Motor "muhafazası", yani "casing" kavramı projenin çıkış noktası ve yol göstericisi olmuştur. Amaç, istenilen bükülmezliği (rigidity) mümkün olan en az ağırlıkla elde etmek için her bir parçanın belli bir görev üstlenmesi, sonunda da maksimum randımanın alınması.
Motor, ana iskelet, arka sub-iskelet, salıncağı ve bağlantılarını içinde bulunduran arka süspansiyon sistemi, ve ön süspansiyon sistemi motosikletin ana parçaları.
Temel fikir klasik şasi konsepti olan şasinin motorun diğer bütün parçalarını dizayna uydurmak için birbirine bağlayan iskelet görevini görmesini terketmekti. Bu klasik konseptte motor bloğu motosikletin merkez parçasıydı ve şasinin ana, sub-arka, ve sub-ön iskeletleri buna bağlanırdı.
GP3, bu anlamda özgündü ve tekti. Arka salıncak şaseye değil, direk motora bağlıydı. Evet, yanlış okumadınız şasiye değil direk motora bağlıydı
GP7 ise arka salıncaktan tamamen bağımsız bir ana iskelete sahipti. Motor, temel olarak motosikletin merkeziydi, ana iskelet motoru ve kafayı birbirine bağlıyordu, arka sub-iskelet ise motoru seleye ve ayak basamaklarına bağlıyordu. GP3'te birbirine bağlı olan bu iki ayrı iskelet, GP7'de sadece motora bağlanıyorlardı. Bu da daha küçük, ve daha hafif olmalarına olanak veriyodu.