam motosikletler için viraj çalışma parkuru gibi.

    Ertesi günü (pazar 11.10.2015) öğlen saat 1.00-1.30 gibi aynı yoldan geri dönmeye başladık. Uşak'ın girişinde sağda Anatolian Tigers'ın yeri gözümüze ilişti. Uğradık. bir kahvelerini içtik. Biraz mola verdik. Laf lafı açtı. İleride yağmurun olduğunu, bizimde yağmurluğumuzun olmadığını öğrenince, bizi alıp pazar günü Uşak'ta açık olan tek yapı markete götürdüler. Allah onlardan razı olsun. Zira o yağmurluklar nası iş gördü anlatamam.

    Kütahya'ya kadar hava kapalıydı lakin yağmur yoktu. Kütahya'dan sonra yerler ıslaktı. Belli ki biz ulaşmadan önce bir yağmur geçmiş ama biz Bozüyük'e 50-60km mesafeye kadar yağmur görmedik. Ondan sonra İstanbul'a kadar yağmur altında devam ettik. Önceleri hafif çişeliyordu. TEM'e çıktıktan sonra yer yer sağanak halini aldı. Mecburen tempo düşürdük, yavaşladık. Bu seferde geçen kamyonların sıçrattığı sulara muhatap olduk. Botlarımızın içi, benim eldivenler, el ve ayak bileklerimizin bir kısmı, birde ara ara önümüzü görelim diye kaldırdığımız vizörümüzden sebep yüzümüzün bir kısmı hariç ıslanmadık. Yağmurluklar inanılmaz iş görüyor. Aşağı yukarı 100 km kadar TEM'den devam edip sonra E-5 e ayrıldık. Zira TEM hem sıkışıklığı, hemde gelip geçen kamyonların yoğunluğundan dolayı gözümüzü korkuttu. Saat 11.00 gibi eve vardık.

    Dönüş Notları
    Yağmurda motosiklet kullanılır, Gece motosiklet kullanılır, ama gece yağmurda motosiklet kullanılmazmış. Düşsen bir yerde, kimse görmez seni. Kamyonlar arabalar falan direk üstünden geçer alimallah.
    Gördüğün her motosikletliye bir selam ver. Mutlaka bi faydası dokunur.
    Green Arrow ve potasyum bunu beğendiler.

  10. #10
    Green Arrow - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Nisan 2013
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Moto Guzzi v7 850 Special + Kymco People S 200
    Merhabalar. Yazdıklarınızı hayranlıkla takip ediyorum. Henüz 3500km'lik tecrübesi olan amatör bir motorcuyum . Benimde en büyük hayalim F800R ve ardından R1200R sahibi olmak. Bende testde olsa 15-20 dakika F800R sürme şerefine eriştim gerçekten mükemmel R1200R'ı düşünemiyorum açıkcası.

  11. #11
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Merhaba Green Arrow. Bende zamanında deneyim eksiği olan bir motorcuydum. Zamanla atlatıyorsun merak etme.
    F800R ne menem birşeydir bilmiyorum. Tıpkı R1200R ı satın almadan önce ne menem birşey olduğunu bilmediğim gibi. Benim etrafımda motosikletli pek kişi yok. o yüzden satın almadan önce deneme imkanım da olmadı. R1200R'ı hasbel kader denk geldi ve aldım. Almadan önce motosiklet hakkında pek bir bilgim yoktu. Ben başka bir motosiklet için para biriktirirken, bir arkadaşım bu motosikleti gösterip çoooook uygun fiyata alabileceğimi söyleyince birdenbire alıverdim. Almadan sadece 3 gün sürem vardı ve o üç günde bulabildiğim tüm forumları, testleri falan okumaya çalıştım ne menem bişeymiş diye.

    Sonuçtan çok memnunum. Ama olmayadabilirdim.

    Eğer test etme imkanın varsa çok iyi. Ama sadece F800R'ı değil, o ayarda başka motosikletleri de test etmeye çalış. Böylece karşılaştırma imkanın olur.
    Kendimden örnek vereyim : 250cc lik bir scooter ve 250'lik Honda rebel'den sonra hangi motora binsem kesin beğenirdim. Değilki R1200R!!! Dolayısıyla şimdi bulabildiğim tüm motosikletleri deniyorum. aralarındaki farklar neler? benim motosikletimin diğerlerine göre + ları ve - leri var mı vesaire...
    Green Arrow ve potasyum bunu beğendiler.

  12. #12
    Green Arrow - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Nisan 2013
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Moto Guzzi v7 850 Special + Kymco People S 200
    Alıntı uzaaklardann adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Merhaba Green Arrow. Bende zamanında deneyim eksiği olan bir motorcuydum. Zamanla atlatıyorsun merak etme.
    F800R ne menem birşeydir bilmiyorum. Tıpkı R1200R ı satın almadan önce ne menem birşey olduğunu bilmediğim gibi. Benim etrafımda motosikletli pek kişi yok. o yüzden satın almadan önce deneme imkanım da olmadı. R1200R'ı hasbel kader denk geldi ve aldım. Almadan önce motosiklet hakkında pek bir bilgim yoktu. Ben başka bir motosiklet için para biriktirirken, bir arkadaşım bu motosikleti gösterip çoooook uygun fiyata alabileceğimi söyleyince birdenbire alıverdim. Almadan sadece 3 gün sürem vardı ve o üç günde bulabildiğim tüm forumları, testleri falan okumaya çalıştım ne menem bişeymiş diye.

    Sonuçtan çok memnunum. Ama olmayadabilirdim.

    Eğer test etme imkanın varsa çok iyi. Ama sadece F800R'ı değil, o ayarda başka motosikletleri de test etmeye çalış. Böylece karşılaştırma imkanın olur.
    Kendimden örnek vereyim : 250cc lik bir scooter ve 250'lik Honda rebel'den sonra hangi motora binsem kesin beğenirdim. Değilki R1200R!!! Dolayısıyla şimdi bulabildiğim tüm motosikletleri deniyorum. aralarındaki farklar neler? benim motosikletimin diğerlerine göre + ları ve - leri var mı vesaire...
    Güzel bilgilendirme için teşekkür ederim. F800R benim orta üst segmentte en beğendiğim motor açıkcası. Esasen benim için 250cc için şuan fazlasıyla yeterli ancak ABS eksiği var bana göre ve bu çok önemli. Üst cc'de aradığım ilk özellik ABS olacaktır. Çekiş kontrol ve sürüş modlarıda bana göre olmalı böylece hem tasarruf hem de yol durumuna göre sürüş dizaynı yapılabiliyor. Bir süre daha km ve yol tecrübesi edinip 2. eğitimimi aldıktan sonra o zamanki fiyat uygulnuluğuna göre muhtemelen ya F800R veya Ducati Monster tarzı bir motor alacağım. F800R sizin motorunuzun biraz daha kıvrak ve hafif versiyonu ancak elbetteki daha düşük dinamik ve özellikler ile. Karakter yapıları ve kullanıcı kitlesi oldukça farklı tahmin edildiği üzere. BMW giriş seviyesi motor olarak lanse ediyor F800R'ı kendi markasında roadster olarak.

  13. #13
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Selam millet!
    Tüm BMW yedek parçaları için aşağıdaki linke bir göz atın derim.

    http://www.motosiklet.net/forum/mt-a...ri-buyrun.html

  14. #14
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Alıntı uzaaklardann adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Herneyse. Birkaç kısa turlamadan sonra şu an 6 aydır motoru kullanıyorum. Bir defa kırmızı ışıkta beklerken ayağımın kayması sonucu, bir defa da otoparkta U dönüşü yapmaya çalışırken motoru ağırlığından dolayı tutamayıp motor koruma demirinin üzerine yatırdım. Ha bir kezde koruma demirini (malum çok genişler) dururken park halindeki bir arabaya çok yaklaştığım için sürttüm. Henüz kaza yapmadım. Allah Yaptırmasın. Bu saydığım vukuatları kaza olarak nitelendirmiyorum. Çünkü hepside ya dururken oldu yada durmak üzereyken. Motora alışma süreci... Tecrübelenme...
    1 yıl ve 16.000 km den sonra gelen tespit: R 1200 R ağır bir motosiklet.

    Arkadaşlar merhaba.

    Tam olarak 1 yıl önce aldığım motosikletim ile 16.000 (yazıyla onaltıbin) km. yaptıktan sonra genel bir değerlendirme yapma zamanı geldi.

    Motosikletimi ağırlığından dolayı (biri bu sabah olmak üzere)8-9 defa olduğu yere devirdim.

    İlk başlarda "motosiklete alışma sürecidir, tecrübesizliktir" falan diyordum, (bkz.üstteki alıntı) ama değil. R 1200 R ağır bir makine.

    Teker döndüğü sürece sorun yok. Gerçekten gidişi yatışı, duruşu, dengesi ve tok yapısıyla güven veriyor. Ama durduğunuzda veya durmak üzereyken, ayağınız bacağınız hafif kaymaya görsün. Yavaş çekimde yatmaya başlıyorsunuz. Bir noktadan sonra amacınız motosikleti tutmak değil, mümkün mertebe yandaki araçların üzerine yada sertçe devrilmemesini sağlamak oluyor. Zira tutamıyorsunuz. en azından ben 8-9 defa tutamadım :(

    Boyum 1,79-1,80. Kilo desen nereden baksan 87-88 vardır. Öyle ufak tefek falan değilim. Motosikletin selesindeyken gayet sağlam basıyorum yere. Boy da, kilo da, kalıp ta kurtarıyor yani. Motosiklet dururken, yada durma hızında dönerken belli bir açının üstünde yatarsa ve gaz verip toparlayacağınız kadar bir alan yoksa (sıkışık trafikte veya duvar dibine park ederken vs.) selametle... Panik yapma, sakince bırak yere. Zira elimden gelen sadece bu zaten. Anca yatıracağın yerde taş çakıl, kaldırım, yada başka bir araç varmı, göz ucuyla bakacak zamanın ve direncin olabiliyor.

    Şimdilik koruma demirindeki birkaç çizikten başka sıkıntı olmadı. Ama bir gün yine böyle tutamaz ve yatırdığım yerde bir başkasının aracı varsa vay halime. Uğraş dur adamla/kadınla.

    Ha birde özellikle dikkat etmeye çalıştığım başka bir husus ise; yokuş aşşağı bir noktada, diğer araçların arkasında kalmamak. Motosikletin ağırlığından dolayı araç geri geri gelse manevra yapamaz ve motosikleti geri alamam. Öndeki araç, otomobil falansa kornayla (yada Türk usülü bağırarak vs.) uyarabiliyorsunuz lakin harfiyat kamyonu vesaireyse, ...
    Green Arrow ve Proxy1 bunu beğendiler.

  15. #15
    Proxy1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Ekim 2015
    Motosikleti
    Yamaha N Max
    Alıntı uzaaklardann adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    1 yıl ve 16.000 km den sonra gelen tespit: R 1200 R ağır bir motosiklet.

    Arkadaşlar merhaba.


    Motosikletimi ağırlığından dolayı (biri bu sabah olmak üzere)8-9 defa olduğu yere devirdim.

    İlk başlarda "motosiklete alışma sürecidir, tecrübesizliktir" falan diyordum, (bkz.üstteki alıntı) ama değil. R 1200 R ağır bir makine.
    .....><......

    Ha birde özellikle dikkat etmeye çalıştığım başka bir husus ise; yokuş aşşağı bir noktada, diğer araçların arkasında kalmamak. Motosikletin ağırlığından dolayı araç geri geri gelse manevra yapamaz ve motosikleti geri alamam. Öndeki araç, otomobil falansa kornayla (yada Türk usülü bağırarak vs.) uyarabiliyorsunuz lakin harfiyat kamyonu vesaireyse, ...


    Eyvah eyvah, gönlünde r1200rt yatan biri olarak inceleme ve değerlendirmelerinizi keyifle okudum ama bu ağırlık ve duruşta hakimiyet meselesinde gözüm korktu hakikaten.

    Ne yapacağız?
    Bu sevdadan vaz mı geçeceğiz yoksa korkunun ecele faydası yok mu diyeceğiz?
    Valla hiç vaz geçesim yok ama cidden düşündürdü bu yazdıklarınız.

    Edit: imlâ
    Green Arrow bunu beğendi.

  16. #16
    Green Arrow - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    19 Nisan 2013
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Moto Guzzi v7 850 Special + Kymco People S 200
    Yurtdışı forumlarında da kullanıcılar sık sık düştüklerinden bahsediyorlar dürüstçe . BMW kullanıcıları alışkın sanırım bu duruma. BMW'nin motosiketleri maalesef işin ağır kısmında genel olarak. Koruma demiri takıp çok fazla düşünmemek lazım, sonuçta zevk işi bu. Mümkün olduğu kadar kişinin kendini geliştirip, keyif alma oranını artırması lazım. Her canlı bir gün motordan düşecektir
    Proxy1 bunu beğendi.

  17. #17
    Proxy1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    28 Ekim 2015
    Motosikleti
    Yamaha N Max
    Bu tip tecrübelerin paylaşılması bana göre çok önemli. Her nekadar sorunu yaşamak farklı ise de karşılaştığınızda hatırladığınız bu tecrübeler size yardımcı oluyor. Ona göre tedbir alıyorsunuz.
    Yurtdışı hangi forumları takip ediyorsunuz?

  18. #18
    Forumdan Uzaklaştırıldı
    Üyelik
    05 Kasım 2015
    Şehir
    Amerika
    Motosikleti
    SD 1290R
    @uzaaklardann, okudugum kadariyla benzer zevklere sahibiz. Firsatiniz olursa Superduke denemenizi tavsiye ederim. Mutlaka BMW'de ozleyeceginiz seyler olacaktir, sonucta kendine has karakteri olan bir motorsiklet; ancak oturus pozisyonu, suspansiyon ve titresim konusunda sasirtabilir sizi Superduke.
    uzaaklardann bunu beğendi.

  19. #19
    erkanzdemir - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    27 Mayıs 2007
    Şehir
    Ekmek Kocaeli / Memleket Eskişehir
    Motosikleti
    versys650
    Maşallah bu kadar eski bir konu ve az yorum yapılmış. (Sanırım kullanıcıların bir çoğunun motosikleti kullanmamış veya ilgisini çekmemiş olması olabilir)
    Konunuzu 2 saate yaklaşık sürede okudum; Kayaköye gittim geldim(İnceleme için İnternette detaylı aramalar incelemeler) Kaputaj da yüzdüm Sarıgermede geçirdiğim gece uykularımı anımsadım, R1200R için verdiğiniz linkleri inceledim.
    Güzel ilerleyen sessiz sakin güzel bir konunuz olmuş. İnceleme ,tanıtım ve birlikte yaptığınız güzel gezilerinizin derlemesi olmuş,
    Ağızlar dolusu çirkin yorumlardan uzak kaldığı için şanslısınız.
    Süper bir konu olmuş Tebrikler.
    İnsanlar için faydalı konu Teşekkürler.

  20. #20
    uzaaklardann - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik
    13 Nisan 2008
    Şehir
    İstanbul
    Motosikleti
    Beverley 250 s + Honda Rebel Bobber + BMW R1200R
    Alıntı hasmet adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    @uzaaklardann, okudugum kadariyla benzer zevklere sahibiz. Firsatiniz olursa Superduke denemenizi tavsiye ederim. Mutlaka BMW'de ozleyeceginiz seyler olacaktir, sonucta kendine has karakteri olan bir motorsiklet; ancak oturus pozisyonu, suspansiyon ve titresim konusunda sasirtabilir sizi Superduke.
    Eyvallah hasmet. Elbette fırsatım olursa özellikle deneyeceğim.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 22:35 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:33 ----------

    Alıntı erkanzdemir adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Maşallah bu kadar eski bir konu ve az yorum yapılmış. (Sanırım kullanıcıların bir çoğunun motosikleti kullanmamış veya ilgisini çekmemiş olması olabilir)
    Konunuzu 2 saate yaklaşık sürede okudum; Kayaköye gittim geldim(İnceleme için İnternette detaylı aramalar incelemeler) Kaputaj da yüzdüm Sarıgermede geçirdiğim gece uykularımı anımsadım, R1200R için verdiğiniz linkleri inceledim.
    Güzel ilerleyen sessiz sakin güzel bir konunuz olmuş. İnceleme ,tanıtım ve birlikte yaptığınız güzel gezilerinizin derlemesi olmuş,
    Ağızlar dolusu çirkin yorumlardan uzak kaldığı için şanslısınız.
    Süper bir konu olmuş Tebrikler.
    İnsanlar için faydalı konu Teşekkürler.
    Okunmakda güzel erkanzdemir.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 22:47 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:35 ----------

    Alıntı Green Arrow adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Yurtdışı forumlarında da kullanıcılar sık sık düştüklerinden bahsediyorlar dürüstçe . BMW kullanıcıları alışkın sanırım bu duruma. BMW'nin motosiketleri maalesef işin ağır kısmında genel olarak. Koruma demiri takıp çok fazla düşünmemek lazım, sonuçta zevk işi bu. Mümkün olduğu kadar kişinin kendini geliştirip, keyif alma oranını artırması lazım. Her canlı bir gün motordan düşecektir

    Yurtdışı forumları incelemiyorum pek. Zira İngilizcem bir yere kadar dayanıyor ve sonunda pes ediyor. Ama şu bir gerçek ki motosikletimden cidden çok memnunum. Fren performansı şimdiye dek bindiğim tüm motosikletlerden daha iyi. Herkes için farklı kriterler (iyi kaçması, iyi yatması, konforu, hafifliği, şekli, arazisi vs.) önceliklidir ama benim için en önemli kriter bu. Zira İstanbul trafiğinde öyle sert manevralar yapıyor(muş)um ki fren performansı "olmazsa olmaz" durumunda.

    ---------- Mesajlar birleştirildi - 22:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:47 ----------

    Alıntı Proxy1 adlı üyeden alıntı Mesajı göster
    Eyvah eyvah, gönlünde r1200rt yatan biri olarak inceleme ve değerlendirmelerinizi keyifle okudum ama bu ağırlık ve duruşta hakimiyet meselesinde gözüm korktu hakikaten.

    Ne yapacağız?
    Bu sevdadan vaz mı geçeceğiz yoksa korkunun ecele faydası yok mu diyeceğiz?
    Valla hiç vaz geçesim yok ama cidden düşündürdü bu yazdıklarınız.

    Edit: imlâ
    Dostum yapılacak şey basit; "Motor koruma demiri" Şimdiye dek motosikleti her düşürdüğüm(üz)de istisnasız koruma demirinin üzerine yıkıldı. Sorun yok, çizik yok, hasar yok.


1. sayfa 12 SonuncuSonuncu

Konu içerisindeki kullanıcılar

Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)

Bu Konudaki Etiketler