KTM KTM RC 390 Kullanıcıları / Bilgi Paylaşım Başlığı

[Uğur]

MOTOR

Yapı tipi 1 silindirli 4 zamanlı benzinli motor, sıvı soğutmalı
Hacim 373,2 cm³
Çap 89 mm
Strok 60 mm
güç 32 kW (44 PS)
Marş desteği Elektrik marşı
Vites kutusu 6 vitesli tırnaklı şanzıman
Motor yağlaması Karterli yağlama
Birincil aktarma 30:80
İkincil aktarma 15:45
Soğutma Sıvı soğutma, devirdaim pompası üzerinden soğutma sıvısının sürekli devirdaimi
Debriyaj Islak çok diskli debriyaj / mekanik olarak çalıştırılır
Ateşleme tertibatı dijital ateşleme ayar özelliğine sahip, temassız kontrollü tam elektronik ateşleme tertibatı

ŞASI
Şasi Çelik ana boru şasi, toz kaplama
Çatal WP Suspension Up Side Down
Arka amortisör WP Monoshock
Süspansiyon yolu ön 125 mm
Süspansiyon yolu arka 150 mm
Fren tertibatı önde Dört pistonlu fren kaliperine sahip disk fren
Fren tertibatı Arkada Tek pistonlu fren kaliperine sahip disk fren, yüzer yataklı
Fren diskleri - çap Ön 300 mm
Fren diskleri - çap Arka 230 mm
Zincir 5/8 x 1/4” X‑Ring
Gidon kafası açısı 66,5°
Dingil mesafesi 1.340±15 mm
Yüksüz durumda yerden yükseklik 178,5 mm
Yüksüz oturma yüksekliği 820 mm
Yakıt deposu kapasitesi toplam yakl. 10 l
Kurşunsuz süper (ROZ 95)
kuru ağırlık 147 kg


FİYAT :7.950,00 EURO *

[onur1517]

kimse yok mu duke 200 sahibiyim 390cc ye geçmeyi düşünüyorum. 390 ve rc390 oturuş pozizyonunu merak ediyorum. test eden arkadaş var ise cevap rica edicem.

[Seko]

Geçen gün RC200'e oturdum, bana Duke 200'den rahat geldi. Hatta yolcu selesine hayret ettim. Bütün o kuyruk kısmının tamamı yumuşak malzemeden yapılmış. Yolcusu yaşadı.

[jurisgonzo]

Merhabalar. CBR600RR konu başlığı altında bir arkadaşımızın sorduğu soruya istinaden RC390 üzerine izlenimlerimi burada paylaşmak isterim:

Artılar:

- Hafif bir makine. Manevra kabiliyeti yüksek.
- Oldukça modern ve hoş bir tasarımı var.
- Sürüş dinamikleri oldukça oturmuş. Zaten halihazırda yarışlarda kullanılan versiyon ile şasi ve amortisörler dahil (küçük farklarla: mesela egzos sistemi)neredeyse aynı. Hata affeden bir makine.
- Müthiş bir tork var. Şehiriçi kullanım için oldukça tatmin edici. Keza 44 beygir güç de bu hafiflikte ve torkta bir makinede son derece yeterli. Passing power denilen, gerektiğinde/acil durumda sollama yapma yeteneği ve gücü tatminkar.
- ABS standart olarak geliyor. Bu biraz zevk meselesi (Zira bu bir ihtiyaç dahi olsa 600 cc'lik supersportlarda ülkemizde ABS opsiyonel olarak dahi ancak bir kaç modelde satın alınabiliyor). Devreye girdiğini hatırlamıyorum yahut girdi ve farketmedim (Bu olumlu bir özellik. Keza, CBR600RR'ın üzerinde yurtdışında opsiyonel olarak gelen C-ABS donanımı için de aynı doğrultuda methiyeler düzülmekte).
- Stock lastikler Metzeler M5. Nefis...
- Yüksek sele sayesinde "leg room" olarak tabir edilen peg-depo arası bacak mesafesi son derece geniş. Neye göre kime göre derseniz. CBR 250R'da boyunuz uzunsa depoyu kavramak o derece kolay değil. Benzeri sıkıntının Ninja 300'de de olduğu söyleniyor.
- Tek silindir ve müthiş bir yakıt ekonomisi. Uzun yolda veya TEM'de 90-100 km sabit hızda 100 km'de 2.9 ila 3 litre arası bir sarfiyat. Full şehiriçi trafikte ise max 5 litre görebiliyorsunuz. Zincirlikuyu saat 19:00 tarifiğinden bahsediyorum. Etkileyici bir rakam.
- Duke 390 ile aynı motoru paylaşıyor. Dolayısıyla oturmuş bir makine.
- Spormoto. Nazik insanlar.
- Uzun servis aralıkları. 7.500 km'de bir. Eh..diğer markalarla kıyaslanınca oldukça makul..

Eksiler:

- Yüksek satış fiyatı. Malum ÖTV oranı yüksek vergi dilimine girmekte. Elbette motor ve donanımına bakılırsa (mesela üzerine bulunan 41 mm WP aön amortisörler ki 600'lük supersportlarda Honda dahi henüz 2013 yılında big piston forka geçiş yaptı) fiyat/fayda analizi açısından tatminkar. Ancak, biraz daha sübvansiyon yapmak en azından model bilinirliğini ve yaygınlığını arttırmak adına doğru olacaktır.
- Titreşim. Burada adil olmak gerekiyor. Çin malı bir motordan bahsetmiyoruz. Bilinçli bir tercih söz konusu. Sonuçta tek silindirli bir KTM'den bahsediyoruz ve KTM motorlarının karakteristiği de tek silindir ve titreşim. Ancak, 6.500 devir ve üzeri kullanırsanız (ki maksimum torku 7.250 devirde veriyor) titreşimi hissetmiyorsunuz. Kıyas da önemli. YZF R-125 ilk motorumdu. Onunla kıyaslanınca titreşim neredeyse aynı. Ancak uzun yola çıkmak işkence olabilir. Hele de üzerindeki nispeten sert seleyle.
- İstanbul dışında servis ağıyla ilgili sıkıntı olabilir. Bu konuda ince eleyip sık dokumak lazım. Honda (ve yavaş yavaş Yamaha) hariç pek çok hobi motoru satan şirket için bu ortak bir sıkıntı.
- Yanlış bilmiyorsam ilk parti henüz geçtiğimiz Aralık'ta Türkiye'ye geldi. Birinci el satış fiyatı yüksek gelirse ve ikinci el almak isterseniz henüz ikinci ele düşmemiş olabilir. Yeni bir makine.
- Spormoto/KTM. Arkadaş, Honda hariç (ki bu bile tartışılır) Türkiye'de adam gibi aksesuar/parça stoğu tutan bir marka yok mudur?

Sonuç olarak kaliteli bir makine. Test sürüşü yapmanızı ve herhalde AEA ekibinden Ömer Bey'in yüklediği izlenim ve test videolarını izlemenizi öneririm.

İyi sürüşler.

---------- Mesajlar birleştirildi - 13:57 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:42 ----------

Sürüş pozisyonunu merak eden arkadaşlar için de bir kelam edeyim.

"Adanmış" olarak tabir edilen bir sürüş pozisyonu var. Sonuçta supersport. Ancak, yukarıda da anlattığım üzere "leg room/bacak alanı" geniş ve depoyu adam gibi dizinizle alttan kavramaya imkan tanıyan bu sürüş pozisyonu bu motorun altınızda küçük kalmasını engelliyor. RC 390'ın Duke 390 ile temelde ayrıldığı belki de en önemli noktalardan biri bu. Duke 390 hakikaten biraz iri biri için kötü bir görüntü (harbi harbi küçük) ve nispeten sıkıntılı bir sürüş pozisyonu vaad ediyor.

Kaldı ki ne olursa olsun yine de bir 600'lük supersport (mesela Yamaha R6) kadar yatık bir sürüş pozisyonu kesinlikle yok. Depoyu doğru şekilde bacaklarınızla kavradığınız takdirde sıkıntısız.

Aslında sorun daha ziyade sport-touring yahut sport makinelerin tüketicinin gözünü boyamak için supersport olarak adlandırılmasından kaynaklanıyor. Mesela Honda CBR250R yahut Yamaha YZF R25/R3 en iyi ihtimalle bir "spor" makine olarak adlandırılabilir. Zira daha çok şehir içi ve işe gidip gelen adam yahut başlangıç motoru olarak tasarlanmış. Kawasaki'nin kendi websitesinde ne Ninja 250'yi ne de 300 ü supersport olarak adlandırmadığını hatırlamakta fayda var. Doğrusu da bu olsa gerek. Farklı sınıflar. Farklı tercih ve ihtiyaçlar. Farklı zevkler..

Okuyunca biraz defansif bir yazı gibi gelebilir ancak önyargıları yıkmak önemli.

Bu arada önemli bir bilgi: Ehliyet, yaş ve CC sınırlamaları olan İngiltere'de en popüler 125 cc'lik motorun Yamaha YZF R-125 olduğunu (ki yukarıda anlattığım üzere RC 390'dan çok daha yatık/öne eğik bir sürüş pozisyonu var)hatırlamakta fayda var.

Yukarıdakilerden bağımsız olarak... Gidin, görün, üzerine oturun, oturun ve bekleyin ve de test edin

[jurisgonzo]

Merhabalar. CBR600RR konu başlığı altında bir arkadaşımızın sorduğu soruya istinaden RC390 üzerine izlenimlerimi burada paylaşmak isterim:

Artılar:

- Hafif bir makine. Manevra kabiliyeti yüksek.
- Oldukça modern ve hoş bir tasarımı var.
- Sürüş dinamikleri oldukça oturmuş. Zaten halihazırda yarışlarda kullanılan versiyon ile şasi ve amortisörler dahil (küçük farklarla: mesela egzos sistemi)neredeyse aynı. Hata affeden bir makine.
- Müthiş bir tork var. Şehiriçi kullanım için oldukça tatmin edici. Keza 44 beygir güç de bu hafiflikte ve torkta bir makinede son derece yeterli. Passing power denilen, gerektiğinde/acil durumda sollama yapma yeteneği ve gücü tatminkar.
- ABS standart olarak geliyor. Bu biraz zevk meselesi (Zira bu bir ihtiyaç dahi olsa 600 cc'lik supersportlarda ülkemizde ABS opsiyonel olarak dahi ancak bir kaç modelde satın alınabiliyor). Devreye girdiğini hatırlamıyorum yahut girdi ve farketmedim (Bu olumlu bir özellik. Keza, CBR600RR'ın üzerinde yurtdışında opsiyonel olarak gelen C-ABS donanımı için de aynı doğrultuda methiyeler düzülmekte).
- Stock lastikler Metzeler M5. Nefis...
- Yüksek sele sayesinde "leg room" olarak tabir edilen peg-depo arası bacak mesafesi son derece geniş. Neye göre kime göre derseniz. CBR 250R'da boyunuz uzunsa depoyu kavramak o derece kolay değil. Benzeri sıkıntının Ninja 300'de de olduğu söyleniyor.
- Tek silindir ve müthiş bir yakıt ekonomisi. Uzun yolda veya TEM'de 90-100 km sabit hızda 100 km'de 2.9 ila 3 litre arası bir sarfiyat. Full şehiriçi trafikte ise max 5 litre görebiliyorsunuz. Zincirlikuyu saat 19:00 tarifiğinden bahsediyorum. Etkileyici bir rakam.
- Duke 390 ile aynı motoru paylaşıyor. Dolayısıyla oturmuş bir makine.
- Spormoto. Nazik insanlar.
- Uzun servis aralıkları. 7.500 km'de bir. Eh..diğer markalarla kıyaslanınca oldukça makul..

Eksiler:

- Yüksek satış fiyatı. Malum ÖTV oranı yüksek vergi dilimine girmekte. Elbette motor ve donanımına bakılırsa (mesela üzerine bulunan 41 mm WP aön amortisörler ki 600'lük supersportlarda Honda dahi henüz 2013 yılında big piston forka geçiş yaptı) fiyat/fayda analizi açısından tatminkar. Ancak, biraz daha sübvansiyon yapmak en azından model bilinirliğini ve yaygınlığını arttırmak adına doğru olacaktır.
- Titreşim. Burada adil olmak gerekiyor. Çin malı bir motordan bahsetmiyoruz. Bilinçli bir tercih söz konusu. Sonuçta tek silindirli bir KTM'den bahsediyoruz ve KTM motorlarının karakteristiği de tek silindir ve titreşim. Ancak, 6.500 devir ve üzeri kullanırsanız (ki maksimum torku 7.250 devirde veriyor) titreşimi hissetmiyorsunuz. Kıyas da önemli. YZF R-125 ilk motorumdu. Onunla kıyaslanınca titreşim neredeyse aynı. Ancak uzun yola çıkmak işkence olabilir. Hele de üzerindeki nispeten sert seleyle.
- İstanbul dışında servis ağıyla ilgili sıkıntı olabilir. Bu konuda ince eleyip sık dokumak lazım. Honda (ve yavaş yavaş Yamaha) hariç pek çok hobi motoru satan şirket için bu ortak bir sıkıntı.
- Yanlış bilmiyorsam ilk parti henüz geçtiğimiz Aralık'ta Türkiye'ye geldi. Birinci el satış fiyatı yüksek gelirse ve ikinci el almak isterseniz henüz ikinci ele düşmemiş olabilir. Yeni bir makine.
- Spormoto/KTM. Arkadaş, Honda hariç (ki bu bile tartışılır) Türkiye'de adam gibi aksesuar/parça stoğu tutan bir marka yok mudur?

Sonuç olarak kaliteli bir makine. Test sürüşü yapmanızı ve herhalde AEA ekibinden Ömer Bey'in yüklediği izlenim ve test videolarını izlemenizi öneririm.

İyi sürüşler.

---------- Mesajlar birleştirildi - 13:57 ---------- bir önceki mesaj zamanı 13:42 ----------

Sürüş pozisyonunu merak eden arkadaşlar için de bir kelam edeyim.

"Adanmış" olarak tabir edilen bir sürüş pozisyonu var. Sonuçta supersport. Ancak, yukarıda da anlattığım üzere "leg room/bacak alanı" geniş ve depoyu adam gibi dizinizle alttan kavramaya imkan tanıyan bu sürüş pozisyonu bu motorun altınızda küçük kalmasını engelliyor. RC 390'ın Duke 390 ile temelde ayrıldığı belki de en önemli noktalardan biri bu. Duke 390 hakikaten biraz iri biri için kötü bir görüntü (harbi harbi küçük) ve nispeten sıkıntılı bir sürüş pozisyonu vaad ediyor.

Kaldı ki ne olursa olsun yine de bir 600'lük supersport (mesela Yamaha R6) kadar yatık bir sürüş pozisyonu kesinlikle yok. Depoyu doğru şekilde bacaklarınızla kavradığınız takdirde sıkıntısız.

Aslında sorun daha ziyade sport-touring yahut sport makinelerin tüketicinin gözünü boyamak için supersport olarak adlandırılmasından kaynaklanıyor. Mesela Honda CBR250R yahut Yamaha YZF R25/R3 en iyi ihtimalle bir "spor" makine olarak adlandırılabilir. Zira daha çok şehir içi ve işe gidip gelen adam yahut başlangıç motoru olarak tasarlanmış. Kawasaki'nin kendi websitesinde ne Ninja 250'yi ne de 300 ü supersport olarak adlandırmadığını hatırlamakta fayda var. Doğrusu da bu olsa gerek. Farklı sınıflar. Farklı tercih ve ihtiyaçlar. Farklı zevkler..

Okuyunca biraz defansif bir yazı gibi gelebilir ancak önyargıları yıkmak önemli.

Bu arada önemli bir bilgi: Ehliyet, yaş ve CC sınırlamaları olan İngiltere'de en popüler 125 cc'lik motorun Yamaha YZF R-125 olduğunu (ki yukarıda anlattığım üzere RC 390'dan çok daha yatık/öne eğik bir sürüş pozisyonu var)hatırlamakta fayda var.

Yukarıdakilerden bağımsız olarak... Gidin, görün, üzerine oturun, oturun ve bekleyin ve de test edin

Bu arada fırsat bulabilirsek eğer sizlere makinenin bir uzun kullanım testi ve izlenimlerini de ilerleyen zamanda sunmaya çalışacağız. Şu an motoru kardeşim kullanmakta. Henüz 2.000 km civarında olduğundan gerek parçaların ömrü, dayanıklılığı, çıkmış-çıkabilecek sorunlar ve çözümleri gerek de servis hizmeti, viraj, tüketim değerleri ve uzun yol performansı gibi konularda da daha detaylı ve doyurucu bilgiler ile birlikte bu makineyi almayı düşünenlere yol gösterici olabileceğine inandığımız daha çok veri elimizde olacak.

RC 390'ın şehir dışı ve viraj performansını görebilmek adına, makineyi İstanbul-Şile güzergahında orta siklet bir supersport olarak CBR600 ile dönüşümlü olarak kullanma şansımız oldu. Şimdiden şaşırtıcı ve ilgi çekici olduğuna inandığımız bir takım sonuçlar aldık.

[LynXMaSTeR]

ben bunu çift silindir sanıyodum, çok titrer bu yav

[vladimir]

Bu arada fırsat bulabilirsek eğer sizlere makinenin bir uzun kullanım testi ve izlenimlerini de ilerleyen zamanda sunmaya çalışacağız. Şu an motoru kardeşim kullanmakta. Henüz 2.000 km civarında olduğundan gerek parçaların ömrü, dayanıklılığı, çıkmış-çıkabilecek sorunlar ve çözümleri gerek de servis hizmeti, viraj, tüketim değerleri ve uzun yol performansı gibi konularda da daha detaylı ve doyurucu bilgiler ile birlikte bu makineyi almayı düşünenlere yol gösterici olabileceğine inandığımız daha çok veri elimizde olacak.

RC 390'ın şehir dışı ve viraj performansını görebilmek adına, makineyi İstanbul-Şile güzergahında orta siklet bir supersport olarak CBR600 ile dönüşümlü olarak kullanma şansımız oldu. Şimdiden şaşırtıcı ve ilgi çekici olduğuna inandığımız bir takım sonuçlar aldık.

İncelemeler için çok teşekkürler, objektif sürüş izlenimlerinizi de merakla beklemekteyim.

Cruier, sport touring, supermoto, tarzlarında 50-100 bg güçlerinde çeşitli motorlar kullandım. Şehir içinde işlerimi gördüğüm bir scooter'ım var.Bu motor orta düzey tecrübeye sahip bir kullanıcıyı güç olarak tatmin eder mi ne dersiniz? . Kendim spormotoda da inceleyeceğim ancak, boyum 1.85, buna göre motorun fiziki ebatları hakkında neler söyleyebilirsiniz.Teşekkürler,

[jurisgonzo]

Sevgili Vladimir, öncelikle ebat ile başlayayım. Motorun boyutu ve diz-depo mesafesi son derece ferah bir alan sağlıyor. 1.86 boyunda bir kullanıcı olarak yurtdışındaki forumlarda ninja 300 ile yapılan kiyaslamalarda aynı boylarda kullanıcıların RCyi ninjaya göre daha ferah bulduklarını okuduktan sonra bu motor aklımıza yatmisti (zira asıl binici kardeşimdir) ancak bir türlü karar verememistik. Spormoto'ya gittik bir drfa yetmedi toplamda iki defa test ettik. Bize çok keyifli ve kalibimiza uygun geldi ve bir dakika daha düşünmeden aldık. Tekrar altını özellikle çizmek isterim ki her ne kadar motorları birebir aynı olsa da şasi boyut ve yapıları, sele boyları, amortisör ayarlari ve ground clearance farklı olduğu için duke 390a göre çok daha büyük ve ferah bir görüntüsü ve hissi var.

Güç kısmına gelince.. 44 beygirlik tek silindirli bir motordan bahsediyoruz. Kendi sınıfında (Avrupa'da halihazırda yürürlükte okan ve bizde de yakında yürürlüğe girecek A2 ehliyet sınırlamaları) Honda Cbr 500'den sonra beygir gücünde ikinci ama kilo-beygir oranında birinci. Test edenler çok eğlenceli ve atik bir motor olduğu konusunda hemfikir gözüküyor. Egzost sesini de mutlaka duymalisiniz. Ancak sizin ne aradığınız çok önemli. 100 beygirlik 600luk bir motordaki rahat ve gücü bulamayacağınız aşikar. Ancak 250 ila 300 CC kategorisi ile kiyaslayinca da elinizde bir gömlek ustun bir makine olacağı da su götürmez bir gerçek. Ayrıca 0-100 hızlanması ve viraj kontrolü sınıfında rakipsiz...

Tüm bunları unutmak belki de en doğrusu. Zira motosiklet herşeyden öte bir zevk işi. İçinize ne siniyor ise onu almanizi elbette tavsiye ederim. Zaten siz de test edeceğinizi söylüyorsunuz. Alırken ninja 300 ile arasında kalmıştık. Ktm yaklaşık 1.500 Euro daha pahali idi. Ancak ninja her ne kadar hoş bir alet olsa da bir defa rc'yi test edince neden bu farka degebilecegini görebilirsiniz. Bu arada ktm fanboyu olmadığımın altını özellikle çizmek isterim.

[vladimir]

Sevgili Vladimir, öncelikle ebat ile başlayayım. Motorun boyutu ve diz-depo mesafesi son derece ferah bir alan sağlıyor. 1.86 boyunda bir kullanıcı olarak yurtdışındaki forumlarda ninja 300 ile yapılan kiyaslamalarda aynı boylarda kullanıcıların RCyi ninjaya göre daha ferah bulduklarını okuduktan sonra bu motor aklımıza yatmisti (zira asıl binici kardeşimdir) ancak bir türlü karar verememistik. Spormoto'ya gittik bir drfa yetmedi toplamda iki defa test ettik. Bize çok keyifli ve kalibimiza uygun geldi ve bir dakika daha düşünmeden aldık. Tekrar altını özellikle çizmek isterim ki her ne kadar motorları birebir aynı olsa da şasi boyut ve yapıları, sele boyları, amortisör ayarlari ve ground clearance farklı olduğu için duke 390a göre çok daha büyük ve ferah bir görüntüsü ve hissi var.

Güç kısmına gelince.. 44 beygirlik tek silindirli bir motordan bahsediyoruz. Kendi sınıfında (Avrupa'da halihazırda yürürlükte okan ve bizde de yakında yürürlüğe girecek A2 ehliyet sınırlamaları) Honda Cbr 500'den sonra beygir gücünde ikinci ama kilo-beygir oranında birinci. Test edenler çok eğlenceli ve atik bir motor olduğu konusunda hemfikir gözüküyor. Egzost sesini de mutlaka duymalisiniz. Ancak sizin ne aradığınız çok önemli. 100 beygirlik 600luk bir motordaki rahat ve gücü bulamayacağınız aşikar. Ancak 250 ila 300 CC kategorisi ile kiyaslayinca da elinizde bir gömlek ustun bir makine olacağı da su götürmez bir gerçek. Ayrıca 0-100 hızlanması ve viraj kontrolü sınıfında rakipsiz...

Tüm bunları unutmak belki de en doğrusu. Zira motosiklet herşeyden öte bir zevk işi. İçinize ne siniyor ise onu almanizi elbette tavsiye ederim. Zaten siz de test edeceğinizi söylüyorsunuz. Alırken ninja 300 ile arasında kalmıştık. Ktm yaklaşık 1.500 Euro daha pahali idi. Ancak ninja her ne kadar hoş bir alet olsa da bir defa rc'yi test edince neden bu farka degebilecegini görebilirsiniz. Bu arada ktm fanboyu olmadığımın altını özellikle çizmek isterim.

Öncelikle böyle güzel bir Türkçe ile yazılmış detaylı cevabınız için teşekkürler. Hızı sevmesem de yarış motoru kullanırken aldığım zevki diğer motorlarımda bulamadım(aprilia rs 250 ve rs 125 kullandım). Ancak nedense 600'luk yarış motorları ilgimi çekmiyor, daha ziyade şasi ve yürüyen aksam olarak yarış motoru kalitesine sahip ancak daha kontrol edilebilir güçte bir motor arıyorum. Rc25, cbr 250,kawa 250-300'e ikna olamıyorum. Şasi olarak Aprilia rs 125 bile fersah fersah önde bu motorlardan, KTM rc390 şasi,fren ve amortisörleri ile bir nebze farkını belli ediyor. Bir deneyeceğiz, dokunacağız bakalım. Motor bloğu hariç geri kalan kısmı tamamen aynı ise rc200'de düşünebilirim. Rc 200'ün motoru için tuning fırsatları ortaya çıkabilir.

Düzeltme;imla

[jurisgonzo]

Estağfurullah. Bir nebze de olsa yardımcı olabildiysek ne ala. Şimdi sizin test ve ilk temas sonrasi izlenimlerinizi bekliyor olacaktır herkes

[vladimir]

Rc390 ve rc200 incelemelerini sadece Hindistan sitelerinde bulabiliyorum şükür ki adamların neredeyse anadilleri İngilizce olmuş. Dikkatimi çeken ilginç detaylar var; Hindistan'da Rc200 yaklaşık 166.000 rupi (2634 USD), rc390 ise 213.000 rupi (3.380 USD),Türkiye'ye göre korkunç derecede ucuz tutarlar bunlar.

Ancak iş Kawasaki 300'e geldiğinde işin rengi değişiyor; Kawasaki 300; 350.000 rupi !!(5550 USD) dolayısıyla KTM sanıldığının aksine tamamen Kawasaki yanında budget/bütçe motoru olarak kabul görüyor, incelemelerde bu yönde; paran var ise Kawa alına geliyor hep sonuçlar ve Kawasaki'nin itibarı çok daha yüksek. Bizim ülkemizde ki fiyat politikası ve marka algısı ise bambaşka boyutta 21-22.000 TL'lik rc390'ıçok daha kaliteli algılıyoruz. Çok garip, kafam iyice allak bullak oldu. Kawasaki Türkiye fiyatıyla RC390'a göre çok çok daha mantıklı gözüküyor.

[ayhan.s]

Rc390 ve rc200 incelemelerini sadece Hindistan sitelerinde bulabiliyorum şükür ki adamların neredeyse anadilleri İngilizce olmuş. Dikkatimi çeken ilginç detaylar var; Hindistan'da Rc200 yaklaşık 166.000 rupi (2634 USD), rc390 ise 213.000 rupi (3.380 USD),Türkiye'ye göre korkunç derecede ucuz tutarlar bunlar.

Ancak iş Kawasaki 300'e geldiğinde işin rengi değişiyor; Kawasaki 300; 350.000 rupi !!(5550 USD) dolayısıyla KTM sanıldığının aksine tamamen Kawasaki yanında budget/bütçe motoru olarak kabul görüyor, incelemelerde bu yönde; paran var ise Kawa alına geliyor hep sonuçlar ve Kawasaki'nin itibarı çok daha yüksek. Bizim ülkemizde ki fiyat politikası ve marka algısı ise bambaşka boyutta 21-22.000 TL'lik rc390'ıçok daha kaliteli algılıyoruz. Çok garip, kafam iyice allak bullak oldu. Kawasaki Türkiye fiyatıyla RC390'a göre çok çok daha mantıklı gözüküyor.

KTM'nin bu modelleri hindistan'da yerli malı olarak satılıyor. Normal yani fiyatlarının çok aşağıda olması. Avrupa fiyatlarına dikkat ederseniz türkiye fiyatlarından çok farklı değil.

[jurisgonzo]

Amerika fiyatlarına bakmak daha doğru diye düşünüyorum zira eşit muamele söz konusu. Ktm'nin fiyatı Amerika'da (bu arada pazara yeni giriyor) ninja'dan yüksek.

Hindistan'da neden durum tam tersi diye sorarsanız ithalat koruma önlemleri ve yerli üretim subvansiyonu bunun cevabı. Zira Ktm RC ve dukelar yüzde yüz yerli üretim sayılıyor ve ekstra vergi alınmıyor. Kawasaki ise bu avantajdan yararlanamiyor. Bir nebze olsun ucuza satabilmek için onlar da Bajaj ile anlaşmış ve Bajaj aynı zamanda Kawasaki'ye fabrikasinda montaj hizmeti veriyor. Bajaj aynı zamanda Kawasaki'nin oradaku distribütörü. Yani ninja parcalarinin tamamı önce ithal ediliyor (ktm den burada farklı ve yine vergi biniyor) sonra bunlar monte edilerek ninja satılıyor İç pazara.

Bu montaj hikayesi bir nebze vergilendirme avantajı nedeniyle fiyat avantajı sağlıyor ancak parçalarınin ciddi bir kısmı yurtdışından ithal olduğu için burada yine avantajsiz duruma geçiyor. Bunun sonucunda ninja daha pahali bir motor haline geliyor.

Yukarıdaki bilgiler yine Hindistan reviewlarinda verilmiş bilgiler. Dilerim biraz aydınlatıcı olmuştur. Ben de başlarda biraz şaşırmıştım. Mobil cihazdan yazdığım için yazım hatalarını mazur görünüz.

[vladimir]

Konu netleşiyor katkı için teşekkürler. Ancak Hindistan'da nakliyesi, üretici karı, distribütör karı ,reklam harcamaları ...vs dahil 2600 dolara son tüketiciye satılabilen rc 200 ne kadar pist makinası olabilir, ne kadar güven verebilir büyük tereddütlerim oluştu. Motoru denemeden olmayacak bu iş.

[jurisgonzo]

Açıkçası bence hiç öyle bakmayın. Meşhur big mac endeksi bu konuda yardımcı olacaktır Türkiye ve Hindistan Hindistanda alim gücü ve paranın gercekbdegerini anlamak iicn.

http://en.m.wikipedia.org/wiki/Big_Mac_Index

---------- Mesajlar birleştirildi - 21:49 ---------- bir önceki mesaj zamanı 20:48 ----------

Açıkçası bence hiç öyle bakmayın. Meşhur big mac endeksi bu konuda yardımcı olacaktır. Tamamen yerli malzemeyle üretilen ve yabancı sermayeye ait ve ne olursa olsun her zaman alıcısı olan aynı hamburger Türkiye'de Hindistan'dakinin iki katı pahalıdır. Bu da alım gücünün gerçek boyutunu gösterir. Dolayısıyla sağlıklı bir kıyaslama için Hindistan fiyatlarını en az iki ile çarpmanızı yahut Türkiye fiyatlarını en az ikiye bölmenizi tavsiye ederim.

http://en.m.wikipedia.org/wiki/Big_Mac_Index

[vladimir]

Haklısın jurisgonzo Honda cbr250r'da Hindistan üretimiymiş fiyat uçurumu onda da aynı.

[jurisgonzo]

Ustad size soyle bir oneri ve yardimda bulunayim.. Hintli abilerin en kallvi forumu asagidaki linkte. Ktm rc 390 ownership topiginde artik motorun nesi var nesi yok sayfalarca tartisip paylasmislar. Yakindan takip ediyorum. Motoru almadan evvel de yalayip yutmustuk. Buyrunuz..

http://www.xbhp.com/talkies/motorcycle-ownership-experiences/30225-ktm-rc-390-ownership-experience.html

---------- Mesajlar birleştirildi - 22:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:10 ----------

Bir de su garibimin incelemesi bence cok doyurucu. Samimi bir cocuk ve bayagi emek harcamis. Bana bayagi bir fikir vermisti motor nedir ne degildir diye:

http://youtu.be/7HyIxV4XvdE

[vladimir]

Ustad size soyle bir oneri ve yardimda bulunayim.. Hintli abilerin en kallvi forumu asagidaki linkte. Ktm rc 390 ownership topiginde artik motorun nesi var nesi yok sayfalarca tartisip paylasmislar. Yakindan takip ediyorum. Motoru almadan evvel de yalayip yutmustuk. Buyrunuz..

http://www.xbhp.com/talkies/motorcycle-ownership-experiences/30225-ktm-rc-390-ownership-experience.html

---------- Mesajlar birleştirildi - 22:20 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:10 ----------

Bir de su garibimin incelemesi bence cok doyurucu. Samimi bir cocuk ve bayagi emek harcamis. Bana bayagi bir fikir vermisti motor nedir ne degildir diye:

http://youtu.be/7HyIxV4XvdE

Ya bu herifler analarının karnından İngilizce bilerek doğuyorlar herhalde Şaka bir yana paylaşım için teşekkürler inceleyeceğim en kısa zamanda.

[jurisgonzo]

Her zaman )

İngilizler'in eski kolonilerine çektiği en büyük kıyak diyelim

[logaritma]

megellininde bire bir buna benziyen bir kasası yokmuydu.