ooo ayhan abi hoşgeldiniz..sizi de görmek çok güzel..yeni motorunuz hayırlı olsun..van'da iken bir türlü görüşememiştik..inşallah bir yerlerde görüşürüz..emekliliğiniz ve yeni işiniz hayırlı olsun..
ooo ayhan abi hoşgeldiniz..sizi de görmek çok güzel..yeni motorunuz hayırlı olsun..van'da iken bir türlü görüşememiştik..inşallah bir yerlerde görüşürüz..emekliliğiniz ve yeni işiniz hayırlı olsun..
SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR!!!
Maşallah,umarım siz satana kadar yada başka motora geçene kadar sorunsuz masrafsız kullanmaya devam edersiniz.Motorlarımızın potansiyeli yüksek,gerekli bakım ve ayarlar yapıldığı sürece 100.000km yi devirir,bunu ben değil Hyosung tamiri yapan ustadan duymaktayım...54.000 km deyim,tahminim 8-10bin daha kullanırım.
---------- Mesajlar birleştirildi - 03:11 ---------- bir önceki mesaj zamanı 03:04 ----------
Hayırlı olsun,Dragstar Classic 650 benimde çok hoşuma gidiyor,kuzenimde vardı,ve kullanım olarak Gv250'lerden bir farkını göremedim,sadece sesi farketti (ve tabiki şaft olayı süper,zincir olmadığı için bakıma gerek yok)Bir ara sırf bunun için dragstara geçmeyi düşündüm,ama daha yüksek sesten mutevelli, kulaklarımın da sağlıklı olmaya ihtiyacı olduğunu düşünerekten vazgeçtim.Tabiki bu mevzu açık veya custom egzost için geçerli,yoksa stok kapalı Dragstarlar,açık egzostlu Gv250'den daha sessiz Ama dragstarın içindeki cevher custom egzostsuz anlaşılmıyor,alete can geliyor resmen!Otur rölenti sesini dinle,çakıdık çukıdık çakıdık çukıdık
Hayırlı olsun.
MOTOSIKLETIM ; PEUGET 250 SATELIS
Mustafam, seni de gördüğüme çok sevindim, inşallah tez zamanda bu tarafa babanla beraber gezi düzenlersin...
---------- Post added at 19:52 ---------- Previous post was at 19:49 ----------
Çok teşekkür ederim İlker Hocam, darısı sizin başınıza, İnşallah sizinle de görüşmeyi çok isterim....
---------- Post added at 19:55 ---------- Previous post was at 19:52 ----------
Cihan Hocam;
Ses bir harika, sürüş olarak GV250'den farkı yok, her iki motoru da çok sevdim, GV250 ilk göz ağrımdı...
Şarköy'de Sigortacı...
ayhan abi yeni motorunun resimlerini koy da gözümüz şenlensin..
SÖZ KONUSU VATAN İSE GERİSİ TEFERRUATTIR!!!
Hepinize selamlar
Çok yakın bir zamanda Keeway'imi satıp aranıza katılıyorum. Henüz piyasa araştırması yapma aşamasındayım. Sahibinden.com'da bu motorun 2013 modelini satan bir mağaza gördüm, kendilerini aramadan önce modeli araştırdım ama ne gibi yenilikler/değişiklikler var, hatta 2013 modeli piyasaya çıkmış mı net bir bilgi bulamadım. Pek bir fiyat farkı olmadığı için aklıma yattı ama konunun uzmanı sizlere sormadan herhangi bir adım atmak istemedim
2013 Ler Şubat'tan sonra gelecek bilgin olsun,istersen ara fabrikayı sor..
Gitmek istedikten sonra her yer yakındır.
Öyleyse adamların ilan başlığı ya ön sipariş ya da benim gibi düşünenler atlasın diye yapılmış bir kelime oyunu. Teşekkürler bilgi için. Tahmini 2 hafta içinde sıfır 2012'yi çekiyorum altıma.
Topkapı daki bayi ile sen mi görüşmüştün Hakan ?
Gitmek istedikten sonra her yer yakındır.
Merhabalar...
Çok büyük bir sıkıntı içerisindeyim arkadaşlar. Bu sıkıntıyı şöyle özetleyeyim: Son zamanlarda derdimi değil anlayabilecek, anlatabilecek insan bile bulamıyorum
Anlasa anlasa siz anlarsınız, size anlatabilirim dedim ve giriş yaptım tekrar... Dertlere gelince:
1-) Yahu arkadaşım bu günler neden bu kadar yavaş geçiyor? Bu kar neden yağmıyor? Bilerek mi yapıyor?
2-) Aylardır izlemediğim video, bakmadığım forum, okumadığım yorum bırakmadım ancak kesin karar verebildiğim sadece ama sadece 2 şey var: a) alacağım motorun GV250 olacağı, b) alacağım yan çantanın armode ar 750 olacağı... Ne kaska, ne monta, ne eldivene, ne bota, ne pantola, ne koruma demirine, ne sissybara, ne ehliyete, ne ruhsata, ne bilmem neye, ne ne ne özetle hiç bir şeye karar veremedim. Bir ona bakıyorum, bir buna, bir onu okuyorum bir bunu, tam karar veriyorum derken yeni bir şey öğreniyorum ve al başına belayı... herşey sil baştan...
3-) Motorun ne olacağı ve çantalar hakkında kesin kararıma eklemeyi düşündüğüm bir son dakika kararını paylaşmak istiyorum. moto bike expo 2013'e geleceğim. Orada belki indirim falan olur (motor için olmasa bile belki üst baş için falan olur). Hem deneyip almış olurum. Yahu hayatında kask giymemiş biri olarak bugün 10 kere kafamı ölçmeye çalıştım, ve 10 seferde farklı bir sonuç mu çıkar... Hal böyleyken ben nasıl netten sipariş vereyim... Sözün özü sıkıntı 1 değil 2 değil 3 değil... 1000 bilsen de 1 bilene sor demişler demesine de, o 1 kişiyi bulamıyorum ki bir türlü; bir bulabilsem soracağım Akşam oluyor işten dönüyorum, açıyorum pcyi, bakıyorum araştırıyorum okuyorum izliyorum, sonra dönüyorum bizim hanıma anlatıyorum ondan fikir istiyorum. Fikir istiyorum da ne oluyor sanki, o bana bakıyor ben ona İki bilmez birbirine ne fikir verecekse
Benim gidişim gidiş değil Bu çile bir an önce bitmeli... Umarım fuara kadar gelmişken ne var ne yok hepsini alıp motorunda siparişini oradan verip dönerim geri işe güce..
Liberté, Égalité, Fraternité...
Sevgili ÇAYAN,
Sıkıntını ve kararsızlığını anlıyorum,ancak kafanda çok fazla büyütmemelisin bu mevzuları.Önünde sezon açılışına kadar hatta Mayıs ayına kadar baya zaman var.Maalesef ki motor işi,kaskı ve motoru aldım hadi yola devam demekle olmuyor.İnsanoğlu olmuşken iyisi olsun istiyor ve hatta şimdilik yeterli gelen zamanla yetmemeye,tabiri caizse kesmiyor ve yine kendini araştırmalarda,sorulara cevap arayışlarında buluyor.Motorun için en temel ve gerekli olanları yukarıda yazmıştım.Ama en gerekli temel olan şeyler ilk önce koruma demiridir.Yan çanta ve ön cam aksesuardır.Onlara kafa yorma belki kullanmayacaksın,belki ihtiyaç duymayacaksın,ee ozaman neden kafa yorasın ki bunlara?
Ben motoru almaya gittiğimde elimde motoru alabileceğim nakitten (takibi önceden ehliyetimi almıştım) başka hiç bir şey yoktu.Satıcı eleman halime acıdı sanırım kaskını ödünç verdi (halbuki çok acındırdım ama heyide etmedi,ben kask alana kadar ödünç verdi)
Sonra baktım,koruma demiri önemli gittim koruma demiri aldım.Sonra baktım rüzgar çok etkiliyor,hasta oluyorum,gittim mont aldım,baktım ellerim elcikleri tutarker terliyor,eldiven aldım,falan filan derken bikaç aya kadar full korumalı hale geldim.Bu arada da sağdan soldan fikirler,netten araştırmalar,gidip denemeler derken içime sinen aksesuar ve giysileri temin ettim.
Sen şanslısın ki daha motoru almadan ne lazım ne gerekir az çok fikir sahibisin.Sana tavsiyem önce kaskını,montunu,eldivenini,ehliyetini,motorunu ve koruma demirini alman.Sonrada kullana kullana,kullandıkça neler lazım ona göre hareket edersin.
Birde fuara çok güvenme fiyatlar çoğunlukla aynı oluyor,sadece bazı kasklar atıyorum normalde 600TL ise fuara özel 450TL oluyor.Fuar daha çok vitrin gibi tüm ürürnler orada,deneme ve karar verme şansı sağlıyor,sonra da alırsın onları mağazasına gidip,yeteri orda az çok bir fikin edinebil.Yardımcı olabildiysem ne mutlu bana
Birde ek olarak eğer İstanbul'da oturuyorsan,bu sitede buluşmalar,toplaşmalar falan oluyor,bunlara katılarak daha sağlıklı kararlar verebilirsin.
Cihan, daha ne kadar teşekkür edeceğim sana bilemiyorum Tekrar teşekkürler yanıtın için.
Bu arada Levent'in özel mesajda yazdığı tavsiye üzerine kendimi tanıtmak istedim. Yeni bir GV250 kullanıcı aday adayı olarak samimi ve uzun süreli dostluklar kurarız umarım. İsmim Mahir, Konya'da yaşıyorum. Ünivde çalışıyorum, akademisyenim. Yaş 32.
Fuar'da öyle indirim falan olmuyorsa acep Ankara'ya mı geçsem diye düşündüm. Forumda Ankara'da yaşayan var mı acaba? Daha doğrusu Ankara'da önerebileceğiniz bol seçenekli motorsiklet mağazaları var mı? Bir araştırayım internetten şu mağazaları...
Sevgili Cihan'ın da dediği gibi insan olmuşken en iyi olsun diye düşünüyor ve kararsızlıklar da bu arayıştan doğuyor. İşte kararsızlıklardan bir demet sunayım aşağıya:
Koruma demiri: Acaba hyosung'un orjinal parçası mı olsun, tr'dekiler mi (tipleri farklı birbirinden). orjinalinin yanında ayak ayak koyma yeri de veriliyor. Ama ayaklık parçaları normalden ufak oluyor demirin biçiminden dolayı. Öte yandan tr'dekilerden insanlar genel olarak memnun gibi.. Ayrıca TR'den sipariş verince hemen gelir ve takılır. Takılır ama nasıl? Kendi çabamla takabilir miyim? Ustaya taktırmam gerekiyor mu acaba? Öte yandan ön cam alacaksam onu nasıl olsa hyosungdan istetmek zorundayım, madem kargo parası bir kez verilecek o halde orjinal demirde beraber gelsin. Aha da oldu kör düğüm
Kask: Shark S900 fost lumi'yi çok beğendim. Kask sadece kazaya karşı koruma bakımından değil kazayı önleme bakımından da önemli bir özelliğe sahip. Öte yandan yetkili satıcı olan anesmotorda model kalmamış. Motorsikletim.com.tr denen site de var ama onlar da kaç yılı üretimidir kim bilir? 5 yılda bir değiştirin diyorlar, 2 yılı peşinen gitmişse ne olacak. Peki 5 yıl olayı doğru mudur, belki aşırı titiz güvenlik testleri sonuçlarını kendi lehine dönüştürmek isteyen şirketlerin pazarlama gayretinin bir ürünüdür şu 5 yıl olayı.. Herşey bir yana benim kafaya hangi beden kask olur acaba... Önceden bir giymişliğim olsa, şu veya bu beden diyeceğim. Ama önbilgi olmayınca netten almamak en mantıklısı. Mağazalarda İstanbul'a toplanmış. O halde fuar vakti gitmek, deneyerek almak mantıklı. İyi tamam fuara gidelim gitmesine de belki daha farklı bir ihtimal vardır. Ankara, Antalya vs. yerler gibi... Peki buralarda istediğim Shark kask var mıdır? Sanmıyorum... S900, S900c, modellerinden birisini alabileceğim yakın il mağazası yoksa tek seçenek İstanbul.... Daha çeneden açılır, full face meselesine girmiyorum bile... Full olsun tam olsun ile geçiştiriyorum bu mevzuyu...
Mont: İlk komplike soru şöyle "mont mu olsun, body armour mı olsun, her ikisi mi olsun?"... Ben motoru yoğunlukla yazın ve yağmurun yağmadığı ilk/sonbahar günlerinde kullanacağım sadece. bu yüzden hem body armour, hem mont giymek insana sıcaktan fenalık geçirir. Güvenlik olsun derken daha beter bir güvenlik problemi yaratır. Ayrıca deri mont almak en mantıklısı, ama deri mont ile yazın ne edeceğim. Dainese modellerine bakıyorum, pahalı olmalarına karşın. Karar çıkmıyor bir türlü... Revit air yazlık fileli mont var. Ama o mont ile de motokurye gibi olurum. Deri değil ama çokça önerilen bir mont.
Pantol: Motor kıyafetiyle derslere girip çıkmak olmayacağından üstü başı rahat değiştirebileceğim seçenekler daha mantıklı geliyor. Bu nedenle yandan fermuarlı revit pantolonu ilk seçenek oluyor. Ama buna karşın dainese knee v dizlik ve dainese kalça koruma alıp istediğim pantol ile kullanabilirim. Fakat böyle yaparsam da bu kalça koruma yazın terletip pişik etmesin insanı. Bu yaştan sonra pudra taşımayalım torpido gözünde
Bot: ilk problem: almalı mıyım almamalı mıyım... ikinci problem: madem güvenlik için alıyoruz bu haltı, o halde uzun çizme tarzı olanlarından almalıyım... Yaz kış çizme ile dolaşmak durumunda kalacağım. Üstelik aynı çizme ile... Ne hijyen bakımından mantıklı, ne fiyat, ne de rahatlık bakımından... Ama tarak kemiğini bilekleri kırmak istemiyorsan bu da şart deniliyor. Netice: çıkmaz sokak...
Ön cam: Bu ön cam sadece yurtdışından mı alınabilir ki... TR'de yok mu bunun orjinali... Orjinal olmasa, el de yaptırsam... Hem de Konya'da Biz kask bulamıyoruz, ön cam nasıl yaptıracaksam Konya'da... Pehh... Dışarıda yapan bir yerden sipariş versem, monte edebilir miyim ki? Hadi ettim diyelim, yakışır mı ki? İşlevsel olur mu peki? Netice: bilmiyorum...
Ben yoruldum yazmaktan... Kaldı ki yazıklarım sadece 1000'de 1'idir kafadan geçenlerin... O derece bunaldım
Liberté, Égalité, Fraternité...
Koruma demiri: Hangisi gözüne güzel görünüyorsa ondan al. Ben ikisini de beğenmiyorum ama birisini alacak olsam Türkiye'dekini alırdım. Kargo olayı düşündüğün gibi değil ön cam ve koruma demiri ağır ve büyük parçalar olduğu için tek seferde alırsan kargodan pek bir karın olmaz, az bir şey fark eder. Eğer bir kaç civata sıkacak kadar alet tutabiliyorsan kendin takabilirsin.
Kask: İstanbul'daki hiç bir mağazada aynı kaskın 2 yıl vitrinde duracağına ihtimal vermiyorum. Beden olayı çok sorun değil aslında internet üzerinden yapacağın tüm alışverişlerde 7 gün içinde iade değişim hakkın vardır ve bu tüketici kanunlarıyla koruma altındadır. Ama yine de daha önce kullanmadığın için deneyerek almanı tavsiye ederim. Ayrıca bir kaskı deneyip onun bedenini referans alarak yapacağın alışverişte bile sorun olabilir. Çünkü markaların kask yapıları farklı olabiliyor, kimisi daha yuvarlak kimisi daha yumurta gibi kasklar tasarlayabiliyor. Bu da doğrudan bedene etki ediyor, hatta bir markanın hiç bir kaskının sana olmaması gibi bir durum bile olabiliyor. Fuara gelme imkanın varsa fiyat olarak çok fazla avantajı olmasa da neredeyse satışta olan tüm markaları görebileceğin için gelmeni tavsiye ederim.
Mont: Body armour alman gibi bir seçenek yok. Bunlar kros kullanıcılarının arazide kullanması için yapılmıştır ve üzerinde kumaş olmadığı için sürtünmeye karşı hiç bir dayanımı yoktur. Deri mi tekstil mi diye düşünebilirsin. Estetik olarak deri daha hoş durur ama bakım yapmazsan kısa zaman içinde uzun yıllardır kullanılıyormuş gibi bir hale gelmesi başta olmak üzere bazı dezavantajları var. Koruma olarak eğer piste falan çıkmayacaksan aralarında hiç bir fark yok, tekstil ya da deri seçimi tamamen keyfi bir olay. Yazın kullanmaya gelirsek de yaz için ayrı bir yazlık mont alman gerekecek. daha tam olarak yaz gelmediği zamanlarda bile tekstil ya da deri kışlık montla düşük hızlarda rahatsız olursun. Ben Haziran Eylül arası yazlık mont kullanıyorum. Neden kurye gibi oluyorsun anlamadım. Ayrıca benden daha kaliteli ekipman kullanan çok kurye var. Beden ve seçenek için kask hakkındakiler bunun için de geçerli.
Pantolon: Revit yandan fermuarlı kullanıyorum ben gayet pratik. Kalça koruması yok ve ayrıca almayı aklımdan bile geçirmedim. Bu kumaşlar da sürtünmeye karşı iyi-kötü dayanıklı zaten kullanma amacımız da o. Ama çoğu kişi yazın sadece dizlik kullanır yazın pantolon giyen çok azdır.
Bot: Ben kullanmıyorum ama bence almalısın. Dize kadar olmasa da bileğini kapatacak kadar olması koruma açısından yeterli, yani normal botlar gibi. İç astarı gore-tex olan botlardan alırsan terleme olayı -çok sıcaklar hariç- olmaz. Yazlık bot alabilirsin ayrıca.
Ön cam: Evet Türkiye'de orjinali yok. Ya yurtdışından alacaksın ya da yaptıracaksın. Orjinalini kendin takabilirsin, özel olarak yaptırırsan da kendi isteğine göre yapılacağı için yakışması falan sana kalmış bir şey, takması da sorun olmaz sonuçta o motora göre yapılacak.
Son olarak motosiklette koruma çok önemlidir tamam ama abartıp paranoya seviyesine de getirmemek lazım işi.
Eyvallah. Yanıtı okuyunca gerçekten aydınlandığımı hissettim. "Neden kurye gibi oluyorsun anlamadım. Ayrıca benden daha kaliteli ekipman kullanan çok kurye var" kısmına ilişkin ise bir rahatsızlık hissettim. Benim kastım deri montu daha çok beğeniyor olmam, cruiser'a daha fazla yakıştırmam ve kuryelerin genellikle tekstil ürünler tercih etmeleriydi. Yoksa kuryelerin giydiklerinin kalitesiz olması gibi birşey aklımın zerresinden geçmedi, geçmez de zaten.
Kalça korumasını özellikle almayı düşünüyordum. Çünkü herhangi bir düşme senaryosunda yerle en şiddetli temasa uğrayan kısım düşüş esnasında vücut ağırlığının neredeyse tamamını taşıyor oluşundan dolayı kalçalar oluyor. Keza sürüklenme durumunda sürtünme sebebiyle en fazla doku kaybı yine bel altı bölgesinde meydana gelebilir. Bütün bunları düşünerek dizliğin ve pantolun yetersiz olacağını varsaymıştım.
Gerçi dediğin gibi güvenlik meselesi üzerinde ne kadar uzun durursam gitgide çığırından çıkıyor, temkinli davranmak aşamasından hiç davranamamak aşamasına geçiliyor. Yanıt için tekrar teşekkürler.
Liberté, Égalité, Fraternité...
Çok dandik şeyler kullananlar haricinde kuryeler çoğu zaman fiyat/performans olarak en iyisini kullanırlar. Yani kuryeler teksril kullanıyorsa tekstil iyidir bile diyebiliriz. Ben de tekstil kullanıyorum. Sebeplerim de, deri montlar kısa oluyor, bakım yapılmazsa çok eskiymiş gibi görünebiliyorlar, yağmuru sevmiyorlar, güneşi sevmiyorlar, istisnalar hariç bel ve kollarda korumaları sabitleyecek kemerler yok. Ama cruiser tarzında estetik olarak tabii ki daha güzel görünüyorlar.
Şu an bu konu içerisinde 6 kullanıcı var. (0 üye ve 6 misafir)