En yakın arkadaşımdan biliyorum CBF150'yi. Hiç yanlış bir tercih yapmadığını söyleyebilirim. GV250 olsun, farklı bir cruiser olsun ilerde ona geçersin nasıl olsa. Bu işi ciddiye alan efendi bir motorcu olduğun o kadar belli iki, 150 cc imiş, 1600cc imiş hiç farketmez. Üstündeki adam önemli...
O tip satış anlayışı beni de çok rahatsız eder. Bir gün takım elbise almak için Hatemoğlu mağazasına gitmiştim ve oradaki elemanın amacı sırf bir an önce satış yapmaktı. "Kardeşim bu takım elbise benim üstüme tam oturmadı, bol gibi, rahat edemedim içinde.." diyorum adam "oldu oldu çok yakıştı bir de gömlek hediye ederim sana tamamdır" diyor. Çocuk kandırır gibi.
Çıktım Sarar mağazasına gittim ve orada işinin ehli bir eleman vardı. "Şu an tam sizin bedeninize uygun bir takım yok, haftaya gelecek ama isterseniz o zaman gelin, yardımcı olayım" demişti. Ben de dediğini yaptım. Üstelik beni hatırladı, yeni gelen takımları gösterdi ve hemen bir tanesini aldım. İlgi alaka dediğin budur.
Sen de buna benzer bir durumu motorunu alırken yaşamışsın. Dediğim gibi hiç dert etme sonuçta Honda'dır. CBF150'yi kısa da olsa sürmüştüm bir dar sokakta. Vites geçişlerine bayılmıştım.
Hayırlı olsun.