Nisan ayı ortaları,kaşıntı büyük,yazı motorsuz geçirmek istemiyorum,durumlar çok iyi değil,150-250cc alsam iyi gelecek biliyorum ama 2 gün sonra kesmemeye başlayacak.250-500cc parasına alabileceğim motorlara bakıyorum.
f3 kasa cbr 600f-yenisinin bile temizini bulmak zor
cbr 1000f hurricane bakıyorum, motor yok alınabilecek
1100xx bakıyorum ama alabileceğim fiyata satılık olanların 3-5000 masrafı var keyif vermesi için
suzuki gsxr 1100 temizine çok uçuk rakamlar isteniyor.
srad 750 bakıyorum ama 1-2 ay önce ilanı olan motorlar tekrar ilana girmiş ve motor yapılmıştır diyorlar.kimin yaptığını bilmediğim motoru almak istemiyorum
fzs 600 kışın 8-10 bin olanlar 12 falan istiyorlar.
thunderace 1000 3-5 tane var ama hiçbiri iyi durumda değil,olanı gene çok pahalı.bir tanesi ile fiyatta anlaşamıyorum
fj 1200 ilanlarda yok, bildiğim 2 motor var birisi satmıyor.birisi 96 model motora 13500 tl istiyor.
zzr 1100lere bakıyorum bazısı fiyatta uçmuşbazıları alınabilir.8-10 tane seçenekte mevcut ilanlarda o sıra.
Başlıyorum bu motorlar hakkında araştırmalara.İlanlardan birini takip ediyorken yayından kalktı,satıldı sandım sonrasında tekrar ilan yayına girdi.İzmir Bergamadaydı motor.Telefonda prensipte anlaştık
Kalktım gittim,ufak cc motosiklet galerisindeydi.Çok iyi karşılandım,sıra motoru görmeye geldi.Yan tarafta geçtik,yıkanmış paklanmış duruyordu.
Fj ve Hayabusa gibi büyük motorlar kullanmış olmama rağmen 2 ay kadar motorsuzluktan sonra çok büyük geldi gözüme.Başladım incelemeye..Gitmeden önce owners klublardaki kronik sorunlar,dikkat gerektiren hususlar,yıllara göre farklılıklar,üstünde çakma yama uydurma parçaları ayırt edebilmek için neresinde ne malzeme var şekli şemali nasıl,üstünde ne yazar,bağlantı noktalarında ne var,jantlar ne marka,farlar ne marka,koltuğun altında ne yazar,beynin üstündeki etiketler nedir vs her türlü detaya dikkat edip dersime çalışarak gittim.
Motoru incelemeye başladım.Ön balataları bitik dendi,öyleydi.Lastikler idare eder denmişti, gittiğimde lastiklerin çok iyi durumda olduğunu gördüm ama tarihi eski olduğu için öyle dediklerini anladım.Farların markalarına baktım,jantlarda gözle görünür sorunlar varmı ona baktım.orta sehpada iken arka tekerde boşluk varmı ona baktım.Dururken en belirgin şekilde hissedildiği için orta sehpadan ön freni sıkarak indirdiğimde gidon bilyasından tıkırtı geliyormu diye baktım.İnternette arka dişlinin içindeki plastik çabuk deforme oluyor dişli balans yapıyor diyorlardı,dişlide arka tekerde hiç tıkırdamıyordu bile.Elimi grenaj içinde şasinin gözle görünür görünmez her yerinde gezdirdim olası kırık kaynak varmı bakmak için.Yaklaşık 45 dakika daha çalıştırmamışken inceledim.
Sıra geldi motora, ilk çalıştırmada zorlanma vs yoktu.8-10 defa çalıştırıp kapatıp denedim.Motorun sahibi ve galerinin sahibi arkadaşlarda sabırla hiç seslerini çıkarmadan beni izlediler
20km kadar bi deneme sürüşü yaptım.2-3-4. viteslerde 2000 devirlerden hızlanması nasıl diye baktım sakin sakin.Bir sıkıntı yoktu.Sonra 2. viteste redline kadar tam gaz sıkıştırdım,3 tede devam ettim bir sıkıntı yoktu.2. viteste gazı çek bırak yaparak başka bir sıkıntı varmı diye inceledim.Gidonu bırakınca düz gidiyormu diye baktım.Camın altına yatıp kaskın camını açarak garip gelen bir ses varmı diye baktım.Yüksek devirde kompresyonda patırdama ne durumda ona baktım.Balatalar bitikti ve ses yapıyordu ama frenlemede de bir sıkıntı yoktu.
21 yaşında bir motosikletten beklediğimden iyi durumdaydı.Giderken kafamda okadar yolu boşa gitmenin düşüncesi vardı.Neyseki korktuğum başıma gelmedi.Tamam alıyorum dedim ve uzak bir yere satışa giden herkes gibi yaşanan sorunlar yüzünden noter kapanmadan önce ucu ucuna satışı yaptık.Bu arada satış yapmak içinde İzmire gidip sonra tekrar Bergamaya döndük ayrı mesele.
Sağolsun galeri sahibi arkadaş ve motorun sahibi bana birde yemek ısmarlayıp öyle uğurladılar.Hatta gece yola çıkma burda kal diyede ısrar ettiler ama döndüm.
Yola çıktım ve artık sahibi olduğum için bulduğum ilk düzlükte limitleri bi zorladım.10500 devirde 295 gibi daha fazla sıkmaya gerek yok dedim ve kafamda motorla ilgili soru işareti kalmamıştı.Tam da bu sırada yakıtı düşündüm,böyle gidiyorsa yakıt sıkıntı çıkarır karbüratörle oynadılarsa dedim ama 100-120kmh hızlarda 6,0 lt civarı ortalamayı yi geçmeden gelebilince rahatladım
---------- Mesajlar birleştirildi - 11:58 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:56 ----------
Geldikten sonra hemen bi yıkanıp paklandık
10 gün sonra istanbuldan arkadaşlarla ufak bi gezinti yapacaktık.Yolda kuyu denilebilecek bir çukura girdim ön lastik oldukça sert vurdu,ön çamurluk bağlantılarım zayıftı önceden kırılıp tamir gördüğü için.o çukurda ön çamurluğu bıraktık,bikaç parçası arka lastiğin altına bile girdi.
Komple bir bakım yapmaya fırsat olmamıştı,bi hafta sonra sanayide başladık toparlanmaya.
-Makyajsız kasanın ön çamurluğunu buldum izmirde,boyatıp onu taktım.
-filtresi değiştirdim
-Yağ filtresini kawasaki ve yağı motul ile değişitirdim
-Ön maşayı söküp içindeki yağları değiştirdim
-Ön maşa keçelerini değiştirdim.
-Bujileri değiştirdim NGK ile.
-Ön ve arka balataları değiştirdim.
-Debriyaj ve fren hidroliklerini komple ipone ile değiştirdim.
-Sol tarafta altta egzantrik zincirinin ayar kapağından yağ damlatıyordu headers üstüne ve duman yapıyordu,kapağın contasını değiştirdim.
-Marş rölesini değitridim arada tutukluk yaptığından.
-Egzosun ara boruları amyant ile sarılıydı çok sıcak yaptığından ve sağ taraf çürümüştü,onu titanyum ara boru ile değiştirdim.
-Motora durduğu yerde vurmuşlardı yana devrilmişti, sinyal kırılmıştı ve sol manetin ucu yamulmuştu.Manetleri ve arka sinyalleri değiştirdim.
-Lastikler çok güven vermiyordu ve parlak asfaltta 2 kişi iken bile patinaja düşüyordu.Bikaç haftalık yeni üretim Michelin Pilot Power 3 ile değiştirdim.
-Karbüratörlere senkron ayarı yaptık ve air box ile karbüratörü bağlayan boğazların o ringlerini değiştirdim kaçak vs olmasın diye
-Subap ayarı yaptık ve egzantrik zinciri gerginliğini ayarladık.
-Hiç hoşuma gitmeyen ön camı değiştirdim
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:00 ---------- bir önceki mesaj zamanı 11:58 ----------
Ön maşa yağ ve keçelerini değiştirmek için söktüğümüzde
Filtre ve buji için sökerken
Karbüratörlere senkron ayarı yaparken
Subap ayarı için sökmüşken
Sıfır lastiklerim
Hemen virajlı yollar bulup yanaklarınıda sıfırladık
Yeni taktığım titanyum araboruları virajlarda yata yata ezdik
---------- Mesajlar birleştirildi - 12:02 ---------- bir önceki mesaj zamanı 12:00 ----------
Artık rahat rahat gezmeye başladık
1 ay önce zincirimi değiştirdim.1 ay kullanıp yaklaşık 6 ay kadar şehir dışında olacağım için idare etsin diye,çok büyük bir hata yaparak çin malı zincir aldım.Yeni olduğu için iyiydi ama tedirgin biniyordum.1000km ye yaklaştı ve germe ihtiyacı bile duymamıştım salmamıştı kendini ve temizliğini yağını eksik etmiyordum.Beklediğimden sağlam heralde diye düşünerek gazladığım gün korktuğum başıma geldi.
şehirlerarası yolda trafik ışıklarından arkadaşımla birlikte kalktım.her vites 11.000 devir redline yapa yapa hızlanıyordum ki 190km/h gibi bir hızla 3 ten 4. vitese attığımda zincir koptu,debriyajı sıktığım an dişli ile maşa arasına sıkışarak arka tekeri kilitledi ve 150 üzeri bir hızda kilitlenmiş arka tekerimle 120metre civarında kayarak düşmeden durabildim.Şimdi komple dişli-zincir takım alıp koyacağım.Ders oldu adi zincir takmamak ve kötü zincirle gazlamamak.
Tüm bunların dışında;
ZZR 1100 90-96 arası en hızlı seri üretim motosiklet,sonrasında 1100xx ve hayabusa diye devam ediyor zaten.Kawasaki markasının bugün 25-30 yaş ve üstü insanlarda ayrı bir yeri olmasına sahip gerçek bir efsane.Hayabusa birçok açıdan çok daha iyi bir motor mesela ama insanla arasında kurduğu bağ ZZR de çok daha güçlü.Bu biraz benimde yeni şeylerden çok haz etmememden kaynaklı.
Kadranda 300lü hızları hatta üstünü görmek mümkün,20 yaşından büyük bir makinede bile.Reel hızı 285-290. Sesi markasını bilmediğim egzoslarıyla çok güzel.Üstündeki lastikler çok kaliteli ve yumuşak olmasına rağmen hala 2 kişi 2. viteste patinaj çekebiliyor.
270kg ıslak ağırlık fazla ve kısa dar sık virajlı yollarda yönlendirmesi güç istiyor ama uzun ve hızlı virajlarda çok iyi.dalgalı zeminde hızlanırken kıç baş fena karışıyor.İstemsiz tekere gelme huyu yok ama asfalt kalitesi düştükçe hızlanırken nerye gideceği konusunda çok kararsız.Bu iyi olmamasına rağmen insanı eğlendiriyo tabi
Konfor oldukça iyi,Bu yaz 2 kişi 2 sırt çantası ile 1500 km yaptık.Tek başıma 300-400 km yapınca indiğimde motora binmişim diyemiyor insan ağrıyan sızlayan yerler olmuyor.Gidon racing gibi alçak olmadığından.Ama şehir içi sıcaklık herzaman bela.Egzoslar yüzünden ayakkabının altı bacaklar hep yangın yeri.fan açıncada vücutta ısınmayan yer kalmıyor.Çok şükür hararet sıkıntım hiç olmadı istanbul trafiğinde bile.
Yakıt?valla hiç ölçmüyorum.Ayarlardan sonra bi kere ölçtüm 110-140 arası uzun yolda 5,5 yaktı.Ş.içi ve gazlamalı 7.5 falan yakar en fazla.Sürekli hızlan yavaşla hızlan yavaşla 10 litreyi geçiremezsin
Sonuna kadar dayananlara teşekkürler:D
allpower adlı üyeden alıntı
