Arkadaşlar herkese merhaba. Öncelikle motoru alana kadar müthiş derecede ilgili olduğumuz forum sayfalarını, aldıktan sonra yavaş yavaş terkettiğimiz için özür dilemek ve yeni alacaklara hiç yardımcı olmadığımız konusunda eleştiriler varsa bunları kabul ederek başlamak istiyorum.
Türkiye'ye yeni gelmesi sebebiyle herkeste yaşanan tedirginlik motosikletleri alanlar için bence artık tutkuya dönüşmüş durumda.Bu yüzden herkes motosikletlere binmekten yazamıyor olabilir.(R25cileri savunma gibi oldu bu ama
)
Lafı uzatmadan,herkesin tutkulu yaklaşımı, çok iyi vs demeleri henüz almamış kişiler için halen tedirginlik yaratıyor oabilir Çünkü biz millet olarak sahibi olduğumuz şeylerin kötü yönlerini söyleme konusunda biraz gevşeğiz. Şimdi sizde böyle düşünerek acaba fanatizmden dolayı hiç kimse bu motora bir şey demiyor mu diyorsunuzudur. Ama belirtmeliyim ki R25 için bu durum neredeyse yok denecek kadar az. Nerden biliyorum çünkü R25 Facebook sayfamızda İstanbul için etkinliklerde bulundum ve herkesin üç aşağı beş yukarı motor konusundaki izlenimlerini dilim döndüğünce harmanlayarak ifade etmeye çalışıyorum. R25 250cc için oldukça hoş, kendi klasmanıyla karşılaştırınca mükemmel. Bence Aea'nın 250 cc japon videosu oldukça açıklayacı.Ayrıca Ninja300'cüler de forumları sessiz sessiz takip ediyor, belki de kızacaklar bana bunu dediğim için ama Ninja 300'ü farklı klasmanda olduğu halde R25 ile karşılaştırmak istediklerine göre rakip olarak görüyorlar.Hatta ben R25'in birçok yönde ondan önde olduğunu düşünüyorum Maliyet-Performans-Fayda perspektifinde düşününce. Bu benim düşüncem, ama gerçekler aslında.
Gelelim eleştirilen yönlere.Motorun ilk eksisi benim için fazlaca ısınması ama ben bunu İstanbul trafiğiyle ilişkilendiriyorum. Tabi diyorsunuz şimdi böyleyse yazın ne olur. Evet bende bu soruyu soruyorum kendime bekleyip göreceğiz. Ancak şunu da belirtmeden geçmemek lazım bu motor Endonezya'da üretiliyor,uretildiği yer aslında doğal pazarıdır da bu yüzden oranın mevsim şartları düşünülünce elbette ısınması göz önüne alınmış, birçok test yapılmıştır diye düşünüyorum.(Irc yaz lastiği ile gelmesi de bu konuyla alakalı diye olmalı.)
Yazdıklarım da biraz fanatizm hissedenler olacaktır. Evet fanatizm var ama bu R25'ten önce Yamaha'ya olan bir fanatizm. Her alanda markalar kendı hayran kitlesini yarattığı için, bu fanatizmi de normal görmek gerek.
Gelelim ikinci eleştirilen elcik kalitesizliğine. Ben motosikleti bırkac km eldivensiz kullanmışımdır o yüzden elciklerle sürekli elleşmediğimden kalitesizse eğer kaliyesi benim ıcın onem taşımıyor. Ben elciklere laf atılmasını kesinlikle hata aramak için yapılan bir yaklaşım olarak görüyorum, ama saygım sonsuz elcikleri cok onemseyen kişiler olabilir.
Lastik konusuna değinmezsem Aea'nın onca yıllık birikimini hiçe saymış olabilirim haklısınız, ancak lastikler için motor henuz yollara cıkmadan pistte hatalı bir viraj girişi(bence),henuz lastikleri çok az km yapmış,belki de o an için hiç ısınmamış bir motoru o seviyede yatırmayla direkt olarak insanları lastiklerden, dolaylı olarak da motordan sogutmak fevri bir çıkış dolayısıyla hatalı yönlendirmelere neden oldu. Nitekim sınıfında Cbr250'nin lastikleri -markasıyla,ebatıyla her şeyiyle aynıyken-neredeyse hiç konuşulmazken R25'in belki de bakınca eleştirilecek birkaç yönü varken bunlara bakamadan bir lastik kötüdür furyası aldı başını gitti. Bu konuda bilgi kirliliği ve yanlış yönderme olduğunu düşünüyorum. Tabiki bu yorumum lastikler iyi yorumunu yanında getirmiyor ama lastikler öyle 'lastikler de cok kötü be!' denilecek kadar kötü değil. Deneyim lastiği güzelleştirir,deneyimsizlik lastiği kötüleştirir. Şoför kendinden bir şeyler katarak lastikteki kötülüğü alabilir, tam tersi iyiliği de götürebilir. Motosiklet deneyiminiz çok fazla yoksa ya da motosiklete yeni başlıyorum diyorsanız bu kadar para vermişken lastiklerinizi de değiştirerek kendinizi güvende hissetmenizde elbette fayda var. Kesinlikle tercih meselesi. Ayrıca yazının başlarında bahsettiğim gibi motosikletin Endonezya'da üretiliyor olması lastiklerin de sıcak mevsim lastiği olmasını beraberinde getiriyor olmalı.(Tabi Yamaha maliyet avantajını da Irc'yi seçerek sağlamış oluyor.)
Bir de son yakıt konusunda bir şeyler söylemek istiyorum. Yakıt konusunda da çok bilgi kirliliği var. Yol bilgisayarının olması sürekli ona paralel yakıt değerlerinin konuşulması tedirginlik yaratıyor. Noldu bizim eski motosikletlerimize yol bilgisayarsız koy benzini böl km'ye nereye gitti onlar??
Şimdilerde yol bilgisayarına çok guvenir olduk. Ancak yol bilgisayarı araçlarda belli kmden sonra düzene girer otururken bakıyorum da hiç kimse motosikletler için bu durumu söylemiyor. Ben yakıt/km yapmaya devam ediyorum o yüzden. Agresif kullanıyorum İstanbul trafiğinde cok dur kalk yapıyor vites değiştiriyorum. Bazen sert kalkıyorum, sert duruyorum bunlar hep artırıyor elbette ki ve gördüğüm değer 20-21 kuruş gibi. Ama şunu eklemekte fayda var 7 bin devirden sonra canavar olduğunu artık herkes biliyor motorun o yüzden performanslı kullanım bu yakıtı artıracaktır. Sakin kullanım da benım değerlerimin 3-4 kuruş altına düşürür rahat diye düşünüyorum, çünkü ben dayanamıyorum gücü hissedince.
Benden sanırım bu kadar, umarım kafanızı şişirmedim. Es geçtiğim, aklınıza takılan sorular olursa cevaplamaya hazırım. Herkese kazasız belasız sürüşler. Ayrıca halen almaya çok yakın olan varsa kafası karışıksa şu yazıyı okuyunca hemen bayiye gitmeli. Binemediği her saat,dakika kayıptır.
Bunu almaya cok yakın olanlar için söylüyorum dediğim gibi. Yoksa tedirgin olanlar düşünceleri almaya devam etmeli.