Alındığı günden beri +20.000 km dir engellenemeyen hava filtresine yağ atma... Bu yüzden motor hava çekemeyip perf.dan düşüyor bariz şekilde. Hava filtresi bildiğin yağa bulanmış gibi oluyor. Bu cidden canını sıkıyor adamın çünkü bakımını yapıp, tertemiz topluyorsun motoru. Sonra biraz gazlıyoruz, üst devirlerde kullanıyoruz, birkaç hafta değil bazen birkaç günde tekrar hava filtresi batıyor. Bir de gidip sinirle hava filtresi parası bayılıyoruz adamlara...
Üst kapak contasından yağ sızma sebebiyle değişimi. 1 kere de değil, 2 kez.
Zincir ön dişlisinin bağlı olduğu milin yamulması!!! bu sebeple alt tarafın yağ içinde kalması ve o milin motor yarılarak değiştirilmesi. Sebebini bulamadık. 2 kişi mi bindiniz, çok mu tepindiniz üstünde, zinciri çok mu sıkı yaptınız(hiç sanmıyorum)... Yani arkadaşımın YBR ye yaptığının 3te birini bile görmedi bu motor, nasıl o mil yamulur hala hayret içindeyim. Millet 125lik çinliye 80+100 kg biniyor, bizimkinin mili yamuluyor. Neyse ki garantiye girdi.
Arka teker milini sıkan aliminyumun çok kaliteli olması sebebiyle henüz "sıkma" aşamasındayken elimizde kalması. Bizzat benim elimde kaldı, inanamadım. Benzer aliminyum malzemeler special arazi makinelerinde de kullanılıyor ve ustanın dediğine göre sıkarken üstüne bile çıkıyormuş. Biz daha 30 cm lik anahtarla sıkarken elimize aldık malzemeyi.
0 km civarlarında iken radyatörden foşur foşur sıvı sızması. Kapaktan. Akıl almaz bişekilde tahliye haznesi olmadığı için fazla basınçlı sıvı kapaktan taştı. Tabi ödümüz koptu radyatör mü delik diye. Hayır fabrika çıkışı neden fazla rad. suyu koyuyorsun, yada fazla mı koyuyorsun yada kapağın yeterince basınca dayanıklı değil mi ? Bu 1 değil 2 dük sahibinde de yaşandı.
Sinyallerden birini 1 haftalık gezi sonrasın -büyük ihtimalle yağmurdan ötürü- kabettik. Tamam çok güzel parlıyorlar ama biraz erken ele geldiler. Neyse ki garanti devam ediyor.
Daha ilk ~15 km hızla düşmemizde elimize aldığımız fren pedalı ve bağlantı parçası. Pedalı bir şekilde düzelttik, güzelleştirdik ama bağlantı parçasındaki krılan parçayı bulamadık. Zaten kocaman aliminyum bir parça, oradaki küçük bir çentiği kaybettiğimiz için fren pedalını yaysız kullanmaz zorunda kaldık. Hayır zaten pedal ucuz değil, oradaki çentik için bir de o koca parçayı değiştirmeye kalksak (dük kullananlar bilir, fren pedalının pağlandığı aliminyum blok) dünya para. EEe, olduğu yerde devirsek motoru frensiz kalacaz demek. Zaten fren pedalı elimizde dönmüştük. Ayrıca her yan yatmada kırılmasa da anında içe giden vites ve fren pedalları gerçekten başarısız bir tasarıma sahip. Başarısız tasarım demişken topuk dayama panelleri de topuklarla alakasız bir yerde ya neyse. Anlayacağınız pedallar konusunda muzdaribiz.
Amortisör keçelerinin -biraz tozlanmasından dolayı sanırım- foşş diye yağı bırakması. Doğal olarak ters amortisör olunca yağ daha çok ve kolay akıyor ama hani servise nasıl götüreceğimizi şaşırdık, zarar vermeyelim amortisöre diye. Hiç yağ kalmadı içinde nerdeyse. Neyseki garajda yatarken tespit ettik. Yalan olmasın 10~15.000 km civarındaydı alet. Bir dünya para bayıldık kullanıcı hatası diye.
Motor kaliteli bir zincir için çok km yapmamıştı ki üzerindeki über KTM kalitesindeki zincir g.. başı dağıttı tabi. Dağılırken dişlileri de aldı yanında. Yani o dişlilere yeni zincir taksak zincire yazık olacak. Ne yaptık, para bayıldık, adam gibi zincir aldık, yeni orjinal dişli aldık. Hayırlı olsun
Ve en sonun da "
tamam, bu 200 yada 390 alınmaz, ölsem almam" dedirten ön fren sallaması... ~60 kmh den daha yukarı hızlarda çok net olan ön freni sıktığımızda kafa sallaması. Kafa sağa sola değil ciddi bir şekilde aşağı yukarı sallanıyor. Baya bir yokladım, amortisörden ziyada bağlantılı bir yerden geliyor gibi geldi. Büyük ihtimalle suya temas eden ön disk yamulmuştur. Ki başa düklerde de arka diskin yamulduğunu duymuştuk. Servise bırakırken öyleydi, bakalım nolacak alınca..
Biz motora ciddi bir kaza yaşatmadık. 1-2 kere durmak üzereyken devrildik. Kafadan girmedik, habire redline'a sokmadık. Bizim başımıza gelenler bunlar. Bu sayfada da var, başka yerlerde de görüyorum. KTM bu boru mu diye 5000 € yu hakettiğini şuursuzca savunan kişiler. Şuursuzca diyorum çünkü bu KTM lerin asıl KTM lerden nekadar alakasız olduğunu bilmiyorlar. Ben bizzat yaşadım söylüyorum, hak etmiyor bu parayı. Gerçek bir KTM den çok çok uzakta ama gerçek bir KTM gibiymişcesine fiyat belirleniyor.
Hatırlayamadıklarım da yanına kar kalsın dükün.