nx4'ü hiç deneme fırsatım olmadı görünüm olarak fena sayılmaz..sıvı soğutmalı olsa düşünebilirdim..bu tip ara(dual purpose 250_400cc)modellerin daha fazla yaygınlaşmasını umuyorum.
makina sıvı soğutmalı olmasa da küçük bir yağ radyatörü var,bu bir artısı.bence dezavantajı yakıt meselesi.400cc ya göre fazla yaktığını duydum.ve ikinci olarak ta 400 cc ye göre ortalama max. hızın 120 olması da diyebiliriz.tanıdığım birinde de var bu makinadan.11.000km ve 7,500ytl istiyormakinanın süksesine söyleyecek söz yok.yerden yüksek ve sağlam da.yüksekliği ve sele genişliği iki kişinin doğa gezileri yapması için biçilmiş kaftan.ben de almak istiyorum ama 2. el iyatı gerçekten fazla.durum bundan ibaret
honda nx4 falcon nasıl makına istanbul trafıgınde kullanıla bılırmı parca sorunuvarmı mesela twestır ın egzantırık sorunu oluyo devamlı bunun herhan gıbı olayı varmı not acemı degılım bu makınayı tanımıyorum kısaca ozellıklerı ve baslıca arzaları
Çok güzel bir makina. Arkadaşımda var. Bizimle Marmok-Emok festivaline geldi. İstanbul-İzmir-Marmaris-Fethiye-Ölüdeniz-Kalkan-Kaş-Antalya-Alanya-Eskişehir-İstanbul olmak üzere 2000 km yol yaptık. Alet tık demedi. Çok iyi bir motor. Arkadaşım bir ara satmayı düşünüyordu bu motoru, bu yolculuktan sonra birkaç sene daha kullanırım diyordu. Eğer fikrini değiştirirse ileteyim.
Ben Falconu 2 senedir kullanıyorum,yukarıda yanlış bilgi verilmiş bu makinada yağ radyatörü falan yok CBX250 ile karıştırmış arkadaş sanırım.Ayrıca son süratide 120KM yazılmış yine yukarıda,ben 150 yaptım,sıkıştırsam 160 yapacak,ama fabrika verileri 130km diyor fazla sıkıştırmaya gerek yok,bir kaç sefer 300KM lik geziler yaptım,5500 deviri geçince hissedilir bir vibrasyon başlıyor makinada ama çok rahatsız edici değil,onun dışında sizi üzmez sıkıntı yaratmaz fazla.90KM/h yi geçik kullanırsanız yakıt biraz yükseliyor malum tek silindir.Ben arazide falanda kullanıyorum canafar maşallah.Orta sehpa yok bide arka lastikte sorun olursa nasıl değiştirilir bilmem.
Ben yaklaşık 3 aydır NX4 Falcon kullanıcısıyım. Net üzerinde yaptığım incelemelerde bu konuda yazılmış en kapsamlı bilginin Murat Kekik adlı bir kullanıcı tarafından verildiğini gördüm. Yazıyı çok sevdiğim için yazarından özür dileyerek bazı imla düzeltmeleri yaparak arşivime kaydettim (içerik aynen korunmak kaydı ile). Ve sizlerle burada paylaşmak istedim. İlgilenenler için aşağıda aynen veriyorum:
NX 4 ile 10.000 km
Girizgah: Burada yazılı olanlar, sadece ve sadece kendi tecrübelerimi kullandığım modele merak duyan sevgili motosiklet severlerle paylaşmak amacıyla yazılmıştır. Bilgi paylaşıldıkça değeri artar.Bununla birlikte sınırsız bilgi denizinde yazdıklarımın doğruluğu elbette tartışılabilir olup, sevgi-saygı birlikteliğiyle yapılabilecek eleştirilerle daha mükemmel olacaktır…
Doğru seçim mi?
Bu sorunun cevabını hala verebilmiş değilim. Zira tercihim sonrası iki arada bir derede çoook gidip geldim. İlk motorumda yaşadığım sorunlar sonucunda sıfır km. enduro saplantısı ile başlayan arayışımda o zaman için mantıklı gelen seçimdi. Sıfır km motosiklette 9-10 milyar sınırında alınabilecek model 3-4 tane enduro var, bunlar da Kawasaki KLE 500-KLR 650, Suzuki DR 650 ve Honda NX 4 idi. Her biri bir başka güzel olan mevcut seçenekler içinde kawasakileri ülkemiz şartlarındaki ikinci el kaybı ve firma güvensizliği nedeniyle elemiştim. DR 650 daha bir safkandı, ama içim ısınmamıştı. Honda XL 200 de güzel olmasına rağmen üzerine oturduğumda altımda kayboluvermişti. NX 4 ise her şeyden biraz içeriyordu. Aklımda kalan Honda iyidir ve ikinci elde üzülmezsin fikirleriyle motorumu seçtim. İçlerindeki en güçsüz motoru seçmem hala düşündürse de rakiplerinden daha az olan fiyatının farkıyla daha çok gezebilecektim
Aşık olmak ne güzel
Bunu her motosiklet sürücüsünün yaşamasını isterim. Kasadan az sonra çıkacak olan pırıl pırıl görüntü,montaj esnasında sanki yeni doğmuş bir bebek gibi. Tutmayan frenleri ve kibarca yapılan gaz açmalar ile aşkımız başladı, çekingen ama içi kıpır kıpır yeni iki sevgili gibi…
MOTOR
NX 4 ün teknik özellikleri her yerde olduğundan ayrıntıyı yazmıyorum. Maximum torku 6000 rpm’de veriyor ve bu da size 5. viteste 110 km/s olarak geri dönüyor. Azami gücü 6500 rpm’de veriyor ve redline’a 8000 rpm’de giriyor. Bugüne kadar akselerasyon ile ilgili bir merakım olmadı. O yüzden size şu kadar saniye diyemeyeceğim. Benim motorum her yol koşulunda 120 km’ye ulaşıyor. 130 km hızdan sonra çok nazlı bir hal alıyor. Fabrika verisi aksesuarlı olarak max. 130 km yi öngörüyor. Hiçbir anlamı olmamakla birlikte genel kullanım tarzım dışında ve meraktan sınırını öğrenmek için top speed olarak birkaç kez 150 km’yi gördüm ki bu hıza bol gaz yedirerek ulaştım. Hem sürüşün güvenliği hem de motorun sağlığı açısından bu hız NX4 için fazla. Aşkın ızdırabına hiç gerek yok değil mi?
(-) Motoru daha kuvvetli olabilirdi.
NX 4’te kuru karter tipi yağlama sistemi kullanılmış. Motor seviyesinin üstünde yer alan yağ haznesi plastik bir ızgara ile makyajlanarak radyatör görüntüsü verilmiş.
(-)Görüntü yerine daha fonksiyonel bir çözüm olabilirdi.
Genel olarak uzun yolda 80-100 km/s aralığında gittiğimden bu aralıkta vibrasyon sorunu yaşamadım. Fakat limitlere yaklaştıkça rahatsızlık kendini hissediyor. Kafa karenajının da küçük olması sebebiyle rüzgarla güreşmektense paşa paşa gitmeyi tercih ettim.
SARFİYAT:
Bugüne kadar üşenmeden tüm sarfiyatı kayıt ettim. Ve minimum 3.57 - maksimum 5.37 lt/100 km. sonuçlarını elde ettim. Tüm değerlerin aritmetik ortalamasını almak şimdi zor geldi ama ortalama 4.5 diyebilirim. Katalogda yakıt deposu 15.3 lt. olarak belirtilmiş. Kısaca 1 dolu depo kurşunsuz benzin ile 330-350 km. arası yol katedebiliyorum.
BOYUTLAR:
Ne büyük ne de küçük. Endamı fena değil, XL 200’ün hallicesi.
Daha biner binmez ilk hoşuma giden, ayaklarım peg’lerdeyken dizlerimin deponun üst sınırına gelmemesiydi. Sele yüksekliği 850 mm., yerden yüksekliği ise 245 mm. Denemiş olduğum motorlardan Transalp ve F 650 daha yüksek bir motor. Falcon almayı düşünen bir kaç kişi bana motosikletin yüksek oluşundan dolayı memnuniyetsizliğini ifade etmişti. Ben 1.78 olan boyum ile bir sorun yaşamadım. Kütahya Festivalinde kullanma şansı bulduğum BMW F 650 Dakar, NX 4’ten daha yüksek bir motor olmasına rağmen sorun yaşamamış ve hemen kendimi dağa bayıra atmıştım. Sanırım trafikte oynadığım “ayaklarımı yere koymama oyunu’’nun faydasını da gördüm.
Motorun kuru ağırlığı 151 kg. Hafifliği sayesinde trafikte ve toprakta motorum beni değil ben onu kullandım. Motor üzerinde ciğer gibi asılı sürücüler gördüğümde hafifliğin önemi düşündürücü bir nokta…
AKSESUAR:
Bu model için Honda tarafından tavsiye edilen bir aksesuar yok. Yani para harcamanıza gerek kalmayacak. Hala ısrarcı bir tutum içerisindeyseniz 30-40 milyona koruma demiri bulabilirsiniz. Ben yarardan ziyade zarar verebileceğini düşündüğümden taktırmadım. Ayrıca gene Özen topcase için bir de demir yaptırmış. Topcase bana kaba geldiğinden bu işe de girmedim. Bununla birlikte cam taktıran ve özel olarak sidecase için taşıma demiri yaptıran NX 4 kullanıcısı biliyorum.
Eşya işini 30 lt’lik bir sırt çantasını sıkıca sabitleyerek ve diğer zerzevatı üzerine tıkıştırarak kamplı gezilerde işimi hallettim şimdiye kadar. Ciddi olarak abarttığım da oldu. Bir seferinde 30 lt’lik ve 6-7 lt’lik sırt çantası, uyku tulumu, çadır, mat, hamak, olta. Yükleme biraz zaman asla da, lastikli kancalar yerine tekstil kayışlarla daha kısa ve rahat oluyor.
ÖZEL NOT: Eşya taşıması ve yükleme ile ilgili olarak kimsenin yazmadığı-söylemediği bir olay geldi başıma. Yüklediğim eşyanın sınırı selenin artçı için olan kısmını aşıp da bana yaklaştıkça gezinin konforu çok ciddi oranda düşüyordu. Zira selede aynı yerde oturmaktan sıkıldığınızda veya bir uyuşma halinde popoyu gezdirecek yer kalmıyordu.
KUMANDALAR
(-) Bu noktada eksik olan, selektör için işaret parmağı yardımıyla kontrol edilen düğme bu modelde yok.
ANA AKSAMLAR
(-)Gidon uçlarında vibrasyonu engelleyen ağırlıklar ve el koruma yok.
(-) Orta sehpa yok. Motosiklet ağır değil ama orta sehpa olsaydı zincir yağlarken kriko kullanmaya ya da motoru yan sehpa üzerinde kaldıracak bir kişiye gereksinim kalmazdı.
(+)Lastikler Pirelli MT 60 ve performansta hiç bir olumsuzluk yaşamadım. İlk başlarda tıkırtılı bir yolculuk yapıyordum, fakat uzun süredir o sesi duymuyorum.
SERVİS-BAKIM:
Periyodik bakımları dışında servise gitmemi gerektirecek bir durum ile karşılaşmadım ve problem yaşamadım. İlk bakımı olan 1000 bakımı haricinde 3000 km’de bir servis istiyor. Yağ filtresi 10 YTL, Mobil 10-40 yağ serviste 15 YTL (şu anda Carrefour’da 9,6 YTL’ye bulabilirsiniz). 2 lt yağ ve yağ filtresi değişimi ile standart bakım prosedürü karşılığında en fazla 80 YTL ödedim. Son olarak gittiğim iki periyodik bakımda da yetkili serviste bakımlarımı yağ ve filtre parasına yapma imkanı buldum. İşçilik benden . Seviyorum bu işlerle uğraşmayı, pek tabi ki bu imkanı sağlayan Ali Usta’nın hakkını yiyemem.
(-)Bakım aralığının 3000km olması olumsuz bir özellik.
KARŞILAŞTIRMA:
Bu motosikleti kıyaslayabilecek kadar kullandığım tek model,aslında kıyaslanmaması gereken, ilk motorum olan MZ 251. NX 4 ün MZ ile pek çok farkı var. Kesinlikle daha çevreci, sessiz, konforlu… Çok saçma bulduğum ‘kurye motoru’ denilen ve hor görülen MZ ile yaşadıklarım İLK olması nedeniyle bambaşka. En azından ilk motorum sayesinde tamir konusunda çözümler üretecek hale gelmiştim. Vee aklımda kaldığı kadarıyla, istisnalar hariç yollarda en sıcak selamlaşmaları MZ kullanıcılarından görmüştüm. İlginç!
Ha bir de bu iki motorun sarfiyatı neredeyse aynı ve MZ her şeyiyle çok ama çok daha ucuz .
SON OLARAK
Bence daha çok şehir içinde kullanılan arazi taşıtları gibi. Honda NX-Dominatör serisinin kalitesinden uzak. Sıfır km’de uygun fiyatlı ve aynı bütçedeki 5-6 yaşındaki ikinci el motorlara alternatif, dertsiz tasasız binilebilecek, yeni kullanıcılara bir çok kişi tarafından tavsiye edilen bir model.
400 cc.-29 BG ama NX 4 Falcon’da her şeyden biraz var:
ŞEHİR İÇİNDE: 2 yıldır otomobil yerine motosikleti tercih ederek işe giden biri olarak diyebilirim ki hafifliği sayesinde şehir içinde çok kullanışlı. Yüksekliği ve süspansiyon özelliği sayesinde kaldırımlar sesini çıkaramıyor.
UZUN YOLDA: Yaptığım kilometrenin büyük kısmı uzun yolda. Diyebilirim ki coşmamak şartıyla uzun yol çekilmez değil. Kullanmış olduğum 80- 100 km/s aralığında yeterli torkuyla keyifli yolculuklar yaptım. 400 cc’lik bu modelde gaza gelip uzayarak motoru üzmenin/yemenin manası yok gibime geliyor. Uçulacak motor değil vesselam.
BOZUK YOLLARDA: Motorumu en çok buralarda seviyorum. Asfaltta saatlerce gidip güzellikleri sonunda gizleyen bozuk yollar NX 4 ile çok kolay. Süspansiyonları vurmuyor ve yere sağlam basarak kuyruk sallayabiliyor. Offroad’da öyle çok ağır parkurlara pek girmedim ama 151 kilogramlık ağırlığı ve MT 60’lar beni hiç yüz üstü bırakmadı. Bir keresinde çamur deryası Hazerfan Motocross pistinde ön tekerleğim çamurdan kilitlenene kadar rahatlıkla gitmiştim. Uçan Manga ile yaptığımız gezilerde zorlanmadım.
*** Bu kadar yazıdan sonra şunu eklemeliyim ki, beklentileri iyi tespit gerekli, aslında motosikletlerin her biri birbirinden güzel. Daha da güzeli, yeni yerlerle ve güzel insanlarla buluşturması değil mi?
Murat Kekik-İst.
Herkese teşekkür ederim arkadaşlar,uzun zamandır foruma giremedim ancak cevap yazıyorum.
Motorsiklet tecrübemi sormuşsunuz;7 yaşımdan beri 2 tekerlek üstündeyim en az 60.000 KM yapmışımdır 2 teker üzerinde.
Tutkun arkadaşımızın bahsettiği "120 Km den sonra savurma" gibi bir sorun hiiiç yaşamadım,defalarca uzun yola gittim bu makineyle,öyle bişi başıma gelmedi,bence seni arkadaşının motorunda bi sorun var.Sadece 5500 devirden sonra hissedilir bi titreşim başlıyor o kadar.
Buyrun resimler
Bu motor benimde çok hoşuma giden ilgimi çeken bir motor ( endurolar için daha erken diye düşünmeme rağmen )ancak bu motorun devamı yok yani üretilmiyor ve bu sebepten parça sorunu yaşanabileceği yönünde söylentiler duydum aslı varmıdır bu zaman içerisinde hiç bir sorun yaşadınmı servis yada bir parça lazım olduğunda bulabiliyormusun bu konular hakkında biraz bilgi verebilirmisin birde şu an ki piyasa fiyatı nedir acaba??
Patlama derken lastiğin havasının inmesini söylüyorsanız o tür dolgu malzemeleri sadece sonucu geciktiriyor. Üstelik fotolardan dağ, bayır dolaştığınızı görüyorum bu süre daha da azalacaktır. Şu aşağıdaki gibi bir malzemeyi yolculuklarda bulundurmak fayda sağlayabilir tabi bu malzemelerin lastiğe nasıl etki edeceğini araştırmakta lazım.
http://www.hepsiburada.com/productDe...ctId=otm091107
Bu motoru ben de sormuştum, Etiler civarında bir tane geziyor sürekli, kullanan adam "tavsiye etmem, hem üretimden kalktı hem de debriyajında kronik problem var" demişti. Yine de görüntü ve güç olarak güzel bir motor.
BIYIKLI sanırım bu malzeme, tubeless lastikler için.
şambrelli dediğimiz tube-type lastikler için, patlamadan evvel kullanılan bir ürün var. adı slim
subap iğnesini çıkarmak suretiyle, havayı tümden boşaltıp, sıvı haldeki ürünü şambrel'in içine zerkediyorsun, sonra iğneyi takıp, havayı basıyorsun.
lastiğe giren çivi, vida vs. deliğinden hava kaçarken, sıvı o bölgede yoğunlaşıp katılaşıyor, ve kaçağı önlüyor.
bir ara, araştırmıştım, sonra unuttum gitti. (merter tekzen'de var dediler gibi hatırlıyorum)
musibet beklemeden, tekrar bakayım ben bu ürüne... zira yolda lastik patlamasının ne büyük dert olabileceğini az-çok tahmin edebiliyorum.
ALLAH (cc) muhafaza etsin...
bir de, böyle bir sayfa buldum...
http://www.bestprotector.net/index_tr.aspx
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
iyi günlerde kazasız belasız kullanman dileğiyle biraz geç olmuş bu yazı ama olsun bana yarar
