Sevgili Motobey, senin yazım dilini beğeniyorum. Konu dışı da olsa zevkle okunuyor yazdıkların. Bir önceki sayfadaki son yazdıklarını okurken beynimde ne senaryolar, ne fotoğraflar canlandı anlatamam. Kalemin elinden, pardon klavyen elinden eksik olmasın
Sevgili Baycode,
Samimiyet ve doğallık herşeyi güzel kılar.İltifatların için teşekkürler. Elimden geldiğince topiğe heyecan vermeye açılışıyorum. Çok dandirik motorların bile topikleri bizimkinden canlı. Senin gibi motor sevdalılarının bulunduğu bir topik her daim canlı kalmalı.
Bu arada sevgili konka'nın problemi de benim problemim sayılır. Şimdilik buralarda çamurluk bulamadım bende.
hocam hangi motora marka olduyu bilmiyom ama bunu arkadas amerikadan gönderecek 50 dolar falan hepsi dahil elime gelmesiBaycode adlı üyeden alıntı
hocam bunu mat siyah nerde boyatabilirim hazır satılıyormu
mat siyah
Sevgili Cardoso, ben Ramzey çamurluğu da bir düşün derim. Fiyatı 25-30 YTL civarında. Sonuçta bu veya diğer çamurluk, her ikisi de bir boya veya rötüş işi istiyor. Mat siyah sprey boyalar var ama direkt sıktığında yüzeyde fazla uzun ömürlü olmaz. Pul pul atar zamanla. Önce çamurluğu zımparaya vermen, sonra plastik astarı attırman, daha sonra mat siyahla boyatman lazım. Bu durum da da 20-30 YTL masrafın olur (el emeği dahil). Diğer yandan, 50 dolarlık ürünü, rengi zaten siyah olduğu için, belki sadece ince zımpara attırarak da matlaştırabilirsin. Bilemiyorum ki, ürünü görmeden kimse bir şey söyleyemez. Karar senin, çözüm yolları bunlar.
Sevgili arkadaşlar,
Uzun süredir topiğimizde bir yaprak bile kımıldamıyordu. Acaba neden? Topiğimizin emektarları ortada yok.
Herneyse biz yazalım bişeylerde sizlerde devamını getirirsiniz tahminimce.
Haftasonu için olan hazırlığımız hafta başında başlamıştı. Yarıştan bir gün önce motorumun bakımlarını yaptım ve iyi ki yapmışım. Direksiyon milini sabitleyen somun gevşemişti ve ön tabla oynuyordu. Onu sıktım ve motoru yokuş aşağı boşta saldığımda ön tekerden garip sesler geldiğini farkettim. Motor resmen ön tekeri zorla çeviriyordu. Birde baktım ki ön diskin kaliper sabitleme vidaları gevşemiş. Eğer farketmesem yolda facia olurdu benim için. Zincirimide güzelce temizleyip yağladıktan ben hazırdım.
Yaklaşık 50 km yol gittikten sonra yarış alanına vardık. Aman Allah'ım; cennet böyle bir yer olsa gerekti.
Kızım hemen herkesce bilinen küçük krosscumuz Asrın Rodi'nin motoruna musallat oldu. Buradan çok teşekkür etmek istediğim Asrın'ın annesi motoru üşenmeden minibüsten indirtti ve kızımı üstüne oturttu sonrada eşime benim motor tutkumu desteklemesi konusunda güzel nasihatler etti.
Kızım motora hemencecik adapte oldu. Zaten yüz ifadesinden anlaşılıyor değil mi?
Küçükhanım pozda verirmiş.
İnşallah yarışması için tam takım giydirdiğim günleride görürüm.
Bu resimlerden sonra kızımı motordan ayırmak epey zor oldu ve hatta resimlerden hemen sonra ki yarım saati sırf "Baba bana motor alalım" nidaları ile geçirdik.
Yarışın start noktası ve seyirci etabının genel görünüşü.
Bu arkadaşlarda yarış öncesi son kontrollerini yapan arkadaşlar.
Dünyada bundan daha güzel bir ikili olabilir mi?
Adventure Team'de tam takım oradaydı.
Kızım. ben ve tavşanı.
Start noktasında çıkış için saniyeleri sayarken
Yeni start alan bir yarışmacımız.
Seyirci etabının en güzel noktalarından birisi ve dik bir çıkışın hemen akabinde çekilen fotolar.
Başka bir arkadaşımızın çıkışı.
Çok korkusuzca motor sürüyorlar bu adamlar.
Çamur ve su geçişleri bu işin tadı tuzu olsa gerek.
Çamuru ve suyu gören gaza asılıyor.
Eşim, kızım ve kızkardeşim.
Metin hocam ve babası. İkiside eski motorculardan. Amca emekli polis ve hocamda adı üstünde emekli öğretmen. Geçen senelerde Peugeot Vivacity ile Karadeniz turu yaptılar. Amca motorları görünce tarlayı tapanı satıp bunlardan alalımda komple memleket turu yapalım dedi. Şakasına değil gerçekten seneye bunlardan alacaklar. Şimdilik scooterla idare ediyorlar.
Ve nihayet ben
Aslında çok foto var elimde ama hepsini yüklemeye zamanım yetmez. Bu arada diğerleri tepenin dibinde tırmanış izlemeye gittikleri için onları çekemedim ve makinamın pilleri ve yedek pilleri bana ihanet etti. Oysa bir gece önceden kontrol etmiştim.Bu arada Nikon D70 makina ile çekecektim ama makinayı alacağım arkadaşa ulaşamadım ve gayet dandik bir makina ile çektim bu fotoları.
Bu arada videolarda çektim. Onlarıda uygun formata çevirdiğimde yükleyeceğim. Piknik fotolarımız ise hiç yok. Çünkü piller yarışın ortasında bitti.
Piknik sonrası orada demlediğimiz çayın başında foto çekmeyi çok isterdim.
Çok güzel bir gündü ve havanın kararması ile dönüş yoluna çıktık. Giderken nazlanan motorum, dönerken resmen çıldırdı. Diğer motorları görüp huy mu kaptı ne?Anlık felan değil. Yaklaşık 2 km bu hızla gittim ve motor yavaş yavaş devirlenmeye devam ediyordu. Açıkçası rüzgar beni korkuttu. Doğan marka arabayı süren kardeşim ise "Abi sen ne yaptın? Beni sollarken göstergem 140'ı gösteriyordu." dedi. Haydi bu arabalar eski ve fazla gösteriyor ama Toyota Corolla tamı tamına 135 km/h hızı ölçtü. Benim ibrem zaten 140'ın altına düşeli çok olmuştu. Her ne kadar desenizde rahvan git diye insan dayanamıyor işte.
Sevgili Motobey, paylaşımın için teşekkürler. Çok güzel bir etkinlik olmuş. Kızın da pek şirinmiş, Allah bağışlasın. Motora da yakışmış
Eee, o kadar yarış izleyince senin de dizlerinin bağı çözülmüş, dönüş yolunda vermişsin gazı. Aman dikkatli sür. Sevgilerle.
Sevgili arkadaşlar,
Asıl ben size teşekkür ederim. Sizler ile paylaşınca güzel oluyor motosiklet anıları. Yoksa işyerimde bana hala çatlak gözüyle bakıyorlar. Ne işin vardı ayağını uzatıp sıcak evinde otursan ya tarzı yaklaşımlarda bulundu arkadaşlar.
Çok güzel bir gündü kendi grubumuz için. Herkesin gönlü oldu. Motorumuza bindik, yarış izledik, piknik yaptık. Hele ki kızımla piknik yerinde atçılık oynamamız dünyalara değdi. Mangal yapmaya dalıp gitmişim bir ara. Bir baktım ki kızım bir kenarda mahsun mahsun oturuyor. Hemencecik çocukluk günlerimi aklıma getirdim ve orada bulduğum iki tane söğüt dalından iki tane muhteşem İngiliz atı yaptım.
Ortam çok güzeldi. Motorlar çok güzeldi. Motoruna, arabasına atlayan çıkıp gelmişti. Bana göre yarış felan bahaneydi. Aynı tutkuyu paylaşan insanların aynı ortamda buluşmasının verdiği haz vardı gözlerde.
Bu arada motorun deposunu kaynattırdım. Depoyu 2 gün önceden sökmüştüm ve bir gecede sirkeli su doldurup bekletmiştim. En az 4-5 defa yıkamış olmama rağmen koca sanayide kimse kaynak yapmaya yanaşmadı. Patlar korkusu ile beni bir öteki kaynakçıya postaladılar. Sonunda bir adama patlamayacağına dair yemin billah ede ede yaptırabildim sarı kaynağı. Çok şükür halloldu yani.
Aman arkadaşlar boş zamanlarınızda elinize anahtarlarını üşenmeden alın ve motorunuzun görünür tüm vidalarını, somunlarını gözden geçirin. Her halükarda vidalar gevşiyor. Ben direksiyonu ve ön diski son anda farkettim. Yolda hayatıma malolacak bir kaza yaşayabilirdim. Bu arada dönerken stoplarım sönmüş ve ben hiç farketmedim. Artık hafta sonu söküp bakacağız. Acaba ampul mü patladı yoksa soketten mi çıktı. Bakalım hayırlısı.
Sevgili benkaan,
Güzel temennilerin için teşekkürler. Atalarımız ne demiş "Armut dibine düşermiş."
Bu arada senide endurocu olarak görmek isteriz. Bırak şu asfalt kovboyluğunu artık. Bak içinde bir endurocu yaşıyor.
Sen gel yeter ki Motobey nereleri gezeriz ooo, bizim buralara hayran kalacaksın. Değil mi Benkaan?Sevgili benkaan,
Güzel temennilerin için teşekkürler. Atalarımız ne demiş "Armut dibine düşermiş."
Bu arada senide endurocu olarak görmek isteriz. Bırak şu asfalt kovboyluğunu artık. Bak içinde bir endurocu yaşıyor.
Sevgili Baycode,
Ben Toroslara aşina bir insanım. Biz Torosların öbür yamacında doğup büyüdük.
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)
