Bu Yıl Olan Ölümlü Kazaların Sebebi
Reklamlar
-
Motosiklet Eğitmeni
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.
Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.
Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?
Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.
Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.
Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.
Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
Reklamlar
-
Sj's adlı üyeden alıntı
Abi yine hakli cikmak icin sinirlari zorluyorsun. Yapma. O motoru en son ben yikadim tertemiz ettim cekim icin, olumunden de 1 gun once yenikoyde konustuk, sonraki cekimlerde ekipten bizim arkadas neler yapacak diye. Ertesi gun haberini aldik. Ama yok ben surucunun durumu okuyamama sonucuna varamam. Kendi basima gelseydi benim de cenazemi kaldirin cunku oyle bir sey yok. Sadece yolunda giriyordu, evet ktm 390 icin hakki neyse oyle gidiyordu ama sen arabanda edirne otobaninda kacla gidiyorsan oyle gidiyordu.
Hakli cikmak icin egitim ve trafik okuma kismini abartiyorsunuz sadece. Yarin sizin de basiniza gelir. Yapmayin. Barkin olayi mukadderattir, bir ibret hikayesi degil!!!!
Sevgili Kardeşim,
Keşke ben haksız olsaydım da Barkın hayatta olsaydı. Hangi konuda yanlışım var ? Motorun 200 lük olduğu iddia edildi ben de bilgiyi düzelttim. Motorun ve vefat eden iki gencecik insanın vücudundaki travma miktarı hız konusunu şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koyuyor.
Trafikte hakkı ne ise öyle gitmek diye bir kavram yoktur , yazının en başında da yazdığım gibi genel akışa uyum göstermek en güvenlisidir. İster YBR kullan ister Hayabusa motorun yapabildiği değil şeridin aktığı hız önemlidir.
Sevgilerimle
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
COQ adlı üyeden alıntı
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.
Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.
Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?
Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.
Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.
Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.
Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.
Barkın'ın "öngörü" bilgisine ve yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. Olayı öngörmesini geciktirecek dalgınlığı veya sürati olduğunu düşünüyorum.
-
Okan Sinan Ocan adlı üyeden alıntı
Sevgili Kardeşim,
Keşke ben haksız olsaydım da Barkın hayatta olsaydı. Hangi konuda yanlışım var ? Motorun 200 lük olduğu iddia edildi ben de bilgiyi düzelttim. Motorun ve vefat eden iki gencecik insanın vücudundaki travma miktarı hız konusunu şüphe götürmeyecek şekilde ortaya koyuyor.
Trafikte hakkı ne ise öyle gitmek diye bir kavram yoktur , yazının en başında da yazdığım gibi genel akışa uyum göstermek en güvenlisidir. İster YBR kullan ister Hayabusa motorun yapabildiği değil şeridin aktığı hız önemlidir.
Sevgilerimle
Adam nasıl bir zülf-i yare dokunduysa artık, bir türlü vazgeçilemiyor onun üzerine bahsetmekten... Barkın lise bitiminde ehliyet almıştı(1993 veya 94) ve o yıldan bu yana Honda Kinetic ile başlayan ve giden uzun bir liste sığabilecek kadar farklı motorları aralıksız kullanmıştı.
Bilgili, kültürlü, ahlaklı ve evet biraz deli doluydu ama aptal değildi. Gece kör karanlıkta Boğaz Köprüsü yolunda yaya olabileceğini de tahminen aklına getirememiştir, çünkü o noktada asla akla gelmeyecek bir olasılıktır. Kaza yaptığı nokta da trafiğin normalde açılıp hızlı aktığı bir noktadır ve ister eğitmen, isterseniz AeA, isterseniz süper bilmiş olun kimse o noktada “ya belki burada bir adam karşıdan karşıya geçer, yavaş gideyim” demeyecektir. Aydınlatılmamış bir viyadük üstüdür, karşıdan karşıya geçme olanağı aslında yoktur.
Barkın”la birlikte sayısız CSS eğitimine katıldık. Bu eğitim bir viraj eğitimi gibi görünse de yolda konumlanma, manevra noktaları ve olası tehlike noktalarına dikkat çekilmesi de dahil pek çok Bilgi içerir. Üstelik Barkın 8 senedir bu kursun İngilizce-türkçe çevirmenliğini de yapmıştır.
Benim gözümde değerli bir insanı şanssız bir şekilde kaybettik. Lütfen artık Bilgi sahibi olmadığımız konular üzerine atıp tutmayalım.
-
sanausbe adlı üyeden alıntı
Adam nasıl bir zülf-i yare dokunduysa artık, bir türlü vazgeçilemiyor onun üzerine bahsetmekten... Barkın lise bitiminde ehliyet almıştı(1993 veya 94) ve o yıldan bu yana Honda Kinetic ile başlayan ve giden uzun bir liste sığabilecek kadar farklı motorları aralıksız kullanmıştı.
Bilgili, kültürlü, ahlaklı ve evet biraz deli doluydu ama aptal değildi. Gece kör karanlıkta Boğaz Köprüsü yolunda yaya olabileceğini de tahminen aklına getirememiştir, çünkü o noktada asla akla gelmeyecek bir olasılıktır. Kaza yaptığı nokta da trafiğin normalde açılıp hızlı aktığı bir noktadır ve ister eğitmen, isterseniz AeA, isterseniz süper bilmiş olun kimse o noktada “ya belki burada bir adam karşıdan karşıya geçer, yavaş gideyim” demeyecektir. Aydınlatılmamış bir viyadük üstüdür, karşıdan karşıya geçme olanağı aslında yoktur.
Barkın”la birlikte sayısız CSS eğitimine katıldık. Bu eğitim bir viraj eğitimi gibi görünse de yolda konumlanma, manevra noktaları ve olası tehlike noktalarına dikkat çekilmesi de dahil pek çok Bilgi içerir. Üstelik Barkın 8 senedir bu kursun İngilizce-türkçe çevirmenliğini de yapmıştır.
Benim gözümde değerli bir insanı şanssız bir şekilde kaybettik. Lütfen artık Bilgi sahibi olmadığımız konular üzerine atıp tutmayalım.
Olayı kişiselleştiriyor ve sanki rahmetlinin kişiliğine yapılmış bir saldırı olarak algılıyorsunuz. Bizler insanlar ölmesin , sevdikleri üzülmesin ,kabus gibi geçen bir yılın ardından olan bitenden ders çıkartılsın diye uğraşırken, sizler gibi "kaçınılmaz kazaydı , kaderdi , milyonda bir ihtimaldi" türünden savunmalar ile bu ölümleri normalmiş gibi görenler maalesef yangına körükle gidiyorsunuz. Üstüne birde bilmediğimiz konular üzerinde atıp tutmakla suçluyorsunuz. Giden gitti kalanlar için bir şeyler yapmalıyız.
Sevgilerimle
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
Okan Sinan Ocan adlı üyeden alıntı
Olayı kişiselleştiriyor ve sanki rahmetlinin kişiliğine yapılmış bir saldırı olarak algılıyorsunuz. Bizler insanlar ölmesin , sevdikleri üzülmesin ,kabus gibi geçen bir yılın ardından olan bitenden ders çıkartılsın diye uğraşırken, sizler gibi "kaçınılmaz kazaydı , kaderdi , milyonda bir ihtimaldi" türünden savunmalar ile bu ölümleri normalmiş gibi görenler maalesef yangına körükle gidiyorsunuz. Üstüne birde bilmediğimiz konular üzerinde atıp tutmakla suçluyorsunuz. Giden gitti kalanlar için bir şeyler yapmalıyız.
Sevgilerimle
Barkın’ın 2 kazasında da konu açtınız. Örnekleriniz bir yerde gelip hep ona dayanıyor. Kendisi çok bilmiş ve aslında pek de bir şey bilmeyen ama “Şile yolunda Rossi gelse beni geçemez” diyen veya yolda gazlayıp “hadi beni takip edin” diyen eğitmenlerden pek hazmetmezdi. Bu sebeple kime söylediği bazen çok net anlaşılmayan söylemleri vardı. Bilemiyorum ki bunlara mı alındınız da hep ana konunuz (halkı bilinçlendirmek adına da olsa) hep bu adam oluyor?
Ben ölümü ile ilgili olarak kader falan demedim.
Öldüğü kazadaki hızını kimse tam olarak bilmiyor. Ama siz yukarıda “yayanın yola çıkması yasak ama aşırı hız serbest” diyerek aslında kaçla olduğunu bilmediğiniz bir Kaza hakkında çok hızlı olduğunu bildirir bir yorum yapıyorsunuz. Buna atıp tutmak denir, bence.
Bilerek mi yoksa bilmeden mi bu tavrı takınıyorsunuz ekran karşısından anlayamıyorum ama bu tavrınızı(Barkın´ı öznel olarak konu etme) itici buluyorum.
-
Okan Sinan Ocan adlı üyeden alıntı
Herhangi bir konuda bilimsel bir araştırma yapılırken ilk başta yapılan , gerçekleşen olaylardaki ortak noktanın bulunmasıdır.
Bu yıl maalesef pek çok ölümlü kaza yaşadık . Bu senenin diğerlerinden farkı , bu kazalarda tanınmış pek çok ismin de yitirilmiş olmasıdır.
Hadi biz de kendi çapımızda bilimsel bir çalışma yapalım ve bu kazaların ortak noktasını bulmaya çalışalım.
1- Sürücüler:
Hemen her kazadan sonra en çok suçlanan faktör dört tekerlek sürücüleridir. Ancak bu seneki ölümlü kazaların bir kısmında sürücü ya da araç yoktu. Başta AEA nın kazası olmak üzere CanR1 ve diğer bir kaç ölümlü kaza içerisinde dört tekerlek yoktu.
2- Deneyimsiz acemi motosikler sürücüleri :
Bu yıl gördük ki deneyim ve bilgili motorcu olmanın hayat kurtarmakta pek etkisi yokmuş.
3- Kötü yol koşulları :
Bu kazaların belki birkaçında yol koşulları etkili olmuş olabilir ancak genelinde yollarda sorun yoktu.
Peki bu kadar deneyimli , iyi motor sürdüğünü iddia eden , motosikleti iyi tanıyan adamlar neden öldüler ?????
Sorunun cevabı aslında çok net ortada duruyor.
Bu sene olan ölümlü kazaların tamamında , araçların hızları trafiğin akış hızının çok çok üzerindeydi.
Ama hocam son kazada ölen arkadaşımıza araç arkadan çarptı dediğinizi duyar gibiyim. Haklısınız ama bu istatistiği değiştirmiyor . Motosiklete arkadan çarpan aracın hızı trafiğin akış hızından çok çok fazlaydı. yani sebep yine aynıydı.
TRAFİK kelimesinin karşılığı , araçların uyum içerisinde hareketi demektir. Uyumu bozan kazaya sebep olur .
Lütfen bulunduğunuz şeridin akış hızına uyum gösterin , bu hızın üzerinde veya altında olmanız akışı bozmanıza ve zarar görmenize sebep olacaktır.
Sevgilerimle
eskiden istanbulda sojispor motosikletle çıkar keyif alırdım tekerimide yapardım gazda açardım. Artık türkiyede böyle yollar kalmadı. Motosikletlerin teknolojileri geliştikçe güçleri arttıkça trafikteki araç sayısı artarak söylediğiniz gibi trafiğin seyir hızı düştü. Şu an hala yüzlerce teker ve makas videoları çekip instagram sayfalarında paylaşan arkadaşlar var. Kendini motosiklet ile yalnızlaştıran ve minnacık cbr250 ler , mt 07 ler, mt 09 larla teker yapıp bunu giderek ileriye taşımaları çok yanlış. Motosikletiniz vitesli ve birazcık güçlüyse maymunada verseniz kolayca tekere kaldırır ve akrobasi hareketler yapabilir. Zor olan uzun yıllar boyunca tüm yapılanları takip ederek keyifli ve güvenli bir şekilde motosiklete binmek. Evet yaşlandığım için artık korkuyorum otobanda 5 şerit boş bulduğumda hafif kaldırıyorum tekeri açıyorum gazı hala ara ara. Ama etrafta birçok parametre varken araçlar yayalar sokaklar bunların yapanlar zaten şans eseri yaşıyorlar. Lütfen dikkatli olalım arkadaşlar. Bırakın arkadaşınız teker yapsın sizde denemeyin. Teker kalktığı zaman korku ve adrenalin heycanından başka yaşadığınız bir haz yok. Dikkatli olalım.
-
sanausbe adlı üyeden alıntı
Barkın’ın 2 kazasında da konu açtınız. Örnekleriniz bir yerde gelip hep ona dayanıyor. Kendisi çok bilmiş ve aslında pek de bir şey bilmeyen ama “Şile yolunda Rossi gelse beni geçemez” diyen veya yolda gazlayıp “hadi beni takip edin” diyen eğitmenlerden pek hazmetmezdi. Bu sebeple kime söylediği bazen çok net anlaşılmayan söylemleri vardı. Bilemiyorum ki bunlara mı alındınız da hep ana konunuz (halkı bilinçlendirmek adına da olsa) hep bu adam oluyor?
Ben ölümü ile ilgili olarak kader falan demedim.
Öldüğü kazadaki hızını kimse tam olarak bilmiyor. Ama siz yukarıda “yayanın yola çıkması yasak ama aşırı hız serbest” diyerek aslında kaçla olduğunu bilmediğiniz bir Kaza hakkında çok hızlı olduğunu bildirir bir yorum yapıyorsunuz. Buna atıp tutmak denir, bence.
Bilerek mi yoksa bilmeden mi bu tavrı takınıyorsunuz ekran karşısından anlayamıyorum ama bu tavrınızı(Barkın´ı öznel olarak konu etme) itici buluyorum.
Rahmetlinin geçen seferki kazası hakkında açtığım konu dışında kendisi ile ilgili açmış olduğum bir konu yoktur. Şu anda yazdığınız konu 2017 de olan tüm ölümlü kazalar hakkındadır ama dönüp dolaşıp konu buraya odaklandı.
Rahmetliyi tabulaştırmanız sizi ilgilendirir kendisi benim için tabu değildir. Kendi kazalarım da yapmış olduğum hatalarımı derslerde dahi anlatan bir eğitici olarak insanları kazalardan uzaklaştırabilmek adına gördüğüm her yanlışlığı irdelemek hakkımdır.
Motorun hızı veya kaza hakkında atıp tutulan herhangi bir şey yoktur. Kaza hakkında yeterli bilgiye sahibim. Kaza sırasında motorun hızı olması gerekenin üzerindedir bundan fazlasını burada anlatmak gereksizdir.
Sevgilerimle
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
MahmutBiner adlı üyeden alıntı
eskiden istanbulda sojispor motosikletle çıkar keyif alırdım tekerimide yapardım gazda açardım. Artık türkiyede böyle yollar kalmadı. Motosikletlerin teknolojileri geliştikçe güçleri arttıkça trafikteki araç sayısı artarak söylediğiniz gibi trafiğin seyir hızı düştü. Şu an hala yüzlerce teker ve makas videoları çekip instagram sayfalarında paylaşan arkadaşlar var. Kendini motosiklet ile yalnızlaştıran ve minnacık cbr250 ler , mt 07 ler, mt 09 larla teker yapıp bunu giderek ileriye taşımaları çok yanlış. Motosikletiniz vitesli ve birazcık güçlüyse maymunada verseniz kolayca tekere kaldırır ve akrobasi hareketler yapabilir. Zor olan uzun yıllar boyunca tüm yapılanları takip ederek keyifli ve güvenli bir şekilde motosiklete binmek. Evet yaşlandığım için artık korkuyorum otobanda 5 şerit boş bulduğumda hafif kaldırıyorum tekeri açıyorum gazı hala ara ara. Ama etrafta birçok parametre varken araçlar yayalar sokaklar bunların yapanlar zaten şans eseri yaşıyorlar. Lütfen dikkatli olalım arkadaşlar. Bırakın arkadaşınız teker yapsın sizde denemeyin. Teker kalktığı zaman korku ve adrenalin heycanından başka yaşadığınız bir haz yok. Dikkatli olalım.
Üstad profil fotoğrafın ile yazdıkların çok ironik olmuş vesselam...
"Olmadı Diye Sızlandığın Duaya,Gün Gelir Olmadı Diye Şükredersin."Şems-i Tebrîzî
-
Konuyu kişisel ya da duygusal çizgiden çıkarıp kendi sürüşüm için ben neye dikkat etmeliyim konusuna odaklanırsak ben bir iki noktayı vurgulamayı önemli buluyorum.
Gece sürüşlerinde limit noktası farın gösterdiği en uzak noktadır. Doğru hız -gece gündüz düz viraj yedi iklim dört mevsim- limit noktasında önümde durmamı gerektirecek bir engel çıktığı zaman o noktaya çarpmadan durabileceğim hızdır. Bunu ihmal ettiğim sürüşler oluyor. Gecenin karanlığının içinde Sivrihisar'dan Ankara'ya gelirken anlamsız hızlarda seyrettiğim oldu. Aslında farımın gösterdiği kadar gitsem bunun çok çok altında olmam lazımdı. Orada ölmemiş olmam sadece şansla açıklanabilir.
Bazı gece sürüşlerinde otoyollar ve çevre yollarındaki aydınlatmaya olması gerektiğinden fazla güvenebiliyoruz. Lambaların verdiği ışık bize sadece yolun nasıl devam ettiği bilgisini belli ölçüde sağlıyor. Ama ben de dahil çoğumuz sanki tüm zemini de görebiliyormuş gibi, gündüz sürüş yapar gibi devam ediyoruz. Yani yol tam karanlıkken farın gösterdiği en uzak noktada gerektiğinde durabilecek hızlarda olsak bile aydınlatılmış bölümlere gelince limit noktasını doğru tayin edemiyoruz.
Bir gece sürüşünde yayaya çarpan bir arkadaşımda NXR'ın siyah vizörü takılıydı. Üşenmiş. Motorda çanta yoksa, sırt çantası taşımak zor geliyorsa bir de gündüz güneşte rahat etmek için renkli vizör taktıysak geceye kalınca bu renkli vizör görüşü inanılmaz engelliyor. Gözün alışıyor sanki aslında görüyormuşsun gibi geliyor ama aslında sadece yolun nereye gittiğini görüyorsun. Oradan buradan fırlayabilecek çevresel görüş içindeki yerleri görmüyoruz. Ben kendi adıma sürüşümde karanlığa kalma planım olmasa, kısacık bir sürüş yapacak olsam bile şeffaf vizörümü mutlaka yanıma almaya özen gösteriyorum.
Sürüşte ileriye bakışın nasıl olması gerektiğini şuradaki videoda Boğaç Hoca çok güzel anlatmış. Bakışı en ileriye atıyoruz. Çene hala orayı gösteriyor ama gözlerimizle balık ağı çeker gibi bir sağa bir sola doğru tarayarak geriye doğru geliyor ve (eğer motorun konumunu ve hızını değiştireceksek) ayna kontrolü ile devam ediyoruz. Ardından yine en ileriden başlayıp bu bilgiyi arama sürecine devam ediyoruz. Ağı yine en uzağa atıp sağa sola kaydırarak geriye çekiyoruz. Gündüz sürüşlerinde aklımız sürüşte değilse, biraz yorgunsak, bir süredir dümdüz yolda gitmenin verdiği yolu bitirmek isteğinin verdiği rehavet ile taramayı ihmal edebiliyoruz. Ben de kendimi sadece en uzak noktaya bakarken ve gözlerimde tarama yapmayı bırakmış vaziyette yakaladığım çok oluyor. Şunun gibi eğitsel videolarda hız körlüğü olarak ele alınıyorsa da hız aslında uygun olsa bile tarama yapmayı bıraktığımızda yolun kenarından gelecek tehlikelere daha açık oluyoruz. Gündüz düz yolda biraz uzunca bir sürüş ile bu noktaya gelebilyoruz. Farkında olup kendini uyarmak lazım.
Uzun bir sürüşün son kısmındaki gece sürüşünde veya gün içinde motosiklet sürmek dışında yaptığımız diğer işlerin yorgunluğu ardından yaptığımız kısa bir sürüşte de bu taramayı bırakma riski artıyor. Bir de gece sürüşünde gözlerimiz kenarları iyi tarayamıyor çünkü gözler sadece en aydınlık noktaya ileriye bakmak eğiliminde oluyor. Kenarlarda ışık daha azken oradan bilgi almaya çalışmak daha da zor. Gece sürüşünde lambalarla aydınlatılmış bir yolda da hızımız aşırı fazla olmasa bile taramayı ihmal ediyor, sadece en ileriye bakıyoruz.
Gerçekte bu kazaların oluşlarını tam olarak anlamak için yeterli bilgiye sahip olmak pek mümkün görünmüyor. Kaza yapan sürücünün göz bebekleri tarama yapıyor muydu, doğru hız kavramını o anda uygulamakta mıydı, renkli vizör mü takıyordu, o anda telefonda mı konuşuyordu, aklı sürüşte miydi hiç birini bilemeyiz.
Zaten orada gerçekten ne olduğundan ziyade veya kahramanlarımızı, sürüşünden emin olduğumuz insanları korumaya çalışmaktan ziyade kendi sürüşümüzle ilgili kontrol edebileceğimiz, aslında düzgün yapıyor olduğumuzu zannettiğimiz şeyleri fark etmeye çalışmak lazım. Sadece "dikkatli olmak lazım"dan öte somut noktaları hatırlamak ve sürüşü iyileştirmeye çabalamakta yarar var.
Evet, doğru hız, diğer yol kullanıcılarının hatalarını öngörmek ve sürüşle ilgili diğer bütün noktaları çok iyi uygulasak da çok çok çok düşük bir ihtimalle kaza yapma olasılığımız var. Ama bu gerçekten de çok çok çok düşük bir olasılık. İnsanların videolarını izleyip motosiklet sürücüsünün hatasını görmediğini o kadar çok video var ki. Yani bu insanlara sorarsanız kazaların yarısından fazlası sürücünün zaten kaçınamayacağı kazalar. Benim tahminimce olan kazaların belki milyonda biri filan kaçınılamazdır. Şimdi kazaların yarısından fazlasına kaçınılamaz olarak bakınca hem aslında kaçınılamaz bir kazada ölme olasılığı çok yüksek olduğunu düşündüğün bir şeyi yapmaya devam etmiş oluyorsun. Ki bu mantıklı değil. Hem de sürüşünde hiç bir şeyi değiştirmediğin, geliştirmediğin için o videoda gördüğün veya daha önce senin kendi başına gelmiş veya geleyazmış duruma hala açık oluyorsun. Ki bu da faydasız, zararlı. Onlarca örneği verilen, kaza videosu izlenen kazanın aynısını gidip yine yapıyorsun. Ama lafa gelince motor sürmeyi senden iyi bilen yok. E hocam olmuyor ki bu.
İzlediğin yüz tane videosundan bir ya da iki tanesinde filan "Evet bu kazadan ben de kaçınamaz, aynı yerde aynı tufaya düşerdim" demen lazım. Araba sürücüsüne kızıyor olmak, bizleri fark etmiyorlar diye hayıflanmak, imza toplamaya çalışmak, sticker dağıtmak fayda etmeyecek.
Motorunun üzerinde yalnızsın abicim. Ne videolarını beğenerek izlediğin adamlar, ne eğitmenlerin, ne de etraftaki diğer araç sürücüleri, ne de yayalar hiç kimse seni kurtarmaz. Sadece sürüş becerilerin* yanında olacak. O da o an kullanıyorsan.
* Hem olacak sıkıntıyı önceden öngörebilme (hayali bir tahmin demiyorum bak doğrudan, somut bir şekilde nerede nasıl bir sorun çıkacağını olayın gelişinden, doğru yerden bilgi alarak görmekten bahsediyorum hem de bir sıkıntı olduğunda bundan kaçacak manevrayı yapabilme becerilerinden.
-
COQ adlı üyeden alıntı
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.
Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.
Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?
Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.
Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.
Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.
Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.
Abi doğru diyorsun da o araçtan inen arkadaş karşı yönden gelip Barkın'ın geldiği tarafa geçiyor.Kimsenin aklına gelecek bir şey değil yayanın gidemeyeceği bir yerde araçtan inip karşı tarafa geçmesi.
-
bilimsel sebeb 'trafik uyum içerisinde akar, bozarsan kaza yaparsın' mı ?
bu mudur yani ? şimdi barkının karşısına köprü girişinde değil yaya hayvanların bile giremeyeceği bir otobanda arabasından inip otobanın ortasında yürüyen hıyar trafiğin akış sebebi mi?
-
Abi ciddi ciddi aranızda köprü tarzı yollarda karşı şeritte duran bir araba olduğunda, bunu önceden farkedip “Yahu bu arabadan biri inip bariyerleri geçerek benim yoluma atlayabilir. Yavaşlayayım.” diyerek yavaşlayan birilerinin olduğunu mu söylüyorsunuz siz ?
İ NA NIL MAZ derecede saygı duyarım.
-
COQ adlı üyeden alıntı
Barkın'ın kazasında ki hız faktörü yahu o motor kaç yapacak ki denilip telaffuz edilen rakamların önemsizmiş gibi algılanılmasına yol açıyor.
Önce buna bir dur diyelim.
50 km/h ile bile ölürsünüz.
Bunu bi idrak edin önce.
Fakat Barkın'ın hatası hızdı görüşüne tam katılmıyorum çünkü benim görüşüm sorunun öngörü olduğu yolunda.
Daha önce yazdım
Eğer yolda giderken caddeye bir top kaçtığını görürseniz, arkasından yola fırlayacak olan çocuğa hazır olun.
Basit değil mi?
Şimdi durulmaması gereken bir yerde gecenin bir vakti duran bir araba görürseniz ne düşünürsünüz?
Benzini bitmiştir.
Arıza yapmıştır.
Lastik patlamıştır.
Eger olay Türkiye'de geçiyorsa bir çift arabanın içinde kavga ediyordur.
Vs.
Olayın sebebi ne olursa olsun o arabadan biri çıkacak!
Ama kaputu açmak için.
Ama tekeri değiştirmek için.
Ama intihar etmek için!
Sonuçta çıkacak ve karanlık nedeniyle sen onu görmeyeceksin.
Yani öngörecek ve tedbir alacaksın.
Bu olaydaki asıl hata budur.
Sen bunu yapma.
Öngörülü ol.
Her alışılmışın dışında bir aksiyona rastladığında kafanı çalıştır ve reaksiyon pozisyonunu al.
Bak bu bir yere çarpmadan sadece burayı okuyarak edineceğin az sayıda tecrübeden biri.
Al cebine koy.
Bir gün lazım olur.
Dipnot: tabi ki bu öngörünün oluşmaması ya da geç olusmasında hız önemli bir faktördür o konuda Okan hocaya bir itirazım yok. Fakat mesela psikolojik durumunuz da aynı derecede etki eder.
çok pardon bu ön görü değil müneccim ile ilgili ilişki.
hiç kimse ama hiç kimse her an tüm olasılıkları düşünerek yaşayamaz, kombinasyonlardan yola çıksan binlerce kombinasyon yaparki sen onu düşünücem derken konsantre olamasın düz yolda dengeni kaybedersin.
bu salak saçma kazaların tek sebebi var, bilimsel falan da değil, basit 'burası türkiye' başka da hiçbir açıklaması yok.
What goes around, Comes back arround...
-
Mersin İl Temsilcisi
ortam, yine kişiselleştirme suçlamalarına dönmüş..
o vakit şu anlam çıkıyor..
yola yasa gereği bir şey çıkamaz, aniden duramaz, dönemez; ee biz de basıp gidelim ama çarparsak ilahiyattan..
Allah, bize akıl vermiş ki ders çıkaralım, ibret alalım.
bunu konuşmak gerekir bence.
-
Motosiklet Eğitmeni
RoofRoof adlı üyeden alıntı
Abi doğru diyorsun da o araçtan inen arkadaş karşı yönden gelip Barkın'ın geldiği tarafa geçiyor.Kimsenin aklına gelecek bir şey değil yayanın gidemeyeceği bir yerde araçtan inip karşı tarafa geçmesi.
Bu Barkın'ın adamı fark etmemesini açıklayabilir ama adamın Barkın'ı görmemesini açıklamaz.
O zaman da Okan hocanın hız vurgusunu tartışmak gerekiyor.
Ayrıca bu öngörüyü de bypass etmez. Kedi köpekte olabilirdi.
Mesele şu ki Barkın bunları bilmeyecek adam değildi. Motorcuyum diye geçinen bir çoklarını motoruna anahtarlık diye takardı bu adam.
Yani bilmek yetmiyor.
Uygulamak lazım.
Her seferinde uygularsınız.
Sadece bir sefer bu disiplinin dışına çıkarsınız.
Bu son sefer oluverir.
Mersin'de ki kazada hayatını kaybeden arkadaşlardan biri yarışan bir arkadaşımız. Bu işin spor kısmıyla kimse ilgilenmediği için forumda konusu edilmedi ama ben takip ettiğim için biliyorum. Hatta drag yarışlarında derecesi var. Gerçi forumda konusu edilmedi diyorum ama tmf'nin bile haberi yok.
Kısaca hız tutkumuzu pistler de gidermiyor. Sanırım tartısmayı kişiler üzerinden yapmayı bırakıp derdimiz ne? Sorusuna odaklanmamiz gerekiyor.
Küçük hırsız el feneri, büyük hırsız deniz feneri kullanır.
Ancak her ikisininde çalışması için ampul gerekir.(Cosinus)
-
Kişiselleştirme veya suçlama amaçlı yazmadım bu arada. Ciddi ciddi aşırı saygı duyacağım bir zihindir bunların hepsini sorunsuz bir şekilde öngörebilen. Bu şekilde anlaşıldıysa özür dilerim. Ben yine de Barkın abinin kazasının biraz ekstrem bir durum olduğunu düşünüyorum. Bu kadar tepki gelme sebebi de bu sanırım.
Hız konusunda Okan hocaya katılmamak için bizlere verilmiş beyinleri kullanmayan aciz varlıklar olmamız gerekiyor. Hızın fizik ve matematik olarak hesaplamalarını gösterseniz çoğu insana inanmaz ki. 50 ile giderkenki tehlike diğer etkenleri sıfırladığında 100 ile giderkenkinin yarısı filandır mesela. Nasıl anlatasın enerjiyi, momentumu.. E hadi diyelim anlattın ve karşındaki anladı. Ama bu sefer de bilmemekten daha kötü olan bilip de uygulamamak veya dikkate almamak kısmı devreye girebiliyor. Yoksa bu forumda olan insanlar zaten biliyor bu riskleri. Çoğunluğumuz bilinçli insanlar ve ona rağmen yeri geliyor yok sayıyoruz.
“zaferce” abinin yukarıda yazdığı gibi, bilip de uygulamadıktan sonra bir işe yaramıyor. Çünkü o motorun üstünde yalnızız.
-
mehmet tufan adlı üyeden alıntı
bilimsel sebeb 'trafik uyum içerisinde akar, bozarsan kaza yaparsın' mı ?
bu mudur yani ? şimdi barkının karşısına köprü girişinde değil yaya hayvanların bile giremeyeceği bir otobanda arabasından inip otobanın ortasında yürüyen hıyar trafiğin akış sebebi mi?
Ölmüş bir insanın arkasından daha saygılı konuşmak lazım. Biz burada yaya hatasızdı demiyoruz.
Bu yıl olan kazalardaki tek ortak nokta , kazaya karışan araçların hızının yüksek olmasıydı. Ana fikrimiz eğer hızımızı doğru seçersek hata bizde olmasa bile kazaya karışma riskimiz azalır olmalıdır.
Sevgilerimle
DAHA GİDİLECEK ÇOK YOL ,ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR
-
Barkın'ın hızlı olduğunu nereden biliyorsun? Kamera görüntüsü ya da tutanak falan mı var elinde?
-
Benim genel kullanım tarzımdır zaten trafiğin akış hızında araç kullanmak.Eşimede mümkün meretebe kullanırken akan trafikten daha yavaş kullanma diye uyarırım.Ama ben mootorla trafiğe çıktığımda bazen o akan trafik benim kullanabileceğim hızların üzerine çıkıyor.Ben o aralıkta kullanmak istemesemde trafik beni o hızlara itiyor.
AEA içinde bu böyle olmuş olabilir.Otomobil o hızda kendi farlarınla o yayayı görebilir.Aynı hızda Barkın kendi farınla görememiş olabilir.Daha yavaş gitse bu sefer araçlardan daha yavaş seyretmesi gerekecek oda tehlikeli.Bu tür ikilemleri motorsiklet kullanırken çok yaşıyorum.
Misal kavşakta ben ana yoldan ilerliyorum araç bekliyor.Sürücüsünle göz teması kuruyorum ama bu adam beni unutur yola çıkarmı diye de düşünmeden edemiyorum.O kavşaktan arabalar 60 la geçiyor bende 60 yapsam bu adam beni umursamayıp çıkarsa duramam.Daha yavaş olsam arakadan gelenden korkuyorum.Yavaşlayınca bu sefer bekleyen adam ona yol veriyorum diye düşünüp yola çıkma riski artıyor.Biraz açıktan geçmeye çalışıyorum biraz yavaşlıyorum kornayla bik bik yapıyorum.Belki riski azaltıyorum ama hiç bir zaman 0 olmayacağını düşünüyorum.
Reklamlar
Konu içerisindeki kullanıcılar
Şu an bu konu içerisinde 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 misafir)