AlperAy adlı üyeden alıntı
Arkadaşlar Merhaba,
öncelikle sıcak karşılama ve yardım için tekrar teşekkürler. Geçen hafta sizlere İstanbul a gideceğimi ve motosiklet almak için fazla zamanım kalmadığını söylemiştim, hemen almalıydım, öyle de oldu, ancak beklediğimden farklı oldu:
İki adet GV250 için sahipleri için görüştüm ve Cuma günü için sözleştik, iki motor da 2006 ve 8-10.000 km arasıydı, fiyatları da aynıydı 4500TL. Her ikisinde de sisybar ve yan çanta vardı.
Aksaray dan 700km yol yaparak İstanbula ulaştım ve hemen büyük bir heyecanla ilk gv yi görmeye gittim, ancak adam gelmemişti, 2 saat beklemeden sonra geldiğinde pişkin bir şekilde "trafik işte ne yaparsın istanbul böyle" demez mi? Sanki ben 10 sene istanbula yaşamamışım gibi... Neyse sineye çektim, neticede işin ucunda GV vardı.
Araca baktığımda önce iyi görünen araçta yakından incelediğimde şasede kaynak çapakları gördüm, sorduğumda "bilmiyorum" dedi...
Tamam, motor konusunda acemiyim ama mekanik-kaporta-şase konularında bilgili sayılırım, 15 yıllık mühendis olarak bir kaynağın yeni yapıldığını ve üzerinden (kaynak çapakları dahi alınmadan) rötüşlendiğini anlayabilecek durumdayım. Sinirlendim, neredeyse kavga edecektik...
Çıktım, bir kafeye gittim ve rahatlamaya çlıştıktan sonra ikinciye gittim.
Adama yaptığım işten bahsedince direkt dökülmeye başladı, o da kazalı imiş, o da oyle almış, ama çok iyi bir ustaya yaptırılmış, falan filan....
Deli oldum ve İstanbul Motor a gittim, oradaki satıcı arkadaş ta ben neye bakarsam " abi o sana çok güzel durdu" tarzı mahmutpaşa ağzıyla bana motor satmaya çalıştı. yeni başlıyorum diyorum, 500 lük makina size ancak olur diyor, yok bu bana fazla deyince de " zaten küçük başlamak lazım " diyor...
Benim ne motor aldığım onu hiç ama hiç ilgilendirmiyor, mesele sadece satış ve prim, ben 600RR e binmişim, 2 saat sonra bir yere patlatmışım, hiiiiiiç umrunda değil.
Bir ara bana yamaha nın iki zamanlı 50cc lik bie race motorunu bile satmaya çalıştı, 5BG gücünde ve TR de sadece 2 tane varmış....
GV250 ye 7500TL isteyince çıktım oradan ve Honda'ya gittim.
Şirinevler deki Honda da işinden anlayan, amacı sadece araç satmak olmayan insanlarla tanıştım, Hüseyin Bey, tek tek anlattı, nasıl başlanır, tarz nasıl seçilir, vs,vs.....
Güven verdi bana, direkt CBF150 aldım.
Bu defalık GV olmadı ama inşallah bir dahakine (biraz da öğrendikten sonra) alırım. Sizin gruba katılamadığıma çok üzülüyorum ama emin olum, siz de bu kadar sahtekarlıktan sonra benim yaptığımı yapardınız.
Ben Mercedes-Benz Fabrikasında satış yöneticiliği yapıyorum ve satış nasıl yapılır iyi bilirim.
Motosiklet sektörü böyle insanların elindeyse hakkaten çok yazık. Ama şunu da söylemem lazım, şu son 3-5 günde tanıştığım motor kullanan kişilerin hepsi son derece saygılı, kültürlü aklıselim insanlar. Buna çok memnun oldum.
Bu arada dün Aksaray a dönerken sapanca civarında bir cruiser grubu gördüm, hatta aracımla durup yanımdqn geçmelerini izledim... Sizlermiydiniz?
Hemn ileride de bir kaza olmuştu, racing serisi bir motor yerde yatıyordu... aman dikkat arkadaşlar, aman dikkat.
Herkese selamlar
Tekeriniz düz bassın !!!