vuruntu derken şu 4000-5000 devirde sabit devir giderken motosikletin gaz açıyormuş gibi saniyeliğine gaz verip kesmesi durumu ise eğer kastettiğin 500 bakımından sonra motor acaip ferahladı. Henüz artçılı binmedim ama sanırım onu da kesecektir diye düşünüyorum. Bozdağ da bu soruyu da sormuştum. Mondialin Teknik elemanı olan arkadaş bana sele altında iki soket bulunduğunu bunlardan arka kısımdan gelen soketin gerilmişse eğer ki 2 kişi ile motosiklet çukura girdikçe soket içerisinde ark oluşup elektriği kesip verebileceğini eğer böyle bir durum var ise soketin bir plastik kelepçe ile sabitlenmesinin sorunu çözeceğini söylemişti. Fakat sele altında yada motosikletin gördüğüm bütün soketlerini kendi elimle kontrol ettim. gevşek bir soket yoktu. O sebeple durumu ustama bile söyleme gereği duymadım. Bakalım motosikletimin şimdiki hali öyle hoşuma gitti ki çok ta önemsemedim açıkçası. Artçılı bindikten sonra aynı sorunu tekrarlarsa yazarım arkadaşlar.
O vuruntu sesisinin bir cozumu yok simdilik. Debriyaji sikinca ses gidiyor.
Düşük viteslerde, düşük devirde bahsettiğin gaz açma kapama gibi olaylar bende de var. Motor "lan bu gaz mı açar gaz mı kapar şimdi, dursam mı gitsem mi?" diye söyleniyor. Fabrika, "subaplardan bazıları biraz sıkıdır servis halleder" dedi. İlk 500 bakımında servise durumu anlattım, senin dediğin gibi o soketleri çıkarttı içine sprey sıktı. Ama durum çözülmedi. Sübap ayarları yapıldığında sorun çözülecek diye düşünüyorum.
Vuruntudan kastım da sanki subap sesi gibi geliyor bana. Yani metalik bir vurma sesi var gibi. 1000 bakımında durum netleşir diye umuyorum. Dediğin gibi makinadan o kadar keyif aldım ki bunların hepsi çözülebilecek durumlar diye bakıp umursamıyorum rodaj sırasında.
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 21:58 ----------
[/COLOR]Sayfayı şenlendirek mi
---------- Mesajlar birleştirildi - 22:52 ---------- bir önceki mesaj zamanı 22:00 ----------
Kısmet olursa bu hafta içinde 2016 turuncu alıp aranıza katılmak istiyorum. Son araştırmaları yapıyorum. Sayafaları epeyce araştırdım son kez bi kaç soru sormak istiyorum.
Malum yaz ayları, hatunu arkaya atıp Türkiye türü yapmak istiyorum. Uzun yolda yorma durumu nedir? Stop etme sorunu 2016 larda devam ediyor mu? Bu sorun yolda bırakacak kadar büyük bir problem mi? Bir de 100-130 km arası 2 kişi sabit hızda ilerleyebilir miyim?
Pazar günü saat 11:30 sıralarında 1. köprü çıkışı Altunizade sapağında selamlaştığımız portakal rengi EVO buradaysa tekrar selam olsun, siyah 1200GS ve sarı mont vardı bende.
Benim duydugum vuruntu sıkırtı gibi sesler endurolarda normalmis bu sesler olur dediler.
Ve zincir gevsek oluyormus bunu dogrulayabilecek biri varmi?
Arkadaşlar o sese alıştım, sıkıntı yok
Traktör gibi, su motoru gibi çalışıyor. hatta eksoz sesinin yüksek çıkma sebebi, motor sesini bastırmak için. Ses falan geliyor ama hayvan gibi motor. Ver coşkuyu kolonlar inlesin...
Ben tornacida dolu demirden bir parca yaptirdim egzoz sesi baya kisildi artik trafikda bagirtma sesi pek aza indi.
Yok öyle birşey, birisi şaka yapmış herhalde. 2004 den bu yana enduro motosiklete biniyorum, Vstrom, Africa, 2 tane 1200GS sahibi oldum ayrıca arkadaşlarıma ait neredeyse her marka model enduro motoru sürme imkanım oldu vuruntu şıkırtı vb sesler yok hiç birinde. Kasıt şu olabilir enduro motorların geneli 2 silindirli olduğundan (cross tourer hariç o da zaten VFR1200'den devşirme) 4 silindir makinalara nazaran biraz daha titreşimli olurlar ama EVO'daki gibi horultu şeklinde ses yoktur hiçbirinde. Gözlemlediğim kadarıyla hava soğuk olduğunda motor sesi ve titreşim nispeten daha az, sıcak havadaki sürüşlerde veya dur kalka girip motor kendini soğutamadığı için ses artıyor. Horultu genel olarak 5-5,500 d/d kadar üzeri devirlerde rahatsız eden bir durum yok. Sonuçta 11 liraya satılan tek silindirli makina bazı konulara takılmamak lazım.
Zincir gergi kontrolü için de makinayı orta sehpaya alıp zircirin alt tarafta kalan kısmını parmakla ortasından yukarı aşağı bastırdığınızda 2cm civarı boşluk varsa normaldir.
facebook mondıal rx3 sayfasında bır arkadaş (aykut tığlı) resim paylaşmış 7000 km dekı makıne kol cıkarmış gördünüzmü? anlaşılgı ve yapılan yorumlara bakılırsa baya hırpalamış makineyi tekere gelmeler felan egzost değişmiş vs. dogal olarak garanti dışı kalmış makine. buda demek oluyorkı garantı süresindeki makinelerle cok oynamamak, orjınallıgını korumak lazım kı bu gıbı sorunlarda yolda kalmayalım.
aynı fikirdeyim.
bu motorla ilgili neler yazılmadı neler.yok çantalar daha büyük olsaymış yok ABS olsaymış vs.arkadaşlar standardında 3 çantayla satılan dünyada 1 tane motor söyleyebilirmisiniz,tamam küçük olabilir ama VAR.2.si eğer ABS li olsaydı bu fiyata alabilirmiydik motoru aldıktan sonra,plaka masrafı+bazı kişisel extralar hariç kaç para harcandı bu motora.
DÜNYADA ÖLÜMDEN BAŞKASI YALAN. BORA KARAKAŞ (BEN)
KİMSEYE KİN DUYMAM,DÜŞMANIM KİNDİR BENİM.....YUNUS EMRE
Aynı fikirdeyim. Devlete ödediğimiz KDV ve ÖTV'yi çıktığımızda geriye 8bin küsür lira kalıyor. Yani motoru 8bin küsür liraya aldık. Üzerindeki çantalar, ön ve arka koruma demirleri, çelik fren hortumları vs vs vs bunları hesap ettiğinde aksesuar aldık da motoru hediye ettiler diye abartası geliyor insanın. Muhtemelen insanların mutsuzluğu şundan kaynaklanıyor; öyle bir tasarım yapmışlarki, tasarımın size hissettirdiğini bir anda bulamıyorsun motorda. Bir F700 beklentisine giriyor sanırım insanlar. Tasarımın gücünden kaynaklanan, 250cc olduğunu unutma hali diye tahmin ediyorum
Daha önce de bahsettiğim gibi aklıma takılan ufak sorunlar var. Ancak kafaya takmıyorum. 2 yıl garantili bir motorda ve UMA'nın açık ve tatminkar tavrını görerek rahat rahat diyorum "2 yıl rahatım. 2 yıl Mondial düşünsün sorunu"...
Diğer taraftan şöyle bir örnek vereyim. Harley-Davidson ve Kawasaki motor. İkisi de sıfır alındı ve ellerinizi bıraktığınızda açık bir sağa çekme var. Fabrikaya bunu yazdığınızda gelen yanıt şu oluyor "Motosiklet iki eli bırakarak kullanılan bir araç değildir. Kullanım kılavuzunda da bu yazar." Amerika'dan gelen yanıt bu. Şimdi Mondial'den ne bekliyor bu arkadaşlar bir de onu düşünmek lazım. Ha tabi biz Türk'üz ve Türk firmasından da Türk tipi davranış bekliyoruz; "Koçum garantisi benim yahu, getir sen onu; şuradan yenisini verelim sana, sıkıntı etme sen". Sanırım böyle birşey bekliyoruz.
Kullanım kılavuzunu okumadan, garanti kapsamanı öğrenmeden hareket etmenin sonucudur bu. Açık açık yazıyor; "ilk 500km 5000 devri geçmeden kullanın" diye. Ama biz ne diyoruz? "olur mu yaaaawwww öyle şey?! kökle gazı açılsın motor..." Sonuç? -kol çıktı, sübap kesti vs...
Vay efendim çin malı motor alınır mı? Ulan çin uzaya çıktı kıçı kırık bir motor mu yapamayacak? Ama sen istiyorsun ki hem 8bin TL olsun hem de BMW gibi gitsin hem de az yaksın. Oldu canım benim. Ne Çin'li adamlar salak ne de Bavyeralılar... İkisi de diyor ki ne kadar ekmek o kadar köfte (ya da tam tersi miydi? -neyse...)
Toparlayacak olursak, UMA'nın tavrında da RX3-i'nin gidişinde de herhangi olumsuz bir şeyle karşılaşmadım ben. "Ben" diyorum çünkü ne satın aldığımı biliyorum!
Verilen parayı hak eden, tasarımıyla ve 250cc performansıyla olsun tatminkar bir motordur kendileri. "Ne" satın aldığını bilip, "nasıl" kullanılacağı konusunda "mühendis"lerin talimatlarına uyduktan sonra herhangi bir sorun çıkacağını düşünmüyorum. Ancak Harley'inde de, Kawasaki'sinde de, Honda'sında da olduğu gibi sorunlar çıkabilir, normaldir. O zaman Mondial'in duruşuna bakacağız. Benim başıma gelen herhangi bir şey söz konusu değil.
Yalnız sırf içimi rahatlatmak adına UMA bir civata dahi olsa "recall" çıkartırsa tadından yenmeyecek işte iş... Şöyle bir cümle kurmak isterdim "Mondial recall yayınladı lan... Bilmem ne parçasının civatası değişecek...."
aylar önce,bu motoru araştırıp okurken,bir yerlerde,bir arkadaşın yorumunu kopyalamıştım.kendisinin izniyle de burada sizinle de paylaşmak istiyorum.
ALINTIDIR
Motorun yanına varınca ilk düşündüğüm resimlerde göründüğünden daha küçük olduğuydu. Küçük derken bana küçük gelmedi, hayalimdekinden küçük geldi. Buradan net olarak yazıyorum, motorun hiçbir yerinde dikkati çekecek, eleştirilecek kötü bir nokta yok. Siz hangi motora baktığınızı unutup Ducati inceler gibi incelerseniz tabi ki hatalar bulursunuz. Şunu kesin olarak söylerim ki motor hiçbir detayında bir CBF'ten bir Bajaj'dan veya 250 cc'ye kadar olan hiçbir motordan geride değil. Yok gagasıymış, yok çantasıymış bunları bir geçin. Her tarafı taş gibi montajlanmış. Elinizi attığınızda plastik parçalar oynamıyor. Bildiğiniz 3000 TL'lik Çin motorları gibi kesinlikle değil.
Arkadaşlar yakın zamanda motosikletimin lastiklerini değiştirdim metzele lazertec seriisi takım lastik taktım aynı ebatlar.Bu lastikle ilgili fikir ve düşüncelerimi ve yakın zamanda katıldığım ve katılacağım etkinliklerle ilgili biraz gevezelik yaptıtım youtube kanalımda.Sizlerle paylaşayım dedim.Kanala abone olursanız yani abone olmaya değer bulursanız memnun olurum.
Merhaba, bugün Maslak Bilge Motor' da amyant bez ve egzoz susturucu uygulaması yaptırdım. Amyant bez, eldivenle ıslatılarak egzozun üzerine sarıldı. Metal kelepçe ile kelepçelendi. Kuruduktan sonra 690 dereceye dayanıklı gri boya ile boyandı. Uygulamadan sonra bezden ve boyadan kaynaklı kısmi bir koku var. Ancak zamanla azalacağı, hatta kaybolacağı aşikar. Faydası ciddi anlamda fark ediliyor. Özellikle trafiğin en sıkıntılı yerinde, egzoz borusu rüzgarla soğuyamadığı için, bacağa gelen o sıcaklık % 80-90 oranında azaldı. Tabiki radyatörden de kısmen gelen bir sıcak var, ancak bu yolla daha önceki sıcaklığın çoğunun egzoz borusundan geldiği doğrulandı. Zararı diyecek olursak, şuana kadar okuduğum danıştığım ve araştırdığım kadarıyla sadece bez ıslandıktan sonra ıslak olarak boru etrafında kalmaması için, örnek olarak stop edeceğin zaman, bez ıslaksa, kuruması için belli bir süre çalışması gerekir yönünde tavsiyeler var. Buna keza insanlar bana "bu bezin siyahı da var gri side ondan neden almadın" dedikleri zaman söylediğim şu "öylede alsam yine boyayacaktım. Mümkün olduğunca sudan izole olsun diye."
Gelelim susturucu konusuna; zararı var mı? uçar kaçar apaçi bir sürücü iseniz evet kesinlikle. Zaten susturucu olmasa da bu risk varken motorun sıkıştırmasını bir misli daha arttırmak bu gibi riskleri fazlalaştırır. Tabi blokta kırarsınız, kolda çıkarırsınız, her şey olur. Ama benim gibi bir sürücü iseniz, en uzak yolunuz 10 km ise, giderken kaskın ön camı açık gidecek kadar hızlarla gidiyorsanız, deniz havası almayı seviyorsanız, sabah saat 8'de motor 2-3 dakika ısınsın diye beklerken, sitenin içindeki komşularınız perde arkasından size lanet okuyorsa, yarın öbür gün uzun yola giderken sökecek iseniz, uzun yolda bile gördüğünüz en yüksek hız 120 ise, 2000 km'yi geçmişken bile rodajınız yeni yeni tamamlanacak kadar sakin bir sürücü iseniz, bu tip bir malzeme sizin için biçilmiş bir kaftan. Aklımdaki soru işareti, bakalım yakıtı nasıl etkileyecek? Egzozu açtırırsan , bağırtırsan, yakar. Peki susturursan yakıt sarfiyatı düşer mi ? Ayrıca çekişte çok fazla farkedilmese de evet düşüş var.
Açıkçası ben böyle bir uygulamayı çok ta uygun bulmuyorum. Cumhur bey eksoz ısısını hapsetmişsiniz resmen ayrıca eksoz gazlarının çıkışına mani olacak şekilde birde eksoz çıkışını tıkamışsınız. Oksijen sensörü bu durumda hatalı bilgiler verebilir. Termik rezistanstır zira eksoz gazlarının sıcaklığına göre beyne veri gönderir. Bana göre ilk sorun burada başlıyor olabilir. Diğer bir ihtimal ise motosikletinizin eksoz çıkışını daralttığınızdan dolayı eksoz gazlarının silindirleri terk etmesi gecikecek silindirler içerisinde yanmış gazlar bulunacak bu sebepten piston aşağı inip emme yaparken normalden daha az taze havayı içeri alacak hacim sensörü bu duruma ithafen beyne atmosferik basıncı düşük tanımlayacaktır. yani siz deniz kıyısında iken hacim sensörü "adam ağrı dağında" diyecek Oksijen sensörü "eksoz yanıyor ağa" diyecek krank sensörü ise "ben birşey hissetmedim ne oldu birşey mi oldu ne var diyecek" beyin isyan edip bu ne lan bana yüklediğiniz tablolarda böyle bir senaryo yok ne yapacam ben şimdi avans mı vereyim yakıtı mı keseyim yakıt mı göndereyim ne ayak diyecek. Yani ben böyle düşünüyorum. Bilmiyorum hatalımıyım?
Şu an bu konu içerisinde 7 kullanıcı var. (0 üye ve 7 misafir)